Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi Ayşe Derin
Ellerinize emeğinize sağlık, gözümü alamadım maşallah.
'' Sınırlı sayı '' ifadeniz bu çeşitlilikte gülümsetti beni, hepimiz aynı yetersizlikle durmadan yeni arayışlar içindeyiz. 
|
Ayşe hanım, her kış geldiğinde içeri taşınanlar, naylon örtü altına girenler oluyor. Dağınıklığı, taşıma telaşı da cabası. Böyle durumlarda bir tane daha bitki almayacağım diye kendi kendi söz veriyorum ama tabi ki de dayanamıyorum. Bu bahar yine bir sürü bitki edindim, küpe çiçekleri, sardunyalar, gloxinia türleri, mevsim çiçekleri aklıma gelmeyen bir çok bitki...
Tabi bu türler susuzluğa pek dayanıklı değil. Yaz gelince de tatiller de annemlere gidiyoruz. Bu yaz da kaktüs-sukulent harici edindiğim bu türleri arabaya yükleyip hepsini Edirne'ye bıraktım. 30'a yakın saksı taşındı.
Edirne'ye gideceğimiz zaman erkenden kalkıp hepsini kasalara dizdim,aralarını gazete kağıtlarıyla sıkıştırıp yolcuğuluğa hazır ettim. Bir de bunların hepsini 4.kattan arabanın yanına indirip, eşime ben yani biz hazırız dedim.

İşitilen azarları duymamak için kulaklarıma pamuk tıkamayı da ihmal etmedim tabi.

İşte bu yüzden sınırlı sayı dedim. Bir de buzdağının görünmeyen yüzü vardı yani.
Sonbahara yavaş yavaş girdiğimiz bu günlerde şimdiden kafamdan planlar yapmaya başladım kış içim. Bu bitki içeri alınacak, bu bitki naylon seraya konacak vs. Zaten birçok bitkiyi de ikili üçlü gruplar halinde birleştirip yerden kazanmaya çalıştım.
Bütün bunların yanında kaktüs ve sukulentler için kendime sınır koymuyorum tabi ki de...
