agaclar.net

Geri Dön   agaclar.net > Doğaya ve Yaşamınıza Sahip Çıkın > Doğa, Çevre, Ekoloji, Gıda Hukuk ve Politikaları
(https)




Cevapla
 
Bookmark and Share Dış Bağlantılar Konu Araçları Mod Seç
Eski 26-06-2005, 12:53   #1
agaclar.net
 
malina's Avatar
 
Giriş Tarihi: 03-04-2004
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 37,246
Galeri: 88
Para için akciğerinizi satar mısınız? (sorgun)

Kültür ve Turizm Bakanlığı, Antalya Manavgat'taki Sorgun Çamlığı'nı orman içi turistik mesire alanından golf ve otel alanı olarak değiştirmesinin üzerinden bir buçuk yıl geçti. Üç bin 120 dönümlük çamlığın bin 450 dönümünde yapılması planlanan ikişer golf sahası ve otel için 200 bin ağaç kesilecekti. Gelişmeler üzerine sivil toplum kuruluşları ve çevre örgütleri, yürütmenin durdurulması için dava açtı. Zira asırlık fıstık çamı, kızıl çam, kara çam ağaçlarından oluşan orman aynı zamanda zengin bir bitki örtüsüne ev sahipliği yapıyor. Çamlık ayrıca nesli tükenmekte olan kuşların da durak noktası; 'sorgun.org' adlı internet sitesinde çamlığın golf sahasına dönüştürülmesini protesto etmek amacıyla imza kampanyası başlatıldı. Dava ise hala devam ediyor. Gönüllülerle birlikte çalışan isimler arasında Pelin Batu ile Mor ve Ötesi grubundan Harun Tekin de var. Artık sessiz kalamayacağını söyleyen Batu ile Tekin toplanan 200 bin imza ile birlikte Çankaya'ya dilekçe ileten ve görüşme için randevu bekleyen ekipte.

Sorgun Ormanı için çalışmalara nasıl başladınız?

Pelin Batu: İki ay önce gazetede Sorgun'da 200 bin ağacın katledileceğine dair küçük bir haber okudum. O gün çok sinirlerim bozuldu ve bütün tanıdığım arkadaşlarıma mesaj yolladım. Tek cevap yazan Harun'du. Daha faal olmamız gerektiğine karar verdik. Röportajlarda ormandan bahsettik ama bunun pek bir işe yaramadığını gördük. Sorgun'daki çevreci gruplar da 'Bir şeyler yapıyoruz ama ne yazılıyor ne çiziliyor. Arada sırada haberler çıkıyor ama bir şey değişmiyor. Çok daha büyük bir şeyler yapmamız lazım' dedi. Sonra Harun'dan çok güzel bir fikir çıktı.

Harun Tekin: Toplanan imzalar bir yere iletilmeliydi. Cumhurbaşkanın bu sistemde bir istisna olduğunu düşünüyoruz. Ahmet Necdet Sezer'in geçen yıl ormanla ilgili bir başka yasayı veto ederken kamu yararı için yazdığı metnin sonunda 'Ayrıca insan para için ciğerlerini satabilir mi? Böyle bir şey düşünülebilir mi? Bundan sonrası artık sivil toplum örgütlerine ve vatandaşların üzerine düşmektedir' diye yazıyordu. Biz bundan vazife çıkardık. Cumhurbaşkanı ile görüşsek nasıl olur diye Pelin ile konuştuk ve ilk adımını attık. Dilekçemizi verip Ankara'daki temaslar için başvurumuzu yaptık.

Hükümeti dışlamıyoruz

Cumhurbaşkanı dışında Ankara'da kimlerle temasa geçmeyi planlıyorsunuz?

PB: Aslında birçok yere ulaşmamız gerekiyor. Cumhurbaşkanının pozitif yaklaşımı bizim oraya yönelmemizi sağladı. Ancak Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Orman Bakanlığı'na da gitmeyi planlıyoruz.

HT: Hükümeti dışlamıyoruz, cumhurbaşkanı ile imzaların teslim edileceği en yüksek merci olduğu için görüşmek istiyoruz.

Çankaya randevusu için randevu alındı mı? Görüşmeye kimler katılacak?

PB: Çankaya'dan ne zaman randevu verilir bilmiyorum. Ama biz 10-15 kişilik bir grup olarak gidip imzaları teslim edeceğiz, o gün eğer ayarlanabilirse diğer bakanlıklara da başvuracağız. sorgun.org'tan ve Yeşiller'den iki ya da üç kişi, Talat Halman, Halit Refiğ, Janset, Çağan Irmak, Ömer Madra, Metin Uca... Bu liste daha da büyüyebilir.

HT: Önemli olan sesimizi duyurmak. Politik bir araya geliş değil, insanın derininden gelen bir çığlık. Bu insanları başka hiçbir konuda bir araya getiremezsiniz.

Ankara'ya iletilecek mesajlar ne?

HT: Sorgun'da bizim karşı çıktığımız şey ağaçların kesilmesine indgirgenecek bir şey değil. Orada orman yok ediliyor, orman ise ekosistem demek. Antalya, yoğun yağış bir yer olmadığından normal tarım arazisinin altı katı kadar su ve gübre sarfiyatı gerekiyor. Çimleri için kullanılan kimyasallar da cabası. Kısa vadeli kar için hareket ediliyor. Kimsenin malı olmayan ormanın devlet tarafından golf sahası yapılsın diye birilerine tahsis edilmesi yanlış. Olayı sadece Sorgun diye de sınırlamak mümkün değil. Türkiye'nin dört bir yanında bu tür tahsisler devam ediyor. Alanya'da güzelim kumsallardan duble yol geçirme gibi bir proje var örneğin.

