Çok sağ ol sevgili Tika. :)


Ama ama olmuyor böyle. :p

Sağ ol sevgili YeniGine. :) Ama inanın güzel bir görüntüye ulaşmak için aslında bu kadar çeşitli bitkiye hiç gerek yok. Bakmayın gözümüz kalıyor, aklımıza takılıyor da alıyoruz. Yoksa aslında daha az çeşitle çok daha planlı ve göze güzel görünen düzenlemeler yapılıyor.

Mesela en sevdiğim aranjmanlardan biri kırmızı sardunya, beyaz bacopa ikilisi: http://www.agaclar.net/forum/980479-post332.htm
İkisi de çok kolay bulunan bitkiler ve de birlikte çok uyumlu, çok güzel görünüyorlar. Hele bir de mavi seramik saksı olsa seyrine doyum olmaz. :rolleyes:

Başka da pek çok kolay ve çok güzel aranjman seçeneği var. Mesela yaprak güzeli, begonya, sarıkız ile de çok kolay bir başka aranjman oluşturulabilir.
Şu başlıkta daha pek çok örnek var: http://www.agaclar.net/forum/evdeki-...teras/4021.htm
Ben yakın zamanda sizden bir aranjman bekliyorum. ;)

Evet onu da düşündüm. Ama Brugmansia'nın çok daha fazla uzamasını istiyorum. Keşke şöyle 1,5-2 metreye ulaşsa da hemen yanındaki koltukta otururken trompetler tepeden üstüme doğru sarksa. :rolleyes:
İşte o nedenle Brugmansia'nın maksimum derecede fotosentez yapması lazım, onun için de çok yaprağa ihtiyacı var. :o Boyu biraz daha uzayınca belki daha rahat kıyabilirim. :)
Şimdi aklıma geldi de yaprakları sağa sola doğru çekiştirsem bir yerlere tutturabilir miyim acaba? Bir bakayım...

Çok güzel görünüyorlar sevgili syuksek. :) Belki beyaz alisyum biraz beyaz saksıda kaybolmuş gibi mi?
Benim fil kulaklı saksıda da bir şeyler tam olmadı diye düşünüyordum, şimdi böyle yazınca fark ettim ki onda da aynı sorun var. Saksı koyu, patates sarmaşığı da koyu olunca çok karanlık görünüyor. Bitkileri eşleştirmeye çalışırken açık yeşil patates sarmaşığı her şeyle ne güzel uyuyor diyordum, demek onu da tam tersi nedenle kontrast yarattığı için beğeniyormuşum. :rolleyes:

Sizin belirlediğiniz eksikler, fazlalıklar neler?

gilan yaptığın arjmanlar çok güzel olmuş püf noktaları bizlerle paylaştığın için ayrıca teşekkürler :) kırmızı muzun saksısı üstte verdiğin fotodaki gibi birazdaha açık renkte olsaydı
belki daha farklı bir hava katmışolabilirdi ama böylede güzel tabi senin kadar bu işlerden anlamıyorum nacizane fikrimdi bol çiçekli günler :)

Sevgili Gilan,
Çarpıcı-Doldurucu-Sarkıcı formülünde :
- Çarpıcı bir bitkimin olmadığını,
- Benzer 2 sardunyayı yanyana ekerek fazla doldurucu olduğunu,
- Beyaz alisyumun sarkmak yerine yukarı büyüyüp başka bir doldurucu olduğunu sayende görmüş oldum....

Ben aslında daha önce senin sayfanda gördüğüm bir güzelliği gerçekleştirmek istemiştim...
Ama çiçekler arası kontrast, saksı ve çiçek renk uyumuna dikkat etmemişim...

Şu düzenlemen de çok güzeldi...
Bir mühendis olarak bu kadar dikkatli sanatçı ve estetik bakış açından dolayı ayrıca tebrik ederim.
Balkonun son halini iple çekiyorum.

Ayrıca Agaphantusları da balkonunda görmeyi çok isterim :)

Sevgilerimle...

Harika aranjmanlar, bayıldım. :) Gilan ben de geçen hafta işyerimin bahçesinde iki büyük saksıya bir sürü çiçek ekmiştm. Seninkiler kadar olmasa da hiç de fena değillerdi. Pazartesi işe geldiğimde saksıların yarısı boşaltılmıştı. Biri sanki açıkbüfeden yemek seçer gibi beğendiği çiçekleri seçip köküyle çıkarıp götürmüş. Daha hafif olan küçük saksılardaki çiçekleri de saksılarıyla almış. :(

Gilan adlı arkadaşa inanmayın, sizi kandırıyor. Burası balkon falan değil. Bahçesi var, kocaman hemde. Balkon olsa bu kadar bitkiyi alır mı. :confused: Almaz tabii ki. Muz bile var muzzz, düşünsenize. :p

Bu gün hamaratlık günümüz anlaşılan :)
Sen bir okul gibisin gilan'cığım, öğrenirken öğreten bir okul.

Sana şunu şöyle yap diyemiyorum, sen zaten deneyerek en güzel sonuca ulaşıyorsun.
Sadece küçük bir tavsiyede bulunmak istiyorum, nemesiadan tohum alacaksın diye bitkiyi yorma bence, geçmiş çiçeklerini buda ki yeni çiçeklerin gelmesi hızlansın.

Sezon bitmeden şu güzelim balkonun keyfini çıkarmaya başla artık.
Yanında gül lokumlu Türk kahvesi olan tepsiyi ne zaman göreceğiz ;)

Diyorum ama dayanamıyorum, çekiyor bişeyler, içimi kemiriyor...

Aklıma da gelmedi değil hani, gerçekten bahçesimi var acaba ...

:eek: "Hah! Tamam oldu, ben de bir şeyler becerebildim.."" diye sevinirken sayfana girdim şeş beş oldum gilancığım.. ;) Kırk fırın ekmek tüketmem lazım çeyreğinin çeyreği kadar bilgi ve zevk sahibi olabilmem için, ne iyi ettin de geldin, hoş geldin.. :) ;)

Sen de hoşgeldin sevgili Sudenur :) Çok teşekkür ederim. Ama inan bana ağaçlar.net'e ilk gediğimde hiçbir şey bilmiyordum. Şu an tek farkım bu sitede bir iki sene daha fazla zaman geçirmiş olmam. Burası en iyi bahçe ve bitki okulu. ;)

İftira bunlar, inanmayın!!! :D
Ya da şöyle diyeyim. Evet bir bahçem var. Ama 6 metrekare, tabanı beton, ve de üçüncü katta. :D

Teşekkürler sevgili BAYÇALI. :) Saksı renginin aranjmanlara ne kadar etki ettiğini ben de yeni yeni fark ediyorum. Ben bitkiler çeşitliyken saksılar sade olsun diyerekten saksılarımın hepsini aynı seriden almıştım. 3 farklı şekildeler ama hepsi aynı renk ve desende. Aslında şimdi düşünüyorum da rengarenk seramik saksılar da başka bir güzel olabilirdi. Ama seramik saksı fiyatları inanılmaz, tek kötü yanı o. :rolleyes:


Çok kötü olmuş :( Şimdi o insan o çiçekleri bir yerleri güzelleştirmek için kullanacak sözde. Kendi içindeki kötülüğü gizlemesine yetecek mi acaba çiçekler...
Acaba diyorum yeniden bir şeyler dikip yanına da "Bitkiler ilaçlanmıştır. Zehirlidir, dokunmayınız." gibi bir yazı/tabela koysan?

Keyif kısmına biraz daha zaman var Adalet ablacım. :) Bir yandan Acer arama çalışmalarım devam ediyor. Balkonda da şu an tek bir boş saksı kaldı ama yaklaşık 3 saksıyı doldurabilecek bitki var, ne yapacağım diye düşünüyorum kara kara. :rolleyes:
Şu ekim dikim işlerini bir bitirebilirsem ilk iş balkonu bir yıkayıp adam etmem lazım. Sonra da fenerler, askılı süsler, dekorasyonlar... ;) Bence senin, benim (cemo'yu da ekleyelim) bahçenin tadını çıkarmaktan anladığımız şey bahçede çalışmak zaten. :p
Ha ama Türk kahvemi içerim bak. ;)

Agaphantus için maalesef hiç yerim yok. :) Balkonda adım atacak yer kalmama durumunu yaşamaya çoktan başladım. :rolleyes: Eğer bir parça yer uydurabilirsem ilk aklımda kalanlar sundavilla ve Raspberry Shortcake frambuaz! :)

Bu aranjman tartışması benim için de çok aydınlatıcı oluyor. Her farklı göz farklı bir şey görüyor, hepimiz öğreniyoruz.


Bu arada genelde en az 2, mümkünse 3 farklı doldurucu kullanılması öneriliyor. Hatta şuradaki gibi abartanlar da var: :D http://homeideamaker.com/wp-content/...f17bf3dbae.jpg
Ama evet belki sardunyalar fazla benzer kalmış olabilir. Bitkilerin yaprak, şekil ve renk açısından bakıldığında bu kıstasların en az birinde uyum, en az birinde de kontrast yaratmaları lazım.


Bu seneki düzenlemelerimde ben de çarpıcı konusunu tam yerine getiremedim. Aslında sorun şu: Tek amaç güzel bir aranjman yaratmak olsa sadece ona odaklı bitkiler alarak çok güzel kombinasyonlar yapılabilir. Bu durumda alınan bitkilerin bir kısmı kendi başına aslında çok özelliği olmayan ama diğer bitkileri tamamlayan özellikte, sade bitkiler olur. Ama ben her birini ayrı ayrı nedenlerle beğendiğim çeşitli bitkileri bir kombinasyonda bir araya getirmeye çalışıyorum, işte o çok zor. :/ Aslında kendimi durdurmam lazım ama bir çiçekçiye girdiğimde aklımı kaybediyorum işte. :o


Mesela şu aranjmana şu fotoğraftaki çarpıcı bayağı yakışırdı belki de...
Bakalım belki arkadaki sardunya boylanırsa çarpıcı görevini üstlenebilir...

Çarpıcı-Doldurucu-Sarkıcı
Hımmm...

Uzun zamandır aklımda yoktu, heveslendirdin beni.
Yaylaya göçtüğümde elimdekilere bir göz atayım bakalım neler çıkarabiliyorum.
Önce fotoğrafları çeker senin fikrini alırım, sonra deneye yanıla doğru kombinasyonu buluruz.

Aslında zor iş bu, renk uyumu, görsellik, bitkilerin aynı ortamdan hoşlanması, su ve besin ihtiyaçlarının aynı olması ve daha aklıma gelmeyen bi sürü şey.

İlk düzenleme çok hoş görüne bilir ama bitkiler geliştikçe nasıl olur merak ediyorum ;)

Sevgili Dilan,

Yine döktürmüşşsün. Her şey çok keyifli görünüyor. Her bitki yerli yerine yerleştiğinde balkonun yine mükemmel olacak. Ellerine sağlık.

Çok sağ olun sevgili tturt. Az kaldı, yakında dikimleri bitirip balkonun elini yüzünü düzeltmeye başlarım. :)

Ben de ne zamandır sizin bahçe sayfanıza giremedim. Biraz genişce bir zaman olsa da rahat rahat kıştan itibaren okusam diye diye erteliyorum ne zamandır. :o
Bu haftasonu bir fırsat yakalarım artık umarım. :)

Bugün biraz da sebzelerimden bahsedelim. :)
Bu balkonda sebze olayını biraz abarttım. :D Madem güneşimiz de yerimiz de var, 4 tane oldukça oldukça büyük uzun saksıyı sebze bahçesi olarak atadım. 2 tanesi geçen seneden vardı, 2'sini de bu sene aldım.

En sağdakinde 2 adet salkım domates var. Birisi 'Sweet Million' varyetesi tatlı kırmızı çeri, diğeri de siyah çeri. Bunlar boyumu geçti bile. :) Yakında balkondan aşağı doğru sarkmaya geçecekler sanırım.

Hemen yanındaki diğer saksıda ise bir adet Roma domatesi, bir adet de tatlı biber (Costa Rican Sweet Hybrid). Roma domatesi fazla çekirdek içermediği için pişirmeye iyi gelen, özellikle domates sosu yapmak için çok uygun bir türmüş.


Eklenti 409935


Siyah çeriler geliyor. :)

Eklenti 409937


Bunlar da uzun, oval şekilli Roma domatesleri. :)

Eklenti 409939


Biber de yolda. :)
Bir sürü de tomurcuğu var.

Eklenti 409938


Koltuk alma işlemi sırasında budadığım dallardan bazılarını öylece toprağa sokmuştum. Hiçbir şey yapmadan hemen köklendiler. Bu yöntemle sonsuz domates üretilebilir. :) Ama yer sorunundan dolayı ne yapacağım bilmiyorum. Düzgün saksılarım bitti ama diktiğim bitkilerden boşalan bir kaç saksı var, sanırım onlara dikip gittikleri yere kadar idare edeceğim.

Eklenti 409936

3. saksıda şu an bir kabak var. Yanına bir de eğer büyüyebilirse patlıcan gelecek.

Eklenti 409940


Kabağım ilk çiçeğini açmak üzereyken çok sevinmiş, kamerada anneme göstermiştim. Ben kabağım olacak diye sevinirken annem dedi ki 'Onlar erkek çiçekler' :p Sebze konusunda ne kadar acemi olduğumu buradan anlamışsınızdır. :o
Kabak çiçeği çok güzel. Dolma mı yapsam? :D

Eklenti 409941


Sonunda gerçekten kabağım geliyor. Bu tombul olan dişi olmalı. :)

Eklenti 409942


Bunlar da büyümemekte ısrar eden patlıcan fideleri. :o
Bir konuda anlaşamadık ama sorun ne anlamadım. Yoksa patlıcan hep yavaş büyüyen bir şey midir? Bir ayda 2 yaprak falan çıkardı sanırım...

Eklenti 409944

Son saksı da aromatik bitkiler bahçesi.
Maydonoz, mor fesleğen ve oregano (mercanköşk).

Eklenti 409945


Fesleğenlerin duvar dibinde olan tarafı daha az güneş alıyor. Tam olarak aldıkları güneş miktarına göre boy sırasına dizilmişler. Çok komik. :) Ara ara saksının önünü arkasına getirmeyi düşünüyorum.

Eklenti 409946

Hercailerin sıcak havadan formları bozulmuştu. Üstüne bir de yoğun olarak küllemeye yakalandılar. Diğer bitkilere de yayılmasını önlemek için sökmek zorunda kaldım.
Güzel zamanlarından bir kare:


Eklenti 409947

Delosperma Mesa Verde çiçeğini gösterdi. ;)

Eklenti 409949


İkisini bir taş saksıya diktim.

Eklenti 409951


Pembe ile de yanyana yakıştılar. :)

Eklenti 409950

Küçük taş saksıya da altın oxalis'i diktim. Normalde biraz daha pembemsi renkli olmalı. Ya güneş fazla geldi, ya da strese girdi. Koltuğun altına doğru çektim, bakalım kendine gelecek mi...

Oxalis spiralis 'aurea'

Eklenti 409957

Mor bacopa'yı yine geçen seneden kalan küçük turkuaz seramik saksıya diktim. Balkona bir sehpa koyunca onun üzerine koymayı düşünüyorum. :)


Eklenti 409959

Anagellis monelli çiçeğini gösterdi. :) Çok dolgun bir mavi tonu var.
Ama henüz çiçeklenmesi çok yoğun değil.

Eklenti 409960

Eklenti 409961

Ve son olarak kırmızı muz yerini sevdi gibi. :) Yeni yapraklar çıkarıyor.
Calibrachoa'lar da biraz sıcak hava ve güneş görsünler yeter, onlardan renklisi yok. :) Sıcağa resmen bayılıyorlar. Havanın 30 derece olduğu günler 20 derece olan günlere göre bariz çok daha keyifliler. Yeter ki suları olsun. Suyu da seviyorlar.


Eklenti 409963

Eklenti 409964

Bu saksı da sorun çıkarsa , özellikle cosmos'lar yerlerinden memnun
kalmazlar ise , patates sarmaşıklarının arasına altın renkli oxalis de hoş
durabilir diye düşündüm ....rengi çok güzel.

Muz ağacının olduğu saksıyı çok beğendiğimi tekrarlamadan geçemiycem.
Özellikle muz'un gövde kısmı da çok güzel değil mi :)

genel bir görüntü de alabilir miyiz? :)
ya da bir sağdan bir soldan :)

Sn. gilan şu anda sizin orada sıcaklık ne alemde? Belki de patlıcanlar sıcaklık düşük diye büyümüyorlardır. Bir de kabağın yanına patlıcanı ekmeyin derim çünkü yer dar.

Genel görüntüyü ben de merak etmekteyim. :rolleyes: Sukulentleriniz nerelerde sevgili gilan? http://www.agaclar.net/forum/attachm...9-11.05.48.jpg Ferforje üzerinde çok şık duruyor, tablo gibi olmuş maşallah.. :)

Oxalis ile ilgili fikrinizi çok beğendim. O saksı hazırladığımdan beri bana biraz fazla koyu oldu gibi geliyor. Hatta colocasia aslında açık yeşil patates sarmaşığıyla daha çok yakışırdı diye düşünüyorum. Sizin önerinizden sonra acaba oxalisi araya sokuşturabilir miyim diye bakındım ama şu an yer yok gibi. (Ufak taş saksının boşalması da çok işime gelirdi. :rolleyes: ) Artık cosmoslarda bozulma olursa aklımda. :)

Muzu ben de çok sevdim. :) O da yerini sevmiş gibi. Geldiğinden beri 2 haftada ikinci yaprağını çıkarıyor. Ve de her bir yaprağın fırın tepsisi kadar olduğunu düşünürsek kolay bir iş değil. :p

Mayıs ayının ilk yarısı 30 derece, ikinci yarısı 20 derecede geçti diyebilirim, öyle tuhaf bir hava. :) Domates, biber, kabak ve hatta tüm diğer çiçekler çok güzel gelişiyor. Bir tek bu patlıcancıklar çok yavaş. Bunları bir arkadaşım tohumdan yetiştirip vermişti, diğer sebzeleri hep fide halinde hazır aldım. Bu mu bir fark yarattı bilemiyorum.

Yer konusunda aslında haklısınız ama başka hiç yerim yok. Aslında o uzun saksılar fotoğrafta göründüğünden biraz daha iri, normal standard uzun saksılardan bayağı daha büyükler. Bir de sebzelerin ihtiyaç duyacağı besin takviyesini yapıyorum, o yüzden şansımı deneyeceğim. :rolleyes:

Gilan'cığım, patlıcan fideleri yerlerine alışıp kök gelişimlerini tamamlayıncaya kadar yavaş büyüyorlar.
Düzenli hava sıcaklığına kavuştuklarında birden atağa geçerler merak etme.

15 günde bir yapraktan besin verirsen daha sağlıklı olurlar, saksıda oldukları için yeterince besin alamayabilirler.
Bir de yaprak bitlerine karşı dikkatli olmanı öneririm, patlıcan ve biberlere çabuk musallat oluyorlar.
Yaprakların altını kontrol edersen çabuk yakalarsın.

Ve sonunda Acer'imi aldım! :)

O kadar tuhaf denk geldi ki, bir kez daha 'kader' dedim. :) Yaklaşık 2 aydır Acer palmatum 'Fireglow' arıyorum. Kaç tane serada sordum. Yok değil, var, ama en büyüğü 40-45 cm. Bloodgood ve hatta Emperor 1 bile 2 metre boylarında gayet de uygun fiyatla bulunabiliyor oysa ama takıldım bir kere Fireglow'a... En son hafta içi sadece japon akçaağacı satan bir aile işletmesine gittim. Evlerinin arka bahçesinde Acer'ler satıyorlar, toplasan 200 metrekare alan ama belki 200 tane de Acer var. Herhangi bir serada gördüğümden çok daha çeşit çeşit türler. Onlarda da 2 tane Fireglow vardı, biri 40cm, biri 3 metre. :p Zaten balkona getirmeye kalksan sığmaz da fiyatı da yanına yaklaşılacak gibi değil.

Böyle böyle derken cumartesi günü saat 4 buçuk gibi balkonda çalışırken bir aranjman için bir tane lobelya fidesi alayım dedim. Sonra da düşündüm ki hadi farklı, yeni bir seraya gideyim, lobelya her yerde vardır zaten. Evime çok yakın adını internette gördüğüm bir sera vardı. Saat 4 buçuk, seralar 5'te kapanıyorlar, ki ben normalde yeni bir çiçekçiyi 3 saatte falan gezerim. :) Neyse dedim en azından nasıl bir yer olduğunu görmüş olurum. Bir gittim baktım ki tam aradığım boyda Fireglow. 1.80-1.90 boylarında, dallanışı ve formu da harika. Gerçi iki sorunu var. Birincisi çok çok fazla kuru yaprağı var. Ama bir hastalığa da benzemiyor. Sonra görevlilere sordum, "Hafta başında bir gün aşırı sıcak olmuştu, saksısı küçük, biz de susuz bıraktık, ondan oldu" dediler. Ben de baktım herhangi bir hastalığa benzemiyor, sorun etmedim. İkinci sorun da şu an rengi çok soluk çünkü olduça gölge bir alanda tutuluyordu. Yana yakıla Fireglow aramamın nedeni alev gibi kırmızısı ama Acer'lerin gölgede renklerini kaybettiklerini bildiğim için bunu da sorun etmedim. Ağacın üzerinde hem üreticinin hem de satan çiçekçinin ayrı ayrı etiketi var, ikisinde de Fireglow diyor, doğru olsa gerek. Şimdi yavaş yavaş rengini toparlaması lazım.

İşte çok aranan Acer'im. :)

Eklenti 410341


Hazır akşam üstü aldığım için hemen yeni saksısına geçirdim ve bolca suladım. Köşesindeki yerini aldı. :)


Eklenti 410339

Eklenti 410340


Rengi ilk günden fark etti gibi geliyor ama yanılıyor da olabilirim tabii. :)
Asıl olması beklenen renk şu şekilde: http://www.agaclar.net/forum/1161339-post144.htm

Eklenti 410342

İç taraftaki kuru yapraklar bu fotoğrafta görünüyor.
Hepsini ayıkladım. Bakalım bu sezonda mı yeni yapraklar sürecek yoksa gelecek seneyi mi bekleyecek. Neyse ki o kadar yaprağı kurumasına rağmen hiç kel görünmüyor. Kurutmasalar bayağı sağlıklı bir bitkiymiş. :mad:


Eklenti 410361


Acer'i bekleyen heucheralar da saksının dibine yerleştiler. ;)

Eklenti 410362

Heuchera 'Peach Flambe'

Eklenti 410364


Heuchera 'Lime Marmalade'

Eklenti 410365


Heuchera 'Obsidian'

Eklenti 410366


Heuchera 'Marmalade'

Eklenti 410367


Heuchera 'Peppermint Spice'

Eklenti 410368

Taa Mart ayında fuardan aldığım iki ufak Acer'i de sonunda minicik saksılarından kurtardım. Saksı demeye şahit lazım, 4 santime 4 santimlik fide tüplerinin içindeydiler 2 aydır.


Acer palmatum 'Emperor 1'

Eklenti 410369


Kırmızı dallarıyla Acer palmatum 'Sango Kaku'

Eklenti 410370


Emperor 1 şu an için Fireglow'dan daha kırmızı. Fireglow'un onu geçmesi lazım, umarım öye olur. :) Bu fotoğrafta öndeki dal Fireglow'un dalı, sağ alttaki minik saksıdaki ise Emperor 1.

Eklenti 410371

Sevgili gilan, ama olmaz ki bizleri özendiriyorsunuz. Biz nereden bulacağız şimdi acer ve heucheraları?

Şaka bir yana nefis görüntüler, bakalım daha neler göreceğiz? Merakla takipteyim.

Sevgiyle...