Sanal Gezginlere merhaba,
Biliyorsunuz Küba kocaman bir ada. Havana bu adanın kuzey batısında bulunuyor. Küba gezimizin diğer bölümleri Cienfuegos, Ancor ve Trinidad’ı içine alıyordu. Yani Küba'nın güneyine doğru iniyoruz. Küba gezisinin bu bölümü benim favorim, çünkü Trinidad başlı başına bir olay, Ancor denen tatil beldesi ise bir doğa cenneti.
Havana’dan bizi alan tur şirketine ait minibüsle, önce yol üzerinde Matanzas denen bir yere uğrayacağız. Burası eskiden gani gani şeker kamışı tarlalarının bulunduğu bir şehirmiş. Küba ekonomisinin de belkemiği imiş. Ancak şeker kamışından şeker üretimi önemini yitirince, bu tarlalar ekilmez olmuş. Küba romunun lezzeti de bu şeker kamışlarından geliyor. Rom severlere tavsiyem; Rom içecekseniz Bacardi yerine, Club Havana tavsiye ederim. Gerçekten arada lezzet farkı var (Club Havana, Küba daki şeker kamışından yapıldığından).
Matanzas’a varınca önce bizi bir bayan karşılayıp mini bir tanıtım yaptı. Burada 100 yaşından büyük buharlı lokomotifler var, Küba ilginç bir yer, imkansızlıktan eskiyi iyi koruyorlar. Modern dünyanın tüketim çılgınlığı yok. Bu lokomotiflerin çoğu hala çalışıyor. Bizde bunlardan bir tanesine atladık ve yaklaşık 15 km. yol alıp, şeker kamışı tarlalarını ziyaret ettik. Trende verilen müzik ziyafeti, tarladaki gösterinin (bereket dansı) bir habercisiydi aslında. Küba müziğinde Afrika havası ve Latin havası beraber yer alıyor ve çok güzel bir uyum halindeler. Tren son durakta durunca esas gösteri burada başladı. Kadın-erkek tüm Kübalıların vizkozitesi sıfır, vücutlarının her yeri ayrı oynuyor. Bir Kübalı amcamda bize hemen oracıkta bir seker kamışı tatlısı ziyafeti verdi. Tarlanın ortasında bereket dansını izlerken bizlerde o ortama kendimizi kaptırdık. Bizimkisi biraz göbek havasına kaçtı ama olsun !
En son olayda bir Palmiye ağacına tırmanma ile ilgili idi. Kübalı amcamın çıkması ile inmesi bir oldu. Bizden deneyenler olsa da, eğer siz giderseniz denemeyin derim, çünkü komik oluyoruz !
Yarın Cienfuegos’tayiz. Gezekalın..
