View Single Post
Eski 22-10-2007, 23:38   #2
Mine Pakkaner
agaclar.net
 
Mine Pakkaner's Avatar
 
Giriş Tarihi: 06-01-2006
Şehir: İzmir
Mesajlar: 10,707
Tavşanlar: Tavşanlar özellikle yapraklı ağaç türlerinin tomurcuk ve sürgünlerini yiyerek büyük zarar verirler. Zarar alanında tavşan dışkısı bulunur. Isırılma yüzeyi düzdür ve kesici dişlerinin izi görülür. Bunlardan korunmak için 120-150 cm yüksekliğinde kafes tel çit çekilir. Karın fazla yağdığı hallerde kafes tel çit en az 180 cm olmalıdır. Bunlar ayrıca 15 cm kadar da toprağa gömülmelidir. Buna rağmen herhangi bir sızma olup olmadığı kontrol edilmelidir. Yine de tavşan zararı varsa tuzak ve kapan kurularak avlanmak suretiyle mücadele edilir.

Köstebekler: Köstebekler toprak altında yollar(galeri) açarak fidan köklerini kesmek sureti ile zararlı olurlar. Köstebek yolları üzerinde açılan yerlere kapan ve tuzak zehirleri konulur. Köstebeklerin açmış olduğu galeriler 2-3 m den bir ağaç çubuk ile delinerek Paradiklorbenzen Tablet konulur ve delik toprakla kapatılır. Konulan tablet zamanla erir gaz haline geçer ve köstebekler bundan etkilenir. Bu yöntem özellikle çim veya başka bir kullanım sebebiyle tam saha sürülemeyen veya toprak işlemesi yapılamayan yerlerde kullanılmaktadır. Fidanlığımızda ayrıca mekanik köstebek kapanları da kullanılmaktadır. Yuvalar açılarak yerleştirilen kapanlar sayesinde de mücadelede başarılı sonuçlar alınmaktadır.

Fareler: Tarla fareleri tohumları çıkarır ve yerler. Genellikle ekim yastıklarını alttan kazarak zarar verirler. En iyi mücadele yöntemleri tuzaklar, kapanlar kullanmak veya ekimden birkaç hafta önce zehirli yemler koymaktır. Kapanlara elma, sebze,..vs. yerleştirilip geçiş yolları üzerine veya deliklerin ağzına konur. Başlıca zehirler çinko bileşikleri veya striknindir. Fidanlık arazisine zehirli yemler 30 m ara ile kemiricilerin en çok yoğunlaştığı yastıkların civarına gelecek şekilde konulur. Fidanlık dışında ise yemler çit boyunca ve çitten itibaren 60 m daha dış tarafa bir sınır olacak şekilde yerleştirilir. Bu sınır dahilinde arazi çayırlık ise zehirler çite paralel ve her birinin arası 15 m olan dört sıra konur. Bu yemler ufak teneke parçaları üzerine yağmur suları akıtabilecek şekilde konursa etkisi uzun süre devam eder. Evcil hayvanların geçeceği yollar üzerine kesinlikle zehirli yem konmamalıdır. Bu zehirlerin herhangi bir şekilde insanlara zararının olmaması için tedbir alınmalıdır.

Farelere karşı alınabilecek en etkili tedbirlerden biri sürümle galerilerini bozarak uzaklaşmalarını sağlamaktır. Fakat bu yapılırken sıra aralarını sürüp farelerin sadece dikim sıraları altında galeri açmalarına ve bu şekilde zararı artırmalarına neden olunmamalıdır. Repikaj sahalarında su ile göllendirme yapılmak suretiyle de farelerle mücadele edilebilir.

Farelerle mücadele her mevsim devam etmelidir. Ancak en etkili mücadele ilkbahar başlangıcındadır. Zira fareler kıştan çıktıklarından zayıf düşmüş durumdadırlar. Yaz aylarında çok dağılmış olduklarından mücadelesi zordur. Sonbaharda bir araya toplanırlar.

Kenarları dik ve düzgün 20-25 cm genişlik ve 30-40 cm derinlikte hendekler açılıp, tabana 3-5 m arayla saksılar gömülür, saksıların içine fareleri cezbetmek için yem konularak burada toplanan farelerin yok edilmesi de mümkündür.

Mantarlara Karşı Koruma

Damping-of (Devrilme Hastalığı):

Fidanlıklarda en sık görülen mantar hastalığı olup, özellikle ekim yastıklarında, üst toprak tabakalarında yaşayan bir grup mantarın tek veya karışık tasallutu ile meydana gelen bir hastalıktır. Damping-off a neden olan mantarlar hem tohumu hem de tohumdan oluşan fideyi etkiler. Kök boğazından etkilenmiş fideler aniden devrilir, çöker.

Ekim hazırlığı ve bakımlarının yeteri kadar ve zamanında yapılması ile hava şartlarının uygunluğu gibi büyümeyi olumlu etkileyen faktörler bu mantarların etkinliğini azaltır. Fidan türlerine göre Damping-off yapan mantarlara karşı direnç farklılık gösterir. Bu hastalığı önlemek için dikkat edilmesi gereken hususlar ve alınacak önlemler şunlardır:

-Toprağın kil oranı yükseldikçe bu hastalık arttığından fidanlıklarda kil oranını düşürücü tedbirler alınmalıdır.

-Bu hastalığın çok etkin olduğu fidanlıklarda ekim sıklığı mümkün olduğu kadar azaltılmalıdır. Zira ekim sıklığı arttıkça Damping-off da artmaktadır.

-Ekimleri sıcak dönemde yapmaktan kaçınılmalıdır. Tohum ekimleri ilkbaharda mümkün olduğunca erken yapılmalıdır. Bu mantarın optimum üremesi +25 ºC de olmaktadır.

-Tohum gerektiğinden daha fazla derine ekilmemelidir.

-Ekim sonrası örtü materyali olarak ağır yapıda materyal kullanmaktan kaçınılmalı, organik maddece zengin, gevşek yapıda materyal kullanılmalıdır.

-Normalden fazla gübre kullanılmamalıdır.

-Kirli su ile sulama yapmaktan kaçınılmalıdır.

-Gerektiğinden fazla sulama yapılmamalı, hastalık görüldüğünde sulama en düşük seviyeye indirilmeli, gerekirse kesilmelidir.

-Mümkün olduğunca sterilize edilmiş materyal kullanılmalıdır.

-Bu hastalığın görüldüğü fidanlıklarda tohumlar ekimden önce Thiram esaslı mantar ilaçları (Pomarsol- Forte) ile ilaçlanmalıdır.

-Çimlenme başladığında hastalık görülürse ekim yastıklarının her 20 m² lik alanı için 100 litre suya 110 gr Captan esaslı bir ilaç karıştırılarak hazırlanan karışım ile sulama yapılmalıdır.

Böcek Zararlarına Karşı Koruma ve Mücadele:

Fidanlıklarda zaman zaman görülen böcekler birçok fidanın zarar görmesine, bazen de kurumasına neden olmaktadır. Bunlara karşı zamanında gerekli tedbirler alındığı taktirde zararlarının tamamen önüne geçilmesi veya asgari hale indirilmesi mümkündür.

Böceklerle mücadelede asıl amaç ilaç kullanmak olmamalıdır. İlaçtan önce alınabilecek her türlü tedbir denenmelidir. Böcek olduğu için değil miktarı zarar verebilecek seviyeye ulaştığı için ilaç kullanılmalıdır. Kimyasal ilaçların çevre kirliliğine neden olabileceği, faydalı kuş ve böcekleri de öldürerek doğal dengeyi bozacağı unutulmamalıdır. Ayrıca ekonomik olarak da ilaçların işletmeye yük getireceği dikkate alınmalıdır.

İlaç kullanmadan önce;
1-Mekanik yolla sonuç alınmaya çalışılmalıdır.
2-Toprak işlemesi veya sulama gibi kültürel çalışma yapılmalı, Mayıs Böceği gibi kök zararlılarının kurt ve krizalitlerinin açık hava şartlarına dayanmadığı göz önünde bulundurulmalıdır.

Dana Burnu: Toprak altında yaşayan Dana Burnu bitkisel ve hayvansal gıdalarla beslenir. Mayıs- haziran aylarında yeni kültürler çıkmaya başlayınca görülür.
Bu böcek toprakta yaşadığından toprak işlemelerine önem vermek gerekir. Ancak yinede kimyasal mücadele de gerekebilir. Bunun için 10 kg kepeğe 400 gr Agrocid-7 karıştırılarak hazırlanan hamurun akşama doğru yastıklarda izlerin olduğu yere atılması ile mücadele edilir. Ayrıca 10 kg kepeğe, Thiodan %35 W:150 gr, Dipterex sp %80:250 gr veya Dursban %25 W:400 gr ilaçlarından birisi karıştırılarak da kullanılabilir.

Mayıs Böceği: Erginleri ibre, yaprak ve çiçekte, kurtları da köklerde tahribat yaparak zarar verir. En önemli zararı ikinci senenin kurtları yapar. Epidemi yaptığında büyük zararlara neden olurlar. 1-2 yaşındaki fidanlar için son derece tehlikelidirler. Fidanların önce yaprakları sararmaya başlar ve sonunda fidan tamamen kurur.

En etkili mücadele uçma yılının sonbaharında olur. Bu mevsimde henüz zararı yoktur. Kurtları da küçük olduğu için dayanıksızdır. Kimyasal mücadelenin en geç uçma yılını takip eden ilkbaharda bitirilmesi gerekir.

Mayıs Böceği kurtlarına karşı, Chlorpyrifos WP 1200 gr/Da, Endosulfan 32.9 WP 1500 gr/Da, Endosulfan 5 Toz 4000 gr/Da gibi ilaçlar kullanılabilir.

Bu böceğin kurtları, toprak içinde yüzeye fazla yaklaştığı ve köklere zarar vermeye başladığı zaman, yukarıdaki ilaçlar bir miktar toprakla karıştırıldıktan sonra, toprak yüzeyine serpilmeli ve 15-20 cm derinliğe kadar karıştırılmalıdır.

Kurtların toprak yüzeyine yaklaşmasından sonra yapılacak sürümlerle son derece etkin sonuç almak mümkündür. Zira açığa çıkan kurtlar açık hava şartlarına dayanamayıp ölmekte ve kuşlara yem olmaktadırlar. Sürüm işlemi yapılırken kesekler içinde kalan kurtların da açığa çıkmasını sağlayıcı toprak işlemesi yapılmalı, sürümler fidanlığın kullanılmayan yerlerinde de uygulanmalıdır.

Tel Kurtları: Kökleri kemirerek zarar yapar, tohumları da yerler. Kabuğa dokunmadan içini kemirmeleri çok karakteristiktir. Tel Kurtları 15 mm kadar boyda ve silindirik yapıdadır. Üzerlerinde kısa ve seyrek kıllar bulunur. Renkleri sarımtrak kırmızıdır ve kafaları daha koyu renklidir. Son vücut halkaları çıkıntılıdır, üzerindeki kıllar daha uzundur, derileri iyice kitinleşmiştir, elle tutulup ezildiklerinde çıtırdarlar.

Tel Kurtlarına karşı yazın yüzeysel toprak işlemesi ile kurt populasyonunu %70 oranında azaltmak mümkündür. Zira kurt yumurtaları kuraklığa dayanıksızdır. Tel Kurtlarına karşı Mayıs Böceği için belirtilen ilaçlar aynı şekilde kullanılabilir.

Kalkanlı Bitler (Koşniller): Bu gruba giren bitler fidanların gövde ve dal yapraklarında yüzlercesi bir araya gelip sabitleşerek özsuyunu emerler.

Özsu emerek zararlı olan böceklerin çoğu fidanlıkta bulunan otsu bitkileri veya diğer fidanları konukçu olarak kullanmaktadır. Otsu bitkilerin herbisit veya sürümle yok edilmeleri mücadelede yardımcı olmaktadır.

Yoğun tasallut halinde fidanı tamamen öldürebilecek şekilde büyük zararlar yaparlar. Böyle durumlarda tercihen aktif maddesi Fenthion olan bir ilaç (örneğin; Lebaycide) 100 litre suya 75 ml aktif madde konsantrasyonunda kullanılmalıdır.

İlaçlama zamanı, böceklerin ilaca direncinin en az olduğu ve bitki üzerinde ilacın ulaşabileceği konumda bulunduğu devredir.

Örücü Yaprak Arıları (Çam çalı antenli yaprakarısı, Ladin örücü yaprakarısı, Kırmızımtrak sarı çalı antenli yaprakarısı vs): Yumurtadan çıkan genç tırtıllar ilk günlerde iğne yaprakları yüzeyden yerler zarar genellikle bir, ender olarak da iki yaşındaki iğne yapraklarda meydana gelir, yumurtaların bulunduğu iğne yapraklara dokunulmamaktadır. İğne yaprağın kını hariç diğer kısımlarını tamamen yerler. Zarara uğramış ağaçlar yaşamlarını sürdürseler bile, iğne yapraklar büyük ölçüde zarar gördüğünden artım kaybına neden olmaktadır. Ayrıca zarar gören ağaçlar çeşitli kabuk böceklerinin üremesine elverişli bir ortam oluşturmaktadır.

Fidan üzerindeki tırtıllar az sayıda ise, toplanarak ezilir. Eğer geniş bir alanda zarar yapıyorsa toz veya sıvı haldeki mide ve temas zehirlerinden yararlanarak mücadele edilir.

Kabuk Böcekleri (Küçük-Büyük orman bahçıvanı, Çam oniki dişli kabuk böceği, Akdeniz çam kabuk böceği vs.): Tüm çam türlerinde, ladin, göknar ve melezlerde zarar yaparlar. Genellikle sekonder zararlı olan bu böcekler isteklerine uygun koşullarda çoğalarak primer duruma geçmekte ve büyük zarara neden olmaktadır. Kurak geçen senelerden ve kış donlarından sonra çok daha etkili olurlar. Yiyim yaptıkları ana yolları yatay ve liflere dik istikamette olduğundan, birkaç böcek bile ağacın kurumasına neden olabilmektedir.

Mücadelesinde, genellikle uçma zamanından(mart, nisan) 2-3 hafta kadar önce tuzak ağaçlar hazırlanır. Tuzak ağaçlar sık sık kontrol edilmeli yumurtadan çıkan kurtlar krizalite geçmeden imha edilmelidir. Kabuk böceklerinin hayat devrelerinin tümü kabuk altında geçtiğinden, kimyasal mücadelede başarı çok zordur.

Feromon tuzakları ile mücadelede, böceklerin üreme dönemlerinde birbirlerini bulmak için salgıladıkları eşeysel cinsel koku (feromon), sentetik yollardan yapılarak tuzaklara asılır. Karşı cinsi cezbeden bu koku sayesinde böcekler uçma zamanında yakalanıp, daha sonra imha edilir. Her böceğin feromonu ayrı olduğundan, hangi böcekle mücadele yapılacağı tespit edilerek onun feromonu kullanılmalıdır.

KAYNAKLAR:

1-AGM, 2002 Tohum, Fidan Üretimi ve Ağaç Islahı ile İlgili Seminer Notları, MURADİYE

2-AGM, 1996 Orman fidanlıklarında Teknik Çalışma Esasları, ANKARA

3-Ürgenç, Suad, 1992 Ağaç ve Süs Bitkileri, Fidanlık ve Yetiştirme Tekniği, İstanbul Ünv. Yayınları No: 3676, İSTANBUL

4-Çanakçıoğlu, Hasan, 1983 Orman Entomolojisi, İstanbul Ünv. Yayınları No: 3152, İSTANBUL

Kaynak

Mine Pakkaner Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön