![]() |
1 Eklenti(ler)
Atlas... atlas... ve yine de atlas. Üzerinde açmış çiçekler tam 59 adet ve açacak olanlar da cabası... onları saymadım. (maşallahı var güzelimin)
|
4 Eklenti(ler)
İki gün yağmur kâh çiseleyerek kâh hızla yağdı. Açmış güllerin yaprakları ile clematis yaprakları hep döküldü.
Ama clematisler bir yandan da yenilerini açmaya devam ediyor. |
Güler Hanım,
Siteyi sallıyorsunuz bu görüntülerle... Gül yaprakları ile dolu kamelya gerçekten çok güzel, sanki gerçek değil gibi... Atlas'ınız da ününü hakediyor gerçekten, bakmaya doyamadım... Calibrochalar'ınızı yeni mi aldınız yoksa geçen yıllardan mı ? Çok yıllık mı ? Sevgiler... |
Sevgili sytuksek, bu sene yeni aldım. Geçen sene de almıştım, çok yıllık deseler de inanın hiç de iştahlı kalmıyorlar, sezonu bile zor çıkartıyorlar. Zaten fazla bir şey de değil, sallanan saksıda 3 kök bir arada 6.- TL ye alıyorum. Hadi size 7.5 TL ye verirler.
|
1 Eklenti(ler)
Pencere kenarlarına astığım kırmızı saksılar içinde kırmızı sardunyalar hoş görünüm sergiliyor....
|
2 Eklenti(ler)
Yağlı kıvırcıkların artık sonu gelmeye başladı ama torunlar geldiğinde anneleri ve babaları için kaşık marulu ekmişlerdi, onlar da yavaş yavaş yükselmeye başladı.
İpek gibiler, her öğün bol bol salata yapıyorum. |
2 Eklenti(ler)
|
5 Eklenti(ler)
Avatarım olan gül de açtıkça açıyor....
Ve diğer güllerden kareler. |
5 Eklenti(ler)
|
2 Eklenti(ler)
|
2 Eklenti(ler)
|
5 Eklenti(ler)
Bu gün ziyaretimize sevgili hozat, eşi Kemal Bey ve oğlu Mert geldiler. Beraber olmaktan hem eşim hem de ben çok mutlu olduk.
Bahçeyi dolaştık, Osmanlı çilekleri topladık, çay içerken de uzun uzun sohbet ettik. |
Hozat ablam ne iyi etmiş de gelmiş hoş gelmiş, keyifli bir gün geçirdiğiniz belli, cenetin kapısı açıldıysa bundan sonra misafiri bol olacaktır, hozat ablam ayaklarını sürümüşte gelmiştir. :)
|
Alıntı:
|
Bir saksıda 3 kök var sevgili abk.
|
2 Eklenti(ler)
Bu sabah eşimin topladığı Osmanlı çilekleri. Gittikçe daha da irileşmeye başladılar ama o dayanamıyor, her sabah 1/2 kg. kadar toplayıp geliyor. Bahanesi de hazır; mutfağı mis gibi çilek kokusu sarsın mış. :D :D
|
Alıntı:
Çilekleriniz ne kadar güzel ve lezzetli görünüyor. Kokusu eminim pazardan aldıklarımızdan çok çok farklıdır. Çileklerinizi gördüğümde geçen gün yaşadığım hayal kırıklığını anlatayım. Babam bahçemizin bir köşesine 10 -15 kök çilek dikmişti. Oradayken aklıma geldi çilekler. Kimseye çaktırmadan çileklerin yolunu tuttum. Çileklerin başına gittiğimde bir de baktım ki bir tane bile yok. Toplanmış. Yaprakların altına, oraya buraya baktım ama tek bulabildiğim karıncaların yarısını yediği ve diğer yarısını bıraktığı bir çilek. İşte sizin çileklere şuan ondan bu kadar imrenerek baktım ve bu yazıyı yazdım. Hani bir kısmını yeyip geri kalanını komposto bile yapabiliyorsunuz, bu büyük bir şans. ;). Ne kadar da dolmuşum çilek konusunda :) |
2 Eklenti(ler)
Sevgili mandalinleerik, şimdi tam da çilek zamanı. Osmanlı çilekleri pembemsi olur ama kokuları nefistir. İnanın bir çay tabağına 4-5 tane koyun ve mutfağa bırakın. Dışarıdan içeri giren bir kimsenin söylediği ilk söz " ohhh mis gibi çilek kokuyor" oluyor.
İçleri beyaz olur ama lezzetleri de bambaşkadır. Eşim de ben de çok severiz. Dayanıklı bir tür değildir, topladığınızda kısa bir müddet içinde tüketmeniz gerekir. Biz topladıklarımızı maalesef gönderemiyoruz kargoda bozulma yapıyor, ancak yola çıkmadan önce hemen toplayıp, buz kovasında beraberimizde götürebiliyoruz çocuklara torunlara. Diğer türler daha dayanıklı, gerek yediveren türleri gerekse Ereğli çileği, onlarda sorun olmuyor. Hemen mutfaktan aldığım birkaç tanesini ortadan kestim ki fotoğraflayayım da görün istedim. Yerinizde olsam atlar gelirim Manyas'a hem ellerimle toplar hem de afiyetle yerim.... dermişim. ;) |
Alıntı:
|
Merhabalar Güler abla,10.000 m2 lik bahçenize 10.000 beğeni,maşallah...
|
Alıntı:
|
Hiç öyle şey olur mu, üzülürüm böyle derseniz, sevgili doztayfundil.
|
Alıntı:
|
sevgili güler hanım.asma güllere budama yapıyormusunuz?benim asmalar hiç uzamıyor.budadığım için olabilir mi?gül çardağınız benim hayalimdeki gibi.
|
Evet, sarmaşık güllerine de budama yapıyorum ama sarmaşık güllerinin budanması daha çok seyreltme şeklinde oluyor. Aralarından çok yaşlı dalları, kurumaya yüz tutmuşları kökten buduyorum. Sağlıklı gençlere dokunmuyorum, uzayanları da rüzgarda kırılmasınlar diye mutlaka tutturuyorum.
|
Güler ablacım,
Bahçenin görüntülerini mi, arada edindiğim bilgileri mi, aldığım ilhamı mı, yoksa masal gibi anlatımını mı daha çok seviyorum bilemiyorum. Durumu sen anla... ;) |
Sevgili gilan sen değerli, zarif, güzel bir arkadaşsın.... ve ben seni çok seviyorum.
Çok gençsin, başarılısın bir o kadar da paylaşımcısın. Ne mutlu ailene; senin gibi bir evlat yetiştirmişler. Ben de senin güzel mesajlarını takip etmeye bayılıyorum. Ufkumuzu genişletiyorsun, agaclar.net'te olman bizler için büyük bir kazanç sevgili gilan. Güzel yüzün hep gülsün, başarıların daim olsun. Yolun İstanbul'a düşerse ben de seni beklerim, zira İstanbul Manyas arası ferry ile 2.5 saat. Sen alışıksın uzun yollara, bu 2-3 saat sana vızz gelir. ;) |
4 Eklenti(ler)
Balkonumda büyük bir saksı içinde sundavilla vardı. Saksıyı kaldırmak, limonluğa götürmek imkânsız olduğu için kışın sıkıca balonlu naylonlarla sarıyor, arkalara doğru çekiyordum.
Bu durum 3-4 sene devam etti, naylonları açtığımda bitki biraz hırpalanmış da olsa baharla beraber kendini toparlıyordu. Geçen yaz geç farkettiğim için bitkinin pamukçukla başının dertte olduğu gördüm, bütün uğraşlarıma rağmen kurtarmak mümkün olmadı. Ben de kökünden sökerek yaktım, saksısını da iyice dezenfekte ettim ve bu sene aldığım 3 adet clematisi içine yerleştirdim. Clematisler mart-nisan ayı içinde hızla büyüdüler ve etrafı sardılar. Dün, balkonu yıkarken saksıda tuhaflık hissettim, hızla canlı canlı büyüyen climatisler nisan ayında çiçek açmalarına rağmen sanki susuz kalmış gibi yapraklarını soldurmuştu. Toprağı taze ve iyi karışımdı, kökleri güneş almıyordu, ama üst dalları iyice sönmüş, yeni sürgünler boyunlarını bükmüşlerdi. Bir iki gün birdenbire 30 derece ısınan hava saksı içine yerleştirdiğim demir kubbeli tutacakları ısıttığı için yeni yeni sarmaya çalışan bitkiyi pişirmişti anlaşılan. Köklerden fışkıran ve demirlere değmeyen yerlerdeki yapraklar, sürgünler taze taze ve gelişimleri çok güzel. Şimdi ya bu demir çubukların ısınmasını önlemek için sargı bezi ile saracağım ya da bu saksıya daha güçlü dal yapısı olan bir bitki sardıracağım. Sundavilla veya yasemin gibi. Benim yaptığım hatayı sizler de yapmayasınız diye yazıyorum ve resimleri paylaşıyorum. Bitkiyi sardırdığım demir çubuklu askı ve demire değen sönmüş yapraklar ile kökten fışkıran taze sürgünler. |
Sevgili Güler hanım,
Ben de bu demir aparatları geçen sene yaptırdım. Sayıları 6 yı buldu. Geçen sene bunlardaki Clematislerde Ağustos ayında bile sorun yaşamadım üstelik bizim buralar çok rutubetli. Bu sene gözlemleyeceğim. Uyardığınız için teşekkür ederim. |
Güler hanım,
Benim clematislerimden biri de , hem de beni çiçek açarak sevindirdikten sonra böyle soldu ve boynunu büktü. Bendeki askı aparatı demir değil, plastik. Bundan olabileceğini düşünmedim. Clematis sayfasında okuduklarıma göre bu çiçekte benzer durumlar olabiliyormuş. Adalet hanımın dediği gibi bir çeşit nezle geçiriyormuş çiçek. Sonra kendi kendine toparlanıyormuş. Ben böyle düşündüm ama kim bilir. Belki de sıcak hava şoku yaşıyor olabilir. Ama yanında, ayrı bir saksıda olan gayet sağlıklı. Onun dalları daha kalın, sanırım daha iyi dayanıyor sıcaklara karşı. Ama yaprakları solanın dalları çok ince ve narindi. Bir sürü de tomurcuğu vardı. Türü JUSTA. Neyse bekleyip göreceğiz. Siz aynı saksıya 3 tane diktiğinizi söylüyorsunuz. Bir tek kökte mi ,yoksa her üçünde de mi solma var? |
Guler Hanim,
Bildigim kadariyla Osmanli Cilegi'nin vatani Eregli. Sizin bahsettiginiz Eregli Cilegi hangi cesit acaba? Alıntı:
|
Sayın birnefestoprak, eşim çileğe çok meraklı, Ereğli'den de çilek getirtmişti. Oradan gelenler daha kırmızı ve biraz daha büyük boydaydı, onların da kokusu çok hoştu.
Bahçemizde Osmanlı çileği 10-12 senedir mevcut. Biz bunları İstanbul Arnavutköy tepelerinden çilek yetiştiren bir Arnavut amca'dan almıştık. İstanbul'da eskiden çilek en güzel Arnavutköy ve Emirgan üstlerinde yetiştirilirdi. Şimdi o araziler sitelerle doldu. Bizdeki Osmanlı çileğinin kokusunu başka bir yerde bulabilir misiniz bilemem. Kıpkırmızı olmaz, pembemsi renk tonu vardır, içleri beyazdır ve kokuları muhteşemdir, tabii tadları da. Ama dayanıklılık süresi çok azdır, hemen tüketmeniz gerekir. Uzun seneler arkadaşlara çilek fideleri yolladım. Arzu ederseniz Ankara'daysanız size de zevkle gönderirim. Selâhattin hocamızdan da yediveren cinsinden aldık, onlar da güzel. Ama eşimin favorisi bizim Osmanlı çileklerimiz. ;) |
Sevgili edelvays58, valla benim büyük saksımda 3 kök var, üçünün de demire değen üst dallarında yaprak kurumaları var, dip kısımları çok canlı. Nezle mi oldu, grip mi bilemem ama bana göre sıcak demirlerden oldu. Çünkü daha güllü kameriyeyi yeni yaptığımda taze gülleri demire sardırdığımda da başıma gelmişti (çok güneşe maruz kalan yerlerde) bolca ıslatıp durdum demirleri. Daha sonraki seneler kalınlaşan dallar kurtardılar paçayı.
Bakalım deneyeceğiz, göreceğiz. Şimdi o sarılacak askıları çıtalardan yapmayı düşünüyorum. |
Eğer mümkünse osmanlı çileği fidelerine, bende talibim Güler hanım.
|
1 Eklenti(ler)
Sevgili Güler,
Öncelikle yazmakta geç kaldığım için duyduğum mahcubiyeti dile getiren satırlarımla başlayayım söze. Geçirdiğim bir rahatsızlık nedeni ile bilgisayar başına geçemedim. Benim kelime dağarcığım geniştir ama, sanıyorum senin ve Oğuz Beyin konukseverliği, konuk ağırlamaktaki zarafet ve sıcaklığı, VE DE bir bahar senfonisi sunan bahçenizin güzelliğini anlatmakta epey zorlanacağım. Bu ziyaretimizin en özel yanlarından biri de sevgili eşim Kemal BEYİN "ağaçlar. net" ailesinin fahri üyeliğine başlamış olmasıdır. laf aramızda o günden beri dilinden düşürmüyor Güler hanım böyle dedi Oğuz bey şöyle uygulamıştı diye. HER ŞEY İÇİN TEŞEKKÜRLER, BAHÇESİ KADAR GÖNLÜ DE GÜZEL ARKADAŞIM.. |
3 Eklenti(ler)
Sevgili Güler,
Sen bahçeni bizlere anlatırken anladım ki, biraz mütevazi davranıyorsun. Oysa, Sevgi yağmurları ile sulanmış, bilginin ışığı ile beslenmiş, emek be sabır ile boylanmış, ve güllerin neş'esiyle süslenmiş bu bahçe öyle bir solukta bakılıp geçilecek gibi değil. İzninle ben gördüğüm güzellikleri anlatayım biraz. Önce salkım söğüt ve o bayıldığım beyaz güllerin önünden geçip,güller ve sardunyaların sarıp sarmaladığı verandaya giriyorsunuz. Eklenti 408981 Fıskiyeler açıldığında, Güler Hanım'ın halâ beğenmediği ama benim kadife gibi bulduğum çimlerin serinliği doluyor içinize Eklenti 408982 Ve gün batarken ağaç evin bulutlar altındaki sempatik görüntüsü sarıyor sizi Eklenti 408983 |
4 Eklenti(ler)
Güller ve sardunyalar,,,,,
ve bu veranda da, tavşan kanı çay içme keyfi,, Eklenti 409040 Eklenti 409041 Eklenti 409042 bu yıldız sardunya da,gönlüm kaldı böyle bir güzellik olamaz Eklenti 409043 |
Sevgili hozat ellerinize sağlık, fotoğraflarla ne kadar güzel anlatmışsınız sevgili CAN Güler Hanım'ı ve bahçesini. Gerçekten karelerinizle bu kadar güzel anlatılabilir sevgili hozat. Gönlünüze sağlık.
|
2 Eklenti(ler)
Şu fıskiyererin altında up uzun uzanıp sırılsıklam ıslanmazsam gözlerim açık gider. :D
Eklenti 409064 İnanmazsanız bakın gözlerim açık :D Eklenti 409065 |
Alıntı:
|
Forum saati Türkiye saatine göredir.
GMT +2. Şu an saat: 12:22. (Türkiye için GMT +2 seçilmelidir.) |
Forum vBulletin Version 3.8.5 Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0
agaclar.net © 2004 - 2025