Konu: Meyvelitepe
View Single Post
Eski 16-03-2009, 13:28   #1
malina
agaclar.net
 
malina's Avatar
 
Giriş Tarihi: 03-04-2004
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 37,246
Meyvelitepe

Agaclar.net'e geliş maceranız nasıl oldu?

Tam hatırlamıyorum. agaclar.net'i çok uzun zamandır biliyorum. Zaman zaman ilgimi çeken konularda yazılanları okurdum. Üye olarak aktif katılımım Meyvelitepe projemizin başlangıcından sonra olmuştu.

Burada neler öğrendiniz?

Öğrendiğim pek çok şey oldu. Aslında öğrenmekten çok bilmediğim pek çok konudan daha detaylı araştırmalar yapmak üzere haberdar olmak daha doğru bir tanım olur. Özellikle, araştırmaları ile bitkiler hakkında açılan yeni konular, ya da pratik bir deneyimin paylaşılmasında mutlaka öğreneceğim bir şeyler oluyor.

Diğer üyeler sizden neler öğrendi?

Benim bildiklerimin bir çoğunu diğer üyeler zaten biliyorlardı. En azından şimdilik benden çok fazla bir şey öğrendiklerini sanmıyorum. Üyelerin benden, bitkiler, toprak vb. konularda öğrenebileceği şeyler olacaktır zamanla. Ama hemen öğrenebilecekleri şeyler daha çok bir tüketim toplumu üyesi olmaktan, basit düşünen, basit yaşayan bireyler olmak yönündeki değişimin gerçekleştirilmesi olabilir.

Sizi tanıyalım

1958 doğumluyum. Üniversite hayatıma ODTÜ'de başlayıp BÜ'de tamamladım. Uzunca bir süredir, ülkenin büyük bir sanayi şirketinde üst düzey yöneticilerden biri olarak çalışıyorum. Daha bir on yıl çalışmam beklenir ama bir yıl içinde emekli olarak eşimle birlikte zamanımızın tümünü meyvelitepe'de geçirmeyi istiyoruz.

Bir arazi edinerek burada bir çiftlik yaratmak benim ve eşimin çok eski bir hayali idi. Bundan 16-17 yıl önce bir dönem her hafta sonu Geyve, Pamukova bölgesini karış karış gezerek arazi aramıştık. O zamanki imkanlarımız izin vermediği için de iki buçuk yıl öncesine kadar hayalimiz uykuya yatmıştı. Sonra birden bir şey oldu, eski hayalimizi hatırladık ve hemen gerçekleştirmeye başladık.

Burada ilginç olan şuydu. İsteseydik 2,5 yıl önce değil 8-10 yıl önce başlayabilirdik. İnsanların hayal ettikleri şeye ulaşmak için harakete geçmeleri kolay olmuyor. Hayallerini uzakta, elde edilmesi güç bir şey gibi düşünmek daha kolaylarına geliyor. Oysa çoğu zaman hayalleri gerçek yapmak için pratikte hemen yapılabilir bir şeyler olabiliyor.

Bir de, insanların hayattan beklentilerini, değer yargılarını, bakış açılarını tekrar tekrar sorgulamasında yarar görürüm, ki, işin en zor kısmı burasıdır bence.

Üç yıl önce, önce kafamızda başlayan değişim, bugün için insanların büyük kısmına dayatılan, onu al, buna sahip ol, şurada ye, buraya git, şöyle harca vb. tüketim ekonomisi ve bunun paralelindeki yaşam tarzından soyutlayarak, bizim için mutlu olmanın ve mutlu yaşamanın kriterlerini yeniden belirlememize yol açtı. Aynı meksikalı balıkçı ve amerikalı iş adamının hikayesinde olduğu gibi.

Bu değişim, sadece Meyvelitepe projesini planlayıp gerçekleştirmemize değil, aynı zamanda hayatımızdan (gücümüz yettiğince), karmaşık, katma değer yaratmayan, hoşlanmadığımız ve gerçekte gerekmeyen her şeyi atıp, basit düşünerek, basit yaşayarak, karmaşaya değil, yapmakta olduklarımıza odaklanmamıza da yaradı. İlk yaptıklarımızdan biri, (başka imkanların da yardımıyla) İstanbul'u tamamen terketmek oldu. Şimdi yaşadığımız yer de önü ve arkası orman olan, işime beş dakika, Meyvelitepe'ye ise 20 dakika, bahçeli bir yer. Artık yolda geçen zamanım yok denecek kadar az. İnşallah bir yıl içinde hiç kalmayacak.

Günlerin uzamasıyla birlikte her gün ve hafta sonları Meyvelitepe'de olmayı umut ediyoruz. Zaten yapacak o kadar çok şey var ki, bazen deliler gibi çalışıp yorgunluktan bitap düşüyoruz.

Bunlara ilave olarak, hiç bir şeyin fanatiği değilim. Sloganlardan ve sloganlaştırmaktan hoşlanmam. Çok doğru bir şeyi bile olduğundan başka bir şekle sokarlar. Her yanlışın doğruları, her doğrunun da yanlışları olduğuna, çoğu zaman bugünün doğrularının geleceğin yanlışları ya da tersinin olabileceği ihtimalinin asla yadsınmaması gerektiğine inanırım.

Zamanınızın ne kadarını bitkilere ayırıyorsunuz?

Bir süredir çoğunu diyebilirim

Agaclar.net'te "şu da olsaydı" ya da "olmasaydı iyi olurdu" diyebileceğiniz neler var?

Olmasaydı diyebileceğim bir şey yok. Araştırmaya ve deneyime dayalı her yazılan şey çok değerli benim için.

Diğer üyelere ne tür önerileriniz olabilir?

Söz konusu olan agaclar.net üyeleri olduğuna göre bitkiler, toprak ve doğa konusunda zaten önerilecek bir şey yok. agaclar.net üyeleri bir tohumdan, bir çelikten ağaç büyütmenin zevkine ve ayırdına varmışlar. Hiç küçümsenecek bir şey değil.

Bitkilerle ilgilenmek sizi nasıl etkiliyor? En çok ilgilendiğiniz türler hangileri?

İyi etkiliyor Pek çok türle aynı anda ilgilenmeye çalışıyorum. Bir zamanlar yazlık evimizin 300-400 m2 bahçesinde her çeşit çiçek ve sebze yetiştirirdim. Öyle ki, 10 küsür cins domatesten birer tane bir tepsiye koyar, hepsinden peşpeşe birer parça tadarak lezzet testi yapardık. 17 yıl önce yetiştirdiğim cherry domatesleri o zamanlar 5-6 yaşında olan kızım poşetlere koyup sahilde satmıştı da, ilk defa cherry domates gören insanlar kapış kapış almıştı. Sokağın çocukları bir kaç gün boyunca dondurma parasını buradan karşıladılardı.

Ne zaman bu küçük bahçedeki 30 kadar fidan ağaç olup tüm bahçeyi kapladı, o zaman bizim çiçek sebze işi durdu. O bahçede şimdilerde sadece sekoya tek başına 100m2'ye yakın yer götürüyor. Ortancaları saymazsak başka çiçek olmuyor.

Meyvelitepe arazisini aldığımızda zaten bir sürü ağaç vardı. Zeytinler, kenarlarda cevizler, kestaneler, bir bölümde (sayısını bilmiyorum) bir sürü selvi, muhteşem bir hurma vs. Bunlara ilave 400 kadar da ben diktim. Geçen yıl köklenmiş bir sürü fidan, ayrıca bu yıl köklendirmeye çalıştığım en az 200 çelik, bu günlerde dikeceğim 20 likapa, bir kaç goji berry ...

Sonuçta, 6500 m²'lik Meyvelitepe arazisi bizim yazlık evin bahçesine benzeyecek diye korkuyorum.

Bitkilerle ilgilenirken yaşadığınız en ilgi çekici, trajik ya da komik olay hangisi?

Şu anda oturduğumuz yerde pek çok çiçek sever komşum var. Her mevsim gidip bir çok çiçek alıyorlar. Bahçıvanlara diktiriyorlar bunları. Çiçekler geçince de bunları söküp başka çiçekler alıyorlar. Biz de bu sökülüp atılanların peşine düşüyoruz


Foruma katıldıktan sonra ileriye dönük planlarınızda değişiklikler oldu mu?

Hayır. İleriye dönük planlarım değiştiği için foruma katıldım.

Agaclar.net toplantılarına katılıyor musunuz? Gözlemlerinizi yazar mısınız?

Henüz katılamadım. Bana yakın olan Yalova toplantılarına katılmak istedim. Biri zeytin toplama zamanına, diğeri de çelik alma zamanına denk geldi. Bu aralar aynı anda çalıştığım için bahçe ile sadece haftasonları ilgilenebiliyorum. Bu sebeple toplantılara katılma zamanı kalmıyor.

Bitkilerle ilgili yararlandığınız ve önereceğiniz kitaplar hangileri?

Kitaptan çok interneti bilgi kaynağı olarak kullanıyorum. Türkçe çok az kaynak olmasına rağmen (sanırım agaclar.net halen en iyi Türkçe kaynak), yeterince İngilizce kaynak bulmak mümkün. Söz gelimi, sadece sekoya çimlendirmek için üç ayrı yüksek lisans tezi bulmuştum. Meyvelitepe blog sayfalarını yayınlama kararımızın bir sebebi de ilgilendiğimiz konularda karınca kararınca Türkçe kaynaklara katkıda bulunmaktı.

Doğa ve çevre ile ilişkisini örnek aldığınız ya da örnek diye gösterebileceğiniz insanlar var mı?

Pek çok var. Özellikle de hiç ummadığım yerlerde karşılaştığım doğa dostu, bitki uzmanı isimsiz kahramanlar.

Üye olduğunuz diğer forumlar hangileri? Agaclar.net'i onlardan ayıran özellikler ne?

Yazdığım başka bir forum yok.

Bitkilerle ilgili mesleki bir eğitim aldınız mı? Almak ister misiniz?

Hayır almadım. Almış olmak isterdim. Öte yandan sanırım çok az Ziraat Fakültesi öğrencisi benim son zamanlarda çalıştığım kadar ders çalışıyordur

Zamanınızın ne kadarını agaclar.net'e ayırıyorsunuz?

Bir köşede açık durur hep. Sık sık bakarım yeni ne yazılmış diye.

Bitkilerden başka ilgilendiğiniz neler var?

Ailem, doğa, biraz felsefe, biraz edebiyat, çokça sinema

Bitki, tohum, çelik paylaşımlarına katıldınız mı? Neler düşünüyorsunuz?

Çok faydalı ve güzel buluyorum. Ücretli veya ücretsiz hiç önemli değil, her yerde bulunmayan tohum ve çeliklerin paylaşılabilmesi çok iyi. Benim katılımım şimdilik az, ileride daha çok olacak inşallah.

Forumdaki hangi üyeler sizi olumlu yönde etkiliyor, neden?

Araştırma veya deneyim yoluya bilgilerini paylaşan, bir bilginin tüm yönleriyle ortaya çıkmasında katkıda bulunan arkadaşların tümü beni ve sanıyorum diğer üyeleri olumlu etkiliyorlar.

Gönüllüsü olduğunuz Sivil Toplum Örgütleri var mı? Hangileri?

Fiilen yok.

Doğa ve çevre konularında yapılan protestolara aktif olarak katılır mısınız, katılmak gerekir mi?

Hayır katılmıyorum. Protestolar, genelde savunulan veya karşı çıkılan şeyleri sloganlaştırıyor, çoğu zaman gerçek olandan ya da olması gerekenden başka bir şekle sokuyor. İstenenleri anlatabilmek için klasik protesto yöntemleri yerine makul, mantıklı ve kalıcı başka yöntemler düşünmek gerektiğine inanıyorum.

TV ve radyoda bu konuları işleyen programları yeterli buluyor musunuz, nasıl olmalı?

Pek televizyon izlediğim söylenemez. Bir kaç kez Toprak TV kanalında güzel programa rastlamıştım. Bana göre medya çoktan çığrından çıkmış durumda. Medya bir "rating" düzeni oluşturmuş. Toplum, pozitif olmaktan çok uzak, bol bol tüketim reklamları bombardımanı altında yoğun bir negatif etki altında tutuluyor.

Hobi bahçeleri hakkında neler düşünüyorsunuz?

Bu uygulamayı çok olumlu buluyorum. İnsanlara toprağı hatırlatması bakımından çok faydalı. Keşke yaygınlaşsa diyorum.

Hepsinden sadece birer tane yazın: En sevdiğiniz;

Herşeyden birer tane saymak benim için pek mümkün olmayacak gibi.

malina Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön