Kusura bakmayın sevgili Todor. sorumun cevabını zaten 105 nolu mesajda vermişsiniz. Gözümden kaçmış.

sevgili todor samimiyetinize güvenerek size birşey sormak istiyorum
durgun su sisteminde akansu kültüründe havuzun dibine hava hortumları ile çeşitli yerlerine hava basılsa (akvaryum un içersinde hava kabarcıkları çıkması gibi)daha bol oksijen daha çabuk bitkileri gelişimini sağlarmı

birde size tavsiyem
havuzdan boşaltılan suyu bir su sayacı yardımyla ne miktarda boşaldığnı dolduğnu hesaplayıp o ölçüde gübre takviyesi yapmak daha kontürllü olur kantindeyim

Sevgili Todor,

Foruma uzun süre uğramadığımdan sizinle ilgili güzel gelişmeyi yeni gördüm. Allah mahçup etmesin ve emeğinizin karşılığını versin inşallah.

Şu haftalık yarısı değiştirilen su konusunda pek çok yorum yapılmış. Bu beni de çok uğraştırmıştı. Üstelik sizinki çok daha fazla miktarda işçilik ve su gerektiriyor. Ama biliyorum ki suyun içindeki her bir elementin ölçümünü ve tesbit sonrası takviyeyi yapacak dozaj pompalarını edinmediğiniz sürece -ki bu gerçekten çok maliyetli- başka bilimsel bir yol yok gibi.

Suyun ec değerini ölçüp değişimi saptıyorsunuz ama buna hangi elementin azlığı ya da çokluğunun sebep olduğunu bilmiyorsunuz. Sanırım sizde bitki besleme için A ve B tankı oluşturdunuz. Aslında belki diyorum kullandığınız her bir element için ayrı depo oluşturulsa ve bitkinin görsel ihtiyacına göre gübre takviyesi yapılsa nasıl olur. Ama burada da şöyle bir sorun olabilir. Topraksız tarımda önce reçeteyi saptayıp sonra ona uyuyoruz. Bu yöntemde ise sık sık reçetede oynama yapmak gerekecek yani her takviye sonrası reçete değişecek. Bilemiyorum. Kudret hocam bu konuyla ilgili yorum yaptımı acaba ?

selamlar bir sorum olacakta serayı malzemelerini firmayamı yaptırdınız yoksa kendi planınızmı seranız hayırlı olsun

Serayı Günser Seracılık kurdu. Ama hydroponic sistem dizaynı ve kurulumu bana ait.

Her element için depo oluşturmak yerine, eğer belirli bir eksiklik görürsem çuvaldan alıp suya koyuyorum.
Hobi ile ticari üretim arasındaki farkı malınızı satmaya çalıştığınız zaman görüyorsunuz. Kabzımal hayatında marul yetiştirmemiş belki, belki marul sevmiyor bile. Ama ürün standartlarını çok iyi biliyor. Mala bakar bakmaz bu çok sarı, bu lekeli, bu acımış, bunun formu bozuk vs vs diyebiliyor. O yüzden çok sıkı bir kontrol gerekiyor. Ufak bir gözden kaçırma, ihmal, bilgisizlik binlerce bitkinizin satılamaması demek. Yenemez mi? Yenebilir elbet ama raf değeri sıfırdır.

Uygun bir fiyata ikinci el spektrofotometre almak mümkün. Ama iş spektrofotometreyi almakla bitmiyor. Devamlı suretde kalibre etmek gerekli ve kalibrasyon sıvıları o kadar pahallı ki, benim bir yıllık gübre masrafımı geçiyor.

Ayrıca tecrübe kazandıkça ve merakınız varsa, element eksikliklerinin veya fazlalıklarının bitkide yol açtığı sonuçları gayet doğru tespit edebiliyosunuz. Mümkün mertebe ürünü kurtarma şansınız oluyor. Spektrofotometre maraza çıkmadan müdahele şansı veriyor fakat şu aşamada benim için pahallı bir sarf malzemesi. Ancak büyük tesisler veya çok özel bitkiler yetiştirenler için cazip bence.

Zamanla kazanılan tecrübeler hangi bitkiye hangi zamanda ne oranda ne vermek lazım olduğunu öğrenmemize yol açıyor. Ve bir sonraki ürünümüz daha kaliteli oluyor. Misal; Temelde bütün ürünlerim için aynı formülü kullanıyorum. İlk yaptığım yağlı kafalar açık sarı ve yamuktu. Daha sonraki üretimerimde EC'yi 1.45 yaptım ve mağnezyumu ve demiri arttırdım. Şimdi sorunsuz mal çıkartabiliyorum.

Fakat ben her zaman işletmemin başındayım. Olayı tamamen kendim yönlendiriyorum. Tesisiniz büyükse ve tek başınıza yapma şansınız yoksa o zaman spektrofotometre ve dozlama pompaları kullanmanız kaçınılmaz olacaktır.
"Bence" diye yineliyorum. Çünkü tecrübelerim kendi işletmemle sınırlı.

Havuzlarda kompresör kullanamıyoruz. Çünkü kompresörler üflerken bir miktar yağı da kaçırıyor. Blower denen cihazları tercih ediyoruz. Blowerlar, kompresörlere göre daha düşük basınç le daha çok hava üfleyen cihazlar.

Blowerım var fakat yeterli gelmiyor. Yeterli gelecek blower ise su motorundan pahallı ve aynı elektiriği tüketiyor. Daha sağlıklı olup olmadığını deneyip görmek lazım.

Havuzu boşalttıktan sonra eklediğimiz suyun miktarı o kadar önemli değil. Zaten ECmetre ile ölçümleyerek gübre ilavesi yapıyoruz. Sayaç bize pratikte hiç bir fayda sağlamaz.

Viyollerim 30X50 cm, 406 gözlük viyoller. Göz açıklığı 1.5 cm. ekimden itibaren 20nci günde şaşırtmaya geliyorlar. Daha sonra 50X100 straforlara alıyorum. Her straforda 10 bitki oluyor. Marul için böyle. Fesleğenler ise 10X10 gibi ideal oluyor. Onları strafora almıyorum, viyole ekiyorum ve hasada kadar viyolde kalıyorlar.

Merhabalar sevgili tabiat. Sizi yeniden forumda görmek gerçekten çok mutlu etti. Sizsiz olmuyor.
Konu gerçekten çok önemli bir konu. Dediğiniz gibi sistemden atılan su çevreyi kirletmekle kalmıyor ayni zamandada büyük gübre maliyeti getiriyor. Zira çok miktarda gübreyide atmış oluyoruz.
Tabiiki bir yolu var. İşte topraksız tarım, profösyonelce ozaman başlıyor.Yapacağınız tahliller besin eriyiğindeki element miktarını belirliyor , eksileni yerine koyma imkanı gibi çok büyük bir imkan sağlıyor. Ama her güzel şey gibi onunda bir malıyeti var.
Bir firmadan spektrometre ile ilgili fiyat ta aldım hatta firmaya gidip bir numunemin tahlilinide yaptık. Sistemin ilk çalışması yaklaşık 2000 avro( cihaz fiatı + bir miktar indikatörler)
http://www.agaclar.net/forum/showthr...?t=8023&page=6 162 nolu forum yazımda var.
Topraksız tarım herşeyden önce teknik bir tarım. Bu tekniğinde tabiiki bir bedeli olacak. Bu bedel sadece para karşılığıda değil. Ayni zamanda birazda teknik bilgi istiyor. Eğer günün teknolojik imkanlarıyla desteklenirse işte ozaman frofösyonel bir işletmeden bahsedilebilir. Yoksa yapılan üretim sadece sizin teknik bilgi ve becerinizin yettiği yere kadar olacaktır. Ben bu işe profösyonelce yaklaşan arkadaşlarıma öncelikle teknik altyapıyı oluşturmalarını öneririm. Bence sera yapımı kadar önemsenecek bir konudur.

Sevgili Todor, birçoğumuzun gıpta ile baktığı , zorluklarını pek de görmeyip iç geçirdiğimiz bu yolculuğunuzda, bizim de izlememize izin verdiğiniz için teşekkürler...Allah bereketli kılsın...

Sağolun Kudret hocam. Sayın Sarıcan'ın silkelemesiyle kendime geldim. Şu an kendim uğraşmıyorsam bile paylaşımlardan geri kalmamalıyım dedim ve ağaçlar nete ilk üye olduğum günden beri felsefesini hep taktir ettiğim sayın Todor'a hayırlı olsun diyerek başlamak istedim.

Topraksız tarım başlığında günlerce hesap kitap yapmış, verdiğiniz bilgilerle donanmış ve sonra o bilgilerle hiçte küçük sayılmayacak ölçekte marul yetiştirip boruların, suların arasında kaybolmuş biri olarak anlatmaya çalıştığım şey şu: Evet topraksız tarım teknik tarım ama bizler gibi bu işi tam otomasyon kurarak yapacak bütçeye sahip olmayanlar, işletme ölçeği büyüdükçe maalesef bu teknikten uzaklaşmak zorunda kalıyorlar. Ben 1 tam gün boyunca uğraşıp sistemin başı ile sonunda aynı değerleri yakalayamadığımı biliyorum.
Sn Todor'un bahsettiği bir avuç gübre alıp suya eklemek gibi bişey topraksız tarımın mantığında yok ama çifçiliğin mantığı tam da bu şekilde. Buna bitkiyi dinlemek, onun ne söylediğini anlamak diyoruz işte. Ve dediğim gibi ölçek büyüdükçe kağıttaki hesaplardan uzaklaşıyorsunuz.
Bence bu topraksız tarımın ayrı bir formatı. Yani nasıl desem, bitkilerden anlayan, topraksız tarımın faydalarını bilen, çevre bilincine sahip, topraklı tarım yapıp çok daha az kafa yoracağına topraksıza başlayıp elini taşın altına koymuş ama kapital yönü yetersiz kişilerin geliştirdiği bir format.

Sevgili tabiat,

Kudret abiye birazda buradan sitem edeyim. Bir seneden fazla oldu, üzerinde çalıştığı bir proje var. Spektrofotometre olmasa bile, sistemde dolaşan suyun geri döndüğü drenaj deposundaki eksilen su seviyesini sürekli doldurarak stabil hale getiren, gerek besinlerin sistemden aldığı elementlerin eksilmesiyle, gerekse sistemde buharlaşan suyun yerine şamandra sistemi ile ilave edilen suyun besin eriyiğinde oluşturduğu konsantrasyon azalmasından kaynaklanan EC değerindeki azalmayı, depoya entegre ettiği A ve B stoklarını otomatik olarak dozlayan bir sistem yaptı ve şu ana çalışacak durumda.

Yalnız Kudret Bey' in aşırı titizliğinden kaynaklanan bir yavaşlık var ve henüz amatörlerin, hatta bazı profesyonellerin problemini çözecek bu sistemi bu sezonda arkadaşlara sunmadı. Biliyorum ki hala üzerinde çalışıyor ve bende her akşam sıkıştırıyorum. Bazan kızdıracak şekilde tartışıyoruz da. Bence sistem dolaşımdaki suyun EC değerini hep aynı seviyede tutmak için yeterli bir otomasyon.

Tek eksiği bitkinin sistemden eksilttiği elementleri spektrofotometre gibi tesbit etme imkanı olmadığı ve ona göre dozajlama yapılmadığı için uzun süreçte sistemde dolaşan besin eriyiğinin formülü başlangıçtaki formülden uzaklaşacağı endişesidir. Bu yüzden Kudret Bey şimdide acaba spektrofotometre benzeri bir şey yapabilirmiyim arayışı içinde.

Ama bence bu hali ile bu sistem bile Sn. Todor' un işini görebilir mesela. Sistemde anlık EC ölçümü yapıp eksilen EC değerini aynı değere getirmek için A ve B stoklarından otomatik olarak ilave etmesi bile sisteme bir stabilite getirir. Bu da bence 15-20 günde sistemdeki suyu komple veya yarıyarıya boşaltana kadar belki bir veya iki aylık peryotlarla sistemden alınan örnek eriyiğin bir labaratuarda analizi sonucu ile formül düzeltmeleri için müdahele, ya da Sn. Todor' un bugün yaptığı gibi bitkinin gidişatından hangi elementin eksildiğini görüp (Demir-Mağnezyum vb.) eksilen elementin takviyesi ile sezon başarı ile tamamlanabilir.

Sayın Sarıcan o zaman kızdırmak pahasınada olsa Kudret hocamı sıkıştırmakta fayda var. Çünkü özellikle marul gibi tüm sezonu kapsamayan, kısa sürede hasata gelen bitkiler için tek dolum ve akabinde eksileni tamamlama yöntemiyle hasat tamamlanır ve yeni üründe yeni dolum yapılır. Tabii iş bu kadar basitleşirde bu işi basitleştiren alet nasıl yapılır en ufak fikrim yok o yüzden tam destekten başka bişey gelmez elimden:))

Sayın Sarıcan abimizin düşüncesi kaç zamandır bende taşıyordum. Sarıcan abim yazınca katkı yapmak açısından aklıma geleni sizinle paylaşayım istedim.

Her bitkinin beslenme reçetesi farklı. Bitkilerin azot, fosfor, potasyum başta olmak üzere, tüketim ihtiyacı göz önünde bulundurularak baştan farklı bir reçete hazırlanıyor. İz elementleri de bitkinin ihtiyacına göre ilave ediliyor.

Durum böyle olunca bitkinin tüketimi dengeli olacaktır ve bu denge çerçevesinde EC'yi ölçmek şimdilik işimizi görür diye düşünüyorum.

Tabii ki Kudret abi ECMATİK'i bitirirse. Ne dersiniz?

sevgili tabiat, siz sevgili sarıcanın söylediklerine inanmayın.o sizi kışkırtmak için yazmış. Çalışmalar bütün hızıyla devam adiyor. Ama haklı olduğu yerler yok değil hani mesela geç kaldığım. ama bunun titizlikten kaynaklandığınıda söylüyor sağolsun.
http://www.agaclar.net/forum/showthr...?t=8325&page=3 bu ling in 88 nolu mesajında aleti görüyorsunuz.Bu bir deney prototipiydi. neticenin çok güzel olduğunu görünce buna birde otomatik PH metre ilave etmek istedim. ama ne yazıkki düşündüğüm kadar pratik bir Ph metre yapamadım.sebebi devre veya işlem zorluğu değil o benim için çok kolaydı,
ancak PH metre probu konusunda problemler çıktı. ve uzunca bir süre onunla uğraştım. orjinal Ph probunun çok pratik olmadığını, sıs sık kalibre edilme mecburiyeti olduğu gibi fiyat olarakta pahalı olduğunu gördüm. Yani yapabilirsem basit pratik ama sağlam bir PH metre yapmalıydım olmadı. Ama bu olmıyacak manasında anlaşılmasın. ben bu işe gönül verdim uğraşıyorum.
İşin neresinde olduğuma gelince, belki inanması zor ama bitti.Fakat sistemin bitmesi yetmiyor. dünde değim gibi havalar biraz inatçılık yapıyor. Herşeyi hazırladım terasımda yeni sistemi kurup sizlerle paylaşacaktım ama ne yazıkki yağmur, rüzğar, soğuk
terasta çalışmaya müsaade etmiyor. ama hep böyle gidecek değil. İnşallah bir kaç güne kadar dört dörtlük çalışır vaziyete gelecen.
Her sezon fideleri mayısın birinci veya ikinci haftası gibi dikiyorum.Yine programım öyle ama bu seferki otomatik düzenle başlıyacak.
Sonrasını sistem çalışmaya başlayınca tartışırız.

sayın todor bir gerçeği itira edeyim ,sizin seranız sayeside topraksız tarımı gördüm sevdim
sayın kudret tezel beylede geliştirdim ,,,geliştirdim sayılmaz ama kafa yordum diyelim
sizin seranızın demosunu dar alanda farklı bir yolla yapmak istiyorum umarm bana yardımıcı olursunuz
geçen sene mısır çarşsının (ist)yanındaki çiçek pazarından kırmızı renkli tesadüfen aldığım ve lolo rosso denilen kıvırcık tohumu almış daha yeni fark ettim:))
fakat tohumu taprağa atalı 7 gün oldu haala filizlenmedi
mümkünse tohumla üniteniz püf noktaları hakkında bilgi görsel fotoğraf eklerseniz sevinirm ayrıca seranızdan yeni fotoğraflar eklemenizi rica ediyorum
birde bir topiğinizde kuzu kulağa vs yeni ürünler ekiceğnizi yazmışınız bu yeni ürünleride topraksız olarakmı yapacaksınız bu konuda bilgi verirseniz memnun olurum.
ALLAH yar ve yardımcınız olsun saygılarımla :))

Marul özellikle renkli marul tohumları çimlenme yeteneğini çok çabuk kaybediyor. Ambalaj tarihi 2010 olan kutularda çimlenme oranı %25'e kadar düşüyor. Yani sizin tohumların çimlenmemesinin birinci sebebi o olabilir. Kaldı ki 7 gün geç bir süre değil. Marulun çimlenme için ihtiyaç duyduğu ortam sıcaklığı 18 derece. Bu derecenin altında ve üstünde sıcaklıklar çimlenme süresini uzatıyor. Attığınız kapak kalınlığına da bağlı bu süre. 10 gün daha çimlenmezse bazı noktalarda problem var demektir. Kapak kalınlığını, ortam sıcaklığını ve rutubetini, tohumların tazeliğini kontrol edin.

Tohumlama ünitem, detaylı fotoğrafı 24 nolu mesajda görüldüğü üzere çok ahım şahım bir ünite değil. Havuzun bir köşesinde çimlendiriyorum. Ayrı bir ünitem yok. :)

Evet, tüm yeşillikleri su kültüründe yetiştirmeyi planlıyorum.

Yeni fotoğraf çekemedim, çektiğim zaman yükleyeceğim.

TODOR KAYIP !!!?
sevgili arkadaşlar uzun süredir todor arkadaşımız kayıp !!!!bu arkadaşımız hk bilgisi olan varmı ?,,,hiç deyilse sağlığnı bildirsin
en son arabısının motoru yanmıştı birde üyelerimiz onu ziyaret etmek istiyordu !!yoksa durumdanmı rahatsız oldu !Birkaç defa mesaj atmayı denedim meaj hanesi dolu
işin ilginç yanı 6837 meaj atmış birisi birden bire kaybolması şaşırtıcı!
saygı ve sevgilerimle

sn.todor;
sizinle telefonda konuşmak istiyorum mümkünse 0 532 525 79 77 numaradan ararmısınız selamlar.....

Todor'un evine giden telefon hattı kopuk olduğundan evinde internet yok maalesef. Serasında üretime devam ediyor ve köpekleriyle mutlu ve sağlıklı.

selahattin hocam yüreyimize su serptiniz:))eksik olmayın

İnternetim bugün gelmiş. Biçerdöver buğdayla beraber bizim telefon kablosunuda kopardı. Her zaman bu tip arızalarda çabuk müdahale ederlerdi ama nedense bu sefer uzun sürdü tamir etmeleri. Mevsim itibarı ile ben de çok yoğun olduğum için üzerine düşemedim fazla.

Merak eden dostlara teşekkürler.

Mesaj kutumu boşaltıyorum.

neyse uzun uzun yargılamak yerine burdasınız ,sağlıklısnız bunu bilmek enazından bana yetti
sitemimiz size olan samimiyetinizden af buyurun:))
sayın todor buzaman zarfı içersinde seranızda yeni gelişme oldumu
son çalışmalarınzıdan birkaç fotoğraf paylaşırsanız çok sevinicem saygılarımla

todor bey çalışmalarınız ve ticari kabileyetiniz gerçekten takdire şayan gerçekten zoru başarmak buna derler.bende sitenize yeni üye oldum siteyi takip etmeye çalışıyorum.sizingibi deneyimli ve bilgili birindende yardımlarınızı bekliyoruz.umarım sizin için sıkıntı olmaz sorularım

@ çaylakçiftçi;
Paylaşmak için buradayız. Eğer daha önce konuşulanlardan anlamadığınız bir nokta olursa veya yeni bir sorunuz varsa cevaplarım.

@İdris Şenol;
Şu an yeni bir çalışmamız yok. Aynı kalemlerle aynı sıkıntılara devam ediyoruz.

EGERLİ TODOR BEY ŞİMDİDEN size teşekür ederim):: bizim gibi çaylaklarada konuşma fırsatı verdiğiniz için teşekürler.ben kısıtlı olanaklarla 250 m2 bir derme çatma bir sera kurmayı düşünüyorum.yazılarınızı dikkatle takip ettim.bulundugum yöre kışın soguk yazın serin sadece marul yetiştirmeyi hedefliyorum.acaba dikey sistemmi yoksa yatay sisitemmi yatay sisitemse nft borulu sisitemmi yoksa sizin kullandıgınız durgun suda yatay sistemmi tam olarak kararsız kaldım tabi bizim yörede kışın sorun olurmu soguk marulun yetişmesinde tavsiyelerinizi dikkat etmem gereken şeyleri bana söylermisiniz todorbey daha belki hayat bulmamış bir fikir ama bakalım belkide nasip olur.tabi sizin yardımlarınızla birde şuanda işletmenizden memnunmusunuz sizi şuan en çok sıkan tarafı nedir merakettim.

Her şey dönüp dolaşıp maddiyata takılıyor. Eğer gerekli finansman varsa NFT'den başka bir yöntem önermem. Hem kontrolü kolay hem işletme masrafları düşük.

Aşırı soğuk gecelerin sabahlarında marulların üzerlerinin buz kapladığını, kraker gibi kırılgan olduklarını fakat ilk güneşle buzların çözülüp büyümeye devam ettiklerini gördüm. Fakat benim bahsettiğim aşırı soğuk, dışarıda -10 C derece. Daha soğuk iklim için bir şey diyemem.

teşekürler todor bey ya bu dikey sistem yani perlite verim daha yüksek bu konuda düşünceleriniz nedir.okudugum bir yazıda öyle oldugunu söylüyor.evet buralar biraz soğuk ama pazarı iyi denemek lazım aslında sizi görünce gıpta etmemek eldedeğil bizimkisi biraz acemi işi ama ne yapıcaksınız olanaklar kısıtlı gerçekten sizinle gurur duyorum ülkemim insanı nelere kadir

yani nft dediğiniz sistem sizin şuan kullandıgınız sistemmi yoksa borulu olan sistem mi?acamba

NFT demek Nutrient Film Technik kelimelerinin kısaltması. Besin çözeltisinin ince bir film tabakası olarak bitkinin kökünden geçirilmesiyle oluşuyor. En verimli yöntem olduğu söyleniyor.