agaclar.net

agaclar.net (https://www.agaclar.net/forum/)
-   Üyelerin Bonsai Çalışmaları (https://www.agaclar.net/forum/uyelerin-bonsai-calismalari/)
-   -   Cemaleddin / Dişbudak Yapraklı Akçaağaç (Acer Negundo) (https://www.agaclar.net/forum/uyelerin-bonsai-calismalari/25915.htm)

Cemaleddin 05-01-2012 10:20

Cemaleddin / Dişbudak Yapraklı Akçaağaç (Acer Negundo)
 
4 Eklenti(ler)
2007 yılında kardeşimin getirdiği yaklaşık 80 cm boyundaki akçaağacı budayıp iki akçaağaç yaptım... 1. fotoğraf ana ağaç, 2. onun budanmasından çıkan çelikle oluşan ağaç...

Cemaleddin 11-04-2013 07:48

Akçaağaç 1
 
5 Eklenti(ler)
Akçaağacın 6 yıllık gelişimi...Şu an boyu 25 cm.

Eklenti 389207
2007 deki ilk budanmış hali.

Eklenti 389208
11 mART 2013

Eklenti 389209
5 Nisan 2013 A YÜZÜ

Eklenti 389210
5 Nisan 2013 B Yüzü

Eklenti 389211
10 nisan 2013 yaprak küçültme karşılaştırması...

Hazeyn 11-04-2013 08:00

Bu türü pek sevmesem de dal dizilimi ve orantısı bence iyi olmuş. Elinize sağlık.

badrobot 11-04-2013 08:39

sn. Cemaleddin. Ağacınız gerçektende güzel. 5 günlük bir süredeki artan yaprak sayısı kendini belli ediyor.
Akçaağaçlara benimde ilgim var.
ağacınızı ön A-B den fotoğraflarını çekmişsiniz. ağacınızı yan açılardan da çekebilirmisiniz? çünki bu açılardan derinlik hissini anlamak çok zor.
aslında hepimiz bu duruma gelmiş, gelişmiş ağaçlarımızı (bonsai maratonunda da olduğu gibi) dört açıdan fotoğraflamakta fayda var. çünki her dalı ve işlemleri daha rahat görme inkanı doğmakta.
iyi çalışmalar dilerem.

Cemaleddin 11-04-2013 08:47

Elbette Sayın Badrobot en kısa sürede yandan çekilmiş fotoları da yüklerim...

Sakaki 11-04-2013 10:22

Sanırım ağacınız dişbudak yapraklı akçaağaç (Acer negundo).
Sonbaharda güzel renkler sunuyor, yapraklar iyice küçüldüğünde sonbaharda seyri güzel olur.
Başarılar dilerim.

sagol 11-04-2013 11:30

Cemaleddin Bey,

Komşumdan bizim bahçeye düşen tohumlardan 100 den fazla tohum çimler arasında filizlenmiş. Hepsini kurtaramasamda çimleri biçmeden birazını kurtarmaya çalışacağım.
Ağacın hareketi de güzel, sonbaharda sapsarı renkler veren ve hızlı büyüyen güzel bir ağaç.

İyi çalışmalar dilerim...

bonsaicimali 11-04-2013 16:11

acer sevdiğim bir tür iyi çalışmalar hepinize

Cemaleddin 11-04-2013 17:00

Sayın Sakaki ben de Acer Ginnala diye kaydetmişim, fakat siz negundo dedikten sonra benimde kafam karıştı... :)

Cemaleddin 11-04-2013 17:07

şimdi vikipedia da buldum siz haklıymışsınız... :)

tourkana 11-04-2013 17:28

Sn. Cemaleddin, elinize sağlık çok estetik bir görünüme kavuşmuş ağacınız. Merak ettiğim gübreleme , besleme ile ilgili nasıl bir yöntem uyguluyorsunuz ?

Cemaleddin 11-04-2013 17:57

Sayın Turkana; İlk başlarda normal bahçe toprağı kullandım, bunun yanlış olduğunu öğrendiğimde kendim kompose yaptım(yanma süresi 6 aydı ve hala sanırım tam yanma tamamlanmamıştı.) ve geçen yaz saksıda sadece perlit ve kompose kullandım, bu hatamın bedelini de 5 yaşında mini boy bir sığla ağacımın çürümesi ve ağaçlarımın güçlü gelişememesiyle ödedim... Çünkü kompose saksıya bol miktarda konulduğunda ağacın ihtiyacı olan oksijenide tüketiyormuş... Yaz sonundan beri de en az bir yıl yanmış kompose bahçe toprağı ve perliti beraber kullanıyorum...BU bahar ağaçlar sanki daha bir güçlüler...

badrobot 11-04-2013 19:34

sn.Cemaleddin. bence yine tam anlamıyla çözümü bulduğunuzu düşünmüyorum. sizin karışımda bahçe toprağı ve perlit işi bozuyor.
-perlit nem tutuculuğu özelliğinden dolayı sadece fazla sulama gerektiren bitkilerde faydalı olabilir. diğer bitkilerde kök çüzümesi yapacağı aşikar.
-bahçe toprağıda tamamen sizin kontrolünüz dışında; içinde ne tür nematodlarında olabileceğini bilmediğimiz bir malzeme.
çözüm:
1 ölçü torf (ben 320lt pakatlerde 45 tlye alıyorum.)
1 ölçü mil toprak (kuma benziyor ama kum değil. bunun içinde hiç bir besin yok)
1 ölçü 3-5 mm taş
1 ölçü 3-5 mm volkanik tüf (kırmızı renklidir)
not:taşları ve mili iyice yıkadıktan sonra kullanmakta fayda var.
gübre olarakta yavaş yarayışlı granül akıllı gübre çeşitlerinden NPK oranları uygun olanları seçilebilinir. ayrıca 15 günde bir kere yapraktan amino asit içeren bitkisel menşeyli sıvı gübreylede takviye edilirse...
bu karışım ve beslenme programıyla ağaçları o zaman seyredin.

Cemaleddin 11-04-2013 20:47

Sayın Badrobot; Perlit su tutucu özeliğinden ziyade suyun çok çabuk saksıdan tahiyesini sağlayarak sadece köke gerekli olan nemi tutar, toprakta boşluklar oluşturarak kökün çok iyi gelişmesini sağlar. Sizin kulandığınız torf ve mil de nemi çok iyi tutar volkanik tüf ve taşlarda toprakta boşluklar oluşturarak kökün gelişmesini sağlar... Yani aynı hedefe farklı yollardan ulaşıyoruz... Beslenmesine gelince siz NPK kullanıyorsunuz... Ben mecbur kalmadıkça kimyasal kullanmadım şimdiye kadar.. Onun yerine komposeyi veya şerbetini kullanıyorum... Kolaylıklar diliyorum...

Cemaleddin 12-04-2013 20:16

2 Eklenti(ler)
İki yandan görünümü...

badrobot 12-04-2013 20:23

sn.Cemaleddin. fotoğrafları çekip yayınladığınız için teşekkürler.
ağacınız bu açılardanda oldukça tatmin edici ve güzel.
çalışmalarınızda kolaylıklar dilerim.

Cemaleddin 12-04-2013 20:51

Teşekkür ederim Sayın Badrobot... Size de kolay gelsin...

bonsaicimali 19-04-2013 18:02

çok estetik duruyor benimde negundom var ve gerçekten okadar hızlı gelişiyorki

Cemaleddin 19-04-2013 19:02

Ben de en sonunda Acer Palmatum buldum, hep fotoğraflardan görmüştüm , amaaaa Çarşambaya birkaç tane alıyorumm :)

bonsaicimali 19-04-2013 19:28

bende palmatum var negundoda var platonoides de var benim asıl aradığım crimson king :D oda biraz zor

Cemaleddin 27-05-2013 18:55

Akçaağaçta Değişim...
 
3 Eklenti(ler)
Akçaağaç sert rüzgarlara maruz kaldı... Çaışmayı görüşlerinize sunuyorum...

Eklenti 410705
27mayıs2013



Eklenti 410703
27mayıs2013a
Boy:18cm

Eklenti 410704
27mayıs2013b
Boy:26cm

Soner 27-05-2013 19:15

Ağacı rüzgarın estiği yöne (sola) doğru biraz daha yatırıp, kesmeyi önerdiğiniz dalı da rüzgar efektine dahil edebilirseniz daha iyi olur diye düşünüyorum.
İyi çalışmalar.

Cemaleddin 29-05-2013 20:16

1 Eklenti(ler)
Sayın Soner; sanırım böyle daha iyi oldu gibi...

Eklenti 411830
29mayıs2013

Cemaleddin 03-10-2013 11:54

1 Eklenti(ler)
Akçaağaç 10haziran2013

Sakaki 21-10-2013 13:04

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi Cemaleddin (Mesaj 1205274)
Akçaağaç 10haziran2013

Sn Cemaleddin,

Elinize sağlık güzel gidiyor, en tepede yeni çıkan sürgün bana fazla gibi geldi.

Başarılar dilerim.

Cemaleddin 21-10-2013 20:27

Sanırım haklısınız Sayın Sakaki... Görüşünüz için teşekkür ederim...

Cemaleddin 05-11-2013 11:00

1 Eklenti(ler)
Arkadaşlar, Akçaağaçta böyle bir jin uygulaması yapmayı düşünüyorum... Ama önce görüş ve eleştirilerinize ihtiyacım var... Ayrıca bu jin'i yapmak için teknik bilgiye de ihtiyacım var... Deneyimli arkadaşların yapılacak işlemi sırasıyla anlatmasına da ihtiyacım var... :)

sagol 05-11-2013 11:33

Sayın Cemaleddin,

Ağacı daha yaşlı göstereceğinden daha iyi olur diye düşünüyorum.

Jin Shari için

- Kabukları itinayla soyuluyor(sizde dallar ince olduğundan daha özen gerekir)
- Pürmüz, çakmak veya parmakları yakmadan kibritle(çıra parçası kibritten daha iyi) soyulan kısımlar hafifçe yakılır. Yakma zorunlu olmamakla birlikte ben genelde yakma işlemi yapıyorum. Hem soyma veya oyma sırasındaki pürüzler, kıymıklar yanıyor hem de hafif yakma nedeniyle yanan yerler koyu yanmayan yerler açık renk kaldığından gölgeler daha güzel oluyor. Tam beyaz olsun istiyorsanız yakmamak daha iyi olabilir, yanma sırasında oluşan is nedeniyle tam beyazlık azalıyor). Dallar ince olduğundan yakarsanız dikkatli olmanızı tavsiye ederim.
- Korumak istediğiniz kabuk uçlarına ağaç macunu uygulanır.
-Bir süre kurumaya bırakılır(bazen 1-2 hafta bazen 2-3 ay bırakıyorum kesin bir süre yok, ıhlamur gibi yumuşak ağaçlarda daha kısa, çam gibi ağaçlarda çok daha uzun olabilir)

. Lime sülfür için sıcak güneşli bir saat seçilir
- Lime sülfür uygulamadan önce kuru dallar spreyleme gibi bir yöntemle suyla ıslatılır
- İsteniyorsa lime sülfür hafifce renklendirilir(çay suyu, toz boya akrilik boya olabilir, tam beyazdansa fildişi rengi daha hoşuma gidiyor bu rengi genelde çaysuyuyla veriyorum). Göz, kovuk gibi yerlerde biraz daha koyu renk daha iyi olabiliyor.

- Kurumaya bırakılır(2-3 saat su dokunmasa daha iyi oluyor)

- Lime sülfür işlemi 1-2 ay sonra tekrarlanır.

Bir yıl sonra yenilenirse fena olmaz.

Kolay gelsin

Sakaki 05-11-2013 12:43

1 Eklenti(ler)
Merhaba Cemaleddin bey,

Jin uygulamasını sagol hocam çok güzel açıklamış zaten. Benim farklı bir önerim olacak size:

Bu ağaca rüzgar efekti/tarzı vermeye çalıştığınız için, yüklediğiniz son resimde en üstteki dalı canlı bırakıp aradaki birkaç dala jin yapmak yerine, sanki rüzgardan üstteki dallar kırılıp kuruyarak, rüzgara daha az maruz kalan alttaki dallar ise canlı kalmış gibi doğal bir izlenim yaratmak amacıyla aşağıda verdiğim örnek gibi yapsanız nasıl olur?

Bu şekilde rüzgara maruz kalan bir ağacın yaşadığı dramı daha doğal anlatmış olursunuz.


Eklenti 452097

Cemaleddin 05-11-2013 15:12

1 Eklenti(ler)
Sayın Sakaki; Öncelikle emeğiniz için teşekkür ederim... ''ağacın yaşadığı dramı daha doğal anlatmış olursunuz.'' diyorsunuz...Hayatımızın akışında yaşadığımız dramlar bizim içimizi gerçekten acıtır, tanık olduğumuz dramlar ise oldukça huzursuz edici ve acımsıdır...Yaptığınız çalışma ise, beni huzursuz edecek kadar dramatik olmuş... İkileme düştüm şimdi... ????

(Jin yaptığınız dalı gövdeye kadar soymamanızın bir sebebi var mı?)

Ferit Aydın 05-11-2013 15:32

Cemaleddin abi, uygulama ile ilgili Güven bey ve Taner bey in vermiş olduğu görsel ve teknik bilgiler doğrultusunda güzel sonuçlar alınacağı kesin fakat ağaç türü ile ilgili bir dip not vermek isterim.

Yapacağın uygulama "Acer" varyetelerinin büyük çoğunluğunda oldukça riskli bir durum yaratabilir bu benim tecrübe ettiğim şahsi fikrim elbette ki aksini gösterecek tespitlerde bulunabilir.

Acer türlerinde normal budamalarda bile geriye doğru kurutma ve dalın bir kısmının ya da ağacın tamamının ölmesi söz konusu olabiliyorken jin uygulamasında daha tehlikeli sonuçlar çıkabilir.

Benim bahçemde ki büyük Acer i seninle birlikte incelemiştik hatırlarsan orada gördüğün kabuklaşma ve kurumalar düz bir budamadan sonra oluşan bir durum budama işlemi ile birlikte anında macunladığım halde, bilgin olsun istedim :)

Sakaki 05-11-2013 15:32

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi Cemaleddin (Mesaj 1215165)
(Jin yaptığınız dalı gövdeye kadar soymamanızın bir sebebi var mı?)

Hayır yok, fazla zamanım olmadığından sadece anlatmak istediğim şeyi anlatmaya yetecek kadar boyayabildim :)

Cemaleddin 05-11-2013 15:47

Sevgili Ferit, uyarınız için teşekkür ederim... Bunu anlamak için bendeki ikinci akçaağaçta buna yakın bir uygulama yapabilirim...

Ferit Aydın 05-11-2013 15:50

Kesinlikle daha sağlıklı olacaktır, küçük bir dalda kabuk soyma yaptıktan sonra limesülfür varsa hemen uygula ve Güven beyin dediği gibi yakma işlemini yap.

Bahar başında belli olacaktır durumu, kolaylıklar dilerim

Cemaleddin 05-11-2013 16:22

Sayın Sagol, verdiğiniz doyurucu bilgiler için çok teşekkür ederim...

Özgür Tosun 06-11-2013 10:34

Peki "Acer" lerin odun karakteri jin ve shari için uygunmudur acaba? kireci sevmeyen bir bitkiye lime-sülfür uygulamak nasıl sonuçlar doğurur?

Sakaki 06-11-2013 22:09

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi Özgür Tosun (Mesaj 1215434)
Peki "Acer" lerin odun karakteri jin ve shari için uygunmudur acaba? kireci sevmeyen bir bitkiye lime-sülfür uygulamak nasıl sonuçlar doğurur?

Lime sülfürü bitkinin toprağına veya köklerine vermiyoruz sn Özgür Tosun. Ölü dokunun çürümemesi ve ağacın güzel gözükmesine yardımcı olurken aynı zamanda mantar ve bakteriyel enfeksiyonlardan korunmasına katkıda bulunması amacıyla canlı phloem, periderm veya kambiyum dokunun olmadığı ölü bölgeye sürülüyor ve zaten ölü doku üzerinden dışarıdan besin veya herhangi başka bir maddenin bitki iletim sistemine nüfuz etmesi çok zor.

Sizin dediğiniz şey, bitkide zehirlenmeye neden olacak bir metali, vs. doğrudan canlı dokuya penetre ettiğinizde geçerli bir durum olabilir.

Özgür Tosun 07-11-2013 11:03

peki sürülen lime sülfür (bir çeşit zenginleştirilmiş Kalsiyum sülfat bileşiği), zamanla hava su ve v.b. iklimsel etkenlerle kalsiyum sülfatın sülfatı (gaz olduğu ve kararsız bir bağ yapısına sahip olduğu için) uçunca geriye kalsiyum kalacak (kalsiyum da muhtemelen karbon ile bağ yapacak) o kalsiyum hayatı boyunca o ölü odunsu yapı içerisinde mi kalacak? Yoksa 2-3 ay gibi bir süre içerisinde yıkanıp saksı toprağına mı girecek, ki akçaağaç odun dokusu çok gözenekli ve gevşek bir yapıya sahiptir, dolayısı ile bu süreci çok daha hızlandıracaktır diye düşünüyorum. Ama esas önemli olan bonsai kültüründe acer ve ölü dal/gövde uygulamasının estetik açıdan nasıl karşılandığıdır. Çünkü acerlerin, doğada odunsu dokusunun çürümeye çok elverişli olmasından dolayı doğal uygulamalarının olamadığını düşünüyorum (asit yağmurlarında yıkandığı için beyazlaşan bin yıllık ardıçlardaki ölü dallar, yine bin yıllık zeytin, çam, sedir v.b. dayanıklı odun dokusuna sahip ağaçların doğal "jin" ve "shari" leri düşünüldüğünde) . Nihayetinde söz konusu uygulamalar genç bir ağacı/fidanı yaşlı göstermek için yapılan "yaşlandırma" uygulamalarıdır. Ama negundo lar akdeniz iklimine uyumlu, kireçli suya tahammül eden türler. Sağlık açısından çok sorun oluşturmayabilir ama estetik açısından tereddütlerim var.

Cemaleddin 07-11-2013 16:55

Sayın Özgür Tosun; Ağacın tam ortasında V şeklinde açtığım yarık (sonradan pişman oldum) yaklaşık iki yıldır korumasız olarak duruyor, ağacın içe doğru çürüyeceğini düşündüm ama çürümedi... En altta köke yakın yerinde kabuk dokusu yok, orada da çürüme olmadı, ortadaki daldaki derin budama izini görüyorsunuz, oradanda geriye doğru bir kuruma olmadı... Belki bu sadece Negundo'nun direnciyle ilgilidir...

Önümde iki seçenek var, Sayın Sakaki'nin etkileyici Dramatizmi ve benim daha çok estetik kaygılarla yaptığım karalama... BU durumda karar vermek benim için şu aşamada epey zor...

Estetikle ilgili tereddütlerinizi de biraz açarsanız sevinirim...

Özgür Tosun 08-11-2013 11:31

Şöyle söyleyeyim; jin, shari gibi yaşlandırma uygulamalarının gerçekleştirildiği ciddi (!) **** "world class/master class" standardında herhangi bir acer' e bu güne kadar rastladığımı hatırlamıyorum ve bunun estetik tercihlerin yanı sıra acerlerin odunsu dokularıyla alakalı olduğunu düşünüyorum. Japonya da acer palmatum/momiji ormanlarında doğal jin ve shari oluşturmuş acerler varmıdır onu araştırmak lazım. Nihayetinde bonsai sanatı, bütün referanslarını (zen felsefesi dahil) doğadan alan bir sanat. Bütün kaygı; gerçeğinin bir temsilini/suretini/imgesini oluşturmak. Bu yüzden bonsai sanat olarak nitelendiriliyor. Doğada gerçeği olmayan bir imge gerçeklikten kopmuş/soyut demektir. Bu durumu fotoğraf sanatından bir benzetmeyle açıklamak gerekirse; sarı **** siyah ırktan bir kişinin çektiğiniz portre fotoğrafının fotoğraf makinesi tarafından mavi gözlü yapılması gibi bir şey. Genetik olarak söz konusu iki ırkın mavi gözlü olma olasılığının kafamıza meteor düşmesi olasılığından daha az olduğunu sanıyorum. Acerlere jin **** shari uygulayabilirsiniz 5-10-50 yıl o jin ve shariyi koruyabilirsiniz ama doğal olurmu? Mesele burada. Bu güne kadar yaklaşık 7 yıldır forumlarda hep teknik sorunlar konuşuldu, ama bu sanatın tinselliği/ruhsallığı/içselliği üzerinde neredeyse hiç durulmadı. Avrupalı ve Asyalı bonsaicileri birbirinden ayıran en temel fark ta burada yatıyor. Asyalı bir bonsai ustası ağacının önünde eğilip saygı gösterisinde bulunarak onun uzun yıllar tek tek dal ve yapraklarıyla ilgilenirken (bonsai aletlerinin ameliyat aletine benzemesinin nedeni de bu sanırım; tek dal **** yaprağı hedeflemesi) Avrupalı bir sanatçı ağacını yılda üç-dört defa çim biçme makasıyla kırpabiliyor (Walter Pall) ve bu durumu ağacın sağlığı açısından normal bulabiliyor çünkü ağacına bir "meta" olarak bakıyor. Asyalı bir sanatçının 50 yılda ulaştığı görüntüye Avrupalı sanatçı 10 yılda ulaşabiliyor. Bonsai sanatını seri üretim sanatına dönüştürebiliyor.

Uzun lafın kısası, doğada ağaçlar çeşitli doğal etkenler tarafından biçimlendirilir ve ağaçlar bu etkenlere farklı tepkiler verirler, bonsai sanatı ise bu karakteristik tepkileri elde etmek için doğayı taklit eder. Aynı iklim de yaşayan bir nar ile zeytin ağacının arasındaki fark ta burada yatıyor sanırım. Kavak ağacından sedir gibi davranmasını beklememek gerekir.

Yeterince açabildim mi bilmiyorum, boş boğazlığım için kusura bakmayın lütfen.


Forum saati Türkiye saatine göredir. GMT +2. Şu an saat: 15:40.
(Türkiye için GMT +2 seçilmelidir.)

Forum vBulletin Version 3.8.5 Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0
agaclar.net © 2004 - 2025