Kısmen, Sayın Ayşe Yıldız. Pahalı ürün büyük oranda kalitelidir, haksızlık etmeyelim. Et suyu ise, etin suyunu nerede kullanacağınıza bağlı büyük ölçüde. Pilava biraz lezzet katsın diyorsanız, benimki bu iş için yeterli görünüyor. :)

Hoş... İşyerimizde 4.000 TL'lik makine ile ancak cep telefonu kalitesinde fotoğraf çekebilen çok yetenekli bir arkadaşımız var. Halbuki, makineyi kendi haline bıraksa, çok daha iyi çekecek. :)

Sayın PlentyPlant, E.miliniz çok büyük ve gösterişli. Maşallah nazarım değmesin de. O kadar çaprazlama yapılmış renkte çiçekli olanları var ki internette, insan hangi birini alacağını şaşırıyor. Ben pek E.mililere ısınamadım, sadece çiçeklerini seviyorum. Çiçeksizken çok hoşuma gitmiyor nedense. Yeni bitkilerinizin resimlerini de merakla bekliyorum.

Fazla çaprazlanan bitkileri biriktirmenin de sonu yok, Sayın AizoaceaeFAN. Milii'lerin pek çoğu fazla büyüyüp yer de kaplıyorlar. Ama "dikenli" familyaları sevenler için yine de bulunması lazım diyerek dört adet bulunduruyorum. İki tanesi henüz yavru olduğu için, renklerini ben de bilmiyorum. Çiçekli halleri ise, dediğiniz gibi, gerçekten hoş oluyor.

Şenlik vaaaaar...

Kristal gibi Haworthia Viscosa çiçekleri...
Bu güzel bitkiyi hediye eden değerli "dost"a teşekkürlerim ve saygılarımla...

Eklenti 225817

Eklenti 225818

Eklenti 225819

Eklenti 225820

Eklenti 225821

Akşam çökerken, COTYLEDON çiçekleri...

Eklenti 225822

Eklenti 225823

Eklenti 225824

Eklenti 225825

Eklenti 225826

Alttaki fotoğraf ise amber+mavi gözlükler için üç boyutlu.

Eklenti 225827

Bayıldım haworthia viscosanın çiçeklerine. Coytledonun çiçeklerinin tam açılmışıda çok hoş:p

Sn plentyPlant;hem çok güzel, çok sağlıklı ve bakımlı kaktüsler, sukulentler. Hem olağanüstü güzel çiçekler ve hemde bilgilendirme:) Teşekkürler

Cotyledonun çiçekleri ne kadar güzelmiş. Viscosanın kristal görünümünü çok güzel görüntülemişsiniz. Ancak orada bir nokta dikkatimi çekti. Unlu bite benzettim. İnşallah değildir. Kendi bitkilerimi kontrol etmekten galiba ne görsem böcek sanıyorum.:)

Hayır, Sayın Zenfree. Unlu bit değil. :) Çiçeğin yaprağının kıvrımındaki boşluktan, arkadakinin pembe çizgili parçası görünüyor.

Teşekkür ederim Sayın Sevim K. Viscosa'nın çiçek dokusu çok güzel. İç dokusu, minik buz parçacıklarını bir araya getirmişsiniz gibi.

COTYLEDON çiçeklerine bayıldım. Çok güzelde fotoğraflamışsın, ellerine sağlık.

Sırf bu fotoğraflar yüzünden mavi gözlük edineceğim. :)) Bir de üç boyutlu hallerini göreyim de tam tımarhanelik olayım. Bakırköye kaktüs serası edindirmek lazım. :)

Güzel sözleriniz için teşekkür ederim Sayın MrMusti, Sayın Asuman Dilek! Üç boyutlu fotoğraflar gerçekten daha etkileyici görünüyor. Ama ben henüz istediğim düzeyde çekimler yapmakta zorluk çekiyorum. Milimetrik hesaplar ve açılar önemli. Çıplak elle bu kadar oluyor. :)

COTYLEDON çiçeklerine bayıldım. Çok değişik.Şeker gibi.Çok güzelde fotoğraflamışsın, ellerine sağlık.

Teşekkür ederim Sayın Oğuzhan. Onlar bizim çocuklarımız sayılır. Hepsi ayrı güzel görünüyor bana. :)

MAMMILLARIA BOCASANA “FRED”LER…

Eklenti 228384

Fredler, mutasyona uğramış türler içinde belki de en bilineni ve ilginç olanları.
Bu türün anası Mammillaria Bocasana. Ancak, böyle bir gelişimi nasıl gösterdiği konusunda çeşitli fikirler var. M. Bocasana’nın doğada değişime uğramış bir parçasının alınarak üretildiği, bunlardan biri. Bir diğeri ise, bir serada belki de tesadüfen yetiştirilip, kendi kökleri üzerinden değişime uğramış haliyle büyüyebildiğinin keşfedilmesi... Bu türü yetiştiren/keşfeden kişinin kendi adını verdiği, bu nedenle Fred adını aldığı da, varsayımlar arasında. (Bu konuda tatmin edici bir kaynağa ulaşabilen üyemiz olursa ve bizimle paylaşırsa memnun olurum.)

Daha çok tümörü andıran, kauçuğa benzer yapıda, yeşilden kırmızıya kadar değişken bir dokusu var. Yavru öbeklerinden veya kesilmiş uzantılarından tekrar köklendiriliyor. Ancak bu, biraz özen istiyor. Tıpkı kaktüslerde olduğu gibi, kesilmiş parçası 1-2 hafta kadar kurumaya bırakıldıktan sonra ekilmeli. Köklendirilen her yeni bitki ise bir diğerinden çok az da olsa farklılıklar gösterebiliyor.

Fredler’i canlı tutmak çok özen isteyen bir uğraş. Çok havadar ve çok aydınlık bir ortama ihtiyaçları var. Fazla soğuğa ve don tehlikesine karşı hassas. Güneş aldığında renkleri kızarabiliyor. Ayrıca sulamanın dikkatli yapılması ve bulunduğu toprağın steril tutulması çok önemli. Genellikle kök çürümesi ile ölüyorlar.
Gelişim sırasında normal dikenler verebildiği gibi, sürpriz biçimde çiçek de açıyorlar. Hatta, bitkinin bir bölümü aslına dönüşerek, normal bir M. Bocasana gibi büyüme gösteriyor.

Kısacası, zor ama bir o kadar da eğlenceye ve sürprizlere açık bir tür.

Kaynaklar:
- www.cactus-art.biz
- www.fredgrower.com

Eklenti 228385

Eklenti 228386

Eklenti 228387

Eklenti 228388

M. BOCASANA FRED (Tuberculate Form)

Eklenti 228391

Eklenti 228392

Eklenti 228393

Alttaki fotoğraflar ise amber+mavi gözlükler için 3 boyutlu

Eklenti 228394

Eklenti 228395

SULCOREBUTIA ARENACEA
(Sinonimi: Rebutia arenacea)

Eklenti 228404

Eklenti 228405

Eklenti 228406

Anavatanı Bolivya dağları. Hafif basık küresel gövdeli bu tür, belli bir yaşa ve büyüklüğe ulaşınca yavru yumrular vermeye başlıyor. Gövdeye paralel, simetrik ve tarak biçimli diken yapısına sahip.

Fazla sulamaya karşı oldukça duyarlı. Özellikle kış ayları olan dinlenme döneminde, kuru tutmak çok daha önemli. Kazık tipi kök yapısına sahip olduğu için, kök çürümesine karşı önlem olarak, saksıya ekerken kök boğazını iri tanecikli kum, çakıl vb. su tutmayan veya çabuk kuruyan bir yüzey malzemesi ile çevrelemekte yarar var. Yine aynı nedenle aşılama yoluna da gidilebiliyor.

Dağlık alan türü olduğu için, parçacık yapılı mineral toprakları seviyor. İyi bir drenaj ve hava sirkülasyonu önemli.

