Geçen bahar budadığım dalları elimden geldiğince küçük parçalara ayırmış, çuvallara koyup bahçenin bir köşesine yatırmıştım. Yeter bu kadar yattığınız deyip onları da birkaç ceviz fidanının etrafına serdim.

Malzeme yetmediği için malç yapamadığım ağaçlar var. Hatta sebze adalarının üstünü de bu şekilde kapatmak istiyorum. Aslında eve yakın, içinde meşe ağaçlarının bolca bulunduğu bir orman var. Kış gelmeden oraya gidip çuvalları tıklım tıkış doldursam diyorum.

Biriken mutfak artıklarını haftada bir gidebilirsem bahçeye, ağaçların altına; gidemezsem evin önündeki sebze adalarına gömüyorum. Süreyi biraz uzatırsam küfleniyorlar, çöpe atmak zorunda kalıyorum.

Üst taraf taşlıktı, kolay toplayabileceğim bir yer buluncaya kadar meşelerin arasından aşağı indim. Elimde tırmık, ağaçların altından yaprak, torf ne varsa toplayıp çuvallara doldurdum. Arabaya sığacak kadarını oflaya puflaya yukarı taşıdım. Kalanların üstünü yapraklarla örtüp, sakladım.

Keçi memesi üzümü var mı?

Alıntıladığınız mesaj Atılgan adlı üyenin üzüm konusunda bana yardım etmek için birkaç yıl önce yaptığı bir paylaşımdı. Forumda "tohum paylaşım"bölümü var. Orayı bir inceleyin isterseniz.

Olur inceleyeyim . Teşekkür ederim.

Kar gelmeden bahçeden çıkanı yine bahçeye vermiş;yaprak,dal parçası,ot ne varsa ağaçların dibine sermiştim.Bugünlerde mutfak artıklarını gömmek için malçı hafifçe kaldırıp küçük bir çukur açtığımda solucanlar karşılıyor beni. Toprağının organik madde oranı sıfır virgül bilmem kaç olan birisi için güzel bir haber.

Çiçek tarhında cümbüş başladı.Çuhalar yerlerini sevdiler.Sarı olanı kır çiçeği.Diğer renklerini fidancıdan aldım.Doğal ortamda yetişmedikleri için fazla dayanamayacaklarını düşünmüştüm,yanılmışım.

Çuhalar serin hava ve gölge yer sever.

Çiçek tarhı güneye bakıyor.Sarı çuhaların bir kısmını buraya, kalanı kuzeye bakan nispeten gölge bir yer olan kamelyanın etrafına dikmiştim. Onlar maalesef yok oldular.Ama dediğiniz gibi sıcaklar başladığında çiçekleri hemen soluyor.

Arılar vız vız çiçekten çiçeğe konuyorlar. Kafamı kaldırıp onları uğultular içinde doyasıya seyredebilsem. Ama işte ben de vız vız.

Çeşit olsun dedim Karaburun nergisi diktim.Yerini yadırgamadı,ilk senesinde çiçek açtılar.Açtılar ama deli havaya denk gittiğinden mi, türün özelliği mi böyle kısa sürede soldular. Onlar gitmeden "erlicheerler" yetişti de bahçe nergissiz kalmadı.

Hava yağışlı gidiyor.Bahçede otlar çoğaldı.Çoğaldı ama ağaçların altına malçtan dolayı pek yaklaşamıyorlar.Aradan çıkan tek tük otları kökleri cılız olduğu için kolayca koparıyorum.

Biçtiğim otları kuruyunca ağaçların taç izdüşümlerine seriyorum.Altta kalanlar zamanla çürüyüp toprağa karışıyor.Böyle böyle bir döngü oluşturmaya çalışıyorum.

75 ml laktik asit serumuna aynı oranda pekmez ilave edip bir buçuk litrelik suda on beş gün bekletmiştim. Hazırladığım sıvıyı yüzde bir oranında seyreltip yapraklara uyguladım.

Bunun yanında yabani otlardan hazırladığım çözeltiyi de 16 litrelik sırt pompasına bir litre koyup on gün arayla ağaçlara uyguluyorum.

Bu sezon para verip gübre almayacağım.Zaten yapraklar geniş ayaları ve koyu yeşil renkleriyle "böyle devam et" der gibiler.

Merhabalar,

Belki bir çok kereler yazılmıştır ama ben denk gelmediğim için sormak istiyorum. Kışın malçlama yaptığını meşe yaprakları şu anda ne durumda. Üzerlerine kar yağıp çürüdüler mi yoksa aynı şekilde duruyorlar mı? Mümkünse meşe yaprağı ile kapladığınız ağaçların altını bir kez daha fotoğraflayıp paylaşabilir misiniz? Teşekkürler.

Mayıs ayında biçtiğim otlarla onların üzerine ikinci bir kat yapmıştım. Bu ikinci kat bile nasıl söylesem yere yapışmış durumda. Yağmurlar bitip toprak kuruduğunda otları yine biçecek bu malçın üzerine bir kat daha yapacağım. Orman tabanı gibi, üstte yeni yığınlar birikirken alt taraf çürüyecek.

Hangi yabani otları kullandınız acaba? Önceki senelerden deneyiminiz var mıydı?

Bir deneyimimiz yok sayın melikgazi. Kendi gübremizi yapmanın zevkine yeni yeni varmaya başladık.
Isırganın yanı sıra bahçemizde bol bulunan karahindiba,sirken ve kuş otu kullanıyoruz.Bir de elimizde kurutulmuş kırkkilit otu var. Az da ondan katıyoruz.

Domatesler çiçek tablalarını göstere göstere büyüyorlar. İçlerinde tek tük kendi fidelerimiz olsa da sebze adalarını bu sene dışarlıklı fidelerin insafına bıraktık.
Adalar geçen yıl neşesizdi. Üzerlerini örttüğüm tül yıprandığı için daha sık gözeneklisiyle değiştirmiştim. Neşesizliğini ondan bildim tekrar yüzde kırklık tül aldım.

Tarlada altı sıra fasulye.
Aralarını çapa makinesinin rahatça girebileceği genişlikte bıraktım. Yaz boyunca ot yolmak için fasulyelerin arasında kaybolmak istemiyorum. Sıra üzerlerine zaten malç yapacağım.
Önce herekleri diktim. İpi,hereklerin her birine ve hatların uçlarındaki belli bir açıyla çaktığım kazıklara gergin bir şekilde bağladım. Sera ipiyle her sıraya ikişer hat çektim. Fasulyeler büyüdükçe yukarı doğru devam ederim.
Şimdilik güzel görünüyorlar ama üzerlerine yük bindikçe ne olur,onu da paylaşırım.

Ben de benzer şekilde yapıyorum, sadece sıranın başına ve sonuna beş metrede bir de aralarına inşaat demiri (ikilik) çakıp sera ipi ile gerdiriyorum. Sizin herekler de gayet sağlam duruyor, ancak burada sıkıntı yük binip te rüzgar estiğinde komple bi tarafa doğru yatmaları olabilir. O sebeple aralara da demir atıyorum.

Tarlanın alt tarafından su kanalı geçiyor. Orada söğüt ağaçları var. Herek ve kazıkları onlardan yaptım. Elde olanlarla bir şeyler yapayım dedim. Bir de sara sara değil de her birini bağlayarak gittiğim için birbirlerini tutacağını düşündüm. Dediğiniz gibi araya demir çubuklar atsaydım daha bir sağlam olurdu. İşler yolunda gitmezse seneye öyle yaparım.

Rüzgara bağlı. Bizim çiftçilerde de söylediğim sıkıntı olabiliyor, ancak sizin sistem epey sağlam gibi. Komple yatarlarsa yatışa bağlı büyük zarar görebiliyor bitkiler. Takip edin artık, iyi bayramlar..

Şimdi dikkat ettim, iki kök-ocak arasına bir kargı gelecek şekilde olmalı, sizin ortada boşta kalanlar da mevcut, onların paralel ipe sarınması zor olacaktır. İmkan varsa gerdirme işini şu anki sisteme dik olacak şekilde de yaparsanız kazıklarla daha iyi olur.

Önerilerinizi dikkate alacağım. İlginiz için teşekkür ederim. İyi bayramlar.

Tarladaki biberleri hasat etmeye başladım.İlk çatala kadar ne varsa koparmıştım ama evin önündekiler kadar uzamadılar.

Buraya kadar getirdik,artık sulamaya dikkat etmek lazım.Sadece sulama mı, dipleri her daim nemli kalsın diye malç da yaptım.Malzeme sıkıntım yok,etraf biçilip yerlere serilmiş otlarla dolu.

Geçen sene tarlaya ektiğim baklalar kısa sürede böceklenmiş,üzerine meşe külü mü atsam,acı biberli,sarımsaklı,arap sabunlu karışım mı hazırlasam derken gözümün önünden kayıp gitmişlerdi.

Yine böceklendiler. Ama bu kez karşılarına dikilip aval aval bakmadım. "Çılgın Kalabalıktan Uzak" adlı blogdan okuyup hazırladığım d-limonen preparatını birer hafta arayla üzerlerine püskürttüm.Sonrasında toparlandı ve ürün vermeye devam ettiler.

Değerli yol göstericiliğiniz için teşekkür ederim sayın MeyveliTepe.

Mürdüm eriğinden koparıp birkaç tane tattım.Rengi olmuş ama daha sert.Toplanmasına bi on gün daha var.İyi ki var,çünkü şu aralar neye yetişeceğimizi şaşırdık.

Düzeneğin birkaç yerinde hafif yatmalar oldu.Herekleri düzeltip diplerine taş sıkıştırdım.
Şeker fasulye kılçıklı çıktı.Toplamak için tanelerinin irileşmesini bekliyoruz.Barbunyada verim eh işte.