|
|
Dış Bağlantılar | Konu Araçları | Mod Seç |
10-07-2009, 10:42 | #1 |
Ağaç Dostu
|
Cumhuriyet ideolojisinin görselleştirildiği ilk eserin hali!
Sarayburnu Atatürk Heykeli (3 Ekim 1926): Cumhuriyet ideolojisinin görselleştirilmesi yolunda atılan ilk adımdır. İstanbul Belediyesi tarafından diktirilmiştir. . Anıtın açılışını o dönemin belediye başkanı, Şehremini Muhittin Bey (Üstündağ) muhteşem bir törenle yapmıştır ve İstanbul halkı anıtı gecenin geç saatine kadar akın akın seyre gelmiştir. Avusturya’lı heykeltıraş Heinrich Krippel 1925 yılında Atatürk anıtları yaptırılmak amacı ile Türk Hükümeti’nin davetlisi olarak Türkiye’ye geldi. 1938’e kadar on üç yıl Türkiye’de kalarak Atatürk heykelleri gerçekleştirdi. Atatürk sanatçıyı köşkte misafir ederek hazırlayacağı tüm heykeller için kendisine poz vermiştir. Krippel bu heykel ve anıtların ön çalışmaları ve taslaklarını Türkiye’de hazırladı. Bu taslaklardan tasarlanarak hazırlanan heykel kalıpları sanatçının Viyana’daki atölyesinde üretildi ve Viyana Birleşik Maden işletmelerinde bronza döküldü. Bu heykeller daha sonra parçalar halinde Türkiye’ye getirildi ve yerlerinde monte edildi. Kaynak: tr.wikipedia.org/wiki/Heinrich_Krippel İstanbul ili Eminönü ilçesi, Sarayburnu’nda, Gülhane Parkı’nın denize yönelik giriş kapısının bulunduğu alanda Atatürk’ün Kurtuluş Savaşı’nı başlatmak için Samsun’a gitmek üzere gemiye bindiği yerde yapılmıştır. Kaynaklardaki bir başka bilgiye göre de; Atatürk Kurtuluş Savaşı’ndan sonra İstanbul’a ilk gelişinde burada karaya çıkmış, Harf Devrimi 9 Ağustos 1928’de burada halka söylenmiştir. Cumhuriyet döneminde İstanbul’da yapılan ilk Atatürk Anıtıdır. Sarayburnu’ndaki Atatürk heykeli Avusturyalı Heykeltıraş Heinrinck Krippel tarafından yapılmıştır. Heykel sanatçının Viyana’daki atölyesinde yapılmış, dökümü Viyana’da Birleşik Maden İşletmelerinde yapılmış, parçalar halinde Türkiye’ye getirilmiş ve heykeltıraşın denetiminde yerine oturtulmuştur. Yapımına 1925 yılında başlanan heykelin açılışı 3 Ekim 1926’da yapılmıştır. Heykel 3 m yüksekliğinde, yukarıya doğru hafifçe daralan mermer ve granitten dikdörtgen bir kaide üzerindedir. Bu kaide iki katlı dikdörtgen bir platform üzerindedir. Platformun birinci katına dört, ikinci katına da üç basamakla çıkılmaktadır. Ayrıca bu alanın çevresi 70 cm. yüksekliğinde alçak bir duvarla çevrilmiştir. Üçgen, kare ve altıgen motiflerle dekore edilmiş duvarlara birer metre aralıklarla birer metre yüksekliğinde üzerlerinde kubbeye benzer başlıkları olan sütunlar yerleştirilmiştir. Atatürk’ün heykeli bronzdan dökülmüş olup, Atatürk burada sivil giysileri ile tasvir edilmiştir. Sol elini beline dayamış, sağ elini de aşağıya doğru uzatmıştır. Heykelin kaidesinin önünde Hattat Kamil Akdik’in yazısı ile “tarihi ihtilas 1336”, arka yüzünde heykelin dikiliş tarihi 1926, yan tarafında Cumhuriyet’in ilân tarihi yazılıdır. www.kenthaber.com/marmara/istanbul/eminonu/Rehber/anit-ve... İstanbul