View Single Post
Eski 06-03-2007, 10:36   #1
malina
agaclar.net
 
malina's Avatar
 
Giriş Tarihi: 03-04-2004
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 37,246
Ağaçlar ve Sinema

Bazı filmlerde ağaçlar dikkat çekici bir yer tutar...

Yüzüklerin Efendisi (Tolkien) uyarlaması olan filmde mesela...

Alıntı:
Ağaçlar çağı

Büyük lambalar ile almaren kralliği yok edildikten sonra valar, batidaki aman kitasina giderek valinor yani valar ülkesi adini verdikleri yeni bir krallik kurdular. Bu topraklarda kendilerine yer seçerek, saraylar inşa ettiler, bahçeler yaptilar. Bu arada valimar yani valarin evi adi verilen surlarla çevrilmiş, altin ve gümüş kubbe ve kuleler ile çan sesleriyle dolu bir şehir de inşa ettiler.

Valimar'in batidaki altin kapilari önündeki yeşil bir tepede valar, iki sihirli ve büyük ağaç yetiştirdiler. Bunlar dünyada yetişen en büyük iki ağaçti ve altin laurelin ve beyaz telperion olarak adlandirilmişlardi. Valarin büyük lambalari ile neredeyse eş büyüklükte olan valinor ağaçlari, altin ve gümüş renkli işikla parlamaktaydi. Herbir ağacin çiçek açma ve çiçeklerinin bitmesi döngüsü bir günlük sürede meydana gelmekteydi ve işik tüm canlilara hayat, mutluluk ve bilgelik vermekteydi.

Tolkien'in valinor yilliklarindan öğrendiğimize göre, ağaçlarin çağlari arda'nin yaradilişindan bin valarian yili sonra, yani 10. Valarian çağinda ya da arda'nin yaradilişindan on bin ölümlü yili sonra başladi. Yıne ayni belgelerden ağaçlarin çağlarinin yirmi valarian çaği yani yirmi bin ölümlü yili sürdüğünü öğrenmekteyiz.

Fakat tolkien'in kronolojisinde kafa kariştirici bir nokta bulunmaktadir çünkü ağaçlarin çağlari yalnizca ölümsüz topraklar için geçerlidir. Anlatilidğina göre, valar aman'a varir varmaz morgoth ve emrindekileri uzak tutmak amaciyla pelóri dağlari adi verilen bir duvar yaratmişlardir. Dünyadaki en yüksek dağlar olan bu duvar, gerçekten de valinor'u işgalden korumuş fakat ağaçlarin işiğina geçit vermeyerek arda'nin geri kalan kisimlarini karanlikta birakmiştir.
Bu nedenler ağaçlarin çağlarindan bahsederken aslinda paralel zaman sitemleri söz konusu hale gelmektedir. Ölümsüz topraklar ağaçlarin işiğinda mutlulukla dolarken, orta dünya, her biri on bin ölümlü yili süren iki dönem geçirmiştir: karanlik çağlar ve yildizlarin çağlari.

Ölümsüz topraklarda ağaçlarin çağlari da iki döneme ayrilmiştir. Bunlardan on valarian çaği ya da 10.000 Ölümlü yili süren ilki, valinor'un mutluluk çaği olarak bilinmektedir. Bu dönemde valar ve maiar rahatlik içinde yaşamişlar ve saraylari ile evleri gittikçe büyümüş ve güzelleşmiştir. Manwë kartallari, yavanna entleri ve aulë cüceleri (dwarves) yaratmiştir. Gerçekten de valinor da mutluluk dolu olan bu dönemde, pelóri dağlarinin oluşturduğu duvarin diğer tarafinda kalan orta dünyada ise melkor'un korkusu ve kötülüğünün hüküm sürdüğü karanlik çağlar yaşanmiştir.

Bunu izleyen on valarian çaği için, hem valinor hem de orta dünyada meydana gelen olaylarla ilgili olarak daha fazla bilgi bulunmaktadir. Kutsanmişlarin öğle-üzeri olarak bilinen ağaçlarin çağlarinin bu ikinci dönemi, orta dünyada ise yildizlarin çağlari olarak adlandirilmaktadir. Bu dönemde gökyüzünün kraliçesi varda, orta dünyada üzerindeki yildizlara yeniden işik vererek elflerin uyanmasini sağlamiştir.

Yine bu dönemde, elflerin uyandiği ve melkor'un elfler arasina karişarak onlari kölesi haline getirmeye, öldürmeye veya kötülüğe çekmeye çaliştiği haberi ölümsüz topraklara ulaştiğinda, valar bir savaş kurulu topladi. Valar ve maiar, şiddetle, intikam melekleri gibi orta dünyaya geldiler ve melkor'un ordularini önlerine kattilar.

Güçlerin savaşi olarak bilinen olayda, pek çok çatişma ve düello yapildi ve valar utumno'yu yenerek zalim melkor'u kuyularindan çekip çikardilar. Bu olaydan sonra melkor, valinor'da tutsak olarak tutuldu. Arda barişi olarak bilinen bu dönem, valinor'da ağaçlarin çağlari ile orta dünyada yildizlarin çağinin kalan kisminin büyük bölümü süresince devam etti.

Bunlar elf soyunun, melkor'un kötü öfkesinde uzak geçen güzel yillari idi ve bu seçilmiş elfler rahatlik içinde yaşayarak gittikçe güçlendiler. Güçlerin savaşinin ardindan valar, elfleri gelerek kendi işikli dünyalarinda yaşamaya davet ettiler. Bu göç, valar'in çağrisina uyan elfler yani eldar'in büyük yolculuğu olarak bilinir.
Büyük yolculuk pek çok elf şarkisinin ana temasini oluşturur çünkü bu yolculuğu gerçekleştirmek için büyük çaba sarfetmişler ve değişik zamanlarda eldar pek çok farkli soy ve kabileye bölünmüştür. Ölümsüz topraklara ulaşarak ağaçlarin işiğinca kutsanan eldar, üç değişik soydandir: vanyar, noldor ve teleri. Valar, bu seçilmiş insanlara ölümsüz topraklarin eldamar yani elflerin evi olarak bilinen bölümünü ayirmişlardir; bu topraklarin güzelliği anlatilagelmiştir. Pek çok konak ve kule içinde en güzelleri vanyar'da, noldor başkenti tirion'da ve teleri şehirleri eldamar kiyisindaki alqualondë ile tol eressëa adasindaki avallónë'deydi.

Zincirlendiği çağlarin ardindan melkor, valar'in önüne çikarak yargilandi. Değişmiş göründü ve pişmanliğini dile getirdi; bunun üzerine valar'in efendisi manwë, zincirlerinin çözülmesini emretti. Fakat valar kandirilmişti. Melkor gizlice, onlari yenilgiye uğratmayi amaçliyordu. Önce elfler arasinda düşmenlik tohumlari serpti ve sonra büyük örümcek ungoliant ile birlikte savaş açti.
Ungoliant ile birlikte valar'in ağaçlarina ulaşarak onlari büyük bir mizrak ile yaraladi ve örümcek ağaçlarin işiği ve hayatini emerek kuruyup ölmelerine neden oldu. Ungoliant'in işiksizliği ile tüm valinor korkunç bir karanliğa gömüldü ve melkor ikinci bir kez dünyanin büyük işiklarini yok ettiği için kötülükle güldü.
Yaptiği bu büyük kötülükle yetinmeyen melkor, elf kalesi fermenos'a giderek yüksek noldor kralini öldürdü ve silmariller olarak bilinen sihirli mücevherleri çaldi. Bunlar, tüm çağlarin en değerli mücevherleri idi. Elf mücevherciliğinin en büyük başarisini simgeledikleri için onlari yapmiş olan noldor için kutsaldilar. Valinor'un karanliğa gömülmesi ile değerleri daha da artti çünkü bu üç mücevher valar ağaçlarinin yaşayan işiği ile parlamaktaydi.

Fakat güzelliklerine karşin silmariller korkunç bir lanet taşiyordu. Onlara sahip olan herkese umutsuzluk ve yikim getirdiler. Melkor onlari alarak orta dünyaya kaçtiğinda, noldor kanlari üzerine bir intikam yemini ederek silmarilleri yaratan fëanor'un liderliğinde melkor'u izlediler. Bu, güneşin ılk çağinin tamami boyunca süren ve tolkien'in silmarillion'unda anlatilan büyük mücevherler savaşinin başlangiciydi.
Kaynak


Yapı-Endüstri Merkezi'nce düzenlenen film gösterimlerinin ikincisi, Suha Arın'ın çok az gösterim şansı bulabilmiş başyapıtı "Ağacın Türküsü" ile gerçekleşecek. Batı Karadeniz Mimarisini, ağırlıklı olarak da "ahşap mimari"yi anlatan "Ağacın Türküsü", Ayla Erduran'ın keman resitali ile başlıyor. Film, Batı Karadeniz'den giden ağaçlarla yapılan Stradivarius kemanlarının öyküsünden hareketle Batı Karadeniz Mimarisini ve folklorunu da anlatıyor.

Kaynak

Özellikle kısa film alanında bir çok film bulunabilir...

malina Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön