agaclar.net

Geri Dön   agaclar.net > Ağaçlar > Meyve Ağaçları > Egzotik Meyveler
(https)




Beğeni Düzeni299Beğeniler

Cevapla
 
Bookmark and Share Dış Bağlantılar Konu Araçları Mod Seç
Eski 13-09-2019, 23:15   #331
Yeni Üye
 
Giriş Tarihi: 13-09-2019
Şehir: Denizli
Mesajlar: 1
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi Türk kahvesi Mesajı Göster
https://www.youtube.com/watch?v=Cjy4Q29RHK8
Adaptasyon usulünün ne olduğu, yahut ülkemiz iklimine nasıl uyarlandığı hakkında gerçekten bilgi sahibi olanlar hiç yok denecek kadar az.

Acele ederek, hemen egzotik bir bitkiyi kapalı alana almak, örtü altında tarım yapmak bana pek doğru gelmiyor. Bu, sera çiftçiliğine karşı geldiğim anlamına gelmiyor, lakin eğer bir şeyi doğal ortamda yıl boyu açıkta yetiştirmenin bir metodu varsa, neden bu iş sabırla yapılmıyor anlamıyorum.

Örneğin paylaştığım videoda bahsedilenlere bakılırsa, örtü altına alınmadan adaptasyona başarı ile cevap vermiş bir anaç kahve ağacı var olduğunu görüyoruz. Bence bu anaçtan alınabilecek tohumlar tam akdenize uyumlu karakterde bir kahve ağacı olacaktır. Tekrar, tutup, bu bitkiyi kışın örtü altına almak, bir çuval inciri berbat etmeye eş değer bir davranış.

Çiftçilerimizin çoğu sahiden neyi niçin yaptıklarından habersizler, yüzüp yüzüp kuyruğuna gelmişsin, ağacın adaptasyonu nu, tropikalden, akdenize uyarlamayı başarmışsın, şimdi de tekrar örtü altına alıp ağacı tekrar özüne döndürmeye çalışmak niyedir yahu? Bırak bir kaç yıl daha sabret, örtü altına alma, bak gör o ağaç, ege ve karadenizde bile yetişecek düzeyde yeni adaptasyonlara açık tohumlar verebilecektir.

Her konuda olduğu gibi bu konudada aceleceiyiz, ziraat ilaçlarını falan basıp geçip, insanların immün sistemini alt üst eden biziz, hormon kullanan biziz, daha neler neler... Nedir bu acelecik ve hırs? Halbuki biraz sabredilse aslında verim ve mahsul daha üst düzeyde olacaktır, hatta sera tarımı tamamen olmasa da, büyük ölçüde azaltılabilir.
Adaptasyon veya sera hakkındaki hassasiyetinize katılıyorum, eğer emek verilirse orijinal tarımın seradan çok çok performanslı olacağı aşikar, lakin insanların deney yapacak vakti yok, ülkenin durumu ortada, ekmek davası, neticede hırs değil, zaman yok.
Dediğim gibi, sera & adaptasyon konusu hakkında, ziraat ilaçları ile birlikte bir kıyas yapmışsınız, ben neyi kastettiğinizi anladım, ama çoğu insan sizi yanlış anlayabilir. Metni dikkatli okumayanlar, sera tarımının insan sağlığını tehdit edebileceği kanısına varabilirler...
Öte yandan adaptasyonda belirlenmiş bir anaç bitkinin çekirdeğinden değil çeliğinden çoğaltmanın daha nitelikli olacağını düşünmekteyim, adaptasyona oturduktan sonra yetişir yetişmesine, ancak bu defada çekirdekler bazen istenilen lezzette çıkmayabilir.
Mesela bahçemizde leziz meyve veren bir erik ağacı vardı, ağaç yaşlanmaya başladı, bende çekirdeğinden fidanlar ürettim ama sonuç hüsran oldu ve meyveleri hiç lezzetli çıkmadı, o yüzden beğendiğiniz anaç bitkinin bire bir seçilmiş çeliklerini almaya çalışın, bunu yapmanın bir çok metodu var:

Çerkez Hindisi Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 15-09-2019, 20:29   #332
Yeni Üye
 
Giriş Tarihi: 15-09-2019
Şehir: (Dikili) İzmir
Mesajlar: 1
çok teknik konular..
fakat öyle bölgeler var ki sera mutlaka kaçınılmaz oluyor..çünkü örneğin ege'de kışın geceleri çok soğuk olabiliyor..sera tarımına her zaman ihtiyaç var ne de olsa ülkemizin büyük bir kısmı kış memleketidir..ege ve karadeniz yazınca dikkatimi çekti bu bağlamda karadenizin kahve üretimi için egeden çok daha performanslı olacağını düşünüyorum çünkü yazları çok yağışlı olan rize kış mevsiminde ege kadar don olayı görmüyor rize iklimi harika..bu arada etiyopya kahve çekirdekleri temin ettim çimlendirmeyi deniyorum heyecanla bekliyorum bakalım ne olacak

Mesut Temiz beğendi.
Deneme Yanılma Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 15-09-2019, 21:23   #333
Ağaç Dostu
 
AkisSoftware's Avatar
 
Giriş Tarihi: 10-08-2017
Şehir: Ankara
Mesajlar: 1,046
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi Deneme Yanılma Mesajı Göster
çok teknik konular..
fakat öyle bölgeler var ki sera mutlaka kaçınılmaz oluyor..çünkü örneğin ege'de kışın geceleri çok soğuk olabiliyor..sera tarımına her zaman ihtiyaç var ne de olsa ülkemizin büyük bir kısmı kış memleketidir..ege ve karadeniz yazınca dikkatimi çekti bu bağlamda karadenizin kahve üretimi için egeden çok daha performanslı olacağını düşünüyorum çünkü yazları çok yağışlı olan rize kış mevsiminde ege kadar don olayı görmüyor rize iklimi harika..bu arada etiyopya kahve çekirdekleri temin ettim çimlendirmeyi deniyorum heyecanla bekliyorum bakalım ne olacak


Sonucu bize de iletirseniz sevinirim. Benimde en cok istedigim bir kahve agaci yetistirip kendi kahvemi icebilmek.

AkisSoftware Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 15-09-2019, 23:59   #334
Yeni Üye
 
Giriş Tarihi: 15-09-2019
Şehir: Niğde
Mesajlar: 1
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi Çerkez Hindisi Mesajı Göster
Adaptasyon veya sera hakkındaki hassasiyetinize katılıyorum, eğer emek verilirse orijinal tarımın seradan çok çok performanslı olacağı aşikar, lakin insanların deney yapacak vakti yok, ülkenin durumu ortada, ekmek davası, neticede hırs değil, zaman yok.
Dediğim gibi, sera & adaptasyon konusu hakkında, ziraat ilaçları ile birlikte bir kıyas yapmışsınız, ben neyi kastettiğinizi anladım, ama çoğu insan sizi yanlış anlayabilir. Metni dikkatli okumayanlar, sera tarımının insan sağlığını tehdit edebileceği kanısına varabilirler...
Öte yandan adaptasyonda belirlenmiş bir anaç bitkinin çekirdeğinden değil çeliğinden çoğaltmanın daha nitelikli olacağını düşünmekteyim, adaptasyona oturduktan sonra yetişir yetişmesine, ancak bu defada çekirdekler bazen istenilen lezzette çıkmayabilir.
Mesela bahçemizde leziz meyve veren bir erik ağacı vardı, ağaç yaşlanmaya başladı, bende çekirdeğinden fidanlar ürettim ama sonuç hüsran oldu ve meyveleri hiç lezzetli çıkmadı, o yüzden beğendiğiniz anaç bitkinin bire bir seçilmiş çeliklerini almaya çalışın, bunu yapmanın bir çok metodu var: https://www.youtube.com/watch?v=9HFMnPXQ6jg
Kahve tarımı ülkemizde elverişli değildir, bu işte kesinlikle bir hata var, örneğin kıbrısta bile kahve tarımı mümkün değildir. Kuzey afrika sahillerine bakınız oradaki iklim verileri de kahve tarımına elverişli değildir. Kahve yıl boyu gölge, yıl boyu yağışlı, yıl boyu ılıman bahar iklimi gibi bir havadan hoşlanır, inişli çıkışlı değişken bir iklim türüne adapte edilemez. Bu ağaç en yüksek +25 °C ila en düşük +10°C tolere edebilir. Verilerde -9°C koşullar varken, bu çok zor görünüyor, muz bile kışın serada ancak yaşıyor, ülkemizde örtü altına alınmadan tek yaşayan bitki, avokadodur, o da meksika veya kaliforniya avokadoları kadar verimli değidir. İnsanlara gaz vermeyin, gerçekçi olmak uzun vadede çok iyidir. Bilenler bilir, zamanında yıllar önce öyle bir don olayı oldu ki ülke genelinde, harnup ağaçları bile soğuktan yandı. Kahve için sera bile yetmez, kışın 'ısıtmalı sera' inşa edilmeli, aslında bu da yetmiyor, yapraklar muson yağmuru gibi bir fıskiyeyle tepe noktalardan muson tarzı yağış gibi taklit edilerek hergün ıslatılmalıdır, ama bu zahmetli işler, ticari üretim maliyetini yükseltir, ithalatı daha makul kılar. Ülke hem kurak hemde soğuk olduğu için, hiç bir kriter kahve bitkisinin lehine değildir. Ya bu galakside yaşamıyorsunuz, ya da ülke iklim koşullarından bir habersiniz? Bu ülkede serasız egzotik tarımdan verim alamazsınız, aşağıda verdiğim çizelgeler belkide en masum oranlardır, kayda geçmemiş daha derin soğuklar olduğuna eminim:

Eklenen Resimler
  
The & Master Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 16-09-2019, 17:51   #335
Ağaç Dostu
 
Eomer07's Avatar
 
Giriş Tarihi: 14-07-2018
Şehir: Alanya
Mesajlar: 116
Maalesef forumun egzotik meyveler kısmı iyice komediye dönüştü. Normalde bu kadar sert eleştirmek istemem ama onca görsel kanıt ve videoya rağmen birileri insanların emeğiyle dalga geçmekten utanmıyor. Evet evet ülkemiz hem kurak hem de soğuk. Antarktika mubarek!

Ülkemizde insanlar egzotik bitkiler konusunda bilgisiz. Hani varsa uzmanı araştıran eden, ben bilmiyorum. Bu konuda en bilgili olanlar yine bu işe meraklı çiftçilerdir. Ben de çiftçilik yapıyorum ve bu forum aracılığıyla meraklı kişileri elimden geldiğince bilgilendirmeye çalışıyorum. Maalesef internetten bulduğu bir iki iklim grafiğiyle bahçe kurup bozanlar var. Yapmayın etmeyin komik oluyorsunuz. O paylaşıp durduğunuz grafikler ne kadar doğru acaba? Örneğin; memleketim Alanya'da muz yetişiyor mu? Kıyı köylerde evet ama şehir merkezinde hayır. Peki sizden iklim grafiği istesem nerenin grafiğine ulaşırsınız? E şehir merkezinin. O halde Alanya'da muz yetişmez öyle mi? İklim grafikleri fikir verme açısından önemlidir ama adım başı hazırlanmış iklim grafikleri yok. Şunları ayet paylaşır gibi paylaşıp durmayın.

Name:  20190916_125717.jpg
Views: 1267
Size:  40.1 KB

Şimdi açık bir muz bahçesinde çekilmiş bu resim ülkemizde serada bile bin bir zorlukla yetiştirilebilen muza ait. 110 cm uzunluğa, ortasında ise 40 cm çapa sahip. Kesime hazır olunca 40-45 kg ağırlığa ulaşacak. Serada ise 60-70 kg olası bir rakam. Ha işte bu Türkiye'de olmayan muz. Olsa daha nasıl olacak acaba? Var mı içinizde ben keser arabanın bagajina atarım diyen? Kışın serada bile ancak yaşıyor. Hı hı, evet.

Name:  20190916_134320.jpg
Views: 1278
Size:  24.3 KB

Bu da Türkiye'de seraya gerek duymadan yetiştirebileceğiniz tek egzotik meyve, avokado. Fuerte cinsi, yanındaki de kıyaslamak için 1 liralık madeni para. California ya da Meksika avokadoları gibi verimli değil ama. Neden, çok mu küçük? Ağaç az mı meyve tutmuş? Besin değerleri mi kötü? Elinizde ne veri var da bu avokado böyle verimsiz? Yoksa rengini mi beğenmediniz? Sallamak serbest nasıl olsa.

Name:  20190731_122331.jpg
Views: 1303
Size:  57.5 KB

Name:  20190731_122157.jpg
Views: 1248
Size:  29.2 KB

Yine ülkemizde yetişmemesi gereken bir başka meyve, mango. Mangonun konudan haberi yok heralde yayılmış kalmış olduğu yere. Kesin bu da verimsizdir. Daha bunun gibi bir çok egzotik meyve yetişiyor Türkiye'de sessiz sedasız.

Gelelim asıl konuya. Ortada herhangi bir yanlışlık filan yok. Kahve, Türkiye'de yetişiyor. Forumda zaten birçok resim ve video da paylaşıldı konuyla ilgili. Ben de kahveye ilgi duymasam da bahçemde süs olarak bir tane bulunduruyorum. Herhangi özel bir işlem yapmıyorum. Meyve de veriyor ancak çekirdekleri pirinç kadar oluyor. Herhalde profosyonel olarak bu işi yapanlar daha iyi verim alıyorlardır.

Name:  20190619_183249.jpg
Views: 1272
Size:  56.2 KB

Eski bir söz vardır. Kahve Yemen'den gelir diye. Ülke olan Yemen. Arap Yarımadasının güneyindeki ülke. Ne maksimum 25 C vardır orada ne de gölge. Ama dünyanın en kaliteli kahvesi Yemen'de yetişir. Ayıla bayıla içtiğiniz mocha kahve mesela. Muha, Yemen'de bir liman kentidir. Ama işte kime anlatacaksın.

Dediğim gibi Türkiye'de danışabileceğiniz bir egzotik meyve uzmanı yok. Siz en iyisi ya yetiştirenlere sorun ya da alın elinize kazma küreği kendiniz yetiştirin. Rize'de yetişir mi? Deneyin, paylaşın biz de görelim.


Düzenleyen Eomer07 : 06-10-2019 saat 12:04 Neden: Resimler eklendi.
Eomer07 Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 16-09-2019, 20:17   #336
Yeni Üye
 
Giriş Tarihi: 16-09-2019
Şehir: Gümüşhane
Mesajlar: 1
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi Eomer07 Mesajı Göster
Maalesef forumun egzotik meyveler kısmı iyice komediye dönüştü. Normalde bu kadar sert eleştirmek istemem ama onca görsel kanıt ve videoya rağmen birileri insanların emeğiyle dalga geçmekten utanmıyor. Evet evet ülkemiz hem kurak hem de soğuk. Antarktika mubarek!
Ülkemizde insanlar egzotik bitkiler konusunda bilgisiz. Hani varsa uzmanı araştıran eden, ben bilmiyorum. Bu konuda en bilgili olanlar yine bu işe meraklı çiftçilerdir. Ben de çiftçilik yapıyorum ve bu forum aracılığıyla meraklı kişileri elimden geldiğince bilgilendirmeye çalışıyorum. Maalesef internetten bulduğu bir iki iklim grafiğiyle bahçe kurup bozanlar var. Yapmayın etmeyin komik oluyorsunuz. O paylaşıp durduğunuz grafikler ne kadar doğru acaba? Örneğin; memleketim Alanya'da muz yetişiyor mu? Kıyı köylerde evet ama şehir merkezinde hayır. Peki sizden iklim grafiği istesem nerenin grafiğine ulaşırsınız? E şehir merkezinin. O halde Alanya'da muz yetişmez öyle mi? İklim grafikleri fikir verme açısından önemlidir ama adım başı hazırlanmış iklim grafikleri yok. Şunları ayet paylaşır gibi paylaşıp durmayın.
Şimdi açık bir muz bahçesinde çekilmiş bu resim ülkemizde serada bile bin bir zorlukla yetiştirilebilen muza ait. 110 cm uzunluğa, ortasında ise 40 cm çapa sahip. Kesime hazır olunca 40-45 kg ağırlığa ulaşacak. Serada ise 60-70 kg olası bir rakam. Ha işte bu Türkiye'de olmayan muz. Olsa daha nasıl olacak acaba? Var mı içinizde ben keser arabanın bagajina atarım diyen? Kışın serada bile ancak yaşıyor. Hı hı, evet.
Bu da Türkiye'de seraya gerek duymadan yetiştirebileceğiniz tek egzotik meyve, avokado. Fuerte cinsi, yanındaki de kıyaslamak için 1 liralık madeni para. California ya da Meksika avokadoları gibi verimli değil ama. Neden, çok mu küçük? Ağaç az mı meyve tutmuş? Besin değerleri mi kötü? Elinizde ne veri var da bu avokado böyle verimsiz? Yoksa rengini mi beğenmediniz? Sallamak serbest nasıl olsa.
Yine ülkemizde yetişmemesi gereken bir başka meyve, mango. Mangonun konudan haberi yok heralde yayılmış kalmış olduğu yere. Kesin bu da verimsizdir. Daha bunun gibi bir çok egzotik meyve yetişiyor Türkiye'de sessiz sedasız.
Gelelim asıl konuya. Ortada herhangi bir yanlışlık filan yok. Kahve, Türkiye'de yetişiyor. Forumda zaten birçok resim ve video da paylaşıldı konuyla ilgili. Ben de kahveye ilgi duymasam da bahçemde süs olarak bir tane bulunduruyorum. Herhangi özel bir işlem yapmıyorum. Meyve de veriyor ancak çekirdekleri pirinç kadar oluyor. Herhalde profosyonel olarak bu işi yapanlar daha iyi verim alıyorlardır.
Eski bir söz vardır. Kahve Yemen'den gelir diye. Ülke olan Yemen. Arap Yarımadasının güneyindeki ülke. Ne maksimum 25 C vardır orada ne de gölge. Ama dünyanın en kaliteli kahvesi Yemen'de yetişir. Ayıla bayıla içtiğiniz mocha kahve mesela. Muha, Yemen'de bir liman kentidir. Ama işte kime anlatacaksın.
Dediğim gibi Türkiye'de danışabileceğiniz bir egzotik meyve uzmanı yok. Siz en iyisi ya yetiştirenlere sorun ya da alın elinize kazma küreği kendiniz yetiştirin. Rize'de yetişir mi? Deneyin, paylaşın biz de görelim.
Kahve ağacı örtüsüz hemde Türkiyede başarılı olarak denendi ve var, isteyen isterse araştırır bulur.

Geçmişte don olayı olmuşta, miş mişte mış mış, dünyadayız her an her şey olabilir, gök taşı bile düşebilir, istisna olayları uzun vadeye endekslemek çok komik. Ona kalırsa, mesela, güney florida da yıllar önce uzun süredir kar yağmayan yerlere kar yağdı ve don riski oluştu, bir çok bitki zarar görmüş.

Ülkemizde de mesela, adana da, kar yağmaz kolay kolay, belki elli yılda bir yağar, bunlar hayatın cilveleri, hatta türküsü bile var; 'kar altında gül kalmış' e yani, yaşadıkları şoku insanlar ağıtlarla dile getirmişler.

Neyse; Demişsiniz ya hani; 'ancak bu işi yine çiftçiler bilir' diye, aynen katılıyorum. Konuyu şuraya bağlamaya çalışıyorum, Allah sizlerden razı olsun, bazen şer olarak öfkelendiğimiz çekişmelerin bile altından kolaylıklar ve enteresan şeyler çıkıyor.

Memleketime gittiğimde, bir büyüğümün anlattıkları dikkatimi çekti; yıllardır doğup büyüdüğü beldede, tanıdığını zannettiği, aslında hiçte tanımadığı ve sonradan fark ettiği doğanın detaylarını anlatırken, mevzuyu salep bitkisine getirdi, endemik olarak dağlarda yetişen orkide türünden oluşan bitki köklerinin kıymetinden söz etti...

Köyden şehre inmeden evvel, bir avuç toplamış olduğu salep köklerini, bir aktara göstermek ve ona bir şeyler danışmak üzere gittiğinde yaşadıklarını anlattı, aktar panikleyip, onları bir daha toplamaması gerektiğini söylemiş, çok ağır cezası varmış. Bende bu vesile ile tayinim üzere yaşadığım yerde mevcut imkanlarımla salep tarımı yapmaya karar vermiştim. Ki, bunun için bir kaç ilim irfan sahibi bulayım diyerek yollara düştüm, düşmez olaydım, inanın çuvalla maaş alan o koltuklara kurulmuş çoğu kimse, bana konu hakkında bilgi veremedi, onlarla yaşadığım diyalogları burada anlatsam öfkeden kudurursunuz. Bu insanlar neden maaş alıyor? Bu ücret helal mi?

Kahve ağacı ve yetkililer, çiftçiler filan derken, bana neleri hatırlattınız, umarım ki bu bilgi yaygınlaşır, isim yahut kurum kuruluş, şahıs ünvan belirtmedim, malum başımız belaya girmesin haklıyken haksız duruma düşmeyelim. Aslında şikayet etmek gerekir ama, elimizi taşın altına koymuyoruz. Ne yazık ki etrafımda bu konu hakkında istişare yapmaya çalıştığım çoğu insanda, sözde hümanizm adına; 'aman ekmeğiyle oynama, aman bırak Allahından bulsunlar, şikayet etsende bişey çıkmaz' diyerek halı altına süpürme modundalar, bir kabulleniş var, duyarsızlık var...

Bu ülke, iklimiyle toprağıyla dünyada tekten. İyi insanlarda elbette varlar, onlara derin minnet duyuyorum, ama öyle tehlikeli varlıklar var ki, işte onlar doğal afetlerden bile daha çok bitki düşmanıdırlar.

Eomer07 beğendi.

Düzenleyen Τürk kahvesi : 16-09-2019 saat 20:51
Τürk kahvesi Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 19-09-2019, 09:33   #337
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 15-06-2007
Şehir: İSTANBUL
Mesajlar: 487
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi Antifiriz Mesajı Göster
Bir kez daha denemeden hüküm vermemenin kanınıtı ortaya koyan bir delil bu videodaki ihtiyarın marifeti.

Çocukluğumdan beri dikkat ederim, hep böyle zoru başaran insanlar olur kıyıda köşede, yetiştirmesi zor bitkileri, işte falanca şu sokaktaki şu insanlar bahçesinde yetiştirmiş denir ve hayretle karşılanır ya hani, aynen şu an o duyguyu yaşıyorum.

Kimileri iklimine uygun ağacı dikse de çoğu zaman yetiştiremez, kimileri de böyle zoru başarır, buradan yola çıkarak rahmetli babamın bir sözünü dile getirmek isterim; ''evlat olmuyorsa zorlama, bazı insanların eli kısırdır yetişmez, ama bazı insanlarda vardır, tohumu taşın arasına ekse yinede hayat bulur'' derdi.

Neyse, kahveye gönül verenler bu adamı bulsun özellikle onun yetiştirdiği kahve ağaçlarından tohum yahut çelik alarak kahveyi ülkede çoğaltsınlar. Çünkü ülkemiz ne de olsa bir kış memleketi ve dolayısı ile kahve ağacı bu soğuk kuşağa göre adapte edilmiş, ağaç görünen o ki açık alanda örtüsüz olarak kışı atlatabilmiş, dolayısı ile bu tohumların önemini vurgulamak istedim.
ne güzel

evandevan5 Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 19-09-2019, 09:43   #338
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 15-06-2007
Şehir: İSTANBUL
Mesajlar: 487
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi Türk kahvesi Mesajı Göster
https://www.youtube.com/watch?v=Cjy4Q29RHK8
Adaptasyon usulünün ne olduğu, yahut ülkemiz iklimine nasıl uyarlandığı hakkında gerçekten bilgi sahibi olanlar hiç yok denecek kadar az.

Acele ederek, hemen egzotik bir bitkiyi kapalı alana almak, örtü altında tarım yapmak bana pek doğru gelmiyor. Bu, sera çiftçiliğine karşı geldiğim anlamına gelmiyor, lakin eğer bir şeyi doğal ortamda yıl boyu açıkta yetiştirmenin bir metodu varsa, neden bu iş sabırla yapılmıyor anlamıyorum.

Örneğin paylaştığım videoda bahsedilenlere bakılırsa, örtü altına alınmadan adaptasyona başarı ile cevap vermiş bir anaç kahve ağacı var olduğunu görüyoruz. Bence bu anaçtan alınabilecek tohumlar tam akdenize uyumlu karakterde bir kahve ağacı olacaktır. Tekrar, tutup, bu bitkiyi kışın örtü altına almak, bir çuval inciri berbat etmeye eş değer bir davranış.

Çiftçilerimizin çoğu sahiden neyi niçin yaptıklarından habersizler, yüzüp yüzüp kuyruğuna gelmişsin, ağacın adaptasyonu nu, tropikalden, akdenize uyarlamayı başarmışsın, şimdi de tekrar örtü altına alıp ağacı tekrar özüne döndürmeye çalışmak niyedir yahu? Bırak bir kaç yıl daha sabret, örtü altına alma, bak gör o ağaç, ege ve karadenizde bile yetişecek düzeyde yeni adaptasyonlara açık tohumlar verebilecektir.

Her konuda olduğu gibi bu konudada aceleceiyiz, ziraat ilaçlarını falan basıp geçip, insanların immün sistemini alt üst eden biziz, hormon kullanan biziz, daha neler neler... Nedir bu acelecik ve hırs? Halbuki biraz sabredilse aslında verim ve mahsul daha üst düzeyde olacaktır, hatta sera tarımı tamamen olmasa da, büyük ölçüde azaltılabilir.
kahve ağaç iklim adaptasyon işi tohum cinsinden cinsine göre degiştiğini okumuş ve izlemiştim robusta ve arabica kahve cinslerinin kendi içinde robusta nın 5 çinsi arabicanın 5 cinsi olduğunu söylemişti you tube coşkunaral videosu bu konuda bilgi vermiş.
türkiye de dışarda yetiştirme için hangi cinsin uygun olacağı konusu özel araştırma gerektirir.

evandevan5 Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 19-09-2019, 09:58   #339
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 15-06-2007
Şehir: İSTANBUL
Mesajlar: 487
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi Eomer07 Mesajı Göster
Maalesef forumun egzotik meyveler kısmı iyice komediye dönüştü. Normalde bu kadar sert eleştirmek istemem ama onca görsel kanıt ve videoya rağmen birileri insanların emeğiyle dalga geçmekten utanmıyor. Evet evet ülkemiz hem kurak hem de soğuk. Antarktika mubarek!

Ülkemizde insanlar egzotik bitkiler konusunda bilgisiz. Hani varsa uzmanı araştıran eden, ben bilmiyorum. Bu konuda en bilgili olanlar yine bu işe meraklı çiftçilerdir. Ben de çiftçilik yapıyorum ve bu forum aracılığıyla meraklı kişileri elimden geldiğince bilgilendirmeye çalışıyorum. Maalesef internetten bulduğu bir iki iklim grafiğiyle bahçe kurup bozanlar var. Yapmayın etmeyin komik oluyorsunuz. O paylaşıp durduğunuz grafikler ne kadar doğru acaba? Örneğin; memleketim Alanya'da muz yetişiyor mu? Kıyı köylerde evet ama şehir merkezinde hayır. Peki sizden iklim grafiği istesem nerenin grafiğine ulaşırsınız? E şehir merkezinin. O halde Alanya'da muz yetişmez öyle mi? İklim grafikleri fikir verme açısından önemlidir ama adım başı hazırlanmış iklim grafikleri yok. Şunları ayet paylaşır gibi paylaşıp durmayın.



Şimdi açık bir muz bahçesinde çekilmiş bu resim ülkemizde serada bile bin bir zorlukla yetiştirilebilen muza ait. 110 cm uzunluğa, ortasında ise 40 cm çapa sahip. Kesime hazır olunca 40-45 kg ağırlığa ulaşacak. Serada ise 60-70 kg olası bir rakam. Ha işte bu Türkiye'de olmayan muz. Olsa daha nasıl olacak acaba? Var mı içinizde ben keser arabanın bagajina atarım diyen? Kışın serada bile ancak yaşıyor. Hı hı, evet.



Bu da Türkiye'de seraya gerek duymadan yetiştirebileceğiniz tek egzotik meyve, avokado. Fuerte cinsi, yanındaki de kıyaslamak için 1 liralık madeni para. California ya da Meksika avokadoları gibi verimli değil ama. Neden, çok mu küçük? Ağaç az mı meyve tutmuş? Besin değerleri mi kötü? Elinizde ne veri var da bu avokado böyle verimsiz? Yoksa rengini mi beğenmediniz? Sallamak serbest nasıl olsa.





Yine ülkemizde yetişmemesi gereken bir başka meyve, mango. Mangonun konudan haberi yok heralde yayılmış kalmış olduğu yere. Kesin bu da verimsizdir. Daha bunun gibi bir çok egzotik meyve yetişiyor Türkiye'de sessiz sedasız.

Gelelim asıl konuya. Ortada herhangi bir yanlışlık filan yok. Kahve, Türkiye'de yetişiyor. Forumda zaten birçok resim ve video da paylaşıldı konuyla ilgili. Ben de kahveye ilgi duymasam da bahçemde süs olarak bir tane bulunduruyorum. Herhangi özel bir işlem yapmıyorum. Meyve de veriyor ancak çekirdekleri pirinç kadar oluyor. Herhalde profosyonel olarak bu işi yapanlar daha iyi verim alıyorlardır.



Eski bir söz vardır. Kahve Yemen'den gelir diye. Ülke olan Yemen. Arap Yarımadasının güneyindeki ülke. Ne maksimum 25 C vardır orada ne de gölge. Ama dünyanın en kaliteli kahvesi Yemen'de yetişir. Ayıla bayıla içtiğiniz mocha kahve mesela. Muha, Yemen'de bir liman kentidir. Ama işte kime anlatacaksın.

Dediğim gibi Türkiye'de danışabileceğiniz bir egzotik meyve uzmanı yok. Siz en iyisi ya yetiştirenlere sorun ya da alın elinize kazma küreği kendiniz yetiştirin. Rize'de yetişir mi? Deneyin, paylaşın biz de görelim.
egzotik meyva uzmanlığı başka bir dal ama ziraat mühendisi olarak mine pakkenar hanım efendi bu sitenin bence bitki konusundaki ordinaryus hanımefendisi.
bitki konusunda ona danışılabilir.

Eomer07 beğendi.
evandevan5 Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 20-09-2019, 08:00   #340
Yeni Üye
 
Giriş Tarihi: 20-09-2019
Şehir: Niğde
Mesajlar: 1
Güzel çalışmalarınız var(da) ülkemizde mikroklima olarak iddia edilen yerlerin hepsi geçici subtropik yerlerdir, her an her şey olabilir; kuzey afrikadan esen ılık üstünkörü rüzgarlar, yaver giden kış, kayalıkların ve üç beş tepenin rüzgarı sırttan bırakmaması gibi pamuk ipliğine bağlı unsurlara dayalı koşullar hakim...

Şunu demek istiyorum, subtropik koşullara, sizin kasttettiğiniz düzeye yakın olarak taklit etmeye biraz olsun meyilli olabilen tek yer, iskenderun sahile en yakın yerlerdir, lakin orada bile risk var.

İklim verileri alanyada iç kesimlerden alınmış demişsiniz, ancak alanya merkezi sahilde olan bir yerdir, bunun nesi iç kesim nesi kıyı kesim ki, zaten hepi topu kıyıya 500 metre gelmez. Akdeniz sahilinin her neresi olursa olsun, kıyıların veri koşulları 15 ila 15,5 derece bir ortalama değerine sahiptir, bakın 16 derece bile yoktur. Hatta bu ölçümü cebelitarıktan tutunda beyruta kadar ölçün 15,5 derece üstü bir yer zaten bulunmuyor.

Ayrıca ben tarım yapılmaz demedim. Çiftçiler verilere bakıpta, öyle sizin de buyurduğunuz gibi tarım yapmaz, ülkede kaç kişi var verilere bakıp tarım yapan?

Şimdi gelelim mahiyetime; örneğin rize, samsun, doğu ile orta karadenizde kanaatimce ülkemizde kahve tarımının en verimli olabileceği yerler, kışın örtü altına alınarak üst düzey kahve tarımı performansı elde edilebilir, akdeniz yarı çöl iklimi olduğu için kahveyi yazın yakacaktır.

Akdenizde kahve tarımı yapılamaz demiyorum, fikrim tamamen beni bağlar, ama sadece kış üzerinden önlem inceliklerini değil, yazında hangi önlemler olmalı anlamındaydım. Siz doğal ortam yaz kış bahar, kahvenin serasız verimli olabileceğini söylüyorsunuz, kısa vadede haklı olabilirsiniz, bakalım küresel ısınma ile gelecekte neler olacak, belki dahada kalıcı ılıman kışlar olası...

Küresel ısınmanın yalan olduğunu iddia edenler var, yalan olduğunu iddia edenlere öfkelenen uzmanlarda var, çünkü onlarda şöyle söylüyor; bir kaç yıldır yaz yağmurlarının artması, sıcak ve kurak kışlar, fırtınalar ve benzeri gibi durumlar iklim değişikliği için bir kanıt değilmi diyorlar. Öte yandan dünyada hiç kar yağmayan yerlerin soğuyup kar yağışlarının gözlenmesi, dünya ekseninin astronomik verilere göre kayması, (kıtaların kayması)levha hareketleri, sera gazları ve bir çok etmen varmış vs. vs.

Meselenin özüne dönülürse büyük çapta ticari anlamda, doğal örtüsüz bir kahve tarımı ülke şartlarında yaygın olmayacağı kanaatindeyim. Düşüncelerim ve tahayyülüm beni bağlar, iklim değişikliğine de inanmıyorum, evet kastettiğiniz gibi söylediklerimin hakkında ayet falan da yoktur Belkide siz haklı çıkarsınız, ülke hepimizin, kimse altını oymak için burada değil, keşke her şey güzel olsun, ben bununla gurur ve huzur duyarım.

Eklenen Resimler
     

Düzenleyen Тhe & Master : 20-09-2019 saat 08:52
Тhe & Master Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 20-09-2019, 11:37   #341
Yeni Üye
 
Giriş Tarihi: 20-09-2019
Şehir: kayseri
Mesajlar: 1
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi Тhe & Master Mesajı Göster
Güzel çalışmalarınız var(da) ülkemizde mikroklima olarak iddia edilen yerlerin hepsi geçici subtropik yerlerdir, her an her şey olabilir; kuzey afrikadan esen ılık üstünkörü rüzgarlar, yaver giden kış, kayalıkların ve üç beş tepenin rüzgarı sırttan bırakmaması gibi pamuk ipliğine bağlı unsurlara dayalı koşullar hakim...

Şunu demek istiyorum, subtropik koşullara, sizin kasttettiğiniz düzeye yakın olarak taklit etmeye biraz olsun meyilli olabilen tek yer, iskenderun sahile en yakın yerlerdir, lakin orada bile risk var.

İklim verileri alanyada iç kesimlerden alınmış demişsiniz, ancak alanya merkezi sahilde olan bir yerdir, bunun nesi iç kesim nesi kıyı kesim ki, zaten hepi topu kıyıya 500 metre gelmez. Akdeniz sahilinin her neresi olursa olsun, kıyıların veri koşulları 15 ila 15,5 derece bir ortalama değerine sahiptir, bakın 16 derece bile yoktur. Hatta bu ölçümü cebelitarıktan tutunda beyruta kadar ölçün 15,5 derece üstü bir yer zaten bulunmuyor.

Ayrıca ben tarım yapılmaz demedim. Çiftçiler verilere bakıpta, öyle sizin de buyurduğunuz gibi tarım yapmaz, ülkede kaç kişi var verilere bakıp tarım yapan?

Şimdi gelelim mahiyetime; örneğin rize, samsun, doğu ile orta karadenizde kanaatimce ülkemizde kahve tarımının en verimli olabileceği yerler, kışın örtü altına alınarak üst düzey kahve tarımı performansı elde edilebilir, akdeniz yarı çöl iklimi olduğu için kahveyi yazın yakacaktır.

Akdenizde kahve tarımı yapılamaz demiyorum, fikrim tamamen beni bağlar, ama sadece kış üzerinden önlem inceliklerini değil, yazında hangi önlemler olmalı anlamındaydım. Siz doğal ortam yaz kış bahar, kahvenin serasız verimli olabileceğini söylüyorsunuz, kısa vadede haklı olabilirsiniz, bakalım küresel ısınma ile gelecekte neler olacak, belki dahada kalıcı ılıman kışlar olası...

Küresel ısınmanın yalan olduğunu iddia edenler var, yalan olduğunu iddia edenlere öfkelenen uzmanlarda var, çünkü onlarda şöyle söylüyor; bir kaç yıldır yaz yağmurlarının artması, sıcak ve kurak kışlar, fırtınalar ve benzeri gibi durumlar iklim değişikliği için bir kanıt değilmi diyorlar. Öte yandan dünyada hiç kar yağmayan yerlerin soğuyup kar yağışlarının gözlenmesi, dünya ekseninin astronomik verilere göre kayması, (kıtaların kayması)levha hareketleri, sera gazları ve bir çok etmen varmış vs. vs.

Meselenin özüne dönülürse büyük çapta ticari anlamda, doğal örtüsüz bir kahve tarımı ülke şartlarında yaygın olmayacağı kanaatindeyim. Düşüncelerim ve tahayyülüm beni bağlar, iklim değişikliğine de inanmıyorum, evet kastettiğiniz gibi söylediklerimin hakkında ayet falan da yoktur Belkide siz haklı çıkarsınız, ülke hepimizin, kimse altını oymak için burada değil, keşke her şey güzel olsun, ben bununla gurur ve huzur duyarım.
Yahu hayal aleminde konuşup milletin kafasını bulandırıp durma, tahminler ve vereceğin tavsiyeleri istemiyoruz, varsa sağlam bir istatistik veya katkın göster, yoksa ses etme. Çok geç kaldık çook, uzayda koloni kurmuyoruz, teknoloji labirentinde uğraşmıyoruz, yani bırakın teknolojiyi asırlardır gözümüzün önünü görmemişiz, altı üstü bir bitki en kolay şey, bir ulus, bunu da mı görmez uygulamaz aklım almıyor, eğer üç beş düşünceli insan olmasaydı, herhalde tarhana bulgurla ömür bitirip, bu dünyadan göçüp gidecektik...

Himalayalar serin bölge orada kahve ağaçları var: https://espressocoffeeguide.com/gour...palese-coffee/
Kaliforniyada var, ispanyada var, daha neyin muhalefetini yapıyorsunuz, kuru laf Az laf çok icraat azizim, klavyeyle bu işler olmuyor, al eline çapayı bel'i kazmayı, öyle konuş.

İzle bak, kaliforniya akdeniz iklimidir, yaptıkları tarım üstelik seracılık falanda değil, hem sera çiftçiliği doğal tarım kadar kaliteli değildir, siz konuşa durun, adamlar kahveleri yudumlamaya başlamış bile:


Düzenleyen HormonluDomatіs : 20-09-2019 saat 12:44
HormonluDomatіs Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 21-09-2019, 23:33   #342
Ağaç Dostu
 
Eomer07's Avatar
 
Giriş Tarihi: 14-07-2018
Şehir: Alanya
Mesajlar: 116
Türkiye'de egzotik tarım pamuk ipliğine bağlı değildir. Metal destekler kullanıyoruz muz ağaçları meyvesinin ağırlığıyla yere yıkılmasın, avokadoların dalları meyveleri taşıyamayıp kırılmasın diye. Sanki üç-beş yıldır havalar ısındı da bu meyveler üretilmeye başlandı gibi bir hava var. Yerel televizyon kanalında yerli kahveyi göreli 20 yıl oldu. Kaç yıldır yetiştiriliyor kim bilir? Çevremde 30 yıllık avokado ağaçları var. Rahmetli dedem ve akranları 50-60 yıl önce muz yetiştirirlerdi. Biraz geç kalmışlar. 1930'larda tüketim amaçlı muz üretimi başlamıştı bile. Süs amaçlı üretim belki 250 yıl önce başlamış. Tabi ki riskler var ancak bu egzotik tarımın sürdürülebilir olduğunu ve benim diktiğim avokadoların, mangoların benden uzun yaşayacağı gerçeğini değiştirmiyor.

Ben yazımda Alanya'ya ait iklim verileri iç kesimlerden alınmış diye bir ifade kullanmadım. Alanya şehir merkezindeki verilerle, bir kıyı köyünde muz yetişip yetişmeyeceğine karar veremezsiniz dedim. "Örneğin; memleketim Alanya'da muz yetişiyor mu? Kıyı köylerde evet ama şehir merkezinde hayır. Peki sizden iklim grafiği istesem nerenin grafiğine ulaşırsınız? E şehir merkezinin. O halde Alanya'da muz yetişmez öyle mi?" Siz ısrarla aynı yanlışı sürdürme peşindesiniz. Cebelitarık'tan Beyrut'a kadar ortalama sıcaklık değişmez diyorsunuz da tekrar soruyorum adım başı hazırlanmış iklim grafikleri mi var? Neden benim köyümde yetişen muz çok değil 5 km uzaktaki köyde yetişmiyor? Sahilse ikisi de sahil.

Akdeniz'de kahve tarımı yapılamaz dediniz hatta yazınıza bu şekilde başladınız. "Kahve tarımı ülkemizde elverişli değildir, bu işte kesinlikle bir hata var, örneğin kıbrısta bile kahve tarımı mümkün değildir." Kıbrıs, Akdeniz'de değil mi? Bunları da yazmayı ihmal etmediniz."Ya bu galakside yaşamıyorsunuz, ya da ülke iklim koşullarından bir habersiniz? Bu ülkede serasız egzotik tarımdan verim alamazsınız..." -Sözcüğün doğrusu "bihaber"'dir, bilgisiz anlamına gelir.

Herkesin fikri kendisini bağlar ve herkes fikrini özgürce ifade edebilmelidir. Ancak burası herkese açık bir platform ve kalabalığın ortasında "Yangın var!" diye bağırıp fikrim beni bağlar dememelisiniz.

