Kozak Yaylası

[hassoman]

Kozak Yaylasını Akşam Gazetesi yazarlarından Nedim Atilla, ‘HUZURA VE TEMİZ BİR HAVAYA ULAŞMAK: KOZAK, başlıklı yazısında çok güzel anlatmış.
Bu yazıya benim ekleyeceğim ise yayla köylülerinin fıstık çamına ‘yeşil baş’ demeleri…

Burada sadece fıstık çamı yetiştirilmiyor. Kozak üzümü ile de en az fıstığı kadar meşhurdur.

Bir de Kozak taşı var meşhur olan.... Benim soğuk baktığım, keşke olmasaydı dediğim Kozak taşı… (Aşağıdaki bir taş ocağının resmine bakarsanız ne demek istediğimi anlarsınız…)

Bu günlerde yayladaki yöre köylerinde düğünlere sıkça rastlanır. İki gün sürüyor düğünleri… Düğün yemeği olarak yedi- sekiz çeşitten aşağı yapmıyorlar. Bir kişiye bile koca tepside sunuluyor bu yemekler… Aşağıdaki fotoğrafta bize gelen (üç kişilik) düğün yemeğinde çorba, kurufasulye, dana eti kavurması, patlıcanlı güveç, bol yoğurtlu mantı, zerde, turşu ve keşkek vardı… Keşkek buralarda düğün yemeklerinin olmazsa olmazı… Öyle herkese ayrı tabaklarda sunulmuyor bu yemekler. Ortaya konuyor ve kapış kapış yeniyor...
Kozak Yaylası’nda çektiğim diğer fotoğrafları Galeri’de görebilirsiniz…







İşte o yazı:

HUZURA VE TEMİZ BİR HAVAYA ULAŞMAK: KOZAK

Bugün sizi, keşfetmeye gelenlere huzur ve temiz bir hava sunan bir yere, Kozak Yaylası'na götürmek istiyorum. Huzuru yansıtan bir ortam; Kozak Yaylası

Bergama Krallığı döneminden beri fıstık çamı üreten bir yayla Kozak. Kozak Yaylası'nın, sahip olduklarını dileyene cömertçe vermesinin nedeni herhalde en azından 2500 yıllık gelenekleri. O kadar sessiz, o kadar sakindir ki bir köyün camisinden okunan ezan rahatlıkla diğer köyden duyulur. Bir dostum, Kozak'dan dönerken, 'Kentin koşuşturmacasından, gürültüsünden, bilgisayar monitörlerinden, telefon seslerinden kaçmak istiyorsanız Kozak Yaylası'na gitmek gerek' diyordu.

Fıstık çamları arasına serpiştirilmiş köyleri, özellikle de 'Aşağıbey', 'Yukarıbey', 'Çamönü', temiz havası, gürül gürül akan berrak sularıyla, bahar aylarında piknik yapmak için ideal bir cennet bahçesi. Bergama'dan Kozak yoluna sapıp, bitmeyecek sandığımız rampayı tırmanmaya başladığınızda daha iyi anlamak mümkün bu yolu. Yağmurlarla coşan nehir bazen yolun sağından, bazen de yolun solundan eşlik ediyor. Deniz seviyesinden yükseklere çıktıkça ki zaman zaman 600 metre kadar yükselebilirsiniz, artan oksijen ciğerlerinize dolmaya başladığında anlarsınız bulunduğunuz yerin değerini.

Kozak Yaylası ve yayla yolu bahar aylarında piknik yapmanın keyfini bilenlerin akınına uğruyor. Hafta sonları piknik alanları, mangalını yakanlarla, komşu masayla futbol maçı yapanlarla, ip atlayan, ağaç dallarından sarkan halatlardan yapılmış salıncaklarda sallanan çocuklarla, su kenarında sohbet eden genç aşıklarla, hamaklarda ya da ağaç altlarında haftanın yorgunluğunu atanlarla doluyor. Piknik alanlarının içinde en bakımlısı ve en çok imkana sahip olanı, Orman Bölge Müdürlüğü tarafından işletilen piknik alanı. Bu piknik alanında kafeteryasından tertemiz tuvaletlerine kadar her türlü imkan sunuluyor piknikçilere.

Yaylanın ikiye ayrılan yolu, gezmeye gelenlere iki seçenek sunuyor. Dağa çıkan yolda bulunan köyler, birbiri ardına sıralanmış mahalleleri andırıyor. Ayvalık yönüne giden köylerden Aşağıbey, Yukarıbey, ve Kaplan, Dikili'den başlayarak Ayvalık'a kadar sahil kesiminde oturanların ya da yazlıkçıların uğrak yeri. Özellikle yazlıkçılar, değişiklik aradıklarında ya da alışveriş yapmak istediklerinde bu köyleri seçiyorlar. Geçimini fıstık çamından sağlayan bu köyler granit taşlarıyla döşenmiş yolları, pırıl pırıl evleri ile ayrı bir huzur veriyor. İnsan ister istemez 'Keşke bütün köyler böyle bakımlı olsa' diye geçiriyor aklından. Mevsim fıstık mevsimi olduğunda köylerde çok az sayıda insanı görebiliyorsunuz. Büyük küçük herkes kozak toplamaya gidiyor. Kaplan Köyü'nden 58 yaşındaki Ahmet Tekin, çamfıstığının önemini şu sözlerle anlatıyor: 'Bizim köylerde ağaçtan ağaca geçmeyen gençlere kız vermezler.'

Köyde kalanlar da ev önlerinde ya da kahvelerde sohbet ederek geçiriyorlar zamanlarını. Kahve sohbetlerinin en ünlüsü Kaplan Köyü'nde 1945 yılında İsmail Kaçar tarafından dikilmiş olan dev çınarın altında olanı. Deyim yerindeyse 7'sinden 70'ine herkes bu çınarın altında zaman geçiriyor.

Kaplan ve Nebiler ılıcası

Kaplan Köyü, Bergama'ya, Dikili'ye ve Ayvalık'a 35'er kilometre uzaklıkta. Ardından da küçük kaplıcasıyla ünlü Nebiler Köyü'ne varıyorsunuz. Nebiler'deki, binası küçük ama yararı çok büyük olan kaplıcanın suları başta kadın hastalıkları olmak üzere, romatizma, deri hastalıkları, kazalardan sonra oluşan geçiçi felç durumlarına iyi geliyor.

Perperene Antik Kenti

Hiç dokunulmamış bir Antik kente ulaşmak istiyorsanız gideceğiniz ilk nokta Aşağıbey Köyü. Strabon'un da andığı ve şu ana kadar herhangi bir bilimsel çabanın yapılamadığı Perperene Antik kenti buradan çok kolay.

Nasıl gidilir?

Kozak Yaylası'na üç yoldan gidebiliyorsunuz. Bunlardan en çok bilineni Bergama'nın içinden geçen yol. Bergama'nın çıkışından Kozak Yaylası 20 kilometre uzaklıkta. Yol ayrımına kadar çoğunluğu rampa olan ancak düzgün bir yola çıkıyor.Yol ayrımına geldikten sonra Aşağıbey, Yukarıbey ve Kaplan Köyü'ne varmak için Ayvalık yönüne sapmanız gerekiyor. Yol ayrımından yaklaşık on kilometre uzakta soldaki tabelaları takip ederek köylere varılıyor. Anayolun iki kilometre uzağında Aşağıbey, Aşağıbey'in dört kilometre uzağında Kaplan Köyüne varıyorsunuz. Dikili'nin Kabakum Mevkii'nin yakınlarındaki ikinci yolla ulaşmak için ise Nebiler Köyü'nün tabelasını gördükten sonra sağa, dağa doğru sapmak gerekiyor. Ayvalık tarafından geleceklerin ise Ayvalık çıkışı yakınlarındaki yol ayrımından Kozak tabelasını takip etmeleri yetiyor.

Nedim Atilla
Akşam

[Mehmet Can]

kozağı ne kadar çok araştırdığın çektiğiniz fotodan belli.o fotoğraf kozak yaylasında değil ayvalığa bağlı karaayıt köyündeki demir madenidir.insanları kandırmaktan ne çok zevk alıyorsunuz.ben bir kozaklıyım ve siz ve sizin gibilerin kozağımızı yanlış tanıtmasından rahatsız oluyoruz

[caretta]

Sn.Enigma6643, sayenizde bizde hepsini sizin gibi saydığımız Bergamalılardan nefret etmeye başlayacağız..
Bu ne hitabet biçimidir, yanlış olsa bile bir olaya yanlış demenin bin türlü yolu var..Bende sizin olaylara bakış açınızdan rahatsız olmaya başladım..
Kozak yaylasının tüm tapusu sizde olsa bile nerde kaldı Türk misafirperverliği ve insan sevgisi..

Bu olayı nasıl toparlayacağınızı merak ediyorum doğrusu..

Forumun kalitesini düşürmeye hiç hakkınız yok!

[Mehmet Can]

Ben yazdığım yazıyı 3 defa tekrar okudum.Öyle sizi aşalayıcı **** hakarete varan kelimeler olmadığını gördüm.Bir insanın yaşadığı yeri yanlış tanıtılmasından rahatsız olması sizi neden rahatsız etti anlamadım.Ben eminimki sizde o çektiğiniz fotonun hem kozak yaylasında olmadığını hemde bir taş oçağına ait olmadığını bilerek eklediniz.Kozaklıların ve özelliklede benim ne kadar misafirperver olduğumu bilen bilir.Müsait olduğum bir zamanda da size neden bu forumdakilerin bazılarının benden rahatsız olduğunu ayrıntılarıyla yazarım.iyi akşamlar

[Mehmet Can]

Bu arada beni haksız çıkarmak adınada olsa kozağı araştırıp yazınıza eklenti yapmışsınız.Ben size teşekkür ederim araştırmanızdan dolayı.iyi çalışmalar

[caretta]

Sn.Enigma bu cevap bana mı yoksa Sn.Hassoman'a mı anlayamadım..

Fotoğrafları çeken ve bilgi ekleyen Sn.Hassoman , misafirperverliğinizi ve yorumdaki uslubunuzu eleştiren benim ..

[Mehmet Can]

Haklısınız dikkatsiz davranmışım.Size ait olan cevapları yazımın arasından seçmişsinizdir umarım.Sayın Hassoman'ada yürekten teşekkürler.Çünkü;yıllardır kozak bölgesinde bir cevre felaketi yaşanıyor ama kimsenin umurunda değil.İlk defa bu sitede kozak'taki taş ocaklarının adını geçtiğini sayesinde duydum.Öte yandan kozak'taki demeyelimde kozağın sınırındaki altın madeninden herkez haberdar.

[hassoman]

Orijinal Mesaj Sahibi enigma_6643

kozağı ne kadar çok araştırdığın çektiğiniz fotodan belli.o fotoğraf kozak yaylasında değil ayvalığa bağlı karaayıt köyündeki demir madenidir.insanları kandırmaktan ne çok zevk alıyorsunuz.ben bir kozaklıyım ve siz ve sizin gibilerin kozağımızı yanlış tanıtmasından rahatsız oluyoruz

Bu fotoğrafı çektiğim yer tam Kozak Yaylası’nın girişinde bir köy... Köyün adını unuttum. Ama faaliyet taş ocakları faaliyetine benziyordu. Demir madeni şantiyesi olabilir. Çünkü ileride Demirdere köyünde demir madencilerinin başka marifetleri var… Kozak Yaylasını turizme açıyorlar… Maksat vatana , millete hizmet…

Ancak tam bu köyden başlayan olumsuz gelişmeleler giderek Kozak Yaylasını tehdit eder durumda... O sözünü ettiğin demir madeni İşletmesi o yörenin tam bir baş ağrısı olduğunu biliyor musun?… Köyün merasına keyfe göre şantiye yapılmış… Söylemeye gerek yok, çevrede Bergema’dan ta Dikiliye kadar olan bölgenin içme sularını tehdit ediyor. Yani bu havzanın içinde benim yanlış tanıttığım Kozak Yaylası da var!..

Hadi bunu geç!.. Hisar Köyünün Bayraklı Tepesinden çıkıp baktığın zaman duyduğun patlama sesleri ve arkasından o harika çam ağacı denizinin tam ortasından yükselen toz yığınları ne peki?...
Bırakın ardı ardına dinamitlerin patlatılmasını, ortaya çıkan toz zerreciklerinin bile fıstık çamlarına zararı olduğunu söylemek için uzman olmaya gerek yok. Bak, Kozak'ı yanlış tanıtmaya azimle devam ediyorum...

Şimdi bir altın maden şirketinin Kestel Kulesi yakınlarında altın arama faaliyetlerinde bulunduğunu yazarak bu bölgeyi yanlış tanıtmaya tam gaz devam ediyorum... Bu adamlar tam 500 metreye kadar indiler. Bir yandan demir madencileri, bir yandan taş ocakları, bir yandan altın madencileri…. Kozaklıyım diyorsun ama havzadaki yer altı sukarı kirleniyor haberin yok... Üstelik altını çıkarıp uranyumu birakırlarsa al sana çifte tehlike… Suyun kirlendiği yetmiyormuş gibi bir de radyo aktif tehlike!... Keşke Kozak Yaylası için benim kadar kaygılı olsaydın da orayı içine edenlere karşı çıkanların safında yer alsaydın!..

Kozak Yaylası’nı ne kadar gezdiğim galeriye girdiğinde çektiğim fotoğraflardan belli. Ayrıca yukarıda koskoca ayrıntılı bir metin de yazdım… Ama bu yazıyı okuduğunu sanmıyorum. Okumamak da haklısın, çünkü uzun bir yazı… Uzun yazıları önyargılılar okuyamaz, sıkar onları… Galerideki fotoğraflarımı da boşuna bakmışsın. Yaşadığı çevredeki güzelliklere, olup bitenlere gözleri kapalı olanların fotoğraflardan göreceği bir şey yoktur... Evet Kozak’ı sevdiğin belli… Ama kuru kuru sevginin yararı değil, zararı dokunur haberin olsun… Bak Kozak’ın içine ediyorlar. Kalk da bir şeyler yapmaya çalışanların yanına koş… Tabi onlar tarafından beslenmiyorsan…

Madem ben Kozak Yaylası’nı yanlış tanıttım. O zaman siz doğru tanıtın… Bekliyorum…

Not:
1.ci fotoğraf: Bu fotoğrafı yeşilin ve mavinin bu yörede birbirine ne kadar yakıştığını göstermek için koydum.

2.ci fotoğraf: Taş ocakları aşağıda fotoğrafta gördüğünüz çamların tam ortasında faaliyet gösteriyor... Önce patlama sesleri, ardından toz bulutu yükseliyor...

[Mehmet Can]

SN. hassoman sen benim nereden biliyorsun kozağı kuru kuru sevdiğimi.Ben yıllardır köy muhtarıyla beraber verdiğim müçadeleden sonra 2800 dönüm araziyi taş ocakların verdiği zararları kapatmak makmasıdıyla ağaçlandırma başlattım. Altın madeni konusuna gelince işte sizin ve sizin gibilerin gelip sacma sapan iddialarda bulunup gitmelerinin ardından gerek maden yetkilileri gerekse devlet yetkililerinin vede vatandaşların araştırmaları sonuçunda gerçeği gören vatandaşda olaylara seyirci kaldı.sizin şimdi elinizde bizim sularımızın zehirlendiğine dair kanıtlayıcı resmi bir belge varmı.Yoksa çamuru at izi kalsın mantığınımı kullanıyorsunuz.Sizler zamanında ovacık taki maden hakkındada aynı şeyleri söylemiştiniz.İşte iddaalardan bir kaçı. 1.Altın madeni baz alınarak 50 km çapında yeşil yetişmeyecek(bırakın 50 km yi madenin içindeki havuzda sazlar bitti) 2.Madenin üzerinden uçan kuşlar bile havada ölecek(havadaki kuşları bilmem ama havuzun içindeki ördekler yuva yapıp yavruluyorlar) 3. Yeraltı suları zehirlenecek(Devlet yetkililerinden aldığımız bilgiye göre maden çalışmaya başlamadan önce numune alınmak için açılmış kuyulardan her ay düzenli olarak alınan suların kalitesinde hiçbir değişiklik olmamış) Daha buna benzer birçok iddaa var.Bunları nerdenmi biliyorum .Gidip görmek istedim madeni kapımız herkeze açık dediler önce madende olup biteni gördüm ardından İzmir il çevre müdürlüğüne gittim.Oradaki yetkili kişilerlede görüştüm.Madenin düzenli aralıklarla denetlendiğini çevre yönünden olumsuz bir faktör görüldüğünde madeni kapatma yetkileri olduğunu ama şuana kadar böyle bir durumla karşılaşmadıklarını anlattılar.Eminimki bunu aynı şekilde yüzlerce kozaklı yaptı. Şimdi size soruyorum.Elinizde yeraltı sularının kirlendiğine dair bir belge varsa gelin sizinle beraber mücadele edelim.Tüm samimiyetimle sizden yardım bekliyorum.Yoksa eskisi gibi yürümüyor bu işler.Elinizde varsa belgeniz **** bildiğiniz bir yer varsa gidelim araştırıp bulalım. Taş oçaklarına gelince elimizden geleni yaptığımıza inanıyorum. Bu konuda yalnız kaldık sebebi ise taş ocakları altın madeni kadar popüler olmadı hiçbir zaman.Herkez biliyorki taş ocaklarının kaptmak için uğraşmak kimseye cıkar sağlamayacak. Şimdi bu yazımı okuyanların çoğu bana kızacak tavır alacak alabilirsinizde ama bunu yapmak yerine iddaa ettiklerinizi kanıtlayın ben haksız cıkayım.Geçte olsa mücadele edelim

[Mehmet Can]

Unutmuşum şunlarıda eklemekte fayda var.O sizin övünerek bahsettiğiniz Demircidere köyünde başlayan truzim hareketini başlatan oraya yatırım yapanda altın madenidir.Kozağın iyi veya kötü tanıtılmaya ihtiyacı yoktur.Siz bu kadar gelip bizi düşüneceğinize pislikleri temizlemeye cevrenizden başlayın.Biz kozaklıların iyiyi kötüyü görecek kadar bilgimizde gerekirse yurdışından bilim adamı getirip araştırma yaptıracak kadar maddi durumumuzda var.Kuru gürültüyede kulaklarımız tıkalı.

[hassoman]

Orijinal Mesaj Sahibi enigma_6643

…… insanları kandırmaktan ne çok zevk alıyorsunuz.ben bir kozaklıyım ve siz ve sizin gibilerin kozağımızı yanlış tanıtmasından rahatsız oluyoruz

Orijinal Mesaj Sahibi enigma_6643

Bir insanın yaşadığı yeri yanlış tanıtılmasından rahatsız olması sizi neden rahatsız etti anlamadım.Ben eminimki sizde o çektiğiniz fotonun hem kozak yaylasında olmadığını hemde bir taş oçağına ait olmadığını bilerek eklediniz……

Orijinal Mesaj Sahibi enigma_6643

Bu arada beni haksız çıkarmak adınada olsa kozağı araştırıp yazınıza eklenti yapmışsınız.Ben size teşekkür ederim araştırmanızdan dolayı.iyi çalışmalar

Orijinal Mesaj Sahibi enigma_6643

…… Sayın Hassoman'ada yürekten teşekkürler.Çünkü;yıllardır kozak bölgesinde bir cevre felaketi yaşanıyor ama kimsenin umurunda değil.İlk defa bu sitede kozak'taki taş ocaklarının adını geçtiğini sayesinde duydum.Öte yandan kozak'taki demeyelimde kozağın sınırındaki altın madeninden herkez haberdar.

Orijinal Mesaj Sahibi enigma_6643

...... Ben yıllardır köy muhtarıyla beraber verdiğim müçadeleden sonra 2800 dönüm araziyi taş ocakların verdiği zararları kapatmak makmasıdıyla ağaçlandırma başlattım. Altın madeni konusuna gelince '......' sizin şimdi elinizde bizim sularımızın zehirlendiğine dair kanıtlayıcı resmi bir belge varmı.
'.....' madenin içindeki havuzda sazlar bitti....
'..........' İzmir il çevre müdürlüğüne gittim.Oradaki yetkili kişilerlede görüştüm.Madenin düzenli aralıklarla denetlendiğini çevre yönünden olumsuz bir faktör görüldüğünde madeni kapatma yetkileri olduğunu ama şuana kadar böyle bir durumla karşılaşmadıklarını anlattılar……. Şimdi size soruyorum.Elinizde yeraltı sularının kirlendiğine dair bir belge varsa gelin sizinle beraber mücadele edelim.
‘…..’

Taş oçaklarına gelince elimizden geleni yaptığımıza inanıyorum. Bu konuda yalnız kaldık sebebi ise taş ocakları altın madeni kadar popüler olmadı hiçbir zaman.Herkez biliyorki taş ocaklarının kaptmak için uğraşmak kimseye cıkar sağlamayacak.

'.......'

Geçte olsa mücadele edelim

Eh be kardeşim sanki çift kişilikli birisi var karşımızda….

Bir tarafı ağır madenci, ilkel, saldırgan, çıkarcı… Diğer tarafı çevreci, naif, insancıl…
Bunu bilerek mi yapıyor? bu çelişki, bu iki yüzlülük, bu saldırganlık, bu mantıksızlık niye?.. Bir insan bu kadar mı kendini ele verir...

Bu maden şirketlerinin karşı propaganda için her yere adamlarını koydular, olmadı adam beslediler… Bizim www.agaclar.net’i mi rahat bırakacaklardı?...
Bu yüzden yazdıklarına dikkat etmesi gerekir… Yoksa insanın aklına başka şeyler gelecek

Azıcık Türkçesine dikkat etse bari... Bozuk dili bir yana bir de aynı metin içinde bile tutarsız, mantıksız, çelişkili ifadeleri var… Ne dediği anlaşılmıyor… Demek istediğini çıkarmaya çalıştım durdum... Ama nafile...

Taş ocaklarına karşı, ama Altıncılara laf söyletmiyor? Taşın yüzü soğuk, altının yüzü sıcak ondan mı?.. Yoksa altıncılar taş ocaklarının ruhsatlı yerlerine göz diktiler de taşçılar yerlerini bırakmak istemiyorlar; ona mı canı sıkılıyor?...

Bu taşçıları yerin dibine sokup altın madencilerini bu kadar pervasız, bu kadar can siperane savunmanın başka nedenleri de olmasın sakın?.. Çünkü onca köyde konuştuğum köylülerin hepsi dertli...

Ya kendisi Kozaklı değil, ya da Kozaklı ondan değil… Sahi Kozaklılar fıstık çamlarına ne ad veriyorlar biliyor mu acaba...

Sanki Oğuz Bey'le matruşka halinde:
Uslup aynı, tutarsızlıklar aynı, saldırganlık aynı, madencilerle, kamu görevlilerle asparagas muhabbet aynı...
Sanki ikisi de aynı kişi... Bu kadar mı benzerlik olur?..

[Mehmet Can]

Asıl siz yazdıklarınıza dikkat ederseniz iyi olur.Benim iki yüzlü olduğumun kararınını sen veremezsin.Ben doğrunun yanındayım.Siz elinizde belge varsa bizimle paylaşın yoksa kuru gürültüye karnımız tok.Çünkü sizin gibileri yıllarca ovacıkta mücadele ederken gördük ne geçti elimize kocaman bir hiçç.Ovacıkta yapılan yanlışlıklar burada yapılmayacak.

[malina]

enigma_6643, siz biraz sakinleşin.

[Yücel Özlem]

23/03/2010
KOZAK KAN AĞLIYOR!
Özer Akdemir
Dünyanın en kaliteli çam fıstıklarının üretildiği, bilim insanları tarafından “ekolojik hassas bölge” olarak tanımlanan Kozak Yaylası, kan ağlıyor.
Dünyanın en kaliteli çam fıstıklarının üretildiği, bilim insanları tarafından “ekolojik hassas bölge” olarak tanımlanan Kozak Yaylası, kan ağlıyor. Koza Altın Şirketi tarafından bölgede yapılmak istenen altın madenciliği için binlerce ağacın kesimine başlandı. Hem de 21 Mart Ağaç Bayramı ve Dünya Ormancılık Günü ve Haftası’nda!.. Kozak Yaylası’nın Kaplan köyü yakınlarındaki Çukuralan’da, resmi rakamlara göre 7 bin 743 ağaç kesildi ve ağaç kesimine devam ediliyor. Çevre örgütleri, katliamı durdurun çağrısı yaptı.
4 GRAM ALTIN İÇİN!
Bergama Çevre Platformu Sözcüsü Erol Engel ve Kozak Çevre Derneği Başkanı Mehmet Akın tarafından yapılan ortak açıklamada, altın madenciliği için Kozak Yaylası’ndaki ağaç katliamının başladığı dile getirildi. Kozak Aşağıbey köyü sınırında yer alan Yelli mevkiinde yoğunlaşan ağaç kesimlerinin, devletin izni ve eliyle yapıldığının belirtildiği açıklamada, katliama göz göre göre izin verildiği dile getirildi. Açıklamada, “Koskocaman bir orman yok edildi; bir ton kayaçtaki 4 gram altın için. Yüzlerce yılda oluşan bu ormanı 4 gram altın için feda eden zihniyeti lanetliyoruz” denildi.
HANGİ DİNE İMANA SIĞAR?
Kozak Yaylası’nda başlayan katliamın, yaylanın diğer kesimlerine de yayılması endişesinin dile getirildiği açıklamada, Kozak’ın her yıl 50 milyon dolar civarında çam fıstığı ihracatı yapılan bir bölge olduğu aktarıldı. Kozak köylüsünün, ormanları bugüne kadar canı gibi koruduğunun, bu yüzden orman yangınlarının hemen hemen hiç yaşanmadığının altının çizildiği açıklamada, şöyle denildi: “Kozak köylüsü soruyor, bunca yıl gözbebeğimiz gibi koruduğumuz Kozak Yaylası’nı altıncı şirketlere peşkeş çekilsin diye mi koruduk? Nedir bu rezalet?! Yeryüzünün cenneti olan Kozak Yaylası’na nasıl kıyarsınız; bu hangi vicdana, hangi dine ve imana sığar? Kozaklıların feryadını duyacak vicdan sahipleri yok mu Ankara’da? Milli park ilan edilip koruma altına alınması gereken yaylamızı, altıncı şirketin talanına nasıl açarsınız? İki elimiz iki yakanızda...”
(İzmir/EVRENSEL)

Kaynak:http://www.evrensel.net/haber.php?haber_id=66820

[ayazkentli]

Enigma, sn. hemşehrim.

Burada'ki tartışma uzun zaman önce olmuş.
Okuduklarımdan aklım'da kalan tek şey şu oldu:

Kozak'ta yaşayan Enigma taş ocaklarına karşı çıkıyor ama altın madenini üstü kapalı övüyor.

İnan'ki aklımda yalnızca bu özet kaldı. Sizin bu tartışmalarınız zamanın'da henüz altın madeni tam anlamı ile Kozak'a gelmemişti. Şu anda ise Kozağın tam kalbine saplandı.

Buna rağmen, Fatoş hanım'ın açtığı bölüm'de dahi taş ocaklarına taş atıyordun ama, altın madeni'nin vereceği zararlar ile ilgili tek satır yazmıyordun.

Doğrusunu istersen, doğa adına şikayetçi olduğun taş ocakları kadar, altın madeni'nin Kozak'ta nelere sebep olabileceği hakkında'da neler düşünüyorsun, bilmek isteriz.

[ayazkentli]

Bu arada sevgili hassoman yalnış bir tanıtım YAPMAMIŞ.

Kozak'ın sınırları, Ayvalık ve Edremit bölgesine kadar dayanır. Kozak, sadece merkezde'ki bir kaç köy'den ibaret değil'dir, çok geniş bir coğrafya'yı kapsar.

Madem'ki Kozak'ın tanıtımını (doğru tanıtımı'nı istiyorsun) sevgili hassoman'ın açtığı bu bölümü, Kozak ile ilgili bilgi vererek ve bol bol fotoğraflar yayınlayarak, tanıtım için bir fırsat olarak görebilir ve değerlendirebilirsin.

Hani daha önce forumun başka bir bölümün'de yazmıştın'ya -ben bir orman işçisiyim, işim gereği devamlı Kozak'ta dolaşırım- diye.

Bence değerlendir.

[ayazkentli]

Bir kaç gün önce, facebook'ta ki ağaçlar net grubunu gezerken, ilginç bir detay gözüme takıldı.

Facebook ağaçlar net üyesi olan, Mehmet Can isimli Kozak'lı arkadaşımızın profilini incelerken, e-mail adresinde -enigma- kelimesine rastladım. Ayrıca Mehmet arkadaşımız, facebook'ta Kozak ile ilgili bir grup kurmuş. Bu grubu incelediğim'de, altın madenin Kozak'a getireceği zararlar ile ilgili hiç bir eleştiriye rastlamadım.

Buraya üye olan -enigma 6643- isimli arkadaş ile, facebookta'ki Mehmet can arasında tesadüf'ten öte benzerlikler var.

Her ikisi'de, Kozak'lı.
Her ikisi'de, enigma kelimesini kullanıyor.
Her ikisi'de, altın madenini kesinlikle eleştirmiyor.

Sevgili enigma 6643, sizin isminiz, Mehmet Can'mı?

Eğer öyle ise, enigma 6643'ün neden altın madenini eleştirmediği ortaya çıkıyor demektir.

Kozak'lı tanıdığım arkadaşlara, Mehmet Can'ın kim olduğunu sordum ve bu kişinin, altın madeninde çalıştığını öğrendim!

[perperene]

Sn.Ayazkentli,
Birkaç yıl önce yazılmış yazıları bende sizin gibi henüz görebildim.Çünkü buradaki her başlığı yakalama şansım olmuyor.5-6ay kadar önce de sizin yazdığınız yazılara ilişkin söylemek istediğim tek kelime:Harikulade! Çünkü kendini Kozak'lı olarak tanıtıp sonra da altın madenciliğinin yöreye hiçbir zararı yokmuş gibi konuşan insanların bilin ki bir şekilde madenle bir çıkar bağlantısı vardır.Çünkü gerçek Kozak'lı tehlikenin farkında ve bu şekilde konuşmayacak kadar aklı dengesi yerinde çok şükür!Normal olmayan,bu tarz insanların kendi özel çıkarlarını kaybedecekleri korkusuyla,sanki gerçek bir memleket sever gibi kral kesilmesidir.
Siz öyle bir netice vermişsiniz ki,yukarıda anlattıklarımın bizzat uygulamasını yapmışsınız.Yani bu arkadaşın illa ki maden şirketiyle bir şekilde bağlantısı vardır diye düşünürken, bir baktık ki madende çalışıyor.Zaten aksi de olamazdı.Çünkü bu kişilerin ne yazık ki sadece beyinleri abluka altında değil.Dilleri ve uslüpleri de çok kötü...Çünkü böyle öğreniyorlar...
Bir Kozak'lı olarak,gönül rahatlığı ile söylüyorum:Konuştuğunuz insanların dil ve uslüplerine dikkat edin.Eğer dengesiz ve kötüyü iyiymiş gibi göstermeye çalışıyorsa,bilin ki sanal Kozak'lıdır!Sadece anası babası bu memleketin insanıdır ama yürekleri ve beyinleri Kozak'lı değildir, zaten olamaz da!Eğer bu memleketteki rahatsızlığı ve acıyı öğrenmek istiyorsanız gidin oradaki kadınlarla,analarla yani bizi biz yapan değerli büyüklerimizle konuşun.Onlar bedenleri,ruhları ve yürekleriyle GERÇEK KOZAK'LIDIR.. Sevgilerimle

[Mehmet Can]

Sn;ayezkentli (Altuğ) hemşerim evet doğru araştırmışsın ama değmezdi bana sorsaydın kim olduğumu açıklardım.
Sn;perperene (Güden Karabudak) kozağımızın medarı iftarı evet benim altın madeninden cıkarım var ekmek parası. Altın madeninden öncede 18 yıl taş ocaklarında çalıştım onuda belirteyim.
Şimdi ekmeğini yediğim için altın madeni için söyleyeceklerimin kayda alınmayacağını düşündüğümden yazmaya gerek bile duymuyorum. Hacıhamzalar köyünde oturuyorum Gülden hanım ayazkentli hemşerim Kozağa taş oçaklarının gelişi 1985 yılları. Forum üyeleri pek bilmeselerde Hacıhamzalar köyü ve Terzihaliller köyünün kuzey kısmı yaylacık dağı google erht'a bile görünen tahribatı sizin görmemenize ihtimal bile vermiyorum. Heleki Gülden hanım siz Yukarıbey'deki evinizin penceresinden defalarca seyretmişinizdir bu manzarayı. Şimdi size soruyorum sizin kimden ne çıkarınız varda 27 yıldır yaşanan bu katliama seyirci kalıyorsunuz acıklayın da bilelim ya da ben acıklayayım popiler değil çünkü taş ocakları. Taş ocaklarının talan etmeye başladığı saha için köyümün halkı 1986 yılında ağaçlandırma başvurusu yaptı 24 yıl hukuk mücadelesin sonunda (sağolsun kozak orman işletme şefi Zafer beyinde yardımıyla) 2 yıl önce ağaçlandırabildik siz o zaman nerdeydiniz.
2 yıldır hacıhamzalar köyünün çamları kuruyor siz nerdesiniz.
Ben çıkarımı açıkladım sizde yıllardır bunlara neden göz yumuyorsanız çıkarlarınızı açıklayın Özellikle gülden hanım siz.

[aLLioni]

kozaklı olarak bu yazıyı okuyunca hayrete düştüm kozak yaylası sizin gibiler sayesinde bu hallere düştü.siz kendinizi asla kozaklı olarak görmeyin lütfen. kozakta ağaaçlar kurumaya başladı .üzüm bağları üzüm yapmıyor.mahsüller nohut gibiykenden kuruyor.çamavludaki elmalarmahsül yapmıyor,badem ağaçları kirazlar kuruyor.bunları göz önüne alında sonra konuşun lütfen.şunuda söylemek isterim sizin gibiler konuştukca batıyorsunuz .....saygılar..

[Ornitin]

Bu konunun altında bu kadar kötü yorumlar beni üzdü bir Kozaklı olarak. En son yorum 2010 yılında. Ben yeni üye oldum foruma, o yüzden az önce gördüm yorumları.

Ben size Kozak'ın son zamanlardaki durumundan bahsedeyim:

Kozak'ta ağaçlardaki verim düşüklüğü hat safhaya ulaştı maalesef. Hatta mahsülü toplamaktan vazgeçenler bile var. Taş ocakları hala çalışmaya devam ediyor. Altın madeni yetmezmiş gibi bir de Madra Dağı'nda 2 şirket daha maden aramalarına başlamak üzere. Arkadaşın bahsettiği Çamavlu elması yok artık. İnsanlar çam ağaçlarını kesiyor. Altın madeni Kozak halkını kendine muhtaç etmek için süt ve fıstık fabrikası da kurdu. Çamavlu köylüleri Madra Dağı'na gelen madencilere engel olmak için uğraşırken diğer Kozak köylerinden ses yok!

[ayzek20]

Dört yıl yaşadım Bergama'da (2008-2012). Kozak'a su doldurmaya piknik yapmaya giderdik. İnsan yaşlanmaz oralarda. Kaplan köyünde yaptığım kahvaltıyı hiç unutamam. Ev sahibi sıcak sıcak ceviz badem ve çam fıstığı ikram etmiş biz de görmemiş gibi saldırmıştık. Tabi mide eritinceye kadar baya sıkıntı çektirmişti bize.

Memleketime atandım iki yıl önce ama hiç unutmayacağım Bergama'nın Kozak'ın güzelliklerini. Elimizden belki pek bir şey gelmez bu altın madenlerinin ve taş ocaklrının bölgeye verdiği zarar için ama konuyu gündemde tutabiliriz galiba.

[ayazkentli]

Kozak fıstıklarında ki rekolte düşüşü TBMM'ne taşındı.

İzmir milletvekili Alattin Yüksel, Tarım-Gıda ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker'e "Bunun altın madeni ile bir ilgisi olup olmadığı ile ilgili" yanıtlaması için bir soru önergesi verdi.