Alıntı:
bulgur evet, o tahıl kaynaklı -buğday- bir üründür. pirinç nişastası: tahıl kaynaklı tahıllar sebze sayılmazlar. sebze olamazlar. var oluşları farklıdır. tahıllar, sebzeler, meyveler, baklagiller vs... hepsi ayrı özellik gösteren tarımsal (yabani durumdan kültüre alınmış) ürünlerdir. latin kaynaklı culture, Türkçe'ye kültür olarak girmiştir. Türkçe'de aynı anlamda olan sözcük ise ekindir. ekin, genellikle buğdaygillere, yani tahıllara verilen isimdir de. tarımsal üretimin var olması ve toplumsal boyutlarının tümüne birden kültür=ekin denmesi tesadüf değildir. |
avatarım, o kabaklı, şeytanlı, çocuklu olan avatarım fazla kozmopolit, toplanmış, bir araya getirilmiş, zorla da olsa bir arada tutulan, ha,zorla olmasa da yine de yan yana ama iğreti duran bir sürü fenomenin bir aradaki mevcudiyeti.
cık, olmaz, hayır, kesinlikle doğru değil cemada bir bütündür doğru ama, o bir şiirden farklı değildir de. bir şiir ayrı ayrı lezzetlerin bir aradaki hali değildir. tıpkı bir türlünün, türlü lezzetinin heryerinde aynı olması gibi. cemada o şirin bez tavşandır. tamamdır. sadece yüzüne bakınca bile, sadece kolları, ellerinin duruşu bile onun bütün masallarını aynı anda anlatır. yüzde sadece bir tebessüm uyandırır. daha güzel ne olabilir? kabaklı karmaşa ise anlamsız, bana ait değil, sadece cık son sözüm, tavşan avatarımı geri istiyorum |
Hmmm.
İçeride bi tanıdığım var mı diye bakıp çıkiim dedim. Siz rahatsız olmayın. Versenize tavşan avatarını, yazıık... |
:) inanmıyorum ya. tavşanım gelmiş ama kabak da gelmiş:)
iyi iyi bu da güzel. sevgili arsakay da acıdıktan sonra, hani dokunsan ağlayacak durumdaydım :) biz sebze severler, tavşanlar yani, duygusal ve romantiğizdir. bağlıyızdır sevdiklerimize. hem ben bir sebze değil, bir sebze severim. o nedenle tavşanım. |
ah malina, bütün bunlar hep senin başının altından çıkıyor. geç dalganı bakalım:)
terastaki saksılarının sayısını yarıya indireceğim gör bak:) |
Alıntı:
bizi tanıdıktan saymamışsın:) |
haa günaydın herkese
|
şimdi bir soru:
istanbul da, soğanlı süs bitkilerinin (lale, nergis, sümbül vs vs) soğanlarını nereden edinebilirim? saksıya dikilmiş halde almak istemiyorum. tabii içinizden dikilmiş olarak bana armağan vermek isteyen olursa o başka. |
balkonda saksı sebzeciliği ve saksı sebzeciliği ve gece keyfi (www.sebzeler.org) konularına geçmemiz için şimdiden hazırlıklara başlamamız gerekiyor.
sebze tohumlarını ekmeye geç şubat ya da mart ayında başlayacağız ama dediğim gibi önce soğanlı süs bitkilerinin soğanları dikilecek kasım ayında. bu bitkilerin soğanlarının kışı sağlıklı geçirebilmeleri önemli. çünkü bazen soğanlar çürüyebilir. bazen de topraktaki mantarlar, bahar geldiğinde aktif hale gelebilir. bu nedenle dikkat etmemiz gereken kurallar var. balkon veya terasınızda ya da minik bahçenizde hangi sebzeleri yetiştireceğinizi şimdiden planlamanız gerekiyor. bazı sebzeleri, sırf keyif için bir ya da iki kök halinde yetiştireceğiz (yer darlığından), (brüksel lahanası, beyaz lahana, kırmızı lahana gibi yer kaplayanlar) kolay gelsin. |
lahanalardan örnek verdim ama, onların tohumlarını erken baharda değil, geç baharda ekeceğiz tabii.
|
Alıntı:
Eminönü'nde Mısır Çarşısı'nın orda her çeşit soğan ve yumru bulman mümkün. Hatta çeşitli cinslerden 100 adetlik kutular bile satıyolar. Ben bi kere almıştım, hepsi sağlam çıktı. Ama şöyle bir uyarıda bulunabilirim, açıkta sattıkları soğan ve yumrular, söyledikleri renk veya cins çıkmayabilir. Misal mor sümbül derler, beyaz çıkar. |
günaydın:)
teşekkürler todor, oraya bakacağım. yakında manisa dan bir arkadaşım getirecek lale soğanlarından. malina nın muhteşem bitkilerle dolu terasında eksik olanlar soğanlı bitkilerdi. sonbaharda orayı da hazırlayacağım. haberi yok şimdilik, siz de söylemeyin, sürpriz olsun. gerçi terasta ne boş yer, ne de boş saksı var. ama geçenlerde saydım, 173.000 kök sardunya var. onların sayısını yüz binlere indirebilirsem saksılarına bunlardan dikebilirim. :) |
lale, nergis, vs gibi çiçekleri tek tek veya bir kaç tane bir arada olarak yetiştirmek istemiyorum. bence fazla sayıda ve türlerle guırup olarak yetiştirilmeliler.
|
Daha önceki kabaklı avatar daha iyiydi.
|
bunda da kabak var, idare et artık.
|
Alıntı:
Muhabbet koyu olunca böldüm gibi oldu da kendimi kötü hissettiğim için yani, falan, filan,.. Alıntı:
Avatar konusu: Yorum yok. |
Tavşanın kafasındaki şapkanın kabak olduğu anlaşılmıyor.
Sanki plastikten yapılmış gibi yapay duruyor. |
Alıntı:
|
Alıntı:
|
Ben -herşeye rağmen- tek kişilik oyumu, iki yanında karanlık şeytanlar olan, külkedisinin her an arabaya dönüşebilecek bal kabağından yana kullanıyorum.
|
O avatarı seçen ben olduğuma göre, oyum belli... Ama mızıldanıp duracaktı tavşan da tavşan diye. Kim çekecek onu :)
Tabii şimdi de seni çekmek var, kabak da kabak diye ! :) |
Herkes için en iyisi sayın cemada'yı çekmemek.
Ben tek kişilik oyumdan vazgeçiyorum :) |
Alıntı:
|
Alıntı:
|
Günün ortasında ve hatta günün ikinci yarısında da günaydın denilebilir bence...
Günaydın sayın cemada beyefendi ve diğer www.sebzeler.org sakinleri :) |
sebzeler.org un sakin olduğu kesin..
bütün bahçıvanlar(bahçevan mı yoksa) gölge bir yerde sanırım |
Yahu sayın cemada beyefendiciğim,
Şöyle iyi kafa yapan sebzegillerden bir bitki yok mu? Hani şu haşhaş, afyon gibisinden... |
karabaş otu çayı sedatiftir.
|
Sedatif kelimesinin anlamına baktım; huzur verici, sakinleştirici anlamına geliyormuş. Bu anlamda ıhlamur çiçekleri de sedatif...
Ama ben rakı, bira vs. türünde sarhoşluk verebilecek, haşhaş, afyon gibi yasadışı olmayan bir madde sormuştum. En iyisi evde üzüm suyundan şarap yapmayı denemek galiba :) |
ben kara üzümden şarap yapmıştım geçen sene
iki kilodan ancak 1 bardak çıktı ve ortalama 3 ay bekledim değdi mi? ben yaptığım için değdi ama üzümler kalitesiz olduğu için tadı çok iyi olmadı ben de sıcak şaraba çevirdim oldukça keskindi tavsiye ederim sıcak şarabın tarifini isteyene veririm tabi içmeye çağrılmam şartıyla :) |
Forum saati Türkiye saatine göredir.
GMT +2. Şu an saat: 20:12. (Türkiye için GMT +2 seçilmelidir.) |
Forum vBulletin Version 3.8.5 Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0
agaclar.net © 2004 - 2024