![]() |
|
|
|
#11 | |
|
Yeni Üye
Giriş Tarihi: 15-03-2008
Şehir: bursa
Mesajlar: 2
|
Alıntı:
1995 yılında ilk bonsaiyi bir dükkanın vitrininde görmüştüm bir kaç aya kalmamış solup gitmişti işin komik tarafı dükkanın adı BONZAİ idi . o yıldan bu yıla çok hatalar yaptım , çok fidan kaybettim çok yanıldım ama ! bunun en önemli sebebi hiç bir kaynağım yokken bu işe merak salmış olmamdı . meydan louresse da bonsai ne ise benim bilgimde buydu... Yıllar içinde her kaybettiğim fidan bana bir şey öğretirken aslında en çok doğaya bitkilere olan yakınlığım güçlendi, empati kurmayı bitki gibi düşünmeyi öğrendim . Komik değil mi ? şimdi zaman zaman yamadori alıyorum doğadan (özenle 20 yıl önceki gibi köklemiyorum ) sonra her yıl bir küçük çuval meyve çekirdeği ve çeşitli tohum biriktiriyorum ve onları her ağaç toplamaya gittiğimde özenle etrafa saçıyorum kim bilir; belki zamanında yanlış aldığım ağaçların yerine yenilerinin yetişmesini sağlamışımdır... şimdi evimde 3 hafta önce bir arkadaşımın çiftliğinden sökülen acer palmatumlar var 11 kök hem çok küçük hemde hoyratça sökülmüşler ... Yapraksızlaştırıp dinlenmeye bıraktım telledim, şimdi yavaş yavaş keyifleri yerlerine geliyor... Bir minyatür incirim var sahilde kayalıklarda bitmişti kökten çıkan iki küçük dalın dışında geri kalanı kurumuştu şimdi bir kayanın etrafında tellenmiş şekil alıyor ayeste ayeste . birde erguvanım var geçen hafta aldıım fidanlıktan zavallıyı küçük bir saksıya ekip kenara atmışlar . tellendi saksısına yerleştirildi .deniz havasıyla kışı bekliyor seneye baharda çok güzel çiçekler açacak umuyorum... yıllardır bu siteye üye olmama rağmen ilk kez yazma ihtiyacı duydum meğer bende pek susmuşum. herkese sevgiler ... |
|
|
|
|
|
|