Sabahları uyandığımızda sisten göz gözü görmüyor. Daha sonra yavaş yavaş açılmaya başlıyor.... ve ısı da 2-3 dereceden 12-13 lere çıkıyor.

Yine de herşeye rağmen sonbaharın geldiğini iyiden iyiye hissediyor ve görüyorsunuz. Hüzün de verse yine de başka güzellikler var... buruk da olsa gülümsüyorsunuz ya o da bir güzellik.

Ağaçların yaprakları dökülüyor, çardak asma yaprakları iyiden iyiye sararıp kurumaya başladı ama hemen yanı başında bir canlılık görüyorsunuz. Nergisler....
Nergisler yemyeşil dipdiri çıkmaya başladılar, hatta bazıları çiçek açma yolundalar.

Sabah bahçede şöyle bir tur attım. Aynen tarif ettiğim şekilde birkaç muşmula yedim, birkaç fotoğraf çektim.
Lisiler tek tük de olsa açıyor, ceylanlar son bir gayret diyorlar sanki, ona gaura çalıları eşlik ediyor. Kasımpatılar henüz uyanmaya başladılar, nedense bu sene geç kaldılar.

Atlas ve güller açmaya devam ediyorlar....

Korogakiler de yavaş yavaş oluyor.
Bu sene küflenme ve çürüme gibi bir olay olmadı maşallah, o yüzden hiç sinek ve haşere gelmedi.

abla sombaharın güzelliği bir başka

Çok haklısın ama biraz hüzünlü güzellik değil mi?

İstanbul'daki fuara gelebilecek misin?

Ya güler abla bizimkiler daha olmadı canımız çekebilir, böyle güzel fotoğraflar koyma siz istanbuldayken iki ayaklı tilkiler dadanırsa karışmam sonra :D

İstediğin korogaki olsun lilium, gel gel istediğini al, nasıl olsa Oğuz ha babam di babam korogaki yapmaya koyuldu.
Senin korogakilerini gördü ya, eve gelince ben biraz daha korogaki yapacağım dedi.

Gönlü bol ablam benim :) teşekkür ederim.

Harika görüntüler teşekkür ederim , ellerinize sağlık .

Güler ablacığım bursa toplantısında dağıttığın ağaçcık tohumları vardı o ağacın resmi varmı bir görsek:)

sevgili güler hanım.
muşmulayı öyle bir anlattınızki beni çocukluğuma aldınız götürdünüz.
sebze bahçemiz vardı içinde meyve çeşidi yok yoktu.
hele o muşmulayı aynen dediğniz gibi yerdim.
birde ermeden toplayıp kasalarla
evin deposuna yığarlar her gün içinden ermişleri seçip yerdik.
hele evin bahçesinde bir ağacımız vardı bir dalı ayva bir dalı armut bir dalıda muşmulaydı.
babam ağaçlara kendisi aşı yapardı.

Sevgili efeege, bizde aynen dediğiniz gibi bir ayva ağacının bir dalına muşmula, diğer bir dalına da kış armudu aşıladık.
Aynı ağaçta 3 meyve harika bir görüntü veriyor. Sanırım bahçemde bir mesajda da paylaşmıştım.

Sabah 6.00 - 6.30 gibi Oğuz bahçeye çıkıyor. Bu adam neler yapıyor bir bakayım diye bugün sebze bahçesini teftişe çıktım.

Epeyce bir yeri bellemiş, çapa makinesi ile de düzeltmiş.
Soğan ve bol bol sarımsak ekmiş.
Enginarlardan şaşırtma yapmış.
Yediveren ahududuları da taşımış.
Yeni ekeceği yerleri hazırlıyor.

Kıvırcık salatalar bahçenin muhtelif yerlerinde.... bayağı da güzel olmuşlar, gerçi etraflarında çok ot çıkmış ama şimdi onları yolmaya pek vakit yok.

Hemen 2 tane koparıp temizledim. Öğle yemeğinde cızbızköfte yanına bolca salata yaparım.

Patlıcan yemeği sık yapmıyorum diye zaman zaman Oğuz şikayet eder, adamcağız haklı valla. Sebze bahçesinde onlarca patlıcan toplamayı bekliyor, görünce üzüldüm.
Biberler de çok fazla, domatesler tek tük olsa da yine var. Hele sakız kabakları.... ama hangisine yetişeceğim ben yaaaa.

Size daha önce de yazdığım gibi, bahçede dolaşırken, topladığım muşmulaları, bir ik tane trabzon hurmasını, bir avuç kış eriğini, irice bir narı kırarak yiyorum. Yani bir iki saat doşaşmam esnasında ağzım hiç boş durmuyor.

Daha sonra Oğuz eve geliyor " acıktım" ne yiyeceğiz dediğinde de " ayy sen ne çabuk acıkıyorsun" deyince bana " eeee ben senin gibi bahçede dolaşırken lüpür lüpür bir o meyveden bir bu meyveden yemiyorum ki, tabii acıkırım" dedi.
Valla adamcağız haklı mı haklı.

Korogaki olmaktan kurtulan, bana kalan hurmalarım, eriklerim ve güzel narım.
İnanın her sabah öğlene kadar hepsinin doya doya tadına bakıyorum,..... sorun bana, ben niye bakıyorum diye... sizlere yazacağım ya ondan bakıyorum tadlarına ... dermişim.

Erikler çok tatlı görünüyorlar, bu mevsimde ağaçta olmaları daha bir güzel. ;)

Herşey çok canlı duruyor Güler Abla, bu yıl kırağı daha olmadı. Biberler, patlıcanlar hala dolu.
Ağaçta asılı Trabzon hurması görüntülerine bayılıyorum, meyve bahçesine 2 defa bu fidandan diktik, biri sebepsiz yere kurudu, diğeri de traktörle ağaçların arası sürülürken kazara kırılmış. Dibinden patlamazsa bu bahar yine bir fidan alacağım, çok özeniyorum. Şöyle görüntüler elde edemedik bir türlü... ;)

Bir de narlarla ilgili bir sorum olacak, köydeki evin bahçesinde kocaman bir nar ağacımız var, her yıl çok güzel narlar veriyordu ancak 2 yıldır narların taneleri hep kahverengi oluyor, sebebini çözemedik. Narların tadında sorun yok, gayet sulular ama görünüş olarak hiç albenileri yok. :( Ağacın dibinde 3-5 tavuğun bulunduğu tavuk kümesi var, acaba bu tavukların gübrelelerinden etkileniyor olabilir mi?

Sevgili sakdag, narlarla ilgili sorunuza ben cevap veremiyeceğim, bunu sebzeci arkadaşlara veya bir bilene soralım başlığında sorarsanız en doğru cevabı alabilirsiniz.

Bizde nar ağacı çok, ama bir iki tanesinin de meyvelerinde çatlamalar oluyor. Ben de bunun nedenini bilmiyorum. Bazı arkadaşlar sulama diyorlar ama aynı alanda bulunan ki biz sulama yapmıyoruz, yağmur suluyorsa suluyor, diğer çekirdeksiz narlar da aynı yağmuru alıyor, ama onlarda çatlama yok.

Siz bir de tadını bir görseniz, ufacık çekirdekli ve şu an çok lezzetliler. Sert ve sulu sulu.

Çelik ister misiniz?

Brehh, brehhh ellerime sağlık; ne de güzel tereyağı yaparmışım. :D

İsterim tabi ki ama önce ona bir anne bulayım ondan sonra isteyeyim Güler Abla. Arada gül çeliği de isterim ama :D (biraz yüzsüzlük gibi oldu ama gülleri çok seviyorum napayım, senin güller de sevilmeyecek gibi değil ablacığım. ;))

Alternaria alternata. :)

Ağaçlar çıplakken gözler uyanmadan 15-20 gün önce bir bordo bulamacı kullanın. Sonra çiçekler geçmeye başlayınca ve meyveler tam belli olunca uygun ilaçlarla ilaçlamak lazım. Ruhsatlı ilaç olmadığı için ben de tam ilaç ismi veremiyorum.
Ben tebuconazole içerikli ilaç kullanmıştım sonuç gayet iyi.

Sevgili h_dogan, agaclar.net üyeleri hiç yüzsüz olmazlar, bizler elimizde olanları paylaşırken keyif alırız. Sırf bende olsun diye hiç düşünmem. Ne kadar çok arkadaşımızda olursa o kadar memnun olurum.
İstediğin gül çeliği olsun, ne kadar istersen gönderirim. Hiç unutmam bir sene tam 550 tane çelik yapıp dağıtmıştım arkadaşlara, hemde onar, onbeşer.

Gelelim sakdag'ın sorduğu soruya. Verdiğin cevap için teşekkür ederim. Ama şimdi bu bilgi benim bahçe sayfamda kalıp, kaybolacak, oysa meyve ağaçları hastalıklarında paylaşmış olsaydık başka arkadaşlar da yararlanmış olurlardı, haksız mıyım?

Daha sonra ben bu soruyu ve cevabı ilgili başlığa taşırım.

Anaç eriği temin ettiğinde haber ver ki çelik göndereyim.

Sevgili günebakan, Bursa toplantısında hangi ağaçcık tohumu dağıtmıştım, hatırlayamadım.

Ellerinize sağlık sayın Güler hanım...Çok güzel görünüyor...Sıhhatle iyi günlerde tüketin....

Sağ ol, hele kızarmış ekmeğin üzerine bir sür, üzerine de biraz ayva reçeli gezdir. Bir ısır, kıtırrr diye gelen sesin yanında miss gibi de tereyağ kokusu yok mu..... derken işte böyle kilo alırsın Güler diyorum.:D

Diyetteyiz.:(

Guler ablacigim bir haseki tohumu getirmistin birde baska bir tohum vardı onun ne oldugunu hatırlayamadım da

Ne güzel, ah şunu bir de ben yapabilsem. Sözüm ona her pazartesi başlıyorum. :p

Nar başlığında göremedim pek bir cevap yoksa yönlendirecektim. Daha önce link verilmiş ama linkler ölmüş açılmıyor. Konuyu düzenlemek lazım aslında.
Sonra da bu mesajları silmek lazım tabi.

abla maşallah bu son sayfadaki resimler süper, özellikle eriğe bayıldım, pazarda bile doğru düzgün erik yokken hala dalından yiyosun sen :)

Ne bereketli Maşallah Maşallah..... hepside pek leziz görünüyor İnşallah bi gün benimde olur :)

Eğer yakın olsaydık ve yüz yüze görüşebilseydik Oğuz beye bir tavsiyem olacaktı. Sizin daha fazla yorulmamanız ve Oğuz beyin hep haklı çıkmaması adına Moldovya'lı ya da Ukrayna'lı bir yardımcı almasını önerebilirdim. :D

Her türlü yardıma açığım sevgili s.serdar, ama 42 senenin alışkanlığı var, yapamaz ki. :D