agaclar.net

Geri Dön   agaclar.net > Bitki Dünyası > Evdeki Bitkilerimiz (Salon, balkon, teras) > Mum çiçeği (Hoya)
(https)




Beğeni Düzeni312Beğeniler

Cevapla
 
Bookmark and Share Dış Bağlantılar Konu Araçları Mod Seç
Eski 27-09-2010, 18:44   #1
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 18-06-2010
Şehir: İSTANBUL
Mesajlar: 446
Hoyaların topraksız ortamlarda yetiştirilmesi

Bitkiler Aleminin (Kingdom) Alt Alemi (Division) olan çiçekli bitkiler (Angiospermae-Magnoliophyta) halen tanımlanmış yaklaşık 250 000 tür içermektedir.Çiçekli bitkiler büyüyüp yetiştikleri ortamlara göre taxonomik sınıflamaya bakmaksızın
terrestrial toprakta köklenenler
epiphyte ağaçların dal ve gövdeleri üzerinde konaklarına zarar vermeden köklenenler
lithophyte taşların çatlaklarında köklenenler
hydrophyte suda köklenenler
aerophyte ağaçların üzerinde havada köklenmeden yaşayanlar olarak gruplanabilir.
Çiçekli bitkiler çoğunlukla terrestrialdır.Tüm epifitik bitkilerin % 89'u (yaklaşık 24 000 tür) çiçekli epifitik bitkidir.Çiçekli epifitik bitkiler tüm çiçekli bitkilerin % 10'undan azını oluşturmaktadır. Apocynaceae ailesine (Family) bağlı bir cins (Genus) olan Hoya halen bilinen 200-300 tür (Species) içermektedir.Hoya türlerinin çoğu Güneydoğu Asya'nın tropikal yağmur ormanlarında yaşamakta olup çoğu epifit daha az oranda litofit ve terrestrialdır.

Tüm çiçekli bitkilerin yaşayıp gelişmek için ortak temel gereksinimleri vardır.
Bu gereksinimler;
Su
Mineral besinler
Karbondioksit (Yaprak bölgesinde)
Oksijen (Yaprak ve kök bölgesinde)
Işık (Türe ve gelişim aşamasına göre süre/yoğunluğu değişen, fotosenteze uygun dalga boyunda)
Sıcaklık (Türe ve gelişim aşamasına göre değişen belirli sınırlar arasında)

Bahsedilen temel gereksinimler tam olarak karşılandığında çiçekli bitkileri herhangi bir ortamdan bahsetmeden yaşatmak mümkündür.Daha önceden gruplanan yaşam ortamları (topraktan havaya kadar...) sadece bitkilerin doğada yaşayıp gelişmeleri ve dünyaya yayılmalarını sağlayan bir uyum yeteneğinin sonucudur. Hoyalar da tropikal yağmur ormanlarında çoğunlukla epifitik bitkiler olarak ağaçların üzerlerinde kendilerine yer bulmuşlar ve bu yaşam tarzına uyum sağlayacak şekilde (temel gereksinimlerinde bir değişiklik olmadan) yapısal farklılıklar göstermiştirler.

Toprak; kayaların ve organik maddelerin çeşitli derecedeki ayrışma ürünlerinden meydana gelen, içinde geniş bir canlılar topluluğu barındıran, bitkilere durak yeri ve besin kaynağı olan ve katı yer kabuğunun, uzun zaman içerisinde belirli özellikler kazanan en üst kısmını saran doğal, dinamik bir yapıdır.

Toprak;
% 40 oranında inorganik madde
% 10 oranında organik madde
% 25 oranında su
% 25 oranında hava içermektedir.

Bu kompozisyondan da anlaşıldığı gibi terrestrial çiçekli bitkiler toprakta köklenerek temel gereksinimlerini karşılayabilmektedir.Ayrıca toprak, yapısı nedeniyle bitkinin köklerini çevreleyip korumakta,bitkiyi sabit tutmakta ve dik durabilmesini sağlamaktadır.

Bitkiler doğada olduğu gibi kültivasyonda (insan elinde yetiştirme koşullarında) da da topraksız ortamda yetiştirilebilir.Kültivasyonda, toprağın bitkiye sağladığı temel gereksinimler başka yöntemler ile sağlandığından terrestrial olanlar dahil tüm bitkiler toprak olmaksızın başarı ile yetiştirilip büyütülebilir.Hoya türleri, çoğu epifitik olduğundan topraksız yetiştirme yöntemleri için doğal olarak uygun bitkilerdir.

Topraksız bitki yetiştirme yöntemleri Eski Mısır uygarlığından beri bilinmekle birlikte yaygın kullanımı 20. yüzyılda ve tarımsal üretimde olmuştur.Çiçekli bitkilerin ticari üretimi ve evlerde yetiştirilmesi daha çok tarımsal üretim yöntemlerinin ev,üretici sera koşullarına adaptasyonu ile geliştirilmekte olup henüz yeterli düzey ve yaygınlıkta değildir.

Topraksız yetiştirme topraksız kültür (soilless culture) olarak da adlandırılmaktadır.

Topraksız Kültür yöntemleri;

Çözelti Kültürü (Solution culture)

Bu yöntemde bitki kökleri sadece gerekli mineral besinleri içeren su ile temas etmektedir.Bu yöntem 3 farklı teknikle uygulanmaktadır.

1. Durgun su kültürü (Static solution culture) Bu teknikte bitki kökleri devamlı olarak mineral besinleri içeren suyun içindedir.Köklerin aerasyonu (oksijen gereksinimi) çoğunlukla hava pompaları ile sağlanmaktadır.

2. Akan su kültürü (Continuous flow solution culture) Bu teknikte bitki kökleri sürekli akan mineral besinleri içeren su içindedir.Köklerin aerasyonu kısmen hava pompaları kısmen de köklerin hava ile doğrudan teması ile sağlanmaktadır.

3. Aeroponik (Aeroponics) Bitki kökleri sürekli veya belirli aralar ile mineral besinleri içeren su zerrecikleri ile temas ettirilir.Kökler havada olduğundan aerasyon problemi yaşanmaz.

Katı Ortam Kültürü (Medium culture)

Bu yöntemde bitki kökleri toprağın yerini tutan ve kökler ile etkileşime geçmeyen katı bir materyal içinde olup sürekli veya belirli aralar ile mineral besinleri içeren su ortama verilmektedir.Kullanılan materyalin tanecikli yapısı nedeniyle köklerin aerasyonu genellikle problem oluşturmamaktadır.

Tarımsal üretimde yaygın olarak ve başarı ile kullanılan bu yöntemler ne yazık ki ev koşullarında hobi amaçlı bitki yetiştirmek için pratik değildir.Örneğin hiç bir evde 30 ayrı kavanoza uzanan hortumlar ile 24 saat hava pompalarını çalıştırmak veya 200 litrelik bir depodan mineralli suyu 3 mt uzunluğunda akan su kanalına göndermek ve sadece 10 bitkiyi büyütmeye çalışmak kabul edilebilir ve pratik olmaz.

Yine de tüm ev bitkilerini bahsedilen yöntemler ile ideal koşullarda yetiştirmenin mümkün olduğu da bir gerçektir.
Ancak bu yöntemleri ev koşullarına adapte etmek mümkün olup Hoyalar da dahil çoğu ev bitkisinin tropikal çok yıllık olması bize bir fırsat tanımaktadır.Bu bitkiler yavaş metabolizmalı olduğundan temel gereksinimlerin sağlanmasında yapılan tasarruflara yaşamlarını yine de sürdürecek şekilde uyum sağlayabilmektedir.

Teorik olarak topraksız tarım yöntemlerinin tümü ev bitkilerinin yetiştirilmesine adapte edilebilir.Günümüzde ev bitkilerinde en sık kullanılan katı ortam kültürüdür.Daha az oranda da durgun su ve modifiye aeroponik yöntemleri kullanılmaktadır.Hoyalarda ise topraksız yöntemler çok sınırlı olarak kullanılmakta ve sadece katı ortam tekniği uygulanmaktadır.


Düzenleyen Hydrosuccess : 29-09-2010 saat 23:16 Neden: ekleme
Hydrosuccess Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 27-09-2010, 22:52   #2
Ağaç Dostu
 
Jezebel's Avatar
 
Giriş Tarihi: 05-02-2010
Şehir: İzmir
Mesajlar: 8,681
Galeri: 11
Sayın Hydrosuccess ,
bu bilgileri pratikte başarıyla uyguladığınızı görüyoruz .
Hoya ve diğer salon bitkilerini topraksız ortamda yetiştirmek için ne gibi uyarlamalar yapıyorsunuz ?
Katı ortam kültürü oluşturmak için Hydroton dışında hangi malzemelerden faydalanabiliriz ?
Ben şimdilik topraksız ortamı sadece bazı tohumları çürütmeden çimlendirmek için kullanıyorum .
Bilgi ve tecrube paylaşımı için teşekkür ediyorum .

Jezebel Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 27-09-2010, 22:57   #3
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 12-03-2009
Şehir: Konya /Çumra
Mesajlar: 786
Sayın Hydrosuccess katı ortam diye bahsettiğiniz teknik te perlit gibi bir malzeme kullanılabilirmi.Perlit genellikle köklendirme de kullandığım bir malzeme, köklenme işlemi bitince de perlitte bir yılı aşkın süredir büyümekte olan plumera var hoya da denemeye cesaretim olmadı siz denedinizmi.

Hatice Tarhan Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 27-09-2010, 23:24   #4
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 18-06-2010
Şehir: İSTANBUL
Mesajlar: 446
Sayın Jezebel katı ortam uygulamalarında tarımsal üretimde organik (en klasiği coco peat ) ve inorganik (en klasiği perlit) birçok materyal kullanılmaktadır. Ancak ev bitkilerinde (ticari hobi kitleri dahil) Hydroton dışında efektif olarak kullanılan hiçbir materyal ile karşılaşmadım. Bunun en önemli nedeni tarımsal üretimlerin kısa süreli (genellikle aylar ile sınırlı) olması ve organik materyallerin çürüyüp bozulmasından önce uygulamanın sonlandırılmasının mümkün olmasıdır.

Ev bitkileri ise çok yıllık olup organik materyaller zaman içinde bozulacağı için özellikle Hoyalarda uzun vadeli kullanımı imkansız görülüyor.

Topraksız tarımda katı ortam kültüründe (bizim forumda da deneniyor) sıklıkla kullanılan perlit bitkiye yeterli destek sağlayamadığı ve su tutma kapasitesi nispeten düşük olduğu için ev bitkilerinin yetiştirilmesinde idealden uzak bir materyal gibi görünüyor.

Benim yaklaşık 4-5 yıl kullanıp terkettiğim Hydroton dışında ticari kit üreticileri ve ev yetiştiricileri tarafından anlamlı hiçbir alternatif oluşturulmamasının nedenini ben hala bulamadım.Sizin tohum çimlendirmede ne kullandığınızı da öğrenmek iyi olur.

Adaptasyon tekniklerini ayrıca bütünlük içinde aktarmaya çalışacağım.

nadis beğendi.
Hydrosuccess Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 28-09-2010, 09:12   #5
Ağaç Dostu
 
a1919's Avatar
 
Giriş Tarihi: 24-02-2010
Şehir: Ankara
Mesajlar: 416
Sayın Hydrosuccess,
Bu konudaki cahilliğimi mazur göreceğinizi umarak sormak istiyorum. Orkidelerde cocopeat kullanılmasında bir sakınca yok sanırım yani ben en azından öyle yapıyorum ve phal ım gayet sağlıklı görünüyor. "Ev bitkileri ise çok yıllık olup organik materyaller zaman içinde bozulacağı için özellikle Hoyalarda uzun vadeli kullanımı imkansız görülüyor." demişsiniz yukardaki mesajda bu durumda acaba yanlış birşey mi yapıyorum diye düşündüm. Ya da mesela 6 ayda bir değiştirmek koşuluyla hoyalarda da kullanabilirmiyiz bu yöntemi? Forumda sizin birbirinden güzel hoyalarınızı görüp imrenmemek mümkün değil siz onlarda hydroton mu kullanıyorsunuz? Bir de bu durumda besin olarak ne kullanmamız gerekiyor? Aldığımız sıvı gübreler (çiçekli bitkiler, orkideler, menekşeler vs. için olanlar) katı ortam kültüründe kullanmak için yeterli midir? Biraz fazla oldu sorularım kusura bakmayın ama aklıma takılanlar daha da fazla Teşekkürler bilgi ve tecrübe paylaşımı için.

a1919 Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 28-09-2010, 14:13   #6
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 18-06-2010
Şehir: İSTANBUL
Mesajlar: 446
Sayın a1919, soru sormadan sorgulamadan yeni şeyler öğrenmek mümkün mü ? Sorularınız çok kapsamlı ve konuyu ilerletici detaylar içeriyor ancak hemen tümünü cevaplamam imkansız.Zaman içinde yeri geldikçe işlemeye çalışacağım.

Ancak öncelikle cocopeat ile ilgili konuyu derinleştirmeye çalışayım.Epifitik orkide ve Hoyalar aynı habitatta (tropikal yağmur ormanlarında ) hatta aynı ağaç üzerinde yan yana bile yaşamakla birlikte farklı bitki ailelerine bağlı olduklarından çok farklı kök yapılarına sahiptirler.

Hoyalar dikotilodon olup primer ve sekonder köklere sahiptir.(Yetiştirdiğimiz çoğu bitkide gördüğümüz kök yapısı)Monokotilodon olan epifitik orkidelerde ise sadece sekonder kökler olup daha az sayıda kalın ve tüysü yüzeyli kökler su ve besinleri açıkta iken absorbe eder.

Orkidenizi tamamen cocopeat içinde bile yetiştirseniz kökleri bu maddeden ayırmak pek zor olmaz.(Sizin de tecrübe ettiğinizi düşünüyorum) Ancak Hoyaları köklerine zarar vermeden cocopeatten ayırmak pek mümkün görülmüyor.

Organik ve inorganik materyallerin karışımından oluşan orkide harçlarının 1 en geç 2 yılda bir değiştirilmesi öneriliyor. Bunun nedeni karışımın besin içeriğinin azalması olamaz çünkü besinler zaten dışarıdan sağlanmaktadır.

Asıl neden organik içeriğin bozulması nedeniyle oluşacak kök çürümesi riskinin önlenmeye çalışılmasıdır.Uzun yıllar yaşayan ve büyüyüp gelişen Hoyalarda bu tarz materyal değişimi pratik ve sağlıklı olmaz.Bu nedenle Hoyaların katı ortam kültürlerinde yetiştirilmesinde inorganik materyallerin kullanılması daha uygundur.

Fatma Kochan ve nadis beğendi.

Düzenleyen Hydrosuccess : 28-09-2010 saat 15:50
Hydrosuccess Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 28-09-2010, 15:48   #7
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 18-06-2010
Şehir: İSTANBUL
Mesajlar: 446
Katı ortam kültürü uygulamaları ve Hoyaların yetiştirilmesine adaptasyonu

Katı ortam kültürü uygulamalarında bitkinin kökleri katı ortam içinde yer almakta olup su ve mineraller ortama sürekli veya aralıklı olarak verilmektedir.

Besin eriyiği bitkinin içinde bulunduğu kabın altındaki giderlerden atılabilir.Bu teknik ''run to waste'' yani boşa gitme olarak adlandırılmaktadır.

Bu teknik çok fazla su ve mineral tüketmekle birlikte besin eriyiği bir kez hazırlandığında tekrar parametre kontrolü (EC,pH) gerektirmediğinden pratiktir.

''Ebb and Flow/Flood and Drain'' yani doldur-boşalt tekniğinde besin eriyiği belirli ara ve süreler ile kaba verilir, kap kökler sıvı içinde kalacak şekilde doldurulur ve sonra boşaltılır.

Bu teknikte geri dönen besin eriyiğinin parametreleri değişmektedir.Katı ortam kültürü uygulamaları topraksız tarımda giderek daha az kullanılmaktadır. Bu yöntemlerin ev uygulamaları için pratik olmadığı açıktır.

Bu nedenle ev bitkilerini yetiştiren amatörler katı ortam kültürünü ''low end'' yani en alt düzeyde, basit malzemeler ile teknik bilgi ve ekipman kullanmadan fazla bakım gerektirmeyen bir yönteme dönüştürmeye çalışmışlardır.

Amaç bitkinin katı ortam içinde köklenmesi su ve mineral gereksinimlerinin karşılanması köklerin yeterince havalanmasını sağlayacak basit bir sistem kurmaktır.
Halen yaygın olarak kullanılan 2 yöntem geliştirilmiştir.

1. yöntem ''pot in pot'' yani iç içe saksı yöntemidir.Bu yöntem daha çok hidrokültür olarak adlandırılmaktadır.

2. yöntem ABD'de ticari olarak da satılan altta su haznesi yanda gideri olan şeffaf tek saksıdan oluşan ''semihydroponic'' yani yarı su kültürü yöntemidir.Her iki yöntem de birlikte ''passive hydroponic-passive subirrigation'' pasif su kültürü,pasif alttan sulama olarak adlandırılmaktadır.


Düzenleyen Hydrosuccess : 28-09-2010 saat 19:23
Hydrosuccess Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 28-09-2010, 22:40   #8
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 18-06-2010
Şehir: İSTANBUL
Mesajlar: 446
İç içe saksı yöntemi

Benim en çok tercih ettiğim ve yurtdışında da yaygın olarak kullanılan bir yöntemdir. Bu yöntem kullanılan katı ortam materyalinden bağımsız olarak bence en pratik ve estetik çözümdür.

Yöntem ana hatları ile dışta deliksiz ve şeffaf olmayan içte altta delikleri olan iki kabın içiçe koyulması ve bitkinin su/mineral ihtiyacının köklerin havalanması engellenmeden sağlanması olarak tanımlanabilir.

Mineral içeren su (Besin eriyiği olarak adlandırabiliriz) dış kabın alt bölümünde ve iç kaba da girecek şekilde bulunur.Besin eriyiği iç kabın üst bölümlerine köklere ve katı ortamın dışarıdan görebildiğimiz üst bölümüne kapillarite ile ulaşır.

Besin eriyiğinin yüksekliğinin az olması ve kullanılan materyalin tanecikli/gözenekli yapısı nedeniyle teknik doğru uygulanırsa köklerin oksijen ihtiyacı sorunsuz ve daimi olarak karşılanabilir.

polemos beğendi.
Hydrosuccess Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 29-09-2010, 00:45   #9
Ağaç Dostu
 
huzunperest's Avatar
 
Giriş Tarihi: 17-11-2007
Şehir: istanbul
Mesajlar: 643
Galeri: 23
Sayın Hydrosuccess,
Giriş yazınızda adı geçen bir çok terimi mantık ve sınıflandırma zinciri içerisinde, anlaşılır bir şekilde aktardığınız için özellikle teşekkür etmek istiyorum. Meğer kullandığım bazı terimleri, içeriğini tam olarak bilmeden kalıp halinde kullanıyormuşum.

Oldukça sade, zahmetsiz, tam ev kullanıcıları için bir sistem tanımlamışsınız. Özellikle aklımdan geçen ilk soruların cevaplarını buldum. Meğer ben bu sistemi etobur bitkilerimde kullanıyormuşum da kök yapısı olarak sadece etoburların bu sisteme adapte olabileceğini düşünmüşüm nedense.

-Anlatımınızdan, besin eriyiğinin yüksek seviyelerde olmadığını, tahminen iç saksı yüksekliğinin 1/4'ni kapladığını düşünüyorum. Bu doğru mudur?
-Kullandığınız katı ortamın (diatomit sanırım) tane büyüklüğünü merak ettim.
(Bunu sormamın sebebi diatomite en kolay kedi kumu olarak ulaşabiliyorum bu kalınlık uygun mudur?)
-Eriyiğin Ph'ı kontrol ediliyor mu?
-Eriyik seviyesi azaldıkça ekleme mi yapıyorsunuz ya da azalan eriyiği döküp yenisini mi koyuyorsunuz?" gibi sorular ilk aklıma gelenler.
Hiç araştırmadan hazıra konuyormuşum gibi hissettim kendimi ama hiç bir sitede diatomit kullanıldığına rastlamadım. Hemen hepsi hydroton kullanıyordu.
Bu nedenle sizi birazcık yoracağız sanırım.
Teşekkürler.

huzunperest Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 29-09-2010, 09:48   #10
Ağaç Dostu
 
Jezebel's Avatar
 
Giriş Tarihi: 05-02-2010
Şehir: İzmir
Mesajlar: 8,681
Galeri: 11
Sayın Hydrosuccess ,
aklın yolu bir .
Bilmeden de olsa doğru yolda olduğumu öğrenmem bana moral verdi .
Ben alay konusu olur düşüncesiyle kedi kumu meselesini sadece birkaç arkadaşa özelden yazmıştım .
Artık cesaretle yola devam o zaman .
Şimdilik sadece iki adet Cissus bakıyordum bu ortamda .
Cissus quinata (Cyphostemma quinatum)
Yavaş yavaş hoyalarda ve diğer salon bitkilerinde de denemeye başlayabilirim .

Jezebel Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 29-09-2010, 14:32   #11
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 18-06-2010
Şehir: İSTANBUL
Mesajlar: 446
Sayın Hüzünperest,sıralı sorularınızın hepsine alt başlıklar ile ve sistematik bütünlük içinde yanıt vermeye çalışacağım.

Benim de yetiştirdiğim etçil bitkilerin bakım yöntemi gerçekten organik materyalli katı ortam kültürü ile uygunluk göstermektedir.Ancak yöntemin adaptasyonunda farklılıklar olup aynı teknik kullanılırsa ev bitkilerinin kaybı kaçınılmazdır.İleride siz de bana hak vereceksiniz.

Sayın Jezebel,resimden gördüğüm ''pot culture, pot and saucer method'' yani bildiğimiz saksıda bitki yetiştirme.Bu şekli ile uygulamanız topraksız ortamda yetiştirme kabul edilebilir ve ben de bahsedeceğim.

Ancak bu yöntem de iç içe saksı yönteminden başta besin eriyiğinin uygulanması olmak üzere farklılıklar göstermektedir.


Düzenleyen Hydrosuccess : 29-09-2010 saat 17:46 Neden: ekleme
Hydrosuccess Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 29-09-2010, 15:11   #12
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 18-06-2010
Şehir: İSTANBUL
Mesajlar: 446
İç içe saksı yöntemi-2

Bu yöntemde katı ortam materyalinden bağımsız olarak iç ve dış kapların büyüklüğü ve iç-dış kap ilişkisi de önemlidir.
Genel prensip olarak bitkinin içinde köklerinin yeraldığı iç kap saksı içinde toprakta olduğuna göre daha küçük olabilir ve bu şekilde tercih edilmelidir.Bu durumun yerden malzemeden tasarruf kadar bitkinin daha sağlıklı yaşaması açısından olumlu olduğunu belirtmeliyim.İç kabın genişlik ve derinliği arasındaki oran 1/1 ile 1/2 arasında yer almalıdır. Geniş ve sığ veya dar ve derin kaplar uzun vadede bitki sağlığı için riskler taşımaktadır.İç kabın sadece altında delikler olması yeterlidir.

İç kabın dış kaba göre küçük olması ve altta boşluk kalmaması şahsen benim en çok tercih ettiğim ve en az riskli durumdur.

İç kap dış kabın içine tam oturduğunda ve altta boşluk kalmadığında ise besin eriyiğinin seviyesinde kontrol problemi ve yetersiz tecrübe halinde kök çürümesi olabilir.
Bununla birlikte benim bu şekilde baktığım sağlıklı olarak büyüyen bitkiler var.

İç kabın dış kap ile aynı büyüklükte olması veya şeklinden dolayı tam içine girmemesi ve iki kap arasında boşluk kalması durumu bitki sağlığı açısından en büyük riskleri taşımakta ve sık gözlem gerektirmektedir. Bu durumda ancak yüksek su kullanımı gösteren ve kök yapıları uygun olan sınırlı sayıda bitki uzun süre bakılabilir.Ben nispeten az olmakla birlikte değişik bitki ailelerinden türleri bu şekilde yetiştiriyorum.Forumda görüntülerini paylaştığım bir kaktüs (Gymnocalcium) bir Stapeliad (D. polita) ve halen çiçek açan Hoya bilobata


Düzenleyen Hydrosuccess : 29-09-2010 saat 20:55
Hydrosuccess Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 30-09-2010, 01:35   #13
Ağaç Dostu
 
huzunperest's Avatar
 
Giriş Tarihi: 17-11-2007
Şehir: istanbul
Mesajlar: 643
Galeri: 23
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi Hydrosuccess Mesajı Göster
........................

İç kabın dış kaba göre küçük olması ve altta boşluk kalmaması şahsen benim en çok tercih ettiğim ve en az riskli durumdur.

İç kap dış kabın içine tam oturduğunda ve altta boşluk kalmadığında ise besin eriyiğinin seviyesinde kontrol problemi ve yetersiz tecrübe halinde kök çürümesi olabilir.
Bununla birlikte benim bu şekilde baktığım sağlıklı olarak büyüyen bitkiler var.
Sayın Hydrosuccess, eğer yanlış yorumlamadıysam, kırmızı ile belirttiğim kelimenin, kaldığında olması gerektiği kanısına varıyorum. Lütfen inceleyebilir misiniz?

huzunperest Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 30-09-2010, 15:47   #14
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 18-06-2010
Şehir: İSTANBUL
Mesajlar: 446
Sayın Hüzünperest,sözcük doğru olarak kullanılmıştır.

İki kap birbirinin içine tam oturuyorsa iki kap arasında altta ve yanlarda anlamlı boşluk kalmaz. Bu durumda dış kabın içine besin eriyiği koyulduğunda iç kab hızla dış kabın içine bırakılırsa (tavsiye etmem) sıvı yanlardan dışarı taşar.

Doğrusu iç kabı katı ortam materyali besin eriyiğini absorbe edene (emene) kadar yavaş yavaş bırakmaktır. Bu uygulamada eriyiğin hangi seviyeye kadar iç kabı doldurduğunu doğrudan gözlem ile bilmemiz mümkün değildir.Bu uygulamanın en önemli riski altta boşluk kalmamasıdır.

Hydrosuccess Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 30-09-2010, 15:53   #15
Ağaç Dostu
 
huzunperest's Avatar
 
Giriş Tarihi: 17-11-2007
Şehir: istanbul
Mesajlar: 643
Galeri: 23
Şimdi anladım teşekkür ederim.

huzunperest Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 30-09-2010, 16:50   #16
Ağaç Dostu
 
maki01's Avatar
 
Giriş Tarihi: 05-05-2008
Şehir: Adana
Mesajlar: 8,417
Galeri: 73
Ben hiçbir şey anlamadım. Neyi nasıl yapacağız.

İç kap, dış kap oranı ne olmalı, iç kaptaki katı ortam materyali nedir ?

Kökler su içinde mi yoksa katı ortam materyali olarak tanımlanan kum içerisinde mi?

fatitoo beğendi.
maki01 Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 30-09-2010, 19:10   #17
Ağaç Dostu
 
yeşillim's Avatar
 
Giriş Tarihi: 28-01-2008
Şehir: Kütahya, Ankara
Mesajlar: 2,488
Galeri: 14
Sn Hydrosuccess,
Bir defaya mahsus üstten besin eriğini versek dış kapta suyu görene kadar sonra da ne kadar emdiğini
gözlem yapıp, dış kaptan eriyiği alarak beslense olur mu?

yeşillim Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 30-09-2010, 19:32   #18
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 18-06-2010
Şehir: İSTANBUL
Mesajlar: 446
Sayın Maki01,
İç kap dış kaptan küçük olacak ise çap farkı 1-3 cm arasında değişebilir.(kişisel tecrübem)Eşit veya büyük olma durumunu sanırım anlatmama gerek yok.Diğer sorularınızın cevapları için konunun biraz daha ilerlemesini beklemelisiniz.

Hydrosuccess Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 30-09-2010, 19:37   #19
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 18-06-2010
Şehir: İSTANBUL
Mesajlar: 446
Sayın Yeşillim,
Üstten sulama bu yöntemde en az tercih edilen ve sıklıkla probleme neden olan bir uygulama.Saksıda çiçek sulama düşüncesinden uzaklaşmalıyız. Unutmayalım ki bitkiler doğada su gereksinimlerini çoğunlukla yağmurdan değil zeminden (taban suyundan) karşılarlar.Kökün varoluş sebeplerinden birisi de toprağın derinliklerindeki suya ulaşma çabasıdır.

Hydrosuccess Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 30-09-2010, 21:18   #20
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 18-06-2010
Şehir: İSTANBUL
Mesajlar: 446
Katı ortam kültüründe kullanılan materyaller

İç içe saksı yönteminde kullanılan materyaller;
  • Uzun süre değişmeden bozulmadan kalabilmeli,tercihen inorganik olmalı.
  • İnert olmalı yani kökler tarafından emilecek ve bitki sağlığını tehdit edecek maddeleri ortama salmamalı.
  • Arasında hava cepçikleri kalacak ve köklerin oksijen gereksinimini sürekli sağlayabilecek şekilde tanecikli yapıda olmalı.
  • Besin eriyiğini absorbe edip iç kabın üst bölümlerine kapillarite ile yayılmasını sağlayacak şekilde gözenekli yapıda olmalı.
  • Bitkiye toprak gibi destek sağlayacak, bulunduğu kaba sabitleyecek yapıda olmalı.
Bu kriterleri karşılayan tüm materyaller katı ortam kültürü uygulamalarında kullanılabilir.

Günümüzde ev bitkilerinin ve aynı zamanda Hoyaların katı ortam kültüründe yetiştirilmesinde sıklıkla kullanılan ve ticari olarak üretilip satılan materyal Hydroton diğer adı ile LECA'dır.

Bu materyal kil topçuklarının yüksek ısı ile pişirilmesi ile elde edilir. Bu işlem sırasında Hydroton içinde genleşmeden kaynaklanan gözenekler oluşur. Hydroton belirtilen kriterleri tam olarak karşılayan kendini ispat etmiş bir materyaldir.

Ancak başka bir materyal kullanılamaz mı ? Kuşkusuz evet. Çok da sınırlayıcı olmayan kriterlere uyan bir çok materyal bulunabilir veya geliştirilebilir.

Bu olası seçeneklerden benim tercihim halen ev bitkilerinde çok sınırlı kullanımı olan diatomittir. Bahsedilen tüm kriterleri karşılayan diatomitin 1 cm genişlikten toz haline kadar değişik büyüklükte parçacıklar halinde olabilmesi, tohum çimlendirmeden erişkin bitkilerin yetiştirilmesine kadar kullanımını sağlamaktadır. 8-16 mm arasında genişlikte olabilen Hydrotonda ise tohum çimlendirmek veya küçük bitkileri yetiştirmek mümkün olmamaktadır.

Diğer olası materyalleri araştırmak ve denemek ise bana göre muhtemelen bu uğraşın en heyecan verici bölümü olacak .

Hydrosuccess Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 30-09-2010, 21:41   #21
dlk
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 13-09-2010
Şehir: çanakkale
Mesajlar: 339
bu konuyu anlamaya çalışıyorum ama okuduğum bölümden bile daha zor geliyor.mum çiçeklerini seviyorum.bakılmasının zor olmadığını sanıyordum.ama giderek gözüm korkuyor.

dlk Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 30-09-2010, 21:50   #22
Yeni Üye
 
Giriş Tarihi: 07-04-2009
Şehir: KOCAELİ
Mesajlar: 16
Açmış olduğunuz konu tamamiyle bilgi dolu ( kullanılan çoğu terim biyoloji vb. alanlara giren bilimsel terimler olduğu için cümlede anlam vermesi oldukça zorlaşıyor benim gibiler için ) ama fotoğraf destekli olmadığı sürece yoğun bilgi barındıran yöntem şekli askıda kalıp benim gibi çoğu forumdaşım bu konuyu anlamayacak...

fatitoo beğendi.
Hacer Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 30-09-2010, 22:06   #23
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 18-06-2010
Şehir: İSTANBUL
Mesajlar: 446
Yeterince bilgi paylaşabildiysem açıkçası bu beni memnun eder.Mümkün olduğunca anlaşılabilir bir anlatım tarzını tercih ediyorum.Zaman zaman aynı konuları değişik ifadeler ile tekrarlıyorum.Anlaşılamayacağını düşündüğüm teknik terimleri devamında açıklıyorum.Bir materyalin özelliklerini görsel olarak açıklamak mümkün mü ? Neyi niye yaptığını bilmek bilmemekten daha iyidir diye düşünüyorum.Sizce ?

Hydrosuccess Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 01-10-2010, 11:36   #24
Ağaç Dostu
 
yeşillim's Avatar
 
Giriş Tarihi: 28-01-2008
Şehir: Kütahya, Ankara
Mesajlar: 2,488
Galeri: 14
Sn Hydrosuccess,
Konu başlığını zevkle takip ediyorum cevabınız için teşekkür ederim.
Belki de gün gelecek kendi sorularıma güleceğim. İşte o zaman
konuyu kavramış olurum...

Ayrıca neyi, niye yaptığımı veya yapıldığını/yapılmadığını elbette öğrenmeliyim.
Umarım sorularımla sizi sıkmam. (Benden yana sabır diliyorum) çünkü sorarak öğrenirim.

yeşillim Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 01-10-2010, 12:31   #25
Ağaç Dostu
 
Jezebel's Avatar
 
Giriş Tarihi: 05-02-2010
Şehir: İzmir
Mesajlar: 8,681
Galeri: 11
Sn Hydrosuccess ,
normal saksı harcına dikili olan bir hoya veya başka bir salon bitkisini topraksız katı bir ortama alabilirmiyiz ?
Bunu yaparken nelere dikkat etmek gerekiyor ?
Sizin tercih ettiğiniz yol topraksız ortamda köklendirip yetiştirmek mi , yoksa başka ortamdan da nakil yapıyormusunuz ?
Öğrenmenin yolları bunlar soru sormak , denemek , hata yapmak
Saygılar .

Jezebel Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 01-10-2010, 14:16   #26
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 18-06-2010
Şehir: İSTANBUL
Mesajlar: 446
Sayın Jezebel, sorunuz halen devam ettirdiğim konunun içine girmiyor ama kısaca kendi tecrübemi paylaşayım.10 yıla dayanan topraksız bitki yetiştirme uğraşımda çoğunlukla toprak karışımlarında yaşayan bitkileri topraksız ortama transfer ettim.Her mevsimde uyguladığım bu geçiş sürecinde kayıp oranı % 5-10 civarında olmuştur.Internette bu konuda görseller de dahil yeterli kaynak var sizin de bulacağınıza inanıyorum.Benim özel bir transfer tekniğim yok.Topraksız ortamda tohumdan veya çelikten köklendirerek yetiştirme kuşkusuz bitki için daha sağlıklı oluyor.Hoyalarda da çelikten köklendirme yapıyorum.

Hydrosuccess Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 01-10-2010, 17:41   #27
Ağaç Dostu
 
Jezebel's Avatar
 
Giriş Tarihi: 05-02-2010
Şehir: İzmir
Mesajlar: 8,681
Galeri: 11
Teşekkürler , bu benim için çok güncel bir sorun olduğu için yazdım .
Değer verdiğim bir bitkiyi kurtarmaya çalışıyorum da ...
Konunun doğal akışını bozduğunu düşünüyorsanız , mesajı silebilirim .
Saygılar .

Jezebel Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 01-10-2010, 18:04   #28
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 18-06-2010
Şehir: İSTANBUL
Mesajlar: 446
Sayın Jezebel,devam eden konular bittikten sonra ayrıntılı olarak yine irdeleriz.Bence transfer önemli bir konu.Bu nedenle ilgili mesajların kalması kesinlikle yararlı olacak.

Hydrosuccess Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 01-10-2010, 20:37   #29
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 18-06-2010
Şehir: İSTANBUL
Mesajlar: 446
İç içe saksı yönteminde kullanılan besin eriyiği ve uygulama tekniği-1

İç içe saksı yönteminde iç ve dış kap, katı ortam materyali sabit bileşenlerdir.Sistem kurulduktan sonra bu bileşenlerin takibi gerekmez.Besin eriyiği ise sistemin değişken bileşenidir.Bitkinin sağlıklı bir şekilde büyüyüp gelişmesi çiçek açması için sistemin devamı süresince düzenli olarak takip edilmelidir.
Katı ortam kültürünü kullanan topraksız tarım sistemlerinde, sisteme verilen besin eriyiğinin (bitkinin türü ve gelişim aşamasına uygunluk gösteren) mineral besin oranları, EC ve pH değerleri, sıcaklığı özenle ayarlanır.Sistemde katı ortamdan gider ile alınan besin eriyiği tekrar kullanıma verilecek ise tüm parametreler (günümüzde otomatik olarak ve bilgisayar programları ile) izlenir.Besin eriyiğindeki tüm parametre değişimleri belirli sınırlar aşılınca düzeltilir veya eriyik yenilenir.Bu şekilde bitki gelişiminde maksimum düzeye ulaşılır.Ancak bu parametreleri (EC, pH vb.) ev koşullarında takip etmek pratik değildir.Tarımsal üretimde bazen binlerce bitki aynı sisteme bağlı olup tüm bitkileri takip etmek tek bir ünite ile mümkün olabilmektedir.Ev koşullarında ise örneğin 30 ayrı iç içe saksı sisteminde tek tek besin eriyiği parametrelerini takip etmek ancak teorik olarak mümkün olup pratik uygulama imkansız görülmektedir.İlgili ekipmanın sağlanması, kalibrasyonu, ayrılacak olan zaman ve emek düşünüldüğünde tek çözüm bu uygulamadan vazgeçmek olurdu.Ancak yetiştirilmesi düşünülen bitkiler bize bu konuda yardımcı olmakta ve uygulamayı olanaklı hale getirmektedir.Tarımsal üretimde yetiştirilen bitkiler çoğunlukla mevsimlik olduğu için hızla büyüyüp gelişmekte ve çiçeklenip meyve/tohum oluşturmaktadır.Bu nedenle bu bitkilerin metabolizmaları hızlı, kaynak kullanımları yüksek buna karşılık parametre (Mineral besin oranları,EC,pH vb.) değişimlerine duyarlılıkları fazladır.Parametre değişimlerinden hemen etkilenip verim düşüklüğünden ölüme kadar giden hızlı değişimler göstermektedirler.Hoyaların da içinde olduğu ev bitkileri ise çoğunlukla tropikal ve çok yıllıkdır.Metabolizmaları yavaş olan bu bitkiler uzun yıllar içinde oluşacak tüm değişimlere hazırlıklıdır.Bu bitkiler parametre değişimlerine çoğunlukla gelişimin yavaşlaması/durması çiçeklenmenin olmaması şeklinde cevap vermekte,ancak sınırlar çok zorlanırsa ölmektedir.
Ev bitkilerinin bu temel özellikleri sayesinde ev yetiştiricileri nerde ise hiç bir parametreyi takip etmeden hiç bir özel ekipman kullanmadan katı ortam uygulamalarını başarı ile yürütebilirler. Kuşkusuz maksimum gelişimi sağlamak mümkün olmamaktadır.Ev yetiştiricisi için uygulamadan vazgeçmek yerine optimuma yakın sağlıklı bitki gelişimi sağlamak tercih edilebilecek bir seçenektir.
Besin eriyiğinin ev koşullarında hazırlanması pratik olmadığından hazır besin kitlerinden yararlanılmaktadır. Genel uygulama tarımsal üretim için veya hobi amaçlı hidroponik/hidrokültür sıvı besin kitlerinden yararlanmaktır.
Bu konuda zaman içinde deneme yanılma yöntemi ile edindiğim tecrübeyi paylaşmak istiyorum.
İç içe saksı yöntemine ilk başladığımda piyasada henüz uygun sıvı besin kitleri olmadığından bahçe/saksı çiçeklerinde kullanılan sıvı besinlerden yararlandım.Sonuçlar bu uygulamanın devamını sağlayacak düzeyde başarılıydı.Zaman geçtikçe hidrokültür hobi setleri ve tarımsal hidrokültür sıvı besin eriyikleri satılmaya başladı ve onlardan da kullanmaya başladım.Sonuçlar yine yüzgüldürücüydü.Yaklaşık 2 yıldır tekrar ev bitkileri için kullanılan sıvı besinleri kullanmaya başladım.Sonuçlar şimdi daha da iyi.Daha iyi sonuçlar sadece sıvı besinlerin kalitesinde artışa mı bağlı ? Sanmıyorum.Değişen bitki besin ilişkisini daha iyi anlamak ve ona uygun bir gübreleme tekniği uygulamak.Bu konuyu hakkettiği gibi ayrı bir başlığa bırakıp sıvı besini su ile hangi oranda karıştırdığımı aktarmak istiyorum.Hoyalar da dahil ev bitkileri önceden bahsedildiği gibi hatalarımıza hoşgörülü yaklaşıyorlar.Genel uygulamam karışımı üreticinin önerdiği oran (Çoğunlukla litreye bir kapak olarak ayarlanmıştır.) 1 kabul edilirse 1\1'den 1\4'e kadar değişen oranda hazırlamak.Yani önerilen tam dozdan 4 kez sulandırmaya kadar değiştirmek.Bu doz ayarında çok hassas davranmadığımı itiraf etmeliyim.Hiç bir bitkide kök yanması vb. sorun yaşamadım.Yazın açıkta güneş altında 35 derecede ve tamamen kurumuş köklerin üzerine soğuk ve tam dozda besin eriyiği döktüm ve sonuçta forumda görsellerini paylaştığım hala devam eden Stapelia grandiflora çiçeklenmesini elde ettim.Hata yapıp bitkiye zarar verme olasılığı düşük görünüyor.Geriye sadece bitki besin ilişkisini daha iyi değerlendirmek ve doğru zamanda doğru oranda besin eriyiği vermek kalıyor.

Yasin Aksoy beğendi.
Hydrosuccess Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 02-10-2010, 18:53   #30
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 18-06-2010
Şehir: İSTANBUL
Mesajlar: 446
İç içe saksı yönteminde kullanılan besin eriyiği ve uygulama tekniği-2

İç içe saksı yönteminde besin eriyiği kullanım tekniği, bitkinin temel gereksinimlerini karşılamak kadar köklerin sağlıklı şekilde var olmasını da sağlayacağı için en az içerik kadar önemlidir.
Kökler temel besinleri absorbe ederken (emerken) hem sürekli nemli bir ortamda bulunmalı hem de yeterince oksijen alabilmelidirler.Kökler yapıları itibarı ile hem çok hızlı gelişebilmekte hem de çok hızla çürümektedirler. Bitkiler gövde ve yapraklarını nerdeyse tamamen kaybetseler bile genellikle rejenere olurlar yani yeniden gelişebilirler.Ancak tüm kökleri çürümüş bir bitkinin rejenerasyon şansı çok düşüktür.
İç içe saksı yönteminde besin eriyiği uygulama tekniğim bu temel prensiplerin pratiğe dönüştürülmesine dayanmaktadır.Bitki katı ortamda (aynı zamanda toprakta da) nem ve minerallerin olduğu bölümde hızla yaygın lateral (yan) kökler oluşturmaktadır.Bu tür kökler besin ve su emiliminden sorumlu olup hızla gelişir, belirli aralarla yenilenir ancak oksijensiz/nemsiz ortamda hızla tahrip olur.
Kuru ortamda ise daha kalın,fibröz (odunsu) kökler bulunmakta olup bu kökler daha çok gövdeye besin/su vb. taşınması ve bitkinin sabitlenmesi dik durmasından sorumludur.Bu kökler de ortamda nem/besin artışı olduğunda besin emilimini sağlayan yan kökler oluşturmaktadır.Sonuç olarak uygulanan teknik her iki kök tipinin de görevine uygun katı ortamda bulunmasını sağlamalıdır. Genel uygulama fibröz köklerin iç kabın üst bölümlerinde kuru ortamda, yan köklerin ise alt bölümde nemli besinli ve aynı zamanda yeterince havadar bölümde bulunmasını sağlamak yönündedir.(Toprak/saksı kültüründen farklı olarak)

Besin eriyiği uygulama tekniğimin temel prensipleri;

Sulama alttan yapılmalıdır.

Besin eriyiğinin seviyesi kap büyüklüğü ile doğrudan orantılı olmamalı,belirli sınırlar içinde orantılandırılmalıdır. Yani 1-3 cm arasında en küçük kap ile en büyük kap arasında kap büyüklüğü ile orantılı olarak bir seviye seçilmelidir.

Besin eriyiği seviyesi her sulamada mümkün olduğunca aynı kalmalıdır.Yani ilgili kap için 2 cm yüksekliğe karar verildiyse bir problem yaşanmadıysa mevsim,bitki gelişim aşamaları vb. değişimler ile seviye değiştirilmemelidir.

Besin eriyiği eksildiğinde (Eğer eksilmiyorsa kesinlikle önemli bir problem vardır ve bu problem mutlaka saptanmalıdır.) kesinlikle üzerinden eski seviyeye kadar tamamlanmamalıdır.

Besin eriyiğinin eksilme hızı her bitki türünde, her bitkinin değişik gelişim aşamalarında ya da mevsimlere göre farklılık gösterir.Bu gözlemlenmeli ve eriyik tamamen emilinceye, dış kabın tabanı çok az nemli veya kuru kalıncaya kadar beklenmelidir.Eğer en geç 10 gün sonra dış kabın içinde hala eriyik varsa bu sıvı dökülmelidir.Bu durum ya uygulanan teknikte ya da bitkide bir problem olduğunun göstergesidir.Besin eriyiği tercihen 3-5 günde dış kabın içinden emilmelidir.

Görüldüğü gibi iç içe saksı yönteminde besin eriyiği uygulama tekniği katı ortam kültürü/flood and drain (doldur boşalt) yönteminin uzun zamana (10 güne kadar) yayılmış pompa, zamanlayıcı, besin deposu,iletim boruları vb. ekipman gerektirmeyen basitleştirilmiş halidir.

Yasin Aksoy beğendi.
Hydrosuccess Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Cevapla

Konu Araçları
Mod Seç

Gönderme Kuralları
Yeni konu gönderemezsiniz
Konulara yanıt veremezsiniz
Ek dosya yükleyemezsiniz
Kendi gönderilerinizi düzenleyemezsiniz

BB code Açık
Smilies Açık
[IMG] Kodu Açık
HTML Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Forum saati Türkiye saatine göredir. GMT +2. Şu an saat: 04:26.
(Türkiye için GMT +2 seçilmelidir.)


Forum vBulletin Version 3.8.5 Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0
agaclar.net © 2004 - 2024