agaclar.net

Geri Dön   agaclar.net > Doğa ve yaşama dair her şey > Geziler, Gezilecek Yerler, Türkiye'de önemli doğa alanları
(https)




Cevapla
 
Bookmark and Share Dış Bağlantılar Konu Araçları Mod Seç
Eski 03-01-2009, 22:18   #61
Ağaç Dostu
 
kuru.umit's Avatar
 
Giriş Tarihi: 27-05-2007
Şehir: istanbul
Mesajlar: 712
Galeri: 435
Ho Chi Minh Şehri

Ho Chi Minh den son fotolar

Eklenen Resimler
   
kuru.umit Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 03-01-2009, 22:34   #62
Ağaç Dostu
 
zenfree's Avatar
 
Giriş Tarihi: 20-03-2007
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 5,657
Galeri: 341
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi kuru.umit Mesajı Göster
Laos şu anda çok bakir bir ülke, değerlendirmenizi isterim. Turiste yeni açılıyorlar, çok özgün bir ülke anlatınca seveceksiniz. Doğası hala bozulmamış.
Çok uzattım, sorarsanız söylerim. Fena da çalışmamışım hani ! Sizi ben mi götürsem ne ?
Bu bir şaka değilse ben şimdiden para biriktirmeye başlayayım. Ama tüneller hariç. Okurken bile fena oldum.

zenfree Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 03-01-2009, 23:21   #63
Ağaç Dostu
 
kuru.umit's Avatar
 
Giriş Tarihi: 27-05-2007
Şehir: istanbul
Mesajlar: 712
Galeri: 435
Doğrusu bir gittiğimiz yere bir daha gitme lüksümüzü kendimizde göremiyoruz. Çünkü harcayabilecek az para ve az zamanımız var ama gezilecek çok fazla yer var. Ancak Vietnam ve Laos benim için özel oldu. Bir kez daha, programı çizerek ve gezilmemiş yerleri katarak (doğası anlamında mesela Sapa denen yeri, Nha Trang denen şehri ve Mekong deltasında daha fazla yeri görebilmek isterdim).
Tünellerde bir şey yok.

Esas Kamboçya da Ölüm tarlalarını gezerken çok kötü olduk. 8000 üzerinde kafatasından büst yapılmıştı. Bir insan, diğer bir insana bunu nasıl yapabilir anlayamadık. Bu ülke insanlarını soykırım yapmakla suçlayan sözde aydınlarımızın , soykırımın ne demek olduğunu anlamaları için burayı görmelerini isterdim. Bu satırlarda yazıp yazmamakta tereddüt ediyorum ama herhalde büyük bir itiraz gelmezse bu nedenle bile olsa yazacağım..

Gerçekten gitmek isteniyor mu merak ediyorum? Burası için 10-14 kişilik bir grup sayısı ideal. Fazlası problem oluyor (hızlı hareket edememek anlamında). Aslında Vietnam ve Laos un doğası için özel bir tur olsa biz bile düşünebiliriz. Kişi başı 2000-2200 EU civarı gerçekleşmesi lazım (sadece Vietnam ve Laos dan bahsediyorum). Uçak bileti gidiş dönüş1100 EU civarı. Grup indirimi her zaman her şirketten alınabiliyor. Bizim grupla bunu yapıyoruz.

kuru.umit Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 04-01-2009, 15:24   #64
Ağaç Dostu
 
Vildan Sönmez's Avatar
 
Giriş Tarihi: 01-08-2005
Şehir: K.çekmece
Mesajlar: 5,186
Galeri: 1126
http://tr.wikipedia.org/wiki/%C3%96l...Tarlalar%C4%B1

Wiet-nam ve Uzak Doğu daki savaşlar üzerine yapılan pek çok film var. 'Ölüm tarlaları' bunlar arasında öne çıkanlardan biri. Yıllar sonra gezerken bile dehşete düşmekte haklısınız Ümit Bey. Dünyada onca yoksulluk, açlık, hastalık varen bir de insanın insana ettiklerini anlamak mümkün değil.

Yazınızı bölüm bölüm okuyorum. Öyle güzel anlatmışsınız ki.

Vildan Sönmez Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 04-01-2009, 16:55   #65
Ağaç Dostu
 
kuru.umit's Avatar
 
Giriş Tarihi: 27-05-2007
Şehir: istanbul
Mesajlar: 712
Galeri: 435
Gelir gelmez Ölüm tarlaları, Good morning Vietnam ve Platoon filmlerini sipariş verdim zaten. Bu gezi sonrası daha ilginç gelecektir eminim.

kuru.umit Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 04-01-2009, 21:00   #66
Ağaç Dostu
 
kuru.umit's Avatar
 
Giriş Tarihi: 27-05-2007
Şehir: istanbul
Mesajlar: 712
Galeri: 435
Mekong Nehri Üzerinde bir gün-Vinh Long köyü

Mekong nehri 4500 km uzunluğu ile dünyanın en büyük 12. Asya kıtasının ise 7. büyük nehri. Tibet’in yüksek yaylalarından doğup, Çin, Burma, Tayland, Laos, Kamboçya’yı geçtikten sonra Vietnam’da Mekong Deltasını oluşturup denize dökülüyor. Bu delta, Vietnam’ın güneyine pirinç ve Hindistan cevizi, longan ve mango meyveleri deposu olma unvanını kazandırıyor. Mekong nehrinin 1200 balık çeşidine ev sahipliği yaptığını okumak beni çok şaşırttı.
Mekong Deltası insanları, nehir üzerindeki yaşamlarını yıllardır aynı şekilde sürdürüyorlar. Nehir onların her şeyi; yıkandıkları, çamaşırlarını, bulaşıklarını yıkadıkları, kazıklar üzerinde çakılı evlerde veya teknelerde yaşadıkları su hep aynı su. Buralara gelmişseniz (Tayland, Laos veya Vietnam’a) bu nehir veya onun kolları üzerindeki yaşama şahit olmalısınız.
Mekong nehri gezisini dört gözle bekliyordum. İnsanlarının gündelik yaşamlarını gözlemek yanında, dünyanın bu köşesinde doğa ananın içinde barındırdıklarından bazılarını da görebilecektik.
Sabah erkenden otobüse atlayıp yola düştük. Turlar genellikle Mekong nehri üzerinde gezi yaptırıyorlar. Genellikle de Ho Chi Minh Şehrinin 72 km uzağında bulunan My Tho’ya götürüyorlar. Burada bot kiralanarak nehir boyunca seyahat yanında, bu şehirde bulunan ve en meşhuru Vinh Trang Pagoda gibi bazı dinsel alanlarında ziyareti yapılıyor. Bunlar teorik bilgiler, pratiğini yaşamadık. Biz 136 km ötede bulunan Vinh Long’ a gittik. My Tho'yu bilemem ama burada geçen bir gün çok güzel oldu. My Tho biraz daha fazla turistik gibi gözüküyor, Vinh Long daha bozulmamış ve daha Mekong’a özgün gibi.
Otobüs yolculuğunun 70 km leri civarında Tram Dung Chan Mekong diye bir tesiste durduk. Burasının bahçe düzenlemesine bayıldım. Vietnam kahvesinin sert tadı ama güzel aroması eşliğinde bahçede bol bol fotoğraf çektik.
Daha sonra hareket ederek Vinh Long’a vardık. Önce şehrin içinden geçip, kiralanan bota bindik. Botla nehir kenarında insanların dükkanları ve evlerindeki yaşama şahit olduk. Bir kısım insan teknelerle gelen meyveleri boşaltırken, heman yanında bir kadın ağla balık tutmaya çalışıyordu. Bir diğer evde kadın çamaşır yıkıyordu.

Eklenen Resimler
     
kuru.umit Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 04-01-2009, 21:02   #67
Ağaç Dostu
 
kuru.umit's Avatar
 
Giriş Tarihi: 27-05-2007
Şehir: istanbul
Mesajlar: 712
Galeri: 435
Mekong Deltasında bir gün-Vinh Long 1

Bizi floating Market (yüzen market) e götürdüler. Ama ben ortada market filan görmedim. Bunun iyi bir örneğini Tayland’da görmüştüm. Floating markette nehir üzerinde çok sayıda küçük teknelerle satıcılar oluyor ve halk alışverişi burada yapıyor. Genellikle sabahın çok erken saatlerinde oluyor ve öğleye yakın dağılıyor. Araya parça sokmak gibi olacak ama Tayland'a yaptığımız geziden, birkaç yüzen market fotosu bulup ekledim.

Eklenen Resimler
   
kuru.umit Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 04-01-2009, 21:19   #68
Ağaç Dostu
 
uzman16's Avatar
 
Giriş Tarihi: 10-10-2007
Şehir: Bursa
Mesajlar: 1,578
Galeri: 119
Bir kitap yazma zamanınız yaklaşıyor sanki Ümit Bey. Sizin diğer gezi yazılarınızı da okumuştum ama bu sanki kitap tadında oldu.

Görsellik bol olunca da yazıyı okumak bir başka keyif veriyor.
Çok teşekkürler.

uzman16 Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 04-01-2009, 21:49   #69
Ağaç Dostu
 
kuru.umit's Avatar
 
Giriş Tarihi: 27-05-2007
Şehir: istanbul
Mesajlar: 712
Galeri: 435
Mekong Deltasında bir gün-Vinh Long 2

Bir müddet gittikten sonra tekne bizi bir yerleşim yerine götürdü. Burada pirinç ve Hindistan cevizi ile yapılan ürünler hakkında bir gösteri izledik. Pirincin mısır gibi patladığını ilk kez gördüm. Kabuğu ile birlikte bir tencereye atılan pirinç, bir toprakla karıştırılıp ısıtılıyor ve pirinç, mısır gibi patlamaya başlıyor. Sonra elekten geçirilip toprak ve kabuktan ayrılıyor ve yeniyor. Bir başka tezgahta ise Hindistan cevizinden şeker yapılmasını gördük. Başka bir tezgahta ise longan meyvesinin kabuklarını yakarak elde ettikleri ateşte karamel, zencefil, pirinç patlağı, Hindistan cevizi karışımından yapılma şekeri tattık. Önceleri biraz hijyen filan dediysem de sonra bıraktım kendimi. Ne verdilerse tattım. İçine yılanları tıktıkları şarabı bile tattım gitti.
Pirinç bu insanlar için her şey demek ve doğadan elde ettikleri her türlü ürünü sonuna kadar değerlendiriyorlar.

Eklenen Resimler
    
kuru.umit Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 04-01-2009, 22:10   #70
Ağaç Dostu
 
kuru.umit's Avatar
 
Giriş Tarihi: 27-05-2007
Şehir: istanbul
Mesajlar: 712
Galeri: 435
Mekong Deltasında bir gün-Vinh Long 3

Bu gösteri sonrasında tekne tekrar hareket etti. Hedef yemek yiyeceğimiz tesis. Bir gece öncesinden yerel rehberi bu geziye verdiğimiz önem konusunda uyarmış, doğa içinde bol fotoğraf çekmek istediğimizi söylemiştim. Bundan mıdır yoksa zaten öylemi olacaktı bilmiyorum ama rehber bizi bir iskelede indirip Hindistan cevizi, longan meyvesi ağaçları arasında nehir boyu yürümeye çıkarttı. Yaklaşık yarım saat- 45 dakika yürüdük. Hayatımın en güzel yürüyüşlerinden bir tanesiydi. Adını bilmediğim rengarenk çiçekler, avuç içi büyüklüğünde kelebekler eşliğinde yürüyoruz. Nehir kıyısında evi olanlar bizi görünce selam veriyorlar, uzatarak söyledikleri“Sin çaouv” (merhaba) larına bizde aynı şekilde karşılık veriyoruz. Biraz ilerde bir evin bahçesinde horozların içinde bulunduğu kafesler gördük. Biraz yanaşınca adamın horozların bacaklarını, gagalarını boyadıklarını gördük. Ya satışa götürecekti, ya da horoz dövüşü için hazırlanıyor, karşıdaki horoza karşı ürkütücü olsun istendiğinden boyanıyordu. Belki de başka bir anlamı vardı. Bu güzel yürüyüş sonrası aslında bir bonsai ve orkide çiftliği olan yemek yiyeceğimiz tesise geldik. Körün aradığı bir göz, Allah verdi iki göz…

Eklenen Resimler
     
kuru.umit Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 04-01-2009, 22:13   #71
Ağaç Dostu
 
kuru.umit's Avatar
 
Giriş Tarihi: 27-05-2007
Şehir: istanbul
Mesajlar: 712
Galeri: 435
Vinh Long Fotolarına devam

Eklenen Resimler
     
kuru.umit Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 04-01-2009, 22:17   #72
Ağaç Dostu
 
kuru.umit's Avatar
 
Giriş Tarihi: 27-05-2007
Şehir: istanbul
Mesajlar: 712
Galeri: 435
Vinh Long yürüyüşünden fotolar..

Eklenen Resimler
    
kuru.umit Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 04-01-2009, 22:49   #73
Ağaç Dostu
 
kuru.umit's Avatar
 
Giriş Tarihi: 27-05-2007
Şehir: istanbul
Mesajlar: 712
Galeri: 435
Mekong Deltasında bir gün-Vinh Long 4

Burada yemek yedim desem yalan söylerim, vaktin çoğunu orkideleri, bonsaileri, kelebekleri fotoğraflayacağım diye geçirdim. Bu arada masaya ilginç bir balık yemeği geldi. Bizim ekip, başlarında koni şapkaları ile bu balık başında pozlarını verdiler. Grubumuzun profesyonel fotoğrafçısı Mustafa onların en iyi fotosunu alacağım diye epey çabaladı doğrusu..
Yemek sonrası bizi bir sürpriz daha bekliyordu. İki ya da üçer kişilik gruplar halinde küçük teknelere binip, büyük teknemize nehir boyu geri döndük. Çok güzel bir deneyimdi. Sandallarda bu kürek çekme biçimi çok etkili gibi görünüyor. Hepimiz çok neşeliyiz, karşılıklı olarak sandaldan sandala laf atmalar var.
Gezi sonunda bir başka tesiste yeşil çay içip, meyve sunumu eşliğinde 3-4 Vietnam folk şarkısı seslendiren bir çiftin gösterisine şahit olduk. Allah için burada duyduğum en güzel ses bu çiftte. Hem şarkı söylüyorlar ve hem de görsel sunu var. Bizden bol bol alkış aldılar. CD ye kayıt şarkılarını satışa çıkarttılar. Aldım bir tane. Unuttum, daha dinlemedim ama yarın arabamda yol müziğim olacak..
Mekong nehir gezisi ile Vietnam gezisi tamamlanmış oldu. Sonrasında Laos var. Geziye çıkarken, benim için gezinin en önemli kısmı Kamboçya, Siem Rap’tı. Burada göreceğim Angkor Wat üzerine kurulmuş bir geziydi. Ama şimdi ki aklımla gezinin en güzel kısımlarının Vietnam’da kaldığını görüyorum.
Görüşmek üzere..
Gezekalın.

Eklenen Resimler
     
kuru.umit Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 04-01-2009, 22:53   #74
Ağaç Dostu
 
kuru.umit's Avatar
 
Giriş Tarihi: 27-05-2007
Şehir: istanbul
Mesajlar: 712
Galeri: 435
Vinh Long gezisinden son fotolar.

Eklenen Resimler
     
kuru.umit Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 05-01-2009, 13:43   #75
agaclar.net
 
Mine Pakkaner's Avatar
 
Giriş Tarihi: 06-01-2006
Şehir: İzmir
Mesajlar: 10,707
Galeri: 99
Ne diyelim Ümit Bey, daha çok gezesiniz emi

Sağolun bizlerle paylaştığınız için.

Mine Pakkaner Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 05-01-2009, 22:32   #76
Ağaç Dostu
 
kuru.umit's Avatar
 
Giriş Tarihi: 27-05-2007
Şehir: istanbul
Mesajlar: 712
Galeri: 435
LAOS: Keşfedilmeyi Bekleyen Ülke-Vientiane

Gezinin Laos bölümü oralara kadar gitmişken görsek iyi olur diye planlanmıştı. Geziyi 4 gün uzattı. Doğrusu ya başlangıçta bizim grupta “değer mi” tartışması yaşanmadı değil. Ama size sonda söylemem gerekeni, en başta söyleyeyim: değer! Özellikle de Laos’un kültür başkenti Loung Phrabang. Eminim ki bu ülkede gizli saklı daha nice görsel hazineler vardır.
Laos, Vietnam’ın batısında topu topu 6,5 milyon nüfuslu küçük bir ülke. Aslında ülke ismi Lao insanları ülkesi. Ama Avrupalı Laos demiş, öyle kalmış. Tayland ve Laos arasında sınır yapan Mekong nehri Avrupalıların bu tür yanlış anlamalarına iyi bir örnek. Mekong nehrinin ismi yerel olarak Khong nehri. Me nehir, Mekong river dediklerinde, Khong nehir nehiri gibi bir adlandırma oluyor ama Batı demiş bir kere. Avrupalı ilk ayak basanların bölge adlarını, adetlerini yanlış anlama ve yorumlamaları sonucu aslından farklı adlandırmalar bölgeye yapışmış kalmış.
Laos Vietnam’a göre çok özgün bir ülke. Birisi başkenti olmak üzere, sadece iki şehrini görmemize rağmen bu farkı anlıyorsunuz.
Ho Chi Minh şehrinden uçakla Vientiane'e üç saate yakın uçmak gerekiyor; 912 km. Uçak saatinin öğle sonrası olması, uçaktan inmek, havaalanında vize almak (2 adet fotoğraf ve 30 USD gerekiyor), bavul almak derken Vientiane ancak akşamın karanlığında vardık. Tabii ki homurtularımız yükseldi ama yapacak bir şey yok. İlk gün kü program kaçtı, bir de yarına uçakla Luang Phrabang'a geçiş var.
Otel, Mekong nehri kıyısında, karşıda sokak satıcıları var. Mekong nehri kıyısında bizim kır lokantalarına benzeyen bir sürü lokanta veya yemek yeme alanı mevcut. Tezgahlarda balık, karides, meyve dolu. İsterseniz verin balık siparişinizi, karşı kıyı Tayland’a karşı, Mekong nehri kıyısında gece ışıkları altında yemek yiyin. İmrendim ama bu gezi iddialıyım, enterit neyin olmayacağım.
Laos’a ayak bastığımız ilk andan itibaren, ilk dikkatimiz çeken insanların güler yüzleri. Hele küçüklerin size bir şey satmak isterken ki önce “sabaydi” (Sa-Bai-Dee=Merhaba) diye başlayan sonra da “bay samting” (buy something-bir şey satın alsana!) diye biten sözleri yok mu! Grupta herkesin diline dolandı bu kelimeler. Bir de “Kop Ça” (Khawp Jai-Teşekkür ederim, sonuna Lay Lay eklerseniz çok teşekkür ederim oluyor) kelimesini sevdik. Diğer bir dikkatimizi çekende çok sayıda tapınak olması ve etrafta çok sayıda turuncu giysileri ile Budist rahip ve rahip adaylarının gezmeleri. Budizm burada en yoğun ve en eski haliyle yaşanıyor.
Akşam otele yerleştikten sonra yemeğe gittik. Yemek yediğimiz yer hoş bir mekandı. Yemeklerini beğendim ama bundan sonrada aynı yemeklerin, her gün aynı sırada ve çeşitte yenmesi biraz sıktı. Yemekte yerel dansların sunulduğu bir gösteri izledik. Bu arada methini duyduğum Laos birasının ilk tadışını burada yaptık ve Laos da kaldığımız süre boyunca da öğle ve akşam yemeklerinde onu içtim; çok güzeldi. Banko, tavsiye ederim.

Eklenen Resimler
    
kuru.umit Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 05-01-2009, 23:25   #77
Ağaç Dostu
 
kuru.umit's Avatar
 
Giriş Tarihi: 27-05-2007
Şehir: istanbul
Mesajlar: 712
Galeri: 435
LAOS: Keşfedilmeyi Bekleyen Ülke-Vientiane 1

Ertesi sabah, bu gezi de birkaç kez yapmak zorunda kaldığımız gibi, çok erkenden kalkıp, kahvaltılar elimizde, dünün yapılamayan gezisini yapmaya çıktık. İlk durak Wat Si Muang adlı bir tapınak. Burasının yapımı çok da eski değil ve sonra ki gördüklerimize nazaran küçük bir tapınak ama önemli bir tapınak. Küçük olmasına rağmen var olan önemi, şehrin kutsal emanetlerinin saklandığı tapınak olmasından geliyor. Aslında Hindu bir Kimer tapınağı üzerine inşa edilmiş. Kimer tapınağı kalıntıları hala bir köşede duruyor ve bunların üstünde bir leylek gördük ama önce heykel mi değil mi anlamadık. Hiç hayat belirtisi yoktu, sonradan lütfen bir hareket edince canlı olduğunu anladık.
Burada yerel rehber Budizm hakkında biraz bilgi verdi. Bu sırada ellerinde tencerelerle turuncu giysili rahipler dışarıdan geldiler ve tapınağa girdiler. O anda ne olduğunu anlamamıştık, sonra ki günlerde anladık ki bu olay Laos’da her sabah erken saatlerde tekrarlanan ve Laos’a gelen turistlerin hiçbirisinin kaçırmaması gereken bir merasim; rahipler ellerinde tencereleri, kendilerini bekleyen ve ellerinde yemek dolu tencereleri ile rahipleri bekleyen halktan yemek bağışı kabul ediyorlar. Biz meğerse bu olaydan dönen rahipleri görmüşüz. Topladıkları yemekleri tapınakta paylaşıp yiyorlardı. Luang phrabang’da bu rütieli her gün saat 5:30 da kalkıp seyrettim. Mutlaka şahit olmalısınız.

Eklenen Resimler
     
kuru.umit Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 06-01-2009, 00:16   #78
Ağaç Dostu
 
kuru.umit's Avatar
 
Giriş Tarihi: 27-05-2007
Şehir: istanbul
Mesajlar: 712
Galeri: 435
LAOS: Keşfedilmeyi Bekleyen Ülke-Vientiane 2

Bu ziyaret sonrasında sabahın erken saatlerinde açılan diğer bir yere, Vientiane pazarına gittik. Belli ki yerel rehber daha geç açılan yerler için vakit kazanıyor, olsun biz memnunuz. Bu pazarlar bu saatlerde genellikle yiyecek alış verişi için varlar. Buradan sonra Patusai ya da Zafer Takına gittik. Burası tipik Lao mimarisi ile, Paris’teki Zafer Takı örnek alınarak 1958’de yapılmış; Fransız boyunduruğu altından kurtulmuş bir ülkeden, ilginç bir gönderme.. Buranın en üstüne çıkıp Vientiane panoramasını fotoğraflıyoruz. Gördüğüm en sade başkentlerden.
Artık ortalık iyice hareketlendi. Sırada That Luang var ve bu tapınak Laos’un ulusal simgesi. Bu tapınakta Budizmin kutsal emanetleri var (Stupa). Tipik bir Laos tapınağı ve büyük bir tapınak. 1566 yılında yapılmış ancak savaşlardan zarar görmüş yanlarında bulunan tapınaklar yeni yapılmış.
Wat Sisaket burada gezdiğim tapınaklar içinde en güzel olanıydı. Buranın özelliği, 1800’lü yıllarda Siyamlıların saldırılarından yıkılmadan kurtulabilen tek tapınak olması. Çok güzel bir yapı. İçinde 8000 üzerinde Buda heykeli var.
Wat Phra Keo bir diğer gezdiğimiz tapınak. Burada bir zamanlar bulunan Emerald Buda artık Bangkok da bir tapınağın içinde sergileniyor.
Öğleye kadar geziyi tamamlayıp, Luang Prabang’a uçmak üzere havaalanına gittik. Yarın Luang Prabang’dayız.
Gezekalın..

Eklenen Resimler
     
kuru.umit Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 06-01-2009, 00:18   #79
Ağaç Dostu
 
kuru.umit's Avatar
 
Giriş Tarihi: 27-05-2007
Şehir: istanbul
Mesajlar: 712
Galeri: 435
Vientiane den son fotolar.

Eklenen Resimler
   
kuru.umit Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 06-01-2009, 00:40   #80
Ağaç Dostu
 
Vildan Sönmez's Avatar
 
Giriş Tarihi: 01-08-2005
Şehir: K.çekmece
Mesajlar: 5,186
Galeri: 1126
Ümit Bey, Vietnam,Kamboçya ve Laos vatandaşları keşke bu yazıları okuyup,fotoğrafları görseydi keşke. Kendilerini ve ülkelerini böyle anlatan birini fahri elçi ilan ederlerdi bence.Adeta tanıtım kitapçığı olabilecek bir sunum oldu.

Vildan Sönmez Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 06-01-2009, 23:17   #81
Ağaç Dostu
 
kuru.umit's Avatar
 
Giriş Tarihi: 27-05-2007
Şehir: istanbul
Mesajlar: 712
Galeri: 435
LAOS: Keşfedilmeyi Bekleyen Ülke-Luang Prabang

Laos-Luan Prabang-1
Vientiane’de bir gece ve yarım gün geçirme sonrası, Laos Havayollarının tarifeli uçakçığı ile Luang Prabang’a hareket etmek üzere havaalanına gittik. Uçakçık diyorum çünkü gerçekten minik bir uçak. Ama gövdesi bol renkli, çok sallamasına rağmen sevdik biz uçakları. Vientiane’nin 425 km kuzeyinde bulunan Luang Prabang’a uçuş 40-50 dakika kadar sürüyor.
Luang Prabang’da otelimiz, şehrin merkezinde ve tam da gece pazarının kurulduğu cadde üzerinde olan Ancient Luang Prabang Hotel. Güzel bir butik otel ve konumu dışında, odalarını da çok sevdik. Otelin önünde kurulan ve çeşit çeşit meyve ve çukulata ile yapılmış keklerin satıldığı tezgaha üç gün boyunca dadandık, durduk. Portakallı kekler banko favorimiz. Karşımızda ise devamlı açık olan ve meyve tezgahlarının bulunduğu başka bir pazar var. Akşam kurulan ve gece saat 22’ye kadar açık kalan pazarı da göz önüne alırsak, daha ne olsun, otel bizim için biçilmiş konumda bir otel..
Yerleşme ve yemek faslı sonrası Luang Prabang gezimize başladık. İlk izlenimlerimiz çok güzel bir şehir olduğu yönünde. Vietnam’daki Hanoi ve Ho Chi Minh şehirlerine göre çok tenha bir şehir ve trafik desen yok denebilir. Vietnam’ın 322000 km2 sine düşen 83 milyonluk insanın yanında Laos’un 237000 km2 sine 6,5 milyon insanın düştüğü gerçeğini bilirseniz bu fark gayet normal denebilir.
1949 Yılında Fransızlardan bağımsızlığını kazanan, 1975 yılına kadar süren iç savaşlar sonrasında iktidara gelen komünist rejimle yönetilen Lao insanları belli fakirler ama sürekli güler yüzlüler.

Eklenen Resimler
     
kuru.umit Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 07-01-2009, 01:15   #82
Ağaç Dostu
 
kuru.umit's Avatar
 
Giriş Tarihi: 27-05-2007
Şehir: istanbul
Mesajlar: 712
Galeri: 435
LAOS: Keşfedilmeyi Bekleyen Ülke-Luang Prabang 2

“Din, insanların afyonudur” diyen bir rejimle yönetilen ülkenin bu kadar çok tapınağa sahip olması ve Budizmin bu kadar yoğun yaşanması çok ilginç. İlk gezi durağımızda ister istemez bir tapınak; Wat Visoun.
1500'lü yılların ilk yarısı içinde yapılan Wat Visoun, daha sonra da bolca göreceğimiz tapınak örneklerinden bir tanesi. Budizm öğretisinin ilk hali olan Theravada’yı (eskilerin yolu) takip eden Loas’lu rahiplere (belki keşiş demek daha doğru olacak) bu tapınaklar içinde bolca rastlıyoruz. Budizmin bir diğer kolu olan Mahayana (daha esnek olan) öğretisini ise Vietnam’ın Budistleri takip ediyor. Tapınağın arka bahçesinde bir stupa var ve çevresi çitlerle çevrilmiş. Burada 6-7 adet kız çocuğu oyun oynuyorlar. Stupanın arka tarafında da erkek çocuklar kümelenmiş misket oynuyorlar. Misket oynayan çocukları o halde görünce bizim çocukların misket oynaması aklıma geldi, dedim ya çocuk her yerde aynı çocuk.

Eklenen Resimler
     
kuru.umit Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 07-01-2009, 01:21   #83
Ağaç Dostu
 
kuru.umit's Avatar
 
Giriş Tarihi: 27-05-2007
Şehir: istanbul
Mesajlar: 712
Galeri: 435
LAOS: Keşfedilmeyi Bekleyen Ülke-Luang Prabang 3

Sonraki tapınak ise Wat Aham. Bu tapınakta 1500’lü yıllarda yapılmış ama şimdiki tapınak, orijinali üzerine 1800 lü yıllarda tekrardan yapılıyor. Bu tapınakta, dünyanın en çok bilinen efsanelerinden bir tanesi olan Ramayana efsanesine(erdemlilik timsali Rama’nın, kötü güçler tarafından kaçırılan karısı Sita’yı kurtarmasının anlatıldığı öykü) ait resimler duvarları süslüyor. Bu efsaneyi hem Vietnam’da, hem Laos da ve hem de Kamboçya’da bolca dinliyorsunuz, tabii bazı anlatım farklılıkları ile. Tapınak bahçesinde genç keşişler yere beton dökmeye çalışıyorlar. Tarafımızdan izlendiklerini anlayınca rahatsız olmuyorlar. Hatta izin istendiği zaman fotoğraf çekilmesine izin vermeyen Budist keşişe de rastlamadık. Bizde deklanşörlere bolca bastık tabii ki. Tam da okul dağılma zamanına denk geldik, okul çıkışı çocuklar harika pozlar veriyorlar.
Bu tapınağın arka tarafı Nam Khan nehrine bakıyor. Bu nehir Mekong nehri ile birleşiyor.

Eklenen Resimler
     
kuru.umit Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 07-01-2009, 01:34   #84
Ağaç Dostu
 
kuru.umit's Avatar
 
Giriş Tarihi: 27-05-2007
Şehir: istanbul
Mesajlar: 712
Galeri: 435
LAOS: Keşfedilmeyi Bekleyen Ülke-Luang Prabang 4

Bu tapınağın arka tarafı Nam Khan nehrine bakıyor. Bu nehir Mekong nehri ile birleşiyor. Bir sonraki tapınak Phousi tepesindeki Wat Phousi. Ancak tapınak bahanesi, esas önemli olanı güneşin batışına şahitlik etmek. Gerçekten tüm gezi boyunca en güzel güneş batışına burada şahit olduk. Beş yüze yakın merdiveni dura dinlene çıktık. Merdivenler boyunca da bolca Buda heykeli gördük (yatanından, mutlu Buda’sına kadar). Şehrin tam merkezinde ve en yüksek tepesi olan bu yerden harika manzara fotoğrafları aldık. En sonunda tepeye çıktık. Herkes bizim gibi günbatımını beklediğinden tepe kalabalık, bu nedenle tepeninde tepesine çıkmaya karar verdik ve sevgili Mustafa ile tapınağın Stupasına tırmanıp tepenin de tepesinde en güzel yeri kaptık. Bunu bizim akıl ettiğimiz sanmayın, bizden önce uyanıklar vardı, biz onları izledik. Biraz saygısızlık olduğunu hissettik ama pişkinliğe vurduk, fotoğraf aşkı böyle bir şey işte. Güneş artık battı batıyor, bir Laos vatandaşı bizi oradan indirmek için el kol işareti yapmasın mı! Kafamızı çevirdiysek de adam inatçı çıktı (bir yandan da hak veriyoruz). Biz de insanlara önce inmeleri için yol vermeye başladık (uyanığız ya, en son inip güneşin batışını fotoğraflayacağız). Bizden sonra çıkan grubun diğer elemanlarına ağır ağır inmeleri talimatını verdik ama sonunda sıra Mustafa ve bana geldi. Mustafa’nın mesleği fotoğrafçılık, onun fotoğraflarının yanında benimkiler amatör kalınca tabii inme önceliğini ben aldım. Umarım Mustafa o anı yakalamıştır.
Yolda küçük çocuklar gördük. Küçük ellerinde küçük kafesler, içlerinde de her bir kafeste bir veya iki kuş. Bu kuşlara özgürlük vermenin bedeli bir Amerikan Doları. Bir kafes alıp kuşları özgür bıraktım, kafeside küçük bir dala astım. Kim öğretti bu küçük çocuklara, küçük kuşların özgürlüğünü satmalarını bilmiyorum. Ama iyi bir şey yapmadıkları kesin..
Yarın Luang Prabang sonu..

Eklenen Resimler
     
kuru.umit Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 07-01-2009, 01:58   #85
Ağaç Dostu
 
ilker_eroglu's Avatar
 
Giriş Tarihi: 27-07-2007
Şehir: İstanbul-Hadımköy
Mesajlar: 1,284
Galeri: 4
Sn kuru.umit,

Paylaşımlarınız ve anlatımlarınız için teşekkürler bizim gözümüz ve kulagımız oldugunuz için teşekkür ederim.

Kolay gelsin iyi yolculuklar.

İlker

ilker_eroglu Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 07-01-2009, 10:08   #86
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 16-05-2007
Şehir: YALOVA
Mesajlar: 4,833
Süper inanın. Sabah sabah öyle güzel bir tur olduki sanalda olsa harikaydı.

Dünyanın her köşesinde köylü köylü ve belirtmişsiniz çocuk çocuktur. Üreten ve paylaşanla oyunları ile mutlu olanlar diyelim.

Yüreğinize sağlık.

cemal.S Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 07-01-2009, 19:39   #87
Ağaç Dostu
 
zenfree's Avatar
 
Giriş Tarihi: 20-03-2007
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 5,657
Galeri: 341
Kop Ça Lay Lay Ümit Bey. Keyifle takip ediyoruz.

zenfree Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 07-01-2009, 20:40   #88
Ağaç Dostu
 
kuru.umit's Avatar
 
Giriş Tarihi: 27-05-2007
Şehir: istanbul
Mesajlar: 712
Galeri: 435
LAOS: Keşfedilmeyi Bekleyen Ülke-Luang Prabang-5

Luang Prabang’da ikinci günümüze uyandık. Sabah erkenden kalkıp, keşişlerin dilenme kapları ile halktan topladıkları yemek bağışları törenini seyretmek istiyorum. Dün geceden saati 05:00 kurdum, ama saat çalmadan uyandım. Balkondan sokağa baktım, hiçbir hareketlenme yok. Yerel rehber bizim kaldığımız otelin hemen başında bu törenin (aslında normal ve her gün tekrarlanan bir olay, ancak bizim için tören anlamı taşıyor) gerçekleştiğini ve saat 05:30’da sokakta, köşede olmamız gerektiğini söylemişti.
Bu arada bu tören hakkında öğrendiklerimi aktarayım; keşişler sadece sabah ve öğle yemeklerini yiyorlar. Akşam yemeği yemiyorlarmış. Sabahları ellerinde yemek kapları ile manastırdan sokağa çıkıp, kendilerini bekleyen halkın önünden geçerek, kaplarına yemekleri bırakmasına izin veriyorlar. Kapları dolunca da manastıra geri dönüp, yemekleri ortaya koyarak paylaşıyorlar. Manastıra keşiş olarak sadece erkekler girebiliyor. Manastıra ilk giren keşiş en küçük rütbeden başlıyor. Manastırda işler hep birlikte yapılıyor. Sabah yemek toplama alanının karşısındaki tezgahlarda hazırda yemekler ve meyvelerde satılıyor. İsterseniz buradan satın alıp, keşişlere bağış yapma şansınızda var.
Dönelim bizim törene; giyinip aşağıya indim. Sokağın başına gidip, keşiş aramaya başladım. Ancak ortalıkta kimseler yok. Sadece benim gibi birkaç turist ve el arabaları ile yemek satıcıları var. Yemek satıcılarını görünce doğru yerdeyiz dedim. Saat 06:15 gibi gün daha fazla ışıdı, sayımızda arttı. Bu arada insanların kaldırımda küçük tabure veya kilimlere yerleşmeleri başladı. Yerleşenlerin önemli bir bölümünü, özellikle uzak doğudan, turistler oluşturuyor. Karşı kaldırımda da bizler, ellerimizde fotoğraf makineleri hazır bekliyoruz. Sonunda ileriden tek sıra halinde, turuncu giysileri içinde keşişler gözüktü. Gülme yok, konuşma yok, boyunlarına geçirdikleri dilenme kapları ile kendilerini bekleyen yemek bağışçıları önüne kadar geldiler. Bağışçılar, yemeklerini uzatılan kaba birer kaşık olacak şekilde koydular. Bu işlem sırayla devam etti. Ardından diğer manastırdan çıkan keşişlerde ters taraftan çıkageldiler. Kimse kimseye çarpmadan dilenme kaplarını doldurdular ve geldikleri gibi manastırlarına doğru yöneldiler.

Eklenen Resimler
     
kuru.umit Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 07-01-2009, 21:26   #89
Ağaçsever
 
tatarbeyi's Avatar
 
Giriş Tarihi: 02-10-2006
Şehir: adana
Mesajlar: 42
Ümit bey yalın ve akıcı anlatımınız uzak doğuya olan hayranlığımı arttırdığı gibi diğer dostlarında ilgi ve heyacanla izlediklerine tanık oldum. Çok teşekkür ederim.Güzel estanteneler bizlere yanınızda imiş izlenimi tattırdı. sağlıklı güzel günlerde nice mutlu gezilerde dostlarınız bol olsun.

tatarbeyi Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 07-01-2009, 22:08   #90
Ağaç Dostu
 
zenfree's Avatar
 
Giriş Tarihi: 20-03-2007
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 5,657
Galeri: 341
Hep aynı yemek mi dağıtılıyor? Merak ettim. Bütün dağıtıcılardan birer kaşık aldıklarına göre tek çeşit yemek olduğunu düşündüm.

zenfree Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Cevapla

Etiketler
muhteşem.


Gönderme Kuralları
Yeni konu gönderemezsiniz
Konulara yanıt veremezsiniz
Ek dosya yükleyemezsiniz
Kendi gönderilerinizi düzenleyemezsiniz

BB code Açık
Smilies Açık
[IMG] Kodu Açık
HTML Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Forum saati Türkiye saatine göredir. GMT +2. Şu an saat: 02:34.
(Türkiye için GMT +2 seçilmelidir.)


Forum vBulletin Version 3.8.5 Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0
agaclar.net © 2004 - 2024