agaclar.net

agaclar.net (https://www.agaclar.net/forum/)
-   Üyelerin Bahçeleri (https://www.agaclar.net/forum/uyelerin-bahceleri/)
-   -   Güler / Bahçe (https://www.agaclar.net/forum/uyelerin-bahceleri/7121.htm)

sonkez 27-10-2014 22:00

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi Güler (Mesaj 1286356)
Teşekkür ederim.... " Harika...Başka ne söylenebilirki bu güzellikler karşısında...Emeklerinize sağlık.."

Ben söyleyeyim mi ne yapılır? Sabahtan Yenikapı'dan binilir ferrye gelinir Bandırma'ya oradan da Manyas'a bahçeye.
Oturulur güllü kameriye altına, mis gibi gül kokuları arasında güzel demlenmiş bir çay içilir-patates börekleri yenir ve bol bol sohbet edilir. :D

Bu hafta sonu sevgili sakdag ve eşi geliyorlar.
Önümüzdeki hafta sonu yine agaclar.net'li misafirlerimiz var. Sizler belki hatırlamazsınız penolophe ve kazimpolat adlı iki eski üzemiz vardı, İzmir'li.

agaclar.net gezimiz olmuştu Ödemiş-Birgi, harika bir organizasyondu İzmir'li dostların yaptığı. Hem çok bilgilenmiş, hem de doya doya eğlenmiştik.

Şimdi her iki eski dotumuz da eşleri ile ziyaretimize geliyorlar. Çadırlarını da getiriyorlarmış, oysa iki tane misafir odamız var, ama öyle istiyorlarmış......Mutlu oluyoruz. İnşallah o zamana kadar güllerin bu coşkulu halleri devam eder.

Bellimi olur belki bizimde yolumuz o taraflara düşerde bizde sizleri ziyaret ederiz..Ben Gönenliyim..Ulukır köyünden,belki bilirsiniz..O kadar çok istiyorumki köyümde toprak sahibi olmak..Babamdan aslında biri 250 metre, diğeri 225 metre iki yer kaldı..Biz iki kardeşiz,kardeşimden içinde eski ev olanı istedim düşüneyim dedi ve hala düşünüyor.Bende ileride başka bir yer bakmaya karar verdim..Hayırlısı diyelim.Herşey paraya dayanıyor..Bekleyip göreceğiz...

Size çok teşekkür ederim,hiç tanımadığım birçok çeşidi sayenizde gördüm..Somon amarylis ve diğer renklerini ilk defa sizin bahçenizde gördüm.Eminönünden bir kök aldım ama malesef açtıramadım.Ne renk olduğunu bile bilmiyorum...Zira aldığınız renk başka çıkıyor..Tekrar teşekkürler ve saygılar..

YeniGine 28-10-2014 00:50

Sevgili Güler Hanım, amarallis soğanlarınıza maşallah maşallah... Ne uyguladınız da böyle güzel oldular? Ellerinize, emeklerinize sağlık; soğanlara da, size de maşallah!..

Güler 28-10-2014 09:21

Sevgili YeniGine, pek de bir şey uygulamadım hatta üç sene oldu yerlerinden oynatmadım. Bu sene biraz bakım yapayım dedim. Ben de diplerini eştikçe bu kadar çok soğan olduklarını görünce şaşırdım. Neredeyse üç katına çıkmış soğanlar.
Adres bilgilerinizi özelime gönderin size de göndereyim bir iki tane.

Güler 03-11-2014 08:51

BİR DÜZELTME

Sevgili arkadaşlar, bahçe sayfalarımı okuyanlar, yüklediğim fotoğrafları izleyenler, nisan-mayıs aylarında açan sümbüllerin, nergislerin çiçeklenmelerinin bitimindeki yazışmalarda sulamanın azaltılarak gübre takviyesi yapıldığını, yeşil yapraklarının kendiliğinden solana kadar kesilmemesi gerektiklerini okumuşlardır.
Bahçeye ekildikleri için, çiçeklenme bittiğinde etrafındaki otların daha rahat biçilebilmesi için ben bu yaprakları demet haline getiriyordum.

Burada yanlış yapıyormuşum. Forumdaki bir arkadaşımızın notlarını okurken bu demetlerin yapılmaması gerektiğini okudum. Kendisine attığım özel mesajla nedenini sorduğumda aldığım cevap aşağıda.

Lütfen sizler de buna özen gösterin.

" Güler Hanım, soğanlı bitkiler çiçekleri geçince 2 ay kadar düzenli sulanıp bir de takviye gübrelemesi yapılırsa gelecek yılın çiçek tomurcuğunu ve besin deposunu daha iyi oluşturur..
Tabi, bunun koşulu da bol güneş görmesidir yaprakların..Eğer siz zaten sınırlı sayıdaki yaprakları demet haline getirip bağlarsanız, bitkinin güneş alma yüzdesini azaltırsınız..

Güler 03-11-2014 12:18

1 Eklenti(ler)
Sevgili arkadaşlar, bu sabah bahçede birkaç soğan ekimi yapacaktım, önce erik ağacının altına gidip ceplerimi erik doldurdum. Niyetim çalışırken de ceplerimdeki erikleri yemek. Bu arada size daha evvel de söylemiştim; ağacın üzerinde hem eski meyveler var hem yeni çiçekler oluştu diye. Çiçeklerde yeni meyve oluşumları başlamış.

Buyrun.....


sonkez 03-11-2014 12:21

Kışa girerken yeşil erik işte bu harika...Bu nasıl bir erik ağacı acaba bilgi vermeniz mümkünmü..:confused:

Güler 03-11-2014 12:55

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi sonkez (Mesaj 1330677)
Kışa girerken yeşil erik işte bu harika...Bu nasıl bir erik ağacı acaba bilgi vermeniz mümkünmü..:confused:

...:D:D, sevgili sonkez bu da Güler atlası gibi bir şey desem, verdikçe veriyor.

Ben de bu ağacımı çok seviyorum. Üzerinde hem meyve çok oluyor hem de geç vakitlerde meyvesi yenildiği için özlem gideriyor. İşin komik yanı bu mevsimde üzerinde meyve olduğu için hamile arkadaşların aşerme zamanları da bayağı yardımcı oluyorum.
Bu konuda özelime gelen mesajlar çok komik oluyor.

Eğer hızlı rüzgar esmezse üzerinde erikler duruyor ama rüzgarlar başladığında dökülüyor. Manyas'daysam toplayıp toplayıp yiyorum.

Ağacın bir fevkaladeliği yok, meyveleri yeşilken yemek mümkün değil çok ekşi oluyor, daha sonra kızarmaya başlıyor ve tadları çok güzel oluyor. Çekirdeği ufacık, sulu sulu ve yumuşamadan kütür kütür yemek çok güzel.

Çelik zamanı ne zaman ise, bana yazsınlar ve isteyen arkadaşlara çelik gönderebilirim.

sonkez 03-11-2014 13:06

Verdiğiniz bilgiler için teşekkür ederim Güler hanım..Afiyet olsun..Öyle zamanda yaşıyoruzki kışı,yazı belli olmaz oldu.Ne ararsanız hemen,hemen bulmak mümkün.Bizim zamanımızda herşeyi vaktinde tüketiyorduk..Şimdiki nesil şanslı..

Güler 03-11-2014 13:14

" .Şimdiki nesil şanslı.." diyorsunuz da evet şanslılar pek çok şeyde ama bizler daha sağlıklı daha güzelini yiyorduk sanki. O zaman yediğimiz domateslerdeki koku ve tat, şimdi şu zamanda yediklerimiz gibi miydi?

sonkez 03-11-2014 13:41

Bu konuda haklısınız..Herşey bollaştı göreceli olarak düne göre her şey çok daha mükemmel!
Peki dediğiniz gibi ağız tadımız ve sağlığımız ne durumda?
Herşeyi,her zaman bulamazdık ama bulduğumuzuda ağız tadıyla tüketirdik. Nerde o eski tatlar nerde...

TCM 06-11-2014 10:23

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi sonkez (Mesaj 1330697)
Bu konuda haklısınız..Herşey bollaştı göreceli olarak düne göre her şey çok daha mükemmel!
Peki dediğiniz gibi ağız tadımız ve sağlığımız ne durumda?
Herşeyi,her zaman bulamazdık ama bulduğumuzuda ağız tadıyla tüketirdik. Nerde o eski tatlar nerde...

Şimdikilerin o tatları anlayacak zamanı, ilgisi, bilgisi ve damak tadı yok zaten. O yüzden önemli değil. Yemek yerken küçüğü diğer elindeki telefona cevap yetiştirmeye çalışıyor veya tablete bir şeyler yazıyor. Büyüğünün gözü televizyonda aklı biraz varsa haberlerde, uçuyorsa dizilerde veya moda programındaki birbirine hakaret eden genç kızlarda. Teknolojiye erişemeyen ufaklıklar içinse kızartmanın yetiştiği yer, ortam, ilaç, gübre, tat, yağın cinsi vs. önemli değil, ketçap ve mayonez varsa sorun yok...Tabi saçma sapan insanı gereksiz yere yoran şeylerin dışında hayatın kendisi de çok hızlı akıyor artık. 90 lı yılların başında cep telefonu yoktu, 80 lerin başında ise ev telefonu bile yoktu neredeyse...Peki nasıl yaşıyorduk biz?
Yaşamın kalitesi arttı (en azından pek çoğumuz için) Teknolojiye, hıza kızsak ta rahatlığı güzel. Yakışan mümkün olduğunca güzellikleri unutmadan yaşatmaya çalışmak herhalde.

...Nerden nereye getirmişim konuyu yav... ;)

Güler 06-11-2014 11:29

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi TCM (Mesaj 1331502)
...Nerden nereye getirmişim konuyu yav... ;)

Ne güzel yapmışsınız da konuya değinmişsiniz. ;)

Çok isabetli bir teşhis ve size bütün kalbimle katılıyorum. Biliyor musunuz ben hep şükrederim; çok mutlu bir çocukluğum oldu diye.
Mahalle... mahallede oynamanın doya doya tadına vardım. Kâh, ağaçlara tırmandım, kâh denize girdim, komşu bahçelere dalıp meyveler de çaldım, istop da oynadım sek sek de, topaç da çevirirdim, misket de oynardım.

Arkadaşlarımla kavga da ederdim, döverdim de onları. İnanın hiç birinden dayak yememişimdir, hep oyun kuran elebaşı olmuşumdur. :D

Grup halinde kütüphanelere de gittim, gezilere de, velhasılı doya doya yaşadığım mutlu bir çocukluğum oldu.
Şimdiki apartman çocuklarından çooook farklı.

Kalabalık bir ailemiz vardı. Yemek saatlerinin düzenine uymamız istenirdi. Bizler de buna özen gösterirdik.
Bu durumda da düzenli ve sağlıklı beslenmemize de dikkat ederlerdi.

TV. yurdumuza gelene kadar en büyük eğlencemiz radyo dinlemek ve pikap çalmaktı....insanın those were the days (o eski günler..) diyeceği geliyor... bence daha güzeldi. ;)

TCM 06-11-2014 16:30

Olayın güzel tarafı da herkesin kendi çocukluğundan mutlu olması... Küçüklüğümüzde halamlara (köye) tatile gittiğimizde dönmek istemezdik. Hele bahçe evlerine gittiğimizde keyfimize diyecek olmazdı. Orada elektrik yoktu oysa, geceleri gazlı lamba (çırakma derlerdi) ışığında komşular toplanır muhabbet ederler, elde avuçta kurumuş, kurutulmuş, taze ne varsa yenirdi. Tabi hepsi doğal. Tek korkumuz dışarıda olan, ışığı olmayan tahtaların üzerine kurulmuş uyduruktan yapılmış, önünde bezden bir örtüsü olan tuvaletti. Gece tuvalet ihtiyacımız gelmesin diye dua ederdik. Ulaşım vs. yaygın olmadığından şu an yazlığımızın olduğu yaylaya yılda bir iki anca gelir, geldiğimizde bayram ederdik. Allaha şükür şimdi çocukluğumuzda imrendiğimiz yerde iyi-kötü kendi evimiz, altımızda 98 modelde olsa arabamız, küük bir bahçemiz ve istediğimiz zaman buralarda oyalanabileceğimiz gelirimiz var. Ama 16 yaşındaki oğlum kaç kere geldi bu yaz dersiniz... Bir elin parmakları sayısını geçmez, sebep internet yok, arkadaşları yok. Kız biraz daha ufak ta zorla getirebiliyoruz, bir kaç sene sonra onu da bulamayız. Biz küçüklüğümüzde gelenlere gıpta ile bakardık. Babamla bazen konuşuruz da, onun gençliğindeki zorluklar, olanaksızlıklar ise bize anlamsız gelir. Yani onun gençliğini yaşamak istemeyiz kardeşlerimle...
- Eşler zamanla birbirine benzer.
- Allah herkesin dağına göre kar verir.
Yukarıda beğendiğim ve inandığım sözler var. İnsanlar zamanla içinde bulundukları şartlara, insanlara uyum sağlayıp benimsiyorlar. Yoksa halimiz nice olurdu...
Oğluma "bilgisayar başında saatlerce ne yapıyorsun anlamıyorum" demiyorum artık. Geçenlerde facebook ta kelimelik diye bir oyun var, biraz takılayım dedim bir baktım iki saat geçmiş. Geçmişi özlesekte halimize şükretmek lazım. Yoksa çok değil altı yedi sene öncenin cazırrr-cuzurrr sesli dial-up bağlantılarına bile dönmek ağrımıza gider herhalde. :)

Bu arada 70 doğumluyum.

Güler 06-11-2014 18:07

Sormayın sayın TCM, ben de bu köye yeni geldiğimde dediğiniz gibi tuvalatler evden hayli uzakta bahçenin ucunda bir yerdeydi.
Bizim köyde evimiz yoktu o zamanlar, eşimin akrabalarında kalırdık. Ben de tuvalete gideceğim zaman Oğuz'u uyandırırdım, el feneri yardımı ile giderdik. Köyde elektrik yoktu. Ama şimdi hatırlıyorum da yaz aylarında gökyüzü binlerce yıldız içinde parlardı. Elimi uzatsam tutacakmış gibi hissederdim.
Köylülerden duyardım" bu gece domuzlar indi, bu gece çakallar geldi" diye de onlardan korkardım, aslında gece yıldızlar altında uyumayı bile isterdim.

Oooo siz bayağı gençsiniz, maşallah. Benim oğlum 1971 li. :D

MSaygin 20-11-2014 16:33

1 Eklenti(ler)
Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi Güler (Mesaj 1331621)
Ama şimdi hatırlıyorum da yaz aylarında gökyüzü binlerce yıldız içinde parlardı. Elimi uzatsam tutacakmış gibi hissederdim.

Yazları elektrik gitti mi yaylalarda yine böyle oluyor. Akıllı telefonlarda bir uygulama var, gökyüzüne tutuyorsunuz telefonu, oradaki yıldızın adını yazıyor ve içinde bulunduğu yıldız grubuna göre resimlerini çiziyor; Night Sky.

Eski insanların yıldızları gözleyip, burç sembollerini nasıl oluşturduklarını anlıyorsunuz, çok keyifli.

Eklenti 526960

ryhnckmk 26-11-2014 19:41

Sevgili Güler hanım Bahçeniz için söylenebilecek herşeyi arkadaşlar söylemişler ama bence bir okadar daha övgüyü hakediyor,elinize emeklerinize sağlık.Bilgilerinizi ve çiçeklerizi de cömertlikle paylaşmanız takdire değer. Bugüne kadar siteyi dolaştığım halde pek fazla birşey yazmamıştım ancak bahçenizi gezince yazmadan edemedim.Bir yıldır benim de bahçe ve çiçeklikli terasım var,sizlerden öğrendiklerimi ufak ufak uygulamaya çalışıyorum fakat bu yolda daha çok mesafem var diye düşünüyorum. İki yıl önce bahçıvanlık kursuna da devam ettim.Umarım bundan böyle ben de sizler gibi çiçeklerimin güzelliklerini paylaşırım sevgiler.

Güler 28-11-2014 12:08

Sayın ryhnckmk, ne kadar naziksiniz... teşekkür ederim.

Eminim ki sizin bahçeniz de terasınız da ileride çok daha güzel olacaktır, yeter ki içinizdeki bu şevk ve sevgi bitmesin.

Toprakla uğraşmak, ektiğiniz minicik bir tohumun topraktan başını uzatarak size " merhaba" demesininin içinizdeki sevgiyi perçinleştirmesi kadar güzel ne olabilir ki?
Bü güzellikler insana yaşam sevinci katmakta daha da güzelini yapabilmek için güç vermekte.
Ne güzel... emekli de olmuşsunuz şimdi tam zamanı, vaktiniz de bol bol olur, dilediğinizce yoğurursunuz toprakları, dilediğinizce konuşursunuz bitkilerinizle.
Bedeniniz yorulsa bile gönlünüz coşar, yaptıkça yapmak istersiniz, yatağa girdiğinizde ertesi günü yapacaklarınızı düşünerek sabahı zor edersiniz veya benim gibi gecenin bir yarısında elinize aldığınız fener ile adımlarsınız bahçeyi. ;)

Nasıl olacak, nasıl yapacağım diye hiç kafanıza takmayın yeter ki başlayın, gerisi çorap söküğü gibi geliyor inanın.

Yapmak istediklerinizi de istediğiniz tohum ve çelikleri de arkadaşlarımızla paylaşmaya çekinmeyin. Hepsi yüce gönüllü insanlar, paylaşmaya da, bilgi vermeye de gönülden razılar. Bu bütün agaclar.net üyelerinin içine yerleşmiş bir duygudur.

Üyeliğiniz 2012 senesinde ve sadece 13 mesajınız var, neden? Lütfen daha sık aramıza katılın, sohbetlerimize de iştirak edin, bu bizleri mutlu eder.

Bahçenizin fotoğraflarını da görmeyi heyecanla bekliyoruz.

samur 30-11-2014 22:49

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi Güler (Mesaj 192188)
Sevgili Sabah, çok haklısın. Yavaş yavaş aklıma geldikçe yazayım. Sitemizde okumak istediğim o kadar çok şey buluyorum ki.
Sorularından bazılarına şimdi cevap vereyim.
Bahçe düzenlemesi için hiç profesyonel yardım almadım.
Hayalimde de bir bahçe örneği yoktu. Plan ise hiç yoktu. Genelde sevdiğim bitkileri kullandım. Tabi bazen çok istediğim halde ve 3-5 defa denememe rağmen yöre iklimine uymayan bitkilerimi yaşatamadım, ama pes etmedim hala da uğraşıyorum.
Bahçeye bir limonluk yaptım (hikayesini daha sonra anlatırım) dış mekanda yetiştiremediklerimi saksı içinde orada tutuyorum ve kendi kendime oh bende de var ya diyorum..
Bu konuda hiç eğitim almadım. Bol bol kitabım var onları okuyorum, bu bana uyar, yok şunu nu mu denemeliyim diye fikir yürütüyorum.
Mesela; daha evvel siteye yüklediğim 8 şeklinde bir kaaranfil sepetim var. Belki görmüşsünüzdür. Onu yapmam çok enteresan oldu.
Eşim İstanbul'da işi dolayısıyle ben de Manyas'tayım, o hafta sonu gelecek. Bütün gün elimde kağıt kalem, bahçeyi talan ediyorum. Nereye ne yapabilirim diye.
Bu arada çok da ot yolmuşum , yorgun argın eve girdim, banyo yapıp yattım. Saat herhalde 21.00 cıvarı, o kadar yorgunum ki ellerimi kremledim yatak çarşafları batmasın diye birer de poşet geçirdim, bir de 1 asprın aldım.
Vallahi yatakda sağdan sola dönerken bile inliyorum. Allahtan eşim yanımda değil, yoksa kendini öldürüyorsun, kafana takdığını hemen yapmak istiyorsun diye kıyameti koparıyor.

Yorgunluktan başladım ağlamaya hem de avaz avaz. Neyse, aklıma sepeti yapmayı koydum. Koydum da sepeti ne ile yapayım, lavantin mi kullanayım, şimşir mi?
Tamam, Lavantin kullanacağım daha hoş olur, miss gibi de kokar.
Peki acaba kaç lavantin gerekiyor? Hayalimde kuruyor, sayıyorum ama bir türlü işin içinden çıkamadım. Bir de baktım ki saat olmuş gecenin 2.30 u. Sağa dön olmuyor, sola dön olmuyor. Olacak gibi değil; Güler kalk kızım ölç dedim.
Elime bir fener aldım, çıktım bahçeye. Sepeti yapmayı planladığım yere geldim, başladım adımlamaya çünkü lavantinleri 30cm de bir ekeceğim.

Bir büyük, bir de küçük daire canlandırdım kafamda. 120 tane lavantine ihtiyacım var. Ohhh be dedim kendi kendime. Ama o halimi bir gözünde canlandır. Gecenin karanlığı ve saat 2.30, benim üzerimde beyaz uzun bir gecelik, elimde fener bahçede daireler çizerek adımlıyorum. Eğer komşulardan biri o saatlerde uyanık olsa da beni görseydi kimbilir ne korkardı.
Sepet hikayem bu, lavantin hesabını yaptıktan sonra da eve gidip mışıl mışıl uyudum.

Guler abla şuan bahçeni sanal olarak gezmekteyim.Herşey çok güzel olmuş.Emeğine sağlık.Yazdıklarını okuyunca bir parça kendimi buldum.Bağ evi alma planım var eger nasip olursa çok güzel planlarım var.Az önce okuduğum 8 şeklindeki karanfil yaparken yaşadığın olay gibi şeyler yaşanabilir.Olursa paylaşırım.Seni ziyaret etmek tanımak çok isterdim ama o tarafa yolum düşmesi biraz zor.Ama kısmet!
Herşey gönlünce olsun

bağ bahçe 08-12-2014 02:26

Güler hanım, merhaba. Tüm hafta sonumu güzel bahçenizi dolaşarak ve cömertçe paylaştığınız deneyimlerinizi not ederek geçirdim diyebilirim. 192. sayfada bu geziye ara veriyorum. Sadece bitkilerinize değil muhteşem enerjinize de hayran oldum. Bol çiçekli günler dileğiyle, sevgi ve selamlar.

Güler 08-12-2014 10:07

Sayın bağ bahçe, teşekkür ederim.
Profil bilgilerinden doktor olduğunuzu okudum, siz benden çok daha iyi bilirsiniz şüphesiz; insan toprakla uğraşıp, yapmayı plânladığı şeyleri bir an evvel tatbik edebilmek için öyle bir enerji ile doluyor ki.... hele yaşı benim gibi ilerlemiş olduğunda zamanın az olduğunu da işin içine katınca.
Eeee ne yalan söyleyeyim çok da keyif alıyorum.

İnşallah sağlığım elverişli olur, ömrüm de olursa, toprağı mıncıklamaya devam ederim. ;)

Yolunuz düşerse bekleriz, mutlu oluruz.

bağ bahçe 10-12-2014 02:23

Güler hanım, yıllarla birlikte insanlar yaşlanır veya ihtiyarlarlar. Sizin gibi her daim büyütüp üreterek yaşayanlar için ihtiyarlık asla gelmez diye düşünüyorum. Bahçenizdeki seyahatimde 2014 yılı başına gelebildim ve gördüm ki siz sadece ağaçlar ve çiçeklerle değil, sizinle temas eden herkesle de aynı coşku, enerji ve sabırla ilişkiler üretiyorsunuz. İnşallah bu güzellikleri daha da büyütüp çoğaltacak nice uzun,sağlıklı seneleriniz olur. Davetiniz için teşekkür ederim, sizinle tanışmayı, çiçekli sohbetler etmeyi ben de çok arzu ederim. Selam ve sevgilerimle.

aleydi 10-12-2014 23:53

Gez gez ,beğen beğen bitiremedim bahçenizi , çiçeklerinizin güzelliğini .Bunun yanında verdiğiniz bilgiler çok güzel . İki yıldır bahçeyle uğraşıyorum ne kadar yolun başında olduğumu anladım . Yazdıklarınızı okurken gül fidelerini iki yıl hiç dokunmadan saksılarda büyüttüğünüzü yazmışsınız . Başka bir yerde kuma dikilmesi gerektiğini okumuştum . Sayfalarınızın hepsini okumam mümkün olmadı .Siz nasıl bir toprağa ekiyorsunuz öğrenebilirmiyim . Bir de baston gül yetiştirdiniz mi hiç .Aynı şekil de mi çoğaltılıyor teşekkürederim .

Perihan Bayram 12-12-2014 17:27

Gloriosa
 
Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi Güler (Mesaj 675617)
Gloriosa yeniden açmaya başladı.


Muhteşem sarmaşık,ben bunun tohumunu arıyorum.Tohum oluyor mu acaba ? Sağlıkla tadını çıkarın.

kerkenez 22-12-2014 17:21

Güler Hanım, bütün sayfalarda dolaşamadım ancak sadece baktıklarım bile büyülenmeme yetti. Ellerinize sağlık, olağanüstü bir bahçe yaratmışsınız. Sanki bir cennet. O tarafa yolum düşünce mutlaka uğrayacağım.

Güler 24-12-2014 11:20

Teşekkür ederim sevgili aleydi.

Genelde güllerin budamalarını şubat ayı içinde yapıyorum. Hazırladığım çelikleri ya büyük saksılara ya da bahçede hazırladığım tarha dikiyorum.
Saksı toprağı 1/3 bahçe toprağı, 1/3 yanık hayvan gübresi, 1/3 de yıkanmış dere kumu karışımı.
Takozlu olarak hazırladığım çelikleri saksılara dört veya beş adet olarak dikiyorum. Kök salmaları ve kuvvetli köklenmeleri için de bir buçuk, iki sene yerinden oynatmam.

Baston gül de diktim bahçeye, hazır olarak satın almıştım ama onları iyi muhafaza edemedim, kuvvetli kış ve rüzgar aşı yerlerinden kırdı gövdeyi.

Sevgili Perihan Bayram, ben Gloriosa'yı Akdoğa'dan satın aldım. Görünüşü harika bir sarmaşık, tohumuna rastlamadım ama kışın kurumuş gibi olsa da baharda yeşermeye başlıyor. Pek fazla sardırmak da istemediğim bir bitki, çok zehirli olduğunu öğrendiğimden torunlardan uzak tutmaya gayret ediyorum.

hcorak 26-12-2014 02:22

Güler hanım merhaba. Ben aranıza yeni katıldım sitede dolanıp üyeleri ve bahçelerinizi tanımaya çalışıyorum.Henüz bir kaç kişinin bahçesini gezebildim sizinkinide gezeyim dedim ama baştan biraz sonadoğru biraz gezebildim. Okadar güzelki harika ellerinize ve yüreğinize sağlık.Zamanla bütün üyelerin bahçelerini her sayfasını inşallah gezebilirim çok yararlı bilgileriniz için teşekkürler.İnşalah bir gün tanışmak dileğimle.

Güler 26-12-2014 16:24

Sevgili hcorak, yeni üye olduğunuzu biliyorum ve bahçelerde dolaştığınızı da fark ettim. Size mesaj yazmamdaki maksat bir an evvel aramıza katılın, kahveye gelin de sohbet edelim, sizi daha yakından tanıyalım istedim. ;)

hcorak 26-12-2014 16:37

Güler hanım.inşallah en kısa zamanda katılırım sohbetlerinize bilgi sayarda yeniyim.birde evde biraz yoğunum torunuma bakıyorum her bulduğum fırsatta siteye girip inceliyorum.bi kovalamaca gidiyor yakın ilginiz için teşekkürler.

trilye 14-02-2015 20:45

Merhaba Güler hanım. Kış mevsiminde olduğumuz için bahçede yapılacakları bu aralar sadece planlayabiliyoruz. Bu planlamayı yaparken de en fazla sizin bahçenizde paylaştıklarınızdan yararlanıyorum.

Armut ağacının etrafında ve irislerin olduğu köşedeki taş duvar çok hoş görünüyor.Bu taş duvarın yapımıyla alakalı paylaşabileceğiniz püf noktalar varsa sevinirim.

Bahçedeki evimin önüne sizin fare kulaklarından çok özeniyordum. Bursa'da bir süre aradım ama bulamadım.Sizden istemeyi düşünmeye başlamıştım fakat seranın birinde denk geldim. Bulamama nedenim buradaki seralarda isminin istanbul papatyası olarak bilinmesiymiş. İki sene önce ektiğim 3/4 kök fare kulağı şu anda komple evin önündeki çiçekliği kaplamış durumda. Hiç bakım yapmadığım halde sanırım bahçenin en güzel köşesi orası.

Paylaşımlarınız için teşekkür ederim.Dedidiğim gibi bahçe düzenlemesinde kullandığım en büyük kaynaklardan biri sizin paylaşımlarınız.

Cumhur Tonba 15-02-2015 11:11

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi trilye (Mesaj 1356282)

Paylaşımlarınız için teşekkür ederim.Dedidiğim gibi bahçe düzenlemesinde kullandığım en büyük kaynaklardan biri sizin paylaşımlarınız.

Sayın trilye,
Kaynak olarak paylaşmanız bir yana, Sayın Güler'in dağıttığı bitkilerle onlarca bahçe kurulurdu inanın. Güler Ablanın bahçesi, agaclar.net'in ana dağıtım noktası da diyebiliriz.

Güler 16-02-2015 17:57

Sevgili trilye, teşekkür ederim.

Bahçemde doğal görünüm hep tercihim olmuştur. Beton duvarlar, mermer basamaklar yerine doğal taşları kullandık hep.

Beğendiğiniz köşelerdeki taşları dere yataklarından topladım. Kimi zaman mini traktöre takılan sepet, kimi zaman da arabamın bagajında taşıdım taşları.

Yukarıdaki tenteli teras oturma alanı ve yol taşlarını da hep dere yataklarından topladım.

http://www.agaclar.net/forum/241223-post516.htm

Sizin beğendiğiniz köşeleri ben hazırladım. Yakın köyden gelen bir delikanlı çimentolu harcı hazırladı. En alta daha irice taşları dizdim, koyduğumuz çimento önden görünmesin arka kısımda olsun da taşları tutsun istedim. Hiç çimento olmadan kuru duvar gibi örmeyi düşünsem de içe konacak toprak dolgu, dizilen taşları yıkar diye düşündüğümden mecburen harç kullandık. En üst kısma da mecburen ince bir tabaka halinde harç koyarak düzlettik.

İnanır mısınız köye gidip gelirken yol boyunca dağda bayırda gördüğüm taşlara hep imrenir " ayyy ne güzel taşlar" dediğimde eşim benimle alay eder.

Bu taş örmeciliği hakkında güzel bir kitabım var, zaman zaman Forumda da paylaşmışımdır bu güzellikleri. Skinnerimde arıza olmamış olsaydı yine sizlere güzel fotoğraflar yüklerdim.


http://www.agaclar.net/forum/peyzaj-...leme/28248.htm

http://www.agaclar.net/forum/peyzaj-...leme/22806.htm

http://www.agaclar.net/forum/383795-post50.htm

Güler 19-02-2015 13:22

5 Eklenti(ler)
Manyas'da bahçemdeki çiçeklerimde büyük hasarlar var, pek çok bitkim de ölmüş gibi görünüyor ama burada balkonda beni mutlu edenler de var.

Cattleyam 2 tane zarf verdi, çiçeklerin açmasını ve güzel kokularını bekliyorum.

Sevgili jezebel'in hediyesi mavi kelebek çiçeği de tomurcuklandı, heyecanla bekliyorum.

Pria'nın nergisleri balkonumu şenlendiriyor.



Jezebel 22-02-2015 17:38

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi Güler (Mesaj 1357736)
Manyas'da bahçemdeki çiçeklerimde büyük hasarlar var, pek çok bitkim de ölmüş gibi görünüyor ama burada balkonda beni mutlu edenler de var.

Cattleyam 2 tane zarf verdi, çiçeklerin açmasını ve güzel kokularını bekliyorum.

Sevgili jezebel'in hediyesi mavi kelebek çiçeği de tomurcuklandı, heyecanla bekliyorum.

Pria'nın nergisleri balkonumu şenlendiriyor.




Güler hanım bu ilk getirdiğim mi, yoksa sonradan gönderdiğim mi acaba?
Habere çok sevindim ;)

B e t ü l 19-03-2015 00:09

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi Güler (Mesaj 1308410)
Japon eriği var mı bahçenizde?

Yeri olanlara tavsiye ederim. İri iri eriklerin hem tadı çok güzel hem de kütür kütür sulu erik.
Ben her sabah 3-4 tane yiyorum. Çedirdekleri de ufacık.


Gecenin bu saatinde benim gibi zamansız ve mevsimsiz dolaşırsan,böyle bir fotoğrafın altına bir de böyle güzel anlatım olursa,ne yaparsın?
Ağzın sulanır...
Mutfağa gider...
Kuru erik yersin...(Allah'tan vardı):D

Güler 20-03-2015 12:30

Sevgili Betül, zamanı olmuş olsaydı inanın hemen bir kaç tane gönderirdim. ;)

Güler 26-03-2015 21:28

4 Eklenti(ler)
Zorlu bir kış geçirdik, bahçede hasar çok büyük.
Yirmi senenin uğraşması sanki bir iki hafta içinde yok olmuş gibi. Üzümlerin bulunduğu bağ bölümündeki beton direkler devrilmiş. Arka bahçe duvarı çökmüş, limonluğa kaldırdığım çiçekler bile donmuş, on, onbeş senelik çalılar toprağı ile sökülmüş ve yerlerinden beş, altı metre ileriye savrulmuş.
Güllü kameriyeyi saran sarmaşık gülleri bağlı oldukları yerlerden kopup, dalları kırılmış ve boylu boyunca yerlere yatmış...... ve daha nice olumsuzluklar.
Sanırım hafif yollu bir hortum olayı yaşamışız.


Güler 26-03-2015 21:42

4 Eklenti(ler)
Moralimiz çok bozulmuş olsa da yine kolları sıvayıp yavaş yavaş işe koyulduk. Hava müsade ettiği müddetçe çalışıyoruz.
Yağmur da yağsa saksılarımı balkona alıp orada temizliklerini yapıyor, topraklarını hazırlıyorum.

Bu arada yer yer açan sümbüllerin kokuları biraz olsun bizi teselli ediyor.


İbrahim Yavuz 26-03-2015 21:46

İnsan böyle durumlarda gerçekten evlât açısı gibi icleniyor. Siz yine de canınızı sıkmayın. Bundan önce nasıl yaptıysanız yine yapar, ve yine o dünyanızdaki cennetinizi eskisinden daha güzel yaparsınız. Valla ne yalan soyleyim bahçenize hayranım. Allah size o cennetinizde nice sağlık dolu huzurlu ömürler versin.

Güler 26-03-2015 21:55

3 Eklenti(ler)
Üzüm bağının alt kısmındaki toprak çok güzel ve her sene burada onlarca kardelen açar.
Bu sene onların bir bölümünü salkım söğüdün altına taşıdım. Çok güzel çiçek açtılar.
Daha sonra etraflarındaki otları temizlemek için gittiğimde avuç avuç zeytinlerin döküldüğünü gördüm çok da şaşırdım çünkü etrafında bir zeytin ağacı yoktu.

Yakından incelediğimde bunların zeytin değil de kardelen yapraklarının uçlarında olan toplar olduğunu farkettim. Kardelenler soğanlı bitkilerdir, peki ya bunlar nedir? ;)


Güler 26-03-2015 21:59

Teşekkür ederim sayın İbrahim Yavuz, yapabildiğimizce yapmaya gayret edeceğiz ama insanda şevk kalmıyor. Yardımcı bulmakta çok zorlanıyoruz, eee yaşımız da genç değil. Ne yapalım artık olduğu kadar diyoruz.
Allah güç versin, sağlık versin yapabildiğimizce yapacağız.


Forum saati Türkiye saatine göredir. GMT +2. Şu an saat: 19:27.
(Türkiye için GMT +2 seçilmelidir.)

Forum vBulletin Version 3.8.5 Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0
agaclar.net © 2004 - 2025