agaclar.net

Geri Dön   agaclar.net > Hastalık ve Zararlılar > Genel bitki koruma
(https)




Beğeni Düzeni29Beğeniler
  • 4 Gönderen sabunlar
  • 3 Gönderen sabunlar
  • 2 Gönderen Kaptancık
  • 2 Gönderen sаbunlar
  • 2 Gönderen kaрtancık
  • 2 Gönderen cevνal
  • 3 Gönderen Portakal Rengi
  • 2 Gönderen Portakal Rengi
  • 2 Gönderen Portakal Rengi
  • 2 Gönderen cevvаl
  • 1 Gönderen m.sanсаk
  • 2 Gönderen Portakal Rengi
  • 1 Gönderen asmalı şato
  • 1 Gönderen evet sıradaki

Cevapla
 
Bookmark and Share Dış Bağlantılar Konu Araçları Mod Seç
Eski 16-01-2019, 15:14   #1
Yeni Üye
 
Giriş Tarihi: 16-01-2019
Şehir: siirt
Mesajlar: 6
Ocak ayında; şu bölgede, bu iki nokta arasındaki sıcaklık farkı kaç derecedir?

Kışın en soğuk döneminde; şu bölgede, bu iki nokta arasındaki sıcaklık farkı kaç derecedir?
https://www.google.com/maps/place/G%...1!4d32.1796417

Eklenen Resimler
 
sabunlar Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 16-01-2019, 15:26   #2
Yeni Üye
 
Giriş Tarihi: 16-01-2019
Şehir: siirt
Mesajlar: 6
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi sabunlar Mesajı Göster
Kışın en soğuk döneminde; şu bölgede, bu iki nokta arasındaki sıcaklık farkı kaç derecedir?
https://www.google.com/maps/place/G%...1!4d32.1796417
ALAKALl KONULAR:

Ülkemizde don olayı 'hiç görülmeyen' mikro iklim bölgeler mevcut mu?

http://www.agaclar.net/forum/palmiye...tm#post1555960

sabunlar Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 16-01-2019, 18:31   #3
Yeni Üye
 
Giriş Tarihi: 16-01-2019
Şehir: bozburun muğla
Mesajlar: 1
Okyanus ve Deniz sıcaklıkları kıyı bölgeleri ılıman tutuyor, sanırım akdeniz ikliminde çoğu sahil şeridinde don riski çok nadir bölgelerde görülüyor, çoğu bölgede don olayı yok: http://www.quora.com/Why-do-the-coas...derate-climate
Buradan anlaşıldığına göre, kıyılardan 'çok uzaklaşılmadığı müddetçe' kısmende olsa iç kesimlere nazaran sahil şeridi sıcaklığı yüksek oluyormuş, çünkü kıyı bölgelerin zemin sıcaklığını güneş değil deniz suyu sağlıyor.


Düzenleyen Kaptancık : 16-01-2019 saat 18:39 Neden: eksik sözcükler
Kaptancık Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 17-01-2019, 14:11   #4
Yeni Üye
 
Giriş Tarihi: 17-01-2019
Şehir: siirt
Mesajlar: 2
Kastettiğim şey bu değildi, yani sonuç itibariyle Türkiye de don görmeyen hiç bir yer yok mudur?

Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi Kaptancık Mesajı Göster
Okyanus ve Deniz sıcaklıkları kıyı bölgeleri ılıman tutuyor, sanırım akdeniz ikliminde çoğu sahil şeridinde don riski çok nadir bölgelerde görülüyor, çoğu bölgede don olayı yok: http://www.quora.com/Why-do-the-coas...derate-climate
Buradan anlaşıldığına göre, kıyılardan 'çok uzaklaşılmadığı müddetçe' kısmende olsa iç kesimlere nazaran sahil şeridi sıcaklığı yüksek oluyormuş, çünkü kıyı bölgelerin zemin sıcaklığını güneş değil deniz suyu sağlıyor.

sаbunlar Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 17-01-2019, 14:46   #5
Yeni Üye
 
Giriş Tarihi: 17-01-2019
Şehir: bozburun muğla
Mesajlar: 1
Kısmende olsa kışın bölgelerde don olayı yaşayan bazı yerler vardır. Ayrıca yıl boyu hiç don görmeyen bölgelerde mutlaka vardır, ama sahilin yakınında, ama biraz iç kesimlerde, tabi sadece tespit edilip keşfedilmeyi bekliyor.

Şema da bahsettiğiniz bölge denize yaklaşık 500 metre civarı mesafe gibi görünüyor; Akdenizin suyu, ege denizinden sıcaktır, deniz sıcaklığı ile bahsettiğiniz sokak arasında belki 2 ya da 3 derece fark olabilir, sokak kışın gece en düşük -2 derece ise sahil sıcaklığı da +1 derece civarıdır.

Deniz sıcaklığı ocak ayında akdenizin 16 - 17 derece civarı ortalama değeri olarak veriliyor, kışın en düşük sıcaklık ölçümü değeri yok. Yinede bu kadar yüksek bir deniz sıcaklığının, akdeniz de kıyılarda çoğu bölgede don olayına müsaade etmeyeceğine inanıyorum. Dikkat ederseniz sahile çok yakın olan tropik meyve plantasyonlarının çoğu sera altına alınmamış, hemen sahil şeridinden iç kesimlere gittikçe sera ile örtülmesi dikkat çekici.

Sormak istediğim, bunu ne için merak ettiğinizdir??

Eklenen Resimler
  
kaрtancık Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 17-01-2019, 15:39   #6
Yeni Üye
 
Giriş Tarihi: 17-01-2019
Şehir: muğla
Mesajlar: 2
www.youtube.com/watch?v=OQq1klnqWw4
Bakın Türkiye de en övülen ve tropik meyve çeşidi bol olan bir yer var, Gazipaşa, video linki üstte. Burada bile don olayı yaşanmış, denize en fazla 250 metre mesafe uzaklıkta; gördüğünüz gibi deniz sıcaklığı kıyının uzağını pek ısıtamıyor, tabi burası aynı zamanda yüksek bir tepe ve bu, soğuk olmasını etkileyen faktörlerden olabilir...

Akdeniz bile olsa, kıyının en az içe doğru 20 ila 30 metre mesafesi deniz sıcaklığı ile ancak ılıman kalabilir. Denizin karaya çok bir etkisi olabileceğini düşünmüyorum, kıyıya çok yakın yerlerde don olayı görülmeyeceği kanaatindeyim.

Fakat yinede, anlaşılacağı üzere, denizin tahmini olarak, 20-30 metre yakınının sıcak olması bir avantaj değildir, zaten kıyı şeridi tuzlu olacağından burada tarım yapılacak bitkiler de yetiştirilemez. Ancak, tuzdan ve tuzlu kıyılardan hoşlanan mangrov gibi hindistan cevizi gibi, yahut diğer türlerden yeşillik olsun diyerek süs amaçlı bu türlere şans tanınabilir.

Eklenen Resimler
     

Düzenleyen cevνal : 17-01-2019 saat 15:42 Neden: Görsel hatası ve yeniden yükleme
cevνal Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 18-01-2019, 06:18   #7
Ağaç Dostu
 
Portakal Rengi's Avatar
 
Giriş Tarihi: 19-02-2018
Şehir: Muğla
Mesajlar: 713
Donma olayını Akdeniz ile sınırlamazsanız daha iyi olur.
Karadeniz kıyısında Longoz Ormanı var. Bulgaristan sınırına yakın. Yani yeterince soğuk ve kar bölgesi.
Bitki kökleri suyun içinde. Ormanın yaşam süresi ne kadar eskiye dayanıyor, bilmiyoruz.
Donma değişik tanımları olan bir olgudur. (Toprağın, suyun, bitkinin vb.)
Sizin neyi merak ettiğinizi tam anlayamadım. Açarsanız, bildiğim kadarı ile, yardımcı olmaya çalışayım.

Portakal Rengi Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 18-01-2019, 06:42   #8
Ağaç Dostu
 
Portakal Rengi's Avatar
 
Giriş Tarihi: 19-02-2018
Şehir: Muğla
Mesajlar: 713
Donma ile ilgili temel bilgiler :
Saf su için; 0 derecedeki sıvı suyun 0 derecede buza dönüşmesi için 80 kcal/kg enerji kaybetmesi gerekir. Bu olay 0 dereceye yakın sıcaklıklarda rüzgar tarafından gerçekleştirilebilir.
Buharlaşma : Saf suyun 100 derecedeki sıvı durumdan 100 derecedeki buhar haline gelmesi için 534 kcal/kg enerjinin suya aktarılması gerekir. Enerjiyi aktarabilirseniz sıvı halden buhara dönüşür.
Nasıl olur? : Suyun buharlaşması her sıcaklıkta olanaklıdır. Yaz Kış önemli değil. Dış ortama bir kap su koyun ve izleyin. Bir süre sonra su bitecektir. (Buharlaşarak havaya karışacaktır.) Havayı nemlendirmiş olacağız. Hava molekülü su molekülünü buhar olarak bünyesine alır. Bu sırada gerekli olan enerjiyi (sıvı halden buhar haline geçme enerjisi. Buna Buharlaşma Gizli Isısı denir.) ortamdan sağlayacaktır. Ortamda hava ve su bulunduğuna göre ikisi de ısı kaybedecekler ve soğuyacaklardır. Olay sırasında, su donma sıcaklığına yakın sıcaklıkta ve buharlaşmaya gereken enerjiyi donmadan sağlayacak kadar büyük kütleye sahip değilse donacaktır.
Sonuçta deniz kenarına yakınlık engel değil. Örneğin, Akdeniz'de denizin üzerinde yer alan platformun yüzeyinde, +5 derecenin altındaki rüzgarlı bir havada don görülebilir. Kıyıya gitmenize de gerek yok, denizden uzaklaşmanıza da. (Tuzlu suyun donma sıcaklığı daha düşük olduğu için sıcaklıklar değişir, donma zorlaşır. Olay değişmez.)

Portakal Rengi Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 18-01-2019, 06:49   #9
Ağaç Dostu
 
Portakal Rengi's Avatar
 
Giriş Tarihi: 19-02-2018
Şehir: Muğla
Mesajlar: 713
Ek olarak kırağı örneğini verebilirim.
Akdeniz kıyısında da kış koşullarında kırağı görülür. Hava sıcaklığı (+) derecelerde ve toprakta donma belirtileri yok iken, özellikle otsu bitki yapraklarında görebilirsiniz. Ağaçların uç yapraklarında görülürken gövdeye yakın olanlarda görülmemesinin nedeni ise, gerekli gizli ısıyı ağacın kütlesinin karşılamasıdır.
Deniz kenarındaki bölgelerde don olayı zorluğunun temel nedeni, havanın yeterince nemli olmasıdır. Rüzgarın esme yönü çoğunlukla denizden karaya doğru olur. Rüzgar kıyının tersi yönden geldiği zamanlarda bu etki kaybolur. Risk doğar.