Son olarak özetle; Akdeniz'de sizin iddia ettiğiniz gibi yarı çöl ya da geçici subtropikal iklim -geçici iklim ne demekse artık- görülmez. Ben de yazımda Akdeniz'de subtropikal iklim görülüyor iddiasında bulunmadım. Akdeniz'de, Akdeniz iklimi hakimdir ve bu iklimde tropikal, subtropikal bitkiler yetiştirilmektedir. Buna kahve de dahil.

Eomer07 Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 23-09-2019, 14:04   #343
Yeni Üye
 
Giriş Tarihi: 23-09-2019
Şehir: Antep
Mesajlar: 2
Çoğu egzotik meyvede istenilen pazar payı yakalanamadı, ancak kahvenin, içeride yahut dışarıda pazar payı geniş olacaktır, sağlam para yapar. Avokado pazara düştü değeri kalmadı, ejder inciri tutmadı. Ancak bir de mango var, ben inanıyorumki kahve ve mango geniş bir pazar yakalayacaktır. Dolayısı ile, kahve en ilk sırada yer alacak, muz tarımı yapanların çoğu kahveye yönelecek, dünya çapında insalık artık neyin kıymetli ve tercih edilen önceliklerin neler olduğunu çok iyi öğrenmiş durumda. Tabi şartlar kahve tarımı,nın hayalimiz düzeyinde elverişli olup olmadığını umulduğu düzeyde gösterir inşa Allah.

Kara kış kapıda Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 28-09-2019, 13:27   #344
Yeni Üye
 
Giriş Tarihi: 28-09-2019
Şehir: Urfa
Mesajlar: 1
https://www.google.com/maps/@36.1540...!7i4032!8i1960
Kahve ağaçları, eğimli ve nemli bölgeleri sevdiğine göre, bu mps koordinatını verdiğim yamaçlarda kahve tarımı verimli olacaktır. Arap kahvesi sanırım kuraklığa en dayanıklı olan tür, lezzet bakımından en tercih edilen meyve olduğuna göre de; en iyi seçimin arap kahvesi olacağını tahmin ediyorum.

Adaptasyon çalışması yaparken, bildiğim kadarıyla bir kaç evreli olan, uzun çalışmalar gerekiyormuş. Avustralyada olsa gerek yanlış hatırlamıyorsam, bir bitkiyi bulunduğu endemik sınırdan, başka bir beldeye uyarlamak için, uzun yıllar çalışmalar yapıp, örtüsüz bitki yetiştirebiliyorlarmış.

Mesela bir kaç mil öteye alıp, bir fidan yetiştikten sonra, o bölge hava şartlarına alışıp tolere edebilecek şekilde kış mevsimini atlatıyorsa; ağaç meyve verme çağına gelince, çelikle çoğaltılabiliyormuş.

Gelişen bitkiyi, bir kaç mil öteye dikip, tekrar o büyüyüp gelişen bitkiden çelikler alma yöntemiyle, daha serin bölgelere nakil ile adapte ediliyormuş.

Neden bizde böyle bir çalışma olmasınki? Belki biraz zor olsada, atıyorum bu yöntemle, narenciye gurubu, iç anadolu bölgesinde yetiştirilebilir, bu imkansız değil. Dünya büyüyor, değişiyor, farklı yollarla geleceğin ağır yükünü göğüsleyecek önlemler için çalışmalar başlatılmalıdır.

Birileri de tutup haklı olarak, 'olası bir deprem için dahi bir önlemin yokken, kahve adaptasyonu için bukadar edebiyat parçalaman çok komik değilmi' şeklinde de düşünebilir.

Son olarak şunu belirtmeliyim ki, sanırım dünyada kahvenin yetiştiği en serin bölge, Nepal himayala sıra dağları civarıdır, nepalde; tür olarak, arap kahvesi tarımı yapılıyormuş. Dolayısı ile adaptasyon işleyişinin ne olduğunu biraz özetlemeye çalıştığıma göre, himalayanın en serin bölgelerinden fidanlar getirtilip kahve tarımı için güzel bir start verilebilir, tabi bu konuda, yurt dışından fidan getirtmek için, gümrük usulü ne şekilde yürüyor hiç bilemiyorum.

Eklenen Resimler
 
Selim Urgancı Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 03-10-2019, 19:35   #345
Yeni Üye
 
Giriş Tarihi: 03-10-2019
Şehir: Adana
Mesajlar: 4
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi Selim Urgancı Mesajı Göster
https://www.google.com/maps/@36.1540...!7i4032!8i1960
Kahve ağaçları, eğimli ve nemli bölgeleri sevdiğine göre, bu mps koordinatını verdiğim yamaçlarda kahve tarımı verimli olacaktır. Arap kahvesi sanırım kuraklığa en dayanıklı olan tür, lezzet bakımından en tercih edilen meyve olduğuna göre de; en iyi seçimin arap kahvesi olacağını tahmin ediyorum.

Adaptasyon çalışması yaparken, bildiğim kadarıyla bir kaç evreli olan, uzun çalışmalar gerekiyormuş. Avustralyada olsa gerek yanlış hatırlamıyorsam, bir bitkiyi bulunduğu endemik sınırdan, başka bir beldeye uyarlamak için, uzun yıllar çalışmalar yapıp, örtüsüz bitki yetiştirebiliyorlarmış.

Mesela bir kaç mil öteye alıp, bir fidan yetiştikten sonra, o bölge hava şartlarına alışıp tolere edebilecek şekilde kış mevsimini atlatıyorsa; ağaç meyve verme çağına gelince, çelikle çoğaltılabiliyormuş.

Gelişen bitkiyi, bir kaç mil öteye dikip, tekrar o büyüyüp gelişen bitkiden çelikler alma yöntemiyle, daha serin bölgelere nakil ile adapte ediliyormuş.

Neden bizde böyle bir çalışma olmasınki? Belki biraz zor olsada, atıyorum bu yöntemle, narenciye gurubu, iç anadolu bölgesinde yetiştirilebilir, bu imkansız değil. Dünya büyüyor, değişiyor, farklı yollarla geleceğin ağır yükünü göğüsleyecek önlemler için çalışmalar başlatılmalıdır.

Birileri de tutup haklı olarak, 'olası bir deprem için dahi bir önlemin yokken, kahve adaptasyonu için bukadar edebiyat parçalaman çok komik değilmi' şeklinde de düşünebilir.

Son olarak şunu belirtmeliyim ki, sanırım dünyada kahvenin yetiştiği en serin bölge, Nepal himayala sıra dağları civarıdır, nepalde; tür olarak, arap kahvesi tarımı yapılıyormuş. Dolayısı ile adaptasyon işleyişinin ne olduğunu biraz özetlemeye çalıştığıma göre, himalayanın en serin bölgelerinden fidanlar getirtilip kahve tarımı için güzel bir start verilebilir, tabi bu konuda, yurt dışından fidan getirtmek için, gümrük usulü ne şekilde yürüyor hiç bilemiyorum.
Erken hüküm vermek istemiyorum ancak, kahve ve hindistan cevizi inişli çıkışlı derecelerden ve kuraklıktan hoşlanmayan bitkilerdir. Kahve ağacı, ticari anlamda iç tüketimi karşılayabilecekmi, yoksa ihracat boyutuna kadar gelişebilecekmi, onu zaman gösterecektir. Ekvatoral ülkelerde kahve tarımının performanslı olması, ılık ve sürekli yağışın olmasıyla birlikte verimli olmaktadır. Kahve yaprakları yaz mevsiminde dahi yağmurla ıslanması, hatta çevresinde gölge yapan büyük ağaçların olmasıyla ancak performanslı olacaktır.

Ekvatora uzak olmasına rağmen, çoğu akdeniz iklimi koşulları bulunan yer, genelde çok sıcak ve kavurucu yazlara sahiptir, hatta bazen o kadar sıcaktır ki, tropik çöllerden bile daha rahatsız edici derecelere ulaşabiliyor. Hal böyle olunca, yaz mevsiminde gölgede ve kahve yapraklarını ıslatıcı düzenekler tasarlamanız kaçınılmaz olacaktır, aslında imkansız değil, emek gerekli. Mesela, avokado ve mango ağaçları arasına kahve ağaçları dikilebilir.

Eklenen Resimler
 
evandevan5 beğendi.
OneeydiGız Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 17-10-2019, 14:49   #346
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 15-06-2007
Şehir: İSTANBUL
Mesajlar: 487
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi Selim Urgancı Mesajı Göster
https://www.google.com/maps/@36.1540...!7i4032!8i1960
Kahve ağaçları, eğimli ve nemli bölgeleri sevdiğine göre, bu mps koordinatını verdiğim yamaçlarda kahve tarımı verimli olacaktır. Arap kahvesi sanırım kuraklığa en dayanıklı olan tür, lezzet bakımından en tercih edilen meyve olduğuna göre de; en iyi seçimin arap kahvesi olacağını tahmin ediyorum.