Yazın sarımtrak turuncu çiçekler veriyor. Çiçeğin tam açması için güneş alması önemli. Açışını tamamladıktan sonra ömrü bir gün kadar. Bu güzel çiçekleri görmek için, dinlenme dönemi olan kış aylarında 4-5 derece civarı, donma tehlikesi olmayan ama soğuk bir yerde bekletmek gerekiyor. Ilık veya sıcak sayılabilecek bir yerde tutulursa yaz aylarında tomurcuk, dolayısıyla çiçek vermeyebiliyor.

Tohumdan ve yumrulardan tekrar üretmek mümkün.

Kaynaklar:
[I]- www.cactusedintorni.com


Eklenti 228407

Eklenti 228408

Eklenti 228410

Eklenti 228411

Alttaki fotoğraf amber+mavi gözlükler için üç boyutlu.

Eklenti 228412

FAUCARIA TIGRINA
(Sinonimi: Mesembryanthemum tigrinum)

Eklenti 228413

Aizoaceae ailesine ait bir sukulent. Anavatanı Güney Afrika.

Yapısından dolayı Kaplan Çenesi ve Köpekbalığı Çenesi isimleriyle de anılıyor. (Bende Piranha çağrışımı yapmıştı.)

Öbek olarak büyüyen ve zamanla zemine yayılabilen bir cins. Üçgen yapıda, etli yapraklarının içbükey yüzeye sahip bölümünün kenarlarında, dişe benzer uzantılar yer alıyor. Ancak bunlar oldukça yumuşak.

Bitkinin gövdesi yok ama yaşlandıkça çık kısa ve kalın bir gövde oluşumu gerçekleşiyor.

Yaz ayları dinlenme dönemi. İlkbaharda ve yaz sonunda belirli aralıklara sulanabilir ama toprağının kurumasına izin vermek gerekiyor. Bu dönemde aydınlık ama hafif serin bir yerde tutulursa iyi olur. Ayrıca sulamayı da, yapraklarının buruşmasını önleyecek kadar az ve kontrollü yapmak gerekiyor.

Büyüme dönemi olan yaz sonundan kışa kadar besin katılmış su vermekte yarar var. Büyük, papatyayı andıran sarı çiçeklerini de bu dönemde açıyor. Kış boyunca dondan korumak ve doğrudan güneş alan bir yerde tutmak, bitkinin sağlığı açısından gerekli. Organik yönden fakir, hatta pumice, çakıl, perlit gibi geçirgenliği artıran içeriğe sahip topraklarda daha sağlıklı büyütülebilinir.

Kaynaklar:
- www.etsy.com
- www.desert-tropicals.com

Eklenti 228414

Eklenti 228415

Eklenti 228416

Eklenti 228420

Üstteki fotoğraf amber+mavi gözlükler için üç boyutlu.
Alttaki fotoğraf ise F. Tigrina'nın doğadaki biçimlerinden biri.

(Fotoğraf kaynağı: http://www.infojardin.com/foro/showt...=60038&page=23

Eklenti 228421

Mammillaria Bocasana, çok hayret uyandırıcı bir tür. Tanıttığınız için teşekkürler.
Köpek balığını o kadar güzel fotograflamışsınız ki isimin neden verildiği hemen anlaşılıyor.

Sulcorebutia'yı, benim rebutia olarak bildiğim kaktüsüme çok benzettim. Bu mesajdaki ikinci fotograf. Bendeki Rebutia arenacea olabilir mi acaba?

Faucaria çok güzelleşmiş, ustanın elinde olduğunu biliyor demekki, mahcup etmiyeyim demiş.

Tamam diğerleride güzel ama, ben FAUCARIA TIGRINA (Sinonimi: Mesembryanthemum tigrinum) yı daha çok beğendim. Belki de ilginç ve özel yapısından dolayıdır. Bende de sizin gibi ilk anda pranha yı çağrıştırdı. Hatta üstten çekim fotoğraflarda bu daha da belirgin. Nereden köpekbalığına benzettilerse.

Harika kareler ve bilgiler yine. Mammillaria bocasana çok güzel ve değişik formda. Haworthia viscosa'nın çiçeklerini bende daha evvel gördüm ama sayenizde güzel fotoğraflamanız neticesinde bu çiçek bana ayrı bir güzel gözüktü. Ellerinize sağlık.

[FONT="Comic Sans MS"]Sayın PlentyPlant bu fotoğrafları gördükten ve açıklamaları da okuduktan sonra benim sanki başka bir Kaktüs dünyasında gezintide olduğumu hissettirdiniz.Fotoğraflardaki canlılık için ellerinize sağlık diyorum.Bu işler ancak gönül vererek ve sevgi ile yapılacak işlerdir.
Allah gönlünüze göre versin.Selamlar.[/FONT]

Teşekkür ederim, Sayın Zenfree. Bağlantısını verdiğiniz fotoğrafa baktım. Hayır, aynı tür değil. Alttakini (turuncu çiçekli) Rebutia Pulvinosa'ya benzettim ama bakmam lazım. Ben de merak ettim şimdi. :)

Piranhama (veya köpekbalğı) olan ilginiz için teşekkür ederim Sayın Mrmusti, Sayın Skaraca. Ama "ustalık" epeyce abartılı bir tanımlama olmuş Sayın Mrmusti. Yılların bir miktar daha geçmesi gerekiyor. "Özenli olmaya çalışan bir kaktüssever" diyelim. :)

Hoşgeldiniz Sayın Selenn. Sizin de bildiğinizden eminim; Fredlerin çok farklı formları var. Aklımda olan iki-üç türün yanına Fred ekleyip, özel bir koleksiyona bile kalkışabilirim.

Viscosa'nın çiçeklerindeki kristalize detayı ise kırmızı örümcek aramada kullandığım büyüteçle incelerken tesadüfen gördüm. Normal gözle (en azından benimkiyle) seçmek zor. :) Göstermek lazımdı. Fotoğraf makinesi-Photoshop işbirliği, benim yerime halletti.

Güzel sözleriniz için teşekkür ederim, Sayın Serilaa. Sayfanızı takip ederken, gönlünüzün ne kadar geniş ve sevgi dolu olduğunu fark etmemek olanaksızdı. Herşeyin sizin de gönlünüzce olmasını dilerim.

Elimde büyüteçle ben de unlu bit avındayım son zamanlarda ama çiçekleri yakından gözlemlemek aklıma gelmemişti. Hakikaten çok güzel bir ipucu oldu benim için. Teşekkür ederim.

Başlığınıza, bitkilerinize ve sunumunuza gösterdiğiniz titizlikle örnek bir başlık sizinkisi. Bizlere gösterdiğiniz tüm güzellikler için tekrar teşekkürler.

Sözlerinizle onurlandırıyorsunuz Sayın Selenn, asıl ben teşekkür ederim. Hepimiz birbirimizden birşeyler görüp öğreniyoruz. En azından, ben kendi adıma pek çok şey öğreniyorum.

Unlu bit avı deyince aklıma geldi. Biliyorsunuzdur; Neem Yağı diye bir ürün var. Organik tarımda da pek çok haşerat ile mücadele kullanılıyor. Son üç haftadır deniyorum. Melisa'nın tümü unlu bit ile kaplı. İlaç çare olmadı. Birer hafta arayla bu ürünü kullandım. Hala canlı bitler var ama bitki yapraklarının kuruyup dökülmesi durdu, aksine canlanma başladı. Bitlerin büyük çoğunluğu kuruyup öldüler. Önce bitkinin bünyesine, oradan da onunla beslenen canlının bünyesine geçiyor. Canlının beslenmesi kesiliyor, üremesi ve kabuk değiştirmesi duruyor ve beslenemeyen, üreyemeyen canlı ölüyor.

Birkaç bitki üzerinde deniyorum şimdilik. İlk sonuçlar olumlu görünüyor. Bu konuda bilginiz, deneyiminiz (veya bilgisi olan üye arkadaşımız) varsa, paylaşmanızı rica edeceğim. Önemli bir avantajı da hafif doz aşımlarında, diğer zehirler gibi bitkide yakıcı etki yapmıyor.

Sayın Plenty Plant, evet Neem Yağı'nı duydum ama bizzat tecrübem olmadı şimdiye kadar.
Unlu bit şuanda sadece Hoyamda mevcut. Diğerlerine geçmesinden endişe ettiğim için büyüteç elimde diğer kaktüs ve sukulentleri inceliyorum. Hoya'yı büyüteçle gördüğüm unlu bitlerden temizledim. İnanılmaz yaratıklar olgunlaşmış yapraklardan çok yeni filizlere üşüşüyorlar.

Bu ürünü burada temin etmeye çalışacağım. Bence en güzel özelliği hem organik olması hem de doz aşımında yanıklara sebebiyet vermemesiymiş. Zira diğer zehirli gruptan bir ilaç kuzenimin koca bir saksı Echeveria'sını yok etti.

İleriki dönemlerde tecrübelerinize yer verirseniz sevinirim.

Sn PlentyPlant bu gerçek olamaz ne kadar çok çeşit var. Böyle bunları sergileyerek bırakamazsınız. Bence bizlere de göndermelisiniz. Bu kadar güzelliği tek başınıza yaşayamazsınız. Sanırım bir çok üyede benim gibi düşünüyordur. Lütfen onlardan bizlerede gönderin. Ben yeni bahçe kuruyorum. Onun için nerede güzel bir şey gördüm istiyorum. Ayrıca kaktüs ve suklulent grubu çok ilgimi çekiyor. 5-6 çeşit bende de var ama sizin çiçeklerin yanında hiç kalır. Saygılar sunuyorum.

İlginiz için teşekkür ederim, Sayın Gülsu. Ciddi koleksiyoner üyelerimizin yanında, benimkilerin sözü bile edilmez. Kaktüs ve sukulent sayınızı artırmak istiyorsanız, www.kaktus.web.tr adresini ziyaret etmenizi öneririm. Çok değişik türleri resimlerini görerek seçebilir, çok uygun fiyatlarla alabilirsiniz. Sayın Taner Angay özenle paketleyip kargo ile de gönderiyor.

Karadeniz bölgesindeyseniz ve bahçeniz için düşünüyorsanız, kaktüslerden daha çok Sempervivum, Echeveria türü sukulentlere yoğunlaşmanızı önereceğim. "Üyelerin kaktüs ve sukulentleri" başlığı altında yer alan sayfalarda da çok güzel sukulent yerleşimleri, bahçe düzenlemeleri ve türleri göreceksiniz.

Güzel uğraşınızda kolaylıklar diliyorum.

Sayın Plenty Plant, bu ara bitkilerinizi göremiyoruz. Nasıllar? :)

Neem Yağı notumu aldım sn PlentyPlant. Yaz başında kalanşomla başlayan unlu bit mücadelemiz zaman zaman diğer bitkilerde nüksederek devam ediyor.

Sayın PlentyPlant neem yağı diye bahsi geçen ilaç Neemazan denen ilaçta da neemyağından
yapıldığı bahsedilmekte.acaba aynı etkiyi gösterir mi?

Sayın Serilaa, Sayın Sevim K!
Sözünü ettiğim Neem'i bir süredir kullanıyorum. NeemAzal da aynı amaçla üretilip satılıyor. Benim kullandığım da bu. (Saf Neem Yağı'nı bulmak hem çok zor, hem çok fazla pahalı)
Aldığım sonuçlar oldukça parlak diyebilirim. Her yıl sinek larvaları, geometrid larvalar ve unlu bitlerle kaplanan balkon çiçeklerimi hayatta tutabilmek için epey mücadele veriyordum.
Bu yıl tek tük olanların dışında, sorun olmaktan çıktılar. O kadar ki, Nepenthes keselerini aç bırakmayacak karasinek bile bulmak neredeyse imkansız hale geldi.