agaclar.net

Geri Dön   agaclar.net > Doğa ve yaşama dair her şey > Geziler, Gezilecek Yerler, Türkiye'de önemli doğa alanları
(https)




Cevapla
 
Bookmark and Share Dış Bağlantılar Konu Araçları Mod Seç
Eski 07-01-2009, 23:36   #91
Ağaç Dostu
 
kuru.umit's Avatar
 
Giriş Tarihi: 27-05-2007
Şehir: istanbul
Mesajlar: 712
Galeri: 435
Aslında keşişler sadece oraya yemek almak için gelmiyorlar. Bir cadde boyu kabı doldurana kadar geziyorlar. Bazı bağışcılar yemekleri bol kepçe dağıttıklarından, diğerlerine yemek kalmıyor. O boş kaba sahip olan da başka bir yerde şansına ne çıkarsa alıyor. Bizim şahit olduğumuz kısım biraz fazla turistik kısımdı. Yemek satıcılarında pilav, meyve ağırlıklı kaplar satılıyordu.

kuru.umit Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 07-01-2009, 23:42   #92
Ağaç Dostu
 
kuru.umit's Avatar
 
Giriş Tarihi: 27-05-2007
Şehir: istanbul
Mesajlar: 712
Galeri: 435
LAOS: Keşfedilmeyi Bekleyen Ülke-Luang Prabang-5

Sabah otelde yaptığımız kahvaltı sonrasında geziye Luang Prabang’ın pazarını gezerek başladık. Sonrasında Vat Mai tapınağını ziyaret ettik. Bu tapınak, duvarlarında kabartma resimleri ile meşhur. Tapınaktan sonra cadde boyu yürürken anaokulu olduğunu düşündüğümüz ve çocuklarla dolu bir bina gördük. Bu kadar neşeli çocuk olur da biz durur muyuz, daldık içeri. Kimisinin ayakları çıplak, kimisi biraz daha bakımlı.

Eklenen Resimler
     
kuru.umit Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 07-01-2009, 23:47   #93
Ağaç Dostu
 
kuru.umit's Avatar
 
Giriş Tarihi: 27-05-2007
Şehir: istanbul
Mesajlar: 712
Galeri: 435
Vat Xieng Thong tapınağı (altın şehir tapınağı), Luang Prabang’ın en etkileyici tapınaklarından ve Mekong nehri ile Nam Khan nehrinin birleştiği yere yapılmış. Bu tapınağın en önemli özelliği, aşağılara kadar inen klasik Lao tapınak damlarına sahip olması. Kraliyet ailesi bir zamanlar burada ibadetini yaparmış. Burası aynı zamanda Kral Sisavangvong’un kemiklerine de ev sahipliği yapıyor. Asyanın en güzel tapınaklarından bir tanesiymiş. Bu tapınakta kıymetli ve değerli Buda heykellerinin konduğu büyük bir arabada saklanıyor.
Bu tapınak ziyareti sonrasında (Artık tapınak ziyaretlerimiz hızlandı. En iyi örneklerini görmemize rağmen, biraz da bıkkınlık var) Mekong nehri kıyısında limana bağlı uzun, garip görünümlü tekneye binmek için dik merdivenlerden indik. Bu tekne ile Mekong nehrinin, Laos tarafında tur yapacağız. Ben gayet memnunum, bu nehri sevdim bir kere..

Eklenen Resimler
     
kuru.umit Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 07-01-2009, 23:53   #94
Ağaç Dostu
 
kuru.umit's Avatar
 
Giriş Tarihi: 27-05-2007
Şehir: istanbul
Mesajlar: 712
Galeri: 435
Teknemiz çok uzun. Kaptanın eşi ve çocuğu da aramızdalar. Çocuk zaman zaman gözaltından bizi süzmekle birlikte, çoğu zaman da kendi dünyasında. Mekong nehri sürprizlerle dolu ve deli gibi akan bir nehir. Musonlar zamanında yağan bol yağmurla, bu nehir ciddi anlamda yükseliyormuş. Nehir içinde bazı yerlere direkler dikerek, yükselme dönemlerde teknelerin kaza yapmasını önlüyorlarmış. Rehbere nehir kenarlarındaki ağaçların ne olduğunu sorduğumda bazısına Tik ağacı, bazısına Banyan ağacı diyor.
Tekne bir limana yanaştı. Burada pirinç şarabı yapımını öğreniyoruz ve yapılmış olan şaraplardan tadıyoruz. Tadı pek güzel değil.
Bu sefer tekne gezisi grubun genelini pek açmadı, millet sıcaktan mı, açlıktan mı, yorgunluktan mı, yoksa hepsi birden mi nedir uykuya daldı. Benim keyfim hala iyi.
Luang Prabang’da, Mekong nehri üzerinde yaptığımız tekne gezisinin son durağı Pak Ou. Pak Ou büyük bir mağara ve zaman içinde bu mağarada binlerce Buda heykeli birikmiş. Bu mağaradan sonra merdivenle bir üstteki mağara içindeki tapınağa gidiyoruz.

Eklenen Resimler
     
kuru.umit Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 07-01-2009, 23:57   #95
Ağaç Dostu
 
kuru.umit's Avatar
 
Giriş Tarihi: 27-05-2007
Şehir: istanbul
Mesajlar: 712
Galeri: 435
Yine yol boyu çocuklar ve ellerinde kafesler, kafes içinde salınmayı bekleyen kuşlar. Bir kafes içinde kuş olmayan, tanıdık bir hayvan var;bir tarla faresi. Artık onu da salmak için dolar vermenin bir anlamı yok. Ama bu görüntü sonrası aramızdan birisi "farede yeniyor mu?" diye soruverdi. Yerel rehber “evet, bunlar tarla faresi, temizdir” deyiverdi. Grup adama nasıl baktıysa, yerel rehber arkasından ekledi ”ama ben yemiyorum” .
Ziyaret bittikten sonra hemen karşı kıyıda olan lokantaya geçtik. Burası pek hijyenik gözükmüyor, başka da alternatif yok. Grup bir de aç kaldı. Ben de bir şey yiyemedim ama soğuk bir Lao birası güzel geldi.
Sahilde nehirde yüzünü yıkayan bir bayan fotoğrafladım. Bu nehir, burada yaşayan insanlar için her şey demek.

Eklenen Resimler
     
kuru.umit Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 08-01-2009, 00:02   #96
Ağaç Dostu
 
kuru.umit's Avatar
 
Giriş Tarihi: 27-05-2007
Şehir: istanbul
Mesajlar: 712
Galeri: 435
Sonra tekrar tekneye binerek Luang Prabang’a doğru dönüşe geçiyoruz. Bu sefer farklı bir yerden güneşi batıracağız ama önce çömlek yapımı ile meşhur bir köye uğrayacağız. Karaya çıktığımızda, çömlek yapımcısı köye doğru giderken çok güzel bir tesis gördük. Tesis yeni yapılmış ve yeni hizmete açılmış. Bahçesi renk renk çiçeklerle dolu. Burada dönüşte bir kahve içmeye karar verdik. Çömlek yapımı ile meşhur köyü ziyaret etmenize gerek yok. Biz erkenden, o güzelim tesise döndük. Biraz da medeniyetin lazım olduğu konusunda grup artık hemfikir. Kızıllaşan Mekong nehrine karşı kimimiz çayını, kimimiz kahvesini yudumlayarak anın tadını çıkarttı. Bu arada neredeyse tüm köyün çocuklarının ve bazı kadınlarının nehirde yıkanmaya başlamasını izlemek işin bir başka güzel tarafı oldu.

Eklenen Resimler
     
kuru.umit Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 08-01-2009, 00:05   #97
Ağaç Dostu
 
kuru.umit's Avatar
 
Giriş Tarihi: 27-05-2007
Şehir: istanbul
Mesajlar: 712
Galeri: 435
Sularda dakikalarca eğlendiler. Bize de anı belgelemek düştü.
Mekong nehrinde kızıllık, karanlığa dönüşmeye başladı, yani otele dönme zamanı. Bir günü daha bitirdik, zaman ne de hızlı akıyor.

Eklenen Resimler
  
kuru.umit Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 08-01-2009, 22:37   #98
Ağaç Dostu
 
kuru.umit's Avatar
 
Giriş Tarihi: 27-05-2007
Şehir: istanbul
Mesajlar: 712
Galeri: 435
LAOS: Keşfedilmeyi Bekleyen Ülke-Luang Prabang-6

Luang Prabang’da son tam günümüzdeyiz. Bugün öğleden önce eskinin Kraliyet Sarayı, bugünün Ulusal Müzesini gezip, ardından birisi ipek böcekçiliği işe meşhur olmak üzere iki Laos köyünü gezeceğiz. Saat 14’den sonrada bir başka doğa harikası olan Khuang Xi (Kuangsi) Şelalerine gidilecek.
Sabah erkenden kalkıp, yemek toplama törenini bir defa daha izledim ve fotoğraf çektim. Öncekileri kaydetmediğim için bu sefer ağırlıklı olarak video çekimi yaptım. Değişen bir şey yok, bugün de güzeldi.
Kahvaltı sonrası grup olarak topluca Ulusal Müzeye doğru yürüdük. 1904-1909 yılları arasında, Kral Sisavang Vong’a Saray olarak yapılan bu güzel yapı,1976’dan beri ulusal müze olarak hizmet veriyor.
Sarayın ana kapısından girişte soldaki bina geçmişte de, günümüzde de tiyatro olarak hizmet veriyormuş. Önde Kral Sisavang Vong’un dev bir heykeli bulunuyor. Bina da Pazartesi, Çarşamba ve Cuma günleri saat 18:00 de Ramayana efsanesinden alınma sahnelerle canlı performans gösterileri oluyormuş. Bizim gittiğimiz günde vardı ama saati uymadı. Haberimizde olmadı, söyleyende. Bunun yerine sarayda fotoğraf sergisi vardı, onu gezdik.
Sağdaki tapınak ise kraliyet ailesinin ibadet ettiği tapınak. Sütun işlemeleri harika, tam krallara göre.

Eklenen Resimler
    
kuru.umit Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 08-01-2009, 22:40   #99
Ağaç Dostu
 
kuru.umit's Avatar
 
Giriş Tarihi: 27-05-2007
Şehir: istanbul
Mesajlar: 712
Galeri: 435
Sol tarafta bahçede palmiye ağaçları ve geniş bir havuz mevcut. Havuz başında iki tane genç keşiş, gezideler. Fotoğraflamak için yaklaşayım dedim ama belli iyi vakit geçiriyorlar. Keyifleri fotoğraf vermekle kaçmıyor ama yine de bu sefer yapmak istemedim. Bunu yerine objektifin yettiği kadarı ile uzaktan fotoğraflarını çektim.
Karşınızda duran bina ise Saray. İçine girerken ayakkabılar çıkarılıyor ve fotoğraf çekmeye izin yok. Müze içinde kraliyet tahtı, özgürlük beratı ve dini bazı hazineler gibi eserler var. Sarayın kapısından girdikten sonra karşınıza çıkan yer ise Kralın kabul salonu. Ortada tahtı var. Bu odanın sağ tarafında, duvarlarında kesilmiş renkli ayna mozaiklerden insan, hayvan figürleri mevcut. Kralın kabul odasının sol tarafında ise kralın başyardımcısının kabul salonu var. Arka taraflarda da özel yaşam alanları. Hoş bir saray. Fransızların ülkeyi fiilen yönettiği ve sömürdüğü, şeklen kralın olduğu bir dönem olduğundan, saray içinde de Avrupai bir hava var.

Eklenen Resimler
  
kuru.umit Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 08-01-2009, 23:01   #100
Ağaç Dostu
 
kuru.umit's Avatar
 
Giriş Tarihi: 27-05-2007
Şehir: istanbul
Mesajlar: 712
Galeri: 435
Bir gün öncesinden grubun geneli için kötü geçen 2 saatlik bot turu ve köy gezisi sonrasında alternatif olarak ne yapabiliriz diye sorguladığımızda, 15 km yakında bulunan ve bir proje kapsamında korumaya alınan Fillerin bulunduğu kampa yarım günlük gezi fikri cazip geldi. Tura ait akşam yemeklerinden artık vazgeçip, otelin bulunduğu caddenin sonuna doğru yaptığımız yürüyüşlerde varlığını keşfettiğimiz pizzacıya giderken, yolda dikkatimizi bir tur şirketinin tabelası çekmişti. Burada yarım günlük Fil kampı ziyareti vardı. Grubun en az yarısı için cazip bir öneri diye düşündüğüm bu olayı bizim rehbere açtığımda, sağ olsun ilgilendi ve indirimli fiyat önerisi geldi. Konuyu gruba açtığımda ben ve eşim dahil ancak beş kişi ile bu turu için parmak kaldırdı. Diğerleri köy gezilerini yapmaktan yana. Böylece beş kişi turdan ayrılıp, otele geri döndük. Bizi buradan araçla alacaklar. Öğle sonrası 14'de grubun diğer üyeleri ile birleşeceğiz.
Bu tur için adam başı 25 USD (normali 30 USD) ödedik. Buna otelden alış, tesisi geziş ve kısa bir Fil üstünde seyahat, sonrasında otele dönüş dahil. Bu turun diğer alternatifleri ise tam günlük tur veya birkaç günlük fil bakımı eğitimi için konaklamalı turdu. Benim gibi, "kim fil bakımını öğrenmek için eğitim alır ki derseniz", yanılırsınız. Biz turdan geri dönerken, bizi almaya gelen servis arabası, özel giysileri giydirilmiş konaklamalı tura katılan Avusturalya’lı turist kafilesini getiriyordu. Yarım günlük turlar kısıtlı saatlerde, bu nedenle bir gece önceden ayarlama yapmanız en iyisi. Bizim gibi bir de öğle sonrası tura gidecekseniz riskli. Arkadaşları bekletme olasılığı biraz sıkıntı yarattı. Ama onları yemekte yakalayıp, kazasız belasız ve güzel anılarla döndük.
Gelelim Fil kampına; Laos’un ülke olarak eskiden bilinen ismi bir milyon fil ülkesi. Saymışlar mı? Zannetmem, ama ne kadar çok fil olduğunu iyi ifade etmişler. Fil eskinin taşıma aracı, savaş aracı, buldozeri, yani her şeyi. Bu kamp şehir merkezinden 15 km dışarıda. Yolu rezalet, içimiz dışımıza çıktı. Arabada biz beş kişi, 70’lerin üstünde bir teyzem ve yanında bir genç adam (Kanada ‘dan gelmişler) bize eşlik ediyor. Teyze, herhalde file binmez dedim ama aslanlar gibi bindi.
Fil kampına gelince sizi bir bekleme alanına alıyorlar. Fillerin bugün biraz yoğun olduğunu söylediler. Bizden önce gelenler, gezideymişler. Zaman darlığı olmasa mesele yok!Etrafta fil yok ama öbek öbek fil pisliği var. Yarım saatin sonunda üzerinde Japonlar (veya Koreliler) ile filler gözüktü. Arka arkaya iki adet fil. Ne de heybetli hayvanlar!

Eklenen Resimler
    
kuru.umit Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 08-01-2009, 23:15   #101
Ağaç Dostu
 
kuru.umit's Avatar
 
Giriş Tarihi: 27-05-2007
Şehir: istanbul
Mesajlar: 712
Galeri: 435
Fillere binmek için doğal olarak yüksekçe bir alana çıkıyorsunuz. Üç bayan bir file, 2 erkek bir file bindik. Fil ağır ağır harekete geçti. Aman yarabbi! Altınızdaki gücü hissediyorsunuz. Yani Tarzan’ın fillerle güreşi filan, külliyen yalan!
Turu ormanın içinde gerçekleştiriyorsunuz. Fil ara sıra sağa sola yemek için sapıyor ama onları idare eden fil şoförleri de çok becerikli. Bu küçük cüsseli adamların filleri yönetmek için, fillerin kulaklarını kullandıklarını fark ettik. Filin bu cüssesi ile bu kadar atik olabileceğine inanamazdım. Hangi bacağını, ne zaman atacağını o kadar iyi biliyor ki! Fil sırtında gezi yaklaşık bir saat sürüyor. Çok güzel bir ortamda, “iyi ki yaptık” dediğimiz bir gezi oldu.

Eklenen Resimler
     
kuru.umit Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 08-01-2009, 23:23   #102
Ağaç Dostu
 
kuru.umit's Avatar
 
Giriş Tarihi: 27-05-2007
Şehir: istanbul
Mesajlar: 712
Galeri: 435
Sanal değil, gerçekten Laos da olduğumun kanıtıdır )
Fil kampına fillerle giriş ve zafer nidaları (düşmeden kampa döndük ya!).
Başta biraz konsepte aykırı gibi gelmişti bize ama muhteşem bir deneyimdi, tavsiye edilir..

Eklenen Resimler
   
kuru.umit Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 08-01-2009, 23:24   #103
Ağaç Dostu
 
eylems's Avatar
 
Giriş Tarihi: 02-04-2008
Şehir: istanbul
Mesajlar: 1,444
Galeri: 58
Ümit Bey, yazılarını okuyup, eklediğiniz fotoğrafları gördükçe tansiyonum çıkıyor. Diyorum ki bir grup düzenlesek, bizi siz götürseniz, ben de bu tansiyondan kurtulsam.

eylems Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 08-01-2009, 23:28   #104
Ağaç Dostu
 
kuru.umit's Avatar
 
Giriş Tarihi: 27-05-2007
Şehir: istanbul
Mesajlar: 712
Galeri: 435
Neden olmasın ki. Ben bile yazdıkça ahh keşke şunu da yapsaydım diyorum. Birazdan şelale gezisi gelecek, tansiyon ilacınızı alın )
Gitmek isteyen sayısı arttı. Başka sitelerden de teklifler var. Gerçi ortalık toz duman, bu krizde biraz zor..

kuru.umit Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 08-01-2009, 23:34   #105
Ağaç Dostu
 
cemo's Avatar
 
Giriş Tarihi: 28-04-2008
Şehir: kdz ereğli
Mesajlar: 5,237
Galeri: 13
Eylems yanlız değilsin. Okudukça ve resimlere baktıkça içim gitmekte. Sana eşlik ederim)

cemo Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 09-01-2009, 00:24   #106
Ağaç Dostu
 
kuru.umit's Avatar
 
Giriş Tarihi: 27-05-2007
Şehir: istanbul
Mesajlar: 712
Galeri: 435
Fil kampına yarım günlük turumuz sonrası grubu ucu ucuna yakaladık ve hatta ayaküstü yemek bile yedik. Biz diğer arkadaşların turunu, onlarda bizim küçük turu merak ediyorlar. Gezdikleri en güzel köyler olduklarını söylediler ama biz hiç imrenmiyoruz. Bizimde keyifli anlarımız oldu, karşılıklı abartmanın bir anlamı da yok tabii ki..
Otobüsle şelaleye giderken dokuması ile ünlü olan bir köye uğradık. Köyü dokumacılığı ile değil ama küçük tapınağının içinde bulunan ve kaldıkları evin penceresinden bakan keşişleri çektiğim fotoğrafları ile anımsayacağım. Dedim ya keşişler uzak dünyanın kendilerine olan ilgisinin farkında ve her biri fotoğraf çektirmeyi biliyor. En sevdiğim fotoğraflar bunlar oldu.
Khuang Xi (Kuangsi) Şelalerine gitmek için 30 km mesafeyi yaklaşık olarak bir saatte gittik. Şelale alanına girişte ayıların koruma altına alındığı bir kafesle çevrili alan var. Grup nedense burada biraz fazla oyalandı. Oysa esas olay bizi ilerde bekliyor.

Eklenen Resimler
     
kuru.umit Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 09-01-2009, 00:29   #107
Ağaç Dostu
 
kuru.umit's Avatar
 
Giriş Tarihi: 27-05-2007
Şehir: istanbul
Mesajlar: 712
Galeri: 435
Bu şelale alanı, benim şu ana kadar gördüğüm en güzel şelale alanlarından bir tanesi. Derin bir ormanın içinde, yüksek bir tepeden akan şelale ve bu suyun devamında birbirini takip eden küçük şelaleler oluştuğunu düşünün. Buna bir de berrak, tertemiz ve türkuaz renkli havuzcuklar ekleyin; alın size mükemmel bir dinlenme ve yüzme alanı. Kuangsi şelale alanı aslında çok güzel bir yürüyüş alanı, her yer yemyeşil. Kuş cıvıltıları ve su şırıltısı dışında sizi uyaran bir şey yok. Hepinizin “böyle uyarıya da can kurban” dediğinizi duyuyorum.

Eklenen Resimler
     
kuru.umit Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 09-01-2009, 00:30   #108
Ağaç Dostu
 
eylems's Avatar
 
Giriş Tarihi: 02-04-2008
Şehir: istanbul
Mesajlar: 1,444
Galeri: 58
Ne kadar sürükleyici yazıyorsunuz. Ekleyeceğiniz yazıyı beklerken ben de araladığım perdeden, uğuldayan fırtına sesleri ile kar yağışını seyrediyorum.

eylems Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 09-01-2009, 00:38   #109
Ağaç Dostu
 
kuru.umit's Avatar
 
Giriş Tarihi: 27-05-2007
Şehir: istanbul
Mesajlar: 712
Galeri: 435
Bu alanda kendimizi kaybettik. Nerenin fotoğrafını çekeceğimi şaşırdım. Bir ara hanımı da kaybettim. Bizim su kuşu dalmış berrak sulara, ama aceleden yanlış taraftan suya girmiş. Rehber yanımıza gelince ”gelin esas yüzme yeri burası değil” diye bizi bir yukarıya götürmek istedi. Bu cennet, esas yer değilse, esas yer ne diye adlandırılabilir ki? Gerçekten bir üstteki havuz daha büyük ve güzeldi. Hanım ve peşinden iki arkadaş daldılar sulara, ben fotoğraf peşinde olmayı seçtim.

Eklenen Resimler
     
kuru.umit Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 09-01-2009, 00:39   #110
Ağaç Dostu
 
eylems's Avatar
 
Giriş Tarihi: 02-04-2008
Şehir: istanbul
Mesajlar: 1,444
Galeri: 58
Resmen parmağımı ısırdım. Bu ne güzellik. Bu fotoğrafları görünce ben de kendimi kaybettim. Evde tansiyon ilacı kalmamış.

eylems Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 09-01-2009, 00:56   #111
Ağaç Dostu
 
kuru.umit's Avatar
 
Giriş Tarihi: 27-05-2007
Şehir: istanbul
Mesajlar: 712
Galeri: 435
Bu anlatımla Laos gezisi sona erdi. Yarın Kamboçya, Siem Reap gezileri başlıyor. Bir değerlendirme yapmam gerekirse, buralara kadar gelinip de görmeden dönsem çok yazık olacakmış.
Gezekalın..

Eklenen Resimler
    

Düzenleyen kuru.umit : 10-01-2009 saat 19:57
kuru.umit Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 09-01-2009, 02:15   #112
Ağaç Dostu
 
Penelophe's Avatar
 
Giriş Tarihi: 30-04-2007
Şehir: İzmir
Mesajlar: 5,468
Galeri: 373
Ümit Bey, merakla takip ediyorum, masal gibi anlatıyorsunuz, çok teşekkürler..

Penelophe Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 09-01-2009, 06:46   #113
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 08-06-2006
Şehir: Melbourne Australia
Mesajlar: 4,550
Galeri: 232
Umit bey, Evliya celebi ile akrabalik varmidir?

Ali H. ALI Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 09-01-2009, 07:35   #114
Ağaç Dostu
 
kuru.umit's Avatar
 
Giriş Tarihi: 27-05-2007
Şehir: istanbul
Mesajlar: 712
Galeri: 435
Selam Ali bey,
evde Evliya Çelebi'nin YKB dan çıkan günümüz Türkçesine çevrilmiş eserleri dışında kendisi ile fiziki bağlantım yoktur. Ama kendisinden gezip gördüğünü paylaşma konusunda fikir almışlığım vardır. Bu arada 2009 planım yatıyor gibi (Meksika) bu nedenle değişiklik olabilir ama sonraki yıl Avusturalya-Yeni Zelanda taraflarındayım. Ön görüşmelere hazır olun )

kuru.umit Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 09-01-2009, 11:12   #115
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 08-06-2006
Şehir: Melbourne Australia
Mesajlar: 4,550
Galeri: 232
Hazirim Umit bey hele siz buralara gelmeye bir karar verin gerisi kolay.

Ali H. ALI Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 09-01-2009, 15:46   #116
Ağaçsever
 
tatarbeyi's Avatar
 
Giriş Tarihi: 02-10-2006
Şehir: adana
Mesajlar: 42
Ümit bey anlatımınızı nezih resimlerle okadar bezemişsinizki böyle bir seyahate çıkmadan seyahatnamenizi birkaç kez okursa kişi, seyahatinden çok daha farklı zevk alacağından eminim .Çalışmalarınızı ve seyahatinizi ilgi ile izlemekteyiz.Sağlıklı günler de olun daima.

tatarbeyi Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 10-01-2009, 01:17   #117
Ağaç Dostu
 
kuru.umit's Avatar
 
Giriş Tarihi: 27-05-2007
Şehir: istanbul
Mesajlar: 712
Galeri: 435
Kimerlerin Ülkesi-Kamboçya-Siem Reap

Selam Sanal Gezginler,
Bugün gezimizin Kamboçya bölümüne başlıyoruz. Hani bazı gezilere başlamak için mutlaka bir sebep vardır ya, işte benim için Angkor Wat’ın anlamı odur. Aynen Peru için Machu Pichu, Küba için 1 Mayısta Fiedel Castro’yu görmek, Petra vadisi için Ürdün’ü görmekte olduğu gibi. Angkor Wat’ı görmek amacı ile başladığımız geziye Vietnam ve Laos’u da kattım. Geçi şimdi sorsanız Laos ve Vietnam için başka başlangıç noktaları seçerdim.
Kağıt üzerinde buraya 3 gün verilmiş gibi gözüküyordu. Ama son gün sabah erken uçakla Kamboçya’nın başkenti Phnom Penh’e uçulacağından, siz onu 2 gün, 2 gece sayın derim. Aslında Siem Reap’ı hakkıyla ve zevk alarak gezmek için 3 gün ideal, 2 gün ancak yeter. Uçak saatlerinin kötülüğü, aktarmalı uçuş, rötar yapan uçak ve Kamboçya havaalanında işini kötü yapan insanların eline düşmemiz nedenleri ile ancak saat 17 de Siem Rap havaalanından çıkabildik. Halbuki o gün öğle sonrası Angkor Wat’ın tamamı gezilecekti. Tüm öğle sonrası buna ayrılmıştı.
Can sıkmamak için bu kısmı çabuk geçeceğim ama bu kadar titizlendiğim kısımda, bu aksilikleri uzun süre kabullenemedim. Sağ olsun hanım dahil arkadaşlar moral yükselsin diye her türlü şirinliği yaptılar ama başta tur şirketine ve yerel acenteye olmak üzere kızgınım. Halbuki bu kısmı da iyi atlatsaydık bakın siz reklama. Bu arada şunu hatırlatmama izin verin; bu gezinin üç ülkesinde de (Siem Reap ve Vietnam da Hue ve Hoi-An gezilerindeki yerel rehberler hariç) yerel rehberlerin İngilizcesini anlamak için çok çaba sarf etmeniz lazım. İlk günler, en azından biz, rehberleri tam olarak anlayamadık. Bu açıdan bizim başımızdaki genç Türk rehberlerin hakkını teslim etmeliyim. Bir de yerel rehberlerin anlattıklarının hepsine inanmamak lazım. Bu nedenle bu ülkeleri gezmeye iyice çalışmadan giderseniz hayal kırıklığı yaşayabilirsiniz. Bu amaçla iyi kaynak siteler var, araştırmanızı isterim. Ben İstanbul da D&K Eye Witness yayınlarının Vietnam kitabını tesadüfen bulup almıştım ama Laos ve Kamboçya yoktu. Size bir de dip not; hem Kamboçya ve hem de Laos sokaklarında çocuklar gerek Vietnam, gerekse de Laos ve Kamboçya kitaplarının (çoğunlukla Lonely Planet’in) o kadar ucuza bir kopyasını satıyorlar ki.. Tabii ki Korsana hayır !! Aynı zamanda fahiş fiyata orijinal kitaba da HAYIR.
Ülkenin resmi başkenti Phnom Penh olmasına rağmen herkes için Siem Reap çok önemli. Siem Reap, Kamboçya’nın kültür başkenti ayrıca UNESCO’nun kültür mirası içinde (bu gezide gördüğümüz diğer kültür mirasları: Hue, Hoi An, Luang Prabang) bir kent.
Kamboçya yakın ve uzak tarihinde çok büyük acılar yaşamış olan bir ülke. Kamboçya tarihi iyi, kötü, çirkin şeklinde özetlenebilir; Angkor imparatorluğunu kapsayan dönemde her şey iyi gözüküyor, 13. Yüzyıldan itibaren kıtanın Vietnam ve Tayland tarafından inen topluluklarına karşı sürekli toprak kayıpları ile gerileyiş ve kötü dönem geliyorlar. Sonrasında da 1975-1979 yılları arasında Kızıl Kimerler rejimi döneminde, neredeyse kendi ülke insanının yarısının sistematik olarak öldürüldüğü, çirkin dönem.
Kamboçya kelimesi, Sanskritce Kambuja (Kom bu ja) kelimesinden geliyormuş. Bu eski bir kabile ismi. Bugün ülkenin nüfusu 15 milyon civarında, ülkenin yüzölçümü 180.000 km ve para birimi Riel (1 USD ile 4125 Kamboçya Riyeli alabiliyorsunuz ve herhalde yazmayı unuttuk 1 USD ile 8575 Loas Kip’i alıyorsunuz).
Bu kadar kitabi bilgi yeter deyip, Siem Reap havaalanı sonrasına geçelim. Siem Reap da bizi karşılayan ve yerel rehber çok cebbar (bunu iyi anlamda kullanıyorum) çıktı. Grubun moralsiz olduğunu kavrayıp, "yarın çok erken kalkarsak turu tamamlayacağımızı" söyledi. Kalkmayıp ta ne yapalım, tabii ki kalkılacak. Zaten niyetim vardı, kimse gelmese de en iyi yol arkadaşım olan eşimle Angkor Wat’ta güneşi doğuracaktık. Şimdi tüm grupça yapacağız.
Siem Reap şehrine havaalanından otobüsle giderken ilk hatırladıklarım güneşin o muhteşem batışı. Mübarek yusyuvarlak bir kızıl topa dönmüş. Hemen solumuzda Angkor Wat’ın ana kapısını görüyoruz. Bugün ile ilgili içimden bir kez daha küfür salladım. Şimdiye burası aradan çıkacaktı, hem de bu güzel gün batımı ile sonlanacaktı.
Otel Angkor Wat’tan 5 km kadar uzakta, şehir merkezine 3 km. Ortada sayılır,fena bir otel değil. Bu şehir, diğer ülkelerin şehirlerine göre biraz daha turistik, yani pahalı. Bir duş alıp kendimize gelmeye çalıştıktan sonra Amazon Angkor adlı bir restorana gidiyoruz. Burası açık büfe bir restoran ama esas olarak güzel gösterisi ile anımsayacağım. Apsara dansı ağırlıklı bir gösteri sundular. Güzeldi. Apsara Budist ve Hindu inanışta bulutların ve suyun dişi ruhunu temsil eden mitolojik bir kişilik. Çok güzel bir kadın kılığında krallara ve kahramanlara dans ediyor. Bu gösterideki Apsara dansının figürleri, tapınaklardaki Apsara çizimlerinden alınmış ve danslaştırılmış.

Eklenen Resimler
   

Düzenleyen kuru.umit : 10-01-2009 saat 20:00
kuru.umit Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 10-01-2009, 01:22   #118
Ağaç Dostu
 
kuru.umit's Avatar
 
Giriş Tarihi: 27-05-2007
Şehir: istanbul
Mesajlar: 712
Galeri: 435
Kimerlerin Ülkesi-Kamboçya-Siem Reap-1

Sabah erkenden kalktık, yanımıza verilen kumanyalarla yola düştük. Amaç Angkor Wat’ta gün doğumunu seyretmek. Müze yerlerini gezmek için üzerinde fotoğrafınızın olduğu bir kart çıkartmak gerekiyor. Önce grup halinde bunu yaptık, günlük kart 20 USD, 3 günlük 40 USD, bu şekilde fiyatlar değişiyor. Biz mecburen günlük çıkarttık. Sonra Angkor Wat’a girdik, kapıda bilet kontrolü el feneri ile yapılıyor. Bu arada yanınızda olmazsa olmaz bir alette el feneri olmalı.
Rehber bizi kapıdan girdikten sonra, solda duvar kenarına götürdü. Güneş Angkor Wat’ın arkasından yavaş yavaş doğacak diye bekliyoruz. Aslında ben fotoğraf için güneşi arkama alıp, Angkor Wat’ın üzerine doğmasını istiyorum ama daha ortamı gündüz gözü ile hiç görmediğimden, nereye gitmek lazım bir fikrim yok. Yeri gelişken, sonrasını da gördüğümden rehber haklı çıktı. Bulunduğumuz yer ve gün doğumunda Angkor Wat’ı izlemek doğru seçim. Gün batımı için Ta Prohm veya Bayon tercih edilmeli derim.
Oturduğumuz terasta güneşi bekliyoruz, ortalık zifiri karanlık. Gözler hala uykulu, ama insanlar akın akın geliyorlar. Neyse ki konumumuz iyi, çimenliklerden biraz ilerleyip suyun oradan da gün doğumunu izlemek hoş olabilir ama tapınağın tamamını daha iyi görmek için olabilecek en gerideyiz. Bu arada grubumuzdan Orhan bey, elindeki feneri yakıp, aşağımızdan geçmekte olan Japon turistin yüzüne tutarak “Passport ******” demesin mi? Japon turist sabahın köründe şaşırdı, korktu, heyecanlandı ama sonra kahkahaları basınca olayı anladı, o da başladı gülmeye.
Güneş yarım saat içinde yavaş yavaş doğdu. Ben daha güzel ve etkileyici bir kızıllık bekliyordum, bu anlamda biraz hayal kırıklığı oldu. Ama yine de Angkor Wat’ın sülüeti çok etkileyiciydi.
Yarın (ya da birkaç güne kadar-hem hastayım, hem nöbet var) Siem Reap’a devam ederiz.
Gezekalın.

Eklenen Resimler
     

Düzenleyen kuru.umit : 10-01-2009 saat 20:01
kuru.umit Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 10-01-2009, 01:23   #119
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 16-05-2007
Şehir: YALOVA
Mesajlar: 4,833
Yazılarınızı büyük bir zevkle okuyrum yine. Hani derlerya "YEDİĞİNİZ İÇTİĞİNİZ SİZİN OLSUN GÖRDÜKLERİNİZİ ANLATIN" Tam bir örnek oldunuz Ümit bey. Birde üstüne kreması gibi fotoğraflar eklenince tadına doyulmadı inanın. Harikasınız.

Bizler hep GEZE sizde hep sağlık ve mutlulukla kalın hamfendi ile birlikte.

cemal.S Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 10-01-2009, 07:45   #120
Ağaç Dostu
 
Kiraz's Avatar
 
Giriş Tarihi: 13-02-2008
Şehir: istanbul
Mesajlar: 4,640
Galeri: 73
Ümit Bey, bize harika bir yolculuk yaptırıyorsunuz. Kop Ça Lay Lay.

Kiraz Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Cevapla

Etiketler
muhteşem.


Gönderme Kuralları
Yeni konu gönderemezsiniz
Konulara yanıt veremezsiniz
Ek dosya yükleyemezsiniz
Kendi gönderilerinizi düzenleyemezsiniz

BB code Açık
Smilies Açık
[IMG] Kodu Açık
HTML Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Forum saati Türkiye saatine göredir. GMT +2. Şu an saat: 16:12.
(Türkiye için GMT +2 seçilmelidir.)


Forum vBulletin Version 3.8.5 Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0
agaclar.net © 2004 - 2024