View Single Post
Eski 13-12-2012, 17:02   #221
mrduran
Ağaç Dostu
 
mrduran's Avatar
 
Giriş Tarihi: 20-08-2011
Şehir: İzmir
Mesajlar: 1,536
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi mrduran Mesajı Göster
Bakırı konsantre olarak borularla Hopa ' ya pompalayıp, gemilerle yabancı ülkelere ihraç edelim. İçinde altın ve gümüş bulunan ham çamuru, işlemeden hemde.

Yabancılar işlesin ve bize altını 1 'e 10 geri satsın, böylesi daha iyi.

Münakaşa etmemiş oluruz, tartışmayı bitiririz.

İçinde ''HES'' de barındıran bir işletme çevreye zarar verirken biz ne yaptık;

,,, atlara kükürt faydalı vs.....,
...Fabrika halka senede bir milyon lira tazminat vermekten kurtulacak.... demişiz.



Verimlilik oranı dünya ortalamasının oldukça altında olan bir maden yatağını, gene dünya standartlarının 3 misli çalışanı ile işletip maaş/para ödeyerek....
...Murgul çayını zehirlesek....,

...Çoruh nehri mi?, o da nerden çıktı bu çayın önüne, geri çekilsin desek...

VE;

Hiç bir şey yapmasak ne olur, yapmışmıydık yoksa ki..?.

Neden yapmadık;

Orada yaşayan kişilere daha iyi bir imkan sağlama adına(güya), iş bulduk. Bu arada altın, bakır, gümüş ithalat bedelleri, nakliye ücretler ile çeşitli ödemeler yapılırsa ortada daha çok işlem olur, para büyür, nakliye dahil bahsi geçen bu işlemlerin herbirinden ayrı ayrı komisyonu da kâr harici cebe atarız, işe alma üzerine de hamili kartlar yazar onlardan da bende oluştururuz..vs.

dedik.

Altını biz üretirsek yukarıda yazılanlar kül olacak.

Altın çıkarmamaya devam etmeyelim, altını sağlıklı(insan-çevresel) çıkarmaya devam edelim.

Bunun içinde bilimsel araştırmalar nezdinde yapalım.

Kahve köşelerinde değil.

Saygılarımla lütfen.
Şu anda civa artıkları Murgul çayından Çoruha doğru yol almakta mıdır...?.

İçinde canlılar ne âlemdedir...?.

Bana,
...''binlerce deresi olan bir yerde bu düşük randımanlı işletmeyi devam ettirmek için akıl zaâfı olmak gerek, burada seracılık, bahçecilik, alabalık çiftlikleri çok randımanlı olurdu''....

derken ne demek istemişti bir Japon dostum?.

Derelere sadece tual üstü desen gibi bakmamızı mı tercih etmişti?.

HES ' leri, altın/gümüş/siyanür.., içindeki canlıları ile çevreyi, ekonomiyi, geleceği düşünmüş müydü?, bizden daha mı çok seviyordu yurdumuzu-en azından doğamızı? düşünmüş müydü, ve niçin HES hakkında bir şey dememişti bana..?.

Ve hatta; sahil yolunun yapılmasını eleştirmişti. Deniz olan bir yerde sahile otoban-büyük yol neye ki, gemi nakliyatçılığı ne güne duruyor...

...diyerek,
baş parmağı ile işaret parmağını uyuşturup, bunu yapanlar ''çok akıllı'' demişti.

Yani bana âdeta ''siz aptalları soyuyorlar'' demek istedi ve üzüldüğümü hissedince bunu bizde de yapıyorlar, merak etme.. dedi. Nezâketen.

Bunlar cevap olsun diye yazılanlar değil, kimseye karşı da değil. Kafamda bir şeyler oluşturdum zaman içinde, kendi denklemimi kurdum. Okuduklarım, yaşadıklarım ile harmanlanmış bir dağarcık işte.

Başkasının fikrine saygı duyarım, ama asla başkasının ''deh'' demesi ile ilgilenmem.

Dağarcık bana yapılması gerekenleri gösteriyor, nezâket kuralları ve sitenin takdir ettiğim prensipleri içinde. Bende hatalarımı azaltmayı becerebildim bu site sayesin. Çünkü her şeyden ders çıkaran bir yapım var. Asla ''ÇOK AKILLI'' olmadım. Baba nasihatim var üzerimde.

Saygılarımla lütfen.

- Siz Türkler çok zengin bir milletsiniz..

- Nasıl yani...?

-Asırlardır bu kadar söyulup, bu kadar bir şeyler yapacak gücü olması, o millet için değerli bir şey...

Aramızdaki konuşmalardan bir ''süzme hüzme'' daha efendim.

mrduran Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön