loveforlife / Kaktüs ve Sukulentlerim
 

Küçücük bir çocuktum daha, doğaya aşık olduğumda. Her daim sahip olduğumuz hayvanlarımız vardı mesela. Rahmetli babaannemin yetiştirdiği nice bitkiye ben de hayrandım. Çoğunun uydurma isimleri olan bitkilere bakımlarında bulunursa biraz gübre (babaanneciğim sokaktan bir at arabası geçsin diye yolunu gözlerdi:p), o da yoksa sevgiden öte bir ayrıcalık sunulmuyor olsa da hepsi birbirinden harikaydı.

Koca beton yığınları arasında zamana direnmeye çalışan, 45 yıllık bir binada yaşıyoruz. Şehrin göbeğinde olsak da, şimdi betonla kaplanmış olan bahçemizdeki vişne, elma, erik, ayva ağacının meyvelerini yiyerek; dördüncü kata kadar tırmanan asma ve hanımelinin, mis gibi leylakların ve daha nice çiçeğin büyüsünde; toprağın ve yeşilin keyfini sürerek geçti çocukluğum.

Büyükannemin kocaman bir bahçesi vardı, bugün bile hayranlıkla bakarım o bahçede çekilmiş çocukluk fotoğraflarıma. Annem kendi çocukluğunun çiçeklerini anlatıyor hâlâ bana. Siteyle tanışmamız çok uzun zaman olmadı ama annemin ve benim çocukluk anılarımızla, buradakiler harmanlanınca; içimdeki aşk çıktı ayyuka!

Tam da çok zor bir zamanımda agaclar.net çıktı karşıma... İlaç oldu benim için adeta. Elimde olup da ne olduğunu dahi bilmediklerimin kıymetini daha da iyi öğretti bana...

Siteye ilk girdiğimde sadece bir kaktüsüm vardı. Kendimi bildim bileli bizdeydi. Rahmetli babaannemin deyimiyle, "kaynana kafası"! Koca bir yağ tenekesine dikilmiş saksı iyice çürüdüğü halde dikenlerinden korkuya kimse yeni saksıya almaya cesaret edememişti.

İlerleyen mesajlarda anlatacağım iki saksı da sukulent çeşidim vardı ama ben sukulentin anlamını bile bilmiyordum daha...

Bakalım bu kısa zamanda hangi güzellerle tanışmışım ve hangileriyle tanışacağım daha?

Yolun çok başındayım biliyorum ama çok memnun olacağım sizi sayfamda ağırladığıma!

Echinopsis oxygona (Kaynana Topuzu-Kaynana Yumruğu)
 

Dedim ya o her koşulda yaşayan, çok güçlü bir yapıya sahipti benim için. Babaannem kaynana kafası derdi. Yıllar boyu bahçe duvarının üzerinde bir teneke içinde yaşadı. Yağmur, kar vız geldi ona. O kadar çok yavrulardı ki! Gelen giden söylene söylene birkaç yavru alırdı. Annem çiçek açtığını hiç görmemiş. Ben iki yıl önce çiçeklerini gördüğümde annem çok şaşırmıştı.

Geçen yıla kadar çok güçlü yaşasa da sonunda geçen yılki kar ve yağmurlar onu çok hırpaladı ve içi boşalan topuzlar oldu. Ben baharda siteden okuduklarıma uygun olarak onları çürük olan kısımlarını temizleyip bir hafta toprak dışında, ışık alan ama güneşli olmayan kuru bir ortamda beklettikten sonra bol çakıl, biraz zeolit ve biraz da meşe kömürü parçacıları karıştırılmış bahçe toprağı ile yeni saksılarına geçirdim. Kısa sürede köklendiler. Kendilerini kurtardıklarını düşünüyordum ama o sırada yine birkaç hafta hastanede yatmam gerekti ve maalesef benim yokluğumda fazla sulandıkları için biraz kaybımız oldu. Şimdi bu dikenli güzeller büyümeye, minicik yavrular vermeye başladı...

Seneye çiçeklerini görebilmeyi umuyorum...

Sevgili Loveforlife
Hoş geldiniz, sayfanız hayırlı olsun. Ne güzel anlattınız çocukluğunuzu, babaannenizin çiçeklere bakışını, bahçenizi. Bizimde ben küçükken öyle bir bahçemiz vardı. Tabi benim çocukluğum sizinkinden çoook önceye gidiyor.
Çok keyifli bir sayfa takip ediceğimiz ifade etme gücünüzden belli oluyor.
Arada geçen sağlık sorununuz keyfimizi kaçırsada inşa Allah gelmiş geçmiştir. Hayatınızın bundan sonrasını sağlık ve esenlikle sürdürmenizi dilerim.
Tekrar hayırlı olsun. Sevgilerimle.
Halil Balaban

Hoşgeldiniz sevgili loveforlife,sefalar getirdiniz.Ne güzel anlatımı nıza bayıldım.Ayrıca çok çok geçmiş olsun,umarım kaktüs ve sukulentleriniz le birlikte sağlıklı ,mutlu bir hayatınız olur.
Sevgilerimle...

Sevgili loveforlife, içimden bir ses, bu akşam çok hoş bir sayfa ile tanıştığımızı söylüyor.;)

Güzel anlatımınla, güzel bitkilerini gördüğüm ve göreceğim için mutlu oldum.:)
Sayfan hayırlı, uğurlu ve bol bitkili olsun.:) Sevgiler...

Sedum palmeri
 

Bundan 3 yıl kadar önceydi. Bir yere düğüne gitmiştik. Düğün salonunun kapısında bakımsızlıktan perişan olmuş, etli yaprakları olan bitkiler vardı. Onlardan bir dal almak istediğimi söyleyince, yanımdakiler onların ot olduğunu söyleyip dalga geçmişlerdi.

Meğer ben o akşam farkına varmadan ilk sukulentlerime sahip olmuşum. O zamandan beri sürekli dışarıda. İşte bir toprak saksıya dikip, siteyi tanıyana kadar orada yaşamaya mahkum ettiğim güzel: Sedum palmeri... Yaz başında saksımızı süzek bir toprak hazırlayıp değiştirdikten sonra iyice serpildik.
Eklenti 347419

Yeni tomurcuklarımız görülmeye başladı bile.
Eklenti 347420
Eklenti 347421

Geçen yıl baharı böyle müjdelemiştik...
Eklenti 347422

Sn loveforlife,
Hayırlı uğurlu olsun.Gelmiş ve geleçek sayfalarınız .

Hoş geldiniz Değerli Dostlar, sefalar getirdiniz...
Sayfaları daha da güzel yapacak olan sizin iyi dilekleriniz ve ziyaretleriniz.
Tüm güzellikler sizinle olsun!
Sevgi ve selam ile...

Sedum sieboldii
 

Düğün salonunun kapısından 2 minik dal almıştım. Birinin üzerinde hemen hiç yaprak kalmamıştı. Bunun nedenini ilerleyen zamanlarda, kumruların bu çiçeğe olan yakın ilgisinden anladım. Hele ki bu yıl beslediğim kumru popülasyonu artınca köşe bucak saklansa da benim sedum sieboldii, tabiri caizse canını zor kurtardı.

Eklenti 347436


Çok az tomurcuğu kalmış olsa da çiçeklerini bana gösterdi.
Eklenti 347437

Şimdi yeni yavrular gelecek köklerden. Bahara yeniden böyle canlı olacak. Bizim kumru ailesini ondan uzak tutmanın bir çaresini bulmalı!
Eklenti 347438

Güler Atlası
 

Siteyi okudukça, bu sevda beni de sardı. O sıralar vaktimin çoğu hastanede geçiyordu. Ama doktorların odalarında, hastane koridorlarında ve bahçelerinde dahi aklımda fikrimde bitkiler vardı. Elime geçirdiğim her yerden minicik çelikler almaya başlamıştım. Tıp fakültesinden dönüşte Bauhause, Koçtaş ya da yol üzerindeki peyzajcıya uğrayıp kaktüs sukulent bakmak için türlü bahane bulur olmuştum artık.

Tabii sitede gördüklerimin çoğunu oralarda bulma şansım olmuyordu. Örneğin bunlardan biri "atlas" idi. Bir gün Yeşil Yağmur Kahvehanesi'ndeki bir sohbette konudan bahsedince, çok kısa sürede kavuştum Güler atlasıma.

O da beni çok sevmiş olacak ki, birkaç aylık süre içinde epeyce gelişti ve neşesi devam ediyor. Süzek bir toprakta. 10 günde bir kaktüs sıvı besininden verdim. Çiçeğini göreceğimden çok ümitliyim. Şimdilik balkonda ama korumaya almayı düşünüyorum, onu kaybetmeye tahammül edemem.

Sevgili Güler Hanım'a sonsuz teşekkürlerimle...

Sevgili loveforlife,

Sayfanız hayırlı olsun. Kaktüs ve sukulent fotoğraflarınızın güzelliğinin yanısıra bitkilerinizin hikayelerini de öğrenmek çok keyifli. Bu başlığı sık sık takip edeceğim. Sevgiler.

Sn loveforlife,

Sayfanızı takip edeceğim. Eminim ki bu sayfada çok güzellikler göreceğiz, zira sahibinin çok güzel bir kalbi olduğunu biliyorum. Sevgiler.

Neymiş peki anlamı?.. Şu uzaktan sevilmek için yaratılmış dikenli güzellik _ bir gece iş yerinde kaza ile çarptığım ve keşke kamyona çarpsaydım dediğim _ve kaybolan yaprakları yerine dikenleri olan ile bir anıldığına göre; onun da dikenleri var mı?..:p

Bakalım güzel anlatımınız bu _ kaktüs denen_ dikenli çiçe(k)ği sevdirecek mi?...;)

İnsan biriktirir; sukkulent ne biriktirir(!) bilmem ama insanın dişi olanını onda bir şey buluyor ki_ bu kadar çok seviyor...;)


Güzel anlatımız ile süslediğiniz sayfanız hayırlı olsun ve bir gün gidip bir bu dikenli çiçeği alırsam sebebi siz olacaksınız, bilesiniz...;)

Sayfanız hayırlı olsun sevgili loveforlife, bu sayfayı açmanıza çok sevindim.
Diğer harikalarınızı sabırsızlıkla beklemekteyiz.

Çok teşekkür ederim zafer1326. Belki harika değillerdir sizinkiler kadar. Pek çoğu daha minicik ama bence her biri ayrı ayrı çok değerliler...

Hoşgeldiniz... Sayfanızı şimdiden çok sevdim. Yakında bir dolu çiçekli mesajları da görmek dileğiyle...

Sevgili loveforlife ne iyi ettiniz de tanıştırdınız bizi bitkilerinizle, hayırlı olsun sayfanız. :)) Keyifli anlatımınızı ve paylaşımlarınızı ilgiyle takip ediyor olacağım. Sağlık, sihhat ve bol bitkili günler dilerim. ;)

Loveforlife bu sayfaya bayılacağımı hissediyorum.. Bakalım daha neler çıkacak..
Güle güle büyüsünler ;)
Sukulentin anlamı; etli bitki demekmiş..
İnsanlar neyi biriktirir bilmem ama, sukulentler su biriktiriyor.. :p
İki parmağınızın arasında sıkıştırmaya görün hemen su koyveriyorlar..
Sanırım kadın cinsi de ilginç olanı seviyor.. ;)

Her sukulent bir kaktüs olmasa da her kaktüs bir sukulenttir aslında. Özel bir yetenek vermiştir Yaratan onlara. Gövdelerinde biriktirdikleri sularla, ışık ya da su azalsa da tutunurlar hayata. Şartlar çok mu kötü, doğru yatar uykuya! Gece bile devam ederler fotosentez yapmaya.

Onlara bakmak da bir ayrıcalıktır aslında. Sabretmeyi öğretir bekleyişler bir minik yaprak ya da çiçek adına...

Suyu biriktirir biriktirmesine ama can da acıtır dikenleri varsa! İnsanlara da bir baksanıza! Tıpkı kaktüs ve sukulentler gibiyiz aslında... Öyle ya da böyle, yaşıyoruz her koşulda. Birbirimize benzesek de birebir aynı değiliz asla. Küçücük farklar var aramızda. Bazılarımız, dikenlerimiz varmışcasına sürekli savunma modunda... Zorluklara direndiğin ölçüde yaşıyorsun aslında. Mücadeleyi kazanır, çiçek açabilirsen ne âlâ...

Dişilere has bir sevgi olamaz bu asla... Her insan sever yaratılanı Yaratan hatırına! Yüreğinizde gizli kalmış bu sevginin ortaya çıkmasına vesile olabilirsem, ne mutlu bana!

Sayfanız hayırlı olsun.

Kaktüsü seven dikenine katlanıyor.

Hele bir de sahibesi sizseniz, değmeyin gitsin.

Bakalım daha neleriniz varmış...abone listesine aldım.

Kolay gelsin.

Sayın loveforlife sayfanız hayırlı olsun.Anlattıklarınız kadar suculent ve kaktüs sevdanız
çok belli olmakta.Bu sayfayı devamlı takip edenlerden olacağımı bilmenizi ister,devamını
beklerim.

Ne kadar hoş ve şen geldiniz !!
İsminizle müsemma çok güzel paylaşımlarımız olacağını hissediyorum.
Sağlık ve sefa ile...

Sevgili Loveforlife,

Otuz yıl önce bir kirpi ile arkadaş olmuştum. (Gülmeyin, gerçekten!) Bir sabah evden çıkarken duyulur duyulmaz bir ses geldi kulağıma. Aranmaya başladım, ve buldum onu!..

Eski kapının çürümüş saç levhasından geçmek isterken sıkışmıştı. Yanına gittim, çömeldim, durumunu incelerken nedense alçak bir ses tonuyla da konuşmaya başladım zavallıyla; sakin olmasını, kurtaracağımı filan söylemekteydim ki, inlemesini kesti.

Kurtardım onu!.. Dikkatimi çeken, dikenlerini kullanmayışıydı.

Uzunca bir zaman bahçe katı olan dairemizdeki balkonun önüne neredeyse her akşam geldi yaz mevsimlerinde...

Sizin emektar kaynana kafasını görünce aklıma geldi bu macera!..

Sayfanıza bayıldım da, esas uslûbunuza hayret ettim. O ne hoş anlatım tarzıdır öyle!.. İyi saklamışsınız kendinizi!..

Hani bir uşşak şarkıda dendiği gibi: "Kaydet beni de defter-i uşşaka a mahım."

Bundan böyle, her gün sizin yazınızı merakla bekleyeceğim, haberiniz olsun!..

Selamlar, sevgiler...

Sitemizdeki değerli paylaşımcı dostlar sayesinde kaktüs ve sukulent çeşitlerini çoğaltmaya ve bilgi edinmeye çalışan bir bitki ve hayvan bağımlısı olarak sayfanız hayırlı olsun. Paylaşımlarınızı merakla bekliyorum, darısı bana diyorum.

Sevgili selenn, Asiye, elta, Sudenur, Selis, Tura, yener.T, Ayşe Derin, Nikomedia;

Hayatın her anında, nice güzellik saklı. Tıpkı kaktüslerin sakladığı güzellikler gibi. Anlatımlarımda harmanlayabiliyorsam 'an'lara saklanan güzellikleri ne mutlu bana. Sayfamın kapıları sonuna kadar açık. Tüm güzel dilekleriniz için çok teşekkür ederim. Her daim beklerim.

Tüm iyi dileklerimle...

Sahip olduğunuz güzellikleri (kaktüs,suculent) hikayenizi,özellikle şiirsel anlatımınızı çok beğendim. Daha nice güzelliklere sahip olmanızı ve bu güzelliklerle birlikte sağlıklı ve mutlu günler dilerim.

Sn Loveforlife merhaba,
Ne kadar hoş gelmişsiniz, bu nasıl ince bir uslüptur böyle. Her na kadar Ankara Toplantısında tanışıp kaynaşamamış olsak da bu eksikliğimi bu sayfanız ile tamamlayacağımdan eminim.
Daha sayfanın girişinde bu sayfaya dair farklı bir heyecan sezdim söyleyeyim içimde kalmasın.
Ki, siz bir bitkisever olmanın ötesinde şiir ve kitap da sever gibi görnüyorsunuz, kimbilir neler yazmışsınızdır.Umarım zamanı ve yeri geldiğinde uygun da görürseniz bizlerle de paylaşırsınız nacizane.

Bu sayfayı ben de sürekli takip edeceğim, bitkilerinizin de maşallahı var çok güzeller. Bol bol da resim rica edeceğim, benim gibi yeni bitki oburlar için.

Sonunda takip edebileceğimiz bir sayfa açtın abla hayırlı olsun .)

Kıymetli Loveforlife,
Sayfanızı okumaya başlayalı bir kaç gün gibi kısa zaman olmasına rağmen; ince ve nezih anlatımınızın etkisini açıkça hissediyorum. Lütfen uslubunuzu daha fazla özletmeyin. Merakla yeni mesaj ve resimlerinizi bekliyorum. "Damlalar"da işlediğiniz duygu ve hassasiyet dolu konuları da iki gün okumayınca eksiklik hissettim. Bizimle daha fazla bir arada olmanızı özellikle rica ediyorum. Sevgi ve mutlulukla kalın.
Halil Balaban

Harika bir sunum.
Sayfanız hayırlı olsun sn. loveforlife; dikenli veya dikensiz naif güzellikleri ilerleyen zamanlarda çiçekleriyle birlikte izlemek çok keyifli olacak.
sevgilerimle...
.

Sevgili Ben fakir,

Ne kadar şanslıymış ki o minik kirpi; sıkışmak için bulmuş candan arkadaş olabilecek birinin bahçesini! Düşünsenize, ya sizin yerinize olsaydı başka biri? Maazallah; duymazdı o iniltileri, belki de o canı eceline terk ederdi... Dilerim herkesin arkadaşları sadık olur, tıpkı sizin minik kirpi gibi!

Değer veriyorsak eğer, paylaşacaksak güzellikleri; göstermeliyiz verdiğimiz değeri. Üslûp, değere değer katar; doğru yansıtıyorsa seni. Ne yazık ki, günümüzde iyi saklanmış olmayı garip karşılıyor çoğu kişi. Garip gelecek belki ama sırf prensiplerim olduğu ve yaptığım işin en iyisini yapma gayretinde olduğumdan o çoğunluktakiler pek sevmez beni. İşte o yüzden bu kadar çok seviyorum agaclar.net'i! Burada her daim buluyorum, beni anlayacak üslûp sahiplerini.

Sevgi ve umut daima sizinle olsun...

Aptenia cordifolia (Buz çiçeği-Baby Sun Rose Aizoaceae)
 

Çevrenizdekilere şöyle bir bakın. Kaç kişi sevdiği işi yapıyor? Ne acıdır ki, çoğu kişi yaptığı işi sevmiyor. Yapmış olmak için yapmayı ya da yapıyormuş görünmeyi tercih ediyor.

Benim de eski bir arkadaşım var. Arkadaşlığımız ta ortaokul yıllarına dayanıyor. Biz yıllarca dirsek çürütürken okuyup kariyer yapalım diye, o kolay olanı tercih ederek kariyer için babasının mesleğini seçti okumak yerine. Bir meslek ki işiniz gücünüz çiçekler, düşünsenize! Bize böyle bir iş sunulmuş olsa, değmeyin keyfimize. Biz işimiz değilken, her ayrıntıyı öğrenip onları yaşatma derdindeyken; "illallah" demiş işi "çiçekçilik" olan kişi! Sitede okuyup öğrendikçe, onların sahip olduğu onca yanlış bilgi ya da bilgisizlikle yıllardır bu işi hâlâ sürdürüyor olabilmeleri düşürüyor beni de hayrete.

Arkadaşım, Yalova'yı gidip seralardan birbirinden güzel çiçekler alıp; dükkanında satıyor, tıpkı babasının yaptığı gibi... Geçmişte ondan alıp yaşatamadığım öyle çok çiçeğim oldu ki! Şimdi düşününce anlıyorum ki, asıl hata bakımlarla ilgili bilgilerdeydi. Ne yazık ki, bu işi meslek olarak yapanların çoğu hiçe sayıyor bu işten yediği ekmeği. Sık sık yanına uğrarım. Müşterilere söylediklerini bir duysanız, çiçek bakımında hepsi devrim açacak gibi!:(

Çiçekler hakkında sahip olduğu şöyle böyle bilgisiyle yürütse de işi, değer verdiğim bir arkadaşımdır kendisi. Bilir misiniz, en çok ne üzer beni? Elinde kalıp satılmayan çiçeklerin hiç bilmez kıymetini, atıverir çöpe hepsini çuvallara tıktığı gibi. Siteyi tanıdıktan sonra bu arkadaşımın gözden çıkardıklarından o kadar çok kurtardığım çiçek oldu ki!

İşte onlardan biri. Yaz başı, yanına uğradığımda buz çiçeğinin kırılıp yere atılmış minicik bir dalı gözüme ilişti. Onu alıp eve geldiğimde bir hafta kadar suda köklenmeyi bekledi. İşte o minicik dalın şimdiki hali...
Eklenti 348343
Eklenti 348344
Eklenti 348345

Sevgili loveforlife...
Sayfanız hayırlı, bitki çeşidiniz bol olsun...ağaçlar.net denildiğinde bitkilerden sonra aklıma gelen şeylerden biri de sizdiniz...bunun sebebini şimdi daha iyi anlıyorum...yazılarınızı okuyorum da bana o kadar samimi ve içten geliyorsunuz ki...forumdaki diğer arkadaşların yazdıklarına da şöyle bir baktığımda onlarında benden farklı şeyler hissettiklerini sanmıyorum,belki de daha fazlası vardır...sayfanızı takip etmeye devam edeceğim...
Sevgi ve saygılarımla... :)

Euphorbia trigona (Süt ağacı)
 

Birkaç ay önceydi. Tedavi sonrası, hastane dönüşü... Yorulunca soluklanmak için uğradığım yolumun üzerindeki bir tanıdığın evi. Uzun süredir uğramamışım belli ki! Yoksa salonun köşesinde tavana değmek için çabalayan o kocaman süt ağacı kaçmazdı gözümden, mutlaka dikkatimi çekerdi. Tesadüf bu ya bu teyzenin benimle yaşıt olan kızı da annesini ziyarete gelmişti. Ben ileri atılıp minik bir çelik isteyince kızı:

-Tamam işte, sen bana da al bir çelik. Ben istiyorum, annem vermiyor. Benim için de bir tane dikmiyor. Yapsan yapsan sen yaparsın bu işi!

Görünen o ki, süt ağacımız çok değerliydi. Neyse ki çok nazlanılmadan kaptık iki tane çeliği... Mutlaka tutmalıydı bunlar şimdi, yoksa tekrar istemeye de yüzüm olmazdı ki!

İki gün kuruttuktan sonra bizim çelikler saksılara yerleşti. Keyifleri de pek yerindeydi.
.............
Maalesef benim o arada tekrar hastaneye yatmam onlar için hiç iyi bir haber değildi. Küçücük evimizdeki yer darlığından uzun süredir kimsenin yaşamadığı alt katın balkonuna yerleştirdiğim bazı çiçeklerim (özellikle kaktüs ve sukulentler), hastane dönüşü fazla sulanma sonucu içler acısı haldeydi. Sanırım birileri yüzmeyi öğretmeyi denemiş ama onlar sudan boğuluvermişti.

Süt ağaçları kökten devrildi. Hadi bakalım; kestim bir daha çürük yerleri, yine kurutup ektim, herkese de tembihledim bir daha su dökmemelerini.
Kardeşi evine gitti. Benim kızım ise hala keyifle büyüyor, seviyoruz birbirimizi...

Eklenti 348373

Eklenti 348374

Eklenti 348473

Eklenti 348474

Sayfanız hayırlı olsun, hiç anlamadığım bu türler hakkında bilgi edindim, teşekkür ederim.

Saygılarımla...

Rhipsalidopsis (Paskalya Kaktüsü)
 

Süt ağaçlı evin bahçesinde kocaman bir yoğurt kovasının içindeki paskalyalar oldukça bakımsızdı ama yine de güzeldi bana. Ne renk açtığını merak edip sorduğumda, hiç çiçeğini görmediğini söyledi ev sahibesi. Yıllardır aynı kovada ve aynı yerde. Yağmur, kar, güneş hepsi üzerinde. Bir kova dolusu, hâlâ yaşıyor ya bence bu bile mucize!

Koparılıp verilen çelik 5 lob idi. Eve gelip onları ekmeye kalktığımda, biraz deneysel bir çalışmayla hepsini ayırdım loblara. Biraz da cahil cesareti mi demeli? Bakın bu beş kardeş, şimdi ne halde...

Sevgili Sarin,

Bu işi o kadar iyi bilenler var ki sitede, benim yapmaya çalıştığım, sadece okuyarak tüm bitkilerim ve doğa için daha iyisini yapmaya çalışmak.

Tüm iyi dilekleriniz ve ziyaretiniz için ben teşekkür ederim.

Tüm güzellikler sizinle olsun.
Saygı ve selamlarımla...

Sevgili Loveforlife;
Sayfanızı keyifle okudum.Ne güzel yazmışsınız.Bu arada bendeki kaktüs ve sukulentlerin adını öğrendim.Latince isimlerini not aldım.Eski bir çiçek-bitki sever olarak bu siteye girdikçe
dostlarla karşılaşmış gibi hissediyorum,mutlu oluyorum.Hoşçakalın.......

Günaydın,

Ben iyice şaşkın haldeyim demek!.. Yeni bir muhit insanı şaşırtıyor.

Bu mesajınızı yeni gördüm demeye bile utanıyorum. (23.11. tarihli)

Umarım bağışlarsınız.

selam ve sevgilerimle...

sn.loveforlife sayfanız hayırlı olsun ankara toplantısında çok güzel insanlar tanıdım sizde onlardan bitanesisiniz elinize emeğinize sağlık güle güle büyütün çiçeklerinizi :)