agaclar.net

Geri Dön   agaclar.net > Doğaya ve Yaşamınıza Sahip Çıkın > Daha İyi Bir Yaşam İçin
(https)




Beğeni Düzeni64Beğeniler
  • 6 Gönderen pria
  • 1 Gönderen malina
  • 5 Gönderen pria
  • 1 Gönderen kemal-efe
  • 2 Gönderen pria
  • 6 Gönderen pria
  • 5 Gönderen pria
  • 2 Gönderen denizakvaryumu
  • 5 Gönderen pria
  • 6 Gönderen pria
  • 3 Gönderen Cumhur Tonba
  • 1 Gönderen pria
  • 2 Gönderen pria
  • 1 Gönderen inkero
  • 1 Gönderen pria
  • 5 Gönderen Eser İlhan
  • 1 Gönderen pria
  • 1 Gönderen pria
  • 1 Gönderen Eser İlhan
  • 1 Gönderen pria
  • 1 Gönderen pria
  • 1 Gönderen Adalet Yağcı
  • 5 Gönderen Eser İlhan
  • 1 Gönderen doagauzmani

Cevapla
 
Bookmark and Share Dış Bağlantılar Konu Araçları Mod Seç
Eski 16-10-2012, 19:42   #1
Ağaç Dostu.
 
pria's Avatar
 
Giriş Tarihi: 06-08-2009
Şehir: Çanakkale
Mesajlar: 6,526
İnsan vücudunun PH değerinin önemi

Evimizdeki saksılara koyduğumuz toprağın veya bahçemizdeki, tarlamızdaki toprağın PH derecelerini çoğu zaman sağlıklı bitki yetiştirmek için araştırıp, önem verir ve önlem alırız ama, acaba içimizden kaç kişi bu PH dengesinin vücudumuzun sağlıklı olabilmesi için gerekliliği üzerinde kafa yorarız?

Evet..Vücudumuzun PH dengesinin bozulması kanser dahil birçok hastalığın temel sebeplerinden biridir..
Uzmanlar vücudumuzun PH aralığının 7.35 ile 7.45 korunmasının gerekliliğini vurguluyor..

Bu konuda bulabildiğim kaynaklar:

http://www.kuraldisidergi.com/wp-con...avesommers.jpg


ANKARA BOREZONANS - Salnz bizim iin nemli...

İnsan Sağlığında pH değerinin önemi - Ölçü - Kontrol - Kayıt - pH Metre - EC Metre - İletkenlik - Tuzluluk - Sıcaklık - Nem - Rüzgar - Toprak analiz - Toprak test - Cihazları

Dr. Tijen Acarkan - AST-BAZ DENGESNN DZENLENMES NEDR VE NN NEMLDR? - Doktorlariz.biz

pH, VÜCUDUN ASİT-BAZ DENGESİ VE MADENLER NELERDİR GÖREVLERİ NELER TANISI HAKKINDA BİLGİ | Sağlık, Hastalıkların belirtileri tedavisi tedavileri tedavi Yöntemleri, |

İçme sularında pH değerinin önemi - pH Metre Cihazları | pH Metre

http://pazarvatan.gazetevatan.com/ya...d=85&hid=17077

http://www.kuraldisidergi.com/4934/kanseri-yenmek/

Asidik ve alkali gıdalar listesi:

https://docs.google.com/viewer?a=v&q...zF2QvWAz2jQztw

Yüksek asit oluşturan duygu ve düşünceler
Öfke
Kıskançlık
Stres
Korku ve endişe
Şüphe, kaygı, sinir
Acı, keder
Uykusuzluk, aşırı yorgunluk
Aşırı hırs
Akciğerden nefes almak
Hareketsizlik
Huzursuzluk
Düşmanlık, kin, nefret
Umutsuzluk
Yalnızlık duygusu
Her türlü olumsuz düşünce

Yüksek Alkali Oluşturan Duygu ve Düşünceler
Kahkaha
Huzur
Güven, sadakat, şükran
Neşe, sevinç
Meditasyon
Diyaframdan nefes alma
Dostluk, arkadaşlık, kabul görme
Egzersiz
Affetme
İbadet, dua
Doğayla münasebet
Umut
Sevdiğin şeyleri yapmak, şimdiyi yaşamak
Tensel zevk
Her türlü olumlu düşünce


Kendinizi test edin:

Aytül Farquharson - Alkalin diyeti hayat kurtarıyor - Posta

pria Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 16-10-2012, 23:03   #3
agaclar.net
 
malina's Avatar
 
Giriş Tarihi: 03-04-2004
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 37,246
Galeri: 88
Adında diyet olsa da, diyet'ten değil, sağlıklı yaşamdan söz ediyor...

malina Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 17-10-2012, 00:06   #4
Ağaç Dostu.
 
pria's Avatar
 
Giriş Tarihi: 06-08-2009
Şehir: Çanakkale
Mesajlar: 6,526
4 nolu videoda karbonattan bahsediliyor..Vucudumuzu alkali yapan en önemli madde..Yani sodyum bikarbonat..
(kabartma tozu değil) Karbonatı gerekli zamanlarda almayı alışkanlık haline getirirsek hücrelerimizin alkali olmasını en pratik yolla sağlayabiliriz..Birde öğün aralarında limonata içmeyi alışkanlık haline getirmekte yarar var..Tabi ki, şekersizini..
Karbonat deyip geçmeyin ..çok çok ucuz ama bununla kanseri yenen insanlar olduğu bile iddia ediliyor:
Karbonatın kullanımının kanseri yenip yenmediğine inanmakta özgürüz ama vücudumuzu onun sayesinde alkali yaparak birçok hastalığın oluşmasını önlediğine inanabiliriz:

kanserin düşmanı karbonat! « Kuraldışı Dergi

Sayın malina'nın eklediği videolarda Ayşegül Çoruhlu ayrıca Himalaya tuzunu öneriyor
Kendi sitesinde bu alkali beslenmeyle ilgili birçok yazıyı okuyabilirsiniz:

http://alkalidiyet.com/alkalidiyet-v...cin-dogal-tuz/

http://alkalidiyet.com/konular/alkalidiyet-ve-besmenme/


Düzenleyen pria : 24-11-2012 saat 23:42
pria Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 18-10-2012, 09:49   #5
Yeni Üye
 
kemal-efe's Avatar
 
Giriş Tarihi: 06-10-2012
Şehir: istanbul
Mesajlar: 9
Karbonat alınımı ile fayda sağlanabilir ama doğru miktarlarda alınmazsa zararları da var. Sanırım bir elementin emilimini eksiltiyor, yanlış hatırlamıyorsam Potasyum. Kanser tedavisinde sanırım karbonat+pekmez kullanılıyor, bunu doktorların şiddetle reddettiğini de belirtmek lazım. Vücudun ph'ı bir müddet 8'in üstünde tutuluyor ki bu çok tehlikeli. Selamlar.

kemal-efe Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 18-10-2012, 10:50   #6
Ağaç Dostu.
 
pria's Avatar
 
Giriş Tarihi: 06-08-2009
Şehir: Çanakkale
Mesajlar: 6,526
İdrar renginin açık olmasına dikkat edin.
İdrarınızın koyu olmasına izin vermeyin.
pH’nı ölçemeseniz bile koku ve renk takibi yapın.
Açık sarı, kokusuz idrar alkalidir.
Orta sarı az kokulu idrar az asitlidir.
İdrarınızın rengi çok koyu ve kokusu iyice ağırlaşmışsa asitlenmeniz yüksek demektir.


10 Adimda Alkali Beslenmeye Geçiş İçin İpuçlari | Dr. Ayşegül Çoruhlu ile Alkali Yaşam | Diyet – Beslenme – Anti-Aging

Vücudumuzun aşırı asidik olduğunu idrar takibiyle çok kolay yapabiliriz..

Bu tür durumlarda, birkaç gün, içine bir çay kaşığı karbonat ilave edilen suyla asiditenin azalmasını sağlayabiliriz..

Limon, misket limonu sıkılmış su da bunu sağlayabilir..Doğal elma sirkesi de aynı işlevi görür..
Ama, stres içindeysek ne yaparsak yapalım çare yok gibi..

pria Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 19-10-2012, 19:37   #7
Ağaç Dostu.
 
pria's Avatar
 
Giriş Tarihi: 06-08-2009
Şehir: Çanakkale
Mesajlar: 6,526
Mesele fazla kilolar değil, fazla asitler


Sağlıklı beslenmek ve kilo vermek için sebze-meyve yiyin, bol bol su için, spor yapın, şekeri kesin. Dr. Ayşegül Çoruhlu, bu önerilere vücudun asit-alkali dengesini korunması gerektiğini de ekliyor. Çoruhlu’ya göre bu sağlanmazsa obeziteden kansere her türlü hastalık ortaya çıkabilir.
AZ yediğiniz halde kilo veremediğinizden mi şikayet ediyorsunuz? Bunun nedeni vücudunuzdaki asit yükü olabilir. Çünkü fazla kiloların yanı sıra vücudun sağlığını belirleyen bir unsur da asit-alkali dengesi. Dr. Ayşegül Çoruhlu, Alkali Diyet adlı kitabında bu konuya değiniyor. İstanbul Tıp Fakültesi’nden mezun olduktan sonra biyokimya üzerine uzmanlaşan Çoruhlu, anti-aging konsepti olan hastalığı önleme, geriye yaşlanma üzerine 10 yıldan fazla çalıştığını söylüyor: “Eğitimim aslında hücre üzerine. Hücrenin iyilik halini takip ediyorum. Mesleğime başladıktan sonra nasıl hastalanmayız üzerine kafa yordum. Çünkü ister cilt ister karaciğer hücresi olsun hepsi benzer şekilde sağlıklı kalıyor veya harap oluyor. Aslında herkes neyin iyi, neyin kötü olduğunu biliyor. Su içmemiz şart, sebze-meyve tüketmeli, şekerden uzak durmalıyız. Ancak bir şey eksik! Eğer vücudun asit-alkali dengesini koruyamazsak başta kilo olmak üzere hastalıklar ortaya çıkıyor.”

BAHARAT VE ZEYTİNYAĞI ÇOK İYİ

Alkali Diyet’in aslında zayıflama değil genel sağlık kitabı olduğunu belirten Çoruhlu, hastalıkların vücuttaki asit yükünden kaynaklandığını hatırlatıyor: “Sivilce çıkması da kanser de asitle ilgili… Çünkü her nefes aldığımızda, yemek yediğimizde hücremiz de etkileniyor. Yediklerimizden enerji üretiliyor ve bu sürecin sonunda hücrede biriken atıklar atılmadığında asit yükü oluyor. Asit yükü artıkça vücut hasar görüyor. Eğer hazır gıdaları çok fazla tüketiyorsanız hücrenizde biriken hasar da fazla olur. Dolayısıyla ilk etapta kiloymuş gibi görünse de birçok sağlık probleminin nedeni aynı.”

Asit ve alkali kavramlarının aslında kafa karıştıracak bir yanı olmadığını söyleyen Çoruhlu, sağlıklı ya da sağlıksız diye nitelendirdiğimiz gıdaların aslında asit ve alkaliye karşılık geldiğini anlatıyor: “Kola içmek iyi değil. Çay, kahveyi fazla içersek vücudumuzdaki suyu kaybederiz. Kırmızı et, fastfood, kurabiye, cips gibi trans yağ içeren besinlerin hepsi kötü. Neden? Çünkü vücuttaki asit yükünü arttırıyor. Oysa baharat, sebze, tohumlar, balık yağı, zeytinyağı, su iyi… Çünkü bütün bunlar vücudu alkali yapıyor.”

Çoruhlu, kilo vermek isteyenlerin öncelikle vücutta asit-alkali dengesini sağlaması gerektiği görüşünde: “Zayıflama hedefine takılmak yerine zayıflarken sağlığımızı nasıl korumalıyız konusuna odaklanmalıyız. Örneğin et yemek istiyoruz, yanında etin iki-üç katı sebze tüketmeliyiz ki zarar görmeyelim. Çiğ sebze yiyin, baharat kullanın, su için. Az yediğiniz halde bir türlü kilo veremiyorsanız bunu nedeni tükettiğiniz gıdaların asit yükünün fazla olması. Vücut asitlenme azalsın diye onları yağ depolarında biriktiriyor, bir nevi tampon görevi oluyor. Ancak yağ yakmak istediğinde de ortam daha çok asitleneceği için yakmıyor, sizi korumak istiyor. Eğer siz ortamı yani vücudunuzu alkali tutarsanız yağ yakımı da gerçekleşiyor.”

Üç Beyaz kimyasal!

DR. Ayşegül Çoruhlu ile konuşurken son yıllarda hayatımıza giren gıda duyarlılığı kavramına da değinmeden edemiyoruz. Çünkü gluten duyarlığı başta olmak üzere pek çok kişi benzer şikayetlere sahip. Çoruhlu glutenden bahsetmesek bile un grubunun masum olmadığını hatırlatıyor: “Beyaz buğday unu kolay karın doyurmak için üretilmiş. Yani matah bir şey değil! Orijinali kara buğday ama bu unu alıp fırıncıya ‘Ekmek yap’ deseniz ‘Kabarmıyor’ der. Çünkü beyaz un mukus gibi yapışkan bir yapıya sahip, vücudumuza girdiğinde de öyle çalışıp rahatsızlık veriyor. Buğday, arpa, çavdar, yulaf, mısır veya pirinç unu hepsi işlenmiş olduğu için kana kolay karışıyor, insülin direnci, sindirim problemlerini doğuruyor. Kahverengi veya siyah pirinç, kinoa daha sağlıklı… Sadece un değil tuz ve şekerden de uzak durmalıyız. Üç beyaz dediğimiz şey aslında kimyasal madde! Sofra tuzunun orijinali deniz veya kaya tuzu. Bu tuzlar daha sağlıklı çünkü içinde birçok mineral var, vücudu alkali ediyor. Ancak yine de çok fazla tuz tüketmemek gerekiyor.”

CİPS YERİNE BİR KİLO SALATALIK

Vücuttaki alkali dengesini sağlamak için ne yapmalıyız?
Sebze-meyvenin bol olduğu bir ülkede yaşadığımız için şanslı olduğumuzu hatırlatan Ayşegül Çoruhlu değişime hemen başlayabileceğimizi söylüyor: “Bitki çayları, sebze suları içebilirsiniz. Üç köfte yiyorsanız yanına patates ya da beyaz pilav yerine haşlanmış sebze ekleyebilirsiniz. Televizyon karşısında otururken abur cubur yerine bir kilo salatalık tercih edebilirsiniz. Katı meyve presi satın alıp evde sebze suları hazırlayabilirsiniz. Örneğin bir kilo kırmızı lahananın suyunu içmek vücuttaki bütün asitleri temizler, karaciğerinizi pırıl pırıl yapar. Günde sekiz bardak su için. İçemiyorsanız içine limon sıkın, misket limonu ekleyin, doğal elma sirkesi damlatın ya da yemek sodası dediğimiz karbonattan (eczanede satılan) bir litre suyun içine bir çimdik atın. Çay, kahve, kola gibi vücudun suyunu azaltan içecekleri az tüketin.”

Mesele fazla kilolar değil, fazla asitler | Dr. Ayşegül Çoruhlu ile Alkali Yaşam | Diyet – Beslenme – Anti-Aging

Bugün eczaneden kutusu 3 liraya Sodyum bikarbonat aldım.100 gram..Şifa Kimya'nın malı..


Düzenleyen pria : 20-10-2012 saat 00:26
pria Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 28-10-2012, 01:27   #8
Ağaç Dostu.
 
pria's Avatar
 
Giriş Tarihi: 06-08-2009
Şehir: Çanakkale
Mesajlar: 6,526
Aşağıdaki seçeneklerden 3 veya daha fazlasını işaretliyorsanız, alkalin diyeti uygulamak sizin için çok doğru olacak demektir:

Sıkça soğuk algınlığı ve grip gibi bakteriyel veya viral enfeksiyon yaşıyorsunuz.

Enerji azlığı ve kronik yorgunluktan şikayetçisiniz.

Kas ve eklem ağrıları, osteoartritten mustaripsiniz.

Osteoporoz teşhisi konulmuş durumdasınız.

İdrar yolları veya böbreklerinizde problem var.

Deride kuruluk gibi problemler, tırnakların kolayca kırılması ve saç dökülmesine yabancı değilsiniz.

Akne, egzama veya sedef hastalığı sorununuz var.

Konsantrasyon bozukluğu ve unutkanlık yaşıyorsunuz.

Kilo fazlalığınız var.

Ruh halinizde sık sık değişiklik oluyor.

Tip 2 şeker hastasısınız.


Aytül Farquharson - Alkalin diyeti hayat kurtarıyor - Posta



En doğal çareler:

Limon ve Misket Limonu | Dr. Ayşegül Çoruhlu ile Alkali Yaşam | Diyet – Beslenme – Anti-Aging

Salatalık ve limon suyu | Dr. Ayşegül Çoruhlu ile Alkali Yaşam | Diyet – Beslenme – Anti-Aging

pria Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 29-10-2012, 20:29   #9
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 13-04-2006
Şehir: Ankara
Mesajlar: 9,099
Galeri: 25
http://shop.thelifeco.com.tr/thelife..._Iyonizeri.pdf

Yararlı bilgiler var.

Adalet Yağcı ve pria beğendi.
denizakvaryumu Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 29-10-2012, 21:59   #10
Ağaç Dostu.
 
pria's Avatar
 
Giriş Tarihi: 06-08-2009
Şehir: Çanakkale
Mesajlar: 6,526
Saka Su, Avrupa’nın lezzet konusundaki bağımsız otoritesi Uluslararası Tat ve Kalite Enstitüsü (iTQi) tarafından verilen en büyük ödül olan 3 yıldızlı ‘Best Taste Award-Üstün Lezzet Ödülü’nü kazanan tek Türk su markası oldu. Türkiye’yi ilk kez kaynağından el değmeden şişelenen ve hiçbir yapay işlemden geçirilmeyen ‘doğal mineralli su’yla tanıştıran marka olan Saka, 32.2 miligram ile en yüksek kalsiyum, 8.22 ile en yüksek pH değeri ve düşük sodyum oranıyla ‘mineral düzeyi en dengeli su’ olarak dikkati çekti. Saka’nın dünyadaki tüm su markaları arasında pH seviyesi en yüksek sular arasında 42’nci sırada yer aldığını..

Bu dl alan tek Trk su markas | GAZETE VATAN

Yaptığım piyasa araştırması: (İnternetten değil bizzat marketleri dolaşarak ürünleri inceleyerek yaptım)

Özkaynak Su: 6.42 pH
Hamidiye Su: 6.96 pH
Güzelpınar Su: 7.00 pH
Duru Su: 7.45 pH
Abant Su: 7.47 pH
Erikli Su: 7.50 pH
Sude Su: 7.50 pH
Damla Su: 7.73 pH
Pınar Su: 7.8 pH
Nida Su: 7.9 pH
Hayat Su: Şişe üzerinde Belirtilmemiş
Nestle Purelife Su: 8.22 pH
Saka Su: 8.22 pH

pH Değeri Min 8 Olan İçme Sularını İçin [Sizin İçin Piyasa Araştırması Yaptım]

Aytaç pH 8
Munzur su ph 8.4
Kardelen su ph 8.3
Korusu 7.60
Inci Su Ph 8.6
Vakıf Taşdelen 6.6

Daha kapsamlı liste için bakınız:
http://sakasu.blogcu.com/sularin-ph-...z-icin/1245760


Düzenleyen pria : 29-10-2012 saat 22:34
pria Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 24-11-2012, 22:05   #11
Ağaç Dostu.
 
pria's Avatar
 
Giriş Tarihi: 06-08-2009
Şehir: Çanakkale
Mesajlar: 6,526
BİRİ BİZİ HASTA EDİYOR

Modern tıbbı ticari tıp olarak niteleyen Prof. Dr. Küçükusta’nın Biri Bizi Hasta Ediyor kitabının arka kapağında bakın neler yazıyor:

İlaç sektörü, silah ve uyuşturucudan sonra dünyanın en kârlı sektörü! Şeytanın aklına dahi gelmeyecek ilaç pazarlama taktikleri, yapılan gizli reklâmlar, “icat edilen” yeni yeni hastalıklar kârlılığı her daim yüksek seviyede tutuyor. Tabii ilaç firmalarıyla noter onaylı anlaşmalar yapan, “plaj tıbbında” uzmanlaşan doktorları da unutmamak lazım! Üstüne “safrakesesi ameliyatı olana apandisit bedava” türünden hastane promosyonlarını da ekleyin. İşte size tıp sektörünün röntgeni!

Usta’nın dileği ise çok açık: “Tüm dünyada doktorlar ilaç endüstrisinin kucağında oturan finolardan farksızlar. Tıp, ilaç firmalarının denetimi ve kontrolü altında. İnşallah, bir an önce özgürlüğümüze kavuşuruz.”

BATI TIBBI SAĞLIĞINIZIN ALTINI NASIL OYAR?

İşte bu konuda yazılmış bir kitap daha:

Shane Ellison’un Hayykitap’tan çıkan Batı Tıbbı Sağlığınızın Altını Nasıl Oyar adlı kitabı, modern tıbbın on büyük yalanını ifşa ediyor. İlaç tasarımında deneyim sahibi olan ve organik kimya mastır derecesi bulunan Shane Ellison, kitabını FDA’ya (Amerikan İlaç ve Gıda Dairesi) ithaf ediyor! Çabasının çoğunu sağlık yerine ilaç firmalarının para kazanması için harcayan FDA’ya…

Bu kitapta deşifre edilen yalanlar o kadar tehlikeli ki sadece ABD’de yılda 105 bin kişiyi öldürüyor, iki milyon kişiyi hasta ediyor ve sakat bırakıyor. Türkiye’de durumun çok farklı olmadığını hatırlatalım.

Ellison’a göre gönül rahatlığıyla yuttuğumuz FDA onaylı reçeteli ilaçlar, sağlığımızı tehdit ediyor, bizleri öldürüyor. Kandırmaca ilaçların başında ise kolesterol, kalp, depresyon, hormon ve hiperaktivite ilaçları geliyor.
Ellison bir çetenin varlığından bahsediyor. İlaç (daha doğrusu hastalık) satmak için her tür illüzyona başvurabilecek ilaç tröstleri, ilaç şirketlerinin paralarının bekçiliğini yapan Amerikan İlaç ve Gıda Dairesi (FDA), bilimi terk edip farmakolojik dolandırıcılığa soyunmuş doktorlar, istatistik cambazı araştırmacılar ve bunların hepsinin ajanı gibi çalışan medya… Bu ilaç diktatörlüğünün ise bir tek hedefi var: Siz ve sevdikleriniz ve hatta çocuklarınız…

Bakın Ellison kitapta ne diyor:

Acil durumlarda kullanılan ilaçlar hariç, reçeteli ilaçların sağlığa faydası büyük bir kandırmacadan ibarettir. Çok az sayıda reçeteli ilacın, acil tıp dışında herhangi bir değeri vardır. Bunların yerini genellikle yaşam tarzının değiştirilmesi veya daha güvenli ve daha ucuz olan doğal tıp alabilir.”

Sağlık konusunda kendi sorumluluğumuzu alma vakti çoktan geldi.


