Resim
http://img1.loadtr.com/b-283401-yavru_kirpi.jpg
http://www.webpark.ru/uploads27/yogiki_1.jpg
http://www.canakkaleciftligi.com/Res...irpiUyuyor.jpg

Yavru kirpilerinde yetişkin kirpilerinde yeri ev değil, annelerinin yanı; yani doğal ortamı olsa gerek :)

O zaman hiç hayvan beslemeyecek miyiz? Çünkü tüm hayvanların doğal yeri doğa :)

Tabii ki hayvan besleyeceğiz ama hayvanlar ehil ve ehil olmayanlar olarak ayrılırlar, bildiğim kadarıylada kirpiler ehli hayvanlar sınıfına henüz girmiyo, hoş ehil olmasıda gerekmiyo ki zaten.Fakat bazı hayvanları önemsemeyen insanlar yabani hayvanlarıda doğasından cebren koparıp evlerine süs kendilerine eğlence yapıyolar ne yazık, acaba o kirpi ev ortamında insanlarla yaşamını geçirmeyi ne kadar ister? Bunun cevabıda insanları gördüklerinde korkup hemen onlardan uzaklaşmalarında yatıyo olsa gerek.

Kirpiler, dut meyvelerini çok sever dolayısıyla bahçemdeki dut ağacının yere düşen meyveleri her gece temizlenir.

Harman yerinde serili fındıklara yaklaşmaları hiç istenilmez. Çünkü bir kirpi bir teneke 8-10 kg fındığı tüketebilecek kapasitede.(Neresi alır o kadar fındığı hala anlamış değilim) :confused:

Kedilerimle aynı kaptan yiyebilecek kadar dost canlısılar.

Bir de büyüklerimizden kirpi eti mayasıla iyi geliyor diye duyarım çoğu zaman ne kadar doğru bilmem.

Bu konuyu büyük bir keyif alarak okudum Bende geçen sene dere kenarına diktiğimiz ağaçları sularken çok sevimli bir kirpi yavrusuyla tanıştım
Hiç kirpilerle konuşmayı denedinizmi bilmem ama ben bu tatlı kirpicikle uzun süre konuştum
Canıııım dedikçe kafasını gövdesinden çıkarıp bana gülümsüyordu
Yumuşak birsesle onunla konuştukça , çok ürkmüş olmasına rağmen bana tepki veriyordu
O gece ondan ayrılmak benim için çok zor olmuştu
Ömrümde gördüğüm en sevimli hayvanlardan biriydi

Tabii ki sayın Barçman sizi anlıyorum onlara bağınızda bahçenizde rastlayıpda sevmek konuşmak çok başkadır onları eve hapsetmeye çalışmak yumurtalı sütlü bilmem neli karışımları biberonlarla onların ağzına tıkarak onları sıkarak bizlerle yaşamalarını beklemek çok farklıdır.Aslında bu hakiki bi sevmek şefkat duymak değildir bence,sadece kendi sevgi şefkat duygularını tatmin etmeye yönelik bencilce bi davranıştır.

Sayın gülyabaniablası, ben ehil olan ve olmayan hayvan ayrımını tam anlayamadım. Kirpiler evcilleşmiyor mu? Demek istediğiniz bu mu?

Demek istediğim şu sayın umut kara kirpilerin evcilleşmesi gerekmiyo.Benim karşı olduğum mesele onları ev ortamına hapsedip bizle yaşamalarını beklememiz, ama bahçenizde, bağınızda yaşıyorlardır sizde onlara bi zarar vermeden yaşayıp gidersiniz o ayrı herkes halinden razı olmuş olur bi sorunda çıkmaz.Zaten konunun başında bahsedildi kirpiler otla değil böceklerle besleniyorlarmış demekki bahçenize ektiklerinizede zararları olmayacak, bu durumda onların bahçenizde olmasının bi sakıncasıda olmamış oluyor.

kirpiler insanlara çok çabuk alışır ve dosta olurlar yani ehli sayılabilirler.

Ama bu söyledikleriniz bahçesi olanlar için. Bence de bahçe varsa orada ilgilenmek daha iyi olur. Bahçe yoksa evde de olabilir gibime geliyor. Ben şu an bukalemun besliyorum. Ama kirpi yavrusu bulsam onu da beslerim. İkisi de böcekle besleniyor ne de olsa.

Bilemiyorum sayın umut kara bi belgesel izlemiştim bi kadın aynen sizin yaptığınız gibi evinde bukalemun besliyordu ama hayvancağzı her türlü maskara hale sokuyordu, ona keyfi nasıl isterse öyle davranıyodu o hayvanın hallerini görseniz sizde acırdınız belki. Tabi sizde böyle yapıyosunuz demiyorum kesinlikle ben sizi bilemem ama insanoğlu birazda bu hayvanlar konusunda haddini hayli aşmış görünüyor bana.Bu en çokda hayvanlar üzerinden ticaret yapanlara yarıyor olsa gerek zira siz Türkiyede bulamazsınız bukalemunu kimbilir petşoplatdan ne kadar para veripde aldınız.Bilmiyorum yanlış düşündüğümüde sanmıyorum bu tür hayvanlar ticareti yapılacak hayvanlar değil bence evde beslenecek hayvanlarda değil rahat bırakılmaya hakları var.Bu benim görüşüm.

Kirpi eti yenirmi?
 

sevgili dostlar yıllar önce bahçemizde leğenin altında bir kirpi görmüştüm. Anneme sorduğumda "kesip dayıma yidireceğini söylemişti." şaka yaptığını sanmıştım. Meğerse gerçekten dayıma kirpi etini yedirmişlerdi. Daha sonra anneme sorduğumda neden kirpi etini dayıma yedirdiğini; bana dayımda bir hastalık olduğunu ve kirpi etinin bu hastalığı tedavi ettiğini söylemişti.
İnternette araştırırken aşağıdaki yazıyı buldum.

Mezheplerdeki farklı hükümlerin rahmet olduğu hadis-i şerifle bildirilmiştir. Zaruret veya ihtiyaç olunca, başka mezhep taklit edilerek, o mezhepteki helal olan bir hayvan yenir. Mesela kirpi etinin ekzama, kaşıntı, sedef, baras gibi deri hastalıklarına ve gelincik denilen fil hastalığına iyi geldiği Hayat-ül hayvan kitabında yazılıdır. Hanefi ve Hanbeli mezhebinde kirpi eti yemek haramdır. Şafii ve Maliki mezhebinde caizdir. Tesirli başka mubah bir ilaç yoksa, hastanın, bu iki mezhepten birini taklit ederek kirpi eti yemesi caiz olur. Kirpinin başını besmele ile kesmek gerekir. Kirpi insanların yanında başını gizler, suya konunca başını çıkarır. Böylece başını kesmek kolay olur.
Aç kalıp kendi mezhebine göre helal olan yiyecek bulamayan kimse, başka mezhepte helal olan bir yiyeceği yer. Hiçbir mezhepte de çare bulamazsa, ölmeyecek kadar haram olan gıdadan yiyip içmesi caiz olur. (Hadika)
Kaynak: http://www.msxlabs.org/forum/musluma...hayvanlar.html

Sayın gülyabaniablası emin olabilirsiniz bukalemuna iyi davrandığıma. :)
Onun için evimin bir köşesini resmen ormana çevirdim. Bu siteye de o ağaçlara nasıl bakacağımı öğrenmek için girdim. Yani bukalemun yüzünden şimdi evde küçük bir ormanım var :)

Bence de doğada özgürce yaşayabilen hayvanların evcil hayvan sınıfına sokularak beslenmesine karşıyım.

O hayvanları doğada birileri beslemiyor fakat onlar yaşamaya ve eşini bulup nüfuslarını koruma gücüne sahipler.

Evde tek başına beslenen bukelamun ne kadar mutlu ve sağlıklı olabilirki, dertleşebileceği bir cinsi, koklaşabileceği bir eşi olmadan.

Yıllar önce asfalt yolda karşıdan karşıya geçmeye çalışan bir bukelemun görmüştüm, arabanın biri yola resmini yapıştırmasın diye arabaya aldım. Serada bir sürü fotoğrafını çektikten sonra bulduğum yolun kenarında bulunan ormannın en derin olduğu yere bıraktım. Bence bu bukelamun yolda ezilmeyi göze alarak kendine bir kız arkadaş bulma peşindeydi.

Nar ağaçlarından nar toplarken ağacın çatal yaptığı bir yerde kocaman bir fare kürkünü yaymış güneşleniyordu, 4 ayağınıda aşağıya sarkıtmış böyle bir keyf görmedim. Rahatsız etmeden başka bir ağaca geçtim:)

Dağlarda dolaşırken sakız ağaçlarının meyvelerini yemeyi severim, boy hizasında bir meyve salkımı elimi uzatıp koparacağım, meyve ulaşmadan önceki dalda sarı-siyah bir yılan olduğunu elimi meyveleri koparacağım diye uzattığımda yılana 5-10 cm kala farkettim:) Benim gibi bu meyveleri yemeye meraklı kuşları avlamak için dalda pusuya yatmış, kolay gelsin deyip uzaklaştım.

Yaşayan canlıları, yaşadıkları mekanda kendi hallerine bırakmak ve yaşama haklarına saygı göstermek gerekir diye düşünüyorum.

İlk olarak düşünülmesi gereken konu, evcil olan bir hayvan neden evcilleştirilmiştir. Misal köpek ve at çeşitli işlerde yardımcı olmaları için (savaş, av, yük çekme, vs), kedi fare, böcek avladığı için, inek, domuz, tavuk avlanmadan et ihtiyacını karşılayabilmek için evcilleştirilmişlerdir.

Kirpi insana çok kolay alışıyor olablir, yunuslar insanla beraber yüzebilir, aslanlar ateş yanan çemberden atlayabilir. Ama bu sebepler doğal ortamlarından alınıp çok mutsuz olacakları ortamlara hapsedilmeleri için yeterli sebepler değillerdir. Bir canlıyı sadece kendi zevkimiz için zorla yanımızda tutuyorsak bana çok doğru gelmiyor. Eğer bu canlı bir insan ise, kanunda ismi zorla adam kaçırma ve alıkoyma olarak geçiyor. Hayvan olunca, hayvan sevgisi mi demeliyiz?

Aklımızda tutmamız gereken onlarında duyguları var, sosyal hayatları var, arkadaşları var. Bireyden bireye farklılık gösteren zevkleri var. Bırakalım doğaya ait olan doğada kalsın.

Not: Kirpi, akrebin doğal düşmanıdır.

Evet demek istediğim tamda bu teşekkür ederim Sn. Mutlu Kutlu ve Todor hislerime sizde bir kez daha tercüman oldunuz

Bugünkü Radikal Gazetesi'nde 56 numaralı mesajımı doğrulayan bir haber var. Doğadan hayvan toplamak isteyen arkadaşların ilgisini çekebilir.

http://www.radikal.com.tr/Radikal.as...&CategoryID=79

http://i.radikal.com.tr/644x385/2009..._mf278827.Jpeg

Bir dayanışma hareketi olarak birbirlerini kollarıyla saran bir grup şempanze tellerin arkasından az önce kalp hastalığı nedeniyle ölen arkadaşlarının arkasından yas tutuyor.
Yasadışı hayvan ticareti uğruna anneleri öldürülen yetim şempanzelere köylüler bakıyor. Avcılar şempanzeleri daha yavruyken, hatta annelerine tutunarak yaşadıkları dönem yakalayıp satıyor. Araştırmalar şempanzelerin sosyal iletişimi sürdürdüklerini ortaya koyuyor. Bu nedenle aile ya da kabile üyelerinden birini kaybettiklerinde uzun bir sessizlik ve yas dönemine girdikleri de defalarca gözleniyor. (The Daily Mail)

Selamlar;

gerçekten yararlı bir paylaşım olmuş ve güzel bir fikir ortamı oluşmuş.

kirpiler gerçekten yararlı ve çok tatlı hayvanlar.....:D

Merhabalar. Sayın Mutlu Kutlu ve Sayın Todor'un mesajlarına aynen katılıyorum. Hayvanseverler olarak sanırım hepimizin akılda tutmamız gereken birşey var: Hayvanlar anne-babalık edeceğimiz sevimli birer bebek değil, beslenmeyi, üremeyi, korunmayı bilen, kendi kendine yeten varlıklardır. Dolayısıyla annesiz kalmış yavrular, ya da doğal ortamlarına uymayan bir durumda sıkışmış, kıstırılmış, yaralanmış, vs bireylere yardım etmek dışında kendi doğal yaşamlarına bırakmak en doğrusu. Evcil hayvanlar adı üstünde, insanla beraber yaşamaya uyum sağlamışlar. Kirpi ise yararlı bir hayvandır ama evcil de değildir, ev hayvanı da değildir. Temizlik eğitimi verilemez, insanla kedi-köpek gibi iletişim kurmaz, korkar. Bahçeye gelen kirpileri besleyelim, kovalamayalım, ama evde bir kafese kapatıp beslemek ne derece sevmek olur, insanın vicdanına kalıyor.

Merhaba,düşüncelerinize yürekten katılıyorum.
ben ki hayvanat bahçelerine ( şimdi daha yumuşatıldı DoğalYaşam
Parkı diyoruz) ne zaman gitsemmutsuz olurum, gerilirim.Geçen ay
İzmir'de ki DYP'na gittik. Gerçekten çok bakımlı, temiz bir yer.
Gene de üzüntü duydum, bir parçacık suni çamurla ıslanmaya çalışan
kocaman fil,üzerinde file olduğunu unutup coşkuyla havalanan şahin,
meraklı insanlara anlam veremeyip, yere bakan maymun.....buraya
yazılmayacak kadar çok, bana göre buruk örnek.

Biraz empati yapsak, örneğin ben etrafı telli geniş bir alanda yalnızım
bir yığın maymun anlamadığım birşeyler söyleyip gülüşüyor.

Önce buradan başlayım. Bukalemunlar tek başlarına yaşar. Sadece çiftleşme dönemlerinde birlikte olurlar sonra ayrılırlar. Bir bukalemunun yanına başkası konulursa stress olur.

Bunun dışında hangi hayvanların evde beslenip hangilerinin beslenemeyeceğine dair söylenenlerin hiçbir objektif değeri yok diye düşünüyorum. Herkes kendince makul bulduğu hayvanların beslenmesi doğal karşılamış (aynı herkesin kendi yediği yemeği normal ama başka kıtalarda yenilen yemekleri anormal hatta iğrenç bulması gibi) diğer hayvanlar içinse çeşitli gerekçelerle itiraz etmiş.

Bence hangi hayvanların beslenip hangi hayvanların beslenmemesi gerektiğine dair daha bilimsel bir kriter olmalı. Mesela kedi köpek bizim şu işimize yarıyor bence hiç adil bir gerekçe değil. Aynı şekilde at, inek vs. de.

Benim bukalemunuma gelince tüm kuş besleyenlerden daha insaflıyım, çünkü bir kafesi yok. 24 saat özgür. Hangi hayvanlar hangi durumlarda mutsuz oluyor diye düşünürken daha dikkatli olmak lazım. Şempazenin zeka düzeyi, sosyalleşme düzeyi, yaşam alanı ihtiyacı ile bir başka hayvanınki aynı değildir.

Ben de zaman içinde çok çeşitli hayvan besledim. Özellikle akvaryumlarım var iken, balıklardan başka muhtelif sürüngenlerimde vardı. Bir kaç çeşit kaplumbağa ve semender şimdi aklıma gelenler. Hatta semender bulabilmek için çok uğraşmıştım. Ama şimdi bunların bir hata olduğunu düşünüyorum. Çünkü kendime şu soruyu soruyorum; Neden semender beslemek istiyorum?

Semenderin benim tarafımdan beslenmeye ihtiyacı mı var, ben ona akvaryumda bakmazsam ölecek mi, kendi başına beslenemiyor mu? Ne kadar bahane bulmaya çalışırsam çalışayım, vardığım tek sonuç bencillik oluyor. Sonuçta onun bu ilişkide hiç bir çıkarı yok. Tek taraflı bir ilişki bu. Kendi zevkim için bir canlıyı ait olmadığı bir ortamda, coğrafyada, iklimde yaşamaya zorluyorum. Ona seçim şansı tanımıyorum.

Şimdi size sormak istiyorum. Neden bukelemun besliyorsunuz? Veya şöyle sorayım; Bana neden bukelemun beslememi önerirsiniz?

arkadaşlar kirpiler tutsak yaşama alısık değildir kısa sürede ölürler genelde .
kirpileri kendi ortamlarında özgür bırakalım.
Bahcenizde istemiyorsanız nazikce uzak bir yere bırakın . bir eldivenle rahatça tutulurlar dikenler kalındır ele kolay kolay batmaz.
en iyisi kendi haline bırakın o zaten gidecektir.
kirpinin bir zararı yoktur. aksine böcek avlayarak tarlanızı zararlılardan korurlar.

Arkadaşlar,
Aranıza bu forumda yeni katıldım ama ailemle birlikte doğal hayatın bitkileri ve hayvanlarını korumak yaşatmak için elimizden geleni yapmaktayız.
Evimiz Ankara'da şehir dışında ve 6 dönüm bahçe içinde. Özellikle söylemek istediğim, bu mevsimlerde yolunu kaybetmiş,annesiz kalmış,zarar görmüş kirpi bulanlarınız varsa doğal hayatına en uygun şekilde bahçede gerekirse tedavisini yaparak bakmak istiyoruz. Tamamen doğal hayata bırakıldıklarında maalesef çok fazla zarar görüyorlar neden özellikle kirpiler derseniz saçma sapan hurafeler nedeniyle kirpi eti yemek isteyen insan kılığındaki mahluklardan bu sevimli yaramazları mümkün olduğunca korumak istiyoruz.
Daha önce 9 yıl beslediğimiz bir kirpimi mevcuttu ancak yaşlı olması sebebiyle hayatını kaybetti. 2 tane de asfalt kenarında bulduğumuz kaplumbağamız var.
Lütfen eğer bahçenizde yolda bir şekilde bulduğunuz ve nereye bırakacağınızı bilemediğiniz kirpi veya kirpiler varsa buradan haberleşelim...
Teşekkürler

kirpi buldunuz mu?
evet ise nereden?

Geçen yıl bahçede bulduğum kirpi keneliydi. Birkaç kenesini ayıkladıktan sonra demiryolunun öbür tarafına bırakmıştım. Budurmda keneli olarak görürsek ne yapmalıyız.

Bahçenin bir yerinde yaprak vs. atıklar içine bir zeytin tenekesi ağzına yarım soba borusu geçirip yerleştirdim. Bakalım kullanan olacak mı! Boruda ki sinmiş kurum kokusundan ilgilenmezse bilemem.

Hayatımda hiç canlı kirpi görmedim. Bisikletimle yaptığım uzun yollar boyunca yüzlerce kirpi cenazesi gördüm. Hepsi yola hemzemin olmuşlardı. Bir keresinde yol kenarında cansız bir oklu kirpi görmüştüm. Karayolu araçları vahşi hayvanlara çok zararlı. Arabayla seyahat edersek siz görmüyorsunuz belki ama bisikletle seyahat ederken hiç hoş olmayan görüntülerle karşılaşıyoruz.

Kirpilerin taklit yeteneğinde çok başarılı olduğunu bileniniz var mı.
Ben şahit olduğum bir yeteneğini size aktarayım.
Bir ilk bahar gecesi gurk tavuğun feryatları ile bahçeye çıktım karanlıkta bütün yavrular dağılmış belli rahatsız edilmişler anneleri telaşlanmış yardım istiyor yavrularını yanına toplamak için gurk,gurk,sesini devamlı tekrarlıyor dikkat ettiğimde annenin sesinin iki ayrı yönden geldiğini fark ettim hemen evden el fenerini alıp baktığımda seslerin birinin kirpiye ait olduğunu gördüm o kadar muazzam bir taklit yapıyor ki yavruların bazıları kirpinin yanına gitmiş üç adet yavru yaptıkları hatayı hayatları ile ödemiş boğazları sıkılarak. ( bizde yavruları olan tavuğa verilen isimdir-gurk-yavruları ile bu sesin tekrarları ile iletişim kurar)

Yeni misafirimiz ;)
Çok şeker, çok sevimli avuç içi kadar bir canlı.

Küçük oğlum site içinde arabalar arasında bulmuş. Bahçeye mi bıraksam yoksa evde beslemeyi mi denesem bilemedim ama ufaklığın ısrarlarına dayanamayıp eve aldım. İnternette hızlı bir bilgi turundan sonra üzerinde kenelerin olabileceğini öğrendim ve kontrol ettim, üzerinde canlı bir şey yok.

Bol bol uyuyor, çok hareketli ve sese duyarlı değil. Yaklaşık 2 saat oldu ve henüz bir şey yemedi. Süt mü içecek, yemek mi yiyecek bilemiyoruz. Azıcık daha araştırayım en azından. Zaten bir şey yemezse akşama bahçeye (üzülerek) bırakacağım kesin.

1 taneydi ya, sonra 3 oldular ;)
Yaklaşık 2,5-3 metrelik duvardan dün 2 tane daha düştü. Bir tanesinin dikenlerinin üst tarafları kırılmış ama kendinde görünür bir sorun yok.
O kadar sevimliler ki. Yalnız beslenmeleri zor, hele üç tane olunca. Ne yediklerini henüz öğrenemedim tam olarak. Süt yasak, ekmek de öyle. Ben de dün tavuk ve havuç haşlayıp püre yaptıktan sonra şırınga ile vermeye başladım. Acıktıkları zaman bir yalanmaları var ki evlere şenlik. Karınları doyunca da doğru uykuya. 1 i erkek 2 si dişi bebişlerin. Uyudukları zaman üstlerini havlu ile örtüyorum sıcak dursunlar diye.
Beraberliğimiz maalesef kısa sürecek. Yarın onları düştükleri ama biraz daha korunaklı olan yere bırakmak zorundayız. Evde beslenemeyecek türler bence, eve alışınca da dışarı alışamayacaklar. Olsun, kısa süre de olsa ben onları çok çok sevdim ;)

Yavru kirpinin beslenme anı - YouTube

Benim bahçeme de her gün her gece uğrarlar... Geçen gece eve geldiğimde bahçeye tavukların durumuna bakmak için girmiştim... Az sonra bir cisme tekme attığımı farketim... Hafif birşeydi... sıkıştırılmış soğan telizi gibi mi desem, çalı süpürgesi mi desem bilemedim. Sonra baktım önümde bir kirpi. Çok içine kapanıktı... Sanırım üzgündü. Tabi her gece bana uğraması onu misafir konumundan otomatik olarak uzaklaştırıyordu... Ama bu tekme de neyin nesiydi... Hayvanatın tersi dönmüştü... Gözü de dönmüştü tabi... Konuşmaya çalışmıştım. Dinlemedi beni... Atara atar, gidere giderdi... El uzattım... ''tısss'' diye çemkirdi. Anlaşamamıştık. Farklı dünyaların insanlarıydık. Özellikle ben... Tüm insanlığım üzerimdeydi o gece. Bir müddet bakıştık. Öfkesinin dinmesini bekledim öylece. Bir adım daha atsam atlayacakmış gibi intihara meyilli adımları vardı. İkimiz de normale döndükten sonra o arkasını döndü yavaşça. Tek bir bakış bile atmadan ''hıhh'' dercesine sert bir dönüştü bu... Rüzgarı dikenlerinin arasından savurarak adımlarını hızlandırdı... Hiç bir şey olmamış gibi kendi hayat mücadelemize koyulduk... ve bir daha göz göze gelmemeye çalıştık... O diken altında, bense diken üstünde... İkimiz de yaşadık... M_F

Sevgili gülenmelek,

Sanırım annelerine olumsuz bir şey olmuş. Yoksa bu kadar küçük yavrular annelerinden ayrılmazdı. Evcil hayvan olmadıklarından, evde bakmak çok zordur herhalde. Önlerine yiyecek konulduğunda kendileri yiyebiliyorlar mı? Kendi kendilerine yemek yiyemiyorlarsa, bıraktığınızda açlıktan ölebilirler.

Sayın gçakar maalesef daha dişleri bile yok. Yani kendi kendilerine beslenemezler.
Ama dedim ya, ne yedirebileceğimi, ya da ne yemeleri gerektiğini ve ne miktarda yemeleri gerektiğini bilemiyorum. Şu an yaklaşık 3,5-4 ml yemek veriyorum sonra istemiyorlar ;) Oysa ne kadar az miktar.
Kirpiler, böcek solucan gibi küçük canlıları yermiş. Bunlar onu başaramaz. İnternette inek sütü, ekmek kesinlikle vermeyin yazıyor. Sindirim için kefir verin diyor ama kefiri inek sütü hariç ne ile yapabilirim ki. Bir de kış uykuları var tabi. Kışa kadar uyku zamanı onları idare edecek kadar kilo almaları gerekiyormuş. Kış uykusuna da evde yatıramayacağıma göre bırakmam şart gibi ve annelerinin onları bulmasını umut etmem gerekiyor sadece. Yani gerçekten zor bir canlı. Şimdi uyuyorlar yine ve rüya gören bebekler gibi ikide bir sıçrayıp duruyorlar ;)

Sayın gülenmelek,

Belki aşağıdaki sayfalar işinize yarayabilir.

Hedgehog Bottom Rescue - Feeding Babies and Juveniles

Epping Forest Hedgehog Rescue -

Sevgili gülenmelek,

Annelerinin yaşadığını sanmıyorum. Onları yaşatabilecek tek kişi sizsiniz. Düşündüğünüz gibi kışa kadar bakmanız gerekmez.15 gün kadar bir süreye ihtiyaçları var. Oturduğum sitenin bahçesinde yavrulamış bir kirpi görmüştüm. Rahatsız etmeden uzaktan seyrederken kedi yavrularına benzer şekilde,emme pozisyonunda annelerinin göbeğinde yattıklarını görmüştüm. Kısa sürede ayaklanıp annelerinin peşinde kendi karınlarını doyurmaya başlamışlardı. Kedi konservesi, ıslatılmış kedi maması ile bir süre gıda takviyesi yapmıştım. Ne yiyeceklerini düşünmeye o kadar gerek yok. Ağızlarına tıkabileceğiniz her şey olur. Ben minik kedilere tam yağlı pastörize süt de içirdim, köpeklere leblebi, çiğ fasulye konservesi de yedirdim. Şu an evimdeki saksağan yavrularını da yediğim her şeyden veriyorum. Onlar yine de koyduğum gazeteleri, kağıt mendilleri yiyorlar. İnsanların yavruları için de neler tavsiye ediliyor da, bazı bebekler o besinleri rüyalarında bile göremiyorlar.

Sizinkiler doğada kefiri nereden bulacaklarmış? Zaten işiniz kolay değil. Kendinizi fazla zorlamadan n'olur 1-2 hafta sabretmeye çalışın. Sonra onlar başlarının çaresine bakarlar. Sevgilerimle...

Sayın Gülenmelek;
Bu kadar hayvan bakmaktayım, benim bahçemde de kirpi ailesi var her yaz bahçelerimizin salyongozlarını yiyen, ama hiç annesiz kirpi beslemediğimden şaşkınım.
Annelerini taklit edip birlikte karın doyuran bahçemdeki aileye bazen marul, havuç, salatalık veririm ama yavruların muhtemelen dişleri olduğundan olsa gerek kemirip dururlardı.
Tavşan gibi otçul olmayıp, genelde etçil özellikte olan bir hayvan olduklarından yola çıkarsak daha bebek olan bu yavrulara başka ne verilebilir ve ne kadar sürede diye iki veterinere birden sordum. Hep beraber cevap vermekte zorlandık. Kirpiler anne sütüyle beslenip, daha sonra börtü böcekle yani bol proteinle yaşamlarını sürdürürler.
Ama ot, sebze de yerler. Aç kaldıklarında bitki köklerini de yediklerini araştırmıştım bir ara.

Anne yaşıyorsa yavruları kokularından bulabilme ihtimali ile bulduğunuz bölgeye kontrolünüz dahilinde bırakmayı mutlaka düşünmüşsünüzdür.
Kirpilerin kış uykusunda bile burunlarının koku alma özellikleri ile uyanıp nereyi kazıp yeryüzüne çıkacaklarını tespit etme özellikleri var. Öyle sanıyorum ki benim bahçeme de salyangoz popülasyonunun kokusunu takip ederek geldiler. Bu sene bahçemde salyangoz ve solucan yok onlarda yok.
Benimkiler anne önde iki yavru arkada geziniyorlar ve ne bulsa yiyorlardı. Bir keresinde yeğenlerim tavuklu pilav vermişler ve onlar da yemişler.
Bahçenize derin bir mantar cücelerin evi gibi yer kazıp yavruları o şekilde bıraksanız, anne topraktan alacağı kokuları ile belki bulabilir yavruları. Umarım anne sağdır.
Size kolaylıklar diliyorum.

Kirpiler yemek konusunda seçici değiller. Seçenek çoksa o zaman etçil davranış gösteriyorlar. Eşim reçel kavanozuna sıkışmış bir kirpiyi, kavanozdan çıkardığını keyifle anlatmıştı. İşyerine götürdüğümüz yaralı bir kirpi kaldığı sürece bizimle aynı yemekleri yemişti.

Eşimle tamamen uyumlu olduğumuz konu hayvanlar olduğundan, yıllardır evim de çoğu zaman bebek,yaralı veya hasta hayvan bulunur. Şu an evimde kendi kızım (köpeğim), üçünü uçurup, kalan üç saksağan yavrusu, geçtiğimiz cuma sabahtan akşama kadar kimsenin bir damla su vermediği,alıp gölgeye koymadıkları talihsiz bir karga, balkonda evimi merak etmiş yetişkin bir kirpi ve yazmama gerek olmayan ikisi yavru, bazısı sakat kediler var. Tahmin edersiniz ki bunların ne yiyeceğini düşünsem ya onları kapı dışarı eder, ya da kendim kaçar giderim.

Buradaki sorun ne yiyecekleri değil, kendi kendilerine yiyebilecek kadar büyümeleri.Hiç bir şey bulunamıyorsa, yalnız bir kutu en ucuz bebek mamasıyla da büyürler, yoğurtla da, sütle de. Uygun olmayan bir şey verildiğinde ya yemez tükürürler, yerlerse de kusarlar. Sorun olmaz.

Bu boya geldiklerinde bütün problem bitmiş olacak.
Eklenti 313053
biraz daha büyüdüklerinde
Eklenti 313054
Eklenti 313055
Aşağıdakilerin aslı fotoğraf değil. Çok iştahla karınlarını doyuruyorlardı ama ben tamamını yükleyemedim.
Eklenti 313056
Eklenti 313057

Sayın üzüm, teşekkür ediyorum linkler için ;) Türkçeye çevirip okumaya çalıştım ama biraz tarzanca oldu. Bazı notlar aldım, ama anladığım kadarıyla ;)

Sevgili gçakar ve sevgili çisem, olumlu ve teşvik edici mesajlarınız için teşekkür ediyorum. Bir yerde insana "ha gayret, olacak" diyen biri çıkınca kendine güven artıyor. Sevgili gçakar fotolara bayıldım, öyle güzeller ki ve daha az korkmaya başladım. Aynı zamanda teşvik edici oldu fotolar ;)

Bu gün, hazırladığım mamayı azıcık sulandırıp çay tabağına koydum, kendileri yiyebilecek mi diye görmek istedim. Yediler yemesine ama 4 bacak ta tabağın içinde olarak :D Acıkınca yiyecekler demek ki. Sonrası ise banyo faslı tabi, kafesi temizle, onları yıka, sonra kurula. Gövdenin iç kısmı kurulanıyor da diken araları nemli kalıyor, umarım sakıncası olmaz bu şekilde. Havlunun arasında uyuyorlar yine uykucular ;)

Eşim seyahatteyken, olmaz, evde bakılmaz, doğaya bırakmak şart derken, dün gece gördü ve acaba kedi maması alsak yerler mi ki diye sormaya başladı ;) Pek yaklaşmaz, eline de pek almaz ama hiç de kıyamaz hayvanlara.

Hayırlısı bakalım, artık bu saatten sonra sokağa bırakamayacağımız kesin, en azından biraz büyüyene kadar ;)