Çok zarif çiçekler,

Lillium'un mis kokusu buralara geldi teyze.

Gerçekten de liliumlar harika kokuyorlar, onların bu kadar güzel koktuklarını bilmezdim.
Turuncu lilium kokmuyor ama, diğerlerinin kokusunu bir kaç metre öteden alıyorsunuz.
Sevgili Güler, işler yoğun galiba, siteye fazla uğramaz oldun, sensiz muhabbetin tadı olmuyor :)

Güler ablacığım, mavişin beyazını ilk defa görüyorum oda çok güzelmiş. İkisi bir arada çok hoş görünüyorlar.Ben'de kızımın bahçende çektiği birkaç resim eklemek istiyorum ama daha İzmir'e evime gitmedim. İnşallah daha sonra özellikle çok sevimli bir çiçek vardı. Onun resimlerini eklemek istiyorum tabii kendi bilgisayarıma kavuştuğumda artık:)

Sevgili Güler Ablam,
Her zaman ki gibi maşallah diyerek resimlerinizi seyrediyorum.Bu işi her zaman yapıyorum ,hep aynı şeyleri yazmıyayım diye yazmadan çıkıyorum. Bitmez bilmeyen enerjiniz , gönül zenginliğiniz artarak devam etsin. Sizi çok öpüyorum.

Güler Hanımcım kayboldunuz. haftasonu bir yerlere gitmiş olabileceğinizi düşündüm. Kahvehane sizi özledi. Bizde özledik;)

Maşallah Güler hanım ,
tebrikler ! Kıskanmamak elde değil !

Sevgili arkadaşlar hepinize teşekkür ederim.
Bahçe işleri çok ama ben pek yapamıyorum bu aralar. Bahçeye çim için getirttiğim toprak biraz sorun çıkarttığı için moralim bozuldu.
Sorunumu çözmem için biraz buradan uzaklaşmayı kafaya koydum.
Sanıyorum bir müddet buralarda olamayacağım.

Güler Hanımcım teşekkürler. Dün koliyi aldım kahvede paylaştım sevincimi:p. Paketi boşalttıktan sonra günün neşesi koliden çıkan "güler Hanımın bahçesinin hıyarları"ydı:p Sabah kahvaltı masamda yerlerini aldıklarını da söylemeliyim tabi ki;)

Ben geldim. Dolaştım, temiz hava aldım. Moral depoladım. Fakat Güler Abla'nın toprak sorun çıkarmış. Ne gibi sorun çıktı Güler Abla. Halledilemez bir proplem mi? İstediğiniz kalitede mi değil? Yabancı ot, yabancı ot sorunu gibi ya da toprak yapısı ile ilgili mi? İnşallah sorun halledilir. Biz sizin moralinizin bozuk olmasına alışık değiliz. İnşallah moraliniz en kısa zamanda düzelir.
Sevgi ve saygılarımla.

Güler Ablam,
Nerlerdesiniz, siz gelene kadar bahçeyi turluyorum.Dolaptan dondurma aldım, bu çay -kahve makinası da harika.

Mevsim meyvelerimi koysak masaya çay kahve yanında ağız tatlansın diye serin serin:)

Güler Hanımcım uzun süreli sessizliğinize alışkın değiliz merak ettik sizi, özledik. Uğrayıp dolaşıyoruz ama adı gibi güler yüzlü sahibi olmayınca çok ıssız oluyor. En kısa sürede görüşmek üzere, esen kalın, sevgiyle kalın:)

Sevgili arkadaşlar; Güler Hanım bahçedeki çimlerle kavga edip firar etti. Barışınca gelecek. Biran önce şu çimler hallolsada bizde Güler Hanımı bahçede görsek. Çok özledik valla.

İster inanın ister inanmayın, bahçenin sağ tarafındaki müştemilat önüne dağ gibi yığılan toprak şimdi bana düşman gibi geliyor. Oysa adam

Okuduğum bir şeyi paylaşacağım ama Güler Hanım yapar diye korkuyorum :)

Bir yerlerde okumuştum, topraktaki yabani ot sorununu çözmek için veya ara ekimde kullanılanacak gübreli toprağın yabani ot sorunu olmasın diye, fırınlarda bilmem kaç derecede bilmem kaç saat toprağı ısıtıyorlarmış-pişiriyorlarmış, topraktaki zararlılar ve yabani ot tohumları ölüyormuş. (İnşallah yanlış hatırlamıyorumdur)

Korkum şu ki Güler Hanım şimdi bunun için koca bir fırın yapar bahçeye, yığılan toprağı pişirir durur ;)

Sevgili Limon ; Toprağı pişirerek zararlı mikroorganizmalarında yok olması sağlanıyor. Benim okuduğum kitaptada ''Evde kullandığınız firinda 200 derecede yaklaşık 1 saat pişirin''yazıyordu. Ancak topraktaki faydalı elementleride öldürüyormuş. ;)

Güler Hanım'ın gönlü o kadar geniş ki, yakında bütün üyelerin sebze ihtiyacını, anne şevkatiyle hazırladığı kolilerle karşılayacak. :)
Arkadaşlar, emin olun Güler Hanım, toprakla ilgili her yöntemi denemiştir.;)
Güler Hanım, keşke yakınınızda olsaydım da, yardımınıza koşsaydım.
Biliyorum ki, bitmeyen enerjinizle her işin üstesinden gelirsiniz.

Toprağın yakındığını biliyorum sevgili limon.
Mine hanımın İzmir'de tertiplediği toplantıda öğrenmiş ve nasıl olacağını da toplantı sonrası sitede paylaşmıştım.

Onlar saksılarımızda kalan eski toprakları kazanmak içindi. 70 derece ısıdaki fırında 20 dakika kadar toprak ısıtılıyordu.

Bu tam 25m3 toprak, bunu ısıtıp da kullanabilmek için bir ömür gerek.

Benim bu düşman toprak yığınını nasıl halledebileceğim, şimdilik bir fikrim yok. O yüzden terk-i diyar ettim.

Şimdi Silivri'de bol bol denize giriyorum. Buradaki minik bahçe (550 m2) beni çok güzel oyalıyor.
Manyas'ı düşünmediğim müddetçe mutluyum.

Bence topraga mazot döküp olduğu yerde yakmayı düşünüyordur:)

550 metrekareye minik demeyelim ama ;) (Bize kocaman geliyor)

Ben çime hiç kafamı takmıyorum artık. Nasıl olsa en fazla ömrü 4 yılmış, doğalına dönüyormuş. Düzenli sulanıp, biçilip bakılan doğallar da çok güzel görünüyorlar. Ben artık maksat toprağı görmemek, toprağa basmamak, çamur olmaması diye düşünüyorum. Dünyanın ilacını, gübresini bilmemnesini aldım, yine de belli dönemlerde keyfinin kaçmasını engelleyemedim. Bu sene sadece baharda gübreledim, büyük dikenler dışındaki yabani otları, yoncaları sökmedim. Hatta arada açan küçük papatyaların, üçgüllerin daha bir güzellik kattığını düşünüyoruz. Artık biliyorum ki Temmuz sonu-ağustos ayı gibi keyfi kaçsa da sonbahar yağmurlarıyla beraber yeniden yeşerecek. Her duyduğum gübrenin, ilacın vs.. peşine düşmekten kurtulduğum için acaaaip huzura erdim. (çoğunun para tuzağı olduğunu düşünüyorum artık) Yok onu ona şu kadar miligram kat, yok onu onla karıştırma, yok bunu gece yarısı yap, yok bunu bundan iki gün sonra yap, yok bunu buzdabında sakla bozulur vs.. Ne büyük beyin yorgunluğuymuş, çok şükür hepsinden kurtuldum. Tüm huzursuzluğumun sebebi çimmiş meğer :)

Demek toprağın ısıtılmasını sizden duymuşum. "Şıracıya şıra satmak" deyimi tam uydu desenize. :)

Sevgili limon ohh ne güzel sen rahata ermişsin, darısı benim başıma.
Benim de bahçemin arka tarafı yemyeşil ot. Onu da biçtiğimde çok güzel görünüyor. Ama çimin görüntüsünü seyretmek, o kadife yumuşaklığı hissetmek bambaşka.
Ön kısımdaki çim beni dokuz sene idare etti.
Eğer şimdi yenisini yapabilirsem bu artık evlâdiyelik olacak. Dediğin gibi 5-6 sene beni idare ederse, daha sonraki seneler içinde çıkan dikenleri toplar, kalan otları bırakırım.
Benden sonra kullanacaklar düşünsünler artık.
Hoş, nasıl ve ne kadar yapabilirim onu da bilemiyorum. Allah ömür ve güç verdiği müddetçe yapabileceğimi yapmak istiyorum.

Bahçemden birkaç fotoğraf......

Eklenti 94912

Eklenti 94913

Eklenti 94914

Eklenti 94915

Petunyalar...

Eklenti 94916

Eklenti 94917

Eklenti 94918

Merhaba Güler hanım,

Hayat kısa, değmez çime:) Sıkmayın canınızı.

Son fotoğraflar Silivri'de ki bahçenizden mi? Mor petunya çok güzel.

Hayır, Manyas'dan.
Yarın Silivri'deki mavi yaseminleri ve cosmosları yüklerim.

Baharda sevgili Güler hanımın gönderdiği gül çeliklerinden bir tanesi açtı. Kokuyor da...

Belki can sıkıntınıza moral olur Güler hanımcığım:p

Eklenti 95293

Teşekkür ederim, sevgili İklimsiz.
Gülünüzü güle güle büyütün.

merhaba güler ablacığım ne olur canını sıkma,gerçi bunu demek kolay, ben de küçücük yerde otlara yenik düştüm.verbanalar biraz kurtarıcı oldu ama gene onun aralarından da çıkıp duruyorlar.petunyalarına bayıldım serinlik farkından olmalı benimkiler gazal oldu artık buranın yakıcı sıcaklarına dayanamıyor çiçekler.beyaz mavişim de sarardı soldu açmayı bile beceremedi.en kısa zamanda seni tekrar görmek dileğiyle oğuz beye de selamlar.

Merhaba sevgili güler hanim siz içinizdeki güzelliyi bahçenize yansıtıyorsunuz

Bahçenizde bizlere yansıtıyor

Biz bu güzellikten pay aldığımız için be şahsım adına çok mutluyum

dayima sevgiyle kalın.