Belediyesi tarafından diktirilen heykelin açılışı sonrasında Belediye yetkilileri Atatürk’ten bir telgraf alır: “Muhterem İstanbul Halkının ilk defa heykelimi dikmek suretiyle gösterdiği yüksek kadirşinaslıktan ve resm-i küşat münasebetiyle hakkımda izhar buyurulan necip hissiyattan dolayı samimi teşekkürlerimi arzederim. Sözün bundan sonrası heykeltıraşlarındır.” (Gültekin Elibal, Atatürk ve Resim-Heykel, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, İstanbul, 1973, s.194.) Evet, sözün bundan sonrası heykeltıraşlarındır ama heykeltıraşlar söz birliği etmiştir adeta ve hep aynı sözü yineleyeceklerdir. iput83.blogspot.com/2009/03/istabulda-ilk-istanbul-heykel... |
10-07-2009, 10:44 | #2 |
Ağaç Dostu
|
Bir süre önce bir gazete haberi ile bu heykelin Atatürk’ün ve Cumhuriyetin ilk heykellerinden olduğunu öğrenmiştim. Bu onu diğer heykellerden farklı olarak bir başka yere koyuyordu. En azından benim için. Bu nedenle onu görüp fotoğrafını çekmeyi planlıyordum. Pazar günü Sarayburnu sahilinde tam da bulmaktan ümidi kesmişken tesadüfen yerini fark ettim. Etrafındaki bakımsız ağaçlar ve çalı türü bitkiler heykeli öyle kapamıştı ki adeta gizlenmiş gibiydi. Ön kısımdaki şantiye alanının kargaşası ise onun fark edilmesini engelliyordu. Heyecanla heykelin olduğu tarafa geçtiğimde ise gözlerime inanamadım. Etrafı plastik şişe, gazete kağıtları, çöpler doluydu ve etrafta burunların direğini kıracak derecede sidik kokusu vardı. Hatta mekan oldukça güvenliksiz görünüyordu. Neyse ki yalnız değildim ve her şeye rağmen heykelin denize bakan ön kısmını görebileceğim bir yere geçtim. O zaman buradaki pisliğin ve bakımsızlığın birkaç günlük veya haftalık değil uzunca bir süredir olduğunu anladım. İşte o an şaşkınlığım öfkeye dönüştü. Bir heykel, bir Atatürk heykeli, hem de Atatürk’ün ilk heykellerinden, hem de Cumhuriyet ideolojisinin ilk görsel eserlerinden... ama harabe halinde! Gördüğüm manzara ne Atatürk’e, ne Cumhuriyete, ne sanata, ne tarihe saygı ile bağdaşmıyordu. Aslında bu ve benzer görüntüler karşısındaki algım uzunca süredir açıktı. İstemesem de görüyor, sorguluyordum bunları. Bunun ülkenin geçirdiği süreçle doğrudan ilgisi olduğunu düşünüyor; her sokağa çıktığımda bu tür manzaralarla yüzleşip, bunları dert ediniyordum kendime. Ama artık bu bir patlama noktasıydı. Bu konuda bir şey yapmak Cumhuriyet değerleri ve Atatürk sevgisi ile büyümüş bir Türkiye vatandaşının görevidir düşüncesinden yola çıkarak bu konuda bir şeyler yapmayı kendime görev edindim. Ne yapılabilir? Öncelikle bu heykeller kimin sorumluğunda olduğunu öğrenip, ilgiliye ulaşacağım. Eğer bu sorumlu Büyükşehir ise yol aralarına konulan sayısız çiçek, lalelerden bu heykelin hissesine hiç mi düşmediği ve peyzaj çalışmasını neden hak etmediği sorusuna yanıt isteyeceğim. Bana dönüşlere göre konuya hassasiyeti olduğunu düşündüğüm basın yayın organlarına konu ve görüntülerle alakalı bir