View Single Post
Eski 24-11-2011, 13:51   #4
denizakvaryumu
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 13-04-2006
Şehir: Ankara
Mesajlar: 9,099
Chikako NAKANO- Shumei Vakfı

Japonya’nın Kurashiki adlı küçük bir şehrinde doğdum. Orada İstanbul’ daki gibi deniz ve adalar var. Ben çocukken babam beni ve ağabeyimi tekneyle sık sık adaya yüzmeye götürürdü. O zaman doğa çok vardı. Babam balık tutmayı çok seviyordu ve annem bahçemizde sebzeleri yetiştiriyorudu. Her gün taze balık ve sebze yiyebiliyorduk. Maalesef simdi biraz doğa bozuldu.

Annem bana evde İngilizce öğretti. Onun sayesinde Kobe’ deki Kwansei Gakuin Üniversitesi’ nin İngilizce Edebiyat bölümüne girebildim.

Sonra Shumei adındaki bir vakıf için çalışmaya başladım. 2000 yılında Los Angeles’ ta Pomona’ daki California Politeknik Üniversitesi’ nin bir bölümü olan Regenerative Studies merkezinde (John T. Lyle Center for Regenerative Studies) bir yıl staj yaparak hem Doğal Tarım üzerine, hem de sürdürülebilir yaşam biçimleri üzerine çalştım.

Japonya’ya döndükten sonra da Shumei Doğal Tarım Network’ ta çalışmaya devam ettim. Bizim Doğal Tarım aynı tarladan elde edilen tohumlar kullanılarak ve toprağın doğal üretim sürecine hiçbir müdahalede bulunulmaksızın gerçekleştirilen tarım faaliyetidir. Doğal Tarım yönteminde hayvan gübresi dahi kullanılmamaktadır. Doğal Tarım ülünleri hiçbir toksik kalnıntı içermediği gibi, besin değerleri yüksek ve tatları lezzetlidir.
Doğal Tarım şimdi Japonya’da popülar olmaya başladı.

2006 yılının başında Satoru Nakano’yla evlendim. Onun için İstanbul’a taşındım.
Benim İstanbul’ a geldiğim sırada Samsun’ da Doğal Tarım projesi başlamıştı. Bir ilk öğretim okulunda öğrenciler pirinç ve sebzeleri Doğal Tarım yöntemiyle yetiştiriyorlar.

Oradaki okul müdürüyle verdiğimiz bir konferansta tanıştık. Eşim ben gelmeden önce Samsun’ a gitmiş. Samsun’ da çevre hakkında yapılan konferansa Buğday adlı derneğin başkanıyla beraber gitmiş. Oradaki çoğu çiftçi pirinç yetiştiriyor. Japonya’ da biz doğal tarımla pirinç yetiştirdiğimiz için herkes çok merak etmiş. Böyle başladı. Oradaki çevre tarımsal ilaçların etkisiyle bozulmaya başlamış.

İlk öğretim okulda proje başladığında bir hayalim vardı. Onların ebeveynlerinin çoğu çiftçiymiş. Onlar da büyüyünce çiftçi olacaklar. Benim hayalim onların çevre ve insan sağlığını düşünen çiftçiler olmalarıdır. Onun için tecrübe gerekir. Eğer iyi sonuç alamasalar da oradan bir şey öğrenebilirler. Hemen başarı olmayabilir, ama eğer vazgeçmezsa, mutlaka başarırlar. En önemlisi kendi kendine düşünmek. Neden başarılı olamadım diye.
Hatta doğa her yıl farklı olduğu için doğayı iyi izlemek gerekir.

Şimdiye kadar okul müdürü ve öğretmenlerin sayesinde öğrenciler çok iyi öğreniyorlar.

Hatta çevre gurubu da kuruldu ve öğrenciler geri dönüş ve küresel ısınma hakkında çalışmaya başladı. Ben onu gördüğümde çok mutlu oldum.

Bundan başka çiftçiye de destek veriyoruz. Samsun’da Doğal tarım yöntemi ile pirinç yetiştirebilen bir çiftçi ailesi var. Onların pirinci tüketiciye aracısız satılıyor. Tadı çok farklı oluyor.

Çevre ve insan sağlığını düşünen çiftçiler yetiştirmek istiyoruz | Kadınlar Arası

denizakvaryumu Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön