agaclar.net

Geri Dön   agaclar.net > Ağaçlar > Meyve Ağaçları > Yumuşak Çekirdekli Meyveler
(https)




Beğeni Düzeni4Beğeniler

Cevapla
 
Bookmark and Share Dış Bağlantılar Konu Araçları Mod Seç
Eski 29-04-2006, 12:57   #1
agaclar.net
 
Mine Pakkaner's Avatar
 
Giriş Tarihi: 06-01-2006
Şehir: İzmir
Mesajlar: 10,707
Galeri: 99
Eriobotrya japonica (Yenidünya - Malta Eriği)


YENİDÜNYA YETİŞTİRİCİLİĞİ

Name:  yenidunya.jpg
Views: 29950
Size:  50.3 KB

anavatanı
Yenidünya meyvesinin anavatanı Çin, Japonya ve Kuzey Hindistan’dır. Buralardan üretimin yapıldığı Akdeniz Ülkelerine yayılmıştır.
Yenidünya’nın ülkemize 150-200 yıl kadar önce Cezayir ve Lübnan’dan geldiği tahmin ediliyor.

kök sistemi
Yenidünyanın kök sistemi, yüzlek ve dağınık saçak kök yapısındadır. Kayalıklar arasında dahi büyüyebilecek kadar kuvvetli bir gelişme gösterir.

Habitus
Yenidünya, 5-10 m boyunda, düzgün gövdeli, alçaktan dallanan, sık görünümlü, yayvan ile yuvarlak arasında taçlanma gösteren bir ağaçtır.

Yapraklar
Yaprakları 12-30 cm uzunluk ve 5-8 cm genişliğinde sert ve kısa saplıdır.

Çiçekler
Yenidünya çiçekleri ekim ayı sonunda açmaya başlar. Çiçeklenme, Aralık, Ocak hatta Şubat aylarına kadar devam edebilir. Çiçekler 10-17 cm uzunluğunda odunsu bileşik salkım şeklindedir.

Çoğu meyve türünde olduğu gibi yenidünyada da kendine verimli, kendine kısır ve kendine kısmen verimli çeşitler bulunur.

Yenidünya meyveleri Mart-Nisan aylarından, Haziran ayına kadar olan dönemde olgunlaşır.

Yenidünyalar genellikle aşılandıntan 2-3 yıl sonra meyve merveme başlar. 10-12 yaşlarında ekonomik verime geçer. En verimli dönemleri ilk 23-25 yıllarıdır. 30 yaşından sonra ekonomik ömürleri sona erer.

Ağaç başına verim; çeşide, ağacın yaşına, iklim ve bakım koşullarına bağlı olarak değişiklik gösterebilir.

Ticari yenidünya çeşitlerinden bazıları ve yetiştiricilik özelliklerini şöyle sıralayabiliriz;
Akko XIII: Orta mevsimde olgunlaşır. Meyveleri; iri, koyu pembe portakal renkli, çok gösterişli ve lezzetlidir. Taşınmaya ve karaleke hastalığına çok dayanıklı, kendine verimli bir çeşittir.
15-20 yaş’lı bir bahçenin verimi, dekara 1300-1400 kg’dır.
Gold Nugget: Geçci bir çeşit olup, iri koyu kırmızı portakal renkli, çok gösterişli, lezzetli meyvelere sahiptir. Taşınmaya ve karaleke hastalığına çok dayanıklı, kendine verimli bir çeşittir. 15-20 yaşlı bir bahçenin verimi dekara 1200-1300 kg’dır.
Tanaka: Geççi, meyveleri oldukça iri, pembe portakal renkli, gösterişli ve lezzetlidir. Taşınmaya ve karaleke hastalığına dayanıklı, kendine verimli bir çeşittir. 15-20 yaş’lı bir bahçenin dekara verimi 1000-1200 kg’dır.
Hafif Çukurgöbek: Erkenci bir çeşit olup, orta irilikte, pembe portakal renkli, gösterişli, çok lezzetli, tatlı meyvelere sahiptir. Taşınmaya kısmen uygun, karaleke hastalığına dayanıklı, kendine verimli bir çeşittir. 15-20 yaş’lı bir bahçenin dekara verimi 1000-1200 kg’dır.
Sayda: Erkenci bir çeşittir. İri, pembe-portakal renkli, çok tatlı ve lezzetli meyvelere sahiptir. Taşınmaya ve karaleke hastalığına orta derecede dayanıklı bir çeşittir. Dekara verim 1000-1200 kg’dır.
Yuvarlak Çukurgöbek: Orta mevsimde olgunlaşır. İri, sıra-portakal renkli, gösterişli ve çok lezzetlidir. Taşınmaya dayanıksız, karaleke hastalığına orta derecede dayanıklı, kendine kısmen verimli bir çeşittir. Dekara verim 700-800 kg’dır.
Uzun Çukurgöbek: Orta mevsimde olgunlaşır. Meyveleri iri, açık sarı renkli, gösterişli ve çok lezzetlidir. Taşınmaya dayanıksız, Karaleke hastalığına orta derecede dayanıklı, kendine kısır bir çeşittir. Dekara verim 600-700 kg civarındadır.

İklim isteği
Yenidünya yetiştiriciliği için en uygun iklim, hava sıcaklığının donma noktasının altına düşmediği, sıcak ılıman iklimdir. -3°C’de çiçekler ve meyveler zarar görmeye başlar. Meyvenin olgunlaşma zamanı olan Nisan, Mayıs aylarında, yaz sıcaklarının erken başlaması ve hava sıcaklığının 30°C’nin üzerine çıkması, meyveler üzerinde güneş yanıklarının meydana gelmesine neden olur. Şiddetli rüzgar, tozlanma ve döllenme üzerinde olumsuz etki yaparak verimi azaltır.

Toprak isteği
Yenidünya yetiştiriciliği için iyi drene edilmiş, derin, organik maddece zengi, killi-kumlu, gevşek, reaksiyonu nötr topraklar tercih edilmelidir.

kök sistemi
Yenidünyaların kök sistemi, yüzlek ve dağınık saçak yapıda olduğundan; taban suyu seviyesi 1.5-2 m olan topraklar yetiştiriciliğe uygundur.

Yenidünyaların çoğaltılmasında en çok uygulanan yöntem aşılamadır. Daha çok göz ve kalem aşısı kullanılır.
Yenidünya çöğürü yetiştirmek için olgun meyvelerden çıkarılan çekirdekler yıkanarak bekletilmeden doğrudan polietilen torbalara veya daha sonra torbalara şaşırtılmak üzere hafif kumlu tohum tavalarına ekilmelidir.

Tohumlar hemen ekilmeyecekse, yıkanıp dezenfekte edilerek naylon torbalar içinde ve buzdolabı sıcaklığında çimlenme yeteneklerini kaybetmeden 9 ay süre ile saklanabilir.

Ekilen tohumlar 1,5-2 ay sonra çıkmaya başlar. Bu çöğürler ertesi ilkbaharda şaşırtılmaya hazır duruma gelir.

Çöğürlerin, güneşin yakıcı etkilerinden korunması için yarı gölgelikler altında muhafaza edilmesi gerekir.

Çöğürler tohum ekiminden 1,5-2 yıl sonra çapları 1-1,5 cm olduğunda aşıya hazır hale gelirler. Aşılar ilkbahar ve sonbahar döneminde yapılabilir.

Göz aşısı olarak ‘T’ aşısı, Yongalı aşı ve yama aşı kullanılır.

yenidünya fidanı yetiştirilmesi, dikkat bilgi ve uzun zaman gerektiren bir iştir.

Yenidünya bahçesi tesis edilirken kış aylarında soğuk, yaz aylarında ise sıcak kurutucu rüzgarların zararlarından korunmak amacıyla rüzgarkıran kurulmalıdır.

Bahçe tesisinde pazarlama yönünden amaca uygun çeşitlerin seçimi kadar tozlayıcı çeşitlerin seçimi ve bunların uygun şekilde yerleştirilmesi de önemli bir konudur. Uzun Çukurgöbek, Hafif Çukurgöbek, Akko XIII, Gold Nugget gibi çeşitler tozlayıcı olarak kullanılabilir. Amaca uygun bir çeşidin tozlayıcı olarak kullanılması halinde, 2 sıra ana çeşide 1 sıra tozlayıcı yeterlidir.

Yenidünya için tavsiye edilen dikim aralıkları; nispeten küçük taçlı ve dikine büyüyen Tanaka, Hafif Çukurgöbek, Gold Nugget gibi çeşitler için 7x7 m, Akko XIII, Sayda, Yuvarlak Çukurgöbek, Uzun Çukurgöbek gibi geniş taçlı yayvan büyüyen çeşitler için ise 8x8 m’dir. Ancak yetiştiricilikte tek çeşitle kapama bahçe tesisi, ürün emniyeti yönünden tavsiye edilmediğinden, karışık çeşitlerle bahçe tesisinde 8x8 m dikim aralığı uygundur.

Dikimden önce fidan yerleri işaretlenip üçlemesi yapıldıktan sonra 60 cm derinliğinde ve 60 cm genişliğinde çukurlar açılır. Dikim sırasında, çukurun hacmine göre 10 Kg civarında yanmış çiftlik gübresi, çukur toprağına karıştırılmalıdır. Dikim sırasında fidan torbada ise torbadan yere geçen kökler ve fazla kökler makasla kesilmelidir.

Dikim seviyesi; fidanın üst toprak seviyesi, arazi seviyesinden 5 cm yukarıda kalacak şekilde ayarlanmalıdır. Dikimden sonra, vakit geçirilmeden can suyu verilmeli ve fidan gövdeleri, yağmurdan etkilenmeyen kağıtlarla sarılmalıdır.

Fidan dikimi, kışları ılık geçen yerlerde sonbaharda, kışı nispeten serin geçen bölgelerde ise ilkbaharda yapılmalıdır.

Budama ,şekil verme:Fidana çanak şeklinin verilebilmesi için fidanların gelişme durumlarına göre araziye dikimden 1 veya 2 yıl sonra ortadaki ana doruk dal dibinden kesilerek çıkarılır. Ana doruk dal alınarak, fidana 3 veya 4 dallı çanak şekli verilmesi, ağacın fazla boylanmaması, dolayısıyla hasat kolaylığı sağlanması yönünden uygundur. Taç yüksekliği 65-75 cm olmalıdır. Ana gövdeden sürmüş yan dallardan ağaca iyi bir taç yapabilecek ve aralarında yaklaşık olarak aynı açı oluşturacak durumdaki 3 veya 4 dal seçilerek bırakılır, geriye kalan yan dallar yine dibinden kesilerek çıkarılır. Bırakılan dallar bir süre daha büyüdükten sonra aynı yıl içinde 35-40 cm kalacak şekilde kesilir.

Sonraki yıllarda budanan dallar üzerinde süren sürgünlerden ağacın merkezini çok sıkıştırmayacak ve dengeli bir taç oluşturacak şekilde 2 veya 3 tanesi bırakılır. Geriye kalan sürgünler ve aşı noktasının üzerinde oluşan sürgünler temizlenir. Daha sonraki yıllarda ağacın büyümesine fazla müdahale gedilmez. En uygun budama zamanı Mart ayıdır.

Yabancı ot mücadelesi
Kış ayları boyunca yabani otlar ile kaplı toprak ilkbaharda köklere zarar vermeyecek şekilde yüzlek olarak sürülmelidir. Daha sonra toprak otlandıkça sonbahara kadar yüzlek olarak toprak işlemeye devam edilmelidir.

Sulama
İklim ve toprak çeşidine göre Nisan ayından Ekim ayına kadar 7-10 gün aralıklarla fidanın kök derinliği olan 30-50 cm’yi ıslatacak miktarda sulama yapılmalıdır. Yetişkin yenidünya bahçesi için ise en uygun sulama şekli tava yöntemidir. Yağışların sona erme zamanı göz önüne alınarak sulamaya Nisan, Mayıs aylarında başlanmalı, hava ve toprağın nem durumuna göre 15-20 gün ara ile yağışlara kadar tekrarlanmalıdır.

Gübreleme için bahçe tesis edilmeden önce ve ilk yıllarda toprak analizi sonuçlarından yararlanılır. Ancak daha sonra fidanlar büyüyüp verime geçtiklerinde toprak analizi ile birlikte yaprak analizlerinin de yapılması mutlaka gereklidir.
Bunun mümkün olmadığı durumlarda gübreleme şu şekilde yapılmalıdır.
I. Yıl: Fidan başına yılda toplam 150 gr amonyum sülfat. Her sulamada bir fidan başına 25 gr amonyum sülfat olarak verilmelidir.
II. Yıl: Fidan Başına yılda toplam 300 gr amonyum sülfat, Şubat Temmuz ayları arası 4 defada sulamayla birlikte verilmelidir.
III. Yıl: Fidan başına toplam 500 gr amonyum sülfat Şubat-Temmuz aylarında 4 defada sulamayla birlikte verilmelidir.
4-6 yaşlı ağaçlar için ise; Temmuz ayında 400-800 gr, Kasım ayında 100-200 gr ve Şubat ayında 100-200 gr amonyum sülfat, Ağustos-Eylül aylarında 135-225 gr Triple süper fosfat, Ağustos-Eylül aylarında 120-240 gr Potasyum sülfat uygulanmalıdır.
7-12 yaşlı ağaçlar için; Temmuz ayında 1300-2000 gr, Kasım ayında 500-750 gr ve Şubat ayında 500-750 gr amonyum sülfat, Ağustos-Eylül aylarında 275-325 gr Triple süper fosfat, yine Ağustos-Eylül aylarında 360-540 gr Potasyum sülfat uygulanmalıdır.
12 yaştan büyük ağaçlar için; Temmuz ayında 2000 gr, Kasım ayında 1000 gr ve Şubat ayında 1000 gr amonyum sülfat, Ağustos-Eylül aylarında 400 gr Triple süper fosfat, yine Ağustos-Eylül aylarında 600 gr Potasyum sülfat uygulanmalıdır.

Hasat
Hasat edilecek meyvelerin, çeşide has normal büyüklük ve rengini almış olması lazımdır.
En uygun hasat şekli, meyve üzerinde 2-3 mm sap kalacak şekilde makasla kesilerek yapılan hasattır.
Hasat edilen meyveler iki boya ayrılmalıdır. 1. sınıf diyebileceğimiz en iri, hastalıksız ve gösterişli meyveler seçilerek, berelenmeden kutulara yerleştirilmelidir.

Ambalajlama
Ambalajlamada, küçük karton kutular kullanılmalıdır. Yakın pazarlar için 10-12 kg’lık sandık ambajlajlar kullanılabilir.
Yenidünya meyvelerinin hasattan hemen sonra, bekletilmeden pazarlanması gerekir. Çünkü, diğer bazı meyve türlerine oranla muhafaza süreleri daha kısadır. Kapama bahçe tesisinde, erkenci çeşitlerin seçimi önemli olmakla birlikte, pazarlama kolaylığı yönünden farklı zamanlarda olgunlaşan çeşitleri bir arada bulundurmak faydalıdır. Böylece hasat zamanında sıkışıklık olmayacağından, olgunlaşan meyvelerin düzenli şekilde pazarlanması mümkün olur.

Hastalık ve zararlıları
Yenidünyanın en önemli ve hemen hemen tek hastalığı karalekedir. Hastalık ile mücadele edilmez ise ağaçlar giderek verimden düşer, çıplak, verimsiz hale gelir.
En önemli zararlıları Sarı ağaç kurdu (Zeuzera pyrina) ve Yaprak bitleridir.
Karaleke ile mücadelede ilk olarak kültürel önlemlere dikkat edilmelidir. Bunun için budama artıkları ve bir yıl önceden kalan mumya meyveler toplanmalı ve yakılmalıdır.

Kaynak: Tarım Bakanlığı broşürü

Mine Pakkaner Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 16-05-2006, 08:11   #2
Ağaç Dostu
 
Baki Berk Kayalar's Avatar
 
Giriş Tarihi: 04-03-2005
Şehir: İzmit
Mesajlar: 762
Galeri: 73
Buna Malta Eriği de diyoruz

Baki Berk Kayalar Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 16-05-2006, 09:44   #3
agaclar.net
 
Mine Pakkaner's Avatar
 
Giriş Tarihi: 06-01-2006
Şehir: İzmir
Mesajlar: 10,707
Galeri: 99
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi BayMineral
Buna Malta Eriği de diyoruz
Çok doğru Bay Mineral. Malta eriği de diyoruz

Mine Pakkaner Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 16-05-2006, 14:30   #4
Ağaç Dostu
 
Baki Berk Kayalar's Avatar
 
Giriş Tarihi: 04-03-2005
Şehir: İzmit
Mesajlar: 762
Galeri: 73
Peki Malta eriği denmesi nereden çıkmış? Ülkemize ilk Malta üzerinden mi getirilmiş? (Kıbrıs akasyası da Avusturalya kökenli olmasına rağmen ülkemize ilk kez Kıbrıs üzerinden getirildiği için bu adı almış)

Baki Berk Kayalar Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 16-05-2006, 15:54   #5
agaclar.net
 
Mine Pakkaner's Avatar
 
Giriş Tarihi: 06-01-2006
Şehir: İzmir
Mesajlar: 10,707
Galeri: 99
Bunu hiç bilmiyorum, belki syilmaz bilir, o bir meyvecilik uzmanı.

syilmaz, neden yenidünyaya malta eriği deniyor hiç bilgin var mı?