Adaptasyon çalışması yaparken, bildiğim kadarıyla bir kaç evreli olan, uzun çalışmalar gerekiyormuş. Avustralyada olsa gerek yanlış hatırlamıyorsam, bir bitkiyi bulunduğu endemik sınırdan, başka bir beldeye uyarlamak için, uzun yıllar çalışmalar yapıp, örtüsüz bitki yetiştirebiliyorlarmış.

Mesela bir kaç mil öteye alıp, bir fidan yetiştikten sonra, o bölge hava şartlarına alışıp tolere edebilecek şekilde kış mevsimini atlatıyorsa; ağaç meyve verme çağına gelince, çelikle çoğaltılabiliyormuş.

Gelişen bitkiyi, bir kaç mil öteye dikip, tekrar o büyüyüp gelişen bitkiden çelikler alma yöntemiyle, daha serin bölgelere nakil ile adapte ediliyormuş.

Neden bizde böyle bir çalışma olmasınki? Belki biraz zor olsada, atıyorum bu yöntemle, narenciye gurubu, iç anadolu bölgesinde yetiştirilebilir, bu imkansız değil. Dünya büyüyor, değişiyor, farklı yollarla geleceğin ağır yükünü göğüsleyecek önlemler için çalışmalar başlatılmalıdır.

Birileri de tutup haklı olarak, 'olası bir deprem için dahi bir önlemin yokken, kahve adaptasyonu için bukadar edebiyat parçalaman çok komik değilmi' şeklinde de düşünebilir.

Son olarak şunu belirtmeliyim ki, sanırım dünyada kahvenin yetiştiği en serin bölge, Nepal himayala sıra dağları civarıdır, nepalde; tür olarak, arap kahvesi tarımı yapılıyormuş. Dolayısı ile adaptasyon işleyişinin ne olduğunu biraz özetlemeye çalıştığıma göre, himalayanın en serin bölgelerinden fidanlar getirtilip kahve tarımı için güzel bir start verilebilir, tabi bu konuda, yurt dışından fidan getirtmek için, gümrük usulü ne şekilde yürüyor hiç bilemiyorum.
ÇELİK ÇOĞALTMASI İÇİN dalların en azından 1 santim genişliginde olması lazım sizde 1 santim genişliğinde varsa 1 çelik birde aşı yapılacak kahve ağacı uygulayın buraya resim **** video koyun hepimize örnek video olsun öğrenmiş oluruz.

evandevan5 Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 17-10-2019, 15:05   #347
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 15-06-2007
Şehir: İSTANBUL
Mesajlar: 487
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi Selim Urgancı Mesajı Göster
https://www.google.com/maps/@36.1540...!7i4032!8i1960
Kahve ağaçları, eğimli ve nemli bölgeleri sevdiğine göre, bu mps koordinatını verdiğim yamaçlarda kahve tarımı verimli olacaktır. Arap kahvesi sanırım kuraklığa en dayanıklı olan tür, lezzet bakımından en tercih edilen meyve olduğuna göre de; en iyi seçimin arap kahvesi olacağını tahmin ediyorum.

Adaptasyon çalışması yaparken, bildiğim kadarıyla bir kaç evreli olan, uzun çalışmalar gerekiyormuş. Avustralyada olsa gerek yanlış hatırlamıyorsam, bir bitkiyi bulunduğu endemik sınırdan, başka bir beldeye uyarlamak için, uzun yıllar çalışmalar yapıp, örtüsüz bitki yetiştirebiliyorlarmış.

Mesela bir kaç mil öteye alıp, bir fidan yetiştikten sonra, o bölge hava şartlarına alışıp tolere edebilecek şekilde kış mevsimini atlatıyorsa; ağaç meyve verme çağına gelince, çelikle çoğaltılabiliyormuş.

Gelişen bitkiyi, bir kaç mil öteye dikip, tekrar o büyüyüp gelişen bitkiden çelikler alma yöntemiyle, daha serin bölgelere nakil ile adapte ediliyormuş.

Neden bizde böyle bir çalışma olmasınki? Belki biraz zor olsada, atıyorum bu yöntemle, narenciye gurubu, iç anadolu bölgesinde yetiştirilebilir, bu imkansız değil. Dünya büyüyor, değişiyor, farklı yollarla geleceğin ağır yükünü göğüsleyecek önlemler için çalışmalar başlatılmalıdır.

Birileri de tutup haklı olarak, 'olası bir deprem için dahi bir önlemin yokken, kahve adaptasyonu için bukadar edebiyat parçalaman çok komik değilmi' şeklinde de düşünebilir.

Son olarak şunu belirtmeliyim ki, sanırım dünyada kahvenin yetiştiği en serin bölge, Nepal himayala sıra dağları civarıdır, nepalde; tür olarak, arap kahvesi tarımı yapılıyormuş. Dolayısı ile adaptasyon işleyişinin ne olduğunu biraz özetlemeye çalıştığıma göre, himalayanın en serin bölgelerinden fidanlar getirtilip kahve tarımı için güzel bir start verilebilir, tabi bu konuda, yurt dışından fidan getirtmek için, gümrük usulü ne şekilde yürüyor hiç bilemiyorum.
ÇELİK ÇOĞALTMASI İÇİN dalların en azından 1 santim genişliginde olması lazım sizde 1 santim genişliğinde varsa 1 çelik birde aşı yapılacak kahve ağacı uygulayın buraya resim **** video koyun hepimize örnek video olsun öğrenmiş oluruz.

evandevan5 Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 17-10-2019, 21:43   #348
Ağaç Dostu
 
siflera12's Avatar
 
Giriş Tarihi: 20-05-2017
Şehir: Bursa ( Gemlik - Osmangazi )
Mesajlar: 1,475
Benim kahvede yerini sevdi gayet güzel oldu İnşAllah 1-2 seneye meyve de alabiliriz

GM 5 Plus d cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi

evandevan5 beğendi.
siflera12 Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 21-10-2019, 09:21   #349
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 15-06-2007
Şehir: İSTANBUL
Mesajlar: 487
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi siflera12 Mesajı Göster
Benim kahvede yerini sevdi gayet güzel oldu İnşAllah 1-2 seneye meyve de alabiliriz

GM 5 Plus d cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
nereye ektiniz bahçeye mi saksıya mı?

siflera12 beğendi.
evandevan5 Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 22-10-2019, 10:01   #350
Ağaç Dostu
 
siflera12's Avatar
 
Giriş Tarihi: 20-05-2017
Şehir: Bursa ( Gemlik - Osmangazi )
Mesajlar: 1,475
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi evandevan5 Mesajı Göster
nereye ektiniz bahçeye mi saksıya mı?
Saksıda

evandevan5 beğendi.
siflera12 Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 30-10-2019, 11:30   #351
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 15-06-2007
Şehir: İSTANBUL
Mesajlar: 487
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi siflera12 Mesajı Göster
Benim kahvede yerini sevdi gayet güzel oldu İnşAllah 1-2 seneye meyve de alabiliriz

GM 5 Plus d cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
robusta veya arabica tohumları herşekilde 4.yılda çiçeğe duruyorlarmış bendeki kahve bitkisi henüz 3.yılda bakalım seneye verecek mi bir tane çiçeğe bile razıyım.

evandevan5 Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 30-10-2019, 16:41   #352
Ağaç Dostu
 
siflera12's Avatar
 
Giriş Tarihi: 20-05-2017
Şehir: Bursa ( Gemlik - Osmangazi )
Mesajlar: 1,475
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi evandevan5 Mesajı Göster
robusta veya arabica tohumları herşekilde 4.yılda çiçeğe duruyorlarmış bendeki kahve bitkisi henüz 3.yılda bakalım seneye verecek mi bir tane çiçeğe bile razıyım.
İnşAllah alabilirsiniz , benimkide şuan çok güzel oldu ama bakalım meyve alabilecekmiyiz 😊

siflera12 Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 05-11-2019, 01:51   #353
Yeni Üye
 
Giriş Tarihi: 05-11-2019
Şehir: İzmir
Mesajlar: 11
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi siflera12 Mesajı Göster
İnşAllah alabilirsiniz , benimkide şuan çok güzel oldu ama bakalım meyve alabilecekmiyiz 😊
evde saksıdaysa meyve alırsınız. bende tüm bitkilerime gans suyu verdim coştular. benim gans üretimim biraz farklı yöntemle ama, isteyen şu videodan bakıp kolayca gans suyu yapabilir:

Floroplus Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 05-11-2019, 12:38   #354
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 15-06-2007
Şehir: İSTANBUL
Mesajlar: 487
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi floroplus Mesajı Göster
evde saksıdaysa meyve alırsınız. Bende tüm bitkilerime gans suyu verdim coştular. Benim gans üretimim biraz farklı yöntemle ama, isteyen şu videodan bakıp kolayca gans suyu yapabilir: https://www.youtube.com/watch?v=qwlo5oos4ac
akvaryum suyunu ben kaktüslere verdim büyümeye faydası oldu çok.
Air plant lara filan faydalı değil akvaryum suyu azotlu olduğu için su zaten air plant bitkiler de azot la yaşadığı için bitkiyi öldürdü.
Kahve ağaçlarına da gübre olarak henüz birşey bulamadım ama leonardit dökünce köküne bir zararı olmadığını fark ettim. Bir avuc kadar.

evandevan5 Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 09-11-2019, 18:38   #355
Yeni Üye
 
Giriş Tarihi: 09-11-2019
Şehir: İzmir
Mesajlar: 4
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi evandevan5 Mesajı Göster
akvaryum suyunu ben kaktüslere verdim büyümeye faydası oldu çok.
Air plant lara filan faydalı değil akvaryum suyu azotlu olduğu için su zaten air plant bitkiler de azot la yaşadığı için bitkiyi öldürdü.
Kahve ağaçlarına da gübre olarak henüz birşey bulamadım ama leonardit dökünce köküne bir zararı olmadığını fark ettim. Bir avuc kadar.
Akvaryum suyuna çok dikkat edin, tehlikeli bakteriler içerir. Mesela büyük baş hayvan gübresi insanlarda brusella hastalığına sebebiyet verebildiği gibi, akvaryum suyununda insan sağlığına olumsuz etkileri vardır.

Flоrοрluѕ Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 21-11-2019, 20:36   #356
Yeni Üye
 
Giriş Tarihi: 21-11-2019
Şehir: Ankara
Mesajlar: 7
Selamlar tüm bitki dostları. Foruma yeni üye oldum. Eylül ayında bir fidancı e ticaret sitesinden aldığım Arabica fidem var. Aldığımdan beri biraz yaprak verdi ancak yaprakların bazılarının durumu çok da iyi değil. Uçlarda siyah kahverengi renkler var. Ancak kargoyla geldiğinde de bu durumdan biraz vardı.

Ankarada evde bakıyorum çiçeğe, güney cephede pencere önünde tülün arkasından sabahtan nerdeyse güneş batana kadar güneş alıyor. evin nem oranı ortalama %40 seviyelerinde kaloirifer yüzünden. Saksının hemen altında çakıl taşlarıylar nemlenmesine yardımcı olmaya ve arada bir yapraklarına su fışkırtmaya çalışıyorum. Sıcaklık 24-23 alıtına düşmüyor. Sulamayı toprak tam kurumadan yapıyorum haftada 1 veya bazen 2 kere. Saksının drenajı iyi. Bitkinin toprağı bir alman markasının yapı marketlerde satılan bonsai toprağından. (direk volkanik tüf mü alıp koysaydım acaba)

Yapraktaki bu kararmalar tül ile filtrelemeye rağmen güneş yanığı olabilir mi. Fosfor azlığı da geliyor aklıma.
Bitki toprağını sevmemiş olabilir mi, toprağın minerali veya kendi gübresi yaprakları yakmış olabilir mi. Ya da aklıma nemsizlik seçeneği geliyor. Bu durumda ne yapabilirim tecrübeli arkadaşlar ne önerirler toprağı mı değiştirsem solucan gübresi mi versem başka gübre mi versem acaba.

Düzeltme: Fotoğraflar yüklendi

Eklenen Resimler
   
kulent Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 22-11-2019, 12:01   #357
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 15-06-2007
Şehir: İSTANBUL
Mesajlar: 487
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi kulent Mesajı Göster
Selamlar tüm bitki dostları. Foruma yeni üye oldum. Eylül ayında bir fidancı e ticaret sitesinden aldığım Arabica fidem var. Aldığımdan beri biraz yaprak verdi ancak yaprakların bazılarının durumu çok da iyi değil. Uçlarda siyah kahverengi renkler var. Ancak kargoyla geldiğinde de bu durumdan biraz vardı.

Ankarada evde bakıyorum çiçeğe, güney cephede pencere önünde tülün arkasından sabahtan nerdeyse güneş batana kadar güneş alıyor. evin nem oranı ortalama %40 seviyelerinde kaloirifer yüzünden. Saksının hemen altında çakıl taşlarıylar nemlenmesine yardımcı olmaya ve arada bir yapraklarına su fışkırtmaya çalışıyorum. Sıcaklık 24-23 alıtına düşmüyor. Sulamayı toprak tam kurumadan yapıyorum haftada 1 veya bazen 2 kere. Saksının drenajı iyi. Bitkinin toprağı bir alman markasının yapı marketlerde satılan bonsai toprağından. (direk volkanik tüf mü alıp koysaydım acaba)

Yapraktaki bu kararmalar tül ile filtrelemeye rağmen güneş yanığı olabilir mi. Fosfor azlığı da geliyor aklıma.
Bitki toprağını sevmemiş olabilir mi, toprağın minerali veya kendi gübresi yaprakları yakmış olabilir mi. Ya da aklıma nemsizlik seçeneği geliyor. Bu durumda ne yapabilirim tecrübeli arkadaşlar ne önerirler toprağı mı değiştirsem solucan gübresi mi versem başka gübre mi versem acaba.

Düzeltme: Fotoğraflar yüklendi
kalorifer yanında olması iyi benim kahve bitkilerim de kalorifer yanında .
tohum çimlenince çıkan ilk yapraklar boy uzadıkca kuruyabiilr. istanbuldayım benim kahve bitkisi 4 litrelik saksıda . 3itrelik saksıdan 4 litrelik saksıya geçerken dibine leonardit dökmüştüm geçen yıl 2018 yani. bayağı büyüdü. şimdi 5 litrelik saksıya geçerken siz pomza taşı almışsınız iyi yapmışsınız ben daha yeni koyacağım

evandevan5 Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 22-11-2019, 18:19   #358
Yeni Üye
 
Giriş Tarihi: 21-11-2019
Şehir: Ankara
Mesajlar: 7
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi evandevan5 Mesajı Göster
kalorifer yanında olması iyi benim kahve bitkilerim de kalorifer yanında .
tohum çimlenince çıkan ilk yapraklar boy uzadıkca kuruyabiilr. istanbuldayım benim kahve bitkisi 4 litrelik saksıda . 3itrelik saksıdan 4 litrelik saksıya geçerken dibine leonardit dökmüştüm geçen yıl 2018 yani. bayağı büyüdü. şimdi 5 litrelik saksıya geçerken siz pomza taşı almışsınız iyi yapmışsınız ben daha yeni koyacağım
Teşekkürler deneyiminiz için. Peki sizce sararma veya kuruma neden olur. Yeşil yapraklar bile elleyince kuru ve yere bakar şekilde duruyorlar. Toprak kesinlikle hiç kurumuyor da. Etrafına daha büyük taşlarla nemlendirme mi yapsam ki

kulent Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 26-11-2019, 09:16   #359
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 15-06-2007
Şehir: İSTANBUL
Mesajlar: 487
birkaç gün su vermeyin ben 5 gün de bir su veriyorum dibi çok sulu olunca bu sefer çürüme yapıyor.

evandevan5 Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 28-11-2019, 10:28   #360
Yeni Üye
 
Giriş Tarihi: 21-11-2019
Şehir: Ankara
Mesajlar: 7
Sanırım sorunu buldum. Saksının alttaki drenaj deliklerinden bitkinin kökleri çıkmaya başlamış. geniş saksı yerine boyuna bir saksıya geçmem daha iyi olacak sanırım. Ama nasıl yapacam bilmiyorum saksının altındaki tüm deliklerden çıkmış zor olacak bahara mı beklsem bilemedim. Umarım zarar vermeden değiştirebilirim saksıyı

kulent Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Cevapla


Gönderme Kuralları
Yeni konu gönderemezsiniz
Konulara yanıt veremezsiniz
Ek dosya yükleyemezsiniz
Kendi gönderilerinizi düzenleyemezsiniz

BB code Açık
Smilies Açık
[IMG] Kodu Açık
HTML Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Forum saati Türkiye saatine göredir. GMT +2. Şu an saat: 10:40.
(Türkiye için GMT +2 seçilmelidir.)


Forum vBulletin Version 3.8.5 Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0
agaclar.net © 2004 - 2024