Üyelerimizden yale, ‘
Artvin'den söz edilmeden ağaçdan söz edilemez'demiş.
Artvin’i gezip-görenler bu sözü, ‘
Artvin olmadan ormandan söz edilemez…’ şeklinde düzeltse yeridir.
Cerattepe Artvin’i avucun içinde barındırıyor gibidir. Öylesine yücesindedir. Ülkemizdeki en önemli göçmen kuş yollarından biri buradan geçiyor. 600 bitki türü içerisinde 26 endemik ve 24 nadir olmak üzere korunması gereken 50 kadar çok önemli bitki taksonu bulunuyor. Dünya üzerinde ılıman yaprak döken ormanların Üçüncü Zaman’dan bu yana kesintiye uğramadan varlığını sürdürdüğü tek bölgedir ve Avrupa ve Kafkas bölgesini kapsayan geniş coğrafya içindeki en büyük doğal yaşlı orman ekosistemleri burada hayat buluyor.
Bir düşünün arkadaşlar, Artvin, Uluslararası Çevre Koruma Örgütü
(CI), Dünya Bankası
(WB) ve Küresel Çevre Fonu
(GEF) tarafından ilan edilmiş olan, dünyanın biyolojik çeşitlilik açısından en zengin ve aynı zamanda tehdit ve risk altında olduğu belirtilen en önemli 25 karasal ekolojik bölgesi içinde çok önemli bir yer işgal ediyor.
Bundan 20 yıl önce gelip altın, bakır, gümüş ve çinko aramak için ruhsat alan Kanadalı şirkete yöre halkı direnince hisselerini başka bir Kanadalı şirkete satıp gitmiş. Bu şirketin tamamı yabancı olduğu halde, şimdi “Artvin Bakır İşletmeleri” adı altında faaliyete geçmiş. Yani ne işe yarayacaksa yalancıktan bir Türk imajı!..
Yöre halkı 20 yıldır ayakta… Binlerce yazılmış dilekçeleri var. Onlarca açılmış davaları var. Verilmiş iptal kararları var buna rağmen ormanın altı oyuluyor.
Artvinlilerin hukuksal ve demokratik mücadeleleri ayrı bir yazı konusudur. Fotoğrafı bilerek büyük kopyaladım.
İşte sözün bittiği yer!..