mail yazıp gelişmeleri takip edeceğim. Bu neye yarayacak? Bu ilk başta bireysel olaral kendi fikirlerimize olan samimiyetimizle tekrar yüzleşmemiz olacak. Belki yazılan, yaşanan ve mevcut durum karşısında benzer duyguları hisseden başka kişilere ulaşıp Cumhuriyet ideolojisini ilk görsel sembolüne yeni anlamlar kazandırılacak. Sizlerden ne bekliyorum? İsteyenler fotoğrafın altına yorum ya da önerileri ile katkıda bulunabilir. İlgili yerlere yollayacağım mailde bu sayfanın linkini vereceğimden bu mesajlar etki sağlayacaktır. Şunu fark etmek lazım; bu bir taş ve beton yığınını değil geçmişi, Cumhuriyeti, onun uğruna yapılanları ve Atatürk'ü sahiplenmektir. Kalmışsa eğer onlara olan vefadır. Şimdi değilse ne zaman ve bu heykeli değil de neyi sahipleneceğiz? |
10-07-2009, 10:52 | #3 | |
Ağaç Dostu
|
Durum hakkındaki başka yorumları ve varsa yapılabilecekleri konusunda aşağıdaki linkte tartışmaktayız. http://www.flickr.com/photos/7215515@N03/3696870001/ İlk olarak mevcut durumun gerekçesi için 4982 sayılı Bilgi Edinme Hakkı Kanunu kapsamında cevaplanmak üzere www.ibb.gov.tr den aşağıdaki formu kullanarak bilgi istedik. application2.ibb.gov.tr/forms/bilgiedinme/ Alıntı:
|
|
11-07-2009, 20:05 | #4 |
Ağaç Dostu
|
Merhaba, Sn. aybala, Ulu Önder ve kurtarıcımız Mustafa Kemal Atatürk'ün heykelinin bu duruma gelmiş olması çok üzücü. Sanırım yetkili Anıtlar ve Müzeler Müdürlüğü. Çok iyi düşünmüşsünüz bakalım ne cevap verecekler? Saygılar |
11-07-2009, 22:07 | #5 |
Ağaç Dostu
|
Ne ilgisi var demeyin. Aklıma Yılmaz Özdil'in "19 Mayıs" yazısı geldi: 19 Mayıs (*) - Yav bırak Mustafa abi yaa, sen mi kurtarıcan memleketi Allah aşkına! - Ama işgal zırhlıları… - Boşver şimdi sen işgal zırhlılarını filan… Gün gelir, memleketin malını mülkünü tapusuyla İngiliz’e satar bunlar. - Yok canım! - Yeminle söylüyorum, İngiliz vatandaşı bakan bile getirip koyarlarsa şaşma. - Ama ahval ve şerait… - Güzel abim yaranamazsın… Bak şimdi binicez bu dandik gemiye, taaa Samsun’a gidicez, savaş, boğuş, kendimizi paralayacağız, diyelim becerdik, devrim mevrim, anlata anlata dilinde tüy bitecek, sonra sen kahırdan ölücen, önce biraz ağlıycaklar, sonra gene "Son Osmanlı Padişahı" diye pankart açacaklar, mezarında dönücen. - Saltanat kalsın diyosun yani… - Alışmadık kıçta don durmaz abi, egemenlik megemenlik vereceğine, iki çuval kömür ver, daha iyi… Aha buraya yazıyorum, açlıktan nefesleri kokarken padişahlarına saltanat uçakları alırlar, bu gemiyi de jilet yaparlar, söylemedi deme. - Efkárlandım be… - Yakma o cigarayı gözünü seveyim, yarın öbür gün belgesel yaparlar, keş gibi gösterirler seni haberin olsun. - Hal çaresi nedir peki? - Al padişahın kızını, yırtalım. - Millet ne olacak? - Onlar da ulemaya sorsun artık ne olacaklarını, bize ne, kendi düşen ağlamaz. - Laik olmasınlar mı, birey olmasınlar mı, kendi lisanları olmasın mı, şıhlara şeyhlere mi bırakalım kaderlerini? - Bak ne güzel söylüyorsun, kader der geçerler, takalım takkemizi bakalım dalgamıza, iş çıkarma başımıza… - İyi de, yazık olmaz mı? - Asıl bu yaptığını yaparsan yazık olur… Bazıları sana inanacak, etkilenecek, senin fikirlerini yaşatmaya kalkacak, hayatları kayacak, evleri basılacak, içeri tıkılacaklar, kimine saçını örtmediği için fahişe diyecekler, kimine milletin malını Arap’a satmayın dediği için komünist diyecekler, kimine Ne Mutlu Türküm Diyene dediği için faşist diyecekler, darbeci diyecekler… Yorma ahaliyi, kula kulluk edelim, rahat edelim. - Yok arkadaş, ben bi deniycem. - E sen bilirsin. (*)http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/...rid=249&gid=61 |
13-07-2009, 13:01 | #6 |
Ağaç Dostu
|
Fotoğraflar durumu anlatmak için çok yeterli değil aslında. Bu nedenle geçtiğimiz gün orada video çekimi de yaptık. Montajından sonra sizlerle de paylaşacağız. Bilgi edinme mekanıizmasının ağır işlediğini söyleyen bir arkadaşın yönlendirmesi ile aynı mesajı bir de ibb beyaz masaya yolladık. hassoman, Yılmaz Özdil'in bu yazısını hatırlıyorum. Bir önceki gün ona da e-posta yollamıştım. Doğru adres olduğuna inanıyorum. Geri gönüşlere göre, farklı kişi ve kademelere de ulaşmaya çalışacağız. Konuya katkılarınızdan ötürü teşekkürler. |
13-07-2009, 21:36 | #9 |
Ağaç Dostu
|
Sayın Aybala, Aynı duruma ben de geçen hafta dikkat etmiştim. O heykeli çok beğenir, oraya her gidişim de bir göz atardım. Son gördüğümde inşaat nedeni ile kapandığını fark ettim ama resmin (burada heykelin) arka kısmının bu halini görmemiştim. Çok üzücü ve düşündürücü. Çabalarınız için sizlere minnetarım. Bu arada acaba bir dikkat çekici bir mail dolaştırılabilir mi? Ya da bir link verilip te tepki yaratabilir miyiz? Malum bazen bu tipteki hareketler sonuç alabiliyor. Bir öneri de belli bir gün ve saatte bu anıta bir çelenk bırakabiliriz. Güzel bir protesto olur; anlayana !!! |
13-07-2009, 21:45 | #10 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 01-10-2007
Şehir: Ankara
Mesajlar: 275
|
Atatürk heykelinin bu duruma gelmesine seyirci kalanları şiddetle kınıyorum, umarım bu konuda haklı mazeretleri vardır. Hoş Türkiye cumhuriyetindeki şu anda mevcut olan konumlarını borçlu oldukları Atatürk'ün heykeline gösterilen bu ilgisizlik hiç bir mazeret kabul etmez ama... |
13-07-2009, 23:38 | #11 |
Ağaç Dostu
|
Sevgili aybala, Çabalarınız için teşekkürler. Bizler ne yapabiliriz diye düşünüyorum, açıkcası aklıma fazla etki yaratacak bir yöntem gelmiyor. Sevgili acemifüsun arkadaşımızın dediği gibi Cumhuriyet gazetesi (son kale olarak) konudan haberdar edilebilir. Cumhuriyet gazetesi haricinde hiç bir yayın kuruluşunun samimiyetine güvenmesem de, şu güne kadar dürüst yayın yapan odatv'de bilgilendirilebilir. Yapabileceğimiz bir şey varsa lütfen haberdar edin. |
13-07-2009, 23:52 | #12 |
Ağaç Dostu
|
