Konu: Uzaylı
View Single Post
Eski 21-03-2011, 13:55   #1
malina
agaclar.net
 
malina's Avatar
 
Giriş Tarihi: 03-04-2004
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 37,246
Uzaylı

Agaclar.net'e geliş maceranız nasıl oldu?

Bitkiler üzerine sık sık araştırma yapıyordum. Çünkü daha önce ilgilenmediğimden pek bir bilgim yoktu. Hem hayalimizdeki araziyi arıyor, hem de vakit varken bir şeyler öğrenmeye çalışıyordum. Arama motorunda hep bu siteye rastladığımda her konuda Ağaçlar Net çıkıyor; bu nasıl sitedir böyle deyip, bu sefer siteyi incelemeye koyuldum. Üyelerin Bahçelerini keşfettiğimde ise "İşte buldum" dedim eşime. Beni neyin hevesle yılmadan çalışmaya teşvik edeceğini buldum. Başarılarılarımı paylaşıp gururlanacak, yenilerini gösterebilmek için çabalayacaktım. Bilmediklerimi sorup öğrenecek, zamandan kazanacaktım. Ayrıca İnşallah nasip olur; ileride nerden nereye geldik neler paylaştık sayfalarda geriye bakıp kâh gururlanıp, Kâh duygulanacaktım.

Bahçeler arası yazışmalar o kadar samimi, sıcacık ve saygılı ki çok etkilendim. Acaba beni aralarına almak ne kadar zaman alır diye merak ediyordum. Daha araziyi alamadan büyük bir acı yaşamak zorunda kaldım. Canım dedeciğimi kaybettim. Bu arada eşim emekli oluncaya kadar çok sayıda üyeyi mesajları sayesinde tanıyormuşum gibi oldum. Eşim emekli olunca araziyi epey aradık. Sonuçta gönlümüze göre bir yer nasip oldu. Sanırım daha araziyi arama aşamasında üye olmuştum. Araziyi alınca da çekingenler bölümünde yazmaya başlamıştım.

Burada neler öğrendiniz?

Neler öğrendiğimi saymakla bitmez sanırım. Şu anki hayat tarzımızdan, oldukça farklı bir hayat tarzımız vardı. Öğrendiklerimi sohbetler arasında paylaştıkça yakınlarımın yüzündeki şaşkınlığı görmeliydiniz. Kimse benden böyle bir şey beklemiyordu tabi. Çok şeyi tahmin ederdik te "toprakla uğraşmak ve sen" hiç tahmin edemezdik dediler. Hatta köyden gelen eniştemin misafiri sen "ziraatçi olmuşsun ziraatçiii" demişti. Estağfirullah bizimki devede tüy, daha öğrenecek çok şey var dedim.

Ama en çok neyi öğrendim biliyor musunuz? Yüreği çok güzel insanların biraraya gelip birbirlerini desteklediğini ve teşvik ettiklerini... Ailece bu zamanda böyle insanlar hala var mı? dedik. Haa! bir de Türkçemizi daha dikkatli kullanmaya çalışıyorum. Öğrenci iken Türkçe dersi hep çok iyi olan ben bile ne kadar uzaklaşmışım; modern olacağız zannedip ne kadar yabancılaşmışız. Bu site bir de bana bunu hatırlattı. Bilgiler için ise bir ders kitabı gibi... Ama kötü bir huyu var bu sitenin. Kendine o kadar bağlıyor ki başından ayrılmak zor oluyor. Bir de bakmışsınız saatler geçmiş...

Diğer üyeler sizden neler öğrendi?

Bir şey öğrenmek kişiye göre değişir. Ben güncel hayatta hiç umulmayan kişilerden, sohbet esnasında ne cevherler öğreniyorum. O yüzden şu bilgili, şu bilgisiz diye değerlendirmem. Bilginin nereden geleceği belli olmuyor. Bu hayatta herkes farklı bir alanda tecrübe ile uzmanlaşıyor. Akıllı olanlar da bunları öğrenip zamandan kazanıyor. Ben de akıllı olaya çalışıyorum. Ama benden kim ne öğrenmiştir bilemiyorum. Bu kişiye ve bakış açısına göre değişir...

Sizi tanıyalım

1974 İzmir doğumluyum. Baba tarafından Antalya'lı, anne tarafımdan da Yunanistan Gümülcine'liyim. Çok sağlıklı bir bebek iken, daha yaşıma girmeden bağırsak enfeksiyonuna yakalanmışım. Bir süre hastahanede suni yaşatılmışım. Annem, babam, dedem ve anneannem büyük bir mücadele ve dualar ile yaşama tutunmamı sağlamışlar. Anneannem ve dedem aileme ısrar edince dedemin apartmanına taşınmışlar. O zamandan evleninceye kadar hep dedemin dizinin dibinde büyüdüm ben...Bir de benden 8 yaş küçük kız kardeşim var. Sekiz kuzen, dayılarım, teyzem dedemler. Hep bir apartmanda yıllarca yaşadık.

İzmir Mimarsinan İkokulu'nu bitirdikten sonra, bir konservatuar denemem oldu. Bir süre piyano eşiliğinde ders aldım. Opera sanatçısı olmayı çok istiyordum. Fakat çok heyecanlanıp elemelerde başarısız oldum. Bir daha denesem kesin kazanırdım. Çünkü hocam bana çok güveniyordu. Çocuk inadı işte, konservatuara küstüm. Sonra Karataş Lisesi Ortaokul bölümünü bitirdim. Karataş Lisesinde çizimlerim ve resimlerimle ve küçücük boyumla pek sevilip meşhur oldum, okulun maskotu ilan edildim. Ortaokulda iken resimlerimden birini öğretmenim Hindistan'daki yarışmaya göndermişti. Resim geri gönderilmeyince çok üzülmüştüm. O yaşta kardeşimin yağlıboya portresini yapmıştım. Haftada en az bir, bazen daha sık yolumun üzerindeki resim galerisine gidip resimler ve heykeller karşısında hayaller kurardım. Sık sık Büyükşehir Belediye binasının altındaki kütüphaneye gider kapanıncaya kadar çıkmazdım. O dönemler benden 4 yaş büyük olan dayım dönemin popüler video kasetlerinden hemen hemen her gün alırdı. Genellikle korku filmi. İnatla izlediğimden rüyalarıma girmeye başladı ve sessizlikten çok korkmaya başladım. Bir gün radyoda klasik müzik kanalı keşfettim ve ondan sonra hep sabaha kadar mırıldanan klasik müzik eşiliğinde huzurla uyurdum. O yıllarda liseler arası tiyatro gösterilerinde hep davetiye alırdık. Tüm aile dedemler dayımlar da dahil sık sık tiyatroya giderdik. Ayrıca ilkokulda da çocuk tiyatrolarına çok gittim. Ayda bir kaç kere... Evlendikten sonra da çok kereler eşimle tiyatroya gittik. Sonra sinema tutkusu başladı. Eve sinema sistemi kurduktan sonra yıllardır ev ortamında çoluk çocuk izliyoruz. Tıpkı sinemadaki gibi çerezler hazırlanır, ışıklar kapatılır, kimsede ses yok ve film başlar...

Karataş Lisesi'nden mezun olan; geçmişte ve hala meşhur olan pek çok ünlü ve büyük esnaflar var. Neredeyse dedemi hatırlamayan yoktur. Dedem ve sonrasında bütün sülale İzmir'in pek çok okul kantinini çalıştırmaya başladı. Bizi kantincilikten tanıyorlar. Dedem zamanında pek çok öğrencinin sevgisini kazanmış. Çoğu zaman derdi, bir sıkıntısı olana yardımcı olmuş. Annemle Kemeraltında dolaşırken tanıyan esnaflarla sohbetten yolda ilerlemek zor olurdu. Ama alışveriş konusunda da çok avantajlı olurduk. Yıllar sonra oğlumun sünnet düğününde bile olağanüstü kolaylıklar sağladılar. Hala hatırladıkları için çok gururlanmıştım. hala da öyleyiz. Çok şükür. İzmirde bizi çok tanıyan, seven var.