Düzenleyen Portakal Rengi : 18-01-2019 saat 06:58 Neden: Ek yapıldı.
Portakal Rengi Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 18-01-2019, 11:33   #10
Yeni Üye
 
Giriş Tarihi: 18-01-2019
Şehir: muğla
Mesajlar: 1
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi Portakal Rengi Mesajı Göster
Donma olayını Akdeniz ile sınırlamazsanız daha iyi olur.
Karadeniz kıyısında Longoz Ormanı var. Bulgaristan sınırına yakın. Yani yeterince soğuk ve kar bölgesi.
Bitki kökleri suyun içinde. Ormanın yaşam süresi ne kadar eskiye dayanıyor, bilmiyoruz.
Donma değişik tanımları olan bir olgudur. (Toprağın, suyun, bitkinin vb.)
Sizin neyi merak ettiğinizi tam anlayamadım. Açarsanız, bildiğim kadarı ile, yardımcı olmaya çalışayım.
Bende bir şeyi çok merak ediyorum, bildiğim kadarıyla ülkemizde hiç hindistan cevizi ağacı yetişmiyor, ya da hiç yok. Ancak yetişkin, en az 10 metre boyunda bir hindistan cevizi palmiyesi, kıyı dalgalarının ıslattığı bir sahile nakil edilse, tuz ve denizin ılık koruyuculuğu onun hayatta kalmasına katkı sağlayabilirmi?

Araştırmalarım sonucu, akdeniz kışları dondurucu ve yağışlı, soğuk ve aşırı nemli toprak palmiye köklerinde mantar oluşumuna neden oluyormuş, buradan yola çıkarak kıyı tuzluluğu ve sıcaklığı bu durumu biraz olsun tersine çevirebilirmi? Tabi burada üç unsur var, tuz, ılıman kıyı, ve yetişkin palmiye olması şartları tolere edebilmesi için etken olarak tahmin ediyorum.

Bu üç faktör bir araya gelirse fotoğraftaki gibi bir görüntüyü taklit edebilecek bir sahil tasarlamak mümkün diyebilirmiyiz?

Eklenen Resimler
 
cevvаl Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 18-01-2019, 23:07   #11
Yeni Üye
 
Giriş Tarihi: 18-01-2019
Şehir: lstanbul
Mesajlar: 2
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi cevvаl Mesajı Göster
Bende bir şeyi çok merak ediyorum, bildiğim kadarıyla ülkemizde hiç hindistan cevizi ağacı yetişmiyor, ya da hiç yok. Ancak yetişkin, en az 10 metre boyunda bir hindistan cevizi palmiyesi, kıyı dalgalarının ıslattığı bir sahile nakil edilse, tuz ve denizin ılık koruyuculuğu onun hayatta kalmasına katkı sağlayabilirmi?

Araştırmalarım sonucu, akdeniz kışları dondurucu ve yağışlı, soğuk ve aşırı nemli toprak palmiye köklerinde mantar oluşumuna neden oluyormuş, buradan yola çıkarak kıyı tuzluluğu ve sıcaklığı bu durumu biraz olsun tersine çevirebilirmi? Tabi burada üç unsur var, tuz, ılıman kıyı, ve yetişkin palmiye olması şartları tolere edebilmesi için etken olarak tahmin ediyorum.

Bu üç faktör bir araya gelirse fotoğraftaki gibi bir görüntüyü taklit edebilecek bir sahil tasarlamak mümkün diyebilirmiyiz?
Teoride öyle gibi ama projeniz çalışmayabilir; hayaller hawaii gerçekler antartika çıkabilir. Sizin hayalinizi az çok tahmin edebiliyorum. Örneğin, kumburnu ölüdeniz kumsalında böyle bir görüntü gibi bir şey umuyorsunuz sanırım.

Akdeniz ikliminde, ekvatordan ne kadar uzak olduğunuz, ya da kuzey rüzgarları ile denizden karaya doğru olan rüzgarların çakışması ve bunun gibi her şey hesaba katılmalı.

Akdeniz suyu kışın neredeyse tropikal kadar sıcaktır. Bir kıyas yapılacak olursa eğer, güney floridanın okyanus verileri ile bizim alanya deniz suyu sıcaklığı verilerimiz arasında çok bir fark olmadığını net bir şekilde görmek mümkündür. Bu doğru, fakat ne de olsa memleketmizin enlemleri kuzeye çok yakın olduğundan genel olarak kış memleketiyiz desek yeridir.

Kışın en soğuk dönemlerde, tepelerde oluşan buzlanma ve soğuk hava kütlesi, tıpkı bir akar su gibi geceleri en aşağı noktalara kadar, akar - erişir ve çoğu bitki dondan zarar görebilir. Hindistan cevizi de bu nedenle ülkemizde yetişmesi imkansız olabilecek tropikal palmiyelerden biridir, fakat kıyıya çok yakın yerler için net bir şey söylemek güç, belkide mümkün olabilir... Hindistan cevizi ve tuz ilişkisi hakkında net bir bilgim yok, bunu ayrı tutuyorum ki konu karışmasın.

Kuzey akımı, en soğuk saatlerde nereye kadar etki gösterir, deniz suyu sıcaklığı ile karşılaştığında hangisi baskın gelir ve kıyılara sınır olarak nerede ne kadar etki eder bunu kestirmek çok zor. Net bir ölçü vermek yer ve konuma göre değişir, bu işin uzmanları buna karar verir.

Ama genel olarak bir portre çizmek adına toparlamak gerekirse akdeniz koşullarında kış mevsimlerindeki işleyiş ve döngü bu şekilde olmaktadır.

Tropikal çöller, yağmurlu ekvatoral iklimlerde, kara zemini derecelerini en serin aylarda bile okyanus veya deniz sıcaklığı etkisi soğumadan yıl boyu dengede tutar. Burada da, iç merkezlerin kıyıya olan uzaklığı vb. her şey, kış mevsiminde zaman zaman farklılık gösterebilir.

Dünyanın her karışı farklı koşullara sahiptir, hiç bir yer yarım kilometre ötedeki yere eş değer olmayabilir, dağ tepe, ormanlar, rüzgarlar gibi etkenler her yeri farklı kılar.

Eklenen Resimler
    
asmalı şato beğendi.

Düzenleyen m.sanсаk : 19-01-2019 saat 00:06 Neden: tekrar bir görsel eklendi
m.sanсаk Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 19-01-2019, 09:01   #12
Ağaç Dostu
 
Portakal Rengi's Avatar
 
Giriş Tarihi: 19-02-2018
Şehir: Muğla
Mesajlar: 713
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi cevvаl Mesajı Göster
Bende bir şeyi çok merak ediyorum, bildiğim kadarıyla ülkemizde hiç hindistan cevizi ağacı yetişmiyor, ya da hiç yok. Ancak yetişkin, en az 10 metre boyunda bir hindistan cevizi palmiyesi, kıyı dalgalarının ıslattığı bir sahile nakil edilse, tuz ve denizin ılık koruyuculuğu onun hayatta kalmasına katkı sağlayabilirmi?

Araştırmalarım sonucu, akdeniz kışları dondurucu ve yağışlı, soğuk ve aşırı nemli toprak palmiye köklerinde mantar oluşumuna neden oluyormuş, buradan yola çıkarak kıyı tuzluluğu ve sıcaklığı bu durumu biraz olsun tersine çevirebilirmi? Tabi burada üç unsur var, tuz, ılıman kıyı, ve yetişkin palmiye olması şartları tolere edebilmesi için etken olarak tahmin ediyorum.

Bu üç faktör bir araya gelirse fotoğraftaki gibi bir görüntüyü taklit edebilecek bir sahil tasarlamak mümkün diyebilirmiyiz?
Bitkinin yetişmesini sağlayan koşullardan bir tanesi iklim isteği. İklim isteği ise sıcaklıkla sınırlı değil. Belirli sıcaklıktaki günlerin sayısından tutun, nemlilik yüzdesine, bundan yağmur mevsimine kadar bir çok etken tanımlanabilir.
Palmiyeler ülkemizde yetişen bir tür değil. Ancak, Marmaris'e kadar olan bölgelerde yetiştirilebiliyor. Palmiyenin iklim isteği toleransı bu bölgelere uygun. Muz söz konusu olduğunda Alanya ve Anamur. Akdeniz kıyısından yukarı çıkılamıyor. Bitki büyüyor, meyve vermiyor.
Sitemizde hindistan cevizi bölümü var. Orada iklim isteği şöyle :
Yillik sicaklik
21–30°C (70–86°F)
Yilin en sicak ayinin sicakligi
28–37°C (81–99°F)
En soguk ayin sicakligi
4–12°C (39–54°F)
Tolere edebildigi milimum sicaklik
0°C (32°F)
4 ile 37 derece sıcaklık aralığında bölgemiz yok. Buna yakın değerleri sağlayabilecek bölge Güney Akdeniz bölgemiz.(37 °C da % kaç nem ?)
Yinede denenebilir görünüyor.
Palmiye gibi yetişir, hurma gibi meyvelerini de görebiliriz. Muz gibi, bitkiyi yetiştirip, meyvesini göremeyebiliriz. Başka koşulları değiştirerek uyum göstermesini de sağlayabiliriz. Araştırmanızı iklimle sınırlamayın.
Bir gözlemimi aktarayım. 2018 mayıs ayında beklenmedik sıkı yağışlar oldu. (Marmaris Fethiye arasında) Gemlik tipi zeytinler neredeyse tüm yapraklarını döktü. Yaz boyunca yaprak yeniledi. Ağaçlar çok canlı yapraklarla kaplı, hala. Ancak, bu yıl zeytin vermesi gereken ağaçların hiçbiri meyveye yatmadı. Çiçek bile açmadı. İki yıl önce dalları kırılıyordu zeytinden.
Sitedeki ilgili bölümü incelerseniz iyi olur. Çöl ortamında yetiştirilebilinmiş. Çöl gecesi Akdeniz'den soğuktur. Nem sıfırdır.


Düzenleyen Portakal Rengi : 19-01-2019 saat 09:09 Neden: düzeltme
Portakal Rengi Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 19-01-2019, 13:44   #13
Yeni Üye
 
Giriş Tarihi: 19-01-2019
Şehir: merkür
Mesajlar: 4
Asıl konuya dönersek, bence akdenizin tüm sahilleri don olayı görür.

Hindistan cevizi konusu ve akdeniz ilintisi yabancı forumlarda da, tartışma konusu, fakat akdeniz ikliminde hayatta kalması imkansız, isterse 60-70 yaşında sri lanka coconut tall türü nakil etseniz de, hatta deniz dalgaları kökleri ıslatsa da, falan filan, her ne geliyorsa gelsin aklınıza, yinede üzgünüm hayaliniz gerçekleşmeyecek.

Referanslar, istatistikler genelde başarısız örneklerin tümü kişilerin kendi mülk bahçelerinde gerçekleştirdikleri deneme yanılmalar ile ortaya konsada, ben kıyıya yapılacak nakillerinde sonuç vermeyeceğini düşünüyorum(bu tamamen kendi fikrimdir, bilimsel bir dayanağı yoktur)

İç kesimlerde geçerli olan ortalama iklim koşulları kıstası neyse, deniz kıyısı hatta denizin ortası için de geçerlidir!

Hindistan cevizi için ortalama değer gündüz sıcaklığı olarak 23 derece altı olmamalıdır, bakın 20 derece gündüz sıcaklığı olan kanarya adalarında bile yetişse de ağaçların ne kadar mutsuz olduğunu, aslında 20 derece ortalamanın bile yetersiz kaldığını görürsünüz. Üstelik kanarya adasında, en düşük sıcaklık +8 derece iken bile hindistan cevizlerinin ne kadar da cılız göründüğünü fark edeceksiniz, fotoğrafı aşağıda vereceğim, ağaçlar 15 yaşında fakat gelişmemiş olmaları çok dikkat çekicidir. Tüm bunlara rağmen denize bir iki metre yakınlıkta dikilmişler, her şeye rağmen anlayacağınız oraya ait olmadıkları, o bölgeden bile hoşlanmadıkları çok belli oluyor.

Bu demek oluyor ki, Türkiye şartlarında hayatta kalmaları imkansızdır. Hee şimdi de diyeceksiniz ki, yetişkin meyve veren palmiye nakletsek olur mu, hayır uyum sağlamaz ve kısa süre sonra o da ölebilir. Denenmemiş şeyler üzerinden misal versek de, perşembenin gelişi çarşambadan belli olacağı için sonuç aşikardır.

Bazı arkadaşlar, miami ile alanyayı kıyaslamış, evet miami de kısa süreli don olayları görülmektedir, fakat bu çok kısa, dakikalar süren ve bir saati bile geçmeyen soğuklardır. Dolayısı ile hindistan cevizi bundan pek az hasar görsede bunu tolere edip kısa sürede zararı atlatıp toparlar.

Çok detaya girmeye lüzum yok ama, miamiye bile hindistan cevizlerinin sonradan getirtildiğini ve orada endemik olmadığını iddia eden uzmanlar var. Filmlerden kulağımıza aşinadır, acak genelde Miami ile Hawaii birbiri ile karıştırılır, biraz dikkat...

Zaman zaman kısa süreli soğuklardan, miamide bile zarar gören hatta ölen hindistan cevizleri de kayda geçmiştir. Florida ova olduğu için, grönland esintileri nedeniyle aralık, ocak, şubat da, miamide bile dondurucu soğuklara tanık olabilirsiniz. Gördüğünüz üzere Türkiye buralardan daha fazla risk altındadır, muz bahçelerinin, anamurda nasıl soğuktan yandığını yok olduğunu bir araştırın isterseniz.

Ülkemizde, donlar saatler sürmektedir, bu da palmiye meristem'ini öldürmek için yeterlidir. Kökler için zararlı olan ve yağmurlu soğuk kış mevsimlerini saymıyorum bile...

SONUÇ OLARAK DiYECEĞiM O Ki, KlYlLARA YAKlN BiR KAÇ METRE MESAFENiN BiLE iÇ KESiMLERDEN FARKLl OLABiLECEĞiNi DÜŞÜNMÜYORUM.

Eklenen Resimler
    
Alp.er beğendi.

Düzenleyen asmalı şato : 19-01-2019 saat 14:33 Neden: yazım hataları düzeltildi
asmalı şato Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 20-01-2019, 14:37   #14
/
 
Giriş Tarihi: 20-01-2019
Şehir: аydın
Mesajlar: 5
Ak deniz suyu, eksi dereceleri görse de donmaz, çünkü tuzluluk oranı karadenizden yahut ege denizinden daha yüksek orandadır.

Emin değilim ama sahillerde iklim olarak sıfırın altında dereceleri gören yerler belki var olabilir.

Gerçi sıfırlı dereceleri görmesi imkansız gibi görünüyor, kışın deniz suyu sıcaklıkları çok yüksek derecelerde gösteriyor, karadan denize doğru bir soğuk hava akımı olsa bile sahile yakın yerleri yinede sıfırlı derecelere düşüremeyeceği kanaatindeyim.

Bence hindistan cevizini kıyıya nakletsenizde ölür, kimileri; tuzlu suyun etkisiyle köklerin soğuğa karşı direnç kazanmasını falan savunsa da, bu defa meristem tehlike altında olacaktır. Gerçi hindistan cevizi meristemi akdeniz iklimi koşullarını tolere edebilir deniyor, ya da en fazla ne olur, belki meyve vermez.

Hindistan cevizinin en hassas noktası kökleridir, dünyada çoğu yerde yağışlı kışlar nedeniyle hindistan cevizi ağaçları adaptasyon sağlayamamıştır. Yağışlı kışlar nedeniyle toprak çok çamurlu ve ıslak olur, bu da hindistan cevizi köklerinde mantar hastalığına sebep olur, kıyı için bir şey diyemem denemek gerekir, çünkü deniz suyu mantarı önleyebilir.

Hindistan cevizi için yağışlı kış mevsimlerinde en düşük sıcaklık +4 derece olmalı, gündüz ortalamaları ise 25 derece altı olmamalıdır. Türkiyede böyle bir iklim kuşağı hiç yoktur. İklim kıyaslarına bakarsanız ne demek istediğimi anlarsınız.

Eklenen Resimler
    

Düzenleyen ΑyyyΥapmayaaa : 20-01-2019 saat 15:16 Neden: bağzı noktalamalar eklendi
ΑyyyΥapmayaaa Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 24-01-2019, 02:32   #15
Yeni Üye
 
Giriş Tarihi: 24-01-2019
Şehir: Gаzipаşа
Mesajlar: 2
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi Portakal Rengi Mesajı Göster
Paylaştığınız resme dikkat etseydiniz keşke.
Gavurca isimli kişi Türkçe yazıyor iken ve bu günlerin modası konuda doktoralı iken. Yazdıkları gerçek olabilir mi ? Merak öğrenmenin ilk durağı.
İklim değişikliği olmaz ise kara durumunu neden değiştirsin ? Olduğu gibi kalır.
Bu bilgi değil ki.
Valla, adamın gavurmu yoksa evliyamı olup olmadığını bilemem; fakat sayfayı Türkçe çeviri olarak alıntı yapmıştım, tekrar buyurun aslını veriyorum.

Verdiği bilgilerde çelişki seziyorsanız, ya da fake hesap olduğunu falan iddia ediyorsanız, veya veya, bu durumun internet de dönen, bot-robot benzeri gibi bir dönme dolap falan olduğunu düşünüyorsanız, falan filan, işte her neyse, o sizin düşüncenize kalmış

Eklenen Resimler
 

Düzenleyen AliEkber Τaştаn : 24-01-2019 saat 03:08 Neden: Alıntı bir görsel eklendi. Yazım eksikleri de, layıki ile telafi edildi.
AliEkber Τaştаn Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 31-01-2019, 13:11   #16
Yeni Üye
 
Giriş Tarihi: 29-01-2019
Şehir: (Hatay) Antakya
Mesajlar: 22
Deniz suyu geç ısınır ve geç soğur, yöreye ve iklim kuşağına göre, bu işleyiş değişkenlik gösterir, eğer akdeniz gibi, yarı tropik iklimler gibi sıcak deniz kenarlarını ele alırsak, sıcak deniz suyu kıyıları etkisi altına alır ve ılıman kılar.
Dolayısı ile don riski olan gece ortası veya seher vakti saatlerde bile, kıyı yakınları ılımanlığını muhafaza eder.
Ölçüm verileri sizi yanıltmasın, kimse kıyıları ölçüm yapmaz. Zaten bu mantığa göre, tahmini olarak, don riski de, afaki olarak, atıyorum sahilin en az yaklaşık 30 - 40 metre veya 50 metre uzağında yaşanabiliyor olsa gerek.

Eklenen Resimler
 

Düzenleyen coccoloba ağacı : 31-01-2019 saat 13:12 Neden: hatalı cümleler düzeltildi
coccoloba ağacı Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 07-02-2019, 14:24   #17
Yeni Üye
 
Giriş Tarihi: 07-02-2019
Şehir: (Hatay) Antakya
Mesajlar: 9
Asıl gözden kaçan bu olabilir, tuzlu zeminlerde yetişen bitkilerde halofit denilen, tuz salgılayan özel tuz hücreleri veya tuzlu suya doymalarını engelleyen jelatinli bir kaplama bulunur, evet bazı bitkiler tuz dostudur...

coccoloba ağаcı Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 01-03-2019, 22:47   #18
Yeni Üye
 
Giriş Tarihi: 01-03-2019
Şehir: izmir çeşme
Mesajlar: 6
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi cevvаl Mesajı Göster
Bende bir şeyi çok merak ediyorum, bildiğim kadarıyla ülkemizde hiç hindistan cevizi ağacı yetişmiyor, ya da hiç yok. Ancak yetişkin, en az 10 metre boyunda bir hindistan cevizi palmiyesi, kıyı dalgalarının ıslattığı bir sahile nakil edilse, tuz ve denizin ılık koruyuculuğu onun hayatta kalmasına katkı sağlayabilirmi?

Araştırmalarım sonucu, akdeniz kışları dondurucu ve yağışlı, soğuk ve aşırı nemli toprak palmiye köklerinde mantar oluşumuna neden oluyormuş, buradan yola çıkarak kıyı tuzluluğu ve sıcaklığı bu durumu biraz olsun tersine çevirebilirmi? Tabi burada üç unsur var, tuz, ılıman kıyı, ve yetişkin palmiye olması şartları tolere edebilmesi için etken olarak tahmin ediyorum.

Bu üç faktör bir araya gelirse fotoğraftaki gibi bir görüntüyü taklit edebilecek bir sahil tasarlamak mümkün diyebilirmiyiz?
Yorumları itina ile tek tek okudum, çoğu tutarsız ve ayrıca lafı bukadar dolaştırmaya lüzum yok; eğer kıyılarda don olayı vakitleri iç kesimlerdeki kadar uzun süreli değilse, kıyıya hindistan cevizi nakli yapmak için umut var demektir. Kesin veri varmı, kaç saat süren eksi dereceler söz konusu? Ve bunun ince hesabı bile henüz elinizde yokken, afaki yorumlar geçersizdir. Veriler olsa bile, hiç bir şey değişmez. Çünkü test edilmemiş bir şey üzerinden konuşmak hiç yaratıcı bir yaklaşım değil, en önce yapılması gereken şey deneme yanılmadır.

Burada amaçlanan şey nedir? Yetişkin ağaçlardan kasıt nedir, bitki seçimi-türü nedir? Nereden ithal edilecek nasıl nakil edilecek ve kaç yaşında ağaçlar tercih edilmeli, yoksa tam aksine tohumlarımı ekilmeli yahut fidanlarmı denenmeli.

Bence ticari amaçlı düşünülecek boyutta bir hayale kapılmamalı, süs için ya da deney için araştırma amaçlı yapılırsa olabilir.

Yinede bilmenizi isterimki, çok boş ve gerçekten gereksiz bir çaba, umudunuzu kırmak istemem. Yetişse bile kıymeti yok, üç beş ağaç için değilecek bir zahmet değil, ülkemizde ona gelinceye kadar yapılacak o kadar şey var ki... Üzgünüm realist olmak gerekir.

Eklenen Resimler
 
Τapatalk beğendi.

Düzenleyen evet sıradaki : 01-03-2019 saat 22:49 Neden: foto alıntı
evet sıradaki Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 21-03-2019, 12:17   #19
Yeni Üye
 
Giriş Tarihi: 21-03-2019
Şehir: Adana
Mesajlar: 4
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi evet sıradaki Mesajı Göster
Yorumları itina ile tek tek okudum, çoğu tutarsız ve ayrıca lafı bukadar dolaştırmaya lüzum yok; eğer kıyılarda don olayı vakitleri iç kesimlerdeki kadar uzun süreli değilse, kıyıya hindistan cevizi nakli yapmak için umut var demektir. Kesin veri varmı, kaç saat süren eksi dereceler söz konusu? Ve bunun ince hesabı bile henüz elinizde yokken, afaki yorumlar geçersizdir. Veriler olsa bile, hiç bir şey değişmez. Çünkü test edilmemiş bir şey üzerinden konuşmak hiç yaratıcı bir yaklaşım değil, en önce yapılması gereken şey deneme yanılmadır.

Burada amaçlanan şey nedir? Yetişkin ağaçlardan kasıt nedir, bitki seçimi-türü nedir? Nereden ithal edilecek nasıl nakil edilecek ve kaç yaşında ağaçlar tercih edilmeli, yoksa tam aksine tohumlarımı ekilmeli yahut fidanlarmı denenmeli.

Bence ticari amaçlı düşünülecek boyutta bir hayale kapılmamalı, süs için ya da deney için araştırma amaçlı yapılırsa olabilir.

Yinede bilmenizi isterimki, çok boş ve gerçekten gereksiz bir çaba, umudunuzu kırmak istemem. Yetişse bile kıymeti yok, üç beş ağaç için değilecek bir zahmet değil, ülkemizde ona gelinceye kadar yapılacak o kadar şey var ki... Üzgünüm realist olmak gerekir.
Yinede bilmenizi isterimki, çok boş ve gerçekten gereksiz bir çaba, umudunuzu kırmak istemem. Yetişse bile kıymeti yok, üç beş ağaç için değilecek bir zahmet değil, ülkemizde ona gelinceye kadar yapılacak o kadar şey var ki... Üzgünüm realist olmak gerekir.

Yorumunuzu tamamlarken sergilediğiniz yaklaşım çok yanlış, lütfen konu üzere kalın, başlık tropik bitkileri adapte etmek için açılmış bir konu, kimseye aman boş verin uğraşmayın demeniz çok abestir.

Üye ol Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 01-06-2019, 18:27   #20
Yeni Üye
 
Giriş Tarihi: 01-06-2019
Şehir: Ordu
Mesajlar: 2
Bende egzotik bitkilere meraklandım. Bir süredir inceliyorum forumdaki yorumlar kafamı çok karıştırdı , kuraklığın ve iklim değişikliğin yaşandığı şu günlerde bende bu kervana bir katkı yapmayı isterdim. Mangrov, Cocos nucifera, Coccoloba uvifera gibi bitkilerden karadeniz sahiline dikmek istiyorum, ama bu bitkiler hayatta kalırlarmı ne gibi bakımlar yapılması gerekir bunlar için?

Sezer Kaya Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 03-06-2019, 15:37   #21
/
 
Giriş Tarihi: 03-06-2019
Şehir: Tekirdağ
Mesajlar: 2
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi Portakal Rengi Mesajı Göster
Donma olayını Akdeniz ile sınırlamazsanız daha iyi olur.
Karadeniz kıyısında Longoz Ormanı var. Bulgaristan sınırına yakın. Yani yeterince soğuk ve kar bölgesi.
Bitki kökleri suyun içinde. Ormanın yaşam süresi ne kadar eskiye dayanıyor, bilmiyoruz.
Donma değişik tanımları olan bir olgudur. (Toprağın, suyun, bitkinin vb.)
Sizin neyi merak ettiğinizi tam anlayamadım. Açarsanız, bildiğim kadarı ile, yardımcı olmaya çalışayım.
Sayın portakal rengi
Burada bir ucube var, veya ben öyle tahminde bulunuyorum, kafayı hindistan ceviziyle bozmuş. Kadınmı erkekmi bilemiyorum, yani obsesifmi desem nedesem bilemedim. Bu varlık, her kimse, her yerde, yabancı forumlarıda trolleyip duruyor. Güya amacı akdeniz ikliminde hindistan cevizi falan yetiştirmekmiş. Artık birileri şuna akdeniz ikliminde hindistan cevizinin olmayacağını 40 defa farklı dillerle falan yazsın söylesin. Her kimse konuları berbat edip kirletiyor, forumu altüst etti yahu, kiraz ağacı konusunda bile gelip konunun orta yerinde, zangadanak durup hindistan cevizinden bahsediyor, yani yazmayacaktım ama sabrım taştı. Silin şu saçma konuları, ülkede zaten bilgi kirliliği diz boyu, birde bu kliniklik tiplerin kalabalığı iyice ortalığı bulanıklaştırıyor. Not: Allah o ailene **** çevrende her kimler varsa onlara sabır versin, şuan bu yazdıklarımı okuyorsan eğer, lütfen artık dur, hindistan cevizini bırak ve bir psikiyatrist'e git

maybe so Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 23-06-2019, 20:58   #22
/
 
Giriş Tarihi: 23-06-2019
Şehir: ankara
Mesajlar: 8
Çok saçma ötesi bir başlık.

Мalta еriği Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 27-06-2019, 23:31   #23
/
 
Giriş Tarihi: 27-06-2019
Şehir: izmir çeşme
Mesajlar: 4
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi asmalı şato Mesajı Göster
Asıl konuya dönersek, bence akdenizin tüm sahilleri don olayı görür.

Hindistan cevizi konusu ve akdeniz ilintisi yabancı forumlarda da, tartışma konusu, fakat akdeniz ikliminde hayatta kalması imkansız, isterse 60-70 yaşında sri lanka coconut tall türü nakil etseniz de, hatta deniz dalgaları kökleri ıslatsa da, falan filan, her ne geliyorsa gelsin aklınıza, yinede üzgünüm hayaliniz gerçekleşmeyecek.

Referanslar, istatistikler genelde başarısız örneklerin tümü kişilerin kendi mülk bahçelerinde gerçekleştirdikleri deneme yanılmalar ile ortaya konsada, ben kıyıya yapılacak nakillerinde sonuç vermeyeceğini düşünüyorum(bu tamamen kendi fikrimdir, bilimsel bir dayanağı yoktur)

İç kesimlerde geçerli olan ortalama iklim koşulları kıstası neyse, deniz kıyısı hatta denizin ortası için de geçerlidir!

Hindistan cevizi için ortalama değer gündüz sıcaklığı olarak 23 derece altı olmamalıdır, bakın 20 derece gündüz sıcaklığı olan kanarya adalarında bile yetişse de ağaçların ne kadar mutsuz olduğunu, aslında 20 derece ortalamanın bile yetersiz kaldığını görürsünüz. Üstelik kanarya adasında, en düşük sıcaklık +8 derece iken bile hindistan cevizlerinin ne kadar da cılız göründüğünü fark edeceksiniz, fotoğrafı aşağıda vereceğim, ağaçlar 15 yaşında fakat gelişmemiş olmaları çok dikkat çekicidir. Tüm bunlara rağmen denize bir iki metre yakınlıkta dikilmişler, her şeye rağmen anlayacağınız oraya ait olmadıkları, o bölgeden bile hoşlanmadıkları çok belli oluyor.

Bu demek oluyor ki, Türkiye şartlarında hayatta kalmaları imkansızdır. Hee şimdi de diyeceksiniz ki, yetişkin meyve veren palmiye nakletsek olur mu, hayır uyum sağlamaz ve kısa süre sonra o da ölebilir. Denenmemiş şeyler üzerinden misal versek de, perşembenin gelişi çarşambadan belli olacağı için sonuç aşikardır.

Bazı arkadaşlar, miami ile alanyayı kıyaslamış, evet miami de kısa süreli don olayları görülmektedir, fakat bu çok kısa, dakikalar süren ve bir saati bile geçmeyen soğuklardır. Dolayısı ile hindistan cevizi bundan pek az hasar görsede bunu tolere edip kısa sürede zararı atlatıp toparlar.

Çok detaya girmeye lüzum yok ama, miamiye bile hindistan cevizlerinin sonradan getirtildiğini ve orada endemik olmadığını iddia eden uzmanlar var. Filmlerden kulağımıza aşinadır, acak genelde Miami ile Hawaii birbiri ile karıştırılır, biraz dikkat...

Zaman zaman kısa süreli soğuklardan, miamide bile zarar gören hatta ölen hindistan cevizleri de kayda geçmiştir. Florida ova olduğu için, grönland esintileri nedeniyle aralık, ocak, şubat da, miamide bile dondurucu soğuklara tanık olabilirsiniz. Gördüğünüz üzere Türkiye buralardan daha fazla risk altındadır, muz bahçelerinin, anamurda nasıl soğuktan yandığını yok olduğunu bir araştırın isterseniz.

Ülkemizde, donlar saatler sürmektedir, bu da palmiye meristem'ini öldürmek için yeterlidir. Kökler için zararlı olan ve yağmurlu soğuk kış mevsimlerini saymıyorum bile...

SONUÇ OLARAK DiYECEĞiM O Ki, KlYlLARA YAKlN BiR KAÇ METRE MESAFENiN BiLE iÇ KESiMLERDEN FARKLl OLABiLECEĞiNi DÜŞÜNMÜYORUM.
Gerçekten Florida eyaletinin bir kaç yerinde, aralık, ocak, şubat aylarında aynen akdeniz bölgemizde olduğu gibi, saatler süren benzeri eksi dereceler yaşanıyor, üstelik bu soğuk dönemde yağışta bol. Tüm bu risklere rağmen, hindistan cevizleri oradalar ve dahi o palmiyelerin çoğu gayette güzel meyve verebiliyor, hava şartlarını inceleyin, arşivlere bakmanız bu kadar zor değil... Çok abartıyorsunuz, bence ülkemizde hindistan cevizi ağacının bir tane bile olmamasının tek nedeni, hindistan cevizi kültürüne çok uzak olmamızdır, eğer bitkiyi biraz daha yakından tanırsak, sanırım bir kaç deneme yanılma ile güzel adaptasyon sonuçları alınabilir, bu mucize değil, belki sadece tür seçimine dikkat edilirse işler daha da kolaylaşabilir.

evet sıradakі Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 01-07-2019, 17:51   #24
Yeni Üye
 
Giriş Tarihi: 01-07-2019
Şehir: Belirtilmemiş
Mesajlar: 6
Florida haziran temmuz ağustos dönemlerinde bol yağış alır, ama akdeniz iklimi olarak tanımlanan mikro iklim bölgeleri varmı bilemiyorum.

Akdeniz iklimlerinin çeşitli türleri var ve hiç biride birbirine benzemez, mesela nepal iklimi nemli ve yağışlı bir akdeniz iklimi türüdür, avrupa akdeniz iklimi türü kışlar yağışlı olabildiğince serin lakin yazlar kuraktır.

Avustralya ve kaliforniya kış mevsimleri avrupa akdeniz iklimlerinden daha sıcaktır.

Dünyada sınırlı sayıda görülen tabiri caizse melez akdeniz iklimi türleri vardır, hawaii de nepalde güney amerikada, avustralyada ya da şuan aklıma gelmeyen sınırlı sayıda üç beş yerde görülen daha yağışlı ve daha ılıman şekilde akdeniz iklimi olarak tanımlanan mikro iklim bölgeleridir.

Dünyada 5 yerde akdeniz türü iklimi görülen bölgeler var, kışı en soğuk atlatan akdeniz iklimi avrupa akdeniz iklimidir. Bu nedenle, hindistan cevizlerini pek iyi olmayacak bir iklime konumlandırmak istiyorsunuz, var sayalım kış mevsimini atlattı yarı çöl iklimi olan yaz aylarını tolere edemez. Hem kış, hemde yaz mevsimi için çeşitli riskler var iken, Türkiyede hindistan cevizi yetiştirmek çok zordur, istatistik varmı bilemiyorum. Kıbrısta denenmiş bir örnek var ve son durumu nedir, uzun süredir takip etmiyorum.

Neden hindistan cevizi başlığı altında değilde, bu başlık altında bu yorumları paylaştınız anlam vereiyorum, konu başlığı altında paylaşsanız oradan cevaplandırsak daha usule uygun olacaktır.

Eklenen Resimler
 
e-posta Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Cevapla

Konu Araçları
Mod Seç

Gönderme Kuralları
Yeni konu gönderemezsiniz
Konulara yanıt veremezsiniz
Ek dosya yükleyemezsiniz
Kendi gönderilerinizi düzenleyemezsiniz

BB code Açık
Smilies Açık
[IMG] Kodu Açık
HTML Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Forum saati Türkiye saatine göredir. GMT +2. Şu an saat: 19:41.
(Türkiye için GMT +2 seçilmelidir.)


Forum vBulletin Version 3.8.5 Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0
agaclar.net © 2004 - 2024