agaclar.net

Geri Dön   agaclar.net > Doğa ve yaşama dair her şey > Geziler, Gezilecek Yerler, Türkiye'de önemli doğa alanları
(https)




Cevapla
 
Bookmark and Share Dış Bağlantılar Konu Araçları Mod Seç
Eski 14-11-2007, 00:11   #1
Ağaç Dostu
 
kuru.umit's Avatar
 
Giriş Tarihi: 27-05-2007
Şehir: istanbul
Mesajlar: 712
Galeri: 435
İstanbul-Devrek Hattı: Üç Günlük Vardiya

Sevgili Sanal Gezginler,
Geçen hafta Cuma-Pazar 3 gün süren bir kaçamak yaptım. Niyet Cerrahpaşa Tıp Fakültesinden 1986 yılında mezun olmuş bir grup arkadaşla koyu bir muhabbet, eskileri anmak, ertesi sabah nasıl uyanırım demeden yemek ve içmekti. Benim için bu kısım da çok önemli ama bunun yanında biraz nefeslenmek, gözlerimin pasını silmek ve civarı belgelemek için de bir fırsattı.

Ev sahibimiz Devrek-Zonguldak da görevli bir doktor arkadaşımız olan sevgili Vedat'tı. Vedat arkadaşımız bize Zonguldak’da (Bakacakkadı-Gökçebey) Yüzüncü Yıl Hizmet Köyü’nde (www.100yilataturkhizmetkoyu.com) yatacak yerleri ayarlamıştı. Ben Cuma sabah erkenden yola çıkmaya karar verdim. Böylece daha çok gezme-görme şansım olacaktı. Nihayi hedefim olarak Yenice Ormanlarını seçmiştim.

Yenice Ormanları, Dünya Ormancılık Örgütü FAO’nun Dünya üzerinde belirlediği Mutlak Korunması gereken alanlar içinde bulunuyor (100 adet sıcak noktadan 9 adeti Türkiye’de bulunmakta).

Gökçebey’e Bolu’dan, yeni açılan tünelden gitmek yolu zaman olarak kısaltacak ama yolun kısalmasını isteyen kim? Tek sıkıntım hava. Hava durumu kötü gözüküyor; bol yağış ve sağanak var. Yenice Ormanlarını gözüme kestirdim ama doğa ile oyunda olmaz. Yenice Ormanları ile ilgili olarak yaptığım araştırmalarla teori tamam da, pratik yok. 82.000 Hektarlık alana nereden girilir, nasıl çıkılır bilen yok. Bir haftadır çalışıyorum hala ne yapacağımı bilemiyorum.

Perşembe günü Yenice Orman İşletmenin telefonunu bulup, telefona çıkan görevliye derdimi anlattım ve yardım istedim. En sonunda Ahmet Şükrü Elbir isimli bir arkadaşa bağladılar. Ona da derdimi kısaca anlattım. Konuya çok hakim olduğu her halinden belli olan Ahmet Bey hayatımın teklifini yapmasın mı ? “ Biz Yenice Ormanlarında hayvan envanter çalışması yapıyoruz. Saat 05:00 gelmek şartı ile bize katılabilirsiniz. Böylece kendi başınıza gezme şansınızın olmadığı yerleri de görebilirsiniz” dedi. Haydi bakalım! Teklife bak. Hiç istemez miyim Ahmet Bey, hiç istemez miyim? Telefonun diğer ucundaki ben, şaşkınlıktan çabucak kurtulup “tamam” dedim. Tek sorun Cuma gününe yetişmek mümkün değil. Cumartesi günü için sözleşip, teşekkür ederek telefonu kapattım.

Yenice Ormanları tamamdı. Kısacık ama çok güzel ve özel olacağı kesindi. Yeni sorun Cuma günü tamamen boşa çıkmıştı, tüm gün ne yapacaktım. Toplantıya katılan diğer arkadaşlardan da yanıma arkadaş olan yok. Dahası en iyi yol arkadaşım, hanım da yanımda yok. Kaldık tek başımıza. Haydi bakalım, sabah ola hayrola…..

Cuma günü saat 07:00 da direksiyonun arkasındaydım. Bir tek rotam belli İstanbul’dan Düzce ve oradan da Akçakoca, Alaplı, Ereğli, Zonguldak üzerinden kalınacak tesise gideceğim. Haritada(http://mercedes.infotech.com.tr/rtext.asp) 336 km ve 5 saat gösteriyor (resim 1). İstanbullu yeni yeni yollara düşüyor. Ne güzel ! birkaç gün bu kalabalıktan kurtuluyorum diyorum kendi kendime. İstanbul'dan Devrek'e üç günlük vardiya için yollardayım.

İlk durağı yaklaşık 150 km sonra Sapanca da vermeye karar verdim. Kararı vermemde gölü hiç bu kadar sakin görmemem etkili oldu. Güneş fotoğraf için en güzel zamanda, buradan mutlaka güzel fotolar çıkar dedim. Yağışlı denen hava da “Havayı Koklayan Adam’a” inat günlük güneşlik. Otobandan çıkıp hem kahve içebilecek ve hem de fototğraf alabilecek sahilde bir yer aradım. sonunda buldum. İşciler yeni yeni temizlik yapıyorlar. Bir çay istedim ama o saat için çay biraz lüks kaçmış gibi bir bakış sonrası kahveye de razı olduğumu söyledim. Garson kardeş gider gitmez de teşkilatı açıp fotoğraf çekmeye başladım.

Martılar, göçmen kuşlar havada turlamaktalar. Gölde balıkçıllar, karabataklar sanki tören geçidi yapıyorlar. Kuşlar bile en güzel halleri ile çevremdeler. Bastım deklanjore, zaman zaman da soğumuş kahveden yudumlar alıyorum (foto 1-4). Güzel başladı vardiyam güzel…

Name:  IM4005_2256575.JPG
Views: 1102
Size:  58.9 KB

Name:  s 1-1.jpg
Views: 1089
Size:  20.8 KB

Name:  s2-2.JPG
Views: 1168
Size:  61.2 KB

Name:  s4-1.jpg
Views: 1102
Size:  40.3 KB

kuru.umit Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 16-11-2007, 16:14   #2
Ağaç Dostu
 
kuru.umit's Avatar
 
Giriş Tarihi: 27-05-2007
Şehir: istanbul
Mesajlar: 712
Galeri: 435
Sapanca’da bir soluklandıktan sonra hala nereye gideceğime karar verememiştim. Bir yanım çık Yedigöllere diyor, bir yanım (daha büyük yanım) Güzeldere’ye. Otobanda Düzce çıkışını görünce direksiyon ister istemez Güzeldere’ye kırıldı. Gölköy sapağından 14 km sonra Gölköy ve sonra bir 10-14 km daha Güzeldere.

Güzeldere benim ilk göz ağrım. Gezilere tutkum oradan başlar. Güzeldere'deki tesisleri eskiden Özel İdare işletiyordu. Orada tanıştığımız Ramazan ve ailesi işletmesini yapıyordu. Ramazan’ın annesinin dağ çileği reçelleri meşhurdur. Güzel kokulu dağ çileği ve böğürtlen reçellerinin tadı bir başkadır. Geçen sene bu alanı bir turizmciye verdiler. Büyük iddialarla daldı işe ama bir kapalı alan ve 5 adet bungalov ev yapmış. Burada bıraksa daha iyi olacak galiba, daha fazla doğanın dokusunu bozmasın! Hala Ramazan ve ailesi çalışıyorlar ama bu sefer işçi olarak.

Güzeldere’ye iner inmez bir hasret kucaklaştık. Hala aynı güzel insanlar. Koyu bir muhabbete koyulduk. Bu arada Ramazan’ın annesi sofra hazır dedi. Yönümün neresi olacağına direksiyon karar verdiğinden, yolda atıştırmıştım. Ben tokum dedim ama gözüm masaya ilişti; o ne! dağ çileği reçeli ve böğürtlen reçeli. Sıcacık köy ekmeği kokusu, Ramazangiller beni nereden vuracaklarını iyi bilirler! Daldık sofraya arkasından tereyağında yumurta… Keyfim gıcır, doğru karardı dedim içimden.

Askerden izne gelmiş Ramazan’ın büyümesine neredeyse adım adım şahit olduk. İsparta da acemilik yapmış, Muş’a tayin çıkmış. İlk aklıma geleni söyledim: “yaşadın Ramazan Muş’un meşhur ters lalelerinin açısına şahit olacaksın”. Biraz garip oldu ama benim gibi ters lale göreceğim diye oralara giden adamdan da ancak bu cümle çıkar (foto1-5: Güzeldere yolu üzerinden fotoğraflar)


Name:  DSC08062-1.JPG
Views: 1145
Size:  48.0 KB Name:  DSC08063-1.JPG
Views: 1036
Size:  41.4 KB

Name:  DSC08066-1.JPG
Views: 1085
Size:  50.2 KB Name:  DSC08069-1.JPG
Views: 1047
Size:  50.6 KB

Name:  DSC08072-1.JPG
Views: 1018
Size:  54.0 KB


Düzenleyen malina : 16-11-2007 saat 17:00
kuru.umit Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 16-11-2007, 16:24   #3
Ağaç Dostu
 
kuru.umit's Avatar
 
Giriş Tarihi: 27-05-2007
Şehir: istanbul
Mesajlar: 712
Galeri: 435
İstanbul-Devrek Hattı:Üç Günlük Vardiya-Güzeldere 2

“Hadi bakalım Ramazan kardeş, bizim şelale ne alemde, bakalım” deyince Ramazan hazır kuvvet öne geçti. Güzlederenin hala yeşil olan alanını geçtik ve şelaleye doğru yürüdük. Etraf muhteşem, yağmur yağmış toprak ıslak ama bugün güneş bulutların arasından bolca kendisini gösteriyor. Şelaleye kadar fotoğraf çeke çeke indik. Şelale coşmuş ama daha coşkulu halini de bilirim. Elim artık sürekli deklanjörde. Şelalenin yanına kadar gittik. Etrafta sarı yapraklar, şelalenin uğultusu bana hep huzur vermiştir.

Eh bu ayın yarışma konusu da sarı ve ıslak olunca kendimce en iyi yerden, ayarlar oynayarak defalarca fotoğraf aldım. Ramazan huyumu bildiğinden “buradan da al ağabey” deyip duruyor. Burada bir saat harcamışızdır. Yola gitmem lazım ama bu seferde ayaklar Pürenli yaylası diyor da başka bir şey demiyor. “Hadi Ramazan, Pürenli yaylasına çıkıyoruz” dedim. Yanıt kısa ve net ”tamam ağabey”.

Hızlıca şelaleden yukarı çıktık. Tesise gelince, Ramazan’ın annesi bu seferde ”kestaneler hazır, çayda demlendi” demesin mi. Birkaç tane yer, bir çay içerim sonra Pürenli derken daldık kestane çaya bir yarım saate orada gitti. Bu arada bizim Dr. Vedat “nerede kaldın” diye fırçasını attı. Ben tabii kestane yiyorum diyemedim, yoldayım geç kaldım demekle yetindim kapattım. Artık bir başka bahara Pürenli yaylasına çıkarız. Ramazan’ın anne ve babası ile vedalaştık. Ramazan bizi de Düzce’ye indir deyince seve seve dedim. Bu sefer ters yoldan Eftani gölünü seyrederek inelim dedim.

Yolda eski karakol, şimdinin terk edilmiş orman gözlemevinde durduk. Amaç Düzce’nin panoramik fotoğraflarını almak. Merdivenlerden çıkarken bir sarılı kırmızılı meyveli bir ağaç gördüm. Ramazan bunun Kocayemiş olduğunu ve yendiğini söyledi. Her tarafta onlardan var. Yemeğe başladık. Tepeye çıkınca tüm Düzce ayaklarımın altındaydı. Eftani gölünde zaman zaman 170’e yakın kuş türü oluyormuş. Ama bu sefer biraz alanının küçüldüğünü gördüm. Malum küresel ısınma burayı da etkilemiş.

Sonra tekrar araca binip Düzce’ye geldik. Ramazan’la son bir kucaklaşma, ailemden ayrılmış gibi hüzünlüyüm. Güle güle git Ramazan kardeş, dilerim Muş’tan dönerken en kötü anın -o da olmasın ya- sadece ters laleleri görememek olur… (Foto1-5: Güzeldere yaylası-şelaleye iniş-Ramazan ve ailesi)


Name:  DSC08085-1.JPG
Views: 1115
Size:  56.0 KB Name:  DSC08088-1.JPG
Views: 1029
Size:  36.8 KB

Name:  DSC08089-1.JPG
Views: 1036
Size:  46.2 KB Name:  DSC08092-2.JPG
Views: 1026
Size:  57.2 KB

Name:  DSC08091-3.JPG
Views: 992
Size:  67.8 KB

kuru.umit Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 16-11-2007, 17:34   #4
Ağaç Dostu
 
kuru.umit's Avatar
 
Giriş Tarihi: 27-05-2007
Şehir: istanbul
Mesajlar: 712
Galeri: 435
İstanbul-Devrek Hattı:Üç Günlük Vardiya-Güzeldere 3

Fotoğraflara devam. Güzeldere Şelale

Eklenen Resimler
     
kuru.umit Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 16-11-2007, 17:42   #5
Ağaç Dostu
 
kuru.umit's Avatar
 
Giriş Tarihi: 27-05-2007
Şehir: istanbul
Mesajlar: 712
Galeri: 435
İstanbul-Devrek Hattı:Üç Günlük Vardiya-Güzeldere 4

fotolar devam. Güzeldere dönüş yolunda.

Eklenen Resimler
     
kuru.umit Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 16-11-2007, 17:45   #6
Ağaç Dostu
 
kuru.umit's Avatar
 
Giriş Tarihi: 27-05-2007
Şehir: istanbul
Mesajlar: 712
Galeri: 435
İstanbul-Devrek Hattı:Üç Günlük Vardiya-Güzeldere 5

Eftani gölü fotoğrafları. Güzeldere'ye iki yol var. Bir tanesi Gölköy içinden geçer ve asfalt yol. Diğeri Düzceden, toprak yol ama daha kısa. Ben genellikle birinden gidip, diğerinden dönerim. Dönüş yolunda mutlaka eski karakola çıkıp, manzaraya bakın. Eftani gölü fotoları.

Eklenen Resimler
  

Düzenleyen kuru.umit : 17-11-2007 saat 09:42
kuru.umit Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 17-11-2007, 20:03   #7
Ağaç Dostu
 
kuru.umit's Avatar
 
Giriş Tarihi: 27-05-2007
Şehir: istanbul
Mesajlar: 712
Galeri: 435
İstanbul-Devrek Hattı:Üç günlük vardiya-100.Yıl Atatürk Hizmet Köyü-1

Sevgili Sanal Gezginler,
İstanbul Devrek Hattı:Üç Günlük Vardiya’nın Güzeldere sonrası Zonguldak, 100. Yıl Atatürk Hizmet Köyü’ne gidiş ve civarı kapsıyor. Güzeldere’de Ramazangilleri bıraktıktan sonra hedef Akçakoca. Akçakoca Düzce arası 30 km. Bir ara Güzeldere’de günü geçirip, yayla yürüyüşümüzü yaptıktan sonra, Akçakoca’da Öğretmenevi’nde kalıyorduk. Burası taze balıkları ile meşhur. Ayrıca Pazar sabahı Eylül-Ekim aylarında çarşaf gibi denize girmek de bir başka güzel oluyordu. Yazın burada yer bulmak pek mümkün olmuyor. Akçakoca’ya vardıktan sonra, kavşaktan sağa dönünce yol sahilden Zonguldak’a kadar gider. Ben bu yolu daha önce hiç gitmemiştim. Alaplı-Ereğli arası çok güzel. Yol boyu durup fotoğraf aldım (1-2). Ama Güzeldere de biraz fazla oyalanınca telefonum fazlaca çalmaya başladı, “nerede kaldın” fırçaları başladı. Öyle ya en erken ben çıktım, galiba en geç ben varacağım. Zonguldak’a varmaya az kala “Günbatımı” diye bir restorantta mola verdim. Adı hoşuma gitti, herhalde buradan gün batımı güzel oluyor dedim. Eh ! Güneşte battı batacak. Bir de hemen arkadan gelen bir arkadaşı beklemem gerekiyordu. Ama aldandım, bu noktadan güneş tepenin ardından batıyor, denizin üstünden değil(3). Arkadaşla buluştuktan sonra Zonguldak’a girmeye az kala bir noktadan güneş batımı çok daha güzel izlenebilir, aklınızda ola. Gökçebey’e varınca ev sahibimiz Vedat bizi yolda karşıladı. 100. Yıl Atatürk Hizmet Köyü’ne giriş yaptık. Bu arada zifiri karanlık olunca etrafta pek bir şey gözükmüyor. Arkadaşların bir kısmıyla daha otelde buluştuk, gece koyu bir muhabbet, sıkı bir içki muhabbeti, ardından yattık. Sabahleyin saat 06:30 gibi uyandım. Dışarıda güzel bir kuş sesi. Güneş güzel yüzünü yavaş yavaş gösteriyor. Hemen giyinip malzemeleri aldım. Otel bahçesine çıktım. Aman Allahım ! bu ne güzel bir yer böyle. Yeşil hala yeşil, yer yer sararmış ağaçlar var. Etrafta kimsecikler yok (4-5).

Eklenen Resimler
     
kuru.umit Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 17-11-2007, 20:09   #8
Ağaç Dostu
 
kuru.umit's Avatar
 
Giriş Tarihi: 27-05-2007
Şehir: istanbul
Mesajlar: 712
Galeri: 435
İstanbul-Devrek Hattı:Üç günlük vardiya-100.Yıl Atatürk Hizmet Köyü-2

Derin bir sessizlik, kuş sesleri neredeyse tek ses. İleri de bir şey kımıldıyor ama önce anlamadım. Biraz daha yaklaşınca sincap olduğunu fark ettim. Ben fotoğraf çekmek için hamle yapınca, fark etti ve kaçtı. Tüh derken ileri de bir başkası, sanki bu daha sakin gibi. Fotoğraf çekmeme izin verdi. Biz de abartıp daha yakın derken o da arazi oldu. Ama bunu ağaca kadar takip ettim. Ne güzel bir şeysin sen!! Bu tesisin içinde mini bir arboretum var. Her ağacın üstünde kartviziti var. Çok güzel bir tesis. Yüz doksan dört dönüm üzerinde bir tesismiş. Çok beğendim. Hayatımda hiç bu kadar çok sincabı bu ülkede görmemiştim. O gün 10 kasım‘dı. Atatürk’ün büstünü görünce saygı duruşunu ihmal etmedim tabii ki. Ne mutlu bana senin gibi bir öndere sahibim dedim seslice, son zamanları düşününce biraz içim karardı ya, neyse..

Eklenen Resimler
     
kuru.umit Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 17-11-2007, 20:14   #9
Ağaç Dostu
 
kuru.umit's Avatar
 
Giriş Tarihi: 27-05-2007
Şehir: istanbul
Mesajlar: 712
Galeri: 435
Bugün çok güzel başladı benim için. Daha sonra kahvaltıya geçtim. Bu arada arkadaşlar uyanmışlar, hemen onlarla güzellikleri paylaştım. Bugün ayrıca Yenice Ormanları’na gidecektik. Ama Yenice Orman İşletmesinde Ahmet beyi aramama rağmen görüşemedim. Halbuki bugün sabah 05:00 de ormana envanter çalışmalarını izlemeye götürecekti. Kısmet değilmiş derken telefonum çaldı. Arayan Ahmet Bey ” kusura bakmayın, bugün 10 kasım. Kızım törende görevli. Onu izlemek için araziye çıkmadık. Ama sizi tören sonrası Yenice Ormanlarına götürebilirim” dedi. Allah ! Güne bak. Tamam deyip, buluşma yeri kararlaştırdık. Arkadaşlara da “var mısınız” diye sorduğumda “varız” dediklerinde daha da mutlu oldum. Hep beraber Yenice Ormanlarına gidiyoruz. Başımızda da bir profesyonel var. Daha ne isteriz!!!

Eklenen Resimler
     
kuru.umit Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 17-11-2007, 20:18   #10
Ağaç Dostu
 
kuru.umit's Avatar
 
Giriş Tarihi: 27-05-2007
Şehir: istanbul
Mesajlar: 712
Galeri: 435
İstanbul-Devrek Hattı:Üç günlük vardiya-100.Yıl Atatürk Hizmet Köyü-4

Sevgili Sanal Gezginler,
Aşağıda 100. Yıl Atatürk Hizmet Köyü'nden son fotolar var.
Yenice Ormanları izlenimleri ile İstanbul-Devrek Hattı tamamlanıyor.
Gezekalın

Eklenen Resimler
     
kuru.umit Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 17-11-2007, 23:08   #11
Ağaç Dostu
 
kuru.umit's Avatar
 
Giriş Tarihi: 27-05-2007
Şehir: istanbul
Mesajlar: 712
Galeri: 435
İstanbul-Devrek Hattı:Üç Günlük Vardiya-Yenice Ormanları 1

Sevgili Sanal Gezginler,
Sabah Ahmet Bey den telefon geldikten sonra ekip olarak hızlandık ve iki araba halinde tesisten çıktık. Yenice kaldığımız yere (100.Yıl Atatürk Hizmet Köyü-Bakacakkadı, Gökçebey) 30 km kadar uzakta. Ekipte 2 tane küçük çocuk var ve toplam 7 kişiyiz. Benim emektar 3 kapılı Suzuki ve arkadaşın arabasına bölündük. Filyos çayını geçerek (foto 1)Yenice’ye geldik. Yolda çalışma vardı ve yol bozuktu. Devrekli arkadaşımız Vedat yolun genişletildiğini söyledi. Tabii ki bazı ağaçlar pahasına. Bu arada bu akşam yolda gelirken, radyoda Rusların Zonguldak’a (nedense özellikle Filyos dediler) epeyce yüklü bir yatırım yapmak için, bakmaya geldiklerini söylediler. Yöre insanı için iyi haber ama nedense bu tür haberler beni irrite ediyor. Yenice Ormanlarına zarar vermesinler de, yatırımlarını tabii ki yapsınlar.
Yenice’de Atatürk’ü anma törenlerine katıldık ve saygı duruşumuzu yaptık. Sonra da Ahmet beyi bulduk. Size Ahmet beyi anlatmam gerekir. Tam adı Ahmet Şükrü Elbir. Yenice Orman İşletme de görevli. Ahmet beyi daha İstanbul da telefonun ucunda sevdim. Ne yaptığını bilen, konusuna hakim ve paylaşmayı seven bir insan. Yenice Ormanlarını ziyarete gelen insanlar için Yenice Orman İşletmeden verilen tek isim.
Ahmet bey ve eşi ,güzel kızlarının şiir okumasını takip etmişler ve yorgunluk çayı içiyorlardı. Bizi de davet ettiler, tazecik çaylarımızı yudumlarken birbirimizle tanıştık. Ahmet bey bize yöre hakkında ufacık bilgiler verdi. Sonra atladık arabalara ve Yenice Ormanlarına yöneldik.
Etraf bu mevsim de yeşil. Buranın baharını düşünemiyorum! Yenice Ormanları 75000-80000 hektarlık bir alanı kaplıyormuş. Yenice Orman İşletme burada 13 bölgeye ayrılmış. Her biri bir başka güzeldir eminim. Ahmet bey bizi gezdirmek için hazır, hazır olmasına da, öğle sonrası diğer grup arkadaşları gelecek. Bu nedenle saat 14:00 gibi tesiste olmak lazım. Arkadaşlardan ayrılmakta ayıp olacak, mecburen Ahmet beyden bu zaman diliminde gidilebilecek en çarpıcı bölgeye götürmesini rica ediyorum. O da bizi önce Şeker kanyonunun başına götürdü (foto 2). Burada Kent orman diye bir mesire yeri yapılmış. Etraf çok güzel. Şeker kanyonu zorlu bir kanyonmuş. 6,5 km lik bir uzunluğu varmış. Buradan fotoğrafları aldık ve araçlara bindik (foto3-5).

Eklenen Resimler
     
kuru.umit Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 17-11-2007, 23:23   #12
Ağaç Dostu
 
kuru.umit's Avatar
 
Giriş Tarihi: 27-05-2007
Şehir: istanbul
Mesajlar: 712
Galeri: 435
İstanbul-Devrek Hattı:Üç Günlük Vardiya-Yenice Ormanları 2

Tekrar Yenice’ye dönüp, buradan Fındıkaltı Orman İşletme tesislerine yöneldik. Burası Yenice’ye 17 km ötede, İncedere mevkiinde. Ormana girdikten kendimizi kaybettik diyebilirim. Her yerden bir su akışı var ve her yerde yeşil, sarı hakim. Dedim ya bugün, güzel bir gün.
Taş tünellerden geçiyoruz. Çok güzeller ama yöre halkı yıkılmalarını istiyormuş. Ahmet bey bizi bir tünelin girişinde durdurdu; ileri de bulunan bir kayayı işaret ederek yandan Atatürk’e benzemiyor mu? Dedi. Gerçekten de andırıyor. Yolda iki afacan kafadar, elleri birbirlerinin omuzlarında geliyorlar. İn yok, cin yok ne işleri var dedim. Ama arabayı durdurup, fotolarını almayı ihmal etmedim. Birer çikolatayı hak etmişlerdi, yanımda getirdiğim gofretlerden birer tanesini alınca neşeleri arttı. Yurdumun güzel çocukları !

Eklenen Resimler
     
kuru.umit Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 17-11-2007, 23:40   #13
Ağaç Dostu
 
kuru.umit's Avatar
 
Giriş Tarihi: 27-05-2007
Şehir: istanbul
Mesajlar: 712
Galeri: 435
İstanbul-Devrek Hattı:Üç Günlük Vardiya-Yenice Ormanları 3

Sonunda Fındıkaltı denen yere geldik. İnanılmaz güzel bir mekan. Küçük bir gölet, hemen yanında bir çardak. Harika bir manzara. Herkes bayıldı. Orman işçileri kenarda ateş yakmışlar, sabahtan çok erken hayvan envanteri çıkartmaya giden arkadaşları için yiyecek hazırlıyorlar. Tanıştık, bu kadar tatlı insanlar olamaz. Ben tabii çıldırdım, boyuna fotoğraf çekiyorum. O güzel orman emekçileri bizlerle, az olan yiyeceklerini paylaştılar. Yediğim en leziz sucuk ekmeği burada yedim herhalde. Sucuğun lezzeti manzara ve insanlarla ilgiliydi bence. Vedat bir taraftan saate bakıyor, belli vakit geldi, gitmek lazım. Orman emekçileri ile vedalaşıyoruz ve sonra aynı yoldan Yenice’ye dönüş yoluna geçiyoruz. Keşke hiç bitmeseydi dedik ama buraya keşfe gelmiştik zaten. Bunun elbet devamını yaparız. Yol yordam öğrendik artık. Bir de sağlam arkadaş edindik: Emeklerine sağlık Ahmet bey…… Tekrar görüşeceğiz sanırım, bu sefer kısa kesmek de yok.
Gezekalın.

Eklenen Resimler
     
kuru.umit Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 18-11-2007, 13:31   #14
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 30-07-2007
Şehir: yalova
Mesajlar: 479
Sayın Ümit, sayenızde bir solukta yenice ormanlarını, zevkle gezmiş olduk, çok hoştu ayağınıza, elinize sağlık, paylaştığınız için çok teşekkürler.

Mucip Gürbüz Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 18-11-2007, 15:14   #15
Ağaç Dostu
 
kuru.umit's Avatar
 
Giriş Tarihi: 27-05-2007
Şehir: istanbul
Mesajlar: 712
Galeri: 435
Sevgili M.Gürbüz,
Güzel sözlerinize teşekkur ederim.

kuru.umit Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 10-03-2013, 00:58   #16
Ağaçsever
 
adembaba1's Avatar
 
Giriş Tarihi: 28-02-2013
Şehir: hammalistan
Mesajlar: 56
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi kuru.umit Mesajı Göster
fotolar devam. Güzeldere dönüş yolunda.
En son resimdeki ciylek meyvesinin fotografini tam olarak nerde cekdiniz acaba?gerci uzun zaman olmus bu konu acilali.

adembaba1 Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 14-09-2013, 12:43   #17
Ağaç Dostu
 
kuru.umit's Avatar
 
Giriş Tarihi: 27-05-2007
Şehir: istanbul
Mesajlar: 712
Galeri: 435
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi adembaba1 Mesajı Göster
En son resimdeki ciylek meyvesinin fotografini tam olarak nerde cekdiniz acaba?gerci uzun zaman olmus bu konu acilali.
Düzce Güzeldere de çekmiştim..Çok güzel bir yerdir..Gerçi eski hali daha iyiydi. Şimdi biraz turistik oldu..

kuru.umit Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Cevapla


Gönderme Kuralları
Yeni konu gönderemezsiniz
Konulara yanıt veremezsiniz
Ek dosya yükleyemezsiniz
Kendi gönderilerinizi düzenleyemezsiniz

BB code Açık
Smilies Açık
[IMG] Kodu Açık
HTML Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Forum saati Türkiye saatine göredir. GMT +2. Şu an saat: 14:28.
(Türkiye için GMT +2 seçilmelidir.)


Forum vBulletin Version 3.8.5 Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0
agaclar.net © 2004 - 2024