Karataş Lisesinin orta bölümünden sonra liseyi orada bitirmek istemedim. Ortaokulu okurken annemlerin yanında olmuyordu. Öğretmenler farklı bakıyordu. Öğrenciler torpilli olduğumu zannediyordu. bu sebepten çalışmaz oldum iki yıl kaybettim. Dedemin dizinin dibinden uzaklaşıp, kendimi ispatlamak istiyordum. Kaydımı mahallemizdeki Ticaret Meslek Lisesine yaptırdım. Hiç ilgim olmadığı halde muhasebe bölümünü seçtim. İkinci yıl okul tarafından iki genç ortağın bürosuna staj yapmam için işe başlatıldım. Zamanla şimdi eşim, o zamanlar işverenim ile seviyeli,saygılı ama çok iyi iş arkadaşı olduk. Daha sonra birbirimizi sevdiğimizi itiraf edip, ailelerimize açıldık. Aile arasında bir söz töreni yaparız dedik. Bu arada ayrı çalışmanız lazım, beraber olmaz dediler. Bu bahane ile havaalanına müracaat ettim. Ve ısrarım sonucu ilk liseli stajyer olduğumu söylediler. Üniversiteden stajyer alıyorlarmış. Okulu bitirmemin son zamanlarında ise beni yer hostesliği görevine verdiler. İki ay da hosteslik yaptım.

O arada eşimle nişanlandık. Eşimi sözlendikten sonra daha da çok tanıyıp sevdim. Hala da çok seviyorum. Eşimin ablası, şu an rahmetlinin ısrarı ile 19 yaşında evlenirken buldum kendimi. Hem üniversite sınavlarına hazırlık hem de düğün hazırlıkları epey yordu beni. Çalışmak ta istediğimden açık öğretimi seçtim ben de. İşletmeyi kazandım. Eşimde hem çalışıyor, hem iktisat okuyordu bir yandan...
1993 yılında eşimle evlendik. Yeni evli bir çift olarak hem çalışıyor, hem okuyorduk. Ufak bir de araba almıştık. Turist gibi çok gezerdik. Bir yıl sonra doktorumun dediklerinden endişelenip çocuğum olmayacak diye paniğe kapıldım. O psikoloji ile okulu bıraktım, işi de bıraktım. Eşim de okulu bıraktı. Sonunda 1995 Ağustos ayında oğlumu kucağımıza aldık. Oğlum iki yaşındayken tekrar çalışmaya başladım. Ama çocukla çok zorlandım. Oğlum her sabah çok ağlayınca, eşim de isyan edince fazla sürmedi.

Dayanamadım,işi bıraktım. Oğlum anasınıfına başlayınca okula çok katkılarım oldu. Sınıfının dekorasyonu ile ilgilendim. Duvarlarını resimlerle boyadım. Onlara malzemeler aldım,çarşı işlerini üstlendim. Hep beraber Tiyatro sahnesi hazırladık. Oğluma kostümler yaptım. Okulun Aile birliği başkanı oldum. Durmadan çocuklara gönüllü çalıştım. Sonra bir sanatevine kayıt yaptırıp, pek çok hobi edindim. Modayı ve giyinmeyi hep sevdim. Eşim de daha nişanlı iken bürosunu kapatıp, ünlü bir tekstil firmasında müdür yardımcısı olmuştu. Evlendikten sonra da yıllarca o firmada çalıştı. Sonra bir Alman deri firmasında muhasebe müdürü oldu. 10 yıl kadar da orada çalıştı. 2008'de kızımız dünyaya geldi. Eşim emekli olunca şu anki arazimizi aldık. Arabamızı değiştirdik. 12 yıl önce de evimizi almıştık. Ailelerimizden hiç destek almadan herşeyi yalnızca kendimiz yaptık. Bu da ayrı bir gurur. Şimdi sıradaki hayallerimize dokunmaya çalışıyoruz...

Bu arada söyleyeyim. Arkadaşlarım bir atölye, ya da bir pastahane açmamı, hatta anaokulu öğretmeni olmamı bile beklediler ama yaza onları büyük bir bomba süpriz bekliyor. Çünkü süprizi bozmamak için bahçeyi hatta arazi aldığımızı bile söylemedim. Herkes işinde gücünde, bahara çok piknikler bizi bekliyor inşallah...
Herhalde kendini en fazla tanıtan ben oldum. Destan gibi oldu.

Zamanınızın ne kadarını bitkilere ayırıyorsunuz?

Normalde haftada üç gün bahçeye gitmeye çalışıyoruz. Gittiğimde yemek yemeyi unutacak kadar kendimi kaptırıyorum. Eşim de benim gibi. Gitmediğimiz zamanlar balkonda bahçe için bekleyen bitkilerimizin bakımı ile uğraşıyoruz. O da günde yarım saati geçmez. Ama gün içinde sık sık balkona gidip gördüklerimizle mutlu oluyoruz.

Agaclar.net'te "şu da olsaydı" ya da "olmasaydı iyi olurdu" diyebileceğiniz neler var?

Benim ilgilendiğim bir konu var aslında. Hurafe mi gerçekte etkili mi diye tartışalım istiyorum. Ama ona ben bir başlık açayım diyorum. O da süpriz olsun.

Diğer üyelere ne tür önerileriniz olabilir?

Bitkilerin isimleri genellikle yazılıyor ama yazılmadıklarında maalesef henüz resimden tanıyamıyorum. Bir de fotoğraf aralarına her fotoğrafın başına o fotoğrafla ilgili açıklama yapılsa harika olur. Bunu yapan pek çok kişi var.

Bitkilerle ilgilenmek sizi nasıl etkiliyor? En çok ilgilendiğiniz türler hangileri?

Bahçe hayaline sağlıklı gıda yemek, ne yediğini bilerek tüketmek niyeti ile başladık. Ama kısa zamanda çiçeklere, özelliklere kokulu olanlarına hayran oldum. Oysa babamın çiçek tutkusu sayesinde apartmanın çatısına sera yaptırmasına rağmen onları taşıma kısmından ötesine hiç ilgilenmemiş sayılırım. Sadece çok küçükken yaprağı güzel çiçeğinden bol bol yetiştirdim. Şimdi hepsini, ama hepsini istiyorum desem... Bahçeyi muhteşem bir yer haline getirecebilecek her şeyden olsun..!

Bitkilerle ilgilenirken yaşadığınız en ilgi çekici, trajik ya da komik olay hangisi?

Bahçe sayfamız tamamen maceralarımızla dolu zaten... Yağmurlarda bile bile yollara düştük. Su akan dereden geçtik. Arkamızdaki Ticari seranın yolunda arabamız battı kurtardık. Hele Ayşe Teyze ile tanıştığımız gün tam macera. O zaman ki taze duygularla yazmak daha bir başka oluyor...

Foruma katıldıktan sonra ileriye dönük planlarınızda değişiklikler oldu mu?

Evet oldu. Tavsiyeler üzerine sulama havuzunu daha da büyük yapmayı düşünüyoruz. Belki bir süs havuzu ve kaya bahçesi de... Cesaretimiz arttıkça daha da çok şey yapmayı hedefliyoruz. Kimbilir belki daha çook meyve bahçeleri kurarız. Yüce Rabbim nereye kadar izin verirse...

Agaclar.net toplantılarına katılıyor musunuz? Gözlemlerinizi yazar mısınız?

İzmir'de iki toplantıya katılmak istedim. Aslında faydası olacak hepsine katılmak istiyorum. Ama aksilikler ve zamanı denk getirememekten nasip olmadı. Bundan sonrası için fırsatı kolluyoruz.

Bitkilerle ilgili yararlandığınız ve önereceğiniz kitaplar hangileri?

Bir zamanlar dekorasyon üzerine çok dergi alırken kır evleri ve bahçe üzerine de dergiler almışım. O zamanlar öyle bir geçiştirirken, şimdi daha fazla yararlanıyorum. İyi ki saklamışım. Son bir kaç yıldır da bahçe ile ilgili dergiler almıştım. Evdeki kaynaklardan bahçe ve bitkiler üzerine araştırma yaparken 1970'lerden bu güne pek çok bilgi ve kaynak buldum. Evim kitaplar ve dergilerle epey dolu. Artık evde yer bulmakta sorun olduğundan internetten faydalanıyorum.

Doğa ve çevre ile ilişkisini örnek aldığınız ya da örnek diye gösterebileceğiniz insanlar var mı?

Kayınvalidem, köyden tanıdığım Ayşe teyze, Adile teyze, tam bir doğa ve bitki hastası diyebilirim. Bahçe ile ilgili pek çok konuda ayaklı kütüphane gibiler. Her seferinde beni şaşırtıyorlar.

Üye olduğunuz diğer forumlar hangileri? Agaclar.net'i onlardan ayıran özellikler ne?

Bahçesel Foruma da üyeyim. Ağaçlar net'e üye olduğumdan kısa bir süre sonra üye olmuştum. Ama ağaçlar net dışında hiçbir yerde mesaj yazmıyorum. Ağaçlar net'e bile zaman ayırmaya çalışırken diğerlerine yetişmem mümkün değil.

Ağaçlar net'i diğerlerinden ayıran en önemli özellik üyeler arası saygılı ve samimi insan ilişkileri. Kimsenin bilgilerini birbirinden esirgemeden karşılıksız yardımcı olması. Soruların cevapsız kalmaması. Bir de düzenlenen eğitim toplantıları harika... Desteği olan herkesin eline, yüreğine sağlık.

Bitkilerle ilgili mesleki bir eğitim aldınız mı? Almak ister misiniz?

Hayır almadım. Babam Ziraat Mühendisi olmamı çok istemişti. Antalya'da bir kaç arazisi var. Herhalde ondan istiyordu. O zamanlar hiç ilgim yoktu. Ben kim, toprakla uğraşmak kim demiştim babama. Yaa sen misin diyen? Kadere bakın. Şimdi içimi bir toprak ve bitki aşkı sardı ki sormayın.. Bazen eşime, acaba halâ kazanmayı denesem işime yarar mı? diyorum.

Zamanınızın ne kadarını
Agaclar.net'e ayırıyorsunuz?

Çook fazla. Bunu bir sisteme oturtmam lazım. Saatlerin nasıl geçtiğini anlamıyorum. Sabah kalktığımızda bilgisayar açılır, ağaçlar nete şöyle bir bakılır. Sonra fırsat buldukça gidip gelip bakılır,okunur. Gittiğim yerlerde bilgisayar görürsem hemen beş dakika da olsa bir bakıyorum.

Bitkilerden başka ilgilendiğiniz neler var?

Hayata dair renkler,güzel kokular ve güzel tatları içeren hemen her şey. Mutfağa çok düşkünüm. Ve iddialıyım da. Öyle her yerde bir şeyler yemeyi sevmiyoruz. Ünlü bir şey duydum mu, aynısını yapmaya çalışırım. Büyük çoğunlukla başarılı olurum.

Ayrıca tam bir baharat tutkunuyum.
Herşeyde görsel uyum ararım. Bu sebeple dekorasyonla ilgilenmeyi de çok severim. İyi örgü örerim. Resim yapardım. şimdi evde boya yapamıyorum. İnşallah bahçede sundurmada filan yaparız artık. Çocuklarla anca öyle olur.

Kitap okumayı da çok severim. Ruh halime göre bir ara psikolji bir ara felsefeye çok sardım. Roman pek fazla okumam. Çok nadir. Ama bir süredir kitap okumaya da vakit bulamıyorum. Bir dönem çok ahşap,seramik boyadım. Bir dönem makinede dikiş dikmekle uğraştım. Bir dönem kendime takılar yaptım çoğunu da hediye ettim. Hepsi konforlu yaşam için... Şimdi kızım ilgi istiyor. Biraz daha büyüyünce lazım olan her şeyi kızımla yeniden yapmaya başlarız. Nakış ta yaptım. Oya da. Merak ettiğim her şeyi başardım çok şükür. Ama hepsine birden zaman yok...

Bitki, tohum, çelik paylaşımlarına katıldınız mı? Neler düşünüyorsunuz?

Evet katıldım. Açıkçası bunu üye olduktan çok sonra öğrendim. Paylaşımlardan üçüne katıldım. Ayrıca özelden de mesajlar geldi. Bir sürü sebze, meyve, çiçek tohumları fideler, çelikler, hatta saksıda çiçekler gönderdiler. Her gelen kargoya şaşırıp çok mutlu oldum. Parayla alsam bu kadar etkilenmezdim. Sadece ben değil ailelerimiz bile şaşırdılar ilgiye. "Hala böyle insanlar kaldı mı?" diyorlar. Babam "hepsini nasıl sığdıracaksın bahçeye?" diyor.

Forumdaki hangi üyeler sizi olumlu yönde etkiliyor, neden?

İsim vermek istemiyorum. Herkes çok güzel insanlar. Ama en çok mesajlaştığım kişiler, bana en çok destek verenler. Onlara daha çok soru soruyorum, çünkü beni yüreklendirip heveslendiriyorlar. Onlar gibi tecrübeli olmak isterim. Çok yeni üyelerden de samimi ve içten bulduğum insanlar var. Antipatik bulduğum kimse yok gibi, ama bazen ben mi kendimi anlatamadım diye düşünmeden edemiyorum.

Gönüllüsü olduğunuz Sivil Toplum Örgütleri var mı? Hangileri?

Hayır yok.

Doğa ve çevre konularında yapılan protestolara aktif olarak katılır mısınız, katılmak gerekir mi?

Duruma göre değişir. Bilemiyorum.

TV ve radyoda bu konuları işleyen programları yeterli buluyor musunuz, nasıl olmalı?

Bana göre yeterli değil tabii. Her fırsatta öğrenmek istiyorum çünkü. Bu sıralar Toprak tv yi keşfettim. Çok değerli ve detaylı bilgiler veriyor ama yeterli değil. Arada çok reklam var. Netten de Uzman Tv yi konularına göre izliyorum. Verilen bilgiler hiç te fena değil.

Hobi bahçeleri hakkında neler düşünüyorsunuz?

Bahçe hayaline henüz uzakken küçük bir yer kiralamak istedim. Ama kücüçük yere hem kameriye hem de ekmek için uğraşıyorlar. Harcadığımız benzine değmez dedim. Bir de alkollü ortam yapıp şarkılar söyleyenlere rastladım. Maalesef bana göre ortam değil. Tedirgin olurum.

Hepsinden sadece birer tane yazın: En sevdiğiniz;
ağaç: Erguvan
çiçek: Gül
kitap: Tazesi Makbuldür ( Prof. Arman Kırım )
şarkı: Penceremin Perdesini Aralandıran Rüzgâr
müzik grubu/müzik sanatçısı: Leman Sam
ressam: Claude Monet
şair: Aşık Veysel
film: Dünyalar Savaşı
web sitesi: Agaclar.Net

malina Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön