[malina]

Agaclar.net'e geliş maceranız nasıl oldu?

2008 yılının mart ayında oluşturmaya başladığım bahçeme diktiğim Altuni leylandilerin bakımına ilişkin ayrıntılı bilgi ararken agaclar.net ile tanıştım. Birkaç gün sonra üye oldum. Sanırım ilk mesajımda, telefonla fotoğrafını çekip çocuklarıma yüklettiğim, Chamaecyparis Pisifera Boulevard' ımın adını sormuştum. Çok kısa bir sürede yanıt almış olmak, benim siteye hayran olmam için bir referans oldu.

Burada neler öğrendiniz?

Bitkilere ilişkin, son derece donanımlı insanların, hiçbir karşılık beklemeksizin, bilgi ve birikimlerini paylaştıklarını gördüm. Bu arada bende bilgi dağarcığımı doldurmaya çalıştım. Hala da, doldurmaya devam ediyorum. Ayrıca, artık adını ezbere bildiğim birçok bitkiyi, burada tanıdım.

Diğer üyeler sizden neler öğrendi?

Bunun alçakgönüllülük olarak algılanmasını istemiyorum ama gerçekten, ben hep ''öğrenen'' konumunda olduğum kanısındayım.

Sizi tanıyalım

62 yaşındayım. Denizli' nin Buldan ilçesinde doğdum. Aydın Ortaklar Öğretmen Okulu ve ardından 1970 yılında Erzurum Eğitim Enstitisü Sosyal Bilgiler bölümü' nü bitirdim. İlk görev yerim olan Samsun-Çarşamba-Kızılot Köyü Ortaokulu'nda, sevgili eşimle tanıştım.
İki oğlumuz var. 1987 yılından bu yana, onların eğitimlerini daha iyi koşullarda tamamlıyabilmeleri için geldiğimiz istanbul' da yaşıyoruz.

Zamanınızın ne kadarını bitkilere ayırıyorsunuz?

Yazları gündüzleri hep bitkilerimleyim. Geceleri de yine agaclar.net aracılığıyla, dolaylı olarak..'' Sadece uyurken düşünmüyorum.'' Desem yalan olmaz.

Agaclar.net'te "şu da olsaydı" ya da "olmasaydı iyi olurdu" diyebileceğiniz neler var?

Agaçlar.net, beni tıka basa doyuruyor. Hatta çok zaman ayırmama rağmen ilgi alanım içinde olan konuları bile güncel olarak takibedemiyorum. Çünkü 24 saat canlı bir ortam. Böylesine, sitede günceli yakalamakta zorlanan biri olarak ''daha'' demeye hakkımın olmadığını düşünüyorum.

Diğer üyelere ne tür önerileriniz olabilir?

''Önemli icatlar bile, büyük hayallerin ürünüdür.'' diye çok sevdiğim ve inandığım bir söz var. Özellikle balkon veya bahçesi olmayan üyelerimize; inatla balkon veya bahçe sahibi olma hayallerinden vazgeçmemelerini, birgün karşılarına çıkacak seçenekler içinde bunlarında olacağına inanmalarını öneriyorum.

Bitkilerle ilgilenmek sizi nasıl etkiliyor? En çok ilgilendiğiniz türler hangileri?

Kısacası, beni hayata bağlıyor. Onların büyümelerini santim santim yazdığımı söylesem? Onlarla birlikte iken yaşamımdaki en önemli sorunları dahi yok sayabiliyorum. Özetle zihinsel olarak yorulmuyorum. Daha dingin bir yaşam sürüyorum. Hani derler ya!''Ömrüm uzuyor.'' Galiba öyle oluyor. Bence en güzel terapi.

Bahçemiz İstanbul' a çok uzak olduğu için, bakımı biraz daha kolay olan dış mekan süs bitkileri, tercih nedenim oldu. Bunların içinde de özellikle kokulu çiçekleri olan ağaç ve çalıları seviyorum. Birde türleri içinde, farklı görüntüye sahip olanlarını seviyorum. Bahçemde de bu tür bitkiler var zaten.

Bitkilerle ilgilenirken yaşadığınız en ilgi çekici, trajik ya da komik olay hangisi?

Ekşi Karadut, çoçukluğumda komşumuzun bahçeşinden tadına aşina olduğum bir meyve. Ondanda bahçemde olsun istiyordum. Uzun aramalardan sonra nihayet, Merter' deki bir fidanlıkta 20 liraya buldum. İki metreye yaklaşan boyu nedeniyle çok zor koşullarda bahçeme ulaştırıp dikebildim. Bu arada maliyet 100 lirayı geçti.

Çevreyi çok iyi tanıyordum. Bildiğim kadarıyla, oralarda bu dut türünden hiçbir bahçede yoktu. Artık bahçeme gelen herkese, aşı için kalem sözü veriyordum. Aynı yılın temmuzunda ilk meyvelerini büyük bir keyifle yedik.
Bir kaç gün sonra, bir dostumuz bizi bahçesinde çaya davet etti. onun bahçesinde de aynı duttan görünce yaşadığım şaşkınlığı hiç unutamam. O da kalemi köyde bir başkasından alıp aşıladığını söyleyince, şaşkınlığım bir kat daha arttı. Yani, benim bulunmaz hint kumaşı diye sunduğum duttan, oralarda da varmış!

Foruma katıldıktan sonra ileriye dönük planlarınızda değişiklikler oldu mu?

Hayır, olmadı. Çünkü; yaşım gereği zaten geleceğime dair yaşam planım hazırdı. Bahçem ve bitkilerim bu planımın bir parçası idi.

Agaclar.net toplantılarına katılıyor musunuz? Gözlemlerinizi yazar mısınız?

İlk kez 3 Nisan daki yıldönümü toplantısına katıldım. Orada tanışmak ve tanımak şansını yakaladığım herkesteki gözlemlediğim ortak özellik, statüsü ne olursa olsun ''tevazu'' idi. Ayrıca, paylaşımclık ta, öne çıkan güzel yanları idi.
Bana çok ilginç gelen bir durum da; bu toplantıda kendimi, sanal bir arkadaşlığın ötesinde, kırk yıllık dostlarla bir araya gelmiş biri gibi hissetmem oldu.

Bitkilerle ilgili yararlandığınız ve önereceğiniz kitaplar hangileri?

Piyasadan edindiğim üç kitaptan en çok, Dr. Gürkan Ceylan' ın, ''Dış Mekan Süs Bitkileri Ve Peyzajda Kullanımları'' adlı kitaptan yararlandım. Benim ilgi alanıma giren tüm bitkileri , son derece ayrıntılı ve fotoğraflarla destekleyerek tanıtıyor. İş Bankası' nın kültür yayınlarından, ''Bahçevanın El kitabı'' da yararlandığım kitaplardan.

Doğa ve çevre ile ilişkisini örnek aldığınız ya da örnek diye gösterebileceğiniz insanlar var mı?

Birçok insan gibi bende; Sayın Hayrettin Karaca' yı, bir numaraya yerleştiriyorum. Sonrasında, ülkemizdeki yaklaşık tüm tıbbi bitkileri bir bahçede toplayıp, onların kaybolup gitmelerini bir ölçüde engellemeye çalışan ''Zeytinburnu Belediye Başkanı(Maalesf adını hatırlayamadım!)

Üye olduğunuz diğer forumlar hangileri? Agaclar.net'i onlardan ayıran özellikler ne?

Uzun yıllardan beri, hisse senetleri ile ilgileniyorum. Bu nedenle; agaclar.net üyesi olmazdan çok daha önce ''Hisse.net'' üyesiydim. ''Bahçesel-Forumsel'' de de, pasif üyeyim.
Hisse-net ve agaçlar.net. Her ikisi de 24 saat canlı. Ama farklı konularda aktifler.

Agaclar.net' in bence en önemli ve güzel özelliği; hepsi doğaya saygılı, son derece düzeyli insanları, yine son derece doğru saptanmış kurallar çerçevesinde bir araya getirmiş, özenilecek, bir o kadarda doğa ile ilgili-ilgisiz herkese, önerilebilecek bir site olmasıdır.

Bitkilerle ilgili mesleki bir eğitim aldınız mı? Almak ister misiniz?

Burada, zaten hepimizin bir yaygın eğitim almakta olduğumuzu düşünüyorum. O nedenle şahsen ben ihtiyaç hissetmiyorum.

Zamanınızın ne kadarını agaclar.net'e ayırıyorsunuz?

Günümün neredeyse dörtte birini diyebilirim.

Bitkilerden başka ilgilendiğiniz neler var?

Son iki yıldır daha az olmak kaydıyla, uzun yıllardır hisse senetleri piyasası(İMKB) ile ilgileniyorum.

Bitki, tohum, çelik paylaşımlarına katıldınız mı? Neler düşünüyorsunuz?

Sürekli olarak katılyorum. Özellikle paylaşmaktan çok büyük haz duyuyorum. Benim ulaşabildiğim bitkilerin tohumu veya çeliği hatta bazen fidanını, yaşadığı yerde bulamayanlara iletmek beni o kadar mutlu ediyor ki. Tarif edemem. Önümüzdeki günlerde, yine söz verdiğim birçok üyemize, Selluka Tohumu göndereceğim.

Forumdaki hangi üyeler sizi olumlu yönde etkiliyor, neden?

Birçok üye. Kiminin bitmek tükenmek bilmeyen enerjisi, kiminin olağanüstü paylaşımcılığı, kiminin hayran olduğum birikimini sürekli, açık büfe misali sunuma hazır tutması, kiminin mizahi tavırları ile beni rahatlatması, kiminin sımsıcak, yöresine özgü seslenişleri. Kısacası birçok kişiden olumlu etkileniyorum. Ayırdetmek istemiyorum.

Gönüllüsü olduğunuz Sivil Toplum Örgütleri var mı? Hangileri?

Sivil Toplum Örgütlerinin faaliyetlerine, aktif olarak katılabilecek zamanım olmadığı için hiçbirine üye değilim.'' Adım üye listesinde olsunda!..'' Anlayışına karşıyım.

Doğa ve çevre konularında yapılan protestolara aktif olarak katılır mısınız, katılmak gerekir mi?

Önceki yıllarda çok çeşitli konularda miting ve gösterilere katıldım. Ama şimdi katılmam. Çünkü: Bu protesto gösterilerinde (halada öyle olduğunu sanıyorum.) amaçlar sloganlaştırılıyor. ‘’…..karşı omuz omuza!’’, ‘’…sıra sana gelecek!’’ ,’’vur vur inlesin!’’ ve çoğumuzun ezberlediği formatlara oturtulmuş anlamsız öykünmeler şekline dönüşüveriyor. Yani amaçtan uzaklaşılıyor.

TV ve radyoda bu konuları işleyen programları yeterli buluyor musunuz, nasıl olmalı?

İyi bir TV ve radyo dinleyicisi değilim. Bu nedenle yorum yapamıyacağım.

Hobi bahçeleri hakkında neler düşünüyorsunuz?

Özellikle büyük şehirlerde, uygulanan bu yöntem sayesinde, birçok bahçesi olmayan insan üretmenin hazzını yaşıyor. Dünyada birçok ülkede de olduğunu okuyorum. Bence, çok iyi düşünülmüş bir hizmet.

Hepsinden sadece birer tane yazın: En sevdiğiniz;
ağaç: Chamaecyparis Lawsonia Nootkatesis Pendula.(Hayalet Selvi)
çiçek: Manolya
kitap: Kelebek
şarkı: İstanbul İstanbul olalı.
müzik grubu/müzik sanatçısı: Ayna/Sezen Aksu
ressam: Claude Monet
şair: Faruk Nafiz Çamlıbel /Han Duvarları şiiri nedeniyle
film: Babam ve Oğlum
web sitesi: Agaclar.net