Eklenti 562590

Eklenti 562591

Eklenti 562592

Eklenti 562598

Eklenti 562599

Eklenti 562600

Eklenti 562601

Eklenti 562602

Eklenti 562603

Eklenti 562606

Eklenti 562604

Eklenti 562605

Eklenti 562607

Eklenti 562608

Eklenti 562609

Eklenti 562610

Bunlar sondu.
Fotoğraf kalitesinin çok düşük olduğunu farkettim, oysa telefonda çok iyi görünüyorlardı :(

Adalet Hanım fotoğrafların kalitesinde sorun yok inanın hiç aklıma gelmedi fotoğraflara bakarken, ülkemizde neden böyle güzellikler bulamıyoruz oraya takıldım ben :)

Sevgiler...

Sevgili Mücevher Çalısı(sahi, böyle bir çalı var mı?) :),

Bundan 7-8 yıl önce ülkemizde clematisler de bilinmiyordu, şimdi büyük şehirlerde bulmak kolaylaştı.
Zamanla çeşitliği artıracaklardır diye düşünüyorum.
Sadece şöyle bir sorunumuz var, fotoğraflar Avusturya'da çekildi, yıl içinde en az on ay yağışlı geçermiş.
Havanın sıcaklığı ve nemi bu bitkilerin gelişip güzelleşmelerinde büyük etken, ilgi ve bakımı da unutmamak gerekir tabii.

Tanıdık birçok bitkinin orada daha gür, daha gösterişli olduğunu gördüm, sokaklar dükkanların önleri, avm.lerin içleri bizim iç çekerek aradığımız çiçeklerle dolu, kimse tek bir yaprak kopartmıyor, dalından kırmıyor.

Şu güzelliğe bakın meselâ...

Eklenti 562615

Sevgilerimle...

Benim takıldığım bir söz var hiç sevmem ama dilimden düşürmüyorum son zamanlarda, "Her millet layık olduğu şekilde yönetilir". Bizim halkımızın ilgisi de pek fazla değil bence. Dediğiniz gibi yetiştirmeyi geçtim koparmayı seviyoruz biz :)

Avrupanın iklim koşulları ülkemize göre daha nemli fakat daha da soğuk. Bizim ülkemizin bölgelerinin herbirinin iklim koşulları biribirinden farklı. Koskoca Karadeniz kıyı şeridi Avrupa ikliminden pek farklı değil mesela, istesek biz alasını yetiştiririz...


Ben Mücevher Çalısı :)

Günlerdir nasıl yazacağımı düşünüp duruyorum, kolay değil, 15 yıl emek emek ağaçlarını diktim, tohumlardan sayısız bitkiler yetiştirdim.
Susuz kaldığımda bitkilerimle birlikte oturup ağladım, geceleri hangi bitkiyi nereye diksem diye uykularım kaçtı.

Yurtiçinden Yurtdışından bitkiler aldım, İstanbul'dan, Ankara'dan ve daha nice yerlerden kucağımda bitkiler taşıdım.
Pek çok tohum ve çelik paylaştım, pek çok tohum çelik ve bitkiler gönderdiniz hakkınızı nasıl öderim bilmem.

Hepsinden önemlisi bilgilerinizi paylaştınız, bu foruma üye olmadan önce bildiğim tek şey bitkinin adı idi.
Burada sizlerden nasıl bakılacağını, nasıl yetiştirileceğini, nelere dikkat etmem gerektiğini öğrendim.
Üzerimde hakkınız çok büyük.

Tüm bu saydıklarımdan daha da önemlisi ömür boyu sürecek dostluklar kazandım.
Hepiniz öyle yakın, öyle dost, öyle cansınız ki, en mutlu zamanlarımı da en acı günlerimi de paylaştınız benimle, yanımda oldunuz.
Sizleri unutabilir miyim hiç...

Evet sevgili dostlarım, anladığınız gibi bahçemi sattım...
Benim için önemli nedenleri vardı, yaşlandıkça bakımı zorluyordu, dağın başında tek başıma didinip durmaktan yoruldum.

Bahçemi alan aileyi çok sevdim, onlar da bahçemi çok sevdiler.
"Burada bir oda sizin, ne zaman isterseniz gelin" deme nezaketini gösterecek kadar nazik ve değerli insanlar.
Büyük bir hevesle her şeyi öğrenmeye çalışıyorlar.
Biraz alışsınlar foruma üye olup bahçemi devam ettirirler diye düşünüyorum.

Yine forumda birlikteyiz, toplantılara katılmaya çaba göstereceğim.
Bahçelerinizi gezip sevgilerimi bırakacağım.
Paylaştığımız her şey için sonsuz teşekkürler ediyorum hepinize.
Selâm ve sevgilerimle...

Hayırlısı olsun ablacığım allah yeni evinde mutlulukla oturmayı nasip etsin. Bahçeni satmış olabilirsin ama yeni evinde de eminim gene güzellikler yetiştireceksin güle güle otur:)

Sağolasın günebakan'cığım..
Yeni toplantılarda yeni gezilerde birlikte olmak dileği ile..

Sizin için hayırlısı nasılsa öyle olsun. Siz kendiniz için en iyi olanı bilirsiniz. Önerilerinizle, birikimlerinizle, En önemlisi o candan ,içten yaklaşımınızdan bizi mahrum bırakmayın sevgili adalet ablacım. Abla diyebilirmiyim, sevgiler.

Sevgili aleydi, bu forumdaki dostluklar konusunda yazdıklarımda ne kadar haklıyım değil mi?
Bakın, sizin de ablanız oldum, hem de bundan onur duydum.
Forumdaki pek çok üyenin ablasıyım ve ben bunu çok seviyorum.

Bahçem olmasa da buradayım yine, bahçeye gönül vermiş bir bitki delisi olarak başka nereye gidebilirim ki :)
Sizlerin bahçelerinizdeki güzellikleri merak ederim, sonra sizleri özlerim..
Merak etmeyin kendimi unutturmam ben :)
Sevgilerimle...

:):)sevgili adalet abla, bahçenizin gizli hayranlarındandım. tabi bu güzel bahçeden mahrum kalmak istemezdik. hayırlısı neyse öyle olsun deriz, bazı kararları alırken. sizin için de öyledir sanırım.bundan sonraki hayatınızda sağlıklı mutlu yaşamlar dilerim. birde bahçelerimizin kapıları sonu na kadar açık sakın bizleri, ağaçlar neti unutmayın sevgilerimle...

Sevgili CAN Adalet Hanım ne diyeyim hakkınızda hayrlısı olsun inşallah.

Sevgili günebakan yeni eviniz hayrlı olsun demiş; o halde yeni evinizde balkonda, yine ev içinde, mutfakta ekmeye-dikmeye, yetiştirmeye başlarsınız. Bir ara teranium için sıcak bakıyordunuz, artık bol bol teranium güzelliklerinizi paylaşırsınız inşallah...

Ne diyelim, hayırlı olsun. Epeydendir taşıdığın bu fikri gerçekleştirmişsin sevgili Adalet hanım. Bir yandan da haklısın, gidiş gelişler zor oluyordu.:)

Ben de YeniGine gibi bitkilerden kopabileceğini düşünmüyorum. Ve her zaman seni buralarda görmek istediğimi belirtmeden geçemeyeceğim. Sevgilerimle...

Son olarak; alan aile çok şanslıymış doğrusu, huzurla otursunlar.:)

Sevgili münevver48, elbette gönül istemezdi böyle olmasını, yazdığım gibi çok zorlanıyordum, hem burada yüzlerce bahçe var, biraz da oturup seyreylemek lâzım öyle değil mi? ;)

CAN YeniGine'ciğim, çok teşekkür ediyorum, kısmet buraya kadarmış.

Evimin balkonu bir oda genişliğinde 11 m², gelgelelim benim şu seyahatlerim balkonu doldurmamı engelliyor, birkaç saksı komşuya bırakılabilir ama bir balkon dolusu bitkiye "bakabilir misin" diyemem kimseye :(

Apartmanın küçük de olsa bir bahçesi var, ben de orada üçgen, yuvarlak, dikdörtgen tarlalar yaparım belki, biraz zaman geçsin bakalım, hele bir yaz bitsin kış bitsin, çok yakınımdaki serayı bir ziyaret ederim ne olsa :)

Sevgili Durul'cuğum, tabii ki buralarda olacağım, bahçelerinizi özlerim.

Alan aile gerçekten şanslı ama ben de onlar kadar şanslıyım, bitkilerle uğraşmaya bayılıyorlar, bu, bahçeme çok iyi bakacaklar demektir :)

Sevgili vefakar Adenium'um...

Eklenti 565216

Aldığınız büyük karar hayırlı olsun sevgili Adalet Yağcı.

Bahçenizi belki hep özleyeceksinizdir ama bazan hayatın yelkeni daha iyi şartlara götürür bizleri.

Sizin de öyle olsun.Sevgiler...

Sevgili asmalıtepe, bazı insanlar yaşlandıkça daha mülkiyetçi oluyorlar, bazıları da benim gibi sadeleşmeyi seçiyor.
Kendimi her açıdan rahatlamış hissediyorum.
Özlem mi?.. Elbette özleyeceğim bahçemi, özledikçe de gelir bu sayfalarda dolaşırım :)
Sevgilerimle..

Yazık oldu...
Bir ıssızlık sardı
Beni bile
Sessizce de olsa buralardaydım
Deneyim ve birikimli birini yitirdik

HER BAŞLANGICIN BİR SONU VARDIR
VARDIR AMA
HER SON DA YENİ BİR BAŞLANGIÇTIR

Merhaba sayın yazsonu, Duygulandırdınız beni de...
İnanın karar vermem hiç de kolay olmadı.
Ya kendime yazık edecektim ya da bahçeme, bir seçim yaptım sadece :(

Bakın ben hâlâ buradayım, bu forumda öyle dostlar edindim ki, arkamı dönüp gidemem, yokluklarını hissederim, özlerim.
Bilgim olan konularda yine yazmaya, bilmediklerimi de sorup öğrenmeye devam edeceğim.
Toplantılara katılacağım, bahçeleri ziyaret edeceğim.
Hasılı, ben buradayım efendim.. :)

Mesajınızın sonuna eklediğiniz o iki satır tam da ihtiyacım olduğunda geldi, teşekkürler ederim.

Çok mantıklı, ancak duygusal olarak çok zor bir kararı alıp uyguladığınız için kutlarım. :rolleyes:

Her dönem koşullarımız, ilgilerimiz farklı oluyor. Bahçe sahibi olmak da koşullarla çok ilgili.

Tam bir takım sorumluluklar, yükler azaldı rahat rahat seyahatler edeyim dersek dediğiniz gibi bahçeyi güvenip bırakabileceğimiz kimse yoksa bu sefer de bahçe bizi bağlıyor.

Sürekli oturmadığımız evin bahçesinin bakımının çok daha zor olduğunu biliyoruz. Ayrıca fiziksel olarak da bahçe bakımı zamanla zorlamaya başlayabiliyor. Bu sefer de yapamadıklarınızı düzgün yaptırmakla uğraşmak gerekiyor.

Bundan sonra hazır bahçelerin, bitkilerin tadını çıkarırsınız. Tüm bahçeler sizin. :rolleyes:

Ancak agaclar.net'e katkınızın, desteğinizin sürmesini, deneyimlerinizi, görüşlerinizi, gördüğünüz güzellikleri daha çok paylaşmanızı bekliyoruz.:rolleyes:

Sevgili sabah, beni çok iyi anladığınız için teşekkür ederim :)

Yazdıklarınızın hepsi de bahçeden vazgeçme nedenlerim arasında.
Herşeye rağmen devam ederdim lâkin son yıllarda ülke genelinde olduğu gibi Mersin'de fazlaca göç aldı.
Şehirde hırsızlık, dilencilik, saldırgan davranışlar arttı.

Küçük sayılmayan bir bahçe içinde tek başıma kalmaktan korkar oldum. Evime iki defa hırsız girdi, üstelik gece üst katta uyurken.
Tüm bunları yan yana topladığımda benim için bahçeden vazgeçmek en hayırlısıdır diye düşündüm ve kararımı verdim.

Agaclar.net forum bir tiryakilik, burada olmaktan paylaşımları okumaktan ve paylaşmaktan keyif alıyorum.
Yüzlerini hiç görmesem de buradaki dostlarımı özlüyorum.
Yani ben buradayım kovsanız da gitmem :D

Adalet Ablacığım, ne güzel yaz başından beri eklediğin fotoğraflara bakıyordum ki bahçeni sattığın mesajını gördüm birden. O mesajı da beğendim ama içim buruk beğendim. Ama seni anlıyorum tabii ki, çok haklı nedenlerin var. Hayırlı olsun umarım.

Bu yaz sen bir bahçeye veda ederken, ben bir bahçeye merhaba diyorum. Gel benim bahçem senin de bahçen olsun. Ağır işlere hiç karışmana gerek yok, seç beğen dik sadece. :)

Sevgili gilan, seni görmek beni cok mutlu etti.
Yaşamın getirdiği bazı zorunluklar var bilirsin, çok sevdiğin ailen den, doğup büyüdüğün şehrinden, işinden hatta ülkenden ayrılmak zorunda kalabiliyorsun.
İşte benim bahçemden vazgeçişim de boyle bir zorunluktan kaynaklı.
Özlüyorum, özledikçe bu sayfalarda gezintiye çıkıyorum ama tuhaftır gezdikçe daha fazla özlediğimi fark ediyorum.
Neyse ki "gilan" gibi can dostlarim var bahçelerini bana açıyorlar :)

Bu arada, bahçe haberine çok sevindim, küçücük balkonlarda bile harikalar yarattın şimdi bahçeni hayal bile edemiyorum ve çok büyük merakla takip edecegim.

Sahi sen A.B.D. deydin bahçe nerede, hani gelirsem diye soruyorum ☺

Bilmez miyim zorunlu ayrılıkları...

Yeni bahçem de ABD'de San Francisco'ya arabayla bir saatlik mesafede (San Jose şehrinde, nam-ı diğer Silikon Vadisi). Eski sahibinin yaptırdığı sade bir peyzajı var şu an. Tabii benim her köşesi için ayrı ayrı planlarım var. Şu an harıl harıl kağıt üstünde çalışıyorum, planlarını hazırlıyorum, bahçe tasarımla ilgili kitaplar okuyorum. Şubat ayıyla birlikte ilk başta meyve fidanlarıyla asıl iş başlayacak, ondan sonra da bu işin sonu yok biliyorsun. Şubat'a kadar bir ara yeni başlığımı da açarım.

Sanki bir ara oğlun dolayısıyla istediğin yere uçabileceğinden bahsetmiştin yanılmıyorsam. Ne güzel olur gerçekten gelsen. Büyük bir mutlulukla ağırlarım seni. :) Hem çiçekçileri, seraları aynı dilden anlayan biriyle gezmenin keyfi de bambaşka.

Oh mein gott! Oh mon dieu! Lé neler işitiyorum????:confused: Lé neler olmuş ben yokken parisien?

Niye diye sormayacağım, önceki mesajlarda yazıyor zaten fakat üzüldüm:(

Eee, ben ne olacağım peki hocam? Bu durumda mezun bile olamıyore ben.

Ayrıca tam tasımı tarağımı toplayıp sizin bahçeye iş başvurusunda bulunmaya gelecektim ve de hatta siz beni nüfusunuza alacaktınız, demek herşey buraya kadarmış...

Şaka yapıyorum elbette, sizin bahçenizi ben de en az sizin kadar özleyeceğim, ama herşeyin hayırlısı, yeni bir başlangıç olacaktır size.

Fekat şimdi biz bahçe, çiçek, ot vs bilmeyen cahil cüheylan:dilli: sürüsü olarak size soru da mı soramayacağuk bu sayfada? Ne edeceğuk? Hilfe bitte:)

Aman da benim deli kızım gelmiş, hem de iki ay önce :(

Sevgili Cymbelina'cığım, bak yine buradayım ;)
Sen iş mi istyorsun, forumda benimkinden çok daha güzel bahçeler, benden çok daha deneyimli bilgili üyeler var hiç üzülme.
Nüfus meselesini de hallederiz, ama bunun için Mersin'e gelmen gerekiyor, ne dersin?
Ha, bu arada ön lisans diploman hazır bunu da dert etme canım ;)

Sn. Adalet Yağcı, önce bir merakımı gidermek için soracağım; Sn. Selma Yağcı ablamızla bir akrabalığınız var mıdır?
Sonra, sizi en iyi anlayacak kişinin ben olduğumu sanıyorum. Siz bir mesajınızda bunun olacağının işaretini vermiştiniz. O günlerde ben de Kepirli'deki yayla evimi saymayı düşünüyordum. Şimdi ben de evimi sattığım için sizin duygularınızı çok iyi anlıyorum. Fakat, üzülmüyorum, çünkü, balkonumu yayladaki bahçemden daha iyi yaptım. Sağlıcakla kalın.

Sn. cengizildas, Selma Yağcı hanım ile hiç bir yakınlığım yok, ayrıca bunu soran belki de 50. kişisiniz :)
İnşallah bir gün Selma hanım ile tanışma fırsatım olur.

Kepirli benim evimin karşısındaki ormanın tam arkasındaydı, komşuymuşuz yani.
Ben de "üzülmüyorum" demek isterdim, ama bu yalan olur :(
Özlüyorum bahçemi, hem de ne çok..
Balkonum çok geniş orayı bahçeye çevirebilirim ancak, senede birkaç kez şehir dışına çıkıyorum, bazen uzun süre kalabiliyorum.

Sevgili Adalet Yağcı, hiç üzülme hatırlasana bizim Ankara'lı feriha'yı. Onun o balkonu bence pek çok bahçe sayfasına bedel, sen de pek alâ yapabilirsin.

Biliyorum taaa ilk mesajlardan nasıl merakla, heyecanla yazdıklarını, verdiğin uğraşları.
Duygulanmamak elde değil ama bu günkü şartlarını, yaşamını da düşün. Çocukların yakınlarında olmuş olsalardı belki yine düzenin devam edebilirdi ama dediğin gibi yaşımız da ilerliyor, şimdi daha çabuk yoruluyoruz. Her şeyde vardır bir hayr de ve başla balkonunu tanzime.
Yardıma ihtiyacın varsa söyle bakarsın geliriz Müjgan'la.

Adalet Hanim, ben gözden kacirmisim sizin evinizi sattığınız mesajları. Daha once defalarca yaptigim gibi bahçenizi gezmek icin girince farkettim. İlk anda üzülmedim desem yalan olur. Ama mantıklı olanın bu oldugu da anlasiliyor. Guler Hanim in da bahsettigi gibi, guzel bir balkon daha bile keyifli olabilir. Bizler bahçede calismaktan o bahçelerin keyfini cikarmayi unutuyoruz. :) Balkonda kocaman saksılar, belki topraga karıştırılacak hani o suyu tutan jeller, yine saksılara dibi delinerek gömülecek pet siseler gibi cozumlerle belli bir sure susuzluğa dayanıklı ortam sağlanabilir. Hele ekecegimiz bitkileri de kuraklığa dayanıklı secersek neden olmasin ki? :)
Umarım yeni evinizde, kocaman balkonunuzda, her sey gönlünüzde olur.

Sevgili Güler,
Nerdeyse bir oda büyüklüğünde balkonum, çok da akıllıca düzenlemeler yaparak bunu ikiye katlayabilirim, amma velâkin benim şu uzuuun uzun İstanbul, Ankara, Antalya vb. seyahatlerim sorun oluyor.

Biliyorsun son dört aydır İstanbul'daydım, genç komşuma üç saksı bitki emanet edip gittim, biri 12 yaşındaki orkidem, diğer ikisi Afrika menekşesi.
Komşum bitkileri sevdiği halde, döndüğümde orkidemin yapraklarının susuzluktan ilgisizlikten buruş buruş olduğunu gördüm ve çok üzüldüm.
Hemen acil bakıma aldım, yapraklarını nemli tutmaya çalışıyorum, konuşuyorum, özür diliyorum onu bırakıp gittiğim için, iyileşecek söz verdi bana :)
İki menekşeden bir saksısı da kurumuştu onun için yapacak bir şey yok artık:(
Hal böyle olunca vazgeçiyorum, sevgili abk'nın çözüm önerileri bile çare olamıyor.

Ha..., Müjgan'la gelirseniz belki ikna olurum :eek:
Çok da mutlu olurum ayrıca..

Sevgili abk, ne güzel çözüm önerileri vermişsiniz, çok teşekkürler ediyorum.

Bu konuda iki senedir kafa yoruyorum ama Güler hanıma yazdığım mesajda da anlattım, uzun seyahatlerim oldukça çözümsüz kalacak gibi görünüyor.

Apartmanın küçük bir bahçesi var, alan küçük olsa da uygun bitkilerle neşeli bir hale getirilebilir, yakında bu bölümlerin fotoğrafını çekerek ayrı bir başlık açmayı düşünüyorum, sevgili YeniGine'nin site bahçesi gibi :)
Sizlerden tavsiyeler alacağım inşallah.
İyi dilekleriniz için de ayrıca teşekkürler ediyorum.
Sevgilerimle..

Yaa Adalet, İstanbul'a gelirken uçakla geliyorsun ya eline alacağın büyük bir çanta içine yerleştirsene bitkilerini, beraberinde getirirsin. Belki İnanmayacaksın ama ben Paris'ten bile böyle getirdim.
3-4 tane çok ihtimam gösterdiklerini taşı bence. (Tam biz bitki delilerine yakışan bir hareket olur)

Bak sana yazayım da gül biraz.
selenn'e Wuppertal'e gitmeye karar verdim. Telefonda konuşurken " teyze beraberinde fazla giyecek getirme benim giysilerimden giyersin " dedi. Ne de olsa o da bizden, anlıyor halimizden. :D

Ben de en büyük valizlerden birini aldım, içinde birkaç takım iç çamaşırı, bir çift yedek ayakkabı, bir pantalon bir bulüz var. Valiz öyle kocaman ki içindekiler bir sağa bir sola kayıp duruyor.

Bir de dönerken göreceksin bu valizi, Allahtan Excess Baggage vermedim torpil geçtiler.
Valiz, topraklarından arındırılıp önce gazete kağıtlarına sonra da poşetlere sarılmış bitki ve soğanlarla doluydu.
Çizmelerimin içlerine uzun uzun bitkileri doldurdum, üzerlerine bir bulüz atıp yine bitki sarılı poşetleri tıka basa doldurdum. Hatta aldığım bir iki parça giysiyi bile orada bırakıp, " tatilde sen gelirken getirirsin" dedim.
Oğuz beni karşılamaya geldiğinde valizi zor indirdi banttan " bu ne gavur ölüsü gibi, ne var bunun içinde" demez mi, utandım valla.
Eve gelir gelmez onca bitkiyi önce su dolu kovalara yatırdım, soğanları diktim, tam iki gün uğraştım.:D

Yani Güler'ciğim, "ölüyü güldürür" derler ya bazı insanlar için, işte bu söz sanki senin için söylenmiş :)

Aslında bugün hiç keyfim yok, öğleye doğru çok tatsız bir haber aldım.
Hatırlarsan bahçeme ben yokken göz kulak olan, temizleyen, eken biçen sulayan bir komşum vardı.
Gencecik, 35 yaşında ve üç çocuk annesi.
Yaklaşık dört ay önce caddede karşıya geçerken bir motosiklet çarpmış, o günden beri yoğun bakımdaydı, dört ameliyat geçirdi ama ne yazık ki tutunamadı.
Bu sabah ebedi yolculuğuna çıkmış, çok üzüldüm.

Bütün gün son vazifemi yerine getirebilmek için ailesinin yanındaydım.
Eve döndüğümde de çok tatsızdım.
Senin mesajın ilaç gibi geldi, gülümsettin beni, sağolasın canım, ta oralardan buralara enerjini göndermeyi başarıyorsun ya, ne deyim :)

Senin bu "Bavul" yöntemin iyiymiş, Avusturya seyahatimde muhteşem güzellikler görmüştüm aklım kalmıştı hepsinde, bu yöntemi keşke daha önce bilseydim.
Yurtiçi uçuşlarda çoook Clematisler taşıdım, uzunca karton kutuya saksıları ile yerleştirip yanıma alıyordum, hiç sorun olmuyordu.
Sevgilerimle..

Delisiniz siz ya. :) Ya da soyle diyeyim, deliyiz biz ya. Hem de cicek delisi. :) Normalde insanların yapmayacağı, yapana da deli gözüyle bakacağı seyler yapıyoruz. Gecen bayramı bahçeme kuvetten havuz yapmakla gecirdim. Anneme bir suru misafir geldi bayram icin. Herkes şıkır şıkır giyinmiş, süslenmiş. Ben üzerimde camurlu, eteği gule takilip yırtılmış bir elbise ile. Şaşkınlıkla, neden sen yapiyorsun ki bu işi, bir isci tutup yaptırmıyorsun, diye sordular. Nasil anlatayım, her ne kadar cok yorulsamda, kendim yapmaktan keyif aldığımı. :)