PB: Sorgun'da göl de var. Ama kurutuluyor. Zaten bir şeyle oynayınca hepsi birbiriyle bağlantılı olduğundan domino etkisi yaratıyor. Sonra ağaç dikeriz deniliyor ama ormanın bu hale gelmesi için 100 yıl geçmesi lazım. Sonra da riyakar bir şekilde Dünya Çevre Günü'nü kutlayalım diye oradaki gruplara ulaşılıyor. Ormanın arka tarafı zaten dümdüz edilmiş, kurak. Yeşil bir yer kalmış ve oraya göz dikiyorlar.

Sorgun Ormanı ile ilgili '200 bin değil, 3 bin ağaç kesilecek' gibi olay büyütülüyor tarzında açıklamalar da yapıldı.

PB: Ağaçlar fişleniyor. Kaba inşaat başlamış durumda. Ağaçlar kesiliyor, ister 200 bin ister 200 olsun fark etmez. Oradaki çevre kuruluşları her ağacı saymış ve her giden ağacın kaydını tutuyor. Uydurduklarını sanmıyorum. Belediye başkanının açıklaması çok mantıksız. Çünkü başta hayır, sonra evet diyorlar. Onlara güvenmek çok zor.

Peki sonrası için eylem planınız var mı?

PB: Daha önce Harun ile grup halinde Sorgun'a gidip kendimizi ağaçlara zincirlemeyi planlıyorduk. Çevre kuruluşları ormana yaklaştırmadıklarını, etrafa tel örgü çekildiğini söyledi. Şimdi imza ile üstten başladık, ama işe yaramazsa bunları da yapmayı düşünüyoruz.

HT: Bir taşla vurmak istediğimiz kuşlardan biri de medya. Küçük küçük haberler çıkıyor ama bizim istediğimiz konuyu gündeme sokmak.

PELİN BATU: 'SESSİZ KALMAKTAN SIKILDIM'

Ben sessiz kalmaktan, yerimde tepinmekten o kadar sıkıldım ki. Sessiz kalmak da aslında orada bir ağaç kesmek gibi bir şey bence. Bazen kendime baktığımda naif bir kız çocuğunun konuşması gibi geliyor. 'Birkaç tane ağaç diye geçip gidiyoruz niye uğraşıyorsun nasıl olsa bir şey değişmez' diye bakılıyor ama artık ben yerimde duramayacağım.

Tabii ki hayatlarımız devam ediyor ama en azından aklımızın bir bölümünü buna adamış durumdayız. Değişir mi değişmez mi bilmiyorum ama ben değişeceğinden umutluyum. Gittikçe büyüyoruz.

Ağaç kesimi durduruldu, bir şey yapılmıyor. Boşuna boşuna sesimizi çıkarmayalım demek istemiyorum. Zaten üç-dört hafta ara verdik daha önce. Ağaç kesimi durduruldu, belki de bir şey olmuyor derken ağaç fişlemeye başladılar. Yeniden harekete geçtik. Koç Üniversitesi'ndeki gibi olmasından korkuyorum.

HARUN TEKİN:GOLF OYNAYACAKSANIZ KANSER RİSKİYLE DÖNEBİLİRSİNİZ!

Kanada'da örneğin benzer bir yerde yapılan golf sahasında kuşların orayı terk etmesinden sonra ekolojik denge bozulmuş. Kuşların yediği bir böcek türü çoğaldıkça ürettikleri toksik madde golf oynayanlarda astım ve kanser vakalarının artmasına yol açmış. Sorgun'a otel kurmak isteyenler diğer tesislerinde TEMA'ya bağış kutuları nasıl koyuyorlarsa bunları da anlatsın. Mesela 'Golf oynamaya gelirseniz eğer kanser riskiyle dönebilirsiniz' gibi bir ibare çok şık olur.

Otel sahipleri de tek suçlu değil. Devletin kurumları arasında yapılan bir yetki devri söz konusu. Ekolojik duyarlılık meselesinin her şeyden önde gelen ve çok acil bir sorun olduğunu anlamamakta direnen sadece iktidar değil toplumda bu konuda duyarlı değil.

İnsanlar bakanlıklara kendi görüşlerini belirten e-posta, faks yollayabilir.

Çevre ve Orman Bakanlığı : (312) 2150094
Kültür ve Turizm Bakanlığı : (312) 3111431

Başak KESER26 Haziran 2005

Kaynak: http://www.aksam.com.tr/arsiv/aksam/...ar/pazar3.html

malina Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Cevapla


Gönderme Kuralları
Yeni konu gönderemezsiniz
Konulara yanıt veremezsiniz
Ek dosya yükleyemezsiniz
Kendi gönderilerinizi düzenleyemezsiniz

BB code Açık
Smilies Açık
[IMG] Kodu Açık
HTML Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Forum saati Türkiye saatine göredir. GMT +2. Şu an saat: 12:49.
(Türkiye için GMT +2 seçilmelidir.)


Forum vBulletin Version 3.8.5 Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0
agaclar.net © 2004 - 2024