![]() |
|
|
|
|
|
#1 | |
|
Ağaç Dostu
|
Alıntı:
|
|
|
|
|
|
|
#2 | ||
|
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 29-12-2009
Şehir: Denizli
Mesajlar: 493
|
Alıntı:
Alıntı:
![]() |
||
|
|
|
|
|
#3 |
|
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 10-02-2007
Şehir: şile istanbul
Mesajlar: 38
|
O minicik çilelekler var ya, koklamaktan yemeye kıyamıyor insan! Vallahi de billahi, bir tanesini bir kamyon sera çileğine değişmem! Bu arada haziran ayında yolunuz Ağva Kandıra arasına düşerse, yol kenarlarındaki tarlalarda üretilip satılan çileklerden mutlaka alınız ( yanlız sıcağa ve bekletilmeye karşı son derece dayanıksızlar, alır almaz tüketmek en iyisi, eve götürecekseniz de kesinlikle naylon poşete koymayınız, en ideali içine kağıt havlu konmuş karton kutular, bir de yağmur ertesi çileklerin tadı kaçar haberiniz ola! ) |
|
|
|
|
|
#5 |
|
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 29-12-2006
Şehir: aydın
Mesajlar: 270
|
arkadaşlar benim bir ahududu fidem var idi. dal şeklinde geldi. ev herhalde kaloriferli olunca tomurcuklandı ve patlayıp yeşillendi. sonra bir gün bi baktım o çıkan yapraklar kurumuş çıtır çıtır olmuş. dibine baktım kökünün bir kısmı siyahlaşmış. dal kısmı da böyle buruşuk buruşuk olmuş. hemen toprağını değiştirdim. şimdi benim merakım acaba bu ahududu tekrar kendine gelirmi sürgün verir mi acaba??? ![]() |
|
|
|
|
|
#6 | |
|
Ağaç Dostu
|
Alıntı:
Umarım faydalı olur. |
|
|
|
|
|
|
#9 |
|
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 23-07-2006
Şehir: Karabük
Mesajlar: 4,526
|
Ben de çiçekçiden saksılı aldım.Güzel filizledi.Daha sonra fizlerde buruşup sönme oldu.Dipten yeni filizler çıkıyor.Peki neden filizler solma yapıyor.Çok sulmadan olabilir mi?Kapalı camekan balkonda duruyor. |
|
|
|
|
|
#10 |
|
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 24-01-2007
Şehir: istanbul
Mesajlar: 34
|
bogurtlen ve ahududu farklı seyler sanirim. peki nasil ayirabiliriz? |
|
|
|
|
|
#11 |
|
Ağaç Dostu
|
Böğütlen yuvarlak yaprakları olan, dikenli dallı, meyvesi hafif mayhoş, mor renkli bir çalıdır. Ahududu yaprak uçları sivri, dikensiz ve meyvesi kırmızı, tatlı bir çalıdır. Son yıllarda böğürtlen aşılanmış ahududular ile daha büyük mor ama tatlı meyveli, dikensiz çalı formunda yeni bir tür de oluşmuştur... |
|
|
|
|
|
#12 |
|
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 24-01-2007
Şehir: istanbul
Mesajlar: 34
|
Tesekkurler Melike hnm. internette o kadar arastirdim bu kadar ozet bilgi bulamadım. Mumkunse ikisinin fotograflarınıda koyabilirseniz cok memnun olurum. |
|
|
|
|
|
#13 |
|
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 19-07-2015
Şehir: Antalya
Mesajlar: 58
|
Uzun zamandır böğürtlen yetiştirmek istiyordum buradaki forumdan ve bir iki kişiden fikir alarak bir kaç çeşite karar vermiştim ama satan yer bulamadım, bazı fidancılara da güvenemedim. Bu sene aradığım çeşitleri değil denk gelen üç çeşiti siparişi verdim ve yetiştirmeye başladım. "Arapaho" çeşiti hiç çiçek açmadı. "Brazos" çeşiti meyve verdi ve tadı çok güzel ve iri (tek dezavantajı bu çeşitin dikenli olması). "Bursa dikensiz" yazan çeşitinin olgunlaşmasına biraz daha var ama çok verimli görünüyor. Tadı konusunda tekrar yazacağım. |
|
|
|
|
|
#14 |
|
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 08-12-2006
Şehir: istanbul
Mesajlar: 1,239
|
Sn Buster, Sn Ayşemelike hanımın yzdıklarına ilaveten fotoğraf ekliyorum. Bu iki bitki her zaman karıştırılır. Hatta frenk üzümü ve bektaşi üzümü de bunlarla karıştırılır. Forumlardan birinde bu konuda uzun sohbetler oldu. İlk fotoğraf Ahududu : Rubus idaeus Dikensiz ama tüylü dalları vardır. Ayşe hanımın da dediği gibi yapraklar sivri uçludur. Meyve , böğürtlen büyüklüğünde ama her bir küre üzerinde tek adet olmak üzere kılçık bulunur. DiğeriBöğürtlen : Rubus fruticosus Dikenli dalları vardır. Böğürtlen toplarken ellerimiz kanayabilir.Sık dokulu bir çalıdır.Yaprakalr daha ovalimsi olmasına rağmen üzerindeki damar yapısı ahududuna benzer.Her bir küre üzerinde hiç bir şekilde kılçık bulunmaz. |
|
|
|
|
|
#15 |
|
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 23-07-2006
Şehir: Karabük
Mesajlar: 4,526
|
Offff Bir ahududu sahibi olduk derken anlamadığım sebebten dolayı kurudu. |
|
|
|
|
|
#16 |
|
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 08-12-2006
Şehir: istanbul
Mesajlar: 1,239
|
Fidan olarak mı almıştınız yoksa geçen senenin sökümünü mü yapmıştınız? Bir sene bahçede kalan ahududu bitkisi. O sene sonbaharın gelmesi ile birlikte ana dalını kurutur. Yerine gelecek sene için yeni yan sürgün verir. Ve bu yan sürgün bir sene sonrasının ana dalı olur. Bilginiz olsun. Belki sizdeki de böyle bir durumdur. |
|
|
|
|
|
#17 | |
|
Ağaç Dostu
|
Alıntı:
Benim merak ettiğim; bu kuruma kararını (yaşamaya devam eden) kök mü veriyor, ve kuruma dalın köke yakın kısmından mı, yoksa dal ucundan mı başlıyor? Kurumuş dallar ve yeni sürgünler gördüm, ancak hiç kuruma sürecinde rubus dalı hatırlamıyorum! Çok mu dikkatsizim, yoksa kuruma köke yakın başlayıp haliyle çabucak tüm dalın kuruması ile sonuçlandığından mı farkedemedim? Yoksa kuruma zaten meyveler bitip, yaprak döküldüktenk, ben rubusları arayıp sormazken, usulca gerçekleşiyor da mı farkedilmiyor? Bu arada rubus türleri üzerinde sanki bilimsel çalışmalar, uzun gözlemler yapmış gibi konuştum gibi ama, değil, 2-3 yıl boyunca toplam 4-5 kök çiçek pazarından alınan ahududu tecrübem oldu, onlar da birkaç yılda öldü gitti. Böğürtlen ise yabani olarak sağda solda gördüklerimden ibaret. Ancak her canlı gibi yaşam savaşı veren bu lezzetli bitkilerin kendi dallarına iki yıl ömür biçip, ötenazi uygulamaları bana çok ilginç ve etkili bir yöntem gibi geliyor. Düşünsenize dallar, yaşarken alabildiğine esnek ve hızlı büyüyebiliyor, ölünce de dal odunsu, kökü canlı olduğundan sonraki dallara iskele(t) görevi görüp hayat yolunda bencilliğin anlamsızlığını, paylaşmayı bilmeyi bize hatırlatıyorlar. Bir de dalların ölümü acaba hücresel çapta bir son ile mi gerçekleşiyor, yani bir çeşit doğal ölüm mü, yoksa kökün salgıladığı bir kimyasal ile dalın zehirlenmesi sonucu diyebileceğimiz bir kuruma mıdır? Umarım sorularımı abesle iştigal olarak görmezsiniz, zira sonuçları çok farklı ve bitkileri (dolayısıyla kendimizi) anlamada ayrımların ve nedenlerin sonuçlar üzerinde önemli olduğunu düşünenlerdenim. Saygılar. gece "böğürtlen" isminin, bitkinin yakıcı dikenlerinden geldiğini tahmin edip, çocukluğunda kullandığı "karamuk" ismini tercih eden, karamuk sever, dikene aldırmaz adam... |
|
|
|
|
|
|
#18 |
|
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 23-07-2006
Şehir: Karabük
Mesajlar: 4,526
|
Fidanlıktan almıştım.Bir dalı vardı .Diptende sürgün veriyordu.Saksı içindeydi.Camekanlı balkonda duruyordu.10 gün sonra yaprakları kurumaya solmaya başladı.Sonra saksısını değiştirdim.Şu anda komple kurudu.Filizde yok.Acaba sulamaya devam etmelimiyim.Yoksa ruhuna El Fatiha mı okumalıyım. |
|
|
|
|
|
#19 |
|
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 08-12-2006
Şehir: istanbul
Mesajlar: 1,239
|
Bu mevsimde hiç yaprak olmaması hayra alamet değil. Önerim şu : Dipten 10 cm. yukada olacak şekilde derin bir budama yapın. Saksının içinden çıkarın. Hem budadığınız dalın yuvarlak kesitine bakarak yeşil renk olup olmadığına hem de kök bozulması olup olmadığına bakın. Her ikisinde de her şey yolunda görünüyorsa bahçede güneş gören bir duvar dibine dikin.Ama dal kesiti kurumuşsa , kök ise sağlıklı ise yine de bir şans vererek bahçeye dikin. Kök sağlıklı değilse bitkiyi atın.(Bu arada kökün sağlıklı olup olmadığını kök yapısının toprak içindeki dağılımdan ve kılcal açık renk köklerin mevcudiyetinden anlayabilrisiniz. Br de çok sulama yaptıysanız kök çürümesi de olmuş oalbilir. Ya da bakteriyel bir hastalık sarmış olabilir.) |
|
|
|
|
|
#20 |
|
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 23-07-2006
Şehir: Karabük
Mesajlar: 4,526
|
Ben çok suyu seviyor diye sulamıştım.Yeşil kısım görünmüyor.Kupkuru. |
|
|
|
|
|
#21 |
|
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 23-07-2006
Şehir: Karabük
Mesajlar: 4,526
|
Bahçem yok . |
|
|
|
|
|
#22 |
|
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 08-12-2006
Şehir: istanbul
Mesajlar: 1,239
|
Niye ahududu aldınız o halde?Sizxe iç mekan bitkisi diye mi sattılar? |
|
|
|
|
|
#23 | |
|
Ağaç Dostu
|
Alıntı:
Şükran hanım çok haklı, bazen heves edip evde **** bahçede bir bitkiyi yetiştirmek istiyoruz ama onun ihjtiyaçlarını **** yetişme özelliklerini çok dikkate almıyoruz. Böğürtlen, ahududu hatta diğer pekçok çalı türü bitki değil saksıda bazen çok verimli bir toprakda bile yetişmekte güçlük çekebilir. Bir begonvili ankara da yetiştiremezsiniz, laleyi antalyada zor yetiştireceğiniz gibi.... Birde bitki satıcılarına dikkat etmek gerekli... Hele İstanbuldaysanız.... Lale diye adasoğanını, zambak diye olmadık kır bitkisini satıyorlar.... Ters lale diye çiçek pazarında adasoğanı satanı gördüm, itiraz ettim "abla sen başka yerden alışveriş et" dedi bana satıcı!!! ![]() |
|
|
|
|
|
|
#24 | |
|
Ağaç Dostu
|
Alıntı:
ben çok sevdim ve fikirlerine saygı duydum arkadaşlar ismini cismini olamasa bile eşkalini, dükkanının çiçek pazarındaki yerini yurdunu öğrensek de biz de onu dinleyip, ondan alışveriş etmesek, ettirmesek, ne dersiniz?Milletçe birlik ve beraberliğe olan ihtiyacın gittikçe arttığı bu günlerde hiç olmazsa o saygıdeğer arkadaşın dileğini yerine getirebilsek, ne güzel olur Hadi bilmeyeni hoşgörelim ama niyeti bozukları görüp, duydukça dayanamıyor, tepki vermek istiyorum arkadaşlar... Herkese sevgiler, birlik, beraberlik ve dirliğimiz daim olsun... gece... başka yerden alışveriş etmek isteyen abi! |
|
|
|
|
|
|
#25 |
|
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 23-07-2006
Şehir: Karabük
Mesajlar: 4,526
|
Evet Saksıda olur dediler. |
|
|
|
|
|
#26 |
|
Ağaç Dostu
|
Herkese merhaba, Elime sarı ahududu tohumları geçti. Genel olarak çelikle üretildiğini biliyorum. Tohumdan üretildiğini hiç duymadım. Tohumdan üretmem bir hayal mi yoksa püf noktalarını bilerek yapabilir miyim? |
|
|
|
|
|
#27 |
|
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 01-03-2007
Şehir: ankara
Mesajlar: 220
|
ahududu
Yaşasın!Bu bölümü okuyana kadar fidanlarım kurudu sanıyordum.Ana dal kurumuştu bende hiç ellememiştim.Tam sökmeyi planlarken bu bölümü okudum.Daha sonra dönüp bir baktım alttan sürgün atmış.Önce tam emin olamadım Ama yaprak yapısı aynı çok güzel oldu. ![]() |
|
|
|
|
|
#28 |
|
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 08-12-2006
Şehir: istanbul
Mesajlar: 1,239
|
Sn Gece ahududu bitkisinin o seneki sürgünün kuruması Sonbahar ile başlıyor. Gidici olan dalın üstündeki yapraklar aynı dönemde , hep birlikte sararıyorlar ve son olarak kuru ve üstü sarı yapraklı, kısmen de dökülmüş bir ahududu ile karşı karşıya kalıyorsunuz.Kuruma kararını veren kök değil. Kök olsa ertesi seneye de bir şey kalmaz. Üzerinde meyve veren dal - benim kanaatimce- enerjisini ve besin aktivasyonunu kaybediyor. Besin aktivasyonunu kaybedince Sonbaharın gelişi ile birlikte chlorophyl (yaprağa yeşil renk veren madde) azalıyor, yerine antocyan (sarı-kırmızı yaprağa renk veren madde) ortaya çıkıyor. Antocyan'ın ortaya çıkışı ile birlikte bitkinin devr-i daim sistemi toprak üstü kısmında yıkılmış oluyor. Sadece kökte kalıyor. Umarım anlatabilmişimdir. |
|
|
|
|
|
#29 |
|
Ağaç Dostu
|
Çok teşekkürler Sn. Sukranayalp, konuyu çok iyi anlatmışsınız. Sadece ben "dalı kurutma kararını veren kök mü?" diyecek yerde yanlış ifade edip "kuruma kararını veren kök mü?" diye yanlış sormuşum. Açıklayıcı yazınız için tekrar teşekkür ederim. gece karamuk ve ahududusever forumcu... |
|
|
|
![]() |
| Etiketler |
| ahududu, böğürtlen |
|
|