BİRİ BİZİ HASTA EDİYOR « Kuraldışı Dergi

Ayrıca:

http://www.kuraldisidergi.com/4425/bumerang-etkisi/

http://www.kuraldisidergi.com/5018/c...yeni-ilaclari/


Düzenleyen pria : 24-11-2012 saat 23:11
pria Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 24-11-2012, 22:31   #12
Ağaç Dostu
 
Cumhur Tonba's Avatar
 
Giriş Tarihi: 07-07-2008
Şehir: EDİRNE-ANTALYA
Mesajlar: 11,420
Galeri: 80
geçen gün kızımla ders çalışıyorduk. Ben de bilgi tazelemiş oldum.
Suda hidrojen iyonu vererek yonlaşan maddelere asit, hidroksit iyonu vererek iyonlara baz adı verildiğini biliyoruz.

Canlılığın sürdürülmesi için hücrede ya da hücreler arası sıvılarda H+ ve OH- iyonlarının dengesinin korunması gerekir. Canlı için bu dengenin korunmasında suda çözündüğü zaman tamamen iyonlaşmayan ve metabolizmanın düzenlenmesinde etkili olan zayıf asitler ve bazlar önemlidir. Bunlara karbonik asit ve amonyağı örnek verebiliriz.

Çok hücreliorganizmalarda hücre içi ve hücre dışı sıvıların PH sının sabit kalmasını sağlayan mekanizmalar gelişmiştir. Bunlara en iyi örnek kanın PH sını 7,4 de kalmasına etkili olan karbonik asittir. Karboni,k asit hücre solunumu sırasında açığa çıkan karbon dioksidin su ile birleşmesi sonucu oluşur. Biyo kimyasal tepkimelerin gerçekleşmesi için PH değerinin belirli bir düzeyde tutuolması gerekir. Mide 3.5- bağırsaklar 8,5- deri 5,5 PH değerinde dir.Buralardaki PH değişiklikleri emzimlerin yapısını bozar ve biyokimyasal tepkimeler olumsuz etkilenir.

Bugün yine bir şeyler öğrendim.

Cumhur Tonba Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 20-11-2013, 14:53   #13
Ağaç Dostu.
 
pria's Avatar
 
Giriş Tarihi: 06-08-2009
Şehir: Çanakkale
Mesajlar: 6,526
Fazla peynir yemek şeker hastalığını tetikliyor mu? - Sağlık - T24

pria Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 20-11-2013, 15:59   #14
Ağaç Dostu
 
maki01's Avatar
 
Giriş Tarihi: 05-05-2008
Şehir: Adana
Mesajlar: 8,417
Galeri: 73
Link açılmıyor sevgili pria.

maki01 Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 20-11-2013, 16:14   #15
Ağaç Dostu.
 
pria's Avatar
 
Giriş Tarihi: 06-08-2009
Şehir: Çanakkale
Mesajlar: 6,526
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi maki01 Mesajı Göster
Link açılmıyor sevgili pria.

Sitede bir yoğunluk vardı sayın maki01..Ben yine de her ihtimale karşı haberi tamamıyla aktarayım:



Fazla peynir yemek şeker hastalığını tetikliyor mu?



Et ve peynirden zengin bir beslenme şekli vücuda asit yüklemesi yaptığı için diyabete yakalanmanıza neden olabilir



Fransız araştırmacıların yaptığı yeni bir çalışmaya göre protein ağırlıklı beslenen ve yüksek miktarda et, yumurta, peynir, balık tüketen kadınlar çok fazla meyve sebze yese de tip 2 diyabete yakalanma riski diğerlerine göre yüzde 50 daha fazla. Bu açıklama yine insanların kafasını karıştıracak gibi görünüyor. Çünkü tüm dünya obezite ve sonradan düzensiz beslenmeye bağlı oluşan tip 2 diyabete çare ararken her geçen gün birbiriyle çelişen bir araştırma sonucu ortaya çıkıyor.

Fazla peynir asit yüklemesi yapıyor


Fransız araştırmacılara göre de bu sorunun nedeni peynir gibi yiyeceklerin asit üreten yiyeceklerden olması. pH değeri olarak bilinen değer vücutta asit ve alkali dengesini anlatan 0 ile 14 arasında bir değerdir. Sıfır tamamen asidik olarak değerlendirilirken, 14 ise tamamen alkalin bir değerdir. Genel pH değeri için ideal rakam da 7 olarak bilinir.

Asit yüklemesi tip 2 diyabet nedeni


Araştırmacılar bu yüzden peynir, et gibi asit üreten yiyeceklerin asit yüklemesine neden olduğunu belirtiyor. Uzmanlara göre bu yüzden lif, protein, karbonhidrat, meyve ve sebze dengesinin her zaman korunması gerektiğini söylüyor.

Ancak çalışmaya göre aşırı asit yüklemesinde metabolik komplikasyonlar oluşuyor ve bu da tip 2 diyabet gibi hastalıklara neden oluyor.


Fazla peynir yemek şeker hastalığını tetikliyor mu? - Sağlık - T24

pria Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 14-12-2013, 11:23   #16
Ağaçsever
 
Giriş Tarihi: 26-08-2013
Şehir: istanbul
Mesajlar: 40
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi pria Mesajı Göster
İdrar renginin açık olmasına dikkat edin.
İdrarınızın koyu olmasına izin vermeyin.
pH’nı ölçemeseniz bile koku ve renk takibi yapın.
Açık sarı, kokusuz idrar alkalidir.
Orta sarı az kokulu idrar az asitlidir.
İdrarınızın rengi çok koyu ve kokusu iyice ağırlaşmışsa asitlenmeniz yüksek demektir.


10 Adimda Alkali Beslenmeye Geçiş İçin İpuçlari | Dr. Ayşegül Çoruhlu ile Alkali Yaşam | Diyet – Beslenme – Anti-Aging

Vücudumuzun aşırı asidik olduğunu idrar takibiyle çok kolay yapabiliriz..

Bu tür durumlarda, birkaç gün, içine bir çay kaşığı karbonat ilave edilen suyla asiditenin azalmasını sağlayabiliriz..

Limon, misket limonu sıkılmış su da bunu sağlayabilir..Doğal elma sirkesi de aynı işlevi görür..
Ama, stres içindeysek ne yaparsak yapalım çare yok gibi..

elma sirkesi de pH' bazik duruma çeker demişsiniz ama elma sirkesinin pH 3,5 - 3,7 arasında gelir.
pH'ı düşük bir sıvı nasıl oluyorda pH'ı yükseltiyor

inkero Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 14-12-2013, 15:08   #17
Ağaç Dostu.
 
pria's Avatar
 
Giriş Tarihi: 06-08-2009
Şehir: Çanakkale
Mesajlar: 6,526
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi inkero Mesajı Göster
elma sirkesi de pH' bazik duruma çeker demişsiniz ama elma sirkesinin pH 3,5 - 3,7 arasında gelir.
pH'ı düşük bir sıvı nasıl oluyorda pH'ı yükseltiyor
Sindirilmeden önce yiyeceğin asit ya da alkali olması önemli değildir önemli olan yiyeceğin sindirim sonrası halidir diyorsunuz, bunu bize açıklar mısınız biraz?

Yiyeceklerin dışarda ne oldukları değil sindirim sonrası vücut içindeki durumaları önemlidir.Örneğin limon dışarda asitlidir ama sindirildikten sonra vücudun toksin temizlemesine yardım eden bir besindir, yani limon vücut içinde alkalidir.

Alkali diyette yer alan elma sirkesi, karbonat ve limonun ne gibi faydası vardır? Akşam yatarken içilmesi önerdiğiniz bir bardak elma sirkeli su mide açısından zararlı değil midir?

Zararlı değildir. Elma sirkesi ve limon vücut içine girdiğinde toksin atılma işini kolaylaştırırlar. Toksinler atıldıkça da vücut alkali olur. Karbonat içtiğimiz suyun pH’ ını alkali yapar. Suyu daima alkali içmeliyiz.

Ayşegül Çoruhlu ile yapılan röportajdan.

Ayşegül Çoruhlu: Alkali Diyet | okuryazar.tv

Limon da aynen elma sirkesi gibi, doğadaki haliyle asidiktir ama vücutta sindirilme işlemi sonrasında alkali ortam yaratır.

pria Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 14-12-2013, 18:04   #18
Ağaç Dostu
 
Eser İlhan's Avatar
 
Giriş Tarihi: 04-03-2007
Şehir: Istanbul
Mesajlar: 1,298
Galeri: 1
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi inkero Mesajı Göster
elma sirkesi de pH' bazik duruma çeker demişsiniz ama elma sirkesinin pH 3,5 - 3,7 arasında gelir.
pH'ı düşük bir sıvı nasıl oluyorda pH'ı yükseltiyor
Sağlık konularında öyle çok şey yazılıp çiziliyor ki, kendi kendime söz verdim artık bu konularda fikir belirtmemeye. Ama yine de kendimi tutamıyorum bazen Aşağıda yazdıklarım sadece benim düşündüklerimdir, kimseye tavsiyede bulunmak haddim değil elbette..

Sirke asittir, ister elma ister üzüm sirkesi olsun, içine konulduğu ortamı bazikleştiremez. (geçen gün bir arkadaşım suyuna limon dilimi koyarak içtiği suyu bazikleştirdiğini söylüyordu, oysa limon içinde sitrik asit vardır ve suyu alkali yapmaz.)
Bu tür yeni yeme - içme yönelimlerinin daha çok ticari içerikte olduğunu düşünüyorum.Ben bir eczacı olarak bu bazik su içme olayına da hiç inanmiyorum. Vücudumuzda tampon sistemler vardır. Yani gerek kan gerekse diğer vücut sıvılarının PH değerlerini belli bir aralıkda sabit tutan sistemler. Bence bir bardak suya bir kaşık karbonat atarak vücut PH sını değiştirmek pek mümkün değildir.Tampon sistemler bunu kompanse ederler. Bunu düzenli ve sürekli yaparsak ancak mide pHsını "bozarız" ve uzun vadede başta proteinlerin sindirimi olmak üzere sindirim sorunlarını ve buna bağlı olarak bir takım hastalıkları hayatımıza davet ederiz.
Benim kanım bir süre sonra alkali diyetin de sakıncalı yanlarının yaşanmaya başlayacağı yönündedir. Bazı doktorlar (Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta geçenlerde bu doğrultuda konuşuyordu TVde) alkali diyetin sakıncalarını anlatmaya başladılar bile..
Aslında doğruyu bulmak için doğaya ve hayvanlara bakmak yeterli. Doğada suyuna karbonat ekleyip de içen herhangi bir canlı yok ki...
Temiz ve bol su içmek, rafine gıdalardan uzak durmak, mümkün olduğunca doğal beslenmek sağlıklı yaşamak için yeterli. Bir de gülümsemeyi ve pozitif olmayı unutmamak elbette....

Eser İlhan Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 26-12-2013, 22:54   #19
Ağaç Dostu.
 
pria's Avatar
 
Giriş Tarihi: 06-08-2009
Şehir: Çanakkale
Mesajlar: 6,526
Et ve peynirden zengin bir beslenme şekli vücuda asit yüklemesi yaptığı için diyabete yakalanmanıza neden olabilir

T24


Fransız araştırmacıların yaptığı yeni bir çalışmaya göre protein ağırlıklı beslenen ve yüksek miktarda et, yumurta, peynir, balık tüketen kadınlar çok fazla meyve sebze yese de tip 2 diyabete yakalanma riski diğerlerine göre yüzde 50 daha fazla. Bu açıklama yine insanların kafasını karıştıracak gibi görünüyor. Çünkü tüm dünya obezite ve sonradan düzensiz beslenmeye bağlı oluşan tip 2 diyabete çare ararken her geçen gün birbiriyle çelişen bir araştırma sonucu ortaya çıkıyor.



Fazla peynir asit yüklemesi yapıyor





Fransız araştırmacılara göre de bu sorunun nedeni peynir gibi yiyeceklerin asit üreten yiyeceklerden olması. pH değeri olarak bilinen değer vücutta asit ve alkali dengesini anlatan 0 ile 14 arasında bir değerdir. Sıfır tamamen asidik olarak değerlendirilirken, 14 ise tamamen alkalin bir değerdir. Genel pH değeri için ideal rakam da 7 olarak bilinir.



Asit yüklemesi tip 2 diyabet nedeni



Araştırmacılar bu yüzden peynir, et gibi asit üreten yiyeceklerin asit yüklemesine neden olduğunu belirtiyor. Uzmanlara göre bu yüzden lif, protein, karbonhidrat, meyve ve sebze dengesinin her zaman korunması gerektiğini söylüyor.

Ancak çalışmaya göre aşırı asit yüklemesinde metabolik komplikasyonlar oluşuyor ve bu da tip 2 diyabet gibi hastalıklara neden oluyor.



Fazla peynir yemek şeker hastalığını tetikliyor mu? - Sağlık - T24

pria Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 26-12-2013, 23:17   #20
Ağaç Dostu.
 
pria's Avatar
 
Giriş Tarihi: 06-08-2009
Şehir: Çanakkale
Mesajlar: 6,526
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi Eser İlhan Mesajı Göster
Aslında doğruyu bulmak için doğaya ve hayvanlara bakmak yeterli. Doğada suyuna karbonat ekleyip de içen herhangi bir canlı yok ki...
Sayın Eser İlhan,

Yanlış beslenen hayvanlarda da ''kronik rumen asidozu'' gibi durumlar oluşabiliyor ve ''...metabolik asidozisin düzeltilmesi için en uygun metot hipertonik sodyum bikarbonat solüsyonu verilmesi'' olduğu yazılmış..

Kronik rumen asidozu - Vikipedi


Aşağıdaki linkte son paragrafta da insanlara uygulanan sodyum bikarbonat tedavisinin komplikasyonları anlatılmış:

http://tipdersnotlari.blogspot.com/2...ik-asidoz.html

Haklısınız, bir doktor gözetimi olmaksızın kendi kendimize bu tür sodyum bikarbonat kullanımından kaçınmalıyız.

pria Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 27-12-2013, 15:32   #21
Ağaç Dostu
 
Eser İlhan's Avatar
 
Giriş Tarihi: 04-03-2007
Şehir: Istanbul
Mesajlar: 1,298
Galeri: 1
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi pria Mesajı Göster
Sayın Eser İlhan,

Yanlış beslenen hayvanlarda da ''kronik rumen asidozu'' gibi durumlar oluşabiliyor ve ''...metabolik asidozisin düzeltilmesi için en uygun metot hipertonik sodyum bikarbonat solüsyonu verilmesi'' olduğu yazılmış..

Kronik rumen asidozu - Vikipedi


Aşağıdaki linkte son paragrafta da insanlara uygulanan sodyum bikarbonat tedavisinin komplikasyonları anlatılmış:

tıp fakültesi ders notları: metabolik asidoz

Haklısınız, bir doktor gözetimi olmaksızın kendi kendimize bu tür sodyum bikarbonat kullanımından kaçınmalıyız.
Sözünü ettikleriniz hastalık halleri. Bozulan bir dengeyi düzeltmek adına yapılacaklarla herşey yolunda giderken yapılacaklar arasında büyük farklar vardır.
Yapmamız gereken aslında basit; doğaya bakmak, doğal ve abartısız yaşamak, beslenmek.

NOT: Bu arada söylemek isterim ki, limon suyunun kendisinin asit olup metabolizasyonu esnasında alkali ürünler vermesi iddiasını epeyce araştırdım. Buna dair herhangi bir bilimsel yayın bulamadım.

Bu arada internette arama yaparken "Alkali Diyet" sayfasında Ankara Üniversitesinden Kimya Yük. Müh. Tuncay Erciyes'in konuyla ilgili bir yorumunu buldum. Linki aşağıya ekliyorum. Sn. Erciyes'in satırlarına ulaşabilmek için biraz aşağıya, yorumlar kısmına bakmanız gerekiyor

Limon ve Misket Limonu | Dr. Ayşegül Çoruhlu ile Alkali Yaşam | Diyet – Beslenme – Anti-Aging

Eser İlhan Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 30-12-2013, 22:32   #22
Ağaç Dostu.
 
pria's Avatar
 
Giriş Tarihi: 06-08-2009
Şehir: Çanakkale
Mesajlar: 6,526
Hacettepe Üniversitesi, Beslenme ve Diyetetik Bölümünden mezun Ferin Batman diyor ki:

...İçtiğin su da alkali olduğu takdirde çöp de daha kolay atılır. Limonun enginarı karartmadığı gibi, o kararmama bizde de oluyor. O yüzden limon gibi sebzeleri tükettiğimizde içimiz kararmaz, asitlenmeyiz. İnsanlar "Limonda asit tadı var, niye alkali olsun ki" diyor. Öyle bir şey değil, bu biraz daha teknik bir şey. Limon elmayı karartmadığı gibi seni de temizliyor, aynı şekilde elma sirkesi de öyle...

Yağ yiyerek kilo verilir!-HABERTÜRK

Bu konuda çok kaynak okudum..Edindiğim kanaate göre, günlük besinlerimizde %20 asidik, % 80 alkali besinler olmasına dikkat etmeliyiz..
Limonun içinde kalsiyum ve magnezyum yüksek oranda olduğu için, ayrıca iyi bir antioksidan olduğu için sindirim sonunda alkali atıklar bırakıyor ve vücudumuzu çöplerden temizliyor..

Vücudumuzda asit baz dengesini sağlayan böbreklerimizdir..Biz anormal asidik beslensek bile vücudumuzun muhteşem döngüsü PH'ımızı yine de normal seviyede tutuyor ama bunun faturası ağır oluyor ve vücudumuzun daha kolaylıkla alkali olmasını sağlayan sodyum, potasyum, magnezyum gibi mineralleri doğal besinler yoluyla yeterli almadığımız için bunlar kemiklerimizdeki depolardan alınıyor..
Kemik erimesi gibi olguların sebebi bunlar..Asidik bünyede iltihaplar, sivilceler, mantarlar sık sık oluşur.Göbek yağlanmasının nedeni de asidik beslenmedir..Asidik besleniyorsak, vücudumuz böbrekler yoluyla atamadığı asitleri, aldığımız besinleri yağa çevirerek bu göbek, karın yağlarının içinde depolar..

