![]() |
Merhaba,1331 no.lu mesajımda bahçeme bir zeytin ağacı diktiğimi ve yaprak sararması sorunum olduğunu belirtip yardım istemiştim.Sayın yalıçapkınının önerileri doğrultusunda 20.20.20 formülasyonlu ve ayrıca Fe,Mn,Zn içeren bir gübreyle hem yapraktan hem de suda çözüp toprağına vermek suretiyle gübreledim.Sararma durdu ve sürgün vermeye başladı.Zeytinlerim de irileşmeye devam ediyorlar,herşey yolunda gözüküyor.
Sorum : Bu gübrelemeyi tekrarlamalı mıyım ve ne sıklıkta? Bir de internette araştırırken zeytin gübrelemesi ile ilgili karşılaştığım bilgileri derledim ve bir "zeytin gübreleme takvimi" oluşturmaya çalıştım.Bunu aşağıya ekliyorum ve yorumlarınızı rica ediyorum.Sizler bu gübreleme işlemini hangi düzende yapıyorsunuz? Bilgilendirirseniz sevinirim. --Sonbaharda organik gübre (leonardit vb) toprağı iyileştirmek amacıyla toprağa karıştırılır.Ayrıca noksanlıkları tespit edilen iz elementleri de mutlaka verilmelidir --Fosforlu (Triple Süper Fosfat) ve potasyumlu (Potasyum Sülfat) gübreler taç izdüşümüne ve 15-20 cm derine verilmelidir. Bu gübreler sonbahardan ilkbahara kadar verilebilirler. --15.15.15 Kompoze gübre Ocak/Şubat aylarında ağaç tacı iz düşümündeki daire çevresine açılacak 15-20 cm derinlikteki çiziye verilerek üzeri toprakla kapatılır. --CAN-Kalsiyum Amonyum Nitrat gübresi Nisan veya Mayıs aylarında ağaç tacı altında gövdeden 50cm. çapındaki alan dışına toprak yüzeyine serpilir, tırmık veya çapa ile işlenip, toprak altına karışması sağlanır. --Yazın yapılacak gübrelemeler ise sulamadan önce veya yaprak gübresi şeklinde verilmelidir. |
Sn. Jel77,
Ben sadece kasım ve şubat ayında kompostlaşmış hayvan gübresi kullanıyorum. Ayrıca sulama suyu ile birlikte bu yıl 3 defa EM verdim ve sonuçlarından memnunum. |
Bu sene hiç bir gübre vermedim. Kaolin ve delfin ile birlikte EM de karıştırdım, hepsi bu.
|
2 Eklenti(ler)
Egeli bir arkadaşın çektiği, tarihi zeytin ağaçlarından bir tanesi. Çevresi tam 7 metre imiş.
Eklenti 168429 Eklenti 168430 |
çok güzel görünüyor
|
iyi günler.foruma yeni girdim ve gece boyunca okumaya çalıştım,çok güzel fikirler konular var yazan herkese teşekkürler.ben gölmarmara da göl çevresinde ama %20-30 meyilli bir arazide zeytinlik kurma fikrim var,bu civardada hep tirilye var ama ben şüphe içindeyim,acaba bendemi tirilye ekmeliyim yoksa sizler ne önerirsiniz?domat düşünüyorum.okudukça öğrenmeye çalışıyorum sağolun..
|
Alıntı:
Uzun zamandır işlerimin yoğunluğunda siteye giriş yapamıyordum,bu sene mahsulün bir önceki seneye göre az olmasından mıdır bilemiyorum ama forumda da sessizlik var. Bu hafta Mut bölgesini gezdim, çiftçiler ürünün az olduğundan bahsettiler, kendi bahçemde de geçen sene aldığım miktar kadar ürün alabileceğimi düşünüyorum. Zamanında ilaçlama yapamadığımızdan ,zeytinleri az da olsa sinek vurdu, havanın mevsim normallerinin üzerinde sıcak olması da susuzluğunu arttırdı, bu sene biraz zorlansak da , zeytinlerimizi seviyor gözümüz gibi bakıyoruz. Umarım herkes için iyi bir hasat dönemi olur, emeklerimizin karşılığını alabiliriz. Saygılarımla. |
Alıntı:
Niye garip gelsin ki... Saksıda zeytin yetiştiren ve verim alanlar da var. Tabii, aşağıya 80-90 cm. ve yanlara 8 m. kadar kök salabilen bir ağaç, zeytin. Budama için bir resmi olsaydı daha iyi düşünürdük. İlk 2 yıl için budama yapılmıyor. Sadece dipten çıkan sürgünler kesiliyor. Diğer yıllar için hafif budama gerekiyor. Böylece ağacın dengesi ve taç verme gerçekleştiriliyor. Hangi zeytin çeşidi olduğu da önemli. Tozlama isteyen bir çeşit mi? Kendine verimli mi? Bazı çeşitler biraz geç_ 5-6 yıl sonra_ verime yatıyor. |
Alıntı:
Sessizliğin sebebi bir çok şeyin söylenmiş olduğundadır belki.:) Ancak zeytinin ve 'o'nun yağının pazarlanması konusu çok konuşulmuş değildir. 30 ton zeytin üretiyorsunuz ve zeytincilik konusunda bilgi birikimine sahipsiniz. UBYİ ( Uzak Bahçelerin Yakın İşbirliği) bahçelerinde kendinize bir sayfa açabilirseniz, sizin sayfanızda da pazarlama konusunu tartışabiliriz. Zeytini ve yağını pazarlama kadar, nasıl ürün elde ettiğiniz de önemli. Gübreleme ve zaralılara karşı izlediğiniz yol, UBYİ' ye uyuyorsa bu bizim için _Ağaçlar.net _ zenginliktir. Elbette böyle bir oluşum konusunda düşünceleriniz ve önerileriniz de önemli. Saygılar |
Bahcemize zeytin agaci dikmek istiyoruz. Illa meyvesini yemek amacli degil de bahcede bir de zeytin agaci bulunsun düsüncesi ile. Ancak saksiya degil de topraga ekmek istiyoruz. Deniz seviyesinden 350 mt yüksekteyiz ve kislari -10, -15 derece birkac ay boyunca sürebiliyor cok ender de olsa -20 dereceyi gördügümüz de oldu. Zeytin agaci bu donlara dayanabilir mi? Koruma örtüsü, malc kullanmak yeterli olur mu? Tesekkürler.
|
Zeytin bu kadar soğuğa dayanamaz. -7'nin altında bir günü geçen soğuk zeytini öldürür.
|
Em Teknolojisi ile bulduğum bir yazuyı sizinle paylaşmak istedim:
II - EM Teknolojisinin Zeytinde Uygulanması Muzun yanı sıra üretiminde kimyasal maddelerin en bol kullanıldığı ürünlerimizden biri de zeytindir. Ülkemizde neredeyse insan başına bir zeytin ağacı bulunmaktadır. Bu kadar bol kimyasal madde kullanılmasına rağmen, zeytin üretimindeki sorunlar yıllardır bitmemiş aksine katlanarak artmıştır. Bu sorunların içinde en önemlilerinden biri de zeytin solgunluğudur (vertisilyum). Zeytin solgunluğu Nedir? Vertisilyum, bir mantarın yolaçtığı bir hastalıktır ve bugün için herhangi bir ilaçla tedavisi söz konusu değildir. Yurdumuzdaki birçok zeytin ağacı bu hastalığın pençesindedir. Artık EM ile bir çözüm vardır! Zeytin ağaçlarında belirtiler önce yapraklarda başlar. Yapraklar, gümüşümsü yeşil rengini kaybeder ve mat gri bir renk alır. Daha sonra açık kahverengi ve kahverengileşir. Odunsu bitkilerdeki belirtilerin değişim hızı çok değişkendir. Çok yavaş ilerleme olabileceği gibi, aniden ölüm de gerçekleşebilir. Nasıl oluşur? Topraktaki vertisilyum mantarı, toprakta nematod varsa bu nematodların ağacın köklerine vereceği hasarlı noktalardan kolayca ağacın köklerine girerek yerleşir. Vertisilyum köke girdikten sonra ağacın su iletim dokuları (vasküler doku) boyunca ilerleyerek dallara ulaşır ve istila eder. Bu istila genellikle kış mevsiminin sonlarında ve ilkbaharda oluşur. Yazın sıcaklıklar yükseldiğinde, mantar etkinliğini yitirir. Ancak bu zamana kadar vereceği hasarı vermiştir. İstilaya uğramış ağaçlarda/dallarda köklerden yapraklara giden su iletimi azalır. Vertisilyum solgunluğunun belirtilerine, doğrudan mantarın ürettiği toksinler neden olabileceği gibi, köklerden yapraklara su gidişinin önlenmesi de neden olabilir. Doğal çözüm Vertisilyuma zararlı mikroorganizma olan bir mantar neden olmaktadır. Zararlı mikroorganizmaları, yine doğada varolan yararlı mikroorganizmaları (Etkin Mikroorganizmalar, EM) kullanarak yenebiliriz. Bir başka deyişle, bu hastalığı yine doğada varolan bir silahla yenmeyi düşünmeliyiz. Aslında her şeye kimyasal yollardan (doğal olmayan yollardan) çare bulmakta ısrar eden bizler bu hastalığın ana nedeniyiz! Bunu unutmamalıyız! Bu doğal çözüm zararlı mikroorganizmalara karşı yararlı mikroorganizmaları kullanmaktır. Bunu yukarda bir çeşit iyilerle kötülerin savaşı olarak da nitelendirebileceğimizden bahsetmiştik. Bu savaşı iyilerin kazanması için zeytinliğin her alanında yararlı mikroorganizmaların çoğalmasını sağlamalıyız. Toprakta ve ağaçların üzerinde yararlı mikroorganizmalar ne kadar çok olursa, hastalığı yenme şansımız o kadar artacaktır. Ayrıca, yararlı mikroorganizmalar, ağaçlarımızın daha iyi yetişmesini ve ürünümüzün bol ve sağlıklı olmasını da sağlayacaktır! Ayrıca, yararlı mikroorganizmaların ağaç üzerinde yerleşmeleri için kaolin kili ile birlikte uygularsak, hem mikroorganizmaların yerleşmeleri için doğal bir ortam (tutunma yerleri) sağlayan bir malzeme ile ağaçlarımızı kaplamış oluruz hem de EM mikroorganizmalarının etkisini daha da artırmış oluruz. Kaolin kili birçok zararlıya karşı mekanik bir bariyer oluşturarak ağacı koruduğu gibi, EM mikroorganizmaları için de doğal barınak sağlar. Uygulamayı basitçe ifade etmek gerekirse, kaolin kilinin uygulandığı çözeltinin içine %1 oranında EMA ilave edilmesi yeterli olacaktır. EM’nin zeytindeki diğer yararları (a) Filizlenmeyi, çiçeklenmeyi, meyve vermeyi ve olgunlaşmayı teşvik eder. (b) Toprağın fiziksel, kimyasal ve biyolojik ortamını iyileştirir ve topraktaki patojenleri ve zararlıları (haşaratı) bastırır. (c) Fotosentez yapma kapasitesini yükseltir. (d) Daha iyi filizlenmeyi ve bitki büyümesini garanti eder. (e) Organik maddenin gübre olarak verimliliğini artırır. (f) Verim ve kaliteyi artırır. Şimdi de zeytinde yapılan uygulamaları biraz daha ayrıntılı olarak inceleyelim. Zeytin solgunluğundan ötürü kurumakta olan ağaçlara özel uygulama yöntemi Hastalığın tamamen yayıldığı ağaçlar artık ölüme doğru gitmektedir. Bu nedenle acilen müdahale edilmeleridir (Şekil 4). Bu tür kurumaların başladığı ağaçlara uygulanacak olan EM miktarının normal şartların birkaç misli üzerinde olması gerekmektedir. Kurumakta olan ağaçların kök çevresinde ağaçların büyüklüğüne göre 1-5 metre çapında olmak üzere ağaçların çaplarına uygun çaplarda havuz açılır. Açılan havuzlar 10-30cm derinliğinde olmalıdır. Bu havuzlara önce birinci su doldurulur. Sonra ikinci su ile birlikte EMA ilave edilir. Açılacak havuzların çapı, havuzlara doldurulacak birinci ve ikinci su hacimleri ve kullanılacak EMA miktarları Çizelge 1’de verilmektedir. Örneğin, 40-50cm çapındaki kuruyan ağaç için ağacın kökü etrafında 5 metre çapında havuz oluşturulur. Bu havuza önce 400 litre su doldurulur. Toprağın suyun bir miktarını çekmesi beklenir ve yine 400 litre su içine 5 litre EMA ilave edilerek havuza doldurulur. Şekil 4 - Zeytin solgunluğuna yakalanmış bir ağaca EM Teknolojisi uygulanıyor Genel arazi uygulamaları Çizelge 2’de ise toprakta genel olarak yapılacak EM uygulaması verilmektedir. Daha fazla uygulama yapmanın hiçbir zararı yoktur! Bizler, toprakları solgunluk hastalığının derecesine göre 4 sınıfa ayırdık: I SINIF: İYİ TOPRAKLAR - Hastalığın görülmediği bu topraklarda EM, koruma ve bol ve sağlıklı ürün elde etmek amacıyla kullanılır. II. SINIF: NİSPETEN İYİ TOPRAKLAR - Zararlı mikroorganizmaların faaliyete başladığı topraklardır. Tek tük kuruma gözlenebilir. Mutlaka müdahele gerekir. III. SINIF: ORTA DERECEDE KÖTÜ TOPRAKLAR - Bir dekarda 2-3 ağaç kurumuştur. Patojenler hızla toprağı esir almaktadır. IV. SINIF: ÇOK KÖTÜ TOPRAKLAR - Bir dekarda 4 veya daha fazla ağaç kurumuştur. Tamamen patojenlerin istilası altındadır. Acilen müdahele gerektirir. EM5+EMFPE uygulaması, her bir üründen 250 cc, 500 litre su ile seyreltilerek yapılmalıdır. Dikkat edilmesi gerekenler Uygulamaları akşam geç veya sabah erken saatlerde yapınız. EM’yi su ile seyreltirken hiçbir şekilde zehir bulaşığı olan kap, holder, tanker, pulvarizatör kesinlikle kullanılmayınız. EM canlı ve yararlı bakteriler topluluğudur zehir bunları öldürür. Bu nedenle kullanacağımız ekipmanları daha önce zehir kullanmış isek mutlaka tertemiz yıkamalıyız. EM ağzı sıkıca kapalı (Hava almayacak şekilde) ve güneş ışığına maruz olmayacak şekilde muhafaza edilmelidir. Buzdolabına konulmamalıdır. Önerilen dozların altına düşülmemelidir. Hava ısısının 10 derecenin altına düştüğü zamanlarda uygulama yapılmamalıdır. Hava ısısı 10 derecenin üstüne çıktığı her zaman uygulama yapılabilir. Çizelge 1 – Ağaç çapına göre verilen EMA miktarları Çizelge 2 – Zeytinde EM5 ve EMFPE uygulamaları Sonuç Yukarda Muz ve Zeytin yetiştiriciliği çerçevesinde açıklamış olduğum EM Teknolojileri uygulamaları, genelde tüm tarımda yaygınlaştırılabilir. Burada unutulmaması gereken, hem mikroorganizmaların kendilerinin hem de bitki ve ağaçlarımızın organik madde ve suya ihtiyaç duymalarıdır. EM Teknolojileri seralarda ve tarla bitkilerinde de başarıyla uygulanmaktadır. EM’nin daha etkili olabilmesi için ortamda organik madde (Bukaşi, Kompost, EM Kompost) bulunması ve sulama yapılması gerektiği unutulmamalıdır. Her yıl hem muz hem de zeytin üretiminde milyonlarca dolarlık kimyasal madde harcamaktayız. Bu harcamalar zeytin ve muz çiftçisinin cebinden çıkmaktadır. Ayrıca, kimyasal madde uygulamaları sorunları çözmediği gibi, daha da artmasına neden olmaktadır. EM, doğada da bulunan doğal mikroorganizma kokteylidir ve organik madde ile birlikte uygulandığında tarımda karşılaştığımız önemli sorunları çözmekte, daha az maliyetli, daha bol ve kalıntı pestisitler içermeyen daha sağlıklı ürünler yetiştirilmesini sağlamaktadır. Bitkisel ve hayvansal atıklar yararlı Bukaşi veya EM Komposta dönüştürülerek tarım için önemli bir girdi sağlanmakta ve bu sayede kullanılan kimyasal madde miktarı kademeli biçimde azaltılarak üç yıl içinde tamamen organik üretime geçilerek, çiftçimiz için hem sağlık hem de ekonomik açıdan iyileşme sağlanmaktadır. Ayrıca, tarımdaki hastalıkların çoğunun kaynağında nematod sorunu yer almaktadır. Nematodların zedelediği köklerden bitkinin bünyesine giren patojenler bitkiye zarar vermekte, tarımsal verimin düşmesine neden olmaktadır. EM Teknolojisi sayesinde nematodlar kolayca kontrol altına alınabilmekte ve verim kaybı önlenmektedir. |
merhaba
çok güzel bilgiler var vaktim oldukça girip bakıyordum siteye .. bugünde üye oldum ..benim aslında bi sorum olucak izmir urlada 2 tane zeytin ekili tarlamız var .. toplamda 12 dönüm.. buraya sanırım 4-5 sene önce 400 zeytin ektik .. çok fazla ilgilenemedik aslında ama sulatma gübreletme felan yaptırıyoruz .. ben ist.da yasıyorum abim ilgileniyor .. çok küçük fidan olarak dilikmisti ama baya büyümüşler .. .tam anlamıyla nezman verim almaya başlarız merak ediyorum .. vede bukadar ağaçla ileride bi ticaret yapılabilirmi **** bi kazanç sağlayabilirmiyiz teşekkürler
|
Sn. gkhnasl,
Verime yatma olayı ekilen zeytinin cinsi ve sonrasında gerçekleştirilen bakımla çok ilgili. Ortalama olarak tam olarak verime yatmaları 7-8 yılı bulabilir. Ayrıca 400 seytin ağacı bir ailenin geçimini kesinlikle sağlamaz. En az 1000'in üzerinde ağaç olması gerekir. Ayrıca böyle bir planınız varsa sizde şimdiden yakınen igilenseniz çok daha iyi olur. Bu başlığı baştan sona okursanız size yararlı çok fazla bilgi var. |
Alıntı:
|
Izmir Dikili, Salihler köyünde 9 dönüm de zeytin yetistirmeye ugrasiyorum. 2007. 02 diktigim fidanlarim, 2metreden fazla oldular. Gecen sene kendim budadim. Bu sene 294agactan 1330 Kg zeytin aldim. Agac üzerinden Kg 2 Tl ye sattim. Bu ilk defa oldu. Agaclarim Trilye dir. Malesef 5-6 tanesi Kaan Ugurlun arkadasimin dikkat cektigi solgunluk belirtisi ile kaybettim. Ben cok su biriken yerlerden kaybettigimi düsünüyordum. Simdi kafam karisti. Belkide ayni yere zeytin degil ceviz dikmeliyim. Damlama sitemini kendim kurdum. Suyumuz kanaldan geliyor ve asiri yosunlu. Direk damlamaya veremiyorum. önce tanka filitre edip oradan sebekeye yayiyorum. Böyle de oluyor. Her sene 10-15 Litre benzin ve su motoru karsiliginda o da oluyor. Belki soru soracak veya yardimci olacak arkadaslar aramizda vardir. Saygi dolu selamlarimla...
|
Sayin "agaclar.net" üyesi arkadaslara bir sorum daha olacak. Zeytin agaclarimin dibi, yazin ot oluyor. Agaclarin etrafini, taci kadar bir plastik ile örtsem. 3-5 m2 plastigin altindan damlamam calisacak zaten. Ot büyümesinin önüne gecebilirmiyim? Olursa nasil bir örtü kullanmaliyim? kalinlik, renk gibi?
Simdiden tesekkürlerimle... |
Nylon tabir edilen siyah renk Polietilen film örtebilirsin. Piyasada hazır bulabileceğini düşünüyorum.
Siyah ışığı geçirmediği için başarılı olur. Piyasada hangi kalınlıkta bulabileceğini bilmem ama en az 50 mikron kalınlığında olması gerekir. Serdiğinde üzerini rüzgarın uçurmaması için bastırmayı unutmazsın. Bu yöntem toprak işlemesinin terk edildiği (moda olacak gibi) uygulamalarda ot gelişimini önlemek için uygundur. Topraktaki dogal mikroorganizma faaliyetlerini nasıl engeller, bunu gözden kaçırmamak gerek. |
Sn. ZEYTINCI. Bilgi icin tesekkürler. Her sene o sicaklarda dip capalattiriyorum. 2 hafta sonra otlar yine cikiyor. Üstelik cok hizli büyüyorlar. Capalama malesef üstünkörü yapiliyor. Insanlara sicaktan dolayi bir sey söyliyemiyorum da. Naylon isi rahatlatacak.
|
Sn interbekir selamlar
Genelde seralarda kullanılan polyetylene naylonlarla yapılan malçlama, yabani otların çıkmasını engelliyecektir fakat yazın açık arazilerde özellikle öğle saatlerinde hava sıcaklığının kırk derecelere yaklaştığı düşünülürse siyah renk naylonun toprak sıcaklığını bitkinin aleyhine olacak şekilde yükseltecektir. Patojenlere karşı solarizasyon uygulaması bu sebeple yapılır. Tavsiyem samanla malç yapmanız olacak. |
Alıntı:
Sagolun varolun... http://www.forumpaylas.net/ziraat-ta...ygulamasi.html |
iyi günler birşey öğrenmek istiyorum;20 yıl üzerinde iyi bakımlı bir edremit ve trilye ağacı ne kadar ürün verir acaba..saygılar
|
evde veya küçük bir yerde zeytinyağı elde etmek için kullanabilecek bir makina varmıdır?kullanıp kalitesi hakkında bilgisi olan varmı?3-4 ton zeytini fabrikada değilde kendimiz yağını çıkarabilrmiyiz?saygılar
|
Alıntı:
Periyodiside önemli. Yani varlı_ yok yılı bizde daha şiddetli. 20 yaşında iyi bakımlı bir edremit _ var yılında_ bence 40 .. 50 kğ/ ağaç verebilir. Ortalama... Gemlik ise her yıl verimlidir. Bu da değişebilir... Ağacın iyi bakımı kadar, iklim şartları, toprak yapısı da verimi etkiler. Sizin elinizde değildir. Karadeniz bölgesinde türkiye ortalaması 7.. 8 kğ/ağaçtır. Ayrıca kültürel uygulamalar da verimi belirler. Örneğin, var yılında erken hasat periyodisiteyi azaltır. Erken hasat çiçek oluşumunu ve sürgün gelişimini _ gelecek yıl için_ teşvik eder. Geç hasatta periyodisite şiddetli olur. İspanya ve İtalya gibi zeytin üretiçisi ülkelerde, aile tipi kontinü yaygındır. Aileler küçük kontinülerle kendi yağlarını kendileri çıkarır. Fazlalağını satar. Eski usul yağ çıkarma ekonomik değildir. Çocukluğumdan bilirim...Zahmetlidir. |
Alıntı:
http://www.toreci.com.tr/bitkisel_ya...e/OliveOil.htm |
iyi günler.cevaplar için sağolun.geçengün zeytin araştırma enstitüsüne gttm.2 kitap aldım okumaya başladım.ayrıca toprak ve yaprak analizi için nasıl alınır önemi nedir onları öğrendim.sanırım yavaş yavaş bişeyler öğrenmeye başlıcam ama burada okuduklarım bana cesaret ve güç veriyor teşekkür ediyorum.saygılar..
|
Dostlar, merhaba. 300 zeytin agacim var. Bu sene farkina vardik`ki, bende ve cevredeki herkes de, tavsan yüregi, manzanilla, gibi 35-40 agacim trilya (gemlik) degilmis. Tavsan yüregi neyse ama manzanillanin alicisi yok. En azindan Dikili bölgesinde istenmiyen ürün.
Ben bu kis agaclari asilamak istiyorum. Gövdeye degil, gövde den cikan 5-6 dal baslangiclarina göz asisi yapmayi düsündüm. Mevsim olarak subat ve mart 15`e kadar bosum. Bu zaman dilimi asi yapmamda bir mahsur varmi? Veya en iyisi hangi asiyi yapmaliyim? Asidan sonra 1 sene hic dal kesmeyi dusunmuyorum. 2 inci sene yarsini keserek 3 senede agaclarimi trilye`ye döndürürüm düsüncesi normalmidir? Katkida bulunacak herkese simdiden tesekkürler... |
Bir soruda benden...
Bu bayram trakya gezimizde çanakkaleden bir abimin zeytin bahçesinden zeytin toplarken aynı zamanda 3-5 yaşlı aşılı zeytin ağaçlarından da 5-6 tane çelik aldım (üzerlerinde hala yaprakları var ) bu yaprakların yarısnı koparıp zeytinleri önceden ıslattığım toprağa batırdım üzerlerinide sera misali poşet torba ile (delikleri var) örttüm haftada bir toprağı ıslatıyorum.. soru-1;bu çeliklerin tutma şansı varmı? soru-2;tutan çelikler aşılı zeytin kadar zeytin verirlermi? şimdiden cevplayan **** yorum yapan dostlarıma teşekkürler... |
[QUOTE=interbekir;721073]Dostlar, merhaba. 300 zeytin agacim var. Bu sene farkina vardik`ki, bende ve cevredeki herkes de, tavsan yüregi, manzanilla, gibi 35-40 agacim trilya (gemlik) degilmis. Tavsan yüregi neyse ama manzanillanin alicisi yok. En azindan Dikili bölgesinde istenmiyen ürün.
Ben bu kis agaclari asilamak istiyorum. Gövdeye degil, gövde den cikan 5-6 dal baslangiclarina göz asisi yapmayi düsündüm. Mevsim olarak subat ve mart 15`e kadar bosum. Bu zaman dilimi asi yapmamda bir mahsur varmi? Veya en iyisi hangi asiyi yapmaliyim? Aşılama 15 Nisan ile 15 Mayıs gibi yapılır.Sıcak bölgelerde nisan a kaydırılmalı,Çoban aşısı yapmanız daha uygun olur. |
merhabalar
bana dedemden ortalama 30 dönum arsa kaldı şimdi dıyecegım sukı ben zeytın dıkerek degerlendırmek ıstıyorum köyun rakımı 700 yakınında adı guzel barajı ve buyuk menderes geçmekde ama buyuk menderes cok fazla yakın degl burada zeytın ıyı olurmu ve ne tur dıkmemı önerırsınız zeytını ayrıca 5 er metre ara ıle dıkmeyı dusunuyoruz sızce uygun olurmu ? |
Selamlar Mustafa...
Ben böle sorulara pek karışmam fakat naçizane sana bir arkadaş tavsiyesi... 30 dönüm az yer değil iyi bir toprak analizi,iyi bir çeşit ve iyi bir bakımla mükemmel bir tesis kurabilirsin kendin ekmek yersin hatta 15 -20 yıl sonra senden sonrakine çokda güzel bir miraz bırakmış olurusn ... ha şimdi diyeceğim şuki ****** burdan üstatlardan arkadaşlardan fikir al ,fakat hiçbiri senin toprağını arazi yapını bilmez o yüzden madem denizlidesin bi hafta içi izmire git bornovada ege üniversitesinin hemen yanında zeytin araştırma geliştirm enstitüsü var ordan yetkililere danış çekinme sonuna kadar seninle ilgileneceklerdir...hatta giderken yanında birde toprak örneği götür orada **** bornova araştırma ve kontrol merkezinde tahlili yaptırabilirisn toprak analizine göre sana en uygun türü söyleyeceklerdir... saygılarımla |
önerını dusunecegım tesekur ederm :)
suan ögrencıyım pek fazla ılgılenemıyorum ama bu yaza kalmaz dıkecegım zeytın mutlaka :) |
Merhabalar. Ben de Aydın'da zeytin işine yeni başlayacağım. Silkeleme ve çırpma makinelerini kullanan arkadaşlara birşey danışmak istiyorum.
Aydın'daki dağlık bölgelerdeki ağaçların bu tip makinelerle zor silkelendiğini duydum. Meyveler tam dökülmüyor, dallarda kalanlar oluyormuş. Kullanan birini kardeşim seyretmiş. Acaba bunu kullanan kişiler; 1- Vuruş gücü düşük makina kullanmış olabilirler mi? 2- Yoksa dağlık yöredeki, eski ağaçlar doğası gereği zor mu silkeleniyor? Eğer zor silkelenmesi sözkonusu ise aklıma şu yöntem geliyor. Önce silkeleme makinası ile olduğu kadar silkeleme yapılır. Uçlarda kalan, dökülmeyen meyveler ise taraklı çırpma makinasi düşürülür. Siz ne dersiniz? |
Alıntı:
Selam Dostlar... Bir zeytin üstadı bana cevap yazabilirmi ...yoksa amerikayı yeniden keşfedicem...:) |
Alıntı:
Sn. seyyah53, Damızlık ağaçdan bir yıllık ve odunlaşmış genç sürgünler, 20_30cm lik kesilir torf ve perlit gibi karışımlara dikilir. Köklendiriciler kullanılır. Bir yıl sonra şaşırtılır. Sonraki yıllar _fidanlar_ toprağa dikilir. Köklendirici kullanmazsanız çelik üretimi _ özellikle zeytinde_ çok fire verir. Çelik alma ilkbahar ve sonbahar da, iki kez alınabilir. Yaprakları dipten kesilir. (Aşılama işleminde yaprakların 1/3 ü belki yarısı kesilir) Ağaçlardan alınan sürgünlerden üretilen _ çekirdekten üretilene göre_ fidanlar daha erken üretime yatar. Sizin yöntemle tutma şansı yok gibi. ( tutarsa beni utandırır):) Şöyle yapsanız tutardı. Zeytin ağacının kökünün toprakla birleştiği yerden, yumrunun (buralarda bu yumruğa 'tosbağa' denir) üzerinden küçük bir balta ile ; _ya da çektiğinizde ayrılır ve yanak oluşturur_ sürgün alırsanız tutar. Genelde yumru aşının üzerinde oluştuğundan alınan sürgün aşı istemez. Yumrunun altında, yani aşının altında olan sürgünler Ege de bazı yerlerde 'kelemçe' buralarda ' piç' denir. O aşı öncesi zeytindir, delicedir. Verimsizdir. Kelemçe ya da piçlerden de _ kökten ayırma şeklinde_ alınan çelikler bir yerde köklendirilir ve aşılanır. Bu durmda köklendiricilere pek gerek kalmaz. En iyi ve erken verime yatma yöntemi delicenin aşılanmasıdır. Deliceden aşılanan zeytin susuzluğa dayanıklı olur. |
Selam Halil Abi..
Bende tam senin sayfasını okudum bitirdim ...baktım sen burayı cevaplamıssın ...yanıtın için çok tşekkürler... |
Herkese selam,
Üç sene önce Manavgat'ta başlayan oya ve palmiye yetiştirme girişimlerimize bu sene Aydın Söke'de zeytincilik ile devam etmeye karar verdik. 5 ay önce inşaatına başladığımız ekolojik sistem zeytinyağı fabrikamız bu sezona yetişti ve zeytin kabulune başladık. 40 dönüm kadar da bir zeytin bahçesi de alarak aynı zamanda yetiştirici olmanın da heyecanı içindeyiz. Bulunduğumuz yörede çiftçinin en büyük sıkıntısı hasat maliyeti. Çiftçinin toplam maliyetin neredeyse % 50-60'ı hasat maliyeti.Halen daha en yaygın hasat sırık ile yapılan maalesef ve periodisite çok belirgin. Çiftçi ekonomik olarak zayıf olduğu için az sayıda işçi ile ürününü uzun bir sürede toplamakta ve zeytin fabrikaya geldiğinde ürünün büyük kısma 6-7 gün önce toplanmış ve çuvallarda ezilip kalitesi düşmüş durumda. Hala daha dip zeytinini, o gün topladığı taze zeytine karıştırıp o şekilde sıktırmaya çalışanlar çok. Hal böyle olunca zeytinyağının asitliği de yüksek olmakta ve ekonomik değeri düşmekte. Çiftçimiz kaliteden çok yağın miktarı ile ilgileniyor. Sırf kaliteli yağ üretebilmek için biz fabrika olarak makinalı hasat, nakliye gibi işleri maliyetine üstlendik, en geç 6-8 saat içinde dalından makineye ulaştırıyoruz, 27-30 derecede sıkım yapıyoruz ve sonuçlar mükemmel. Hasat için bulabildiğimiz en son teknoloji hasat makineleri kulanmaktayız. Kaliteye önem vermezsek ne iç ne de dış pazarda söz sahibi olamayız diye düşünüyorum. herkese iyi hasatlar. Bu arada zeytin yetiştiricilerimizden B5a kullanan arkadaşlar var mı? Sonuçları nasıl? |
zeytin budaması
iyi günler http://www.agaclar.net/forum/showthread.php?t=16187 adresine gönderdiğim resimlereki budamalar nasıl olmuş?
|
2 Eklenti(ler)
|
Genetik sahiplenme
Dünyada tarım alanında gidişe bakıldığında tohumların genetik analizleri, dayanıklı, daha verimli türler üretmek adına ilerleme göstermekte. Ülkemizde bu konuda ortaya çıkmış çok çalışma olmasa da, ithalatın getirdiği baskı ve devletin yönlendirmesi ile bir çok çiftçi genetik olarak düzeltmeler yapılmış tohumlar kullanmakta. Genetiği ile oynanmış tohum üretiminde her ne kadar İsrail'in adı çok geçse de, Fransa bu alanda öncü durumda. Amerika'da hibrid mısır tohumu dışında mısır ekmek bile yasak. Yani atadan kalma yöntemle yetiştirdiğiniz mısırın bir kısmını seneye tekrar ekmek için ayırma gibi bir yöntem kalmadı. Bu konuyu çok bilmeyen bazı mısır yetiştiricilerden, geçen yıl aldıkları mısır çok güzel olduğundan tekrar tohumu ektiklerinde koçanların boş veya seyrek çıkması ile ilgili şikayetler duyuyorum.
Yine İsrail üzerine yapılan bir spekülasyonda, ülkemiz genelindeki zeytin türlerinin gen analizlerini kayda almaya çalıştıklarını duyuyorum. Aklıma buna bağlı olarak bir soru geldi: Acaba kendi türlerimizin genetik açılımlarının patentini kişi bazında satın alabilir miyiz? Ülkemizde bulunan zeytin türlerinin genetik anlamda sahiplenmesini nasıl yapabiliriz? Yani ileride başka ülkeler "Tamam, bunlar sizde yetişen türlerdir, ancak genetik sahiplenmesi bizde, dolayısı ile bu gen üzerinde hızlı büyüme, ağaç başına alınan zeytin miktarında artış, vb düzenlemeleri olan fidanları biz satacağız, devletiniz de bize izin verdi. Hatta yeni dikimlerde bu fidanları almak zorundasınız" diyebilirler mi? Konu hakkındaki fikirleriniz merak ediyorum. Dr.Behlül BAYDAR |
Forum saati Türkiye saatine göredir.
GMT +2. Şu an saat: 22:23. (Türkiye için GMT +2 seçilmelidir.) |
Forum vBulletin Version 3.8.5 Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0
agaclar.net © 2004 - 2025