Mine Pakkaner Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 16-05-2006, 19:48   #6
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 25-07-2004
Şehir: Adana
Mesajlar: 3,563
Galeri: 270
bu tuhaf bir olay
akşam gazetesinde bulduğum bir yazıda malta'da malta eriği diye bir meyve olmadığını yazmış
ayrıca bu meyvenin japonya meşeili bir meyve olduğun eklemiş
ve bir de genelde istanbullular malta eriği derlermiş

backyard Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 16-05-2006, 20:07   #7
Ağaç Dostu
 
Baki Berk Kayalar's Avatar
 
Giriş Tarihi: 04-03-2005
Şehir: İzmit
Mesajlar: 762
Galeri: 73
Maltalı dostlarımızla görüştüğümde Malta' da bu meyvenin olduğunu öğrendim ama bu meyveye Türkiye' de Malta eriği deniyor olmasını ilk kez biz Türk gurubundan öğrendiler.

Baki Berk Kayalar Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 16-05-2006, 20:17   #8
agaclar.net
 
Mine Pakkaner's Avatar
 
Giriş Tarihi: 06-01-2006
Şehir: İzmir
Mesajlar: 10,707
Galeri: 99
Bakın neler öğrendim,
Bu bitki malum Japonya'da ve güney dogu Çin'de endemik. Batı dünyası bu bitkiyi ilk olarak 1690 da botanikçi Kaempfer' den öğrenmiş. Japonya'da 1712 de bitkiyi görmüş, tanımlamış. İlk olarak 1784 de, Paris'te National Gardens da kültüre alınmış.1787 de İngiltere'de kraliyet botanik bahçesine Çin'in Kanton eyaletinden getirilen bitkiler dikilmiş.

Daha sonra Riviera , Malta ve o zaman Fransız egemenliğinde olan Cezayir de yaygın kültüre alınmış.1818 de Avrupa pazarlarında meyveler görülmeye başlamış.

Bu durumda bize ilk Malta'dan geldiyse neden adı Malta eriği belli olur.

Şöyle bir şeyi hatırladım şimdi bu isimlendirme konusunda ,nektarinler ülkemizde ilk çıktığında ne pazarcı biliyor sattığını ne de halk biliyor aldığını durumundayken annem sormuş satıcıya "bu nedir" diye .Adamcık hatırlayamadı adını herhalde ya da bilmiyordu "ŞEFTERİK" demiş."Bu şeftali ile eriğin kırması" diye de annemi aydınlatmış

Bizde epey bir şefterik gitmişti bu meyve

Mine Pakkaner Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 16-05-2006, 21:22   #9
Ağaç Dostu
 
Baki Berk Kayalar's Avatar
 
Giriş Tarihi: 04-03-2005
Şehir: İzmit
Mesajlar: 762
Galeri: 73
Konu dağılacak gibi ama nektarin neresi kökenli?

Baki Berk Kayalar Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 16-05-2006, 21:50   #10
agaclar.net
 
Mine Pakkaner's Avatar
 
Giriş Tarihi: 06-01-2006
Şehir: İzmir
Mesajlar: 10,707
Galeri: 99
Doğu Asya olduğunu söylüyor kaynaklar.

Mine Pakkaner Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 16-05-2006, 22:23   #11
Ağaç Dostu
 
Baki Berk Kayalar's Avatar
 
Giriş Tarihi: 04-03-2005
Şehir: İzmit
Mesajlar: 762
Galeri: 73
Şeftalide mi Uzak Doğulu?

Baki Berk Kayalar Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 16-05-2006, 22:47   #12
agaclar.net
 
Mine Pakkaner's Avatar
 
Giriş Tarihi: 06-01-2006
Şehir: İzmir
Mesajlar: 10,707
Galeri: 99
Evet ,Çin'li

Mine Pakkaner Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 19-06-2006, 01:14   #13
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 18-06-2006
Şehir: Kayseri
Mesajlar: 116
ben yeni dünya yetiştiriyorum şu an, saksıdalar, 40 cm oldular, çekirdeklerini pamukta çimlendirdim daha sonra saksıya aldım, kayseride yatişecek mi bilmiyorum

ibuprofen Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 19-06-2006, 08:23   #14
ağaç dostu
 
Giriş Tarihi: 10-01-2006
Şehir: Tekirdağ
Mesajlar: 2,589
Galeri: 2
Fotoğraflarını koysanız da görsek çok güzel olur.
Bu arada aramıozda kalıcı olacağınıza inanıyorum.
Profilinizi doldursanız da sizi tanısak.

arsakay Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 20-06-2006, 20:44   #15
Yeni Üye
 
Giriş Tarihi: 20-06-2006
Mesajlar: 10
Talking

İşte karşınızda küçücüğüm herşeyiiiiiiimmmm

Öyle küçücüklüğüne bakmayın siz abileri ablaları, o büyüyecek daha




dolantin Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 21-06-2006, 04:55   #16
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 18-06-2006
Şehir: Kayseri
Mesajlar: 116
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi arsakay
Fotoğraflarını koysanız da görsek çok güzel olur.
Bu arada aramıozda kalıcı olacağınıza inanıyorum.
Profilinizi doldursanız da sizi tanısak.
buyrun fotoğrafları;

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10



bu arada profili doldurdum.


Düzenleyen ibuprofen : 13-12-2007 saat 18:46 Neden: Resim ekleme
ibuprofen Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 21-06-2006, 11:10   #17
Ağaç Dostu
 
Plumbago's Avatar
 
Giriş Tarihi: 28-12-2005
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 816
Galeri: 17
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi ibuprofen
ben yeni dünya yetiştiriyorum şu an, saksıdalar, 40 cm oldular, çekirdeklerini pamukta çimlendirdim daha sonra saksıya aldım, kayseride yatişecek mi bilmiyorum
Şu an için çok sağlıklı görünüyorlar ama uzun vadede sorun yaşayacaklardır. Kışın evin içerisine alarak ilk bir kaç sene yaşatmayı başarabilsen de bitkinin doğal formlarına yaklaşmasıyla saksı taşımak biraz zahmetli olacaktır.

Birkaç sene bu şekilde büyütebilsen de ya kışın ısıtmalı bir sera içerisinde ya da deniz ikliminin yaşandığı bir yerde bu bitkinin toprağa dikilmesi gerekir.

Not : Eski bir Erciyes Üniversiteli olarak aynı üniversiteden birilerini burada görmek çok güzel

Plumbago Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 21-06-2006, 12:05   #18
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 18-06-2006
Şehir: Kayseri
Mesajlar: 116
evet haklısın, evin içinde yetiştirirsem sorun olmayacak gibi ama salon bitkisi olmak için yaprakları biraz fazla çirkin. acaba odunsu gövdeye sahip olduktan sonra bahçeye diksem buranın kışlarına dayanabilir mi??? (tabi bunu şuna dayanarak söylüyorum, şeftali de kayseri ikliminde yaşayamıyor ancak serada büyütüp bahçeye çıkarınca çok güzel yetşiyor ve meyve veriyor) ne dersiniz?

ben de benimle aynı okuldan bir üstada rastladığıma sevindim, selamlar.

ibuprofen Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 21-06-2006, 12:42   #19
Ağaç Dostu
 
Plumbago's Avatar
 
Giriş Tarihi: 28-12-2005
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 816
Galeri: 17
Mine Pakkaner'in verdiği bilgilerde -3 derece soğuğa kadar dayanabileceği yazıyor. Ki benim bilgimde bu yönde. Şeftali ağaçları kışın yaprak döktüğü için bir derece daha dayanıklı olur. Ancak bu tip yaprak dökmeyen bitkilerde bitkinin yapraklardaki özsuyu donarak yaprağa ve bitkiye zarar verir.

Kayseri'de -20 derece olabildiği için sorun yaşarsın mutlaka. Ama bitkiye ne derece zarar verir bunu deneyip görmekten başka çare yok sanırım.

En iyi ihtimal toprak altında kalan köklerin sağlam kalıp her sene yeni sürgün vermesi olur bence. Umarım yanılırım

Deneme sonuçlarını burada bizimle paylaşırsan çok seviniriz

Plumbago Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 06-07-2006, 12:16   #20
Yeni Üye
 
Giriş Tarihi: 06-07-2006
Mesajlar: 5
Herkese selam.
Grubun yeni üyesiyim. Sizin gibi uzman arkadaşlardan bilgi almak istiyorum. Bilecik bölgesinde hobi amaçlı 1 dönüm kadar yerimde meyva ağacı yetiştirmek istiyorum. Ama yeterli bilgim yok hangi ağaç türünü seçmeliyim? Nerelerden bilgi alabilirirm? Şimdiden teşekkürler..Saygılar..

halukanot Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 09-07-2006, 23:11   #21
agaclar.net
 
Mine Pakkaner's Avatar
 
Giriş Tarihi: 06-01-2006
Şehir: İzmir
Mesajlar: 10,707
Galeri: 99
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi halukanot
Herkese selam.
Grubun yeni üyesiyim. Sizin gibi uzman arkadaşlardan bilgi almak istiyorum. Bilecik bölgesinde hobi amaçlı 1 dönüm kadar yerimde meyva ağacı yetiştirmek istiyorum. Ama yeterli bilgim yok hangi ağaç türünü seçmeliyim? Nerelerden bilgi alabilirirm? Şimdiden teşekkürler..Saygılar..
Arazinizin bulunduğu tarım il veya ilçe müdürlüğü ile görüşün, şu anda yörede devam eden meyvecilikle ilgili projeleri ve başarılarını sorun.Arazinizin, yön, mevki su, elektrik gibi bilgilerini verin.1 dönüm küçük bir alan bu alanda bodur meyvecilik yapabilirsiniz, böylece birim alana daha fazla fidan dikersiniz. Gideceğiniz kurumdaki ziraat mühendisi arkadaşlarım sizi yönlendireceklerdir.

Kolay gelsin.Gelişmelerden bizi haberdar edin.

Mine Pakkaner Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 25-09-2006, 09:50   #22
Yeni Üye
 
Giriş Tarihi: 25-09-2006
Şehir: istanbul
Mesajlar: 4
Malta Eriği Neden Meyva Vermez?

Konuyu doğru yere mi açtim bilmiyorum. Eğer yanlış ise özür dilerim. Başlık tan da anlaşılacağı gibi çekirdekten çimlendirip ektiğim malta eriklerim ( 6 adet ) yaklaşık 8 senede gayet güzel büyüdüler(2-2,5 metre cıvarında). 3 senedir (**** ben anca farkettim) çiçek açıyorlar fakat çiçekler yaz ortasında kuruyor dökülüyorlar meyve vermiyorlar. Ağaçlar 1 metre aralıkla ekililer 3 er li 2 grup halinde ve ekildiği yerde ağva /istanbul. Çekirdekten yetiştiği için mi böyle oluyor yoksa başka bir sebebi varmı? meyve alabilmem için ne yapmam lazım? teşekkür ederim.

ceturan Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 25-09-2006, 10:21   #23
agaclar.net
 
Mine Pakkaner's Avatar
 
Giriş Tarihi: 06-01-2006
Şehir: İzmir
Mesajlar: 10,707
Galeri: 99
Ceturan mesajınızı bu başlığa aldım.

malta eriğinin kendine kısır çeşitleri vardır. Sizin ağacınız da kendine kısırsa bir döllyeci çeşit olmadan meyve vermez. Ya da kendine döllenen bir çeşitten aşı yaptırınız.

Yeni gelen arkadaşlar başlığına da bir uğrar mısınız lütfen?

Selamlar.

Mine Pakkaner Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 25-09-2006, 10:50   #24
Yeni Üye
 
Giriş Tarihi: 25-09-2006
Şehir: istanbul
Mesajlar: 4
Teşekkürler, Mine hanım peki aşıyı kendim yapabilirmiyim? ve eğer yapabilirsem aşı yapabileceğim zaman bana söyleyebilirmisiniz? (malta eriği için)

kendine döllenen bir çeşiti; fide olarak alırken **** çevredeki ağaçlardan birinden aşı için kalem alırken nasıl tanıyacağım.

ceturan Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 25-09-2006, 11:18   #25
agaclar.net
 
Mine Pakkaner's Avatar
 
Giriş Tarihi: 06-01-2006
Şehir: İzmir
Mesajlar: 10,707
Galeri: 99
Forumdaki bu başlıkta aşı ile ilgili bilgileri bulacaksınız.

Siz de elbette aşı yapabilirisiniz. Denemekle birşey kaybetmezsiniz. Önemli nokta anacın aşı için kabuk verme zamanının gelip gelmediğini tayindir. Kabuğun bir keskin alet yardımıyla hemen gövdeden ayrılması gerekir, yoksa aşı zamanı gelmemiştir.

Başlıktaki resimleri inceleyin. Önce bir iki çalı çırpıda deneme yapın, sonra aşınızı uygulayın.

Kalem konusunda ise etrafınfa başka hiç yenidünya olmayan ve meyve veren bir ağaç bulacaksınız. Fidanda ise satıcıya güvenmekten başka çareniz yok. Bu yüzden sertifikalı meyve fidanı kullanınız.


Düzenleyen Mine Pakkaner : 25-09-2006 saat 11:51
Mine Pakkaner Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 25-09-2006, 11:45   #26
Yeni Üye
 
Giriş Tarihi: 25-09-2006
Şehir: istanbul
Mesajlar: 4
Teşekkür ediyorum en kısa zaman da deniyeceğim.

ceturan Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 25-09-2006, 16:29   #27
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 30-07-2006
Şehir: Yalova
Mesajlar: 6,884
Galeri: 29
İstanbul Fatih'te Malta semti vardır. İstanbul' un en eski semtlerinden biridir. Fatih Sultan Mehmet tarafından, İstanbul'un alınmasından sonra kurulumuştur.Belki Malta eriği denmesinin sebebi yurdumuzda ilk olarak orda görülmesidir.
İstanbul'da çocukken oturduğumuz apartmanın bahçesinde vardı. Biz oraya ilk taşındığımızda yani 1979 yılında o ağaç ordaydı. Senelerce hiç meyve vermedi. Ta ki 1995 yılına kadar. Büyük ihtimalle kendine kısır bir cinsti ve yakınlara bir yere dölleyicisini diktiler. Bizim ağaçta 20-25 sene sonra meyve verdi.

Todor Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 25-09-2006, 21:58   #28
Ağaç Dostu
 
fmt79's Avatar
 
Giriş Tarihi: 17-07-2006
Şehir: Hatay
Mesajlar: 342
konuyla hiç alakası yok ama, Malta Eriğine bu ismi verdiğimizi duyunca şaşırmışlar ya Malta'lılar
Bizim hoca da Japonya'ya gitmişti. Orada Japon bakılkarını görünce aaa bunlar japon balığı değil mi diye sormuş, adamlar gülmüşler. Bunların ismi japon balığı değil ki demişler

fmt79 Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 30-11-2006, 17:00   #29
Yeni Üye
 
ertan34's Avatar
 
Giriş Tarihi: 29-11-2006
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 25
Thumbs down Malta Eriği ağacı küser mi ?

evimin ön bahçesinde bir malta eriği ağacı var. Kendi kafasına göre takılıyor. bazen meyve verir bazen vermez. bu sene alt bölümlerinde dallanmalar oldu keseyim dediğimde sakın kesme malta eriği ağacı küser, bir daha da meyve vermez dediler. böyle birşey var mı ? Ağaçta ne zaman kesim yapabilirim. Mart ayında budama yazmışsınız ama kasım ayında da kesim yapılırsa zararlı olurmu?


Düzenleyen ertan34 : 30-11-2006 saat 21:25 Neden: yazım hatası
ertan34 Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 01-12-2006, 11:31   #30
agaclar.net
 
Mine Pakkaner's Avatar
 
Giriş Tarihi: 06-01-2006
Şehir: İzmir
Mesajlar: 10,707
Galeri: 99
Ertan Bey, normalde budama işlemi bu ağaçlara uygulanıyor. Bundan dolayı da küsmüyorlar. Dolayısıyla siz de ağacınızı budayabilirsiniz. Yalnız ne amaçla budayacağınızı anlayamadım. Alt bölümde dallanmalardan kastınız nedir? Olmazsa bize bir resim yollar mısınız?

Bir de şu anda yenidünyalar çiçekteler, ağacı şimdi budarsanız alacağınız meyve azalır. Eğer ola ki dallarsanız mutlaka aşı macunu kullanın.Çünkü çiçeklenme dönemi olduğu için ağaçta öz suyu faaliyeti hızla devam ediyor.

Mine Pakkaner Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Cevapla

Konu Araçları
Mod Seç

Gönderme Kuralları
Yeni konu gönderemezsiniz
Konulara yanıt veremezsiniz
Ek dosya yükleyemezsiniz
Kendi gönderilerinizi düzenleyemezsiniz

BB code Açık
Smilies Açık
[IMG] Kodu Açık
HTML Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Forum saati Türkiye saatine göredir. GMT +2. Şu an saat: 02:23.
(Türkiye için GMT +2 seçilmelidir.)


Forum vBulletin Version 3.8.5 Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0
agaclar.net © 2004 - 2024