13-09-2019, 23:15 | #331 | |
Yeni Üye
Giriş Tarihi: 13-09-2019
Şehir: Denizli
Mesajlar: 1
|
Alıntı:
Dediğim gibi, sera & adaptasyon konusu hakkında, ziraat ilaçları ile birlikte bir kıyas yapmışsınız, ben neyi kastettiğinizi anladım, ama çoğu insan sizi yanlış anlayabilir. Metni dikkatli okumayanlar, sera tarımının insan sağlığını tehdit edebileceği kanısına varabilirler... Öte yandan adaptasyonda belirlenmiş bir anaç bitkinin çekirdeğinden değil çeliğinden çoğaltmanın daha nitelikli olacağını düşünmekteyim, adaptasyona oturduktan sonra yetişir yetişmesine, ancak bu defada çekirdekler bazen istenilen lezzette çıkmayabilir. Mesela bahçemizde leziz meyve veren bir erik ağacı vardı, ağaç yaşlanmaya başladı, bende çekirdeğinden fidanlar ürettim ama sonuç hüsran oldu ve meyveleri hiç lezzetli çıkmadı, o yüzden beğendiğiniz anaç bitkinin bire bir seçilmiş çeliklerini almaya çalışın, bunu yapmanın bir çok metodu var: |
|
15-09-2019, 20:29 | #332 |
Yeni Üye
Giriş Tarihi: 15-09-2019
Şehir: (Dikili) İzmir
Mesajlar: 1
|
çok teknik konular.. fakat öyle bölgeler var ki sera mutlaka kaçınılmaz oluyor..çünkü örneğin ege'de kışın geceleri çok soğuk olabiliyor..sera tarımına her zaman ihtiyaç var ne de olsa ülkemizin büyük bir kısmı kış memleketidir..ege ve karadeniz yazınca dikkatimi çekti bu bağlamda karadenizin kahve üretimi için egeden çok daha performanslı olacağını düşünüyorum çünkü yazları çok yağışlı olan rize kış mevsiminde ege kadar don olayı görmüyor rize iklimi harika..bu arada etiyopya kahve çekirdekleri temin ettim çimlendirmeyi deniyorum heyecanla bekliyorum bakalım ne olacak |
15-09-2019, 21:23 | #333 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 10-08-2017
Şehir: Ankara
Mesajlar: 1,046
|
Alıntı:
Sonucu bize de iletirseniz sevinirim. Benimde en cok istedigim bir kahve agaci yetistirip kendi kahvemi icebilmek. |
|
15-09-2019, 23:59 | #334 | |
Yeni Üye
Giriş Tarihi: 15-09-2019
Şehir: Niğde
Mesajlar: 1
|
Alıntı:
|
|
16-09-2019, 17:51 | #335 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 14-07-2018
Şehir: Alanya
Mesajlar: 116
|
Maalesef forumun egzotik meyveler kısmı iyice komediye dönüştü. Normalde bu kadar sert eleştirmek istemem ama onca görsel kanıt ve videoya rağmen birileri insanların emeğiyle dalga geçmekten utanmıyor. Evet evet ülkemiz hem kurak hem de soğuk. Antarktika mubarek! Ülkemizde insanlar egzotik bitkiler konusunda bilgisiz. Hani varsa uzmanı araştıran eden, ben bilmiyorum. Bu konuda en bilgili olanlar yine bu işe meraklı çiftçilerdir. Ben de çiftçilik yapıyorum ve bu forum aracılığıyla meraklı kişileri elimden geldiğince bilgilendirmeye çalışıyorum. Maalesef internetten bulduğu bir iki iklim grafiğiyle bahçe kurup bozanlar var. Yapmayın etmeyin komik oluyorsunuz. O paylaşıp durduğunuz grafikler ne kadar doğru acaba? Örneğin; memleketim Alanya'da muz yetişiyor mu? Kıyı köylerde evet ama şehir merkezinde hayır. Peki sizden iklim grafiği istesem nerenin grafiğine ulaşırsınız? E şehir merkezinin. O halde Alanya'da muz yetişmez öyle mi? İklim grafikleri fikir verme açısından önemlidir ama adım başı hazırlanmış iklim grafikleri yok. Şunları ayet paylaşır gibi paylaşıp durmayın. Şimdi açık bir muz bahçesinde çekilmiş bu resim ülkemizde serada bile bin bir zorlukla yetiştirilebilen muza ait. 110 cm uzunluğa, ortasında ise 40 cm çapa sahip. Kesime hazır olunca 40-45 kg ağırlığa ulaşacak. Serada ise 60-70 kg olası bir rakam. Ha işte bu Türkiye'de olmayan muz. Olsa daha nasıl olacak acaba? Var mı içinizde ben keser arabanın bagajina atarım diyen? Kışın serada bile ancak yaşıyor. Hı hı, evet. Bu da Türkiye'de seraya gerek duymadan yetiştirebileceğiniz tek egzotik meyve, avokado. Fuerte cinsi, yanındaki de kıyaslamak için 1 liralık madeni para. California ya da Meksika avokadoları gibi verimli değil ama. Neden, çok mu küçük? Ağaç az mı meyve tutmuş? Besin değerleri mi kötü? Elinizde ne veri var da bu avokado böyle verimsiz? Yoksa rengini mi beğenmediniz? Sallamak serbest nasıl olsa. Yine ülkemizde yetişmemesi gereken bir başka meyve, mango. Mangonun konudan haberi yok heralde yayılmış kalmış olduğu yere. Kesin bu da verimsizdir. Daha bunun gibi bir çok egzotik meyve yetişiyor Türkiye'de sessiz sedasız. Gelelim asıl konuya. Ortada herhangi bir yanlışlık filan yok. Kahve, Türkiye'de yetişiyor. Forumda zaten birçok resim ve video da paylaşıldı konuyla ilgili. Ben de kahveye ilgi duymasam da bahçemde süs olarak bir tane bulunduruyorum. Herhangi özel bir işlem yapmıyorum. Meyve de veriyor ancak çekirdekleri pirinç kadar oluyor. Herhalde profosyonel olarak bu işi yapanlar daha iyi verim alıyorlardır. Eski bir söz vardır. Kahve Yemen'den gelir diye. Ülke olan Yemen. Arap Yarımadasının güneyindeki ülke. Ne maksimum 25 C vardır orada ne de gölge. Ama dünyanın en kaliteli kahvesi Yemen'de yetişir. Ayıla bayıla içtiğiniz mocha kahve mesela. Muha, Yemen'de bir liman kentidir. Ama işte kime anlatacaksın. Dediğim gibi Türkiye'de danışabileceğiniz bir egzotik meyve uzmanı yok. Siz en iyisi ya yetiştirenlere sorun ya da alın elinize kazma küreği kendiniz yetiştirin. Rize'de yetişir mi? Deneyin, paylaşın biz de görelim. Düzenleyen Eomer07 : 06-10-2019 saat 12:04 Neden: Resimler eklendi. |
16-09-2019, 20:17 | #336 | |
Yeni Üye
Giriş Tarihi: 16-09-2019
Şehir: Gümüşhane
Mesajlar: 1
|
Alıntı:
Geçmişte don olayı olmuşta, miş mişte mış mış, dünyadayız her an her şey olabilir, gök taşı bile düşebilir, istisna olayları uzun vadeye endekslemek çok komik. Ona kalırsa, mesela, güney florida da yıllar önce uzun süredir kar yağmayan yerlere kar yağdı ve don riski oluştu, bir çok bitki zarar görmüş. Ülkemizde de mesela, adana da, kar yağmaz kolay kolay, belki elli yılda bir yağar, bunlar hayatın cilveleri, hatta türküsü bile var; 'kar altında gül kalmış' e yani, yaşadıkları şoku insanlar ağıtlarla dile getirmişler. Neyse; Demişsiniz ya hani; 'ancak bu işi yine çiftçiler bilir' diye, aynen katılıyorum. Konuyu şuraya bağlamaya çalışıyorum, Allah sizlerden razı olsun, bazen şer olarak öfkelendiğimiz çekişmelerin bile altından kolaylıklar ve enteresan şeyler çıkıyor. Memleketime gittiğimde, bir büyüğümün anlattıkları dikkatimi çekti; yıllardır doğup büyüdüğü beldede, tanıdığını zannettiği, aslında hiçte tanımadığı ve sonradan fark ettiği doğanın detaylarını anlatırken, mevzuyu salep bitkisine getirdi, endemik olarak dağlarda yetişen orkide türünden oluşan bitki köklerinin kıymetinden söz etti... Köyden şehre inmeden evvel, bir avuç toplamış olduğu salep köklerini, bir aktara göstermek ve ona bir şeyler danışmak üzere gittiğinde yaşadıklarını anlattı, aktar panikleyip, onları bir daha toplamaması gerektiğini söylemiş, çok ağır cezası varmış. Bende bu vesile ile tayinim üzere yaşadığım yerde mevcut imkanlarımla salep tarımı yapmaya karar vermiştim. Ki, bunun için bir kaç ilim irfan sahibi bulayım diyerek yollara düştüm, düşmez olaydım, inanın çuvalla maaş alan o koltuklara kurulmuş çoğu kimse, bana konu hakkında bilgi veremedi, onlarla yaşadığım diyalogları burada anlatsam öfkeden kudurursunuz. Bu insanlar neden maaş alıyor? Bu ücret helal mi? Kahve ağacı ve yetkililer, çiftçiler filan derken, bana neleri hatırlattınız, umarım ki bu bilgi yaygınlaşır, isim yahut kurum kuruluş, şahıs ünvan belirtmedim, malum başımız belaya girmesin haklıyken haksız duruma düşmeyelim. Aslında şikayet etmek gerekir ama, elimizi taşın altına koymuyoruz. Ne yazık ki etrafımda bu konu hakkında istişare yapmaya çalıştığım çoğu insanda, sözde hümanizm adına; 'aman ekmeğiyle oynama, aman bırak Allahından bulsunlar, şikayet etsende bişey çıkmaz' diyerek halı altına süpürme modundalar, bir kabulleniş var, duyarsızlık var... Bu ülke, iklimiyle toprağıyla dünyada tekten. İyi insanlarda elbette varlar, onlara derin minnet duyuyorum, ama öyle tehlikeli varlıklar var ki, işte onlar doğal afetlerden bile daha çok bitki düşmanıdırlar. Düzenleyen Τürk kahvesi : 16-09-2019 saat 20:51 |
|
19-09-2019, 09:33 | #337 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 15-06-2007
Şehir: İSTANBUL
Mesajlar: 487
|
Alıntı:
|
|
19-09-2019, 09:43 | #338 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 15-06-2007
Şehir: İSTANBUL
Mesajlar: 487
|
Alıntı:
türkiye de dışarda yetiştirme için hangi cinsin uygun olacağı konusu özel araştırma gerektirir. |
|
19-09-2019, 09:58 | #339 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 15-06-2007
Şehir: İSTANBUL
Mesajlar: 487
|
Alıntı:
bitki konusunda ona danışılabilir. |
20-09-2019, 08:00 | #340 |
Yeni Üye
Giriş Tarihi: 20-09-2019
Şehir: Niğde
Mesajlar: 1
|
Güzel çalışmalarınız var(da) ülkemizde mikroklima olarak iddia edilen yerlerin hepsi geçici subtropik yerlerdir, her an her şey olabilir; kuzey afrikadan esen ılık üstünkörü rüzgarlar, yaver giden kış, kayalıkların ve üç beş tepenin rüzgarı sırttan bırakmaması gibi pamuk ipliğine bağlı unsurlara dayalı koşullar hakim... Şunu demek istiyorum, subtropik koşullara, sizin kasttettiğiniz düzeye yakın olarak taklit etmeye biraz olsun meyilli olabilen tek yer, iskenderun sahile en yakın yerlerdir, lakin orada bile risk var. İklim verileri alanyada iç kesimlerden alınmış demişsiniz, ancak alanya merkezi sahilde olan bir yerdir, bunun nesi iç kesim nesi kıyı kesim ki, zaten hepi topu kıyıya 500 metre gelmez. Akdeniz sahilinin her neresi olursa olsun, kıyıların veri koşulları 15 ila 15,5 derece bir ortalama değerine sahiptir, bakın 16 derece bile yoktur. Hatta bu ölçümü cebelitarıktan tutunda beyruta kadar ölçün 15,5 derece üstü bir yer zaten bulunmuyor. Ayrıca ben tarım yapılmaz demedim. Çiftçiler verilere bakıpta, öyle sizin de buyurduğunuz gibi tarım yapmaz, ülkede kaç kişi var verilere bakıp tarım yapan? Şimdi gelelim mahiyetime; örneğin rize, samsun, doğu ile orta karadenizde kanaatimce ülkemizde kahve tarımının en verimli olabileceği yerler, kışın örtü altına alınarak üst düzey kahve tarımı performansı elde edilebilir, akdeniz yarı çöl iklimi olduğu için kahveyi yazın yakacaktır. Akdenizde kahve tarımı yapılamaz demiyorum, fikrim tamamen beni bağlar, ama sadece kış üzerinden önlem inceliklerini değil, yazında hangi önlemler olmalı anlamındaydım. Siz doğal ortam yaz kış bahar, kahvenin serasız verimli olabileceğini söylüyorsunuz, kısa vadede haklı olabilirsiniz, bakalım küresel ısınma ile gelecekte neler olacak, belki dahada kalıcı ılıman kışlar olası... Küresel ısınmanın yalan olduğunu iddia edenler var, yalan olduğunu iddia edenlere öfkelenen uzmanlarda var, çünkü onlarda şöyle söylüyor; bir kaç yıldır yaz yağmurlarının artması, sıcak ve kurak kışlar, fırtınalar ve benzeri gibi durumlar iklim değişikliği için bir kanıt değilmi diyorlar. Öte yandan dünyada hiç kar yağmayan yerlerin soğuyup kar yağışlarının gözlenmesi, dünya ekseninin astronomik verilere göre kayması, (kıtaların kayması)levha hareketleri, sera gazları ve bir çok etmen varmış vs. vs. Meselenin özüne dönülürse büyük çapta ticari anlamda, doğal örtüsüz bir kahve tarımı ülke şartlarında yaygın olmayacağı kanaatindeyim. Düşüncelerim ve tahayyülüm beni bağlar, iklim değişikliğine de inanmıyorum, evet kastettiğiniz gibi söylediklerimin hakkında ayet falan da yoktur Belkide siz haklı çıkarsınız, ülke hepimizin, kimse altını oymak için burada değil, keşke her şey güzel olsun, ben bununla gurur ve huzur duyarım. Düzenleyen Тhe & Master : 20-09-2019 saat 08:52 |
20-09-2019, 11:37 | #341 | |
Yeni Üye
Giriş Tarihi: 20-09-2019
Şehir: kayseri
Mesajlar: 1
|
Alıntı:
Himalayalar serin bölge orada kahve ağaçları var: https://espressocoffeeguide.com/gour...palese-coffee/ Kaliforniyada var, ispanyada var, daha neyin muhalefetini yapıyorsunuz, kuru laf Az laf çok icraat azizim, klavyeyle bu işler olmuyor, al eline çapayı bel'i kazmayı, öyle konuş. İzle bak, kaliforniya akdeniz iklimidir, yaptıkları tarım üstelik seracılık falanda değil, hem sera çiftçiliği doğal tarım kadar kaliteli değildir, siz konuşa durun, adamlar kahveleri yudumlamaya başlamış bile: Düzenleyen HormonluDomatіs : 20-09-2019 saat 12:44 |
|
21-09-2019, 23:33 | #342 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 14-07-2018
Şehir: Alanya
Mesajlar: 116
|
Türkiye'de egzotik tarım pamuk ipliğine bağlı değildir. Metal destekler kullanıyoruz muz ağaçları meyvesinin ağırlığıyla yere yıkılmasın, avokadoların dalları meyveleri taşıyamayıp kırılmasın diye. Sanki üç-beş yıldır havalar ısındı da bu meyveler üretilmeye başlandı gibi bir hava var. Yerel televizyon kanalında yerli kahveyi göreli 20 yıl oldu. Kaç yıldır yetiştiriliyor kim bilir? Çevremde 30 yıllık avokado ağaçları var. Rahmetli dedem ve akranları 50-60 yıl önce muz yetiştirirlerdi. Biraz geç kalmışlar. 1930'larda tüketim amaçlı muz üretimi başlamıştı bile. Süs amaçlı üretim belki 250 yıl önce başlamış. Tabi ki riskler var ancak bu egzotik tarımın sürdürülebilir olduğunu ve benim diktiğim avokadoların, mangoların benden uzun yaşayacağı gerçeğini değiştirmiyor. Ben yazımda Alanya'ya ait iklim verileri iç kesimlerden alınmış diye bir ifade kullanmadım. Alanya şehir merkezindeki verilerle, bir kıyı köyünde muz yetişip yetişmeyeceğine karar veremezsiniz dedim. "Örneğin; memleketim Alanya'da muz yetişiyor mu? Kıyı köylerde evet ama şehir merkezinde hayır. Peki sizden iklim grafiği istesem nerenin grafiğine ulaşırsınız? E şehir merkezinin. O halde Alanya'da muz yetişmez öyle mi?" Siz ısrarla aynı yanlışı sürdürme peşindesiniz. Cebelitarık'tan Beyrut'a kadar ortalama sıcaklık değişmez diyorsunuz da tekrar soruyorum adım başı hazırlanmış iklim grafikleri mi var? Neden benim köyümde yetişen muz çok değil 5 km uzaktaki köyde yetişmiyor? Sahilse ikisi de sahil. Akdeniz'de kahve tarımı yapılamaz dediniz hatta yazınıza bu şekilde başladınız. "Kahve tarımı ülkemizde elverişli değildir, bu işte kesinlikle bir hata var, örneğin kıbrısta bile kahve tarımı mümkün değildir." Kıbrıs, Akdeniz'de değil mi? Bunları da yazmayı ihmal etmediniz."Ya bu galakside yaşamıyorsunuz, ya da ülke iklim koşullarından bir habersiniz? Bu ülkede serasız egzotik tarımdan verim alamazsınız..." -Sözcüğün doğrusu "bihaber"'dir, bilgisiz anlamına gelir. Herkesin fikri kendisini bağlar ve herkes fikrini özgürce ifade edebilmelidir. Ancak burası herkese açık bir platform ve kalabalığın ortasında "Yangın var!" diye bağırıp fikrim beni bağlar dememelisiniz. Son olarak özetle; Akdeniz'de sizin iddia ettiğiniz gibi yarı çöl ya da geçici subtropikal iklim -geçici iklim ne demekse artık- görülmez. Ben de yazımda Akdeniz'de subtropikal iklim görülüyor iddiasında bulunmadım. Akdeniz'de, Akdeniz iklimi hakimdir ve bu iklimde tropikal, subtropikal bitkiler yetiştirilmektedir. Buna kahve de dahil. |
23-09-2019, 14:04 | #343 |
Yeni Üye
Giriş Tarihi: 23-09-2019
Şehir: Antep
Mesajlar: 2
|
Çoğu egzotik meyvede istenilen pazar payı yakalanamadı, ancak kahvenin, içeride yahut dışarıda pazar payı geniş olacaktır, sağlam para yapar. Avokado pazara düştü değeri kalmadı, ejder inciri tutmadı. Ancak bir de mango var, ben inanıyorumki kahve ve mango geniş bir pazar yakalayacaktır. Dolayısı ile, kahve en ilk sırada yer alacak, muz tarımı yapanların çoğu kahveye yönelecek, dünya çapında insalık artık neyin kıymetli ve tercih edilen önceliklerin neler olduğunu çok iyi öğrenmiş durumda. Tabi şartlar kahve tarımı,nın hayalimiz düzeyinde elverişli olup olmadığını umulduğu düzeyde gösterir inşa Allah. |
28-09-2019, 13:27 | #344 |
Yeni Üye
Giriş Tarihi: 28-09-2019
Şehir: Urfa
Mesajlar: 1
|
https://www.google.com/maps/@36.1540...!7i4032!8i1960 Kahve ağaçları, eğimli ve nemli bölgeleri sevdiğine göre, bu mps koordinatını verdiğim yamaçlarda kahve tarımı verimli olacaktır. Arap kahvesi sanırım kuraklığa en dayanıklı olan tür, lezzet bakımından en tercih edilen meyve olduğuna göre de; en iyi seçimin arap kahvesi olacağını tahmin ediyorum. Adaptasyon çalışması yaparken, bildiğim kadarıyla bir kaç evreli olan, uzun çalışmalar gerekiyormuş. Avustralyada olsa gerek yanlış hatırlamıyorsam, bir bitkiyi bulunduğu endemik sınırdan, başka bir beldeye uyarlamak için, uzun yıllar çalışmalar yapıp, örtüsüz bitki yetiştirebiliyorlarmış. Mesela bir kaç mil öteye alıp, bir fidan yetiştikten sonra, o bölge hava şartlarına alışıp tolere edebilecek şekilde kış mevsimini atlatıyorsa; ağaç meyve verme çağına gelince, çelikle çoğaltılabiliyormuş. Gelişen bitkiyi, bir kaç mil öteye dikip, tekrar o büyüyüp gelişen bitkiden çelikler alma yöntemiyle, daha serin bölgelere nakil ile adapte ediliyormuş. Neden bizde böyle bir çalışma olmasınki? Belki biraz zor olsada, atıyorum bu yöntemle, narenciye gurubu, iç anadolu bölgesinde yetiştirilebilir, bu imkansız değil. Dünya büyüyor, değişiyor, farklı yollarla geleceğin ağır yükünü göğüsleyecek önlemler için çalışmalar başlatılmalıdır. Birileri de tutup haklı olarak, 'olası bir deprem için dahi bir önlemin yokken, kahve adaptasyonu için bukadar edebiyat parçalaman çok komik değilmi' şeklinde de düşünebilir. Son olarak şunu belirtmeliyim ki, sanırım dünyada kahvenin yetiştiği en serin bölge, Nepal himayala sıra dağları civarıdır, nepalde; tür olarak, arap kahvesi tarımı yapılıyormuş. Dolayısı ile adaptasyon işleyişinin ne olduğunu biraz özetlemeye çalıştığıma göre, himalayanın en serin bölgelerinden fidanlar getirtilip kahve tarımı için güzel bir start verilebilir, tabi bu konuda, yurt dışından fidan getirtmek için, gümrük usulü ne şekilde yürüyor hiç bilemiyorum. |
03-10-2019, 19:35 | #345 | |
Yeni Üye
Giriş Tarihi: 03-10-2019
Şehir: Adana
Mesajlar: 4
|
Alıntı:
Ekvatora uzak olmasına rağmen, çoğu akdeniz iklimi koşulları bulunan yer, genelde çok sıcak ve kavurucu yazlara sahiptir, hatta bazen o kadar sıcaktır ki, tropik çöllerden bile daha rahatsız edici derecelere ulaşabiliyor. Hal böyle olunca, yaz mevsiminde gölgede ve kahve yapraklarını ıslatıcı düzenekler tasarlamanız kaçınılmaz olacaktır, aslında imkansız değil, emek gerekli. Mesela, avokado ve mango ağaçları arasına kahve ağaçları dikilebilir. |
|
17-10-2019, 14:49 | #346 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 15-06-2007
Şehir: İSTANBUL
Mesajlar: 487
|
Alıntı:
|
|
17-10-2019, 15:05 | #347 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 15-06-2007
Şehir: İSTANBUL
Mesajlar: 487
|
Alıntı:
|
|
17-10-2019, 21:43 | #348 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 20-05-2017
Şehir: Bursa ( Gemlik - Osmangazi )
Mesajlar: 1,475
|
Benim kahvede yerini sevdi gayet güzel oldu İnşAllah 1-2 seneye meyve de alabiliriz GM 5 Plus d cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi |
21-10-2019, 09:21 | #349 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 15-06-2007
Şehir: İSTANBUL
Mesajlar: 487
|
nereye ektiniz bahçeye mi saksıya mı? |
22-10-2019, 10:01 | #350 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 20-05-2017
Şehir: Bursa ( Gemlik - Osmangazi )
Mesajlar: 1,475
|
|
30-10-2019, 11:30 | #351 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 15-06-2007
Şehir: İSTANBUL
Mesajlar: 487
|
robusta veya arabica tohumları herşekilde 4.yılda çiçeğe duruyorlarmış bendeki kahve bitkisi henüz 3.yılda bakalım seneye verecek mi bir tane çiçeğe bile razıyım. |
30-10-2019, 16:41 | #352 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 20-05-2017
Şehir: Bursa ( Gemlik - Osmangazi )
Mesajlar: 1,475
|
İnşAllah alabilirsiniz , benimkide şuan çok güzel oldu ama bakalım meyve alabilecekmiyiz 😊 |
05-11-2019, 01:51 | #353 | |
Yeni Üye
Giriş Tarihi: 05-11-2019
Şehir: İzmir
Mesajlar: 11
|
Alıntı:
|
|
05-11-2019, 12:38 | #354 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 15-06-2007
Şehir: İSTANBUL
Mesajlar: 487
|
Alıntı:
Air plant lara filan faydalı değil akvaryum suyu azotlu olduğu için su zaten air plant bitkiler de azot la yaşadığı için bitkiyi öldürdü. Kahve ağaçlarına da gübre olarak henüz birşey bulamadım ama leonardit dökünce köküne bir zararı olmadığını fark ettim. Bir avuc kadar. |
|
09-11-2019, 18:38 | #355 | |
Yeni Üye
Giriş Tarihi: 09-11-2019
Şehir: İzmir
Mesajlar: 4
|
Alıntı:
|
|
21-11-2019, 20:36 | #356 |
Yeni Üye
Giriş Tarihi: 21-11-2019
Şehir: Ankara
Mesajlar: 7
|
Selamlar tüm bitki dostları. Foruma yeni üye oldum. Eylül ayında bir fidancı e ticaret sitesinden aldığım Arabica fidem var. Aldığımdan beri biraz yaprak verdi ancak yaprakların bazılarının durumu çok da iyi değil. Uçlarda siyah kahverengi renkler var. Ancak kargoyla geldiğinde de bu durumdan biraz vardı. Ankarada evde bakıyorum çiçeğe, güney cephede pencere önünde tülün arkasından sabahtan nerdeyse güneş batana kadar güneş alıyor. evin nem oranı ortalama %40 seviyelerinde kaloirifer yüzünden. Saksının hemen altında çakıl taşlarıylar nemlenmesine yardımcı olmaya ve arada bir yapraklarına su fışkırtmaya çalışıyorum. Sıcaklık 24-23 alıtına düşmüyor. Sulamayı toprak tam kurumadan yapıyorum haftada 1 veya bazen 2 kere. Saksının drenajı iyi. Bitkinin toprağı bir alman markasının yapı marketlerde satılan bonsai toprağından. (direk volkanik tüf mü alıp koysaydım acaba) Yapraktaki bu kararmalar tül ile filtrelemeye rağmen güneş yanığı olabilir mi. Fosfor azlığı da geliyor aklıma. Bitki toprağını sevmemiş olabilir mi, toprağın minerali veya kendi gübresi yaprakları yakmış olabilir mi. Ya da aklıma nemsizlik seçeneği geliyor. Bu durumda ne yapabilirim tecrübeli arkadaşlar ne önerirler toprağı mı değiştirsem solucan gübresi mi versem başka gübre mi versem acaba. Düzeltme: Fotoğraflar yüklendi |
22-11-2019, 12:01 | #357 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 15-06-2007
Şehir: İSTANBUL
Mesajlar: 487
|
Alıntı:
tohum çimlenince çıkan ilk yapraklar boy uzadıkca kuruyabiilr. istanbuldayım benim kahve bitkisi 4 litrelik saksıda . 3itrelik saksıdan 4 litrelik saksıya geçerken dibine leonardit dökmüştüm geçen yıl 2018 yani. bayağı büyüdü. şimdi 5 litrelik saksıya geçerken siz pomza taşı almışsınız iyi yapmışsınız ben daha yeni koyacağım |
|
22-11-2019, 18:19 | #358 | |
Yeni Üye
Giriş Tarihi: 21-11-2019
Şehir: Ankara
Mesajlar: 7
|
Alıntı:
|
|
26-11-2019, 09:16 | #359 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 15-06-2007
Şehir: İSTANBUL
Mesajlar: 487
|
birkaç gün su vermeyin ben 5 gün de bir su veriyorum dibi çok sulu olunca bu sefer çürüme yapıyor. |
28-11-2019, 10:28 | #360 |
Yeni Üye
Giriş Tarihi: 21-11-2019
Şehir: Ankara
Mesajlar: 7
|
Sanırım sorunu buldum. Saksının alttaki drenaj deliklerinden bitkinin kökleri çıkmaya başlamış. geniş saksı yerine boyuna bir saksıya geçmem daha iyi olacak sanırım. Ama nasıl yapacam bilmiyorum saksının altındaki tüm deliklerden çıkmış zor olacak bahara mı beklsem bilemedim. Umarım zarar vermeden değiştirebilirim saksıyı |
|
|