agaclar.net

Geri Dön   agaclar.net > Doğa ve yaşama dair her şey > Doğasever, İnsansever, Hayvansever Web Siteleri
(https)




Cevapla
 
Bookmark and Share Dış Bağlantılar Konu Araçları Mod Seç
Eski 24-09-2009, 00:03   #31
Ağaç Dostu
 
Kemal Kabcık's Avatar
 
Giriş Tarihi: 19-08-2007
Şehir: ANTALYA
Mesajlar: 4,518
BATEM Gözetiminde; Bitki Tanıma ve Bitki Yetiştirme Güncesi:

Ali Kemal’in Güncesi!. = 000.000.040 = Her Şey Annelerimiz İçin!.

Annelerimizin daimilikteki tebessümünü muhafazası adına; Yasemin Çiçek’i satın aldım!.
Yasemin Çiçek’lerini saksı içerisinde, balkonlarımıza uygun düşecek ağaç stili biçiminde,
Budama yolu ile, hem annelerimize, hem de Yasemin Çiçek’lerine yararlı olabilmelidir!.
Ağaç stili verme konusunda bilgilenmeli, ve Batem’in tecrübelerinden yararlanabilmeli!.

Kemal Kabcık Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 24-09-2009, 16:55   #32
Ağaç Dostu
 
Kemal Kabcık's Avatar
 
Giriş Tarihi: 19-08-2007
Şehir: ANTALYA
Mesajlar: 4,518
BATEM Gözetiminde; Bitki Tanıma ve Bitki Yetiştirme Güncesi:

YASEMİN YETİŞTİRİCİLİĞİ

İklim ve Toprak İstekleri:

Yasemin sıcaklığa iyi dayanabilen bir bitkidir. Ancak O oC'nin altındaki sıcaklıklara çok hassastır. Özellikle Şubat ayında hafif gece donları zararlı olmaktadır. Bu zarar şayet kış kesimi erken yapılmış ve bitki sürgün vermeye hazırlanıyor ise daha da yüksek olmaktadır.
İspanyol yasemini hafif kumlu ve derin topraklarda çok iyi büyür. Zira ağır topraklara göre hafif topraklarda köklenme daha çabuk olmaktadır. Ayrıca kök çürümesi ağır topraklarda sık rastlanmasına karşın, hafif topraklarda genellikle pek görülmez. Ancak bitkinin gelişimi ve daha fazla çiçek vermesi, hatta çiçeklerdeki uçucu yağ oranı ağır topraklarda yetiştirildiğinde daha yüksektir.

Yetiştirme Tekniği:

İspanyol Yasemininde genellikle vegetatif organlarla üretim yapılır. Bu ise iki şekilde uygulanır.

Çelikle Üretim:

Çelikle üretim Ekim ortasına kadar yapılabilmektedir. Bunun için yaklaşık 20 cm uzunlukta ve 0.5 cm kalınlıkta iyi olgunlaşmış, tek yıllık odunlaşmış çubuklar kullanır. İlkbaharda üretim Mart ortasına kadar yapılır ise de mümkünse daha öne almak iyidir. Ayrıca ilkbahar üretiminde daha ince çelik kullanmak mümkündür. Buda köklenmenin daha çabuk olmasını sağlar.

Çeliklerde iyi bir köklenmenin olması için aşağıdaki hususlara dikkat edilmesi gerekir.

• Üretim ortamı (kumlu-tınlı toprak karışımı) dezenfekte edilmeli, böylece sağlıklı çelikler elde edilmelidir,

• Üretim ortamında sıcaklık mümkün olduğu kadar stabil olmalı ve 18 oC'nin altına düşmemeli,

• Üretim ortamında rutubet oranı sabit tutulmalı, toprak kaymak bağlamamalı,

• Sulamaya özen göstermeli, şayet mümkün ise oransal nemi çok yükseltecek bir düzen kurulmalıdır.

• Üretim ortamı iyi gölgelendirilmeli (% 50) ve rüzgardan korunmalıdır.

• Üretim ortamı kışın bir plastik örtü ile örtülmeli ve hafif ısıtılmalıdır.

Bu hususlara dikkat edilmediği takdirde iyi bir köklendirme olması mümkün değildir.

Daldırma ile Üretim:

Bu yöntemin olumsuz yönü; bu yöntemin uygulanabilmesi için kuvvetli bir ana bitkinin bulunması ve büyük bir parçasının toprağa gömülmesinin zorunlu olmasıdır. Ancak bu yöntemde köklenme daha hızlı ve garantili olmaktadır.

Daldırma Ocak ayından Mayıs ayına kadar yapılabilmektedir. Ayrıca Ağustos-Eylül aylarında da uygundur. Daldırmada ana bitkinin bulunduğu toprağın rutubetli tutulması gerekmektedir.

Daldırmada henüz odunlaşmamış, uzun sürgünler kullanılır ve bunlar en az 5 cm toprağa gömülür. Boğum yerlerindeki yaprakları kesmek gereklidir. Böylece köklenme hızlandırılmış olmaktadır. İyi bir ana bitkiden 8-15 kadar daldırma çubuk elde edilebilir ve bunlar ortalama 2 ay içinde köklenirler.

Daldırma ile oluşan genç bitkiyi ana bitkiden ayırmadan 2-3 hafta önce biraz daha kuvvetli genç bitki elde edilir.

Üretimde Toprak Hazırlığı :
İyi kültür şartlarında yasemin plantajından 15 yıldan fazla bir süre faydalanmak ve iyi bir verim almak mümkündür. Bu nedenle plantaj kurulurken yabancı otlardan arı olması, iyi drenajlı bulunması ve çok derin işlenmesi gerekmektedir.
Bunun için şu işlerin yapılması zorunludur.

• Çiftlik gübresi ve ticari gübre verilmeli

• Bir defa derin sürülmeli (40 cm)

• İki-üç defa diskaro çekilmeli

• Tesfiye edilmeli

• Bitki ve su kanalları yapılmalı

• Toprakta bitkinin dikileceği çukur veya delikler açılmalı

• Toprak dezenfekte edilmelidir.

Çeliklerin Şaşırtılması:

Köklenmemiş çelikler şaşırtmada herhangi bir öneme haiz değildir. Zira bunların köklenmesi için gerekli bakımları (sulama, yabancı otları ayıklama ve çapalama) çok pahalıdır.

Kuvvetli köklenmiş çeliklerin şaşırtılması ve daldırma ile üretim Sonbaharda Eylül-Ekim aylarında veya İlkbaharda Mart-Nisan aylarında uygulanmalıdır.

Üretim alanında çeliklerin sökülmesi veya daldırma ile üretimde üretim alanının iyice sulanması gerekir. Genç bitkileri çıkarırken, köklerin yaralanmamasına dikkat edilmesi ve şaşırtmanın hemen yapılması zorunludur. Kurumaya karşı çok hassas olan köklerin kurumasına kesinlikle engel olunmalıdır. Bitki çukurlarının yeterince derinlikte (50x50x80 cm) olmasına, böylece çeliklerin köklerini dikine gömebilmeli ve bitkinin kök boğazının 10 cm kadar toprakta kalmasına öze gösterilmelidir. Şaşırtma esnasında kuvvetli rüzgar iyi bir sonuç almamızı büyük ölçüde engellemektedir. Şaşırtmada bitki sıklığında sıra aralarının 180-200 cm. sıra üzerlerinin ise 80-100 cm olması uygundur. Bu durumda dekara 500-550 çelik dikilmiş olur.

Şaşırtmadan sonra iyi bir sulamanın yapılması gereklidir. 3-6 gün sonra ikinci defa hafif bir sulama büyümeyi çabuklaştırmaktadır.

Bakım:

İspanyol Yasemininde bakım çok önemlidir. Zira uzun yıllar aynı plantajdan yararlanmak mümkündür. Bakımda gübreleme, sulama, çapalama ve yabancı otlarla mücadele en önemli konulardır.

Gübreleme:

Hemen her tip toprak için temel bir gübreleme yapılır. Bu temel gübrelemenin toprak işlemesi gerekir. Bu temel gübrelemede ortalama olarak aşağıdaki miktarlar verilir.
4 ton/da çiftlik gübresi
13.5 kg/da P2O5
6.5 kg/da K2O
Azotlu gübre dozları ise iki yıl aşağıdaki şekilde uygulanmalıdır.
2.5 kg/da N köklenemden sonra (Nisan ortası)
3.5 kg/da N Haziran ortası
2.5 kg/da N Ağustos ortası

İlk plantajın kurulduğu yıl yukarıdaki gübreleme yapıldıktan sonra her yıl veya iki yılda bir 2-3 ton/da ahır gübresi bitki diplerine verilmelidir. Ayrıca 10-15 kg/da P2O5 ve 5-10 kg/da K2O gübresi ile gübrelenmelidir. Bu gübreler Şubat-Mart aylarında verilmelidir. Hem çiftlik hem de fosforlu ve potaslı gübreler çalı tipindeki bitkilerin diplerine verilmeli, kökleri zedelemeden bunları toprağın 10 cm derinliğine gömmelidir. Yıllık toplam verilmesi gerekli azotlu gübre miktarı ise yaklaşık 15 kg/da N olup, bunların verilme doz ve zamanı aşağıdaki şekilde olmalıdır.
3.5 kg/da N Mart ortası
3.5 kg/da N Mayıs ortası
2.5 kg/da N Haziran ortası
2.5 kg/da N Temmuz ortası
2.5 kg/da N Ağustos ortası

Sulama:

Özellikle kurak yaz aylarında 10-15 günde bir sulama yapılması gerekir. Sulama genellikle salma ve ark usulü şeklinde uygulanır.

İspanyol yasemini üretiminde ilk iki yılın önemi fazladır. Bu dönemde şaşırtılan bitkilerin hızlı büyüyebilmesi, ikinci yılda çiçek hasadına girebilmesi için tarlanın yabancı otlardan temizlenmesi gerekir. Genç plantajlarda 4-5 haftada bir çapa gerekirken, yaşlı plantajlarda bir sezon içinde 2-3 çapa yeterli bulunmaktadır.

İspanyol Yasemininde Kesim:

Bakım işlerinin en önemlilerinden birisi de kesimdir. Kesimin İlkbaharın başlangıcında çok erken yapılması gerekir. Ancak kesimden sonra düşük sıcaklıklarında olmaması zorunludur. Zira kesimden sonra alınan genç sürgünler bu soğuklardan zarar görmektedir. Ancak kesim genel olarak ilk sulama ve ilk gübrelemeden önce yapılmalıdır.

İlk iki yıl toprak üzerinde kuvvetli bir dallanma oluşturulması istenir. Çalı şeklinde büyüyen bitkilerde esas saplar ne kadar çok olur ise ilerki yıllarda gençleştirmek için kesimler o kadar kolaylaşır.

Yıllık kesimler o şekilde ayarlanmalıdır ki bitki çiçeklenme esnasında 1.40 m'den yüksek 1.20 m'den geniş olmamalı, böylece çiçek hasadı kolaylıkla yapılabilmeli.

İşten tasarruf etmek için 2-3 yılda bir kuvvetli bir kesim yapılmalıdır. Bu kesimlerde kuru çiçek durumları, yaşlı odunumsu kısımlar ayıklanmalıdır. Diğer kesimlerde ise bitkinin çapalamaya imkan verecek ve eski çiçek sürgünlerini uzaklaştıracak şekilde olmalıdır.

Hasat:

Çiçek hasadına başlama zamanı kış kesimine, gübreleme ve sulama durumuna göre belli ölçüde değişmekle beraber haziran ortamından itibaren başlamakta ve en az 120 gün sürmektedir. Açmış olan çiçeklerin günlük toplanması güneş battığı sırada başlamaktadır. Çiçeklerin toplanması sabah en geç saat 09.00 veya 10.00'da son bulmalıdır. Aksi takdirde çiçeklerdeki uçucu yağ oranı çok azalır.

Hasat edilen çiçeklerin gölgede biriktirilmesi ve hasat bitince fazla bastırılmadan hemen distilasyon yerine taşınması gerekir. Çiçeklerin kızışmasından sakınmalıdır.

Verim:

Bitki sıklığı dekarda 450-550 bitki bulunacak şekilde bulunana bir plantasyondna 100-120 günlük bir hasat devresinde 500-700 kg çiçek elde edilmektedir.

Tüketimi:

Kullanılan Bitki Kısmı : Flos Jasmini

Etken Maddesi:

Çiçekleri uçucu yağ taşımaktadır. Uçucu yağ organik çözücü ile tüketme yolu ile elde edilmektedir. Uçucu yağın en öenmli maddeleri ise benzil asetat, jasmon, linalol ve geraniol'dur.

Kullanımı:

Uçucu yağı özellikle parfümeri sanayi inde kullanılmaktadır.

Kemal Kabcık Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 24-09-2009, 17:07   #33
Ağaç Dostu
 
Kemal Kabcık's Avatar
 
Giriş Tarihi: 19-08-2007
Şehir: ANTALYA
Mesajlar: 4,518
BATEM Gözetiminde; Bitki Tanıma ve Bitki Yetiştirme Güncesi:

Ali Kemal’in Güncesi!. = 000.000.046 = Her Şey Annelerimiz İçin!.

Hayata tutunabilmek için, hayatımıza mana kazandırmak için; üretici olmak gerekiyor!.
İnsan; ürettiği ile anılabilir!. Bir insan; bitki yetiştirmek ile de huzur ve umut bulabilir!.
Geçen her saniyenin kıymetini iyi anlamalı ve geçen her saniye tohum için umut olmalı!.
Bugün için, tohum döşeği toprağa düşen bir tohum; geleceğimizin: umudu ve sevincidir!.

Kemal Kabcık Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 24-09-2009, 17:37   #34
Ağaç Dostu
 
Kemal Kabcık's Avatar
 
Giriş Tarihi: 19-08-2007
Şehir: ANTALYA
Mesajlar: 4,518
BATEM Gözetiminde; Bitki Tanıma ve Bitki Yetiştirme Güncesi:

Ali Kemal’in Güncesi!. = 000.000.047 = Her Şey Annelerimiz İçin!.

Aceleye getirilen kararlarla; duyarlılığımı ve verimliliğimi köreltmemeli diye düşünüyorum!.
Yasemin Çiçek’leri kendi halinde gelişirken; kısa vadede gelir getirecek işi yapabilmeliyim!.
Bu düşünce ile; bugün, Marul Tohumu aldım ve tohumların birazını ektim! İnşallah iyi olur!.
Sabırlı ve istikrarlı olarak; çalışmalarımdan sonuç alabilmek için: mücadeleci olabilmelidir!.

Kemal Kabcık Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 24-09-2009, 17:58   #35
Ağaç Dostu
 
Kemal Kabcık's Avatar
 
Giriş Tarihi: 19-08-2007
Şehir: ANTALYA
Mesajlar: 4,518
BATEM Gözetiminde; Bitki Tanıma ve Bitki Yetiştirme Güncesi:

MARUL YETİŞTİRİCİLİĞİ

Salata ve marul tek yıllık serin iklim sebzesidir. Yetişme süresi 2-3 ay gibi kısa süreli olan salata ve marul tiplerinde açıkta ve örtü altında değişik mevsimlere uygun olarak ıslah edilmiş çeşitlerle arka arkaya yılın 12 ayı üretim yapmak mümkün olmuştur. Son yıllarda yağlı baş salata ve kıvırcık baş salata tiplerinin Türkiye’deki üretimi ve yeme alışkanlığı salata ve marullara çeşit zenginliği kazandırmıştır.

100 gr yenilebilir salata ve marulda 10-15 kalori, 0,9-1,2 gr protein, 0,2 gr yağ, 1,2 -2,9 gr karbonhidrat, 0,9 gr kül, 95 gr su, 22-26 mg Ca, 0,5-2 mg Fe, 9 mg Na, 175-264 mg K, 330-1900 IU A, 0,04-0,06 mg B1, 0,07 mg B2, 0,2-0,4 mg niacin, 6-18 mg Cvitamini bulunur.

MARUL YETİŞTİRİCİLİĞİNİN İKLİM İSTEKLERİ:

Salata ve marullar soğuğa kısmen dayanıklı, nemli hava koşullarına gereksinim duyan serin, ılık iklim sebzesidir. Vegetasyon süresi kısa olduğundan Türkiye’nin tüm bölgelerinde yetiştirilebilir. Yazları serin geçen bölgelerde yaz yetiştiriciliği de mümkündür. Bu bakımdan yaz aylarında 1000-1500 m. olan yayla kesiminde yazlık çeşitlerin yetiştirilmesi mümkündür.

Salata ve marul gruplarının sıcağa karşı duyarlılıkları farklılık gösterir. Sıcağa karşı kıvırcık baş salatalar çok hassas oldukları halde, yağlı baş salatalar orta derecede hassas, yaprak salatalar daha az hassastır. İyi bir baş oluşumu için düşük sıcaklıkta yavaş büyüme idealdir.

Salata ve marul yetiştiriciliğinde en uygun sıcaklık derecesi 15,5 ºC ile 18,3 ºC arası ise de baş bağlama esnasında 8 ºC-12 ºC arasında olmalıdır. 18 ºC’nin üzerindeki sıcaklıklarda vegetatif devreden generatif devreye geçiş başlar. Islah çalışmaları ile yüksek sıcaklıklara dayanıklı, çiçeklenmeyen yazlık çeşitler geliştirilmiştir.

MARUL YETİŞTİRİCİLİĞİNİN TOPRAK İSTEKLERİ:

Salata ve marullar iyi drene edilmiş, özellikle 25-30 cm.lik toprak tabakasında humusça ve besin maddelerince zengin, tınlı kumlu veya kumlu tınlı toprakları sever. Salatalar pH 6-7, marullar pH 5,5-7 olan topraklarda iyi yetişir.

Salata ve marullar toprak tuzluluğuna orta derecede hassastır.

MARUL YETİŞTİRİCİLİĞİNDE FİDE YETİŞTİRİCİLİĞİ:

Salata ve marul fidelerini yetiştirmek için tohumlar fide yastıklarında sterilize edilmiş harç üzerinde 10 cm aralıklarla açılmış sıralara yapılabildiği gibi, içlerine sterilize edilmiş harç doldurulmuş saksılara veya plastik torbalara ekilebilir.

İyi bir çimlenme için toprak sıcaklığı 4,4 ºC ile 26,7 ºC arasında, en uygun hava sıcaklığı 24 ºC olmalıdır.ekimden 6-10 gün sonra tohumlar çimlenir ve toprak yüzüne çıkarlar. Bitkiler 3-4 yapraklı olduğu zaman yastıklarda seyreltme yapılır. Fidelikte yabani otlar ayıklanır, sulama, hastalık ve zararlılarla mücadele yapılır.


MARUL YETİŞTİRİCİLİĞİNDE DİKİM:

Tohum ekim zamanı Akdeniz sahil kuşağında Ağustos-Aralık ayları, dikim Eylül-Ocak aylarıdır. Hasat Ekimde başlar, periyodik olarak çok soğuk kış ayları hariç Haziran sonuna kadar devam eder. Yayla şartlarında tohum Martta ekilir, Nisan, Mayısta dikilir, hasat Temmuz-Eylül aylarında olur.

Fideler 6-7 yapraklı olunca tarlaya dikilirler. Yaprak salata, yağlı baş salata ve marul çeşitleri nispeten daha küçük olduğundan, kıvırcık baş salatalara göre daha dar aralıkla dikilmelidir. Baş salatalarda m2’de 7-12 bitki bulunmalıdır. Genelde karık yönteminde dikim ikili sıralar halinde yapılmalıdır. Fideler sıra arası 30-35 cm, sıra üzeri 25-30 cm olmak üzere dikilirler. Dikim sonrası bitkilere bol can suyu verilmelidir.

MARUL YETİŞTİRİCİLİĞİNDE BAKIM:

Dikimden sonra birkaç defa toprağı kabartmak veya yabancı otları temizlemek amacıyla çapalama yapılır. Açık tarla yetiştiriciliğinde yağmurlama sulama yapılmalıdır. Yetişme mevsiminde toprak ve hava nemi göz önüne alınarak toprağın suya doyumu üstünde su verilmemelidir. Fazla su kök çürüklüğüne neden olur. Hasada yakın dönemde fazla su ve gübreleme yapılmamalıdır.

Salata ve marulların büyüme periyotları kısa olduğundan gübre istekleri fazladır. Salata ve marul yetiştiriciliğinde dekara 3-5 ton organik gübre verilir. Saf olarak dekara 10 kg N, 5 kg p2o5, 20-25 kg k2O verilir. Fosforun tümü, azot ile potasyumun 1/3’ü dikim öncesi taban gübresi olarak verilir. Potasyum ile azotun geriye kalan kısmının 1/3’ü rozet yaprak dönemi, 1/3’ü ise baş bağlamadan önce verilir.

MARUL YETİŞTİRİCİLİĞİNDE HASAT:

Salata ve marullarda hasat yapraklar kartlaşmadan ve tohuma kalkmadan önce yapılmalıdır. Aksi taktirde acılaşma görülür. Hasat bitkinin tek tek elle yapılması suretiyle gerçekleştirilir. Toprak yüzeyine yakın kısmından kök boğazının üzerinden bir bıçakla kesilmek suretiyle yapılır. Tarladaki bitkinin hepsi aynı anda hasat olgunluğuna ulaşmadığından hasadın birkaç kez yapılması gerekebilir.

Kemal Kabcık Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 25-09-2009, 03:03   #36
Ağaç Dostu
 
Kemal Kabcık's Avatar
 
Giriş Tarihi: 19-08-2007
Şehir: ANTALYA
Mesajlar: 4,518
BATEM Gözetiminde; Bitki Tanıma ve Bitki Yetiştirme Güncesi:

Ali Kemal’in Güncesi!. = 000.000.048 = Her Şey Annelerimiz İçin!.

Ufkumuzda Doğan Yeni Bir Düşünce; Yeni Bir Hayata: Müjdecidir!.
= I =
Bir hobi bahçesinin verdiği huzur içinde, eğitimim için düşünmek!.
Her bir öğrenci sevgi ve saygı içersinde öğretmenlerine ulaşabilir!.
Bugün; dünden daha cömert ve sabırlı olmalı ve düşünebilmelidir!.
Karşılıklı sevgi ve de saygı; başarının, müjdeci habercisi oluversin!.

Kemal Kabcık Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 25-09-2009, 03:15   #37
Ağaç Dostu
 
Kemal Kabcık's Avatar
 
Giriş Tarihi: 19-08-2007
Şehir: ANTALYA
Mesajlar: 4,518
BATEM Gözetiminde; Bitki Tanıma ve Bitki Yetiştirme Güncesi:

Ali Kemal’in Güncesi!. = 000.000.049 = Her Şey Annelerimiz İçin!.

Ufkumuzda Doğan Yeni Bir Düşünce; Yeni Bir Hayata: Müjdecidir!.
= II =
Bir hobi bahçesinin verdiği umut içersinde bilgilenebilmek gerek!.
Bir bitkinin güzelliğine erişebilmek için çalışmalı ve öğrenmelidir!.
Bana yardımcı olan BATEM ÇALIŞANLARINA çok çok TEŞEKKÜRLER!.
Bitkiler dünyasında, iç evrenimizi genişletebilmek için; öğrenmeli!.

Kemal Kabcık Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 25-09-2009, 03:42   #38
Ağaç Dostu
 
Kemal Kabcık's Avatar
 
Giriş Tarihi: 19-08-2007
Şehir: ANTALYA
Mesajlar: 4,518
BATEM Gözetiminde; Bitki Tanıma ve Bitki Yetiştirme Güncesi:

SOĞAN YETİŞTİRİCİLİĞİ

GİRİŞ:

Soğan insan beslenmesinde özel yeri olan bir sebzedir. Taze veya kuru olarak tüketildiği gibi son yıllarda kurutma sanayisinde işlenerek bazı yiyeceklerin hazırlanmasında da yaygın olarak kullanılmaktadır.

Soğan genel olarak iki yıllık bir bitkidir. Birinci yıl yumru, ikinci yılda tohum oluşur. 100 gr. Soğanda 1.2 gr. Protein, 0.1 gr. Yağ, 8.9 gr. Şekerli maddeler, 8 gr. Su, 12 gr. Kuru madde, 30 mg. Kalsiyum ve 42 kalori bulunur.

İKLİM İSTEKLERİ:

Bitkinin erken gelişme devresinde serin havaya gerek vardır. Baş bağlama ve başın büyümesi için sıcaklığın fazla olması şarttır. Erken gelişme devresinde ortalama sıcaklık 12,8 ºC olmalıdır. Baş bağlamaya başladığı zaman 21 ºC, başın olgunlaşması için 24-27 ºC optimum sıcaklıklar istenir. Soğan bitkisi -8, -10 ºC sıcaklıklara dayanır.

Gün uzunluğu istekleri çeşitlere göre değişir. Erkenci çeşitler 10-12 saat, geççi çeşitler için 13-15 saat gün uzunluğu gereksinimi vardır. Akdeniz sahil kesimi için sonbahar ekimi yapılan yerlerde kısa gün soğanları seçilmelidir.

TOPRAK İSTEKLERİ:

Yeterli düzeyde bitki besin maddesi içeren hafif topraklarda yetişir. Kumlu-tınlı topraklar yanında humusça zengin killi-kumlu topraklarda iyi ürün alınır. En uygun toprak pH’sı 6-6,5’tur.


YETİŞTİRİLME TEKNİĞİ:

Soğan yetiştiriciliği üç şekilde yapılır.

1- Doğrudan tohum ekimi: aynı vegetasyon periyodunda 5-6 aylık bir dönemde başlar elde edilir.

2- Kıska (arpacık) ile yapılan yetiştiricilik: Bu çeşit yetiştiricilikte 1. yıl arpacıklar elde edilir. 2. yıl bu arpacıklar ekilerek baş elde edilir.

3- Fideyle yapılan yetiştiricilik: Süresi tohum ekimiyle olan yöntemle aynıdır. Aynı yıl baş elde edilir.

Ekonomik bakımdan en uygun yöntem doğrudan tohum ekimiyle olan yöntemdir. Makineli tarımı da uygundur. Bu yöntemle tarlada çok iyi toprak hazırlığı yapılması gerekir. Tarla sonbaharda 15-20 cm derinlikte işlenir. İşlemeden önce dekara 2-4 ton yanmış ahır gübresi atılır. Akdeniz bölgesi içi tohum ekim tarihi 15 ağustos’tan 15 ekime kadar olan dönemdir. Ekimden önce toprak tava gelir gelmez yüzlek işlenir. Toprak kültivatör, tırmık ile iyice parçalanır, sonra bastırılır ve tohum ekilir. Ekim sırasında 500 gr/da tohum kullanılır. Pnömatik mibzerle ise 200 gr/da tohum kullanılmaktadır. Ekim sırasında toprak sıcaklığının 10-12 ºC olması gerekir. Bitki sıra aralığı 20-30 cm olmalıdır. Bitkiler 10 cm yüksekliğe geldiğinde sıra üzeri mesafeyi ayarlamak için elle seyreltme yapılır. Sıra üzeri mesafe 2-3 cm, iri çeşitlerde 5 cm olmalıdır. Yabancı otlara karşı da ilaçlı mücadele yapılmalıdır.

GÜBRELEME:

Dekardan 4-6 ton baş soğan alabilmek için dekara 15 kg saf azot, 10 kg saf fosfor, 15 kg saf potasyum gereklidir. Fosforun tümü, azot ile potasyumun 1/3’ü ekimde taban gübresi olarak verilir. Geriye kalan azot ve potasyumlu gübrelerin bir kısmı ekimden 1 ay sonra, diğer kısmı da baş oluşturma döneminde verilir. Gübrelemede azotun fazla kullanılması iriliği artırır. Ancak soğanın içi fazla azot kullanımında kof olur, dayanıklılığı azalır ve geççiliğe neden olur.

BAKIM İŞLERİ:

ÇAPALAMA:
Dikimden başlayarak 10-15 cm boydan sonra ot alma ve toprağı kabartma amacıyla 1. çapa yapılır. Bitkinin gelişme durumuna göre 3-4 çapa yapılabilir.

SULAMA:

Soğan yetiştiriciliğinde vegetasyon dönemi içinde yeterli yağış varsa (450-500 mm) sulamadan da yetiştirilebilir. Aksi halde sulama yapılmalıdır. En uygun sulama yöntemi yağmurlamadır. 1-2 sulama yeterlidir. Baş olgunlaştırma döneminde sulama yapılmamalıdır.

TAZE SOĞAN YETİŞTİRİCİLİĞİ:

Daha çok kıska ile yetiştiricilikte taze soğan elde edilir. Daha kısa sürede hasada ulaşılır. Aralık ve mesafeler 15-20 cm sıra arası 1-2 cm sıra üzeri olmalıdır.


HASAT:

TAZE SOĞANDA HASAT:

Soğanlar 1-2 cm çapını aldığı zaman sökülür. Üst yaprakları temizlenip kökleri yıkanır. Demetlenerek pazarlanır.

KURU SOĞANDA HASAT:

Hasattan 1-1,5 ay önce kuru maddenin artırılması için sulama kesilmelidir.

Soğanlar belli bir büyüklüğü alıp yaprakları sararmaya başladığı an üst kısmı kırılarak yatırılır. 15-20 gün sonra soğanların dış yaprakları tamamen kurur, soğanlar sökülüp çıkarılır. Toprak yüzünde 5-10 gün tutarak güneşte kurutulur. Soğanın sökümü elle çapa kullanılarak yapılır. Hasat edilen soğanların üst kuru sapları kopartılır. Turfanda pazarlanan soğanlarda kurutma yapılmaz.

SOĞANDAGÖRÜLEN HASTALIKLAR:

Mildiyö,soğan sürme hastalığı.

SOĞANDA GÖRÜLEN ZARARLILAR:

Soğan sineği, soğan sap nematodu.



Hastalık ve zararlılarla mücadelede daha geniş bilgi için İl ve İlçe Tarım Müdürlüklerine müracaat edilmesi gerekmektedir.


KAYNAKLAR:

- GÜNAY A.1983. Özel Sebze Yetiştiriciliği Cilt II, A.Ü. Ziraat Fak.

Kemal Kabcık Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 25-09-2009, 07:27   #39
Ağaç Dostu
 
Kemal Kabcık's Avatar
 
Giriş Tarihi: 19-08-2007
Şehir: ANTALYA
Mesajlar: 4,518
Satıştan Elde Ettiğim Gelir ile; BATEM YARARINA ÇALIŞABİLİRSEM ne mutlu bana!.

Patronumun hediyesi olan “Zıpçıktı Çiçek”lerini satışa sunmak istiyorum!.
“Zıpçıktı Çiçek”lerim pembe renkte olup, 700 cc.’lik saksılarda yetişiyor!.
Saksılarımı; saksı altlıkları ile birlikte: 1,5TL’ye, KOÇTAŞ’tan satın aldım!.
Saksı markasının; HİTİT 1 NOLU TOPRAK SAKSI olduğunu söylemem gerek!.
Saksılarda kullanmış olduğum torfta ise KOÇTAŞ’tan aldığım torf mevcut!.
Torfun markası GÜNEY TORF olup, 20 litreliğini 5,25TL’ye satın almıştım!.
Satışa sunmuş olduğum “Zıpçıktı Çiçek”lerimin sayısı 17 taneyi geçmiyor!.
Yetiştirmeye aldığım her saksıda; bir tek “Zıpçıktı Çiçek”i soğanı mevcut!.
Kargoya paketleme şeklim; kendimce çiçeklerimizin muhafazasına odaklı!.
Tercih ettiğim kargo şirketi ise; “PTT KARGO” olup; kargo gideri 3TL.’dir!.
Kargo gideri alıcıya ait!. “Zıpçıktı Çiçek”lerimi; 3TL.’ye satmak istiyorum!.

İstekli “Zıpçıktı Çiçek”i severlerin; “özel mesaj”la iletişim kurması gerek!.

İlginize TEŞEKKÜR eder, SAYGILARIMI sunarım!.

Kemal Kabcık Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 03-10-2009, 05:04   #40
Ağaç Dostu
 
Kemal Kabcık's Avatar
 
Giriş Tarihi: 19-08-2007
Şehir: ANTALYA
Mesajlar: 4,518
Düşünerek İlerlemeli ve Duyarlılığımız; Yurdumuz İnsanlarına Hizmet Verebilmeli!.

İnsan Eğitimine Karşı Duyarlı Olur İse; Bir Çiçekten Bile Çok Şey Öğrenebilir!.
= I =
Zaman en değerli hazinemiz ve başarıyı zamana genişletmek; insanın elinde!.
Aceleye getirilen girişim ile varlığımızı riske etmemeli ve düşünerek ilerlemeli!.
Bir çiçeğin gelişimi için zamana ihtiyaç vardır!. Ve insan sabrı ile başarılı olan!.
Bir çiçeğin yetiştiriciliğinde sabırlı olmalı, ve zaman duyarlılıkları: çiçeğe umut!.

{ Kaleme Alan: Kemal KABCIK – ANTALYA - 03 Ekim 2009 Cumartesi 06:01:53 }

Kemal Kabcık Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 03-10-2009, 05:22   #41
Ağaç Dostu
 
Kemal Kabcık's Avatar
 
Giriş Tarihi: 19-08-2007
Şehir: ANTALYA
Mesajlar: 4,518
BATEM Gözetiminde; Bitki Tanıma ve Bitki Yetiştirme Güncesi:

GÜL YETİŞTİRİCİLİĞİ


Kalıcı olduğu düşünülürse gül bitkisi dikilmeden önce gerekli hazırlığın dikkatle yapılması, doğru dikim, sonrasında bakım ve budama işlemlerinin tam vaktinde uygulanmasıyla gülleriniz yıllar boyunca cazip çiçekleriyle bahçenizi süsler. Gül bakımı zor değil ancak ihtimam ve dikkat isteyen bir iştir.

GÜL SATIN ALIRKEN..

Fidanları güvenilir bir seradan temin edin. Güllerinizi saksı içinde alırsanız her mevsim dikebilirsiniz. Fidanları almadan önce dikkatle inceleyin. Aşının üzerinden çıkan en az dört adet sağlıklı dal bulunsun. Yaprakları canlı ve lekesiz olsun. Saksının içini ot bürümüş, altından kökler fışkırmışsa bu iyiye işaret değildir. Bitkinin kart olduğunu gösterir.

Ancak ilk ve sonbaharda çok fazla çeşit bulunduğu için bu zamanlarda daha kolay seçim yapabilirsiniz. Ayrıca sonbaharda dikilen güller daha kolay tutar. Kış boyunca yerine alışır ve baharda güzel açar.

GÜL HANGİ TOPRAKTA YETİŞİR..

Gül fazla seçici olmamakla beraber, en iyi bağ toprağı da denilen demiri bol hafif kırmızımsı, kumlu killi toprakta yetişir. Bakir toprakları sever. Fazla asitli, kireçli ve besin açısından zayıf topraklar gül yetiştirmek açısından uygun değildir. Bol gübre veya kompost kullanılarak böyle topraklarda da gül yetiştirmek mümkündür.

Ağaç veya yüksek çalı bitkilerinin altlarına gül dikilmemelidir. Gölge olması bir yana, ağaç kökleri fidanların gelişmesine izin vermez.

Daha önce gül yetişmiş topraklara veya eski gül fidanlarının yakınına yeni gül dikilmesi uygun değildir. Sebebi tam bilinmemekle beraber yeni güller böyle yerlerde iyi gelişemez, hatta ölebilir. Bu durum "gül hastalığı" diye adlandırılmıştır.

Mecbur kalınırsa dikim çukuru biraz geniş ve derin açılır ve buradan çıkan toprak kullanılmaz. Bahçenin başka bir yerinden toprak getirilir. Eski toprak başka yerde rahatlıkla kullanılabilir.

Ayrıca toprağın drenajlı olması gerekir. Su tutan yerlere gül dikilmez.

ESKİ GÜLLERİN YERİNİ DEĞİŞTİRMEK..

(IMG:Linkleri görmek için lütfen Giriş Yapın veya Kayıt Olun ...)

Bazen gölgede kaldığı için veya başka bir sebeple gül fidanının yeri değiştirilmek istenir. Bitki 10 yaşında bile olsa bu mümkündür. Bu iş için en uygun zaman kasım-aralık aylarıdır. Böylece fidan bahar gelmeden yeni yerine alışma fırsatı bulur.

Önce yeni çukur açılıp hazırlanır. Daha sonra sökülecek gülün dalları kısaltılır. Bitkinin etrafı köke zarar vermeden açılır. Çatal bel yardımıyla dikkatle yerinden oynatılır. Toprağıyla çıkarılırsa daha iyi olur. Vakit geçirilmeden yeni yerine dikilir ve bolca sulanır.

GÜL İÇİN GEREKLİ BESİN NASIL SAĞLANIR..

Aşırı besin tüketen bir bitki olduğu için toprağı her yıl gübrelenmelidir. Güllerin çevresi sonbaharda yanmış gübre ile tamamen örtülür. Bu suretle hem kökler soğuktan korunmuş olur hem de toprak besince zenginleşir.
● Gül için hazırlanmış kurumuş kan ve öğütülmüş boynuz ile yapılan tabii gübreler de çok faydalıdır. Yavaş etkili bu gübreler ilkbaharda fidan başına bir avuç hesabıyla gül diplerine serpilir. İlk çiçekleri geçtikten sonra ve yaz ortasında olmak üzere iki kere daha aynı miktarda gübre verilmelidir.

● Fidanlar tomurcuk zamanı gübre şerbeti veya suni gül gübresi eritilmiş suyla arada bir sulandığı takdirde bol çiçek açar. Temmuz ayına kadar hiç olmazsa üç kez şerbet verilmelidir. Özellikle çiçekli dönemlerinin sonunda verilirse yeni tomurcuklar çıkarmakta gecikmeyecektir.

Gülleri beslemek için yukarıdaki iki usulden biri tercih edilir.

Gübre şerbeti için bir kovaya bir kaç kürek yanmış gübre ıslatılır. Üzeri örtülü olarak 3-4 gün bekletilir. Daha sonra sulama sırasında güllere verilir. Özellikle kuş gübreleri böyle verilmelidir.

GÜL DİKİLECEK YERİN HAZIRLANMASI..

Az sayıda gül dikilecekse mümkünse dikimden bir ay önce 40-50 cm. derinlik ve 50 cm. genişlikte çukurlar açılır. Çıkan toprağın üst kısmı bir tarafa,alt tabaka ise başka bir tarafa ayrılır. Çok sayıda fidan tarh şeklinde dikilecekse seçilen yer bolca yanmış gübreyle karıştırılıp, tarla usulü kazılır. Çukurlar daha sonra açılır. Buralardaki yabani otlar ve varsa iri taşlar temizlenir.

GÜL DİKİMİ..

(IMG:Linkleri görmek için lütfen Giriş Yapın veya Kayıt Olun ...)

Ayrılan üst tabaka toprak fidan başına bir kova yanmış gübreyle karıştırılır. Yoksa gül için hazırlanmış yavaş etkili bir suni gübre fidan başına bir avuç toprağa karıştırılır. Çukura biraz gübreli toprak atılır. Fidan saksıdan toprağını dağıtmadan çıkarılır. Bunun için saksı dikkatle yan yatırılıp dibine birkaç kez vurulur. Fidan çukura oturtulur. Gübreli toprakla çukur doldurulur. Yetmezse alt topraktan ilave edilir. Aşı yeri hafifçe örtülür. Toprak ayakla dikkatlice sıkıştırılır. Hemen sulanır.

Gül çıplak köklü dikilecekse açılan çukurun dibine gübreli topraktan bir tümsek yapılır. Köklerin ezik ve yaralı yerleri hafifçe budanır. Kökler yelpaze biçiminde tümseğe yayılır ve çukur dikkatle doldurulur. Sıkıştırılıp sulanır. Çıplak köklü güller mutlaka sonbaharda dikilmelidir. Kökleri sıcak tutmak için fidanın dibine biraz saman veya kuru yaprak örtülür.

Bir kova içinde birer kürek gübre ve killi toprak az suyla eritilip dikimden önce kökler bu sulu balçığa batırılırsa daha kolay tutar.

DİKİM ARALIKLARI NE KADAR OLMALI..

Bu önemli bir ayrıntıdır. Fidanlar arasında yeteri kadar aralık bulunmazsa bitkiler havasız kalacağından mantar hastalıkları artar. Bakım işleri zorlaşır. Gülün cinsine göre dikim aralıkları şöyle olmalıdır:

Minyatür güller: 30 cm.

Melez çay ve demet güller, boylarına göre:

Kısa: 45 - 60 cm.

Orta: 60 - 75 cm.

uzun:75 cm. - 1 metre

Çalı güller: Boyuna göre 50 cm. ile 1,5 metre arası..

Sarmaşık güller: 2 metre..

GÜL NASIL BUDANIR..

(IMG:Linkleri görmek için lütfen Giriş Yapın veya Kayıt Olun ...)

Güller budandıkça gençleşir ve ömrü uzar. Her yıl budama yapılmalıdır. Bu pek zor değil ancak teknik gerektiren bir iştir. Bunu öğrenmek için en iyi metot budama mevsiminde bir gül serasını ziyaret edip, olayı bizzat yerinde görmektir.

Öncelikle kaliteli bir gül makası gerekir. Elleri koruyacak uygun bir eldiven de unutulmamalıdır.

Tekrar açan güller iklime göre ocak ve mart ayları arasında budanır. Bir kez açanlar ise çiçekleri geçtikten hemen sonra yazın budanmalıdır. Baharda budanırlarsa o yıl çiçek açmazlar. Gül budaması gülün cinsine göre farklılık gösterir.

Budamaya başlarken öncelikle kuru, hastalıklı ve zayıf ve çok ince dalları dipten kesin. Bitki çalılaşmışsa hava alması için orta kısımdan birkaç dal alın. Bunlar düzgün olmayan çapraz dallar olabilir. Gülleriniz üç yıllık olunca her yıl eski dallardan üç de birini kesin. Gül budarken daima dalın dış yüzeyindeki bir gözün yarım cm. üzerinden kesin. Hafif verev, temiz bir kesik olsun.

Yeni dikilmiş güller kuvvetlenmesi için ilk yıl derin budanır. Aşı yeri üzerinden 15 cm. yani 3-5 göz üzerinden budanmalıdır.

Yetişkin melez çay ve demet güller de her dal 5-6 göz üzerinden budanır.

Çalı gülleri yüksekliğinin yarısı kadar kesilir. Kuru ve bozuk dallar ayıklanır. Derin budanmaz.

Sarmaşık güller ilk yıllarda şekil verilmek için budanır. Daha sonraları yalnızca kuru, bozuk ve hastalıklı dalları ayıklanır.

Minyatür güller de daha çok normal bir makasla hafifçe budanır. Kuru ve hastalıklı dalları ayıklanır.

Gül bitkisi için hijyen çok önemlidir. Budama sırasında çıkan bütün artıklar yakılarak yok edilmeli veya derhal bahçeden uzaklaştırılmalıdır.

YAZ BUDAMASI..

Bahar ve yaz aylarında gül keserken, her dalın üzerinde 4-5 göz bırakmaya dikkat edilir. Böylece dal körleşmez. Kalan gözlerden yeni tomurcuklar verir. Yeni dikilen güllerden vazo için gül kesmemelidir. Yalnızca solan güller gül makasıyla temizlenir.

Bazen gül dalları körleşir açmaz. Bunlar birkaç gözaltından kesilirse yeni tomurcuk verir. Solmuş güller ve hastalıklı, kuru dallar açma mevsiminde de ayıklanmalıdır.

GÜL HASTALIKLARI

(IMG:Linkleri görmek için lütfen Giriş Yapın veya Kayıt Olun ...)

Güllere musallat olan birçok zararlı vardır.

Mantar hastalıkları:

Külleme: Yapraklar ve tomurcuklar pudralanmış gibi beyazlaşır. Zamanla tomurcuklar düşer, yapraklar kıvrılıp kurur.

Pas: Yaprakların altında pas rengi lekeler oluşur. Zamanla genişler ve yaprakları kurutur.

Siyah Nokta: Yapraklarda siyah noktalar oluşur. Genişleyerek yaprakları kurutur.

Güller budandıktan hemen sonra bakır esaslı bir mantar ilacı ile ilaçlanmalı ve bu işlem 2 haftada bir tekrarlanmalıdır. (Cupravit,Antracol vs.) Hastalık görünmeden ilaçlama şarttır.Başlamışsa ilaçlama olan hasarı düzeltmez ama hastalığı durdurur.

Zararlı böcekler: Gül bitleri,tırtıllar,testereli arı ve çeşitli böcekler..Bunlar ya bitkinin özsuyunu emer,ya da çiçek ve yaprakları yiyerek bitkiye zarar verirler.Uygun ilaçlar kullanılmalıdır.

Bazı böcekler dalların içine girerek boşaltırlar. Böyle hastalıklı dalları sağlam yerine kadar budamalıdır.

Mantar hastalıklarında belirti görülmeden ilaçlama yapılır. Böcek ilaçları ise zararlılar görüldükten sonra kullanılır. Bu ayrıntıya dikkat edilmelidir.

İlaçlama kuru, rüzgârsız, güneşsiz ve serin havada yapılır. Akşamüstü en uygun zamandır. İlacın tarifesi dikkatle okunur. Buna göre işlem yapılır.

SULAMA:

Gül dayanıklı bir bitki olduğu için, fazla sulanmasa da kolay kurumaz. Ancak çiçekleri küçülür, yeni tomurcuk vermez. Bitki gelişemez. Yeni fideler düzenli sulanmaz ise kuruyabilir. Bol sulanan güller sürekli gelişir ve çiçeksiz kalmaz. Ancak dibinde su beklememelidir.

En ideal sulama için gül fidanının çevresi hafif çukurlaştırılır. Haftada 1-2 defa bu çukur suyla doldurulur. Sadece toprağı ıslatmak yetmez. Az ve sık sulamak faydadan çok zarar verir. Saksı gülleri daha sık sulanmalıdır.

Kaynak: Hümeyra Özdamar

Kemal Kabcık Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 03-10-2009, 05:44   #42
Ağaç Dostu
 
Kemal Kabcık's Avatar
 
Giriş Tarihi: 19-08-2007
Şehir: ANTALYA
Mesajlar: 4,518
BATEM Gözetiminde; Bitki Tanıma ve Bitki Yetiştirme Güncesi:

GÜL YETİŞTİRİCİLİĞİ


Ön bilgi

Gül bir bahçe bitkisidir. Gölgeli yerlerde çok iyi gelişemez. Saksıda da yetiştirilebilir ancak çok fazla dikkat ve özen ister. Bol güneşe ihtiyacı vardır. Tam gün olmasa bile sadece öğleden önce veya sadece öğleden sonra bol güneş alabilen yerler de uygundur. Yetersiz güneş ise sağlıklı sonuç alabilmeniz açısından hiç uygun değildir.

Saksıda Gül Yetiştirme

Saksıda yetiştirmek için en iyi tür cüce güllerdir. Hemen her toprakta yetişebiliyor. İlk baharda üst dallarından kesip ekerseniz kolayca köklenir büyür hatta sonbahara kadar çiçek bile açar. Ben yıllarca denemişimdir. Bunların tek kusuru kokusuz olmalarıdır. Ama bütün yıl çiçek açarlar. Camekanlı bol güneşli balkonda kışın da çiçek açar. Uzun yıllar yaşarlar. Aşağıda resmini görüyorsunuz. Çeşitli renklerde olurlar.

Türleri ve Sınıflandırılması

Gülleri sınıflamak birkaç şekilde olur. Bu sınıflandırmalardan biri: Senede bir defa ilkbahar sonlarında, yaz başlangıcında çiçek açan türleri ve bütün yıl, hatta kışın dahi çiçek açan türleri (yediveren gülleri) olmak üzere ikiye ayrılır.
Yediveren Gülleri: İlkbahar sonlarından kış başlangıcına kadar çiçek açar. Soğuğa dayanıklı türleri kışın da “havalar çok soğuk gitmedikçe” çiçek açabilir.
Ayrıca sarmaşık gülü denen uzayıp giden gül çeşitleri olduğu gibi boyu 2 metreyi bulamayan ağaççık veya çalı çeşitleri de vardır. Fazla uzayan dalları kurur gider. Bir de bodur gül cinsi var. Ayrıca saksılarda çok kolay yetiştirilebilen bir karış boyunca cüce güller vardır ama bunlar kokusuz olur.
Bütün gül çeşitleri zaman zaman kökten kuvvetli sürgünler verir. Aşılı güllerde bu sürgünlerin yok edilmesi gerekiyor.

Güllerin çok zengin çeşitleri vardır. Burada uzun uzun yazamıyorum.

Aşılı gül: Bunun makbul olduğunu düşünenler var. Oysa makbul görülecek hiç bir yönü yoktur.

Aşılı güllerin kötü ve hatta tehlikeli yönleri: Normalde olması gereken kokusunu büyük ölçüde kaybeder. Bilindiği üzere, bitkilerde aşı şu şekilde olur: İyi cins bir bitkiden bir parça alınarak aynı türden olan ama iyi kalitede olmayan başka bir bitkiye aşılanır. Aşı yapılan yerden çıkan dalın dışındaki dallar yok edilir. İşte aşılı gülün tehlikesi buradadır: Gül kökten sürgünler veren bir bitki olduğundan, aşılı yerin daha alt ve kök kısmından çıkan sürgünler esas bitkinin özelliğini taşıyacaktır. Yani bir yaban gülüne aşı yaparsanız, kökten çıkacak yeni sürgünler yine yaban gülü olacaktır. Böylece aşı sonucu çıkan dalları korumanız, diğerlerini yok etmeniz gerekiyor.

Gülleri çoğaltmak

Bunun çok çeşitleri var. Aşılamadan tohum ile üretmeye kadar… Bir akrabam kendisine verilen kesme gül çiçeklerini vazoda çiçeği solunca toprağa eker, köklendirir ve böylece bahçesinde birkaç değişik gül türleri yetiştirirdi. Dikkat, özen ve büyük sevgi isteyen bir metot. Burada başarılı sonuç seralarda hormonlarla yetiştirilen güllerden değil normal şartlarda yetiştirilen gül dallarından mümkün olabilir.

Tohum ile üretme:

Uzun ömürlü süs bitkilerinin çoğu için tavsiye edilmeyen bir yöntem, gül için de tavsiye edilmez. Güllerde ve uzun ömürlü birçok süs bitkisinde tohum ile üretme iki ayrı türün doğal yolla melezleştirilip yepyeni ve farklı bir tür elde edilmesi için kullanılır. Diğer durumlarda aşağıdaki metotlar daha uygundur, üstelik yıllarca beklemenizi gerektirmez.

Çelik ile üretme:

Yaz sonunda bir senelik dallar kesilip alınır, yaprakları kopartılmadan, makas ile diplerinden kesilerek ayıklanır. Dallar yarısından çoğu kısmı toprağın altında kalacak şekilde dikilir. Bunlar kolayca köklenir. İlkbaharda köklerine zarar vermeden sökülüp esas yerlerine dikilir.

Daldırma ile üretme:

Her tür için uygun değildir. Denemekte yarar var. Bir gül dalını toprağa ekersiniz. Filizlenirse tutacak demektir; aynı zamanda kökleniyordur. Köklenmesine zarar vermemek için asla dokunmamalısınız. Ne zaman filizler kuvvetli büyümeye başlarsa köklendiğinden emin olabilirsiniz.

Kökten ayırma ile:

Ben birkaç defa denemiştim. Sonuç iyi idi. Ama aşılı güllerde dikkat edilmeli. Bunun için gülü tanımak gerekiyor. Kökteki esas daldan aşı ile gelişmiş esas gövde vardır. Bundan meydana gelen sürgünlerde sorun olmaz. Daha aşağıdaki sürgünlerden alırsanız bunlar yabani gül olacaktır.

Aşı ile üretme:

Yukarda yazdığım sebeplerden ötürü hiç sevmediğim bir şey. Bu yüzden yazmak bile istemedim. Ben şahsen tavsiye etmem. Hobi olarak değil de ticari amaçla gül yetiştirenler yapabilir.

Gül Bakımı:

Gül sıradan bir çalı olmadığı için elbette bakımı olacaktır. Bakımı toprağının işlenmesi, budanması ve Erzurum gibi kışları çok aşırı soğuk yerlerde donmaktan korunması gibi şekillerdedir.

1- Toprak: En sevdiği toprak hem killi hem kumlu ve demir açısından zengin kırmızı topraktır. Diğer topraklardan çok kireçli / çok kumlu / çok killi ve ağır / fazlaca humuslu-asitli toprakları sevmez. Suyu fazlaca tutan topraklar gül için hiç iyi değildir. Geçirgen olması gerekiyor. Bunların dışında normal toprakta da gayet iyi yetişebilir. Ama toprağı gübreden besinden mahrum edilmemelidir. En iyisi eski, çürümüş gübredir. Taze gübreler gerektiği gibi faydalı olamıyor. Bir de güllerinizi suni gübrelerle beslemeyin, veya bunu çok az yapın. Suni gübre yerine bulabilirseniz gül için özel imal edilmiş bitki besini kullanın.

2- Güllerin Budanması: Yılda bir defa açan güllerin budanması çiçekleri geçtikten sonra yapılmalı. Yediveren güllerini her zaman çiçek açtıktan sonra verimsiz, cılız, güdük kalmış dallarından kurtarın. Esas budamayı ise ilkbaharda yapın.

Budama şekilleri: Her ne kadar gülün sağlığı için budama yapılsa da, bazı titiz kişiler güllerinin derli toplu olması, rasgele sağa sola uzamamaları için de yapabilirler.

Dipten budama:

Dallar topraktan en fazla 20 – 30 cm bırakılacak şekilde budanmasıdır. Yılda bir defa çiçek açan güller için pek uygun bir budama değildir. Mecbur kalmadıkça yapmayın. Ayrıca çoğu gül çeşitleri için bu tür budama her yıl tekrarlanmamalıdır. Ancak bodur güller ve kökten verdiği sürgünlerinin ucunda çiçek açan yediveren gül türleri için her yıl tekrarlanması uygundur.

Orta boy budaması:

Gülün yarım metre kadar bırakılması şeklinde budanmasıdır. Tırmanıcı yani sarmaşık gülleri için, yılda bir çiçeklenen türler için tavsiye edilir. Yılda bir çiçeklenen gülleri çiçek açtıktan sonra budamanız gerektiğini unutmayın. Sonbahara kadar gelişen dalları sonraki baharda çiçek açacaktır çünkü. Eğer bunları keserseniz baharda gülünüz yeterince çiçek açmayacaktır. Ya da tamamen çiçeksiz bir yıl geçirecektir.

Karışık budama:

Kökten fazlaca dallanmış güller için yapılır: Bazı dallar dipten, bazı dalları daha uzun bırakılarak budanır. Meselâ kuvvetini yitirmiş, verim alamayacağınızı düşündüğünüz dalları dipten budayabilirsiniz.

Estetik budama:

Her güle uymaz. Bazı gül türlerine çok özel ilgi ve özel budamalarla çeşitli şekillerde ilginç ve güzel görünümler verilebilir. Aşağıdaki örnekte gördüğünüz gibi.

3- Soğuktan koruma: İstanbul, Bursa, İzmir gibi illerimizde gerekmiyor. Konya, Erzurum gibi kışları müthiş soğuk geçen illerde gereklidir. Dip kısmı gübre- saman-toprak karışımı ile iyice örtülür. Dalları hasır gibi yarı hava geçiren malzemeler ile sarılarak korunur.

Gül Dikmek:

Eğer gül fidanı satın almak ve bahçenize dikmek istiyorsanız: Bu işi ılıman iklimli yerlerde sonbahar sonunda, kışın çok soğuk olan yerlerde ise ilkbaharda yapmalısınız. Yarım metre kadar bir çukur açarak dip kısma çürümüş gübreli iyi bir toprakla doldurun. Fidanınızı bunun üstüne koyarak üstünü toprak ile kapayın. Toprağı hafifçe sıkıştırın. Sonra bolca sulayın.

Hastalıkları:

Bu hastalıklar genelde mantar ve böceklerdir. Bitki hastalıkları ile vakit kaybetmeden mücadele edilmelidir. Hastalık ne ise iyi bir çiçekçiye giderek bitki hastalıkları ile ilgili ilaçlara bakmalısınız. Çoğu kişi ev yapımı ilaçlarla çare arıyor. Piyasada satılan bitkiler için hazırlanmış sentetik/kimyasal ilaçları korkmadan kullanmalısınız. En kesin çözüm yolu budur. Aksi takdirde kocakarı ilaçları ile siz vakit kaybederken gülünüzü kaybedebilirsiniz. Günümüzde artık çiçekçilerde bitki hastalıklarıyla ilgili ilaçlar kolayca bulunduğundan eski kitaplarda tavsiye edilen kimyevi karışımlarla uğraşmayın. Çoluk çocuğa zarar bile verebilirsiniz.

http://bitki-cicek.alivesitesi.com/t...irme-ve-bakimi

Kemal Kabcık Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 03-10-2009, 05:51   #43
Ağaç Dostu
 
Kemal Kabcık's Avatar
 
Giriş Tarihi: 19-08-2007
Şehir: ANTALYA
Mesajlar: 4,518
BATEM Gözetiminde; Bitki Tanıma ve Bitki Yetiştirme Güncesi:

GÜL YETİŞTİRİCİLİĞİ


A- Gerekli Faktörler

A.1-Toprak İstekleri:

Güller oldukça taze, killi-tınlı ve organik maddece zengin toprakları tercih ederler. Bu topraklar, nemli olduklarında ayağa yapışan, fakat oldukça çabuk kuruyan, fazla kuru ve nemli olmadıkları zamanlarda kolaylıkla işlenebilen topraklardır. Fakat genel olarak güller, hemen hemen tüm bahçe topraklarında yetişebilirler. Ancak, sadece killi, kumlu **** çok kalkerli gibi ekstrem şartlara sahip topraklarda yetişemezler.

Toprak analiz sonuçlarına göre gülün istekleri şöyledir.

pH....................6-6,5
Tuz .................% 0,2-0,3
N ....................20-30 mg/100 gr. kuru toprak
P2O5 ..............50-80 mg/100 gr. kuru toprak
K2O ................80-150 mg/100gr. kuru toprak
MgO ...............15-25 mg/100 gr. kuru toprak
Mn ..................150-200 ppm 100gr.kuru toprak


A.2- Toprak Hazırlığı ve Gübreleme :

Güllerin kolay ve çabuk köklenebilmeleri, gelişip süratle büyü-yebilmeleri için toprağın çok iyi hazırlanması gerekir. Hiç üretim yapılmamış, yeni topraklar söz konusu oldu-ğunda derin işleme yapılması gereklidir. Kumun hakim olduğu hafif topraklarda, ağır gübreler (Kompoze güb-reler, tercihen sığır gübresi ) en iyi sonucu verir. Ağır topraklarda (kilin hakim olduğu) samanla karışık at güb-resi uygundur. Killi-Kalkerli topraklarda, herdemyeşil bitki artıkları, turba ve hayvan artıklarından yararlana-biliriz. Toprak şartlarına göre 200 ppm nitrojen ve 150 ppm potasyum içeren likit gübreler, gerek duyulduğunda demir ve magnezyum ilavesiyle kullanılabilir.

A.3- Işık :

Güller havadar güneşli yerlerden hoşlanırlar. Açıkta, sera dışında yapılan yetiştiricilikte, gü-neyde duvar diplerinde bulunan yataklar güller için hiç uygun değildir; çünkü aşırı sıcak ve yakıcı olur. Eğer gül-leri bu gibi yerlerde yetiştirme zorunluluğu varsa,kuvvetli güneş ışınlarından en çok etkilenen kırmızı renkte var-yeteler seçilmelidir. Tırmanıcı, yayılıcı güller bu koşullar için idealdir. Bunun dışında beyaz ve pembe renkli varyeteler seçilebilir.
Işık, seralarda yetiştirilen bitkilerin gelişmesini en çok etkileyen faktörlerden biridir. Işık intensitesi yazın en fazla olduğundan yazın gül kesimi daha fazla olur. Gün uzunluğunun güllerin büyüme ve çiçeklenmeleri üzerinde bir etkisi yoktur. Yapılan araştırmalarda yüksek intensiteli ( 100 W ) floresan lambalarla yapılan ek ışıklandırmanın gül üretimini % 50-200 arasında artırdığı görülmüştür. Özellikle kısa saplı çeşitlerde ürün artışı yüksek olmaktadır ( Uzun, 1985 ).

A.4- Sıcaklık :

Bir çok gül çeşidi için 16 C gece sıcaklığı uygundur. Güneşli günlerde seradaki sıcaklık bundan 5-7 C yüksek olabilir. Daha yüksek sıcaklıklarda güllerde gelişme süresi kısalmakta, verim artmakta, ancak kalite düşmektedir (Çiçek sapı küçülür, sap kısalır ). Yeni dikilmiş güllerde başlangıçta sıcaklık kontrolü çok önemlidir. Güllerde kritik dönem olarak bilinen, tomurcuğun bezelye büyüklüğünü alıncaya kadar geçmesi gerekli sürede, sıcaklık 21 C civarında tutulmalı, bundan sonra 16 C ye düşürülmelidir. Bu şekilde daha kısa sürede çiçek elde edilir ( Larson,1980 ).


A.5- Nem :

Sera içi sıcaklığa bağlı olarak oransal nem, güllerin gelişmesi için uygun düzeyde tutulmadır. Örneğin 24 C de % 60 bağıl nem uygundur. Fazla nem, sera içi hastalıklarını artırdığı gibi, nem noksanlığı da gelişmeyi olumsuz yönde etkileyebilir. Bitkide su kaybı artar, gelişme durur ve sürgünler kısalır.
Geceleri sera içi neminin düşük olması ( % 40-60 )istenir. Bunu sağlamak için ısıtma veya iyi havalan-dırma sistemi gerekir. Elverişli nem koşullarında saplar daha uzun, çiçek ve yapraklar daha büyük olmakta, dolayısıyla kalite artmaktadır. Sık sık yapılan yağmurlama sulama (sisteme) külleme ve kara leke hastalığının yayılmasında etkili olacağından sakıncalıdır.

A.6- Karbondioksit (CO2) :

Sera güllerinde fotosentez için su ile birlikte kullanılan önemli bir madde- dir. Fotosentez sonucu bitkide büyüme ve gelişme artar. Havadaki normal CO2 gazı yaklaşık 300 ppm dir. Sera- larda CO2 miktarı arttırılırsa fotosentez de artacağından güllerin sapı uzar. Goncalar daha iri olur, dolayısıyla kalite artar. Seralarda CO2 ihtiyacı havalandırmanın yanı sıra, sera içinde alkol, propan yakılması ile de sağ-lanabilir.


A.7- Havalandırma :

Seraların sıcaklığına ve nem oranına bağlı olarak gerektiğinde havalandırma yapılmalıdır. Havalandırma, sera sıcaklığı 21 C nin üzerine çıktığı zaman yapılmalıdır. Havalandırma ile sera sıcaklığı ve sera nemi kontrol altına alınır. Ayrıca bitkiler için gerekli olan CO2 ve O2 de sağlanmış olur.


A.8- Sulama :

Güllerde dikimden itibaren yeterli sulamaya özen gösterilmelidir. Sulama zamanı ve miktarı çevre koşullarına, toprak yapısına, bitkinin gelişme durumuna bağlı olmakla birlikte, sürgün verme döneminde ve yaz aylarında gül, daha fazla suya ihtiyaç duyar. Budama sonrası, çiçek kesim dönemi ve kış aylarındaki su ihtiyacı ise daha azdır.
Bir dekar seranın yıllık su ihtiyacı 2000-2500 ton arasında hesaplanabilir.

B. Güllerin Dikimi ve Budanması

B.1- Dikim : Güllerin dikiminde en uygun periyodik Kasım ve Mart ayları arasındadır. Fakat gerçekte 15 Ekimden itibaren Nisan sonuna kadar dikilebilirler. Kışın dikim, toprak şartlarının elverişsizliği nedeniyle uygun değildir. Dikim, geç Nisanda yapılmışsa özellikle sulamaya büyük özen göstermek gerekir. Söz edilen dikim zamanları çıplak köklü güller için geçerlidir. Şimdi yetiştiriciler, her mevsim hatta yazın bile dikilebilme olanağı olan olan tüplü güller yetiştirmektedir.

Gerek bahçecilikte, gerekse seralarda kesme çiçek olarak yetiştirilen güllerin dikimi çok önemlidir. Dikim için, yukarıda anlatıldığı şekilde hazırlanan toprak sahada derinliği 60 cm, çapı 40 cm olan çukurlar açılır. Çukur dibine, üstten alınan toprak gübreyle karıştırıldıktan sonra konur. Bundan sonra sıra, güllerin dikime hazır hale getirilmesine gelir. Buna pratikte “kök tuvaleti “ (dikim budaması) denir. Amacı, sökümde zedelenen, kuruyan kök uçlarını budamaktır. Ölü kök uçları kahve rengi olup, bahçe makasıyla kesilerek sarı veya beyaz sarı rengin ortaya çıkması sağlanır. Toprak içinde, köklerin kesilen kısımlarının etrafında oluşan yara dokusunun çevresin- den çıkan çok sayıda kökçükler gülün toprağa sıkıca tutulmasını sağlarlar. Bu tutunma,eğer gülün kökleri dikim-den önce killi toprak, taze gübre ve sudan yapılmış bulamaca batırılırsa daha da kolaylaşır. Köklerde yapılan bu budamaya paralel olarak dal uçları da budanmalıdır. Bu yöntem, bütün geç dikimler için özellikle önerilir. Dikim budaması yapılan güller, önceden açılmış olan çukurlara, kökler kıvrılmayacak, doğal durumunu koruyacak ve aşı noktası hafif olarak toprak içinde kalacak şekilde yerleştirilirler.

Fazla uzun kökler de budama sırasında uçlarından kesilerek kısaltılabilirler. Gübreyle karıştırılarak yavaş yavaş köklerin arasına konulur ve çukur tamamen doldurulduktan sonra etrafına sulama çanağı yapılarak bolca sulanır.

B.2- Güllerde Budama :

Güllerde Budamanın dört ana nedeni vardır.

1- Gençleştirme
2-Verimi Arttırma
3- Kaliteyi Arttırma
4- Form Verme

Güller her yıl ne kadar iyi bakılırsa bakılsın, zamanla karşılaştığı, dalların kısalıp gelişmediği, kurumuş bir hal aldığı görülür. Bu durumda, güllerin keskin aletle aşı noktasının üstünden kesilmesi hem gençleştirmeye hem de verimli ve kaliteli çiçek elde edilmesine yardımcı olur. Gençleştirmenin söz konusu olmadığı, verimin de iyi olduğu güllerde yapılan budama form içindir. İyi bir form için “V” şeklindeki budama gerekir. Güllerde budama zamanı kış sonu veya ilkbahar başıdır.


Gül fidanlarında budama üç şekilde yapılır.

1-) Uzun Budama (yumuşak budama ) : Dalların dipten itibaren 510 göz bırakılacak şekilde kesilme-siyle gerçekleşir. Bu tip budama çok kuvvetli, sağlıklı gelişen güllerde, melez çay güllerinde, sarılıcı güllerde uygulanır.


2-) Kısa Budama (Sert Budama ) : Dallar dipten itibaren 2-4 göz üzerinden budanır. Bu tip budama genç sürgünlerin kuvvetli ve dayanıklı olmasını, çiçek dallarının da daha uzun ve kuvvetli olmasını sağlar. Zayıf, güçsüz, verimli olmayan güllerin çoğu bu şekilde budanır.


3-) Karışık Budama : Gül fidanlarındaki dalların kuvvet, kalınlık, uzunluk, yaş, verim gibi faktörler göz-önünde bulundurulmak suretiyle yerini göre uzun, yerine göre kısa budanmasıdır. Cinsleri ne olursa olsun pratikte gülleri şu şekilde budanmalıdır.

1. yıl 2 göz üzerinden
2. yıl 3-4 göz üzerinden
3. yıl 5-6 göz üzerinden
4. yıl 2-3 göz üzerinden

Bu şekilde yapılan budamayla güllerin hem şekillerini korumuş olur, hem de ömürlerini uzatmış oluruz. Budanan fidanlar derhal sulanmalı, sulamayla birlikte sulandırılmış gübre verilmelidir. Budamanın sabah veya akşam üstü serinliğinde sonbahar-ilkbahar arasında yapılması uygundur.


B.3- Güllerde Uç Alma Teknikleri

Koltuk Filizleri ve Tomurcuk Alam : Güller genel olarak, dipten itibaren 1 veya 2 kalın dal ve çok sayıda ince dal meydana getirirler. Kaliteli gül yetiştiriciliğinde, bitkilerin dipten itibaren birkaç kalın dal meydana getirmesi istenir, bu da “ uç alma tekniği “ ile sağlanabilir. Yeni dikilen güller, gelişmeye başladıktan sonra sürgün gelişimi dikkatle gözlenmeli, sürgünler 2.5-3.0 cm olunca ikinci veya üçüncü beş yaprakçıklı yaprağın hemen üzerinden sürgün ucu kopartılmak suretiyle “ Erken Uç Alma “ tekniği uygulanmalıdır. Bu yöntemle, meydana gelen sürgünlerin daha kalın çaplı olması, bitki üzerinde küçük çaplı sürgün kalmaması ve sürgünler üzerindeki yaprakların da en büyük ölçülerine kadar gelişmesi sağlanmış olur.

Doğal olarak gelişen kuvvetli, orta kalınlıktaki gül sürgünleri çiçek tomurcukları görülene dek gelişmelerine izin verilir, daha sonra üstteki ilk beş yaprakçıklı yaprağın altından kesilirler. Bu şekilde “Yumuşak Uç Alma” tekniği uygulanan güllerin daha uzun saplı olması sağlanmış olur.

Güllerde birde “Sert Uç Alma” vardır ki: Bu da uzun saplı, kaliteli gül elde edilmesi için uygulanır. Sür-günler alttaki iki adet beş yaprakçıklı yaprağın üzerinden kopartılır.
Filiz alma, güllerde çiçek sapı ve buna bağlı olarak ta çiçek tomurcuğu sayısını kontrol altında tutmak amacıyla yapılır. Çünkü uç alma ile ikinci ve üçüncü derecedeki gözlerin sürgün yapmaları teşvik edilmiş olur. Bunlardan en üst noktadaki bırakılırken, diğerleri alınarak kontrol yapılır.

Güllerde ayrıca çiçek sapı üzerindeki tepe tomurcuğundan başka, çeşit özelliğine göre 2-4 arasında değişen sayıda ikinci derecede çiçek tomurcukları da vardır. Bunlar nohut iriliğine gelince elle kopartılarak alınmalıdır. Bu şekilde tepe tomurcuğunun gelişimi engellenmemiş olur.


5. Güllerde Ürün Programlama :

Güller, genel olarak dikimden itibaren kesime kadar üç aylık bir zamana ihtiyaç duyarlar. Verimi Pazar koşullarına göre ayarlayabilmek ve belirli periyotlarda münavebeli olarak çiçek elde edebilmek amacıyla bir ürün programlaması yapmak önemlidir. Bunun için de dikim zamanıyla birlikte uç alma zamanı ayarlanmalıdır. Uç almadan itibaren gülün kesimine kadar geçen süre uç alma şekline, zamanına ve varyetelere göre değişiklik gösterir.

Genel olarak geç ilkbaharda veya yazın bu süre 5-6 hafta iken, kışın 8 haftaya çıkar. Bunun dışında, “yumuşak uç alma “ uygulananlar “sert uç alma” uygulananlara göre 3-7 gün gibi daha fazla bir sürede kesime gelirler. BU arada seradaki sıcaklık değişmeleri de dikkate alınmalıdır. Diğer taraftan gülün sap uzunluğu da kesim zamanını etkileyen bir faktördür. Uzun saplı güller, olgunlaşmaları için daha fazla zamana ihtiyaç gösterirler. Ayrıca gece sıcaklığını (bir gecede en fazla 1 C olmak kaydıyla) 4-5 C düşürmek veya yükseltmekle çiçeklenme gecikebilir veya hızlandırılabilir.

6-Çiçek Kesimi :

Bir gül sürgünü incelendiğinde, sürgünün orta kısmında 2-5 adet beş yaprakçıklı yaprak bunların hemen altında ve üstünde bir çok üç yaprakçıklı yaprak ve dar yaprakçıklar bulunmaktadır. Gül tomurcuğunun hemen altında bulunan, sırasıyla; dar, uzun yaprakçık, üç yaprakçıklı yaprak ve ilk beş yaprakçıklı yaprakların dibindeki tomurcuklar sivridir. Bunların altındaki yaprakların dibindekiler ise yuvarlaktır. Sürgünün en altındaki dar yaprakçıkların dibindeki gözler ise daha düzdür.

Gül sürgünü üzerindeki tomurcukların durumunu bilmemizin, çiçek kesiminde büyük önemi vardır. Eğer bu tomurcuklar çiçeklenmeye bırakılırsa, sivri olanlar kısa saplı güller, dolayısıyla kalitesiz güller meydana getirecektir. Bu bakımdan çiçek sapının, üstteki ilk beş yaprakçıklı yaprağın altındaki noktadan kesilmesi gerekir (yumuşak uç alma noktası ). Bu işlem, alttaki yuvarlak tomurcukların ileride uzun saplı, kaliteli gül meydana getirmelerine yardımcı olur.

Çiçek kesim zamanı üzerinde, farklı tür ve varyeteler de rol oynar. Sarı varyeteler pembe veya kırmızı varyetelere göre daha kapalı halde iken kesilirken, kırmızı veya pembe varyeteler ise dış petaller açılmaya başlarken kesilmelidir.


7-Depolama :

Kesilen güller hemen ılık suya konarak 4-5 C hava sıcaklığındaki depolarda saklanmalıdır. Gülleri daha uzun süre (2 hafta) saklamak gerekiyorsa –1 C ile 1 C arasında bırakmak gerekir. Ancak güller su içine konmayıp nem ve hava geçirmez kaplarda saklanmalıdır. Depolamadan sonra sapların ucu biraz kesilerek 27 C-30 C deki sıcak suya batırılmalıdır. Bu arada ortam sıcaklığının 4-5 C olması önerilmektedir.


8-Gül Sorunları, Hastalık ve Zararlıları

Gül yetiştiriçiliğinde karşımıza çıkan en büyük sorunlar “Kör Sürgün” ve “Bozuk Baş” oluşumudur.

1.Kör Sürgün : Güllerin generatif gelişmeye başlaması gerekirken, vejetatif devrede kalarak yaprak açmaya devam etmesi, böylelikle sapın ucunda çiçek meydana gelmemesi olayıdır. Yüksek ışık intensitesi ve yüksek sıcaklık ile kör sürgün arasında ters bir orantı vardır. Işık intensitesi ve sıcaklık arttıkça kör sürgün oranı azalmakta (% 14-15),tersi durumunda %40’a yükselmektedir.
Bununla beraber 21 C nin üzerindeki sıcaklıklarda kör sürgün oranı tekrar artış göstermektedir. Ayrıca, gece-gündüz arasındaki sıcaklık farkının yüksek olması da kör sürgün oranını arttırır.

Budama şekli de kör sürgün oranına etki eden önemli bir faktördür. Kuvvetli budama zayıf budamaya göre kör sürgün oranını artmasına nedendir.

2.Bozuk Baş : Gül tomurcuklarının ortasındaki petallerin tam olarak gelişemeyerek yassı ve ondüleli bir şekil almasıyla ortaya çıkar. Bozuk baş oranı da kör sürgünde olduğu gibi düşük sıcaklık, zayıf ışık intensitesi ve kuvvetli budama ile artış göstermektedir.

Güllerde en çok görülen Külleme, Pas, Mildiyö, Yaprak ve Sap Lekesi, Siyah Leke, Kök Çürüklüğü gibi hastalıklar ve Gül Pseuronu, Afidler, Gül Filiz Arısı, Gül Kabuklu Biti vb. zararlılara karşı kültürel ve kimyasal savaş yapılmalıdır. Bunun için; genel olarak işletmelerde temizliğe çok dikkat edilmeli, toprak ve sera dezenfek-te edilmeli serada havalandırma sağlanmalı, fazla nemden daima kaçınılmalı,fazla azotlu gübre kullanılmamalı, gece-gündüz sıcaklık farkının çok olmamasına dikkat edilmelidir. Kimyasal savaş olarak özellikle Mildiyö ve Küllemeye karşı sık sık kükürtlü preparatlar ve organik fungusitlerle ilaçlama yapılmalıdır.

( Bir İnternet Sayfasından Alıntıdır!. )

Kemal Kabcık Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 09-01-2010, 13:30   #44
Ağaç Dostu
 
Kemal Kabcık's Avatar
 
Giriş Tarihi: 19-08-2007
Şehir: ANTALYA
Mesajlar: 4,518
Koleksiyon Bahçesi Girişimlerim İçin; Hassasiyetimin Ölçüsünü: BATEM'e Danışmalıdır!

TÜBİTAK 1001 PROJESİ

Proje Başlığı: Batı Akdeniz Bölgesinde Leucojum aestivum ve Ornithogalum spp. Türlerinin Kültüre Alınması, Süs Bitkileri Sektörüne Kazandırılması ve Moleküler Karakterizasyonu

Proje Lideri: Dr. Özgül KARAGÜZEL

Yürütücü Kuruluş: Batı Akdeniz Tarımsal Araştırma Enstitüsü

Proje Yürütücüleri: Ayşe KAYA, Köksal AYDINŞAKİR, Saadet TUĞRUL AY, Nedim MUTLU, İbrahim BAKTIR, Osman KARAGÜZEL, Ramazan GÖKTÜRK, Soner KAZAZ

Başlama – Bitiş Tarihleri: 2005-2009

Proje Toplam Bütçesi: 25.300

Proje Özeti:

Bu çalışmada, doğadan sökülerek ihraç edilen ancak üretimlerindeki yetersizlik nedeniyle kontenjan uygulanan doğal çiçek soğanlarından Leucojum aestivum ve Ornithogalum spp. türlerinin doğadaki mevcut durumlarının tespiti ve veri tabanının oluşturulması, çoğaltım ve yetiştirme tekniklerinin geliştirilmesi, aynı zamanda çeşitli varyasyon oluşturma ve moleküler karakterizasyon çalışmalarıyla gelecekte bu konuda yapılacak diğer ıslah çalışmalarına temel teşkil etmesi ve gen havuzu oluşturulması hedeflenmiştir.

Araştırmada, seçilen türlerin lokasyonları, doğal populasyonların tespiti, tür teşhisleri ve kullanım amaçlarına göre seleksiyonları yapıldıktan sonra kültüre alınmalarına yönelik olarak adaptasyon, çoğaltma ve soğan büyütmeye yönelik çalışmalar yürütülmüştür. Türler arasındaki varyasyonu tespit etmeye yönelik olarak moleküler karakterizasyonları ve farklı varyasyonlar oluşturmaya yönelik olarak colchicine uygulamaları yapılmıştır.

Araştırma sonucunda Batı Akdeniz bölgesindeki 15 farklı Ornithogalum türü ile Leucojum aestivum türü olmak üzere toplam 16 türün doğal populasyonlarındaki ve yetiştirildiği Antalya koşullarındaki bitkisel özellikleri belirlenmiş, çoğaltımları yapılmış, soğan büyütmeye yönelik yapılan yetiştirme tekniği çalışmalarından olumlu sonuçlar alınmış, moleküler karakterizasyon çalışmasıyla türlerin genetik benzerlikleri saptanmış ve bu türler daha sonra enstitünün Süs ve Tıbbi Bitkiler Bölümünde kurulan koleksiyon bahçesine aktarılmışlardır.

Anahtar Kelimeler: : Ornithogalum ,Leucojum, Kültüre Alma, Moleküler Karakterizasyon

( http://www.batem.gov.tr/proje/proje....LÜMÜ_PROJELERİ Adresinden Alıntı Kısa Bir Bilgi Paylaşımı )

Kemal Kabcık Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 05-04-2010, 01:21   #45
Ağaç Dostu
 
Kemal Kabcık's Avatar
 
Giriş Tarihi: 19-08-2007
Şehir: ANTALYA
Mesajlar: 4,518
Batem Güncesi

Okumanın Ümidinde; Yeni Bir Hayata Başlayabilmek Gerek!.
= 000.000.001 =
Okumanın Ümidinde; Gerçek Dostluk Arayışını Sürdürmeli!.

“ÜZÜNTÜLÜ YILLAR” Adlı Roman Anlatısından Kısa Bir Alıntı:

“{…+.+.+…} Bize hiçbir zararın dokunmaz.”

{ Kaleme Alan: A.J. CRONİN – Çeviren: Dr. Hayri ESEN – Baskı: Yeni Matbaa/1966 – Sayfa:004/05 - 05 Nisan 2010 Pazartesi 01:42:50 }

Pir Edindiğimiz Saygıdeğer Öğretmenimiz İçin Umut Gereklidir!.

Tahir: Kendini bilen, haddini aşmayan yaklaşım; dostluk için!.
Zühre: Dostluğu; kendini bilen, haddini aşmayan: koruyabilir!.
Tahir: Dostluklarımızı; muhafaza edebilmeli ve ilerlemelidir!.
Zühre: Saygıyı; unutmamalı Tahir!. Saygı; muhafazanın gereği!.


{ Kaleme Alan: Kemal KABCIK – ANTALYA - 05 Nisan 2010 Pazartesi 01:48:33 }

Okumanın Ümidinde; Her Gün, Yeni Bir Hayata Müjdeci Olmalı!.
TEŞEKKÜRLER TÜRKİYE!. DOSTLUKLAR SAĞOLSUN!.
Okumanın Ümidinde; Gerçek Dostluk Arayışına Hizmet Vermeli!.

Kemal Kabcık Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 05-04-2010, 01:45   #46
Ağaç Dostu
 
Kemal Kabcık's Avatar
 
Giriş Tarihi: 19-08-2007
Şehir: ANTALYA
Mesajlar: 4,518
Ömrümü; Batem Araştırmacılığına Vakfedebilmeyi Düşünüyorum, SAYGILARIMLA, TEŞEKKÜRLER

04 Nisan 2010 Pazar 09:22:50


000.000.001 - 09:23:28 – Annemden Aldığım Borç Para -------------- 010,00.-
000.000.002 - 09:25:11 – Çiçekçi Dedemden Toprak Alımı ------------------- 010,00.-
000.000.003 - 10:37:34 – 6 Tane Sera Domatesi Dikim İşi Gerçekleştirildi ----------
000.000.004 - 16:02:03 – Annemden Aldığım Borç Para -------------- 020,00.-
000.000.005 - 16:03:04 – Çiçekçi Dedemden 6 Tane Sardunya Çiçeği --------- 012,00.-
000.000.006 - 16:04:16 – Çiçekçi Dedemden 11 Litre Açık Torf Alımı ------- 003,00.-
000.000.007 - 18:54:57 – Kadir Ağabeyime Şakayık Çiçeği ---------- 005,00.-
000.000.008 - 18:56:22 – Kadir Ağabeyimin Akrabasından ----------- 004,00.-
000.000.009 - 18:57:07 – Anneme Borç Ödemesi ----------------------------- 010,00.-

05 Nisan 2010 Pazartesi 01:15:05

Kemal Kabcık Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 05-04-2010, 02:04   #47
Ağaç Dostu
 
Kemal Kabcık's Avatar
 
Giriş Tarihi: 19-08-2007
Şehir: ANTALYA
Mesajlar: 4,518
Araştırmacılığa Yönelen Dikkatim; Yurdumuz İnsanlarına Hizmet Vermelidir! SAYGILARLA!

Okumanın Ümidinde; Yeni Bir Hayata Başlayabilmek Gerek!.
= 000.000.002 =
Okumanın Ümidinde; Gerçek Dostluk Arayışını Sürdürmeli!.

“ÜZÜNTÜLÜ YILLAR” Adlı Roman Anlatısından Kısa Bir Alıntı:

{…+.+.+…} Gözlerimi bu sevdiğim, gizli ve esrarlı laboratuarın duvarlarında dolaştırdım, anlayışlı bir bekleyişle profösörün kapısından baktım.

{ Kaleme Alan: A.J. CRONİN – Çeviren: Dr. Hayri ESEN – Baskı: Yeni Matbaa/1966 – Sayfa:004/09 - 05 Nisan 2010 Pazartesi 02:55:04 }

Pir Edindiğimiz Saygıdeğer Öğretmenimiz İçin Umut Gereklidir!.

Tahir: Çalışmak adına; birbirimizi motive etmeli, ilerlemeli!.
Zühre: Dostluğu; çalışan ve üreten duyarlılıklar koruyabilir!.
Tahir: Emek verilen geleceğe; tarım için katkılarımız olmalı!.
Zühre: Bir bitkinin gizemli yaratılışında çareler aramalıdır!.


{ Kaleme Alan: Kemal KABCIK – ANTALYA - 05 Nisan 2010 Pazartesi 02:58:48 }

Okumanın Ümidinde; Her Gün, Yeni Bir Hayata Müjdeci Olmalı!.
TEŞEKKÜRLER TÜRKİYE!. DOSTLUKLAR SAĞOLSUN!.
Okumanın Ümidinde; Gerçek Dostluk Arayışına Hizmet Vermeli!.

Kemal Kabcık Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 05-04-2010, 02:31   #48
Ağaç Dostu
 
Kemal Kabcık's Avatar
 
Giriş Tarihi: 19-08-2007
Şehir: ANTALYA
Mesajlar: 4,518
Bateme Yakınlığım; Şahsi Çıkar Ummamalıdır ve Kazanarak, Bateme Bir Katkım Olmalıdır!

Okumanın Ümidinde; Yeni Bir Hayata Başlayabilmek Gerek!.
= 000.000.003 =
Okumanın Ümidinde; Gerçek Dostluk Arayışını Sürdürmeli!.

“ÜZÜNTÜLÜ YILLAR” Adlı Roman Anlatısından Kısa Bir Alıntı:


{…+.+.+…} Hislerini gizlemeye çalışmasına rağmen, alın adalelerinin hafif gerginliğine bakarak, benim çalışmalarımı beğenmediğini hemen anladım. {…+.+.+…} bana havale ettiği işlere heyecanla sarılmadığıma üzüldüğünü fark ettim.

{ Kaleme Alan: A.J. CRONİN – Çeviren: Dr. Hayri ESEN – Baskı: Yeni Matbaa/1966 – Sayfa:004/10 - 05 Nisan 2010 Pazartesi 03:21:17 }

Pir Edindiğimiz Saygıdeğer Öğretmenimiz İçin Umut Gereklidir!.

Tahir: Kitap okuma yoluyla; kendi kusurlarımızı gidermelidir!.
Zühre: Çalışma azmi verecek değerli kitaplar okuyabilmelidir!.
Tahir: Araştırmacılığa vakfedilen ömrüm şahsi çıkar ummamalı!.
Zühre: Şahsi çıkarlarını unutan bilinç; Yurduna yararlı olur!.


{ Kaleme Alan: Kemal KABCIK – ANTALYA - 05 Nisan 2010 Pazartesi 03:26:20 }

Okumanın Ümidinde; Her Gün, Yeni Bir Hayata Müjdeci Olmalı!.
TEŞEKKÜRLER TÜRKİYE!. DOSTLUKLAR SAĞOLSUN!.
Okumanın Ümidinde; Gerçek Dostluk Arayışına Hizmet Vermeli!.

Kemal Kabcık Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 05-04-2010, 04:12   #49
Ağaç Dostu
 
Kemal Kabcık's Avatar
 
Giriş Tarihi: 19-08-2007
Şehir: ANTALYA
Mesajlar: 4,518
İyiliksever, Temiz ve Serin Kalplerin; Duyarlılık Yüklü Emeğine: Hizmet Vermeliyim!..

Okumanın Ümidinde; Yeni Bir Hayata Başlayabilmek Gerek!.
= 000.000.004 =
Okumanın Ümidinde; Gerçek Dostluk Arayışını Sürdürmeli!.

“ÜZÜNTÜLÜ YILLAR” Adlı Roman Anlatısından Kısa Bir Alıntı:


Aramızda bir sessizlik oldu, sonra, tabiatın sertliğine gem vuran iyilik severliğiyle, kısaca:

{ Kaleme Alan: A.J. CRONİN – Çeviren: Dr. Hayri ESEN – Baskı: Yeni Matbaa/1966 – Sayfa:004/11 - 05 Nisan 2010 Pazartesi 05:00:20 }

Pir Edindiğimiz Saygıdeğer Öğretmenimiz İçin Umut Gereklidir!.

Tahir: Pir edindiğimiz öğretmenimize yakınlığımız olabilmeli!.
Zühre: Davranışlarımızda; ölçüyü tanı, ölçüyle ilerlemelidir!.
Tahir: Ölçü içersi davranış biçimi: seven kalpleri: incitmez!.
Zühre: Ölçü içersinde söz sarfiyatı; serin kalpliliği sağlar!.


{ Kaleme Alan: Kemal KABCIK – ANTALYA - 05 Nisan 2010 Pazartesi 05:07:33 }

Okumanın Ümidinde; Her Gün, Yeni Bir Hayata Müjdeci Olmalı!.
TEŞEKKÜRLER TÜRKİYE!. DOSTLUKLAR SAĞOLSUN!.
Okumanın Ümidinde; Gerçek Dostluk Arayışına Hizmet Vermeli!.

Kemal Kabcık Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 05-04-2010, 04:39   #50
Ağaç Dostu
 
Kemal Kabcık's Avatar
 
Giriş Tarihi: 19-08-2007
Şehir: ANTALYA
Mesajlar: 4,518
Yurdumuza Hizmet Verebilmeyi Uman Bilincim; Şahsi Çıkarlardan Arınmayı Başarmalıdır!.

Okumanın Ümidinde; Yeni Bir Hayata Başlayabilmek Gerek!.
= 000.000.005 =
Okumanın Ümidinde; Gerçek Dostluk Arayışını Sürdürmeli!.

“ÜZÜNTÜLÜ YILLAR” Adlı Roman Anlatısından Kısa Bir Alıntı:


{…+.+.+…} Hiçbir zaman kararından dönmeyeceğini biliyordum. {…+.+.+…}
{ Kaleme Alan: A.J. CRONİN – Çeviren: Dr. Hayri ESEN – Baskı: Yeni Matbaa/1966 – Sayfa:005/04 - 05 Nisan 2010 Pazartesi 05:30:22 }

Pir Edindiğimiz Saygıdeğer Öğretmenimiz İçin Umut Gereklidir!.

Tahir: Pir edindiğimiz, öğretmenlerimizin izinde yürümelidir!.
Zühre: Her bir duyarlı öğretmenimizden; ince ayrıntı kapmalı!.
Tahir: Gelişmek için; ince ayrıntı, ölçülü yaklaşımı aramalı!.
Zühre: Gelişimi muhafaza adına; kendimizle mücadeleci olmalı!.


{ Kaleme Alan: Kemal KABCIK – ANTALYA - 05 Nisan 2010 Pazartesi 05:36:01 }

Okumanın Ümidinde; Her Gün, Yeni Bir Hayata Müjdeci Olmalı!.
TEŞEKKÜRLER TÜRKİYE!. DOSTLUKLAR SAĞOLSUN!.
Okumanın Ümidinde; Gerçek Dostluk Arayışına Hizmet Vermeli!.

Kemal Kabcık Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 05-04-2010, 05:02   #51
Ağaç Dostu
 
Kemal Kabcık's Avatar
 
Giriş Tarihi: 19-08-2007
Şehir: ANTALYA
Mesajlar: 4,518
Düşünen ve de Düşündüren; Sağlam Karakterli, Duyarlı Dostlukları Koruyabilmeliyimdir!

Okumanın Ümidinde; Yeni Bir Hayata Başlayabilmek Gerek!.
= 000.000.006 =
Okumanın Ümidinde; Gerçek Dostluk Arayışını Sürdürmeli!.

“ÜZÜNTÜLÜ YILLAR” Adlı Roman Anlatısından Kısa Bir Alıntı:


{…+.+.+…} Ben uzun bir süre kıpırdamadan yerimde kaldım. {…+.+.+…}

{ Kaleme Alan: A.J. CRONİN – Çeviren: Dr. Hayri ESEN – Baskı: Yeni Matbaa/1966 – Sayfa:005/10 - 05 Nisan 2010 Pazartesi 05:52:47 }

Pir Edindiğimiz Saygıdeğer Öğretmenimiz İçin Umut Gereklidir!.

Tahir: Duyarlılık yüklü eğitimin izinde, ileri adım yürümeli!.
Zühre: Duyarlı dostluklar; ileri adım eğitim ile korunabilir!.
Tahir: Yeni yollar, yeni ufuklar; düşünce yüklü dostlukların!.
Zühre: Düşünerek; kayıp ve kazanımı görerek ilerlemeli Tahir!.


{ Kaleme Alan: Kemal KABCIK – ANTALYA - 05 Nisan 2010 Pazartesi 05:58:17 }

Okumanın Ümidinde; Her Gün, Yeni Bir Hayata Müjdeci Olmalı!.
TEŞEKKÜRLER TÜRKİYE!. DOSTLUKLAR SAĞOLSUN!.
Okumanın Ümidinde; Gerçek Dostluk Arayışına Hizmet Vermeli!.

Kemal Kabcık Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 06-05-2012, 15:48   #52
Ağaç Dostu
 
sarigoz's Avatar
 
Giriş Tarihi: 18-09-2009
Şehir: Istanbul
Mesajlar: 564
Galeri: 26
Elinize saglik Kemal bey..

sarigoz Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Cevapla


Gönderme Kuralları
Yeni konu gönderemezsiniz
Konulara yanıt veremezsiniz
Ek dosya yükleyemezsiniz
Kendi gönderilerinizi düzenleyemezsiniz

BB code Açık
Smilies Açık
[IMG] Kodu Açık
HTML Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Forum saati Türkiye saatine göredir. GMT +2. Şu an saat: 05:40.
(Türkiye için GMT +2 seçilmelidir.)


Forum vBulletin Version 3.8.5 Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0
agaclar.net © 2004 - 2024