Çok teşekkür ederim. İşte buranın bu içtenliğini çok seviyorum. :)
Hepimiz gerçekten bir aile gibiyiz. Birinin sevinci hepimizin sevinci, birinin üzüntüsü hepimizin üzüntüsü...

Bizim begonvil gerçekten biraz fazla sulandı galiba. Dibindeki semizotu ormanından belli! :D

Sevgili Berrin Hanım ve acemifüsun,

Öncelikle bu kadar güzel ve ince düşünceleriniz için ikinize de çok teşekkür ederim. :)

Yurt dışında çalışma fikrini babama ilk açtığımda şöyle dedi: "Kesinlikle git, oraları gör. Hem çalışma hayatı hakkında, hem de teknik anlamda çok faydalı olur. Dünyada bu işler nasıl yürüyor görürsün. Ama, kesinlikle 5 seneyi geçirme, yoksa dönemezsin!"
(Kendisi de daha önce 1 sene Amerika'da çalışmış. O yüzden faydalı yanlarını da, bırakması zor olan yanlarını da biliyor.)

Düşüncelerinize kesinlikle katılıyorum. Hatta 5 sene de çok geliyor, o yüzden ben 3 diyorum.
Şu anda oraya gidebilmemi sağlayan birikimi bana bu ülke verdi. Ben anadolu lisesinde, devlet üniversitesinde okudum. Bu ülkeye bir borcum var. Amerika'nın başarısının sırrı da bu işte. İnsan yetiştirmeye hiç para harcamadan dünyanın her yerinden yetişmiş insanları güzel çalışma şartları sunarak elinde toplamak... Tabii bizim ülkemizin de çok hatası var. Mesela sırf askerlikten kurtulmak için istemeye istemeye yurt dışına gidip de sonra kalan o kadar çok arkadaşım var ki. Çok ciddi söylüyorum, üniversitedeki dönem arkadaşlarımdan sırf benim bildiğim 30'dan fazlası şu an Avrupa ya da Amerika'da. Bir de bunun her sene olduğunu düşünün...

Neyse ama. Hiç bir zaman "yurt dışına bir kapağı atsam" diyen biri olmadım, içiniz rahat olsun. :p Gidince de oraya kapılıp bu fikirlerimin değişmemesi için dua ediyorum. Neyse ki geri dönmek için büyük bahçeli bir ev gibi de bir motivasyonum var. :) O yüzden siz hiç ağlamayın. Bakın ben de içimi dökmüş oldum sizlere. :)

Sevgili Hercai menekşe, kaç gündür sayfayı takip ediyorum, bir şeyler yazmak için çabalıyorum yazmadan geri çıkıyorum sayfadan. Son günlerin popüler bir sözü var , ''Bazen ona bişeyler yazarsın, yazar silersin.. yazar silersin.. O hiçbirini okumamış olur; ama sen hepsini söylemiş olursun." benimki de böyle oldu işte.
Eminim sen neler yazmak istediğimi anlamışsındır. Yolun, bahtın açık olsun.
Attila İlhan güzel söylemiş, onun dizeleri ile noktalayım.


''Çünkü ayrılık da sevdaya dahil , çünkü ayrılanlar hala sevgili ''

Yeni işin hayırlı olsun gilan. Sizde bu bitki aşkı varken bahçe olmasa ,balkon. Balkon olmasa pencere önü saksılarla da olsa aramızda olacağınıza eminim. (Cranberryleri göremedim bahçende.)

Çok teşekkürler sevgili eylems. :)

Cranberry maalesef hayatta değil. Büyükçe bir saksıya açelya toprağı kullanarak dikmiştim ama neden bilmiyorum kurudu. :(

Çok teşekkür ederim. :)
Ben de mesajını beklemiyordum desem yalan olur. :o
Anlıyorum tabii ki içinden geçenleri. Çok çok sağ ol.

Ama işte ben bir süreliğine Amerika muhabiri olarak gidiyorum. Oradan değişik seralar, bahçeler, bitkiler tanıtmak amacıyla. Tek nedeni bu. :p
Geri dönünce de yeni bahçe için tek tek çalacağım ağaçlar.net kapılarını. ;)
Mesela bir nilüfer çeliğim var beni bekleyen, değil mi? :)

Sen gelene kadar itina ile saklayacağımdan emin olabilirsin ;)

Mektup
 

Sevgili Hercai Menekşe ,
Uzun süre oldu senden haber almayalı. İyi olduğunu düşünüyorum. Uygun bir zamanında bu sayfalardan bize , hayatında neler olup bittiğine dair bir bilgi vereceksindir mutlaka. Sabırla bekliyorum şahsen.

Ankara'da hercai menekşe dikmenin zamanı geldi. Ben balkonuma 2 saksı yaptım. Bahçeye de bu pazar dikilecek inşallah. E konu hercai menekşe olunca, arada menekşelerime baktığımda, sana uzaklarda da olsan bir selam yolluyorum gönülden. Muhakkak alıyorsundur. Bu satırları ne zaman okursun bilmiyorum ama özlendin. Ayrıca bu sayfayı da özlemişim. Sevgiler.

Sevgili gilan,

Ben İzmir'e yerleştim, taşınma telaşı falan derken, siteye uğramadığım çok günler geçti.

Kasım'ın 19'unda Urla'da bir toplantı yapıldı. Birden aklıma geldin, neden hiç mesajlarını okuyamıyoruz diye.

Meğer Amerika'ya gitmişsin, ne olur seni de yutmasın o koca canavar. Ülkemizin senin gibi gençlere çok ihtiyacı var.

İnşallah keyfin yerindedir, başın biraz sıkışık galiba, göz atamamışsın siteye.

Kendini özletme bekliyoruz seni.

Sevgili gilan,

Geçen sene göndermiş olduğunuz ahududular bu sene bir sürü çiçek açtı. Bazıları meyveye durdu. Ama merak ettiğim bu meyvelerin büyüklüğü ne kadar oluyor?

Eklenti 296930

Eklenti 296931

Eklenti 296932

Geçen seneki fidanlar 1.65 cm civarında. Bir de bu seneki fidanlardan bir tanesi şimdiden 1.50 cm oldu. Ve geçen seneki fidanların 3-4 katı kalınlığına ulaştı. Bu fide bu seneki meyvelerden daha büyük meyve verir mi :) Ahududu sayfasında soracaktım ama ahududular sizden geldiği için daha iyi bilirsiniz diye size sorayım dedim :)

Eklenti 296933

Sevgili limon_sever, ahududu meyveleri nasıl desem, 2cm çapında küre gibi bir şey oluyor. Misket boyundan hafif irice. Küre gibi ama ortası boş. Toplarken elinize ortası çıkıp gelecek. (Ne demek istediğimi yakında görünce anlarsınız. :)) Şimdi onlar önce kızaracak, sonra koyulaşacak. Koyu kırmızı olduklarında en lezzetli hale gelmiş olacaklar. :)

Eğer yanlış hatırlamıyorsam frambuaz dalları 2 yıllık bir döngüye sahip. Bu sene çıkanlar gelecek sene meyve verip, gelecek senenin sonunda kuruyacak diye hatırlıyorum. Bu sene çıkanların daha kalın olması normal, demek ki artık kökler oturmuş, bitki güçlenmiş. Seneye hasat oldukça artar. Bir iki sene içinde o kadar yayılacaklar ki, baş etmekte zorlanabilirsiniz. :)

Ahududu meyvesi
Saygılar.

Evet, internetten bir çok fotoğraf, video vs. gördüm. Onlar genelde yediveren cinsi. Sizin gönderdikleriniz yaz başı meyve verdiği için büyüklüğünü merak etmiştim :) Birde yabanisi büyük meyve vermez ki gibi cümleler sarf eden birileri var. Onlara inat büyük olacak diyorum :) O yüzden biraz da hırs yaptım. Gübre şerbeti, ek besin vs. veriyorum sürekli. Yediveren ahudu fidanıda almıştım. Ama onlar epey geç büyüyor. Yerden 5 cm var yoklar daha. Bir blog sayfasında tüm detaylarıyla ahududu hakkında bilgi edindim. Dediğiniz gibi de epey bir çoğaldılar şimdiden bile nasıl baş edecem diye düşünüyorum. Güller, kiraz ağacının dipleri, yayılıcı kekik şuan istila altında :)

5-6 yıl kadar önce bu meyveyle internette tanıştım. Ama ne olduğunu bilmediğim için sadece bakmakla yetiniyordum. Zira görünüşü çok güzel bir meyve. Tasarımlarımda kullanmak istiyor ama kimsenin ne olduğunu bilmeyeceğini düşünerek vazgeçiyordum :)

Yediveren değil ama yabani de değil. :) Sadece yedivermiyor. ;) Meyve iriliği güzel oluyordu. Bu zamanlarda suyunu eksik etmeyin ama.

Frambuaz toprak altından inanılmaz ilerliyor. Ben ileride bahçede kullanırken buna önlem almayı düşünüyorum. Ya önüne 1m derinliğinde beton falan atarım, ya da metal levha gömerim, ya da kök durdurucu fileler var, öyle bir şey kullanırım. Şimdilik çok araştırma yapmadım ama bir şekilde sınırlamak lazım, yoksa her sene sök sök dur. :)

Bu arada siz de yakında tadacaksınız umarım, frambuaz meyvesi çok çok lezzetli. Bu sene kapış kapış gider de, bir iki seneye pasta, reçel falan da yapabilirsiniz. :)

Bu arada bahçemin durumunu da inanılmaz merak ediyorum. :rolleyes:

Ama bir yandan da sormaya korkuyorum. Bizimkiler benim hatrıma baya ilgileniyoruz diyorlar ama bilemiyorum ki... Mesela geçen hafta bahçenin en çok güneş alan yerine yeni gine dikmeye kalkıyorlardı. :) Acemiler sonuçta. Ben usta bahçıvan oldum ya sanki. :D

Meyve ağaçlarını budatmışlar ama kimbilir nasıl oldu. Gidip de alt dalları kesmemiş olsa bari budayan kişi... limon_sever'in gönderdiği Merton Late kiraz ne durumda acaba? Kırçıllı sarmaşık gülüm keyifli mi? Kumkat bu sene çiçek açtı mı? Ortancalarda ne kadar tomurcuk var (tabii yaşıyorlarsa :rolleyes:)?

Aaaah ah! :)

Sevgili gilan ellerinden geldikçe iyi bakıyorlardır. Güzel kardeşim gurbette bir de bahçeni dert etme ne olur:) İnşallah dönünce, gönlünce her şeyi istediğin gibi yapabileceksin canım:) Sevgiler.

Yabani olmamasına çok sevindim :) Desenize o kişilere karşı galip gelecem :) Suyunu her gün düzenli veriyorum. Aslında ahududuya yönelmemin sebebi çileklerde biraz sıkıntı yaşamaya başlamamdan kaynaklandı. Böceklerden bize kalmayınca alternatif arıyordum. Sizin ahududular ile tanıştım :)

Yan bahçede olduğu için alan olarak dar. 2-2.5 metre en var yok. Kontrolü yine de sağlıyorum. Ayrıca yağmur kanalı tam ortada. Betonun 20-25 cm derinliği var. O yüzden şimdilik içim rahat. Bu arada şimdiden 2 fideyi yeğenime verdim bile :) Sanırım çileklerim gibi sizin ahududularda Konya geneline dağılacaklar.

Umarım dediğiniz gibi çok lezzetlidir :) Zira ben böğürtlen reçelini çok seviyorum. Böğürtlen aşkından bir kök diktim bile. Ayrıca dikilmeyi bekleyen 2 kök daha var. Eğer ahududununda reçeli güzel olursa değmeyin keyfime :)

Çok sağ ol sevgili acemifüsun. :) Dönüş sonrası planları, bu aralar en büyük hayalim zaten. :)

Sayın gilan,
Haklısınız, böğürtlen, ahududu gibi bitkiler toprak altından inanılmaz biçimde ilerliyorlar.Bunlara karşı çok dikkatli olmak lazım.Benim bahçedekileri söke söke bitiremedim.Motorlu tırpanla kestim olmadı, kazmayla tek tek söktüm olmadı.Sonunda anız gibi yakayım bari dedim de :D allahtan vazgeçtim.Kökünden söktüm sanıyorum ama toprak altında sağa sola 2-3 m gittiğinden oradan fışkırıyor.En sonunda bazılarını kablo söker gibi çeke çeke toprak altından çıkarttım, ama gene başa çıkılmıyor.Sonunda mücadeleden vazgeçtim.Uzayıp baş gösterdikçe tırpanla biçiyorum.Yavaş yavaş bu şekilde azaltacam.
O yüzden özellikle böğürtlene dikkat etmek lazım.

[QUOTE=gilan;968545]Yediveren değil ama yabani de değil. :) Sadece yedivermiyor. ;) Meyve iriliği güzel oluyordu. Bu zamanlarda suyunu eksik etmeyin ama.

Frambuaz toprak altından inanılmaz ilerliyor. Ben ileride bahçede kullanırken buna önlem almayı düşünüyorum. Ya önüne 1m derinliğinde beton falan atarım, ya da metal levha gömerim, ya da kök durdurucu fileler var, öyle bir şey kullanırım. Şimdilik çok araştırma yapmadım ama bir şekilde sınırlamak lazım, yoksa her sene sök sök dur. :)

Bu arada siz de yakında tadacaksınız umarım, frambuaz meyvesi çok çok lezzetli. Bu sene kapış kapış gider de, bir iki seneye pasta, reçel falan da yapabilirsiniz arkadaşlar ahududu ile böğürtlen aynı şeymi acaba?

İkisi farklı meyve.

Emeğinize sağlık bahçeniz muhteşem olmuş.Eğer bilgilerinizle bizlere yardımcı olursanız çok sevinirim.Benım balkonumda da sizin kırmızı aslan ağzından var ama sanki bodur kaldı gibiler.Sizin önerebileceğiniz şeyler var mı?Petunyalarım da var şimdilik iyi gibiler.Hatta biri ölmek üzereydi,çok açık yeşile dönmüştü rengi.Bende bütün yıpranmış yaprakları kestim ve şimdi rengi koyulaşmaya başladı.onlar içinde tiyo alabilirsem çoook sevinirim.:)şimdiden çook teşekkür ederim.çiçeklerinize ve size sağlıklı bit hayat dilerim.

[IMG]http://g1205.hizliresim.com/x/q/6hlnv.jpg[/IMG]

Sevgili sinem kamalı,

Aslanağzınızın bodur değil de uzun boylu türden olduğuna emin misiniz? Saksıda bahçedeki kadar gelişemeyebilir. Çiçek açmasında bir problem yoksa boyunu çok dert etmeyin bence. Hatta saksıdayken bence bodur olup bol çiçekli olması daha bile güzel görünür. :)

Petunyanızın kurtulmasına sevindim. :) Petunyalar benim henüz çok başarılı olamadığım çiçeklerden. Bir süre sonunda hep bozuluyorlar.
Sitemizde her bitkinin kendie ait bir başlığı var. Bakım yöntemlerini oralarda tartışmayı tercih ediyoruz. Faydalı bilgiler bulabilirsiniz. :)
http://www.agaclar.net/forum/bahce-s...ileri/3442.htm

Sayın Gilan
 

Bahçenizi bu gün gezdim Meraklı olduğunuz belli oluyor Çalışmalarınızda başarılar dilerim iyi günler

Çok teşekkürler sayın ahmeter.

Ben bir süreliğine Amerika'ya taşındığım için bahçeyle olabildiğince ailem ilgileniyor. :)

GİLAN cık maşallah diyor ve bu bahçeden bana hiç bahsetmedin... :( Durmadan soru soruyorum en azından aç gilan bahçe yi oku deseydin bari... Hoooş şimdi bu bahçeden de sorular gelecek elbet... Ve bu kadar güzel bahçe, bu kadar güzel fotoğraflar, bu kadar güzel anlatımlar için TEBRİKLER... Sağool!..

GİLAAAN süsenler gölgede de olabiliyor mu?

Ah bir de bahçenin şu anki halini görseniz. :) Komşular bile "Ah gilan burda olsa buralar hiç böyle olmazdı" diyorlar. :)

Haksızlık etmeyeyim, evdekiler ilgilenmeye çalışmışlar tabii ama bahçe hem yoğun ilgi, hem de yoğun bakım gerektiren bir şey. Çok sevip çok uğraşmadıkça bir yere kadar oluyor. Haftaya biraz görüntüyü toparlamaya çalışacağım. Aslında çok ölen kalan da yok. Görüntü çok bakımsız ve dağınık sadece.



Sevgili YeniGine, süsenler tam güneş sever. Yarı gölgede de dayanabilir ama az çiçek açar. Tam gölgede ise pek olacağını sanmıyorum.

GİLAN cık maşallah gül harcına bir sürü şey vermişsin. Ben daha önceki sayfalarında da gördüm organik gübre olarak ne kullandı acaba sorayım derken bir de leonardit, mineral tozu ile karşılaştım. Artık bana izah edersin inşallah.

Sevgili GİLAN maşallah; bahçende coşmayan birşey yok ki... Herşey coşmuş gerçekten, harika bir bahçen var imiş... Ne yaptın, neler verdin de böyle coştu sardunyaların, güllerin...