Merhaba arkadaşlar, duyarlılığınız için teşekürürler. Bir imza kampanyası başlatıp , toplanan imzaları tüm basın kuruluşlarına ve Kültür Bakanlığına yollayalım. İçlerinde hala duyarlı olanlar kalmış olabilir. Bakalım kimler duyarlı .... Bilgisayardan anlayan bir arkadaş ilgilenebilir mi acaba? Sevgiyle kalın. |
15-07-2009, 10:04 | #13 |
Ağaç Dostu
|
Arkadaşlar, Haklı tepki ve öneri mesajlarınız için çok teşekkürler. Hafta sonu Atatürk heykelinde bir de video çekimi yaptık. Orada geçirdiğimiz 1 saatten fazla sürede çok daha düşündürücü şeyler kaydettik. Bazı nedenlerden dolayı kaydetmediklerimiz de var. Video hazır olduğunda sizlerle paylaşacağız. Bu süreç içinde sizin de önerdiğiniz bazı yerleler irtibata geçmeye çalışıyoruz. Geri dönüş beklediğimiz mail ve mesajlarımıza yeterli yanıt gelene kadar bu konuyu takip etmek niyetindeyiz. nariçi' nin belirttiği anlamlı tarih çok güzel. En geç 10 Kasım'da burayı pırıl pırıl görmek üzere herkese selamlar saygılar. |
16-07-2009, 10:45 | #14 |
Ağaç Dostu
|
Cumhuriyet tarihinin İstanbul’daki ilk Atatürk Anıt Heykeli'ne yapılan saygısızlığı video ile gözler önüne seriyoruz. Sarayburnu Atatürk Anıt Heykeli'nde yaşanan rezalet! Bölüm: 1 Sarayburnu Atatürk Anıt Heykeli'nde yaşanan rezalet! Bölüm: 2 Videoları fotoğrafın üzerine tıklayarak izleyebilirsiniz. SUNAY AKIN diyor ki; ... Cumhuriyet’in ilanıyla birlikte bizim kentlerimizin meydanlarında heykeller ilk kez görünmeye başladı. Onlardan tabii ki ilki de bir Atatürk heykelidir. Bunu Avusturyalı heykeltraş Kristen yapar. Avusturyalı heykeltraş Kristen’in de sonu çok hüzünlü. Kristen 2. Dünya Savaşı’nda bir hava bombardımanı sırasında ölüyor. Düşünsenize taşları yontarak o güzel ilk Atatürk heykelini yapan el, taşların altında kalarak can veriyor. “Benden sonrakiler bu duruşu örnek alsın” Bu heykel Sarayburnu’na konuyor. Sarayburnu’ndaki heykel yapılan ilk Atatürk heykelidir. Oraya konan Atatürk heykeli sırtını saraya ve Avrupa’ya dönmüş Anadolu’ya bakmaktadır. Mustafa Kemal Atatürk 19 Mayıs’ta Samsun’a çıkarken yola İstanbul’dan başlamaktadır. Geçiyor Anadolu’ya, devrimi gerçekleştiriyorlar ve sonra Türkiye Cumhuriyeti kurulunca İstanbul’a ilk Atatürk heykeli konuyor. Saraya sırtını dönmüş, Anadolu’ya bakar bir şekilde Sarayburnu’na heykeli konuyor. Atatürk der ki “Heykel durduğu yerle de bir şey anlatır. Heykelim orada olsun ki benden sonrakiler bu duruşu örnek alsın.” |
16-07-2009, 15:18 | #15 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 12-09-2006
Şehir: Ankara
Mesajlar: 144
|
Atatürkün heykeline bile tahamul edemeyenler ,güç ellerine geçerse Atatürkçü düşünenlere nasıl tahamul eder ,ne yapar düşünmek bile istemiyorum. Sağlıcakla kalın. |
16-07-2009, 23:06 | #16 |
Ağaç Dostu
|
Sevgili mcdogan, sizce neler yaptıkları ortada değil mi? Sevgili aybala, Sorun bende de olabilir ama verdiğiniz linkleri çalıştıramadım. Daha önce verdiğiniz başka bir linki izleyerek videolara ulaştım. Emekleriniz umarım karşılığını bulur. Gelişmelerden lütfen haberdar edin. |
18-07-2009, 12:50 | #17 |
Ağaç Dostu
|
