Atlasım ve kurutulmaya asılan biberler.

Afiyet olsun...Gülleriniz hakikaten harika....Bizim içinde koklayın..

Sevgili Güler Hanım; gülleriniz gerçekten hepsi birbirinden güzel... Size de, güllerinize de maşallah!..

sevgili güler hanım insanın yaşamına renk vermemesi mümkün değil ki, o kadar güzel açmışlar ki insana gülüyorlar sanki.

Birinin adını lilium koyacağım ama!

Hangisini seveceğim şaşırdım, o kadar çok ki.

Mildiyö

Sayın Lilium çok haklısınız, 'O kadar çok ki' den öte hepsi birbirinden güzel. Ben de hangisi daha güzel acaba diye çok bakındım fakat ı ıh bulamadım. Sizin bu yorumunuzdan sonra tekrar baktım hangisi YeniGine olabilir diye düşündüm yine ı ıh. Hepsi birbirinden güzel. Maşallah diyelim tekrar...

Güllerin kraliçesi güller bir harika gerçektende :)

Teşekkür ederim arkadaşlar. Güllerimi ben de çok seviyorum, ben onları yetiştiriyorum ama onlar siz arkadaşlarımın da gülleri aynı zamanda.
İstediğinizi seçin, istediğinizi sahiplenin.
Çelik zamanı adınıza ayırdığınız gülden size çelik göndereyim, ama hepsinden istediğinizde zor oluyor gerçekten. Eskisi gibi 400-500 çelik hazırlayıp da göndermeye bedenî gücüm yok artık.
Sevgili YeniGine ve Lilium, öncelik sizde olsun. Sadece Osiria için söz veremiyorum onun gövdesi halâ çok narin ama alyans gönderebilirim.

Güler abla Rosa Osiria ise bahsettiğiniz ben beklerim ömrüm oldukça, söz vermeniz yeterli :)

Güler Hanım;
Gerçekten de sitede, sizinkiler kadar çeşitli gül olan bahçe yok! Uzun yılların birikimi tabii. Hepsi birbirinden güzel. Ellerinize sağlık.
Bu arada size uzun zamandır, beyaz çiçekli olabileceğini sandığım erguvan göndereceğimi söylüyordum. Ama üzgünüm, göndermeme gerek kalmadı.:(

Malum, erguvanlar bazen sonbaharda da, ilkbahardaki gibi olmasa da çiçeklenebiliyorlar. Bayramın ikinci günü bir ara arka bahçeye geçerken, o erguvanında pembe çiçeklendiğini fark ettim. Gerçekten çok üzüldüm. Demek ki, arkadaşlardan gelen çeşitli tohumlar arasında o da vardı. Ya da; Beyazın tohumu aslına döndü. Valla bilemiyorum.

Ama size tohumdan yetiştirebilmek için, gayret sarf edeceğim. İnşallah başarılı olurum.


Aşağıda sürpriz yapan erguvan. Selam ve sevgilerimle...

Eklenti 449112

Eklenti 449113

Hiç sorun değil sevgili Orhan Özbilgiç, sağlık olsun.

Maşallah güllere ve size.

Ayvalarınızdan reçeli sizmi yaptınız? siz yaptıysanız tarifini paylaşmanız mümkünmü?

Evet ben yaptım, mutfak başlığında paylaşırım en kısa zamanda.

Güler Abla ayvadaki sorun monilya ya da mumyalaşma denilen hastalık. Çiçek ve meyve monilyası olabilir. Tomurcuklar patlamadan ve çiçek açımı tamamlanıp meyveler belli olmaya başladıktan sonra uygun mantar ilaçlarıyla ilaçlama yapmak lazım.
Monilya bulaşık meyveleri ağaçta bırakmazsan iyi olur çünkü bu meyveler ağaçta kalırsa meyveler mumyalanmış gibi ağaçta kalıyor düşmüyor, gelecek sene için bulaşma materyali oluyor. bulaşık meyveler toplanıp derin gömülmeli ya da yakılmalı.

Sevgili Güler Hanım; çok teşekkürler, sağolun. İnanın mutlu oldum, sevindim. Zaten şu şu diyemem ki, hepsi birbirinden güzel. Sizin gönlünüzden hangisi geçerse Güler Hanım, siz karar verin. Şimdiden rastgelsin, çok teşekkürler...

Sevgili YeniGine böyle yazdığınızda ben de ikilem içinde kalıyorum, zor oluyor. Eğer tam seçemediyseniz bana sarı-kırmızı-eflatun diye belirtin ki işim kolaylaşsın.

Sevgili h dogan, sağ ol. Oğuz da dün ilçe Tarım'a sormuş aynı şeyi söylemişler ama siz daha detay vermişsiniz.
Bugün ağaçta kalanları ve yere dökülenleri hemen toplayıp imha ederiz, tekrar teşekkür ederim.

Doğada sonbahar renklerini hep çok sevmişimdir. Bahçemde de bu güzellikleri karelerim hep.
Havaların serinlemesi ile güller yeniden coşuyor, diğer çiçekler de son bir gayretle kendilerini göstermek istiyorlar.
Bahçemden kareler....

İki gündür sabah 10.00 akşam 16.00 mesaisi yapıyorum bahçede. Hazır havalar güzel giderken bazı saksıları toprağa geçireyim, bazı saksıları limonluğa taşımadan evvel son bakımlarını yapayım derken bayağı yoruldum.
Bugün yataktan zor çıktım, her yanım ağrıyor, Oğuz da başladı söyleşmeye " dur durak bilmiyorsun, canını çıkartıyorsun" diye.
Bugün bahçeye çıkmayayım da adamı daha da çıldırtmayayım diye balkona taşıdığım saksılarla oyalanayım dedim.

Iki uzun saksıda amaryllis soğanlarım vardı. Amaryllislerin büyük bir kısmı bahçede toprakta ekili, birkaç tanesini de uzun saksıya ekerek balkona alıyorum ki çiçeklendiğinde göz önünde de olsun seyredelim istiyorum.

Bugün o iki saksıyı boşaltıp soğanlarını çıkarttım. Saksının birinde 4 tane vardı, yavrulamışlar yedi tane olmuşlar, onları ayırdım, topraklarındaki otları temizleyerek yeniden saksıya ektim.

Daha sonra ikinci saksıya geçtim. Saksı içinde hayli yabani ot çıktığından farketmemişim.
Soğanlar ve yavruları o kadar büyümüşler ki adeta ikiz kardeş olmuşlar. Geçen sene ayırmamıştım bunları.

Bayağı zorlandım. Ayırmak pek mümkün olmayacak diye soğanlara güzelce duş yaptırıp, köklerindeki toprakları temizledim. Topraktan arındıklarında ne kadar büyümüş oldukları dikkatimi çekti ve hemen tarttım.

Tekli olan temizlendikten sonra (kökünde hiç toprak kalmadı) tam 550 gr. geldi.
Diğer ikizler de bayağı büyümüşler. En iri olanı duş alıp temizlendikten sonra tam 1.470 gr. geldi.

Duş aldıkları için soğanlar kurusun diye içeri aldım, kalorifer yakınına koydum, yarın ekeceğim.

Duştan sonraki halleri

Bahçesi geniş olan arkadaşlar bu güzelliği bu mevsimde seyretmek istiyorlarsa bir köşeye mutlaka dağ muşmulası diksinler..

Bahçemizde 3 ağaç hurma var. Bir tanesi bu sene çok az meyve verdi. Ağacın bir tanesinin bütün meyveleri korogaki yapıldı. Oysa ben hurmayı meyve olarak da yemeği çok severim. Oğuz diğer ağaca da korogaki için yönlenince kıyameti kopardım. Ağacın yarısı bana kaldı.
Olsunlar diye beklediklerimden bazıları....

Elmalar neredeyse bitti, armutlar da tek tük kaldı ağaçlarda.
Ayvaların bir kısmı yendi, bir kısmı komposto oldu ama büyük bir kısmı da reçel yapıldı.
Şu anda en gözde meyve muşmulalar, eli kulağında oldu olacak... o kadar da çok severim ki.

Narlar da çok güzel.... Oğuz her akşam 4-5 tane koparıp, tanelerini ayırıyor. Koca bir kase bana hazırlıyor, kendisine daha ufak bir kase yapıyor. Akşam yemeğinden sonra, ya TV seyrederken veya benim gibi bilgisayar başında yazarken, buzdolabında hafifçe soğumuş narları kaşık kaşık yemenin keyfini düşünebiliyor musunuz....

Haydi buyrun...

Gülleri budamayı düşünüyordum ama kıyamıyorum ki....

bahçeniz çok güzel.. dağ muşmulası da muhteşem görsel bir şölen sunmuş... acaba dağ muşmulası ne diye geçiyor nasıl alabiliriz :confused: benimde bir bahçem olsun isterdim ama yok bende terasa bişeyler yapmaya çalışacağım bakalım tohum ekimine şimdiden başladım..

bol keyifli bereketli bahçeleriniz olsun...

Offf.. Lilium'un eşme ayvaları, Güler Hanım'ın narları ve muşmulaları beni yine taaa buralardan o kadar yola götürecek.

Valla ablacığım meyveler muhteşem görünüyor. İnsanın kendi ürettiği meyveleri tüketmesi ne kadar güzeldir kimbilir. Afiyet olsun trabzon hurmalarından benim içinde ye lütfen bende çok severim trabzon hurmasını:)

Trabzon hurmasını bende çok severim. Muşmula'dan da (Ordu'da töngel denir) sirke yapıyoruz biz. Yemesi çok zahmetli geliyor bana :D

Narı açıp, ayıklamanın zor olduğunu biliyorum. Her ne kadar nar soyma aparatları olsa bile. Ancak elle soyulan narın tadı bir başka oluyor. Her biri birer yakut tanesi narlarınıza imrendim doğrusu. Belki Oğuz hatırlarda kargolar bize. :D

Klavyeniz adına kaşıkla yemenizin daha doğru olduğunu düşünüyorum. Elle yemeği hiç düşündünüz mü? Elle yemenin tadı da bir başka oluyor çünkü. ;)

Saygılarımla.

Özelime bir adres kâfidir narlar için sevgili s.serdar. ;)

Bilgisayar başındayken mutlaka kaşık ile girişiyorum narlara ama TV karşısında ise aynen dediğiniz gibi hem de parmak uçları ile değil avuç avuç.
Oğuz çekirdeklerini yemez ama ben ne çekirdek dinlerim, ne de ellerim yapış yapış olmuş, hiç aldırmam.
Öyle se sulu sulu ki bu hafif pembembi olan çekirdeksiz narlar, harika şeyler valla.
Ayyy canım çekti şimdi, hemen kasemi yanıma alayım, akşamdan beri de ne güzel soğumuşlardır.....:D

Sevgili yağmur, muşmula ( döngel, beşbıyık) yemeği de çok severim.

Manyas'da muşmulayı ağaçtan 6-7 tane koparır, bahçede eme eme yerim. Kapıdan eve gelene kadar onlar biter, hemen müştemilatın yanındaki ağaçtan da 5-6 tane daha koparır, bahçenin diğer ucuna gidene kadar da onları yerim.

Dala bağlı olduğu yerden ufacık bir ısırık alırsınız, emmek için yer açılmıştır, hemen hüüüp içinize çekersiniz bu arada parmak uçlarınız ile alt kısmından da hafifçe sıkarsınız ki ağzınıza daha iyi dolsun.
Ağzınızda bir iki çevirip emersiniz sonra da dilinizin ucu ile de püfff diye 5 adet çekirdeği püskürtürsünüz dışarı.

Daha nasıl anlatılır ki muşmula yemenin keyfi bilemiyorum. Tabii ilave etmeliyim ki bu en güzel bahçede olur veya mutfakta çöp kutusu başında. :D

Sevgili habiş, günebakan teşekkür ederim.

Sevgili ykaya194, biliyorsunuz ki agaclar.net üyeleri arkadaşlarımıza kapımız daima açıktır. Her zaman bekleriz.