01-01-2010, 02:51 | #151 |
Yeni Üye
|
Oğlumun evinde beslediği gelinciklerden bir kaç fotoğraf koydum. Doğada zararlı bir hayvan olarak görülsede inanın evde çok sevimliler ) Günlük stresi üzerinizden atmak için birkaç dakika oynamak yetiyor. Sondaki iki fotoğraf oğlumun yeni aldığı (yanılmıyorsam boa ) yılanı ve evdeki kafesleri . Düzenleyen omru_ye : 02-01-2010 saat 00:05 |
02-01-2010, 15:55 | #152 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 14-04-2008
Şehir: Sakarya
Mesajlar: 837
|
Gelincikler çok sevimli.. |
20-04-2010, 19:40 | #153 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 05-01-2010
Şehir: balıkesir
Mesajlar: 355
|
yılan korkusuyla büyüdük yılanlar kalmadı ama korkuları hala baki |
28-05-2010, 09:39 | #154 |
Ağaç Dostu
|
Bahcemdeki yılanı nasıl uzak tutarım
Merhaba Bahcemde deri değiştirmiş bir "davetsiz misafirimiz" var zaman zaman karsılasıyoruz. Hanim ve ben alıstık ama misafirler ve cocuklar icin korkutucu oluyor. Biz bu davetsiz arkadastan nasil kurtuluruz? İşe duvari sivatmakla basliyacagiz ama varmıdır bildiginiz başka bir yol Kimileri kükürt kimileri sarimsak diyor Tesekkurler |
29-05-2010, 09:50 | #155 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 28-04-2009
Şehir: istanbul
Mesajlar: 199
|
Alıntı:
Aman yarabbi,bunları bizim evde olduğunu düşünüyorumda. |
|
29-05-2010, 11:18 | #157 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 11-10-2008
Şehir: Bolu
Mesajlar: 239
|
Belgeselde izlerken birden yılanlar çıkınca oturduğum koltuktan tavana sıçrıyorum korkudan. Rüyamda bile görünce çığlıklarla uyanıyorum. Yılanın evde beslendiğini ilk defa duydum. Hatta bu mesajı yazarken ayakkabımın bağı kımıldadı yine zıpladım) Gerçi "yılandan korkman yalandan korktuğum kadar" diye bir söz var ama bana uğramamış. Şu da bir gerçek çevremizde öyle insanlar var ki; yılandan bile tehlikeli. |
16-06-2010, 13:29 | #158 |
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 13-06-2010
Şehir: istanbul
Mesajlar: 95
|
yılan korkusu
Yılan korkusu genetik bir hal . Üstelik tarım toplumlarında iş folklorik boyut da kazanıyor. Arkadaşların şikayetleri de bu yönde. Neden her yılan öldürülsün derken haklılar. Ancak ülkemizin kültürel seviyesi ortada. Geri kalmış bir tarım toplumunun tüm iz düşümlerine sahibiz. Geçek bu. Kendimizi düşündüğümüzde bile. Şahsen yılan korkumu yenmem yıllarımı aldı. Fobi seviyesinde panik ve kaçma isteğiyle gelen bu korkunun yenilmesi kolay değil. Ancak mümkün. Yılandan nasıl korunuruz.. Aslında o kadar çok değiller okadar da sık karşımıza çıkmıyorlar. Doğada çok vakit geçirmiş ve onlarla bol bolmuhatap olmuş biri olarak 40 yıla yaklasan ömrümde özgür bir yılanla 20 defa ancak karsılaşmısımdır. 2 yıla bir tane düşüyor. Bu vakaların en az 15 inde yılan öldürülmüştür. Çoğunda da hayvan zehirsizdir. Bu durumda bizim değil onların korkması gerekiyor sanırım. Yılandan sakınmak istiyorsanız yapılacaklar basit. Kedi besleyin. Bahçenizde tavuklarınızı serbest halde besleyin. Bir Avustralya Terieri edinin:=) Doğaya çıkınca ise yuksek konçlu çizme giyin."çizme aslında sadece sizi rahatlatmak için" Yürürken sarkı söyleyin yere sert basın. Karşılaşmanın muhtemel olduğu yerlerde elinizdeki sopayla veya topugunuzla yere vurup vibrasyon sağlayın. Yavaş ve dikkatli yürüyün. Yılan görduğunuzde sakince bir yay çizerek uzağından geçin. Peki yılan nerede olur. Yılanla yazın karşılaşırsınız ve yılan yazın serin yer sever. Dere yatakları, vadi tabanları bögürtlen çalılarının yakını, yuksek otluklar, taşlık alanlar -taş serin olur- ve çalı dipleri tercih ettikleri yerler. Zaten bu alanlar yürümek için ideal yerler değildir. Açıklık alanlar ve keçi yollarından şaşmayın yeterli. Ve gördüğünüz yılanları lütfen öldürmeyin. Karadenizde bunun bedelini ödüyorlar. Samsun ve Trabzonda son 20 yıldır evlerinde farelerle beraber yaşıyor insanlar. Düzenleyen fikirci : 07-07-2010 saat 18:48 |
16-06-2010, 19:30 | #159 |
Yeni Üye
Giriş Tarihi: 31-08-2009
Şehir: Kocaeli
Mesajlar: 2
|
Bu yılan türünü biliyor musunuz?
Merhaba, bugün üniversitemizin bulunduğu kampüste bir yılan gözlemledik. Odamızın hemen altında, taşların altında yuva yapmış. Zehirli olma ihtimali düşük ama yine de fotoğraflarını çektik ve hakkında bilgi sahibi olmak istiyoruz. Teşekkürler |
05-07-2010, 17:17 | #160 |
Ağaç Dostu
|
Merhaba, Bugün bahçede resimlerini eklediğim yılanın parçalarını bulduk. Bahçede 3 adet kedi var. Sanırım onlar parçaladılar ya da parçalanmış halde bulup bahçeye getirdiler. Resimde görülen gövdenin boyu 20 cm, çapı 1-1.5 cm civarında. Kafanın çapı da 1 cm kadar. Yılanın türün ve zehirli olup olmadığı konusunda bilgi verebilir misiniz? |
07-07-2010, 07:52 | #161 |
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 13-06-2010
Şehir: istanbul
Mesajlar: 95
|
yukarıdaki iki yılan
Kampuscu arkadaşlar. Önce sizin yılanı söyleyeyim. zararsız çayır yılanı. Malum kampusler baya dagbasına kuruluyor. Zaten sehirlerde kırsalı işgal ede ede gidecek yer kalmadı. dolayısıyla dogal hayatı mahvediyoruz. Korkmayın yılancıktan. kardeş kardeş geçinin. o oradaolmazsa yatakhanenizi tarla fareleri basar:=) Bahçede bulunan yılana gelince bakın gözlerine zararlı gibi mi duruyor. basit bir zehirsiz yılan oda. İhtimalki bir su yılanı cinsi. |
07-07-2010, 09:50 | #162 |
Ağaç Dostu
|
Sn Fikirci, verdiğiniz bilgi için teşekkür ederim. derken bu duygusal bir ifade mi? -yani bakışları masum, zarar verecek bir görünüşü var mı anlamında mı- yoksa gözlerinin görünümü ile ilgili zehirli ile zehirsizi ayırmaya yönelik belli özellikler var anlamında teknik bir ifade mi? Bir de su yılanı olabileceğini söylemişsiniz. Sokağın altından kanalizasyon+yağmur suyu hattı geçiyor. Bahçe kapısı yakınlarında da yağmur suyunu toplamaya da yarayan bir mazgal var. Bu yılan ora da yaşayabilecek bir yılan mıdır? |
07-07-2010, 12:14 | #164 | |
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 13-06-2010
Şehir: istanbul
Mesajlar: 95
|
Alıntı:
Yılanın renkleri de su yılanı nı andırıyor Su yılanı derken illaki suyun içinde kalsın diye bir sartı yok. Çoğu tür suya uyumludur ama susuz ortamdada uzun süre kalır ve kanalizasyon yagmur suyu kanalı vs lerde de yaşarlar. Büyük sehirleri bu tip istilalardan koruyanlar sokak kedisi ve sehirlerin gecelerinin gizli kahramanları sansar populasyonudur genelde. Düzenleyen fikirci : 07-07-2010 saat 12:16 Neden: imla |
|
07-07-2010, 12:28 | #165 | |
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 13-06-2010
Şehir: istanbul
Mesajlar: 95
|
Alıntı:
|
|
07-07-2010, 14:50 | #166 | |
Ağaç Dostu
|
Alıntı:
Sn Fikirci, paylaştığınız bilgiler için tekrar çok teşekkür ediyorum. |
|
07-07-2010, 18:39 | #167 | |
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 13-06-2010
Şehir: istanbul
Mesajlar: 95
|
Alıntı:
bastan alalım zehirli yılan 1. bası ucgendir. boynu incedir. boyun hemen farkedilir 2. kafadaki pullar kucuk ve çok sıralıdır zehirsizde 8-9 buyuk pulvardır. 3. zehirli yılanda kuyruk küttür. 4. renkler parlak ve dikkat çekici. oldukçada güzeldir zehirsizler daha mat tır. 5.gözler zehirlilerde dikey kedi gözü gibibir zehirsizler yuvarlak göz bebegine sahiptir. 6. boyuna göree zehirli yılanların gövdeleri daha kalındır. daha agır kanlı ve cool durlar. peki o panikte bunları nerden görecegim:=)) sakin kalın. Kalın bir ayakkabı kalın bir kot pantolonu dişleri genelde geçemez bile. Zaten siz onun yiyecegi degilsiniz. Ancak çaresiz kalırsa size saldırır. ve dogada zehirli olsun zehirsiz olsun bir yılanı asla öldürmeyin. "Ölen 1 yılan binlerce fazla fare anlamına gelir." Onlar doganın dengesini korurlar. Karadenizlilerin basına geleni unutmayın. lagım fareleriyle 20 yıldır mucadele ediyorlar ve yılanlar kadar kolay kurtulamıyorlar onlardan. Sakin kalın çokyavas geri çekilin ve unutun. Herkes yoluna gitsin. Evinize bahcenize yılan girerse profesyonel yardım alın. Üzerine gitmeyin. çıkabilmesi için fırsat verin. Evinize yerlesmeye girmedi muhtemelen sıcaktan kaçmak için kendini zor attı. Yılanlar sıcak sevmekle beraber aşırılıkları sevmezler. Bazan açıkta kalırlarsa kavrulup ölmemek için kendilerini evlere atabilirler. Unutmayın. Yılanlar sogukta sıcak yerleri sıcakta serinyerleri severler yani, gece ve gunduz düzlük alanlardaki taşlıkları, gunduzleri daha çok yuksek otluklar, vadi tabanı dere yatagı gibi yerleri severler. Gece ise taşlıklar,arazideki binalar, harabeler "harabeler gece gunduz iyi sıgınaktır" ve asfalt yol kenarlarında ısınmaya gelirler. Arazide yürüyecekseniz bir sopayla arada bir yere vurup vibrasyon yaratmak. Ayakları aradabir yere vurmak yavas ve sakin yurumek hatta biraz türkü söylemek yılanları size karsı uyaracaktır. Böylece gereksiz karsılasmalar yaşamazsınız. Gece sehirler arası yollarda aracınızdan inerken zemini kontrol edin e l fenersiz gezmeyin. Özellikle soguk gecelerde sıcak asfalt hayvanları hep çeker ve üzücü kazalar yaşanır. Unutmayın bu tip karşılasmalardan öncelikle onlar sakınırlar. aklıma gelmişken. Hele karayollarımızda dogal yaşam için alt geçitler planlanmadıgı için bu yolu kullanan kayvanlar zor anlar yaşar. Yollardaki kesintisiz barikatlar tel örgü çitler hayvanları yemeklerinden sularından ayırır. Özellikle trakya otobanı dogal yaşamı yok etmek için bir şeytan tarafından planları çizilmiş olduğunu düşündüren lanetli bir yoldur. Yinede yılan sizi soktu ve siz bahtsız birisiniz. Yılan sokmasında yaranın ustunden çok sıkı olmadan baglayın kan dolasımını kesmek zorunda degilsiniz yılan zehiri genelde lenf sisteminden yayılır. Yarayı kesip çizerek zehiri bosu bosuna kan dolasımına sokmayın. Ölmeyecek hastayı öldürürsünüz. Sonra paşa paşa doktora gidin. Korkmayın ulkemizdeki yılanlar genelde yarı zehirlidirler Agrı verirler ancak çok ender öldürücüdürler. Doktora ulasmak için size herzaman vakit verirler. Türkiyede yaşayan 40 çeşit yılandan sadece 9 u zehirlidir bu türlerden ikisinin zehir disleri geride ve kucuktur agzına parmagını sokmadıgınız sürece sizi sokamazlar. |
|
07-07-2010, 19:23 | #168 | |
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 13-06-2010
Şehir: istanbul
Mesajlar: 95
|
yılan boz yuruk
Alıntı:
Fikrimce Anadoluda hep zehrili diye bilinip surekli öldürülen ancak zehirsiz olan tarla faresi ve köstebeklerin bir numaralı düşmanı. Bir çeşit çayır yılanı olan bozyürük yavrusu bu yılancık. |
|
07-07-2010, 20:12 | #169 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 22-05-2009
Şehir: Adana-Nernek Köyü
Mesajlar: 757
|
Geçen cuma seramdaki işçide bir tane öldürmüş 1-1.5 m civarı boz renkte.Sanırım sera içi çok sıcak olduğu için tercih etti. |
07-07-2010, 20:35 | #170 |
Ağaç Dostu
|
Çok zarif hayvanlar ama çok gözden ıraklar, doğada dolaşırken sık sık karşılaşıyorum. Şimdiye kadar henüz üzerine basmadım ama tam basacakken ayağım havada kaldığı çok oldu. Kimi gerçekten çok kibirli, en küçük kaçma hareketini bile zûl sayıyor, sen git, ne işin var burda der gibi tıslıyor. İlginç bir şekilde yaklaşınca hissediyorsunuz, bu yıl sanki biraz daha çoklar. Farelere karşı verdikleri onurlu mücadeleden dolayı seviyorum yılanları ama yine de samimiyet kurmayı ya da ilerletmeyi şimdilik düşünmüyorum! gece ne yapsak ne etsek de insanların yılanları öldürmesini engellesek diyen forum kişisi |
07-07-2010, 21:25 | #171 | |
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 13-06-2010
Şehir: istanbul
Mesajlar: 95
|
Alıntı:
Hatta dine bulaştırıldıgı bile oluyor bu konunun. Bzaı cahildin adamları yılan ve kertenkele öldürmenin peygamber emri oldugu yalanını bile uyduruyorlar. Allah insanı kendi yarattıgı dogayı yoketsin diye görevlendirmiş sanki. Karadenizliler baslarına gelen onca beladan sonra hala yılan ölduruyorlar.Şuan dahi Trabzonda hava kararınca dev fareler kedileri kovalıyor sokakta ve Samsun Alaçamda anneler beşikte çocuklarını yalnız bırakamıyorlar. Neden. Çünkü Ne tilki kaldı ne yılan ne atmaca... İnsanoglu korkunç bir yaratık. |
|
07-07-2010, 23:14 | #172 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 22-05-2009
Şehir: Adana-Nernek Köyü
Mesajlar: 757
|
Köylünün düşmanlığı aslında yılanın sütü sevmesi buda genelde bebeklerinin yanında yılan görünce düşmanlık başlıyor , Aynı sorun sütçülük yapan ahır ve ahıllardada aynı hayvanlarına zarar verir diye öldürür .Zamanlada ölümler anlatıldıkça herkes aynı kanıya varmış.;Bizim kahvehandede fareler çok denilince yılan az dedim hemen bu tepkileri aldım. Çiftliğimde birde baykuşum var ondada aynı sorun Yok ölü habercisiymiş diye sapan atıyorlar onlara yararlarını anlatsamda zar zor engelliyorum allah'tan baykuş bizim buralardan uzaklaşmıyor. Seramda öldürülen yılanda aynı süt yüzünden gelmiş seramın yanı inek ağırı öldüren işçim öldürdü diye yandaki sütçüden yoğurt istedi. |
08-07-2010, 07:47 | #173 |
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 13-06-2010
Şehir: istanbul
Mesajlar: 95
|
süt içen yılan
Bu süt içen yılankonusuna supheyle bakıyorum. Koca inek veya huysuz bir keçi buna neden izin versin. Üstelik galiba sadeebizimülkemizde oluyor bu olay:=) |
08-07-2010, 09:13 | #174 |
Ağaç Dostu
|
Sayın fikirci, Son iki yılda dinlediklerim sonrası, yılanın ahırlara hayvanın memesinden süt emmeğe girdiğine tamamı ile inanır oldum. Bunu anlatan köylüler, memesine yılan gelen hayvanın yılanın memesini ısırmasından korkarak ses etmeden emilmeyi beklediğini söylemektedirler. Gördüğüm kadarı ile köylü engerek dışındaki yılana dokunmuyor, ama engerek için hiç şans yok onu gördüğü yerde yok etmeğe programlanmış. Geçende cevize çıkmış kuş bekleyen bir engereği farketmişler ( kuş beklediğini köylü dedi, bence sincap peşinde olmalı yılan) , anında tüfekle vurmuşlar hayvanı. |
08-07-2010, 11:01 | #175 |
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 13-06-2010
Şehir: istanbul
Mesajlar: 95
|
İnek memesinden süt içen yılan vakasını bir belgeselde görmeden inanmak zor. Peşinen reddetmiyorum. Hayvanlar gizemli varlıklar. Köylümüzün hayal gucunü ise hep takdir etmisimdir. Bir yılanın ahıra girmesi için binlerce sebep olabilir. Yumurta hırsızlığı, nemli ve sıcak ortamdan yararlanmak, tavuk veya civciv pesinde olmak, ineklerin yemlerine ortak olan fareleri avlamak. Ayrıca zehirli bir yılanın diger hayvanların tepkilerini tahmin ettiginden bir ahırda sakin sakin dolasması zor bir durum. Deneylerde tüm memelilerde yılana karsı dogustan gelen bir korku olduğu ortaya çıkmış. Yılan olmasa bile yılan kavi hareketler alarm sebebi oluyormuş. Hiç dogal ortam görmemis esir hayvanlar bile yılana benzer tepki veriyorlarmış. Ustelik dogadaki memelilerin tehlikeli yılanları tanıdıgı ve alarm derecelerinin yükseldiği de tespit edilmiş. Süt vakası zor. Birde ülkemizde bir inegi öldürecek gucte zehiri olan yılan türü 1-2 yi geçmez. Bu nedenle yılanlar bu iri hayvanlara saygılı davranırlar diye tahmin ediyorum. |
08-07-2010, 11:43 | #176 |
Ağaç Dostu
|
Ben'de, yılanın inek memesinden süt içme olayını, çocukluğum da çok duyardım. O dönemlerde (30 yıl önce), komşumuzun eşi annem ile konuşurken, yılan'ı ineğin memesini emerken gördüklerini ve ineğe zarar vermesin (ısırmasın) diye beklediklerini ve yılanın emme işini bitirip, biraz uzaklaşınca eşinin yılanı öldürdüğünü anlatmıştı (daha sonra, ineği iyice sağıp, sütünü döktüklerini'de söylemişti). Bu sadece bir örnek, buna benzer çok olay duymuştum. Yazdıklarımızdan, ülkemizin çok değişik yerlerinde, aynı benzer olayın yaşandığı anlaşılıyor. |
08-07-2010, 14:32 | #177 |
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 13-06-2010
Şehir: istanbul
Mesajlar: 95
|
şaşırtıcı
Aslına bakarsanız. Anadoluyu çok dolastım ve kendimde kırsal hayatı iyi bilirim. Uzun yıllarım anadolu yollarında köylerde geçti. En azından kendi çevremde hiç duymamıstım bunu. Sanırım yerel bir söylence diye düşünecegim. Böyle bir olaya tanık olur ve göruntuleyebilirsem herhalde yüz yılın belgeselcisi ilan edilirim. Benzeri tanıklıkların biraz ustune gidince birden flu hale geldigine çok tanık oldum. Biraz detaylı sorgulamaya baslayınca hersey birden netliğini kaybeder. Aynı şekilde muglak tanıklıklar adeta babadan ogula veya yan komsuya devredilerek devam etmesi dogal bir durum. Folklor böyle bir şey iste. Böyle binlerce şey var. Ayıların kaçırıp evlendigi kadınlar, şahmaran efsaneleri, sözde beyni buyudugu için yaslanınca sahibini yiyen köpekler, çenesi 5 ton basan köpekler, küle çiş yapınca çarpılma vakaları, tarlada ilk ürünü erkegin toplamasının tabu olması vsvs. Amerikalıların bir sözü vardır. Misisipili "söyle dostum ben inanırım demiş Kansaslı " ancak görürsem inanırım" Teksaslı ise " avucuma koy "demiş Çocukluğumda çok kovboy filmi izlemiş biri olarak. Bende teksaslıyım bu konuda. |
08-07-2010, 15:35 | #178 | |
Ağaç Dostu
|
Alıntı:
Özellikle Kansaslılar için (Teksaslılar da idare etsin artık)fotoğraf alıntılama hizmeti de sunuyoruz. 8>) Buyrun; Hiç şansları yok, ümüğünden tutmuş, içiriyorlar! Bizim halkımız en azından mitlerde içiriyor, zoraki değil. 'Yılanın başı' aslında burada sanırım! Bir de yılını sıkarak boğan bebek (=bebeklerin bile yılanları gördüğünde öldürmeye karar verip, öldürebilecek güce sahip oluşları) durumu ya da miti var, gerçekten de zor bu 'öldürmek için doğanlar' ile uğraşmak. Ben yine de "yılanların öcü..." diyerek bitireyim de öcüden mi korkacaklar, yılan öldürmenin sonuçlarından mı, artık okuyanlar düşünsün... gece Hindistan'daki yılanların içecekleri varsa da vazgeçmelerini daha olası gören forum kişisi. |
|
08-07-2010, 21:04 | #179 |
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 13-06-2010
Şehir: istanbul
Mesajlar: 95
|
teksaslılar adına.
Yılanların sut içtigi. Kendilerine sunulan sütü zorlada olsa içtiği bilinen bir şey. Kediler gibi. Su yılanı besleyen bri dostum zaman zaman süt de veriyordu kendisine. Ancak sogukkanlı bir hayvanın - genetiginde yavru besleme ve süt verme vs özellikleri olmayan bir türün. Gidip memeden süt emmesi bambaska bir seydir. Bu konuda süpheciliğimi koruyacagım izninizle. kaldıki resimler memeden süt emmeyi degil yılanların sütü içe bildiklerini gösteriyor. Bir bilgi kırıntısı daha. insanların beşte biri diger memelilerinde daha büyük bir oranı yetişkin hale geldiklerinde süt içemezler sütü sindiremezler. |
08-07-2010, 23:13 | #180 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 22-05-2009
Şehir: Adana-Nernek Köyü
Mesajlar: 757
|
Ben sütü memesinden içiyor demedim öyle bir bağlantılı mesajda yazmadım ayrıca yılanın sütü sevdiği köyüme has bir rivayet değil internette bir çok mesajda geçiyor ,biraz mesajımı açıklıyayım, geçmişte her köylü sütü elle sağıyordu,Sütü sağarken ,sütü taşırken vs. süt etrafa bulaşır hatta boş süt kovasının içine yatarmış,Bebek içinde aynı bebeğin üzerine sinen süt kokusu eskiden karpuz tarlalarına bebekli giden bir kadının yılan görmemesi epey zormuş.Sütü içip içmediğini bilmiyorum yılan en kolay avı yavru canlılardır bunlarda genelde süt koktuğu için bir bağlantı kuruyor olabilir. Süt sonuçta yağlı kokusunda hayvan yağı kokusu yüksektir buda etkili olabilir.Paket süt kokusuyla kıyaslamayın yeni sağılmış sütü.Belikide fare sütün olduğu yere kesin geliyor, onunla bağlantımı kuruyor bilmiyorum, sütümü seviyor ,sütün kokusuylamı bağlatılı, ama sonuçta sütün olduğu yere geliyor. |
|
|