Aynı videoları aşağıdaki linklerden de ulaşabilirsiniz. Mümkün olduğunda çok yere ulaştırmaya çalışıyoruz. Teşekkürler. Sarayburnu Atatürk Anıt Heykeli'nde yaşanan rezalet! Bölüm: 1 http://video.yahoo.com/watch/5531421/14540289 Sarayburnu Atatürk Anıt Heykeli'nde yaşanan rezalet! Bölüm: 2 http://video.yahoo.com/watch/5495167/14455260 |
20-07-2009, 10:12 | #18 |
Ağaç Dostu
|
|
20-07-2009, 10:23 | #19 | |
Ağaç Dostu
|
Alıntı:
Sn. Aybala, sorumlu olan kurum, İBB. mi, Kültür Bakanlığımı? Hangisine hitaben tepki müracatında bulunalım? |
|
21-07-2009, 08:40 | #20 |
Ağaç Dostu
|
Sorumlu kurum neresidir? net bir bilgi yok. Bilgi edinle yasası dahilinde sorduğumuz sorulara gelen cevap bizi büyük ölçüde yönlendirecek. Bu sırada medya ve konuya duyarlı olacağını düşündüğümüz kişileri durumdan haberdar etmeye devam ediyoruz./edelim. Hafta sonu Sunay Akın'a konu ile ilgili bir cd bıraktık. Bunun yanında Yılmaz Özdil'e bir mail yolladık. Ve Kanal D den bir haber muhabirine ulaştık. Nebil Özgentürk'e ulaşan bir arkadaş var. Uğur Dündar'ın iletişim adresini araştırıyoruz. Ve başka bireysel çabalarla konuyu birkaç koldan takip ediyoruz. Maillerimize konunun tartışıldığı yerlerin linklerini de eklediğimiz için özellikle Facebook'taki grubumuza desteğiniz önemli. |
22-07-2009, 08:21 | #21 | ||
Ağaç Dostu
|
Sarayburnu Atatürk Heykeli'nin böyle bakımsız bırakılmasının ve pislik içinde olmasının nedeni hakkında Bilgi Edinme Hakkı Kanunu çerçevesinde İBB den ve İBB Beyaz Masa'dan açıklama istemiştik. 4982 sayılı Bilgi Edinme Hakkı Kanunu kapsamında cevaplanmak üzere www.ibb.gov.tr den istediğimiz açıklamaya gelen yanıtı ekliyorum. Alıntı:
Onlardan da cevap geldi. Alıntı:
Ve tabii Atatürk'ün dedi gibi yaptıklarımızı asla kâfi göremeyiz. Tâ ki orayı 10 Kasım 2009 da orayı pırıl pırıl görene dek. İlgi ve desteğinize çok teşekkürler. |
||
25-07-2009, 00:21 | #22 |
Ağaç Dostu
|
Son olarak İBB ye gönderdiğimiz mesajı Kültür Bakanlığına da gönderdik. Ekli resimden, Kültür Bakanlığı da bu mesajı İstanbul Valiliği, Mahalli İdareler Müdürlüğü ve Fatih Belediyesine yönlerdirmiş gibi görünüyor. Böylece deneme yanılma yoluyla da olsa sistemin işleyişini de test etmiş oluyoruz. Bakalım sıradan vatandaşlar böyle bir sorunu çözüme kavuşturabilecek mi? |
11-02-2010, 10:08 | #23 |
Ağaç Dostu
|
Merhaba. Arabalıvapur ile Eminönüne giderken gördüğüm manzarayı resimledim. Durum ortada, sahilde birçok boş yer bulunmasına rağmen, neden orası? Yetkililerden gelen cevaplar, doyurucu ve inandırıcı değil. Ben tatmin olmadım. Saygılar |
03-10-2013, 10:31 | #24 |
Yeni Üye
Giriş Tarihi: 03-10-2013
Şehir: İZMİR
Mesajlar: 1
|
merhaba bu önemli cumhuriyet eseri ne durumda . |
04-12-2013, 16:15 | #25 |
Yeni Üye
Giriş Tarihi: 22-05-2011
Şehir: Hatay
Mesajlar: 2
|
Vayy! Kuvai milliye ruhuyla girmişsiniz konuya Valla ben de merak ettim. 2009'da hararetke başlamış bir konu... Aradan 4 yıl geçmiş. Acaba şimdi ne durumda. |
|
|