Ben mesela çayımı, yeşil çayımı asla şekerli içmem, limon parçası keserek ve damlatarak içmeyi damak tadı haline getirdim..Ayrıca, hergün hiç olmazsa bir bardak doğal elma sirkesi damlatılmış su içerim, özellikle yatmadan önce..
Minik şeyler belki ama, sonsuz yararları olduğuna inanıyorum..
Tabi, ölçüyü de kaçırmamak gerek alkali beslenmede..Herşeyi orantılı yapmağa dikkat etmeliyiz..
Beslenirken, doğaya, doğala mutlaka dikkat etmeliyiz ama doğal olan birçok gıdanın da vücudumuzu asidik yapacağını unutmamak gerekir.
Beslenme hatalarımız nedeniyle yaratacağımız asidoz başta kanser olmak üzere birçok hastalığın ana nedenlerinden biridir.
Son olarak şunu da önemle belirteyim; istediğiniz kadar alkali beslenin, ne yaparsanız yapın, eğer mutsuzsanız, sürekli endişe ve stres içindeyseniz, bu gayretleriniz biraz boşa gidiyor gibi..Çünkü, huzurlu hayat sağlıklı yaşamın ana anahtarıdır..

Alkali beslenmenin önemini daha iyi anlamak için 30 sayfalık döküman:

http://www.altinicizdiklerim.com/oze...lkaliDiyet.pdf


Düzenleyen pria : 02-01-2014 saat 18:24
pria Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 04-01-2014, 00:18   #23
Ağaç Dostu.
 
pria's Avatar
 
Giriş Tarihi: 06-08-2009
Şehir: Çanakkale
Mesajlar: 6,526
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi Eser İlhan Mesajı Göster

Sirke asittir, ister elma ister üzüm sirkesi olsun, içine konulduğu ortamı bazikleştiremez.
...İnanılması güç ama limon gibi organik elma sirkesi de, kan pH'ını alkali yapar. Yani asit olmalarına rağmen hazım sırasında kanın pH'ını arttırırlar. Böylece asidik ortamdan beslenen kanser, beslenemez!

Hastalık savaşçısı; elma sirkesi

pria Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 03-02-2014, 22:25   #24
Ağaç Dostu
 
Adalet Yağcı's Avatar
 
Giriş Tarihi: 25-06-2008
Şehir: MERSİN
Mesajlar: 11,099
Galeri: 260
Önemli bir konu, emeği geçen arkadaşlara teşekkür ediyorum.

Sadece idrar rengi ve kokusuna bakarak vücudumuzun alkalik ya da asidik olduğuna karar verebilir miyiz?

pria beğendi.
Adalet Yağcı Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 05-02-2014, 15:07   #25
Ağaç Dostu
 
Eser İlhan's Avatar
 
Giriş Tarihi: 04-03-2007
Şehir: Istanbul
Mesajlar: 1,298
Galeri: 1
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi Adalet Yağcı Mesajı Göster
Önemli bir konu, emeği geçen arkadaşlara teşekkür ediyorum.

Sadece idrar rengi ve kokusuna bakarak vücudumuzun alkalik ya da asidik olduğuna karar verebilir miyiz?
Veremezsiniz. Sadece idrar konsantrasyonu hakkında fikir edinebilirsiniz. Aşırı koyu idrar rengi bir kanamayı düşündürse de ve bazı önemli hastalıklarda (ketonüri gibi) idrar kokusu değişse de bunları laboratuar deneyimi olmayan, bu kokuları ve renkleri tanımayan birinin doğru ayırd etmesi çok zordur kanımca.
Ayrıca "vücudumuzun pHsı" dediğimizde neden bahsediyoruz; kan pHsından mı, lenf, idrar, tükürük gibi diğer vücut sıvılarının pHsından mı?? Bu kavramların fazlasıyla ticarileştiğini kanısını taşıyorum ve eğer doğal ve dengeli beslenmeye gayret eder hayatımıza biraz da egzersiz katar bu arada bol bol da gülümsemeyi unutmazsak daha fazlası için endişe etmeye gerek yok diye düşünüyorum


Düzenleyen Eser İlhan : 05-02-2014 saat 16:51
Eser İlhan Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 07-02-2014, 23:36   #26
Ağaç Dostu.
 
pria's Avatar
 
Giriş Tarihi: 06-08-2009
Şehir: Çanakkale
Mesajlar: 6,526
Beslenme üzerine:

Diyet yapmak insana uygun bir şey mi


http://www.odatv.com/n.php?n=yedikle...niz-0802141200


Düzenleyen pria : 08-02-2014 saat 15:44
pria Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 04-09-2014, 20:47   #27
Yeni Üye
 
Giriş Tarihi: 29-12-2010
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 4
Son 1 senede Alkali Diyet diye birşey çıktı insanlar kendi pH değerini sürekli gözlemlemektedir. İçilen sular başta olmak üzere bir çok gıdanın pH değeride insan sağlığını doğrudan etkilemektedir.

İnsan vücudundaki pH değeri idrardan kontrol edilir. Kullanabileceğiniz en iyi cihazı ph metre sitesinden bulabilirsiniz.

ph metre cihazları ile ilgili detaylı bilgileri burayı tıklayarakta ulaşabilrisiniz.

YeniBON beğendi.
doagauzmani Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Cevapla


Gönderme Kuralları
Yeni konu gönderemezsiniz
Konulara yanıt veremezsiniz
Ek dosya yükleyemezsiniz
Kendi gönderilerinizi düzenleyemezsiniz

BB code Açık
Smilies Açık
[IMG] Kodu Açık
HTML Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Forum saati Türkiye saatine göredir. GMT +2. Şu an saat: 02:21.
(Türkiye için GMT +2 seçilmelidir.)


Forum vBulletin Version 3.8.5 Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0
agaclar.net © 2004 - 2024