View Single Post
Eski 12-05-2009, 21:07   #1
Nariel
Ağaç Dostu
 
Nariel's Avatar
 
Giriş Tarihi: 18-04-2008
Şehir: Silifke & İstanbul
Mesajlar: 2,203
Terkedilmiş Kedi Yavruları

Bugün ailece doğa gezisi ve piknik amaçlı yaylalara çıktık. Tepelerde ıssız bir mesire yerinde piknik yapalım dedik (daha önceden de sık sık gelirdik) ve pikniğimize başladık. O sırada uzaklardan yavru kedi bağırışları geliyordu ama pek önemsemedik, çünkü mesire yerindeki ıssız binaya bakan birileri olduğunu, bu kedilerin de onların kedisi olabileceğini düşünüp ilgilenmedik ve pikniğe; fotoğraf çekimine, bitki keşfine devam ettik.

Bir süre sonra kedi sesi gelen tarafta fotoğraf çekmeye yöneldik ve bu arada kediye bakalım, belki biryere sıkışmıştır diye sesin geldiği tarafa yöneldik.

Ve onu gördük: El kadar, tekir, masumca yerde yatan bir yavru. Ölmüş. Hem de daha yeni ölmüş.. Belki daha önce önemseyip aramaya gitseydik, ölmeden kurtarabilecektik..

O sırada bir çalının arkasından boncuk gözlü mini mini bir yavru daha gözüktü.. Minnacık.. Tereddütle bize bakıyor..

Ona bakarken biraz ileriden bir canhıraş miyavlama daha geldi.. Bir tane boncuk gözlü minik de orada..

Yanlarında kupkuru olmuş ekmek parçaları.. Su yok.. Dilleri dışarda..

Birileri bunları oraya bırakmış, birkaç gün yaşasınlar diye biraz ekmek koymuş ve gitmiş.. İnsan yok.. Issız.. Yaylalarda geceler soğuk.. Nitekim biri dayanamamış ve ölmüş..

Yediğimiz yiyeceklerden vermeye çalıştık, yemediler. Su verdik içmediler. Bağırıp durdular.. Sonra kucağıma alıp sıcaklık sağlamaya çalıştım ve uyudular.. Sürekli annelerini aradılar..

Kara kara düşündük piknik boyunca, ne yaparız, ne ederiz.. Apartmanda oturuyoruz.. Annemin, rahatsızlığı yüzünden hayvanlarla haşırneşir olması sakıncalı.. Gündüz evde kimse yok.. Ben yazın staj için şehir dışında olacağım.. Kardeşimin ÖSS'sine 1 aydan az süre kaldı ve sessiz ortam lazım..

Piknik yerinden tartışmalarla ayrıldık minikleri yanımıza alarak.. Evde bakamazdık ama ne yapacağımızı da bilemedik.. Yol üstündeki köylerden birinde kedilere yem veren bir adamın yanına yaklaştık ve bunları da alıp alamayacağını sorduk. "Alırdım ama bu büyük kediler bunları parçalar" dedi adam; "az daha büyük olsalar başlarının çaresine bakarlardı"..

Yol boyu anaç gözüken bir kedi aradı gözlerimiz.. Yok..

Sonra deniz kenarındaki yazlık evlerin bahçelerine kimse görmeden bıraksak dedik.. Belki birileri yem verir..

Süt aldık ve şırınga ile içirmeye çalıştık. Ve yazlıkların orada bir park gördük.. Bırakabileceğimiz en iyi yerin burası olduğunu biliyorduk.. Uzun süre düşünceler içinde arabada bekledik.. Ve minikleri alıp parka götürdük..

Annem, ben ve kardeşim bir kaseye süt koyduk, arabadaki bir temizlik bezini bir ağaç dibine serdik.. Babam arabada bekliyordu, içi parçalanıyordu ama kedileri kesinlikle evde istemiyordu.. Miniklerimizi son kez sevip, peşimizden gelmesinler diye koşup arabaya bindik..

Üşüyeceklerdi.. Rüzgar vardı.. Kuytu biryer yoktu.. Daha çok küçüklerdi, doğru dürüst yürüyemeyecek kadar küçük.. Yemek bulamayacaklardı.. Sütleri bitince başka alternatifleri olmayacaktı..

Araba çalıştı ve yavaşça oradan uzaklaştık.. Bağrışmaya başlamışlardı kesin, bizi arıyorlardı.. Yavrular gün boyu yüzüme bakmışlardı, belki de beni anneleri olarak belleklerine kazıyabilmek için.. Beni arayacaklardı..

Babam arabayı o kadar yavaş sürüyordu ki.. Sanki gidemiyorduk.. Ama yapacak hiçbirşey yoktu..

Babam o an "nasıllardı, sakin durdular mı siz oraya koyunca? Kuytu muydu?" dedi ve gözyaşlarımız akmaya başladı..

Ve arabamız geri döndü.. Bu sefer hızla o yolları geri gittik ve parka gelince koşup onları bıraktığımız yere baktık.. Her birinin bir yere dağılıp bağrıyor olacağını düşünmüştük ama onlar iki kardeş şaşkın gözlerle etrafa bakmaktan başka birşey yapmamışlardı.. Boncuk boncuk süt mavisi gözleriyle, serdiğimiz bezin üzerinde birbirlerine sokulmuş etrafı seyrediyorlardı..

Hemen koşup yavruları kucakladık ve gözyaşları içinde eve getirdik..

Şimdi büyükçe bir kolinin içinde; tuvalet için toprakları ve yiyecek küçük et parçalarıyla birlikte karanlık bir odada duruyorlar. Ara ara uyuyup ara ara bağırıyorlar.. Yoğurtlu ekmek de koyduk ama yemiyorlar..

Ne yapacağız bilmiyoruz.. Biraz büyüyüp kendilerini koruyabilecek duruma geldiklerinde insanlar olan bir mekana bırakacağız mecburen..

Bakabilecek olan varsa haber versin lütfen, ulaştırabilme yolu yöntemi varsa ulaştırırız minikleri..

NOT: Silifke'deyiz..

Eklenen Resimler
   
Nariel Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön