agaclar.net

agaclar.net (https://www.agaclar.net/forum/)
-   Üyelerin Bahçeleri (https://www.agaclar.net/forum/uyelerin-bahceleri/)
-   -   Güler / Bahçe (https://www.agaclar.net/forum/uyelerin-bahceleri/7121.htm)

Güler 05-02-2012 19:46

Teşekkür ederim, cimbom gülüm hakikaten çok güzel. Vakit bulur da bahçeme gelirseniz kendiniz de görürsünüz güzelliğini.

vinne 05-02-2012 20:45

Teşekkür ederim, gelmem mi uça ese gelirim .Bende Rizeye bekliyorum.
Batumda botanik parkını sizlerle gezmek muhteşem olur.

uzman16 06-02-2012 21:58

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi Güler (Mesaj 877688)

Biraz oturduktan sonra bahçedeki kış hazırlıklarını kontrol ettik beraberce. Bir ara Cumhur dayanamadı yaprak toplayıcısını aldı eline başladı yaprakları toplamaya.

Güler Hanım merhaba,
Uzun zamandır şu yaprak toplayıcısını merak ediyordum.
Nasıl memnun musunuz? Hangi marka sizinki? Tavsiye eder misiniz?
Bizim yan bahçedeki söğüt ağacının o kadar döküntüsü oluyor ki bahçemiz yaprak içinde kalıyor. Çimler üzerindeki yaprakları toplamamız gerektiği yazıyor okuduğum yerlerde. Bu toplayıcı çözüm olur mu?:confused:
Teşekkürler.

Güler 07-02-2012 09:17

Sevgili uzman16, nasılsınız? Uzun zamandır sitede sizi göremeyince bayağı üzülmüştüm inanın.

Yaprak toplama aletini oğlum anneler günü hediyesi almştı. Artık bizde, böyle günlerde alınan hediyeler, bahçe aletlerine dönüşüldü. Ama çok da makbule geçer oldu ve hoşumuza gidiyor.
Anneler gününde yaprak toplama aleti, babalar gününde dal öğütme....derken eksiklerimiz tamamlanıyor. :D :D

Markası şu an aklımda değil, Manyas'a gider gitmez yazarım.

Elektrikli, uzatma kordonu ile kullanıyorum. Hafif bir makine, omzuna asıp rahatlıkla kullanıyorsun.
Yaprakları kuvvetlice emiyor ve birikirim torbasına toplarken de iyice öğütüyor. Malçlama veya kompost gübrede çok içine yarar. Biz memnunuz.

Haklısın; çim üzerinde yaprak bırakmamak gerekiyor. Hem mantarî hastalıkları yapıyor hem de güneşi görmeyen yerlerde çimler sarı sarı kalıyor.

Lilium 07-02-2012 13:52

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi Güler (Mesaj 908656)

Yaprak toplama aletini oğlum anneler günü hediyesi almştı. Artık bizde, böyle günlerde alınan hediyeler, bahçe aletlerine dönüşüldü. Ama çok da makbule geçer oldu ve hoşumuza gidiyor.
Anneler gününde yaprak toplama aleti, babalar gününde dal öğütme....derken eksiklerimiz tamamlanıyor. :D :D

Yaf birileri bizim çocuklara da böyle şeyler yapmalarını öğretse de benimde hoşuma gitse. :)

Oğuz abi kış ilacını attımı?

Aşılanacak cevizleri şubat sonunda da kesmeyi unutmasın, (aşılanacak yerin 10 cm üzerinden)

s.serdar 07-02-2012 16:30

2 Eklenti(ler)
Güler hanım merhabalar.

Forum gelen son mesajları okurken sayfanıza da yönlendirilmiş oldum.
Umarım siz ve eşiniz iyisinizdir.

Sayfanızda gezinirken uzman16'nın sorusunu gördüm. Haddim değil biliyorum, soru size yöneltilmiş, sizde gerekli bilgilendirmede bulunmuşsunuz.

İzin verirseniz bende sayfanızda, kendi deneyimimi paylaşayım dedim.

Piyasada omuzda taşımalı bu aletler markasına ve gücüne göre 100-350 TL fiyat aralığında satılıyor. Markalı bir şey alırsanız yedek parça temini ve tamir kolaylığı yaşarsınız. Motor gücünün en az 2000 wattan aşağı olmaması yararlı olur. Yoksa alet sık sık boğulma yapıyor ve topladıklarını torbaya atamayıp borusunda biriktiriyor. Ben aşağıdaki 3000 wattlık makineyi kullanıyorum.

Eklenti 267863

Türünün en pahalı modellerinden biri ama kampanyası olduğu bir dönemde oldukça iyi bir fiyata almıştım. Değil yaprağı, taşı toprağı bile topluyor benim makine. Şimdi daha yeni modelleri çıkmış, borusunun altına tekerlek koymuşlar. Sanırım bunlar daha kullanışlı. Ben yaprak toplamasını değil, daha çok üfleme özelliğini beğeniyorum.

Eklenti 267864

Üfleyerek belirli alana topladığım yaprakları, tekerlek ayarı yükseltilmiş çim makinesi ile toplamak daha rahat oluyor ve yapraklar daha fazla parçalandığından daha az yer tutuyor.

Ayrıca üfleme özelliğini ben bazı değişik alanlarda da kullanıyorum. Çatı oluklarında ve tahliye borularında biriken yapraklar, çabuk kuruması gereken çamaşırlar, mangal temizliği, veranda ve yürüme yollarının biriken toz ve topraktan arındırılması, ve özellikle sonbaharın yaklaşması ile evin verandasına sığınan kara sinekleri kovalamak gibi. :p

Güler 07-02-2012 18:34

Teşekkür ederim sevgili s.serdar, arkadaşımıza yardımcı oldunuz.

Benimkinin de borusunun altında tekerlekleri var, Black and Decker ın iyi bir marka olduğunu biliyorum. Bunun da topladığı yaprakları öğütme durumu var mı?

s.serdar 07-02-2012 21:58

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi Güler (Mesaj 908856)
Bunun da topladığı yaprakları öğütme durumu var mı?

Bu tipten tüm makinaların öğütme durumu olduğu gibi bende ki makinada da var.

Daha doğrusu topladığını değil, emdiği yaprağı toplama kabına yönlendirirken, algoritması gereği; yaprak önce motorun fan pervanesi kanatlarına çarptığı için ister istemez parçalanıyor ve toplama kabına parçalanmış olarak yönlendiriliyor.

uzman16 08-02-2012 00:03

Sn. s.serdar, verdiğiniz bilgiler için teşekkür ederim.
Yapı marketlerde araştırma yapacağım.

esk nisagül 13-02-2012 18:09

güler ablacım bahçenizi çok beğendim.aylardır çıkamıyorum bahçenizden emeğinize sağlik

esk nisagül 16-02-2012 14:23

Güler abla senin çiçek çeliklerini az önce kargoya verdim yarın eline ulaşıcakmış bilgin olsun

diver_bird 17-02-2012 18:44

Ablam merhaba
5625 no lu mesajındaki çiçeğin çok enfes duruyor. Arada uğrayıp yüklediğin resimlere bakmaya çalışsamda baya oldu giremedim
Umarım iyisindir. Bir sorum olacak
Aloe vera sinek yapar mı ben benimkileri kapalı balkonda muhafaza ettim şimdiye kadar hiç sorunla karşılaşmadım lakin son baktığımda etrafında bi sürü küçük ölmüş sinek vardı. O mu sinek yaptı başka bişi mi çözemedim, en güzeli işin üstadına sormak.

Güler 17-02-2012 18:57

Ne iyi oldu da geldin, ben de uzun zamandır olmadığını farketmiştim hatta mesaj yazmayı bile düşünüyordum.

Aloeveranın köklerinde çürüme var mı , çok su verdin mi? Başka türlü sinek yapmaması lâzım. (Bu aralar toprağına gübre karıştırdın mı?)

Evet, cattleyalarım çok güzel açtılar, bunu da kahvede yüklemiştim, renkleri daha koyuca ve mis gibi kokuyor.

diver_bird 20-02-2012 18:05

Ayy bittim desem yeri var ablacım.İçim kıpır kıpır oldu.
Kökleri pek elleyemiyorum ablacım ben onu hani Koçtaşlarda satılan hazır (maydanoz,nane ekmek için olan) saksılar var ya uzun, ona ektim.
Bir iki kez baktım yavrulardan kökleri dışarı çıkan fakat halinden memnun olan yavrularını gördüm korkudan elleyemedim bozulur diye o kadar toprak üzerindeydi ki hafifçe bastıra bildim. Şimdilerde dokunmak kök bozukluğuna sebep olur diye düşündüm. Hafta da bir alt tablasından suluyorum hemencecik emiyor, onun dışında başka bişi vermedim.
Yalnız bir kez üst toprak çok kurumuş gelmişti ondan yavruların üstte kaldığını düşündüm fazlaca su verdim o kadar.
Öyleki dal bilem koparıp yüzüme sürmüyom bozulcak diye :)
Arada kuruyan bir iki yaprağı oluyor fakat nadir.
Köküne bakayım mı ozaman

diver_bird 20-02-2012 18:11

Ablacım biz de eşimle uzun zaman oldu tatil yapamadık malum sebebimizden dolayı. (Onun maddiyatı yıpratıyor çünkü)
Eşime diyorum bu yıl bari bir yerlere kaçabilsek diye ve hep aklıma sizin o taraflar geliyor birde arkadaşım evlendi ona gitmek istiyorum lakin evdeki hesap çarşıya uyarsa gerçekleştirebiliriz.
Zaten sizin bahçeye bir gelsem Kendimi kaybedeceğime eminim. Hele de güzel kokan çiçek olunca mest oluyor insan. Onca güzelliğin arasında mümkündür:)
Bu yılda öyle soğuk oldu ki menekşelerim bile çoğu dondu. Daha sıcak bir yere aldım. Baktım daha fazla gitmiş yaprakları. Ne yapsam onlara bir türlü bilemedim zaten kış bu yıl çiçekleri üzdü ama ne yapalım.

Sevgiler sunuyorum ablacım.

diver_bird 26-02-2012 19:04

3 Eklenti(ler)
Aloe Veramın son hali bu

alcen 26-02-2012 19:30

Canım ablam, bahçeni ara,ara dolaşıyorum anlıyamıyorum butün bunları
nasıl becerdin.
Sana maşşallah demekten bihal oldum.Hele o meyveleri nasıl beceriyorsun, senin üzümleri
ğördükçe banada heves geldi. Meyve, sebze, çiçek bunlar hepsi birden benim harcım
değil ama uğraşmaya karar verdim.
Sen bizim için bulunmaz örneksin.Seviyorum çok,çok,çok öpüyorum.

kelebekçalısı 27-02-2012 00:38

Sevgili Güler Hanım,bir bahçeye girdim hiç çıkmak istemiyorum.Cennet gibi bir bahçe.Her köşesinde ayrı bir ahenk, bence verilen emeğin ve sabrın resmi bu . ekmek fırınınıza her daim akan suyunuz güllerle bezenmiş çardağınıza hayran kalmamak mümkün mü.Ailenizle birlikte cennet bahçenizde bir ömür sağlıklı keyifli günler geçirmenizi dilerim.sevgilerimle (Birde bahçe için yılın çok önemli olduğunu fark ettim.Benim sabırla beklemem gerekiyor sevgili Güler Hanım.Esasında çok sabırlıyım.Ama bazen çabuk geçse de hayalimi görsem
demekten kendimi alamıyorum.)

Doğayla Barış 28-02-2012 19:45

Merhaba sevgili Güler hanım,
Bizim köyümüz yağmur, fırtına savrulup duruyor. Sırılsıklam bir halde koşarak güllerle bezeli kameriyenizin altına sığındım, mis kokulu güller çiçekler, oooh içim açıldı vallahi , bir bir meyvelerin tadına baktım, hepsi çok nefis.
Çelik zamanı neler almalıyım diye kimseye çaktırmadan liste yaptım. ;)
Bu arada kafkas gülü ne güzel kokuyor ve Cattleyalar muhteşem ötesi...

Hani bir yerde anlatıyorsunuz ya geceleri rüyama bile giriyorlar diye, ya da yorgunluktan bütün vücudum sızlıyor bölümü şimdi tam benim halim. Yağmur olmadığı an soluğu bahçede alıyorum. Yapacak o kadar çok iş var ki. Ama sizlerin gibi olabilmesi için on fırın ekmek yemem lazım :mad:
Ama bu arada hızla zayıflıyorum, bütün kiloları atmışım çalışmaktan, biraz da şeker etkiledi sanırım. Ama formda olmak güzel şey, moral veriyor insana :p
Bahçeleri sürekli dolaşıyor ve deneyimlerinizden ders alıyorum. iyi ki varsınız, iyi ki ben de burada aranızdayım. Sizi seviyorum. Her şey gönlünüzce olsun.
Sevgiyle kalın.

Güler 03-03-2012 18:06

Sevgili diver bird, 5674 numaralı mesajınızdaki aloeveraların kökleri çok satıhta olduğu için saksı içinde yayılma yapmış. Onları toparlamak gerekiyor.

Bahçe sayfamın ilk 4. mesajında sağ tarafta yuvarlak saksı içinde bu şekilde toparladığım karanfilleri göreceksiniz. Daha iyi görüntü veren bir fotoğraf aradım ama şu an bulamadım, mutlaka vardır.

Bunun için, saksının kenarlarından dibe doğru 5-6 adet çubuk indirin. Çubuklara da en az 3-4 sıra tel ile daireler yapın veya bu çubuklara doğrudan doğruya iri delikli kümes teli dolayın ki aloeveralar bunun içinde dik durabilsinler. kök kısımlarını da biraz toprak ile besleyin, ve sık sık sulamayın.

Güler 03-03-2012 18:19

Sevgili alcen, teşekkür ederim.
Bahçelerde eğer yeriniz müsait ise mutlaka çiçeklerin yanında biraz da sebze ve meyve olmalı diye düşünüyoruz.

Meyvelerin, çiçekten meyveye dönüşmelerini bile izlemek o kadar mucizevî bir güzellik ki anlatmakla olmaz. Hele bir de tadına baktığınızde mest oluyorsunuz.

Eşim, üzüm zamanı sık sık bağa gider, üzümler daha olmamış olsalar bile onları zevkle seyreder. Hele bir de olduklarında o kocaman iri iri harika salkımları zarifçe keserken onu görmelisiniz. Koca salkım bozulmasın diye onu bir avucuna yerleştirir, diğer eliyle tuttuğu makas ile keserken bir yandan da hafifçe alt dudağını emer gibi kemirir. Belli ki büyük ihtimam gösteriyor.
Zaman zaman ona takılırım " bana sarılırken biile bu kadar yumuşak değilsin" derim. :D

Daha sonra onları kolilere koyup da çocuklara, torunlara, eşe-dosta göndermesi yok mu.... en sevdiği şeydir.

Bu olayı, incir zamanı, ahududuları toplarken sık sık yaşarız.

İnşallah siz de bu keyfi tadarsınız.

Güler 03-03-2012 18:26

Sevgili kelebekçalısı, sağ olun. İnşallah yolunuz Manyas'a düşer de ziyaretimize gelirsiniz.

Sabır, sabır ama bizlere göre değil pek diyeceğim ama o da olmuyor. Azimle-sabırla yaparsanız pek çok şeyi halledebiliyorsunuz.
Yorgunluksa diz boyu, ama karşılığını aldığınızda hemen unutuveriyorsunuz bütün yorgunlukları. Bir gülü koklarken veya geçerken bir yerden başını uzatmış bir çiçek sizi hemen mutlu ediyor.
Tabi güzelliklere sahip olmak da zaman istiyor. Ama inanın o da o kadar çabuk geçiyor ki, şaşırıyorsunuz.
İyisi mi, eğer niyetiniz varsa mutlaka erken başlayın.

Güler 03-03-2012 18:39

Sevgili Doğayla Barış, o kadar keyifle okudum ki mesajını anlatamam.

Ne kadar iyi olur; gelsen de kendi ellerinle çelikleri hazırlasan, tohumlardan toplasan. Ben de sana yardım ederdim. Yorulunca da ya güllü kameriyede oturur ya da hayattaki salıncaklara uzanarak karşı dağları, ovayı, gümüş dereyi seyrederdik, çayımızı yudumlardık.

Bana verdiğin Sığla buhurunu da sağa sola sepiştirirdim ki sen kendini uzaklarda hissetme diye. ;)

Ben de seni çok seviyor ve takdir ediyorum, burada olman da bizlere mutluluk veriyor sevgili Doğayla Barış. Her şey gönlünce olsun.

kartal124 12-03-2012 00:36

Sayın Güler hanım,
Bence son günlerdeki can sıkıntısı yaratan olayları unutup, gelen baharın güzelliklerini heyecanla bekleyelim.
Bahçenizi gezdim, çok güzel ve büyük bir emeğin eseri,hayranlıkla izledim.Hele güllerinize bayıldım.Sağlık ve mutlulukla bahçenizin güzelliklerini uzun yıllar yaşamanızı diliyorum.O güzel bahçenize maaşallah demeyi de unutmuyorum.
Bende ciddi manada bir gül meraklısıyım, bahçenizi gezerken bir yerlerde güllerin ilaçlama periyodlarını anlattığınızı görmüştüm.Ama şimdi aradıysam da 190 sayfalık bahçe sayfanızda bu bilgilere ulaşamadım.
Zahmet vermezsem güllerinizi ne şekilde ve hangi periyodlarda ilaçladığınızı anlatabilirmisiniz?Bir de güllerinizde bordo bulamacını hiç kullandınız mı?Kullandıysanız hangi ölçüleri uyguluyorsunuz?Ben ilk kez bu sene uyguladım ama yapraklarda biriken bordo bulamacı her yeri masmavi boyayınca tereddütte kaldım.Sonucunu görecem.Ama sizin ilaçlama deneyimlerinizi de merak ediyorum.
Saygılarımla.

Güler 12-03-2012 02:01

Teşekkür ederim.
Kalabalık forumlarda zaman zaman can sıkıcı olayların olması tabiidir, olmasa çok daha iyi ama, oluyor işte.

Bahçemde 165 kök gülüm vardı, dün bunların içinden çok ihtiyarlamış olanlarını gençleştirme budaması yaptım ama ne olur ne olmaz diye de takviye ettim yani 23 adet daha yeni gül ektim. Niyetim 200 köke tamamlamak.

Genelde periyodik ilaçlama yapmaya gayret ediyorum. Yani hastalıklar görülmeden evvel ilaçlıyorum bunun tercih edilmediğini de biliyorum ama bende çok gül olduğu için hastalık baş gösterdiğinde çabucak yayılma gösteriyor. O yüzden engellemek istiyorum.

Bu ilaçlama normalde 21 günde bir yapılır diye biliyorum ama bazen bu süre biraz aşabiliyor. Ancak zararlılar için böyle değil, onları gördüğümde ancak ilaçlama yoluna gidiyorum.

Karaleke, pas ve külleme için fungasit grubu ilaçları 21 günde bir kullanıyorum.
İnsektisiti ise zararlı görüldüğünde yapıyorum.

Daha evvel bordo bulamacı da atıyordum ama iki senedir atmadım.
Ancak sezonda 2 defa 3x15 gübre veriyorum, zaten yanık hayvan gübresi takviyesi de kışa girerken yapılınca yetiyor.

Yaprakların durumuna göre de bir ike defa yaprak gübresi ile de takviye ettiğim oluyor.

Ben böyle yapıyorum ama sizin güllerinizde sorun varsa mutlaka hocalarımıza danışmakta fayda var.

jineop 12-03-2012 09:03

Ben bordo bulamacının yapraklarda bıraktığı rengide seviyorum.
200 tane gül amma çokmuş. Ve gönderdiğiniz yüzlerce celikten yetişenleri düşünürsek elinizden hayat bulanlar binlerle... Kocaman maşallah ... Güzel yüreğinizden öpüyorum hem de kocaman.

Güler 12-03-2012 09:27

Sağol sevgili jineop, elimdeki bitki çeşitlerini,tohumları paylaşmayı hep sevmişimdir.
Hani bir arkadaştan bir yemek tarifi alırsınız ve not defterinize kaydederken " börek jineop" diye yazarsınız ya ben de gönderdiğim bitkiler için arkadaşların " Güler'in mavişi, Güler'in aloeverası, gülü" diye andıklarını düşünüyor ve göçüp gittikten sonra da anı olacağını farzediyorum.
Esasında çeşitlerin kaybolmaması açısından da güzeldir, paylaşım.
Birileri sizden çok daha iyi yapar, daha başarılı olabilir.

Ama buna artık devam etmek isteyip, istemediğime de karar veremedim, belki de yoruldum belki de kırıldım.

mandalinci 12-03-2012 11:38

'Bilmem, belki de yaşım gereği yorulduğumu hissediyorum'

Siz bu sitede gencim diye düşünen bir çok insandan daha genç, gayretlisiniz.

Sizi okudukça kalk işe koyul bak Güler hanım, neler yapıyor diye kendimi motive ediyorum.

Olanlar, bir rüzgârdı geldi geçti, güneşi göremeyince moraller bozuluyor, bahar, yaz gelince tazelenecek ruhlar.

serkan_istanbul 12-03-2012 13:24

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi Güler (Mesaj 924030)
Sağol sevgili jineop, elimdeki bitki çeşitlerini,tohumları paylaşmayı hep sevmişimdir.
Hani bir arkadaştan bir yemek tarifi alırsınız ve not defterinize kaydederken " börek jineop" diye yazarsınız ya ben de gönderdiğim bitkiler için arkadaşların " Güler'in mavişi, Güler'in aloeverası, gülü" diye andıklarını düşünüyor ve göçüp gittikten sonra da anı olacağını farzediyorum.
Esasında çeşitlerin kaybolmaması açısından da güzeldir, paylaşım.
Birileri sizden çok daha iyi yapar, daha başarılı olabilir.

Ama buna artık devam etmek isteyip, istemediğime de karar veremedim, belki de yoruldum belki de kırıldım.

Sevgili güler abla, sen ve yorulmak bir birine zıt iki kutup bence. Sen bahçenle, toplantıda gözlemlediğim kadarıyla insanlarla konuşmayı yardımcı olmayı seven birisisin. Kırılmakta haklı olabilirsiniz ama affetmekte gerek bazan **** bazı şeyleri o kadarda takmamak. Ben ağaçlar nete senin sayende abone oldum. Bahçeni ve senin yaptıklarını takip etmekteyim. Sen bir nevi yol göstericim oldun farkında olmadan. Çiçeklerine yaptığın bakımlar, güzel uslubun yazıların beni mutlu ediyo. Ha bu arada sakın aklınada yalakalık yapmakta olduğum gelmesin. Atlas çeliği vereceğim diye sana asla yalakalık yapmam. O tür insanlardan asla olmadım. içimden gelenleri yazmak istedim. Var sen eski güler ol boş ver yaşındayıs zaten takma kimseyi bazan en güzel ders insanlara ilgi alaka göstermeklede oluyo. Bahçende kolaylıklar diliyorum. SİTEYİ SENİNLE SEVDİM VE İNAN Kİ SENİ BENİM KADAR SEVEN TAKİP EDEN O KADAR ÇOK KİŞİ VARKİ SENİN KIRILMAYADA YORULMAYADA HAKKIN YOK. Seni bir kardeşin olarak seviyorum . Eşinize ve size sağlıklı günler kolaylıklar diliyorum.

ALLAHA EMANET OLUN

çisem 12-03-2012 18:44

Sevgili Güler hanım,
Güzel bahçenize ilk kez yazıyorum, kısmet bugüne imiş...
İlk sizin bahçenizi gezerek başladım siteyi tanımaya. Oluşturacağım bahçemi ve

sil baştan yaratacağım yaşamımı kafamda şekillendirmemde çok etkili oldunuz.

Evet dedim bahçemde danışabileceğim, ruhunu bahçesine yansıtabilmiş, sevgi dolu bir insan var burada...
Daha sonra sizin gibi düzeyli bilgi paylaşımları olan bir çok bahçeyi gezdim, yetiştirdiği bitkide uzman olsun

olmasın, tecrübelerini, heyecanlarını bu kadar yalın dille paylaşan değerli bu site insanlarını da tanıdım.

Siz, burada bir mihenk taşısınız. Pasif bir takipçi olarak sizin sağduyunuza, hoşgörünüze, sımsıcak insan-doğa

sevginize, bitmeyen ve sürekli örnek teşkil eden enerjinizi hayranlıkla izledim. Düzeyli sohbetlerinizi okuma hakkımı benden lütfen almayın. Size henüz kurmadığım bahçem için çok ihtiyacım olacak.

Kısaca güzel insan Güler ablamız, bu site sizsiz olmaz. Sabah kahveleri, ince belden tavşan kanı çaylar boğazlardan geçmez.
Sevgiyle, huzurla aramızda görme dileklerimle...

Ana gibi 20-03-2012 11:36

Sevgili Güler hanım, sanırım üç yıla yakın siteyi takip ediyor,büyük keyif alıyordum. Sizin ve Adalet hanım gibi birçok affınıza sığınarak, dostumuzun azmine hayran kaldığım için, sadece duygularımı, teşekkürlerimi naçizane iletmek için üye oldum. Yolunuz Kayseri'ye düşerse sizleri ağırlamaktan gurur duyarım.

Adalet Yağcı 20-03-2012 20:21

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi Güler (Mesaj 924030)
Ama buna artık devam etmek isteyip, istemediğime de karar veremedim, belki de yoruldum belki de kırıldım.

Sen yorulmazsın bilirim, nice gençlere şapka çıkarttırırsın.
Ama, lütfen kırılma, yüz yüze olmadığımız için yanlış anlamalar olabiliyor.

Dansel 20-03-2012 23:16

Sevgili Güler hanım,benim Güler hanımlar (isim etiketinde öyle yazıyor atlasların),köklendi,canlandı. Hergün kulaklarınız çınlıyor. Hiç kimse sizi isteyerek kıramaz,kırmaz. Burayı sizsiz düşünemeyiz. Takipçinizim.Sevgiyle ve sağlıkla kalın

Güler 20-03-2012 23:20

Atlas- Güler'in iyi olduğuna sevindim, güle güle büyütün. ;)

s.serdar 21-03-2012 02:11

4 Eklenti(ler)
Sayın Güler hanım.

Durumdan en ufak bir bilgi sahibi değilim. Ancak son bir kaç mesajda kırgınlık, yorgunluk gibi ifadelerin yer aldığını üzülerek gördüm. Dostlarınız bu konuda size çok sıcak ve içtenlikle dolu destek ve tavsiyelerde bulunmuşlar zaten. Durumun ne olduğunu bilemediğim için de, çok fazla bir fikir yürütmek istemiyorum.

Reel yaşamda kırıldıysanız, bu konuda öneri ve tavsiyede bulunmak bana düşmez. Ancak forumun bir üyesi veya moderatörü olarak karşılaştığınız bir durum varsa, gülüp geçin, sakın ama sakın ciddiye alıp canınızı sıkmayınız.

Neden mi böyle diyorum? Çünkü bu konuda sizden kat kat tecrübeli ve deneyimli olduğumu düşünüyorum. Daha internet Türkiyede pazara sunulmamışken, görevim gereği internetin içinde idim. Türkçe web sayfası sayısının iki elin parmaklarını geçmediği dönemlerden bahsediyorum. Sene 1994.

O günden beri internetin, sana alemin şimdi de yeni adıyla sosyal paylaşım sitelerinin hep içindeydim. İnsanların bir ekranın karşısına oturup önlerine de bir klavye aldıklarında, ne kadar değişebildiklerini benden daha iyi bilemezsiniz. Gerçek yaşamdaki bastırılmış duyguların, frenlenmiş davranışların ön plana çıktığı bir ortamdır bu sanal iletişim.

Ayrıca hataların, yanlışlıkların, yanlış anlama ve algılamaların çokça yer verildiği bu ortam asla sizi üzmemeli, kırgınlığa sevk etmemeli diye düşünüyorum.

Bu nedenle forum ortamında olumlu da olsa, olumsuz da olsa hiç davranışa gereğinden fazla önem vermeyin, ciddiye almayın ve üzerinde durmayın. Reel yaşam ile özdeş görmeyin bir forum ortamını. Yoksa boş yere üzülen, kırılan siz olursunuz, karşınızdakinin ruhu bile duymaz.

Lütfen moralinizi yüksek tutun, böyle şeyleri kesinlikle ciddiye almayın, değer ve önem vermeyin ve yaşamınıza yaklaştırmayın diyerek, size İkizce’nin Kabasinanlı tepesinden çektiğim bir fotoğrafını sunuyorum.

Eklenti 275136

Eklenti 275137


Saygılarımla.

Dip Not: Bazen kızgın olduğunuzda oturup problem üstünde biraz düşünmek çok işe yarıyor... :p

Eklenti 275134

Son söz ==> Eklenti 275138

Güler 21-03-2012 12:33

Mesajı geç farkettim, şu an hemen çıkmam gerekiyor arkadaşımız Ömer Bey ile buluşacağız. Döner dönmez bu güzel-motive edici ve güç veren mesajınıza cevap yazacağım.

Teşekkür ederim.

günebakan 21-03-2012 13:46

Aman ablacığım sen yorulursan biz bittik demektir.Kırgınlıkların umarım geçicidir. Zira sana gülmek yakışıyor:)

Güler 21-03-2012 18:20

Sayın s.serdar,
Evet, " forumun bir üyesi veya moderatörü olarak karşılaştığınız bir durum varsa, gülüp geçin, sakın ama sakın ciddiye alıp canınızı sıkmayınız, " diye yazmışsınız.
Bir iki gün sıkılmadım, üzülmedim desem yalan olur. Ama daha sonra geçti.

Üzülmemek mümkün değil, yüz yüze tanışıp, koyu sohbetlere daldıklarınız da sizi suçlayan grup içinde olunca, insan üzülüyor. Hele, hele hiç hak etmiyorsanız.
Bu güzelim sitede neyi paylaşamıyoruz, anlamış değilim.

" Gerçek yaşamdaki bastırılmış duyguların, frenlenmiş davranışların ön plana çıktığı bir ortamdır bu sanal iletişim." Çok doğruymuş, insanı aslan kesiyor, ben neymişim be abi dedirttiriyor herhalde. Bu olur olmaz yazmalar, rahatlatıyor mu acaba?

Her neyse, yazdığınız şeyler kulağıma küpe olacak, teşekkür ederim. Benim bu sanal alemle tanışmam çok yeni olduğu için hem bilmediğim hem de beceremediğim çok şey var.

Fotoğraflar için çok, çok teşekkür ederim. Duygulandım, çocukluğumda eşek arabasının üzerinde ne cirit atardım bu tepelerde..
Ufak bir arabaya eşeği koşardık, teyzemle. Ben 10 yaşında, teyzem benden 2 yaş küçük 8 yaşında (dedem hamaratmiş..)

Eşek bazen inat eder, gitmezdi. Ama kolayını bulmuştuk; kuyruğunun altına bir dal mayıs dikeni (oralarda kangal denilirdi) koyduğumuzda uçar gibi giderdik.
Eşek inat edip de kuyruğunu kıstımı diken batardı, bizi de uçururdu.

Çocukluk işte, bugün torunlarım yapsa kıyameti koparırdım, hayvana günah diye.

Güzel yazınız için tekrar teşekkür ederim sevgili s.serdar.
Ailenizle beraber Manyas'a bekleriz, gelebilirseniz çok mutlu oluruz.

Güler 21-03-2012 18:22

Sevgili günebakan, sağ ol. Merak etme rüzgâr gibi geçti. ;)
Ama bazı tedbirleri de öğretti bu arada.

s.serdar 22-03-2012 01:03

Güler hanım.

“Bir iki gün sıkılmadım, üzülmedim desem yalan olur. Ama daha sonra geçti.” sözünüze çok sevindim. Yaşamımızda o kadar çok sevinecek ve bir o kadar da üzülecek çok şey var ki. Bir de bunlara sanaldan kaynaklanan dertleri eklemek bence hiç doğru değildi. Zaten en doğrusunu ve güzelini de yaptığınız, yukarıda ki cümlenizin son dört kelimesinden yeterince anlaşılıyor.

Bu forumda ki kısacık geçmişim de bile, eğer izin verseydim ve alınganlık gösterseydim; beni kızdırabilecek ya da kırabilecek bazı şeylerin olduğunu saklamanın bir anlamı yok. Ama edindiğim deneyim ve tecrübelerimle buna izin vermiyorum ve vermeyeceğim de.

İnsan davranışları, değer yargıları, tutum ve davranışları üzerine o kadar çok ve güzel ve özlü söz yazılmış ki, şaşmamak elde değil. Var oluşundan beri insanın değişmez yapısı, doğası ve egosu ve yaşanan tecrübeler mayası olmuş bu sözlerin. Bunları tek tek sıralayacak değilim, sakın korkmayın. :D

Bir tanesini yazıp, konuyu kapatacağım. Konuya ne kadar örnek olur ve özetler pek kestiremiyorum, ama yazamadan da geçmeyeceğim. Bu sözüm özellikle owner ve moderatör konumunda olanlar içindir. “Geminin tek kaptanı olur, gerisi mürettebattır.”

Duruma düzelmiş denir mi bilmem ama sizin açınızdan geçmiş ve kapanmış olmasına çok memnun olduğum gibi eşek hikayenize hem bayıldım hem çok güldüm.

Sağlıcakla kalmanız dilek ve saygılarımla.


Forum saati Türkiye saatine göredir. GMT +2. Şu an saat: 18:06.
(Türkiye için GMT +2 seçilmelidir.)

Forum vBulletin Version 3.8.5 Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0
agaclar.net © 2004 - 2025