01-10-2007, 13:21 | #1 |
Yeni Üye
Giriş Tarihi: 27-09-2007
Şehir: ANADOLU
Mesajlar: 20
|
Tarimsal Ekonomi
Ekonomi sınırlı kaynaklarla geniş boyutlu gereksinimler arasında denge kurmaktır. Tarımın iktisadi kalkınmaya katkısı 3 ana başlıkta incelenebilir.
Tarımın oransal gelişme hızı ne kadar yüksekse ve milli gelirdeki payı ne kadar büyükse , gelişmeye ürün katkısı o kadar yüksektir. Bu tarımın öneminin artmasının, aksi durum ise tarımın önemsizleşmesinin bir sonucudur. |
01-10-2007, 23:18 | #2 |
agaclar.net
|
Devam edeceğinizi umuyorum... |
02-10-2007, 07:53 | #3 |
Yeni Üye
Giriş Tarihi: 27-09-2007
Şehir: ANADOLU
Mesajlar: 20
|
Evet devam edeceğim, çünkü bu bana lazım olan ,iş hayatımda beni kalkındıran ve aynı zamanda okuyanlara ufacık da olsa bir katkı sağlayan ,ayrıca da zevk veren bir çalışma oluyor benim için...site için TEŞEKKÜRLER. |
02-10-2007, 08:45 | #4 |
Yeni Üye
Giriş Tarihi: 27-09-2007
Şehir: ANADOLU
Mesajlar: 20
|
Tarım Sektörünün Ekonomideki Yeri: Tarım sektörü katma değeri, 1990-98 döneminde ortalama olarak Gayri Safi Yurt İçi Hasıla’nın yüzde 15.9’unu, tarım sektörü istihdamı ise bu dönemde toplam istihdamın yüzde 44.9’unu oluşturmaktadır. Tarım sektöründe istihdam edilen kişi başına katma değer, tarım-dışı sektörlerde istihdam edilen kişi başına katma değerin, bu dönemde ortalama yüzde 23.3’ü kadardır. Tarımın istihdam açısından önemi, küçük çiftçiliğin yaygınlığı ve kişi başına gelir seviyesinin düşüklüğü, tarımsal destekleme politikalarının etkilerinin iyi irdelenmesini gerektirmektedir. Kırsal kesimden kente göçün önemini koruması, tarım-dışı kesimde istihdam imkanlarının yetersizliği, kentsel altyapı ihtiyacındaki hızlı artış ve bunun gerektirdiği finansman ihtiyacı dikkate alınarak, tarımsal destekleme politikalarının ekonomi üzerindeki yükü değerlendirilmelidir. Tarım Sektörünün Yapısı : Tarım sektörünün temel özelliklerinden birisi de, küçük üreticiliğin yaygınlığı ve arazilerin parçalanmışlığıdır. Devlet İstatistik Enstitüsü’nün 1990 yılı Tarım Sayımı sonuçlarına göre yaklaşık 4 milyon tarım işletmesinin yüzde 35.0’ı 0.1-1.9 hektar arasında araziye sahiptir. 1980-1990 döneminde tarım işletmelerinin sayısı yüzde 11.5 oranında artmış, bu artış genelde küçük işletme sayısındaki yükselmeden kaynaklanmıştır. 1980-1990 döneminde arazi parçalanmışlığında bir azalma gözlenmektedir. 1980 yılında tarımsal işletmelerin yüzde 41.9’u 5 parçanın üzerinde tarlaya sahipken, bu oran 1990 yılında yüzde 33.9’a gerilemiştir. Ancak, tarımsal işletmelerin sahip olduğu ortalama arazi büyüklüğü de 6.4 hektardan 5.9 hektara gerilemiştir. Tarımsal destekleme politikaları oluşturulurken; ekonomik etkinliğin artırılmasının yanısıra, tarım sektörünün gelir ve istihdam açısından ekonomideki yeri, tarımsal işletmelerin yapısı, göç olgusu ve kamu finansmanı üzerindeki doğrudan etkilerinin de dikkate alınması gerekmektedir. Bu analizlerin ürün bazında yapılması daha sağlıklı sonuçların alınmasına katkıda bulunacaktır. |
03-10-2007, 08:55 | #5 |
Yeni Üye
Giriş Tarihi: 27-09-2007
Şehir: ANADOLU
Mesajlar: 20
|
UYGULANAN POLİTİKALARLA İLGİLİ DEĞERLENDİRME Ülkemizde tarımsal destekleme politikalarının en önemli aracı olan fiyat müdahaleleri, üretimin pazar sinyallerine uygun olarak gelişmesini engelleyici, üretici gelirlerinde istikrarsızlık yaratıcı, gelir dağılımını bozucu etkiler yaratmakta ve bazı ürünlerde iç ve dış pazarlarda değerlendirilemeyen stokların oluşmasına yol açmaktadır. Sürdürülen tarım politikaları, sağlanan desteklerin üreticiye yeteri kadar yansımaması nedeniyle sosyal amaçların gerçekleştirilememesi yanında kamu kaynaklarına önemli ölçüde yük getirmesi bakımından da olumsuz etkilere sahiptir. Ülkemizde tarım sektörüne çeşitli yollarla kaynak aktarılmasına rağmen; -Aktarılan kaynağın tamamı çiftçilerin eline geçmemektedir; -Tarımsal üretimde ve ihracatta ülkemizin varolan potansiyeline uygun bir artış sağlanamamaktadır; -Üreticilere üretimle ilgili karar almalarını sağlayacak pazar sinyalleri yeteri kadar ulaşamamaktadır; -Verilen desteklerden küçük işletmeler ve verimin düşük olduğu bölgeler yeteri kadar yararlanamamaktadır; -Tarımsal üretim faaliyeti cazip bir geçim alanı olmaktan uzaklaşmaktadır; -Kuruluşlar arası koordinasyon eksikliği uygulamaya ilişkin faaliyetlerin etkin olarak yürütülmesini aksatmaktadır. |
|
|