![]() |
KARANFİL SUYU NEYLER
Karanfil suyu neyler (gülüm) Güzel kokuyu neyler (gülüm) İki baş bir yastıkta (gülüm) O göz uykuyu neyler (gülüm) Le le le le Leylam yar Hergün akşam böyle yar Kötü isem söyle yar Karanfil deste gider Kokusu dosta gider Sevipte alamayan Gurbete hasta gider KIRŞEHİR - Neşet ERTAŞ |
Muallim
Penceresi cam cama Muallim Selam verdim amcama Muallim Amcam kızını vermezse Muallim Turşu kursun fincan Muallim Penceresi perdeli Muallim Çiçek açmış zerdali Muallim Yenide bir yar sevdim Muallim O da benden sevdalı Muallim Penceresi cam değil mi Muallim Boyaları ham değil mi Muallim Eller ile gezersin Muallim Benim ki can değil mi Muallim Seyfettin SIĞMAZ Erzurum |
102 numaralı mesajda ki ile sözleri farklı olduğu için ekledim.
Dere Boyu Kavaklar Dere boyu kavaklar açtı yeşil yapraklar Ben o yare doyamadım doysun kara topraklar Ağam kızı çeçen kızı sen allar giy ben kırmızı Çıkalım dağların başına sen gül topla ben nergizi Asmadan gel asmadan fistan giymiş basmadan Kalk gidelim sevdiğim devriyeler basmadan Ağam kızı çeçen kızı sen allar giy ben kırmızı Çıkalım dağların başına sen gül topla ben nergizi Oy bulancak bu iş nasıl olacak Biz erkeklerin günahı kız sizlerden sorulacak ANONİM |
KARADUT
Karadutum, çatal karam, çingenem Nar tanem, nur tanem, bir tanem Ağaç isem dalımsın salkım saçak Petek isem balımsın ağulum Günahımsın, vebalimsin. Dili mercan, dizi mercan, dişi mercan Yoluna bir can koyduğum Gökte ararken yerde bulduğum Karadutum, çatal karam, çingenem Daha nem olacaktın bir tanem Gülen ayvam, ağlayan narımsın Kadınım, kısrağım, karımsın. Sigara paketlerine resmini çizdiğim Körpe fidanlara adını yazdığım Karam, karam Kaşı karam, gözü karam, bahtı karam Sıla kokar, arzu tüter Ilgıt ılgıt buram buram. Ben beyzade, kişizade, Her türlü dertten topyekün azade Hani şu ekmeği elden suyu gölden. Durup dururken yorulan Kibrit çöpü gibi kırılan Yalnız sanat çıkmazlarında başını kaşıyan Artık otlar göstermelik atlar gibi bedava yaşayan Sen benim mihnet içinde yanmış kavrulmuşum Netmiş, neylemiş, nolmuşum Cömert ırmaklar gibi gürül gürül Bahtın karışmış bahtıma çok şükür. Yunmuş, yıkanmış adam olmuşum Karam, karam Kaşı karam, gözü karam, bahtı karam Sensiz bana canım dünya haram olsun. BEDRİ RAHMİ EYÜBOĞLU |
Türküler ve hikayeleri.
http://www.turkudostlari.net/turku_listesi.asp?x=3 |
Mühür gözlüm seni elden
Sakınırım kıskanırım Uçan kuştan esen yelden (Yağan kardan esen yelden) Sakınırım kıskanırım (Sakınırım kıskanırım) Havadaki turnalardan Su içtiğin kurnalardan Giyindiğin urbalardan Sakınırım kıskanırım Beşikte yatan kuzundan Hem oğlundan hem kızından Ben seni senin gözünden Sakınırım kıskanırım Al'İzzet'i oncalardan Elindeki goncalardan Yerdeki karıncalardan Sakınırım kıskanırım |
Kara Toprak
Dost dost diye nicelerine sarildim Benim sadik yarim kara topraktir Beyhude dolandim bosa yoruldum Benim sadik yarim kara topraktir Nice guzellere baglandim kaldim Ne bir vefa gordum ne fayda buldum Her turlu istegim topraktan aldim Benim sadik yarim kara topraktir Koyun verdi kuzu verdi sut verdi Yemek verdi ekmek verdi et verdi Kazma ile dogmeyince kit verdi Benim sadik yarim kara topraktir Adem'den bu deme neslim getirdi Bana turlu turlu meyva yetirdi Her gun beni tepesinde goturdu Benim sadik yarim kara topraktir Karnin yardim kazmayinan belinen Yuzun yirttim tirnaginan elinen Yine beni karsiladi gulunen Benim sadik yarim kara topraktir Iskence yaptikca bana gulerdi Bunda yalan yoktur herkes de gordu Bir cekirdek verdim dort bostan verdi Benim sadik yarim kara topraktir Havaya bakarsam hava alirim Topraga bakarsam dua alirim Topraktan ayrilsam nerde kalirim Benim sadik yarim kara topraktir Dilegin var ise Allah'tan Almak icin uzak gitme topraktan Comertlik topraga verilmis Hak'tan Benim sadik yarim kara topraktir Hakikat ararsan acik bir nokta Allah kula yakin kul Allaha Hak'kin hazinesi gizli toprakta Benim sadik yarim kara topraktir Butun kusurlarim toprak gizliyor Merhem calip yaralarim duzluyor Kolun acmis yollarimi gozluyor Benim sadik yarim kara topraktir Herkim olursa bu sirra mazhar Dunyaya birakir olmez bir eser Gun gelir Veysel'i bagrina basar Benim sadik yarim kara topraktir |
Çiçekler Ekiliyor
Çiçekler ekiliyor güzelim haydi haydi
Bahçeye dikiliyor aman ne edelim nasıl edelim Sen orada ben burada güzelim haydi haydi Böyle zor çekiliyor aman ne edelim nasıl edelim Gel yanıma sevdiğim bize gidelim. Bahçene giremiyorum güzelim haydi haydi Halini soramıyorum aman ne edelim nasıl edelim Bağında güller açmış güzelim haydi haydi El atıp veremiyorum aman ne edelim nasıl edelim Gel yanıma sevdiğim bize gidelim. Bahçede gül ağacı güzelim haydi haydi Bu ayrılık çok acı aman ne edelim nasıl edelim Sinemdeki yaramın güzelim haydi haydi Sen olursun ilacı aman ne edelim nasıl edelim Gel yanıma sevdiğim bize gidelim. Türkünün kaynağı: Şair Kuddusi |
Sertab Erener
Lâ'l Album : Lâ'l -------------------------------------------------------------------------------- Bir bulut olsam yüklenip yağsam Dökülsem damla damla toprağıma Bir deli nehir bir asi rüzgar Olup kavuşsam üzüm bağlarına Bir çiğ tanesi, bülbülün çilesi Annemin sesiyle güne uyansam Radyoda yanık içli bir keman Ağlasa nihavend acemaşiran Bir turna olsam yollara vursam Uçabilsem kendi semalarıma Bir seher vakti sılaya varsam Selam versem ah sıradağlarına Komşunun kızı çoban yıldızı Yaz bahçeleri yesil mor kırmızı Ah şişede lâ'l hem de ay hilâl Bir daha da görmedim öyle yazı |
Sertab Erener
Yağmur Gülleri Album : Sertab Gibi -------------------------------------------------------------------------------- Yağmur gülleri açarken yaslı ilkbahar Bulutlar aralanır güneş seni sorar Tanrı yaratmış böyle Gözlerim neye yarar Hayran hayran bakar durur Eski resmi... ...ne olur ölse bedenim mavi tutkular sonsuz Yağmur yağmalı yeryüzüne suya doymalı O hoyrat anılar dolar Derdimden ölmek kolay Eyvah eyvah yarab yarab Dün gülerken Söz: Turgut Berkes Müzik: Fahir Atakoğlu |
Sertab Erener
Bahçede Album : Turuncu -------------------------------------------------------------------------------- Bir yaz gecesi otururken bahçede Ateş böceklerini seyre daldım Dolunay gökte yakamoz vurmuş dibe Ateşböceklerini seyre daldım Bir yaz gecesi otururken bahçede Ateş böceklerini seyre daldım Hanımeli kokusu karışmış yasemine Ateşböceklerini seyre daldım bu gece Kendime benzettim yanışlarını Yönsüz yolsuz kanat çırpışlarını Eğilmeden güneşe özgür bakışlarını Bir mevsimlik hayat buluşlarını Dolunay gökte yakamoz vurmuş dibe Ateşböceklerini seyre daldım Hanımeli kokusu karışmış yasemine Ateşböceklerini seyre daldım bu gece |
MFÖ
Güllerin İçinden Güllerin içinden canım Koşarak koşarak gel bana gel O güzel gözlerini canım Süzerek süzerek gel bana gel Bu küskün yüzün gayrı gülsün canım Gülerek gülerek gel bana gel ...ahhhhh Güllerin içinden canım Koşarak koşarak gel bana gel O güzel gözlerini canım Süzerek süzerek gel bana gel Bu küskün yüzün gayrı gülsün canım Gülerek gülerek gel bana gel Dayanamadım gayrı döndüm canım Diyerek diyerek gel bana gel |
Barış Manço
Dağlar Dağlar Ellerimle büyüttüğüm solarken dirilttiğim Çiçeğimi kopardın sen ellere verdin Çiçeğimi kopardın sen ellere verdin Dağlar dağlar Kurban olam yol ver geçem sevdiğimi son bir olsun yakından görem Dağlar dağlar Kurban olam yol ver geçem sevdiğimi son bir olsun yakından görem Kuşlar ötmez güller soldu yüce dağlar duman oldu Belli ki gittiğin yerden kara haber var Belli ki gittiğin yerden kara haber var |
Barış Manço
Gülpembe Sen gülünce güller açar gülpembe Bülbüller seni söyler biz dinlerdik gülpembe Sen gelince bahar gelir gülpembe Dereler seni çağlar sevinirdik gülpembe Güz yağmurlarıyla bir gün göçtün gittin sen inanamadık gülpembe Bizim iller sessiz bizim iller sensiz olamadı gülpembe Dudağımda son bir türkü gülpembe Hala hep seni söyler seni çağırır gülpembe Güz yağmurlarıyla bir gün göçtün gittin inanamadık gülpembe Bizim iller sessiz bizim iller sensiz olamadı gülpembe Gözlerimde son bir bulut gülpembe Hala hep seni arar seni bekler gülpembe Dudağımda son bir türkü gülpembe Hala hep seni söyler seni çağırır gülpembe |
EBEGÜMECİ
Sepeti yaptın, maşa sattın. Len, sen o kıza neler yaptın? Sepeti yaptın, maşa sattın. Gız, sen o herife neler yaptın? Sepetin örgüsü, Hindiba türküsü. Kapandı bizlere, Kapının sürgüsü Satarım labadayıda, Sevdiğim kabadayı! Topladık ebegümeci, satalım durma (tam anlayamadım burayı, başka bir şey de diyor olabilir) Keçiden kuzu güveci, mercimek fırında Dere gibi akalım, Papatyalar takalım Birer kadeh atalım Hey hey hey! Dere gibi akalım, Çiçekleri takalım Birer tekli atalım Vay vay vay! Yağmur yağdı, kaç kaç kaç Şemsiyeni aç, aç, aç Yağmur yağdı kaç abla kaç kaç Şemsiyeni aç aç aç Akıyor seller, Kıvranır beller. Ha babam de babam Çatlasın eller (vay!) Nurhan Damcıoğlu |
BAHÇELERDE BÖRÜLCE
Bahçelerde börülce Oynar gelin görümce Oynasınlar bakalım Bir araya gelince Hişşt mori yelelli yar ninanom Bahçelerde eğrelti Oynarlar iki elti İkisi de bir boyda Bilinmiyor kıymeti Hişşt mori yelelli yar ninanom Bahçelerde karataş Oynarlar iki gardaş İkisi de bi huyda Bulunmuyor arkadaş Hişşt mori yelelli yar ninanom Anonim |
LEMON TREE (Peter, Paul and Mary)
When I was just a lad of ten, my father said to me, Come here and learn a lesson from the lovely lemon tree. Dont put your faith in love, my boy, my father said to me, I fear youll find that love is like the lovely lemon tree. Lemon tree very ****** and the lemon flower is sweet But the fruit of the poor lemon is impossible to eat. Lemon tree very ****** and the lemon flower is sweet But the fruit of the poor lemon is impossible to eat. Beneath the lemon tree one day, my love and I did a lie A girl so sweet that when she smiled the sun rose in the sky. We passed that summer lost in love beneath the lemon tree The music of her laughter hid my fathers words from me: Lemon tree very ****** and the lemon flower is sweet But the fruit of the poor lemon is impossible to eat. Lemon tree very ****** and the lemon flower is sweet But the fruit of the poor lemon is impossible to eat. One day she left without a word. she took away the sun. And in the dark she left behind, I knew what she had done. Shed left me for another, its a common tale but true. A sadder man but wiser now I sing these words to you: Lemon tree very ****** and the lemon flower is sweet But the fruit of the poor lemon is impossible to eat. Lemon tree very ****** and the lemon flower is sweet But the fruit of the poor lemon is impossible to eat. İngilizcesi iyi olan bir arkadaş çevirirse iyi olur.:) Videosu |
Feslikan (Feslikan=fesleğen)
Sensin benim canım tatlı sevgilim, Sen gönlümde açan Feslikan çiçeğim. Kız seni görünce oynar yüreğim Canımsın Feslikanımsın ben ayrılamam, Yarin tatlı dudağından ayrı kalamam. ********** Feslikan ekerken yar saksısına, Usul usul dolandım onun arkasına. Üfleyip püfledim ben lambasına, Canımsın Feslikanımsın ben ayrılamam, Yarin tatlı dudağından ayrı kalamam. ************ Feslikan takılmış yarin koluna, Sarılira bağlamış güzel boynuna. Soyunup da girsem pambık koynuna, pambık(pamuk) Canımsın Feslikanımsın ben ayrılamam, Yarin tatlı dudağından ayrı kalamam. Kıbrıs Türküsü (Anonim) |
Elmaların Yongası
Haydi Sağ Cebinde Aynası ( Aman Aman Aman ) Aman Sağ Cebinde Aynası ( Vay Vay ) İki Duvar Arası ( Aslanım Aman Aman Aman Ey ) Haydi Hovardalar Yaylası ( Aman Aman Aman ) Aman Haydi Hovardalar Yaylası ( Vay Vay ) Hop Tara Leyli Leyli Ellerine Sarılaydım O İncecik Bellerine ( Vay Vay ) Elmaların İncesi ( Aslanım Aman Aman Aman Ey ) Haydi Dibindedir Goncası (Aman Aman Aman ) Aman Dibindedir Goncası (Vay Vay) Diz Dize Otururken ( Aslanım Aman Aman Aman Ey ) Haydi Çıkageldi Amcası (Aman Aman Aman ) Aman Haydi Çıkageldi Amcası (Vay Vay) Hop Tara Leyli Leyli Ellerine Sarılaydım O İncecik Bellerine (Vay Vay) Not: Bedia Akartürk'ün sesinden sevdiğimiz Konya türküsü |
70 li yıllardan bir Coşkun Demir şarkısı
KOCA ÇINAR Gölgene sığınmışım, derdim çok Koca Çınar, Bana herkesten yakın, eski bir dost gibisin, Değerim yok mu, benim dünyada zerre kadar? Sen beni benden iyi, benden iyi bilirsin... Bir yol eğ de başını, dinle arkadaşını, Kulun kölen olayım, sil gözünün yaşını... Bir dokun, bin ah işit, derdim çok Koca Çınar, Sana yalnızlığımı anlatsam, dinler misin? Rüzgar poyrazdan eser, benim yüreğim yanar, Bir sır söylesem sana, ömrünce gizler misin?.. Bir yol eğ de başını, dinle arkadaşını, Kulun kölen olayım, sil gözünün yaşını... Serde delikanlılık var, gençlik var Koca Çınar, Sevda var, sen sevdanı çiğneyip geçer misin? Öte yanda gurur var, ölesiye gurur var, Sen unutanları, sen olsan sever misin?.. Söz : Çiğdem Talu Müzik : Melih Kibar Düzenleme : Melih Kibar |
ÇiÇEKLER EKİLİYOR
Çiçekler ekiliyor güzelim haydi haydi Bahçeye dikiliyor aman nidelim nasıl edelim Sen orada ben burda güzelim haydi haydi Böyle zor çekiliyor aman nidelim nasıl edelim Bahçede gül ağacı güzelim haydi Bu ayrılık çok acı aman nidelim nasıl edelim Sinemdeki yaranın güzelim haydi haydi Sen olursun ilacı aman nidelim nasil edelim SÖZ - MÜZİK : NEŞET ERTAŞ |
Orta Anadolu'dan
Ayvacı geliyor ayvacı Ayvacı değil meyvacı Evlenmeyin bekarlar Şimdiki kızlar dalgacı Şaştım şaştım o yarnen Helalleştim o yarnen Rakı içtim o yarnen Dalga da geçtim o yarnen Ayva sarı yar sarı Ağlarım zari zari Gurbet ele yolladım Kıvırcık saçlı yari Şaştım şaştım o yarnen Helalleştim o yarnen Rakı içtim o yarnen Dalga da geçtim o yarnen Kuş kayadan el eder Eşine gel gel der İki gönül bir olursa Dağı taşı yol eder Şaştım şaştım o yarnen Helalleştim o yarnen Rakı içtim o yarnen Dalga da geçtim o yarnen |
Biz Çamlıca'nın üç gülüyüz
Aşk bahçesinin bülbülüyüz Dillerde gezer söyleniriz Gamsız yaşarız eğleniriz Yalnız gezene söz atarız Naz eyleyene biz çatarız Bin bir kokulu gül satarız Vallahi cana can katarız Beste: Yesâri Âsım Arsoy Güfte: Yesâri Âsım Arsoy |
KIRLARA DOĞRU
Serin esen rüzgar, çiçek kokan kırlar Bekler bizi arkadaşlar, yolculuk var. (2) Gümeş dere boyu, soğuk pınar suyu Bekler bizi arkadaşlar, yolculuk var. (2) Şu gölgeli orman, şu neşeli tarla Bekler bizi arkadaşlar, yolculuk var. (2) Modern Folk Üçlüsü |
KUŞ SESLERİ
Kuş sesleri ovalara yayılır. İnsan buna hayran olur, bayılır. Bal yapanlar çiçeklere konarlar. Kuzucuklar taze çimen ararlar. Yeşillenmiş ağaçlarda yapraklar. Mis kokuyor amber gibi topraklar. Modern Folk Üçlüsü |
SÜRMELİ FERİDEM
Tütüne mi gidersin aman Feridem, tütüne mi gidersin? O tütünün içinde sürmeli Feridem, delikanlı beklersin. Sattın mı zinciri aman Feridem, sattın mı zinciri? Hovardaya verdin mi sürmeli Feridem, çekirdeksiz eriği? Rumeli türküsü |
GÜLİZAR
Serçeler toplanmış saçakta. Kapıda ölümler sevdalar. Nerde sevincin gül yüzün? Nerde Gülizar? Gülizar... Askerden yeni döndü yüzüm. Saksıda şaşkınlık çiçekleri. Dolapta duruyor yaşlılık. Nerde gülizar Gülizar Senden esen salkım söğüt Birde umut resimleri Al başını git masaldan Gülizar, Gülizar Mayıs Müzik Topluluğu |
ÇALIKUŞU
Daldan dala uçarım Kahkalar saçarım Gönül avcılarını Aldatırım kaçarım Daldan dala konarım Gizli gizli yanarım Yalnız onu sevmiştim ismini hep anarım ha, ha ha, ha Benim adım çalıkuşu Sevgilim bir ince daldı Kalbimi hep o çaldı Tam üç sene oluyor Gözüm yolunda kaldı Gözlerinde aşk vardı Sevdası beni sardı Yıldızlı gecelerde Kollarımda yatardı ha, ha, ha, ha Benim adım çalıkuşu Evsiz kalmış bir kuştum Kaç zaman böyle uçtum En nihayet o hain Sevgilime kavuştum Seyhan Hanım |
Alıntı:
Gönen/ Balıkesir'de o zamanki adıyla Tahiroava Türk-Alman Örnek ve Tatbikat Çiftliğinde Tavukhane ve süt sığırları bölümünde yemleme ve sağım zamanı müzik yayını yapardık. ( 1975 yılları) Hayvanlar daha sakin olurdu. Hem yem tüketimi hemde verimde bayağı artış olmuştu. |
Sayın Tudor.
Bugün çok neşelisiniz. Türkülerde eskilerden ve unutulmayanlardan. Allah neşeni arttırsın. Saygılarımla. |
Teşekkür ederim Cumhur bey.:)
ATLI Ay kocaman, at kara Torbamda zeytin kara Bilirimde yolları, varamam Cordoba'ya Ova geçtim, yel geçtim Ay kırmızı, at kara Ölüm gözler yolumu Cordoba surlarında Yola baktım, yol uzun Canım atım yaman atım Etme eyleme ölüm Varmadan Cordoba'ya Şiir: Frederico Garcia Lorca Beste: Zülfi Livaneli |
ARABACI SALİH
Arabacı Salih at koşar bildim bileli Atı eski, arabası eski, kendiside eski Sırf burun Salih, sırf bıyık ve kocaman elli At yerine kendini koşar arabaya besbelli Ki, atını kızından çok sevmiştir Yük çekmiş, bel ağrısı çekmiştir Kendisi yememiş, atına yedirmiştir At yerine kendini koşar arabaya besbelli Ata vurma, arpaya vur, vur Salih Usta Düşme rezil olma, olma eşe dosta Kol kalkmaz, ayak tutmaz bu yaşta At yerine kendini koşar arabaya besbelli Yaşadıkça akıl erdiremedi gidişata Gökte uçak, denizde gemi ve yerde karınca Tozu dumana katarak ve şaşırtarak Salih'i Geçip gittiler, koyup gittiler bir başına Arabacı Salih at koşar bildim bileli! Şiir: Nazım Hikmet Ran Beste: Ünol Büyükgönenç |
DIŞARDA BAHAR GELDİ
Dışarda bahar geldi karıcım bahar! Dışarda bozkırun üstünde birden bire Taze toprak kokusu, kuş sesleri Vs. Dışarda bahar geldi karıcım bahar Dışarda bozkırın üstünde pırıltılar Ve içerde artık böcekleriyle canlanan kerevet Suyu donmayan testi Ve sabahları çimentonun üstünde güneş Güneş, O artık hergün öğle vaktine kadar bana yakın, benden uzak Sönerek ışıldıyarak yürür. Ve gün ikindiye döner Gölgeler düşer duvarlara Başlar tutşmaya demir pencerenin camı dışarda akşam olur. Bulutsuz bir bahar akşamı İşte içerde baharın en kötü saati budur asıl Velhasıl; o pul pul ışıltılı derisi, ateşten gözleriye bilhassa baharda ram eder kendine içerdeki adamı hürriyet denen iffet Bu bitecrübe sabit karıcım Bitecrübe sabit. Şiir: Nazım Hikmet Ran Beste: Ünol Büyükgönenç |
DİLLALA
Dillala dillala Paraları verdim tellala Tellal gözün kör olsun Beni verdin ellere Kırda erik ağacı Etrafında alıcı Oğluna gönül verdim Darılma hanım bacı Dillala dillala Paraları verdim tellala Tellal gözün kör olsun Beni verdin ellere Kırda şeker kamışı Elvan olmuş güneşi Öyle sevdim o yari Dünyada yoktur eşi Dillala dillala Paraları verdim tellala Tellal gözün kör olsun Beni verdin ellere Elma dalda biter mi Gökte yıldız yiter mi Bana yardan geç derler Seven yardan geçer mi Dillala dillala Paraları verdim tellala Tellal gözün kör olsun Beni verdin ellere Sinop yöresi |
Todor un eski türkülerini okuyunca ; benim de aklıma , yakın çevremin bana çocukken sık sık söylettirip güldüğü bir türkü geldi. 70 li yıllarda , rahmetli Özay Gönlüm ün Denizli yöresinden derleyip , kendine has şivesiyle okuduğu bir türkü bu.
TEPSİ DE TEPSİ FINDIKLAR Tepsi de tepsi fındıklar Ayşe de Veli Aga yı gıdıklar. Aman aman Ayşe m şanına Nasıl çıkcen Veli Aga mın yanına Aman aman Ayşe m nar diye Nasıl varcen Veli Aga ma yar diye Denizli Acıpayam arası Veli Agam nerden bulcek başlık parası Aman aman Ayşe m şanına Nasıl çıkcen Veli Aga mın yanına Aman aman Ayşe m nar diye Nasıl varcen Veli Aga ma yar diye Bahçelerde pırasa Ufecicik yaprağına gar yağsa Ayşe gız da gocasız galsa Gece gündüz Veli Aga ma yalvarsa Aman aman Ayşe m şanına Nasıl çıkcen Veli Aga mın yanına Aman aman Ayşe m nar diye Nasıl varcen Veli Aga ma yar diye Türkünün bazı formlarında ; "Ayşe de Veli Aga yı gıdıklar " satırı , " Ayşe de Veli Aga yı sayıklar " olarak geçiyor. " Bahçelerde pırasa " satırı da , " Tepsi de tepsi pırasa " olarak geçiyor... |
Karlı Kayın Ormanı
Karlı kayın ormanında
Yürüyorum geceleyin Efkarlıyım, efkarlıyım Elini ver nerde elin Memleket mi yıldızlar mı Gençliğim mi daha uzak Kayınların arasında Bir pencere sarı sıcak Ben ordan geçerken biri Amca dese gir içeri Girip yerden selamlasa Hane içindekileri Yedi tepeli şehrimde Bıraktım gonca gülümü Ne ölümden korkmak ayıp Ne de düşünmek ölümü Söz: Nazım Hikmet Müzik: Zülfü Livaneli |
Trakya Türküsü
A Bre Sülüman Aga
Kırklareli-Faruk Yılmaz-TRT İstanbul A Bre Sülüman Aga Tut Çakal Beygiri Uralım Yuları Sıkalım Kolanı A Bre Sülüman Aga Boydalar Oldu Mi Beni Evereyler Haberin Oldu Mi Sülüman Aganın Karısı Sundurmadan Bakıyor Sülüman Aga Ona Altı Patlar Atıyor |
Ah Kavaklar
KAVAKLAR
Ah kavaklar ah kavaklar Bedenim usur yuregim sIzlar Beni hoyrat bir makasla Ah eski bir fotoğraftan oydular Orda kaldı yanağımın yarısı Kendini boşlukla tamamlar Ah omuzumda bir kesik el ki hala Hala durmadan kanar Ah kavaklar ah kavaklar Acı düştü peşime Ah kavaklar ah kavaklar Ardımdan ıslık çalar Söz: Metin Altıok Müzik: Onno Tunç Solist : Sezen Aksu |
OĞLUMA
Gam, keder, elem, tasa, gurbet, hasret, dertler, geçer gider elbet Bir merhaba, acı kahve, hatır sorma ve dostluklar yaşar elbet Sımsıkı sev sen sevmeyi Bazen almadan da vermeyi İstanbul şehri malın olsa Ölümden öteye köy yok ya Gün olur, devran döner, akar seller, kalır kumlar kavuşuruz Eser yeller, yağar karlar, gelir bahar, açar güller koklaşırız Sultan Süleyman'a kalmamış Ha babam dönenen şu dünya Babanın tapulu malı olsa Kefenin cebinde yer yok ya Papazın eşşeğini kovala dur Ali'nin külahını veli'ye uydur Aldat dur aldan dur Oğlum hayat bu mudur? İşte ağaç, işte deniz, işte toprak, işte hayat, budur oğlum İşte eller, işte gayret, işte ekmek, işte hayat budur oğlum Başını dik tut hiç eğme sen Aklına ve yüreğine güven Çağını bil çağına yakış Güzelliklerle yarış Söz - müzik : Cem Karaca |
hani benim gençliğim
Hani benim sevincim nerde Bilyelerim, topacım Kiraz ağacında yırtılan gömleğim Çaldılar çocukluğumu habersiz. Penceresiz kaldım anne Uçurtmam tel örgülere takıldı Hani benim gençliğim nerde. Ne varsa buğusu genzi yakan Ekmek gibi aşk gibi Ah... Ne varsa güzellikten yana Bölüştüm, büyümüştüm. Bu ne yaman çelişki anne Kurtlar sofrasına düştüm Hani benim gençliğim nerde. Hani benim sevincim nerde Akvaryumum kanaryam Üstüne titrediğim kaktüs çiçeği Aldılar kitaplarımı sorgusuz. Duvarlar konuşmuyor anne Açık kalmıyor hiç bir kapı Hani benim gençliğim nerde Yağmurları biriktir anne Çağ yangınında tutuştum. Hani benim gençliğim nerde ahmet kaya Bir de ŞAFAK TÜRKÜSÜ vardır ki yürek yakan...İçinde ağaç geçer ama bildiğiniz ağaçlardan değil, DARAĞACI derler, nice fidanlara kıymıştır...sevimsiz olur diye yazmadım, yazamadım... |
Forum saati Türkiye saatine göredir.
GMT +2. Şu an saat: 16:16. (Türkiye için GMT +2 seçilmelidir.) |
Forum vBulletin Version 3.8.5 Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0
agaclar.net © 2004 - 2025