Konu: sergüzen
View Single Post
Eski 28-01-2008, 16:59   #1
malina
agaclar.net
 
malina's Avatar
 
Giriş Tarihi: 03-04-2004
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 37,246
sergüzen

Agaclar Net'e geliş maceranız nasıl oldu?

"Agaclar Net" e gelişim tesadüfen oldu. Bursa'da Nilüfer Belediyesinin Hobi Bahçelerinden yer kiralaşmıştım. İçine ahşap bir kulübe yapmak için internette dolaşırken yolum " Agaclar Net"e de düştü. Ahşap ev konusunda, orda da epey istekli olduğunu gördüm ve onlardan bazı ip uçları alarak ahşap ev konusunda bir temel oluşturdum. Daha sonrada bitkiler konusu ile de ilgilenmeğe başladım. Böylece " Agaclar Net" birlikteliğimiz başlamış oldu. Bahçede bir problemle karşılaştıkca da "Agaclar Net" e başvurdum ve vuruyorum.

Burada neler öğrendiniz?

Buradan neler öğrenmedim ki? Hobi bahçesini kiralamadan önce de, oturduğum evin bahçesinde onbeş civarında ağacım ve çiçeklerim vardı. Onlarla sadece görsel olarak ilgileniyor idim. Hobi Bahçesini kiraladıktan ve " Agaclar Net" ile tanıştıktan sonra, ağaç ve çiçeklerle daha yakından ilgilenilmesini ve onların da bazı isteklerinin olduğuna olan inancım daha çok perçinlendi. Tabii bu arada, onlarla ilgilenecek zamanınım arttığını söylemem gerekir. İkinci emekliliğimi elde etmiştim. Forumun en iyi taraflarından biri, üyelerin pratik bilgilerini yansıtmaları ve bu bilgiler uzmanlarımızca da teyid edildiğinde, insanın kafasında "acaba" sorusu kalmıyor. Deneme-Yanılma yöntemi her zaman pahalı olmuştur. Deneme; fakat yanılmadan. Sitenin avantajı.

Diğer üyeler sizden neler öğrendi?

Bu konuda benim söyleyebileceğim bir şey olamaz. Bitkiler ve ağaçlar konusunda çok bilgisiz olduğum için, diğer arkadaşların benden pek fazla faydalandıklarını söyleyemem. Forum, bir tekstil forumu olsa idi, belki daha faydalı olabilirdim.

Sizi tanıyalım

Klasik bir özgeçmiş yazarak başlayayım. Şubat 1946 Bursa doğumluyum. İlk ve orta öğrenimimi Bursada tamamladım. Liseyi bitirdikten sonra askere gidene kadar bazı işlerde çalıştım. Onlardan biri de Bursanın bir köyünde vekil öğretmenlik. Daha sonra askerlik. Bizim dönem biraz şanssız. 1960 devrimine kadar lise mezunları yedek subaylık yapıyor. 1960 devrimi ile bu hak kalkıyor, bunun yerine lise mezunlarına yedek öğretmenlik yaptırıyorlar. Ben lisedeki sene kaybından dolayı bu hakkı da kaçırıyorum. Bizim dönemle birlikte lise mezunları er oluyor ve bende bunların ilklerindenim. Bende paşa paşa askere gidip çavuş oluyorum. O dönemdeki en güzel espirilerden biri de bizim çavuşluğumuz üzerine; Arkadaşlar mektup yazdıklarında sorarlardı:
Onbaşı on kişinin başı, yüzbaşı yüz kişinin başı, binbaşı bin kişinin başı, Peki, Çavuş neyin başı?

Böyle bir askerlik döneminden sonra, kısa bir süre bankacılık macerası ve Türkiyenin hızla yol aldığı bir 11Mart döneminin başlangıcı. Sonra ver elini Almanya. İzine gelen bir arkadaşla turist olarak Almanyaya gidiş. Almanyada o tarihlerde en kolay oturma izni alma yöntemi, bir okula kaydolmak. Aynı yolu bende denedim ve Tekstil Yüksek Okuluna kaydımı yaptırdım. Kaydımızı yaptırmışken, haydi dedim, okulu da bitirelim. Ve okulu bitirdim. Tekstil mühendisi olarak 1975 yılında mezun oldum.

Bir yıl Almanyada çalıştım. Yabancı her yerde yabancı. Davranışlar sizi rahatsız ediyor. Bir hafta içinde iş yeri ile ilişkimi kesip pılıyı,pırtıyı toplayıp eski bir araba ile Türkiye'ye döndüm. O dönem Türkiye'de tekstilin gözde olduğu bir dönem. İş bulmada çok zorlanmadan Bursa'da Sifaşda işe başladım.

Bu arada da evlendim. 1987 yılına kadar Sifaşda çalıştım. Tekstilin altın çağını yaşadığı dönemler. İçimdeki hür teşebbüs ruhuna kulak vererek, biraz da hanımın eczanesine güvenerek Sifaşdan ayrıldım ve kendi boyahanemi kurdum. Hür teşebbüs göründüğü kadar şirin değilmiş. 2002 krizi ile tekstilin inişe geçtiğine karar vererek hür teşebbüs arzularıma gem vurmak zorunda kaldım ve boyahanemi tasfiye ettim. Daha sonra yine boya konusunda danışmanlık ve boyahane müdürlüğü yaparak 2005 yılına geldim. Bu tarihte yorulduğumun farkına vardım ve meslekten ayrıldım. Boş gezmek sıkmaya başlayınca da hanımın eczanesine çırak olmağa karar verdim.

Eczane de tatmin etmeyince Hobi bahçelerinden bir bahçe kiralayarak bahçevanlığa başladım. Şimdi yarım gün eczane kalan zamanda da bahçedeyim. Bir kızım var. Almanca, ingilizce biliyorum.

Zamanınızın ne kadarını bitkilere ayırıyorsunuz?

Nisan ayından başlayarak hergün yarım günüm bahçede geçiyor. Kasım ayına kadar devam ediyor. Kasım-Nisan arası havalar güzel olduğu sürece bahçeye gidiyorum. Bahçenein bütün işlerini kendim yapıyorum. Kiralık iş gücü kesin yok. Bahçe dediğime bakmayın, toplamı 150m2.

Agaclar Net toplantılarına katılıyor musunuz? Gözlemlerinizi yazar mısınız?

Bursa gurubu toplantılarının iki tanesine katıldım.

Bitkilerle ilgili yararlandığınız ve önereceğiniz kitaplar hangileri?

Selahattin Hocanın (Yılmaz) hediye ettiği, Celal Baykal'ın yazmış olduğu Özel Sebzecilik Ders Kitabı başucu kitabım. Yazarı sebzeler konusunu kısa ve öz anlatmış. İçinde bütün sebzeler var. Sebzeler konusunu önce oradan okuyorum. Sonra detaylı bilgi istiyorsam diğer kaynaklara başvuruyorum.
Geofitler konusunda da Dr. Murat Zencirkıran'ın kitabından faydalanıyorum.
Yalova Araştırma Enstitüsünün yayınlarından faydalanıyorum. Gül yetiştiriciliği, karanfil yetiştiriciliği, zeytin yetiştiriciliği, soğanlı bitkiler gibi.

Doğa ve çevre ile ilişkisini örnek aldığınız ya da örnek diye gösterebileceğiniz insanlar var mı?

Hayrettin Karacayı takdir ediyorum. Kazancının büyük bir kısmına ve zamanını Tema uğruna harcamış bir kişi. Temanın geleceği ve işlevi konusunda çok iyimser değilim. (Hayrettin Karacadan sonra)

Üye olduğunuz diğer forumlar hangileri? Agaclar Net'i onlardan ayıran özellikler ne?

Haus&Garten, Tekstil Forum, Bahcesel Com gibi.
"Agaclar Net" de yazım kurallarına özen gösterilmeğe çalışılıyor.
İyi bir bilgi paylaşımı var.
İnternetin o başı bozuk türkçesi ve argosu yok.
Bazen aşırıya kaçan otoritesi var.

Bitkilerle ilgili mesleki bir eğitim aldınız mı? Almak ister misiniz?

15 günlük bahçevanlık kursunu saymaz isem, bitkiler ile ilgili bir eğitim almadım. Ama özel merak ve hanımın eczacılığından dolayı fitoterapi (kocakarı ilaçları), sağlıklı yaşam konularında oldukça kalabalık bir litartatürüm var. Bu saatten sonra bir eğitim sıkıntısına girebileceğimi zannetmiyorum. Kısa süreli ve ilgimi çeken bir konu neden olmasın?

Zamanınızın ne kadarını Agaclar Net'e ayırıyorsunuz?

Hergün sabah ve akşam foruma uğramaya çalışıyorum. Bazen bir kaç gün bakamıyorum.

Bitkilerden başka ilgilendiğiniz neler var?

Kitap okumak. Fırsat buldukça da doğada yürüyüş yapmak. Bursada bu fırsat her zaman var. Arabaya binince yarım saatte Uludağdasınız. Nilüfer ilçesinin güzel bir kent ormanı var. Burada da yürüyüş yapılabilir.

Bitki, tohum, çelik paylaşımlarına katıldınız mı? Neler düşünüyorsunuz?

Bazı dostlara tohum gönderdim. Bazı dostlarımdan da bitki aldım.
Tohum Bankası konusunda baştan iyimserdim. Fakat bu iyimserliğim şimdi törpülenmiş durumda. Yine ikili göndermeler geçerli olacak gibi.

Forumdaki hangi üyeler sizi olumlu yönde etkiliyor, neden?

Sayın Mine Pakkaner'in, Sayın Vildan Özfenerci'nin ve Sayın Selahattin Yılmaz'ın kendi mesailerinden fırsat bulup forumda bu kadar yazabilmeleri. Forumda bu performansı gösteren başka üyelerimiz de olabailir. Ben, Bonzai ve Etobur bitki konularındaki mesajlara hiç girmedim veya arada bir kapısından baktım.

Gönüllüsü olduğunuz Sivil Toplum Örgütleri var mı? Hangileri?

Biz kaç kişiyiz? ADD.

Doğa ve çevre konularında yapılan protestolara aktif olarak katılır mısınız, katılmak gerekir mi?

Evet. Katılmak gerekir. Mesela 2-B konusu, Belek ormanları, Altın madeni için katledilen doğa, İda Dağı projesi, Bursa Fadıllı köyüne kurulmak istenen taş ocağı projesi ve diğerleri. Fakat bizim toplumumuzda öyle bir gelenek maalesef yok. Bana dokunmayan yılan bin yaşasın. Zaman buldukça katılırım.

TV ve radyoda bu konuları işleyen programları yeterli buluyor musunuz, nasıl olmalı?

TV de sadece bazı kanalların haber programlarını izlediğimden yorum yapmam olanaksız.

Hobi bahçeleri hakkında neler düşünüyorsunuz?

Hobi bahçeleri güzel bir hobi. Bahçe için ayıracak zamanı olanlara öneririm. Benimde olsun diye Hobi bahçesi alınmaz veya kiralanmaz. Bahçe zaman ve emek ister. Bahçeye yazın bir hafta uğramadığınızda senelerce emek verdiğiniz o güzelim çiçekleriniz veya aylardır uğraştığınız sebzeleriniz, sizin hasretinize daha fazla dayanamadıkları için, büyük bir kısmı intihar etmişlerdir. Otomatik sulamanız olsa bile. Çiçek sevgi ve özen ister. O bahçelerde çayın ve rakının keyfi bir başka oluyor. Kilo vermek için ideal bir uğraş. Keyifli ve zevkli.

Hepsinden sadece birer tane yazın: En sevdiğiniz; ağaç, çiçek, kitap, şarkı, müzik grubu/müzik sanatçısı, ressam, şair, film, web sitesi.

Bahçemdeki mandalina ağacı (meyveli hali) çok seviyorum.
Miszambağı çok güzel koktuğu için seviyorum.
Turgut Özakman'ın "Şu Çılgın Türkler" (Ne yazık ki hala çılgınlıklarını göstermediler). Babalarımızın bu vatanı nasıl ve hangi koşullarda kurtardığını bir solukta okuyorsunuz.
İsmail Dede Efendinin "yine bir gülnihal aldı bu gönlümü" isimli şarkısı.
Hemşehrim Zeki Müren'in şarkılarını zevkle dinliyorum.
Tevfik Fikret ve Ümit Yaşar Oğuzcan beğendiğim şairler arasında.
Yılanların Öcü (Fakir Baykurt).

Sami Ergüzen

malina Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön