|
Bozacının şahidi Şıracı mı?
Eskiden boza öyle her yerde satılmazdı. Boza, bozacı dükkanlarında satılırdı. Boza içmek için oralara gidilir, ya orada içilir, ya da cam şişelerde alınır, evlere götürülürdü.Diğer bir seçenek de geceleri sokakları dolaşan seyyar bozacılardan almaktı. Bozacı dükkanlarında bozadan başka birşey satılmazdı. Bozanızı leblebi ile içecekseniz genellikle yakındaki bir kuruyemişçiden leblebinizi alır öyle giderdiniz. Boza sadece kışın tüketilen bir içecek olduğundan, bozacı dükkanları yazın boza satmazlardı. Peki boş mu dururlardı? Hayır! Yazın da şıra satarlardı. Yani aslında büyük oranda bozacılar aynı zamanda şıracı idiler. Şıranın yanında limonata ve başka şerbet çeşitleri de görülürdü.
Yetmişli yıllarda hala İstanbulun bir çok semtinde bozacı dükkanları vardı. Seksenlerde hala varmıydı pek hatırlamıyorum. Sanırım İstanbul'da şu anda bir tek Vefa Bozacısının geleneklere uygun şekilde sadece boza sattığından söz edilebilir. Hala satıyorlar mı bilmiyorum fakat yakın zamana kadar yazları da şıra satmaya devam ediyorlardı.
Bir de, sokaklarda dolaşan bozacılar, bozalarını "ekşi boza" diye bağırarak satarlardı. Bozacı dükkanlarında hatırladığım ise iki ayrı kapta ekşi ve tatlı bozanın ayrı ayrı satıldığı idi. Şimdi artık kimse ekşi boza satmıyor.
|