![]() |
|
|
|
|
|
#1 |
|
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 09-09-2008
Şehir: İstanbul.
Mesajlar: 5,388
|
Ablam gerçekten de soğanların maşallahı var ne kadar çok Hepsi birden açsa seneye görüntü muhteşem olurdu |
|
|
|
|
|
#2 |
|
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 09-05-2012
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 9,354
|
Sevgili Güler Hanım, amarallis soğanlarınıza maşallah maşallah... Ne uyguladınız da böyle güzel oldular? Ellerinize, emeklerinize sağlık; soğanlara da, size de maşallah!.. |
|
|
|
|
|
#3 |
|
Moderatör
|
Sevgili YeniGine, pek de bir şey uygulamadım hatta üç sene oldu yerlerinden oynatmadım. Bu sene biraz bakım yapayım dedim. Ben de diplerini eştikçe bu kadar çok soğan olduklarını görünce şaşırdım. Neredeyse üç katına çıkmış soğanlar. Adres bilgilerinizi özelime gönderin size de göndereyim bir iki tane. |
|
|
|
|
|
#4 |
|
Moderatör
|
BİR DÜZELTME Sevgili arkadaşlar, bahçe sayfalarımı okuyanlar, yüklediğim fotoğrafları izleyenler, nisan-mayıs aylarında açan sümbüllerin, nergislerin çiçeklenmelerinin bitimindeki yazışmalarda sulamanın azaltılarak gübre takviyesi yapıldığını, yeşil yapraklarının kendiliğinden solana kadar kesilmemesi gerektiklerini okumuşlardır. Bahçeye ekildikleri için, çiçeklenme bittiğinde etrafındaki otların daha rahat biçilebilmesi için ben bu yaprakları demet haline getiriyordum. Burada yanlış yapıyormuşum. Forumdaki bir arkadaşımızın notlarını okurken bu demetlerin yapılmaması gerektiğini okudum. Kendisine attığım özel mesajla nedenini sorduğumda aldığım cevap aşağıda. Lütfen sizler de buna özen gösterin. " Güler Hanım, soğanlı bitkiler çiçekleri geçince 2 ay kadar düzenli sulanıp bir de takviye gübrelemesi yapılırsa gelecek yılın çiçek tomurcuğunu ve besin deposunu daha iyi oluşturur.. Tabi, bunun koşulu da bol güneş görmesidir yaprakların..Eğer siz zaten sınırlı sayıdaki yaprakları demet haline getirip bağlarsanız, bitkinin güneş alma yüzdesini azaltırsınız.. |
|
|
|
|
|
#5 |
|
Moderatör
|
Sevgili arkadaşlar, bu sabah bahçede birkaç soğan ekimi yapacaktım, önce erik ağacının altına gidip ceplerimi erik doldurdum. Niyetim çalışırken de ceplerimdeki erikleri yemek. Bu arada size daha evvel de söylemiştim; ağacın üzerinde hem eski meyveler var hem yeni çiçekler oluştu diye. Çiçeklerde yeni meyve oluşumları başlamış. Buyrun..... ![]() |
|
|
|
|
|
#6 |
|
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 28-12-2010
Şehir: İSTANBUL
Mesajlar: 2,033
|
Kışa girerken yeşil erik işte bu harika...Bu nasıl bir erik ağacı acaba bilgi vermeniz mümkünmü.. ![]() |
|
|
|
|
|
#7 | |
|
Moderatör
|
Alıntı:
![]() , sevgili sonkez bu da Güler atlası gibi bir şey desem, verdikçe veriyor.Ben de bu ağacımı çok seviyorum. Üzerinde hem meyve çok oluyor hem de geç vakitlerde meyvesi yenildiği için özlem gideriyor. İşin komik yanı bu mevsimde üzerinde meyve olduğu için hamile arkadaşların aşerme zamanları da bayağı yardımcı oluyorum. Bu konuda özelime gelen mesajlar çok komik oluyor. Eğer hızlı rüzgar esmezse üzerinde erikler duruyor ama rüzgarlar başladığında dökülüyor. Manyas'daysam toplayıp toplayıp yiyorum. Ağacın bir fevkaladeliği yok, meyveleri yeşilken yemek mümkün değil çok ekşi oluyor, daha sonra kızarmaya başlıyor ve tadları çok güzel oluyor. Çekirdeği ufacık, sulu sulu ve yumuşamadan kütür kütür yemek çok güzel. Çelik zamanı ne zaman ise, bana yazsınlar ve isteyen arkadaşlara çelik gönderebilirim. |
|
|
|
|
|
|
#8 |
|
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 28-12-2010
Şehir: İSTANBUL
Mesajlar: 2,033
|
Verdiğiniz bilgiler için teşekkür ederim Güler hanım..Afiyet olsun..Öyle zamanda yaşıyoruzki kışı,yazı belli olmaz oldu.Ne ararsanız hemen,hemen bulmak mümkün.Bizim zamanımızda herşeyi vaktinde tüketiyorduk..Şimdiki nesil şanslı.. |
|
|
|
|
|
#9 |
|
Moderatör
|
" .Şimdiki nesil şanslı.." diyorsunuz da evet şanslılar pek çok şeyde ama bizler daha sağlıklı daha güzelini yiyorduk sanki. O zaman yediğimiz domateslerdeki koku ve tat, şimdi şu zamanda yediklerimiz gibi miydi? |
|
|
|
|
|
#10 |
|
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 28-12-2010
Şehir: İSTANBUL
Mesajlar: 2,033
|
Bu konuda haklısınız..Herşey bollaştı göreceli olarak düne göre her şey çok daha mükemmel! Peki dediğiniz gibi ağız tadımız ve sağlığımız ne durumda? Herşeyi,her zaman bulamazdık ama bulduğumuzuda ağız tadıyla tüketirdik. Nerde o eski tatlar nerde... |
|
|
|
|
|
#11 | |
|
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 18-01-2014
Şehir: İzmir
Mesajlar: 3,895
|
Alıntı:
Yaşamın kalitesi arttı (en azından pek çoğumuz için) Teknolojiye, hıza kızsak ta rahatlığı güzel. Yakışan mümkün olduğunca güzellikleri unutmadan yaşatmaya çalışmak herhalde. ...Nerden nereye getirmişim konuyu yav... ![]() |
|
|
|
|
|
|
#12 |
|
Moderatör
|
Ne güzel yapmışsınız da konuya değinmişsiniz. ![]() Çok isabetli bir teşhis ve size bütün kalbimle katılıyorum. Biliyor musunuz ben hep şükrederim; çok mutlu bir çocukluğum oldu diye. Mahalle... mahallede oynamanın doya doya tadına vardım. Kâh, ağaçlara tırmandım, kâh denize girdim, komşu bahçelere dalıp meyveler de çaldım, istop da oynadım sek sek de, topaç da çevirirdim, misket de oynardım. Arkadaşlarımla kavga da ederdim, döverdim de onları. İnanın hiç birinden dayak yememişimdir, hep oyun kuran elebaşı olmuşumdur. ![]() Grup halinde kütüphanelere de gittim, gezilere de, velhasılı doya doya yaşadığım mutlu bir çocukluğum oldu. Şimdiki apartman çocuklarından çooook farklı. Kalabalık bir ailemiz vardı. Yemek saatlerinin düzenine uymamız istenirdi. Bizler de buna özen gösterirdik. Bu durumda da düzenli ve sağlıklı beslenmemize de dikkat ederlerdi. TV. yurdumuza gelene kadar en büyük eğlencemiz radyo dinlemek ve pikap çalmaktı....insanın those were the days (o eski günler..) diyeceği geliyor... bence daha güzeldi. ![]() |
|
|
|
|
|
#13 |
|
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 18-01-2014
Şehir: İzmir
Mesajlar: 3,895
|
Olayın güzel tarafı da herkesin kendi çocukluğundan mutlu olması... Küçüklüğümüzde halamlara (köye) tatile gittiğimizde dönmek istemezdik. Hele bahçe evlerine gittiğimizde keyfimize diyecek olmazdı. Orada elektrik yoktu oysa, geceleri gazlı lamba (çırakma derlerdi) ışığında komşular toplanır muhabbet ederler, elde avuçta kurumuş, kurutulmuş, taze ne varsa yenirdi. Tabi hepsi doğal. Tek korkumuz dışarıda olan, ışığı olmayan tahtaların üzerine kurulmuş uyduruktan yapılmış, önünde bezden bir örtüsü olan tuvaletti. Gece tuvalet ihtiyacımız gelmesin diye dua ederdik. Ulaşım vs. yaygın olmadığından şu an yazlığımızın olduğu yaylaya yılda bir iki anca gelir, geldiğimizde bayram ederdik. Allaha şükür şimdi çocukluğumuzda imrendiğimiz yerde iyi-kötü kendi evimiz, altımızda 98 modelde olsa arabamız, küük bir bahçemiz ve istediğimiz zaman buralarda oyalanabileceğimiz gelirimiz var. Ama 16 yaşındaki oğlum kaç kere geldi bu yaz dersiniz... Bir elin parmakları sayısını geçmez, sebep internet yok, arkadaşları yok. Kız biraz daha ufak ta zorla getirebiliyoruz, bir kaç sene sonra onu da bulamayız. Biz küçüklüğümüzde gelenlere gıpta ile bakardık. Babamla bazen konuşuruz da, onun gençliğindeki zorluklar, olanaksızlıklar ise bize anlamsız gelir. Yani onun gençliğini yaşamak istemeyiz kardeşlerimle... - Eşler zamanla birbirine benzer. - Allah herkesin dağına göre kar verir. Yukarıda beğendiğim ve inandığım sözler var. İnsanlar zamanla içinde bulundukları şartlara, insanlara uyum sağlayıp benimsiyorlar. Yoksa halimiz nice olurdu... Oğluma "bilgisayar başında saatlerce ne yapıyorsun anlamıyorum" demiyorum artık. Geçenlerde facebook ta kelimelik diye bir oyun var, biraz takılayım dedim bir baktım iki saat geçmiş. Geçmişi özlesekte halimize şükretmek lazım. Yoksa çok değil altı yedi sene öncenin cazırrr-cuzurrr sesli dial-up bağlantılarına bile dönmek ağrımıza gider herhalde. ![]() Bu arada 70 doğumluyum. Düzenleyen TCM : 06-11-2014 saat 16:32 Neden: Anlam bozukluğuna yol açan iki kelime düzeltildi. |
|
|
|
|
|
#14 |
|
Moderatör
|
Sormayın sayın TCM, ben de bu köye yeni geldiğimde dediğiniz gibi tuvalatler evden hayli uzakta bahçenin ucunda bir yerdeydi. Bizim köyde evimiz yoktu o zamanlar, eşimin akrabalarında kalırdık. Ben de tuvalete gideceğim zaman Oğuz'u uyandırırdım, el feneri yardımı ile giderdik. Köyde elektrik yoktu. Ama şimdi hatırlıyorum da yaz aylarında gökyüzü binlerce yıldız içinde parlardı. Elimi uzatsam tutacakmış gibi hissederdim. Köylülerden duyardım" bu gece domuzlar indi, bu gece çakallar geldi" diye de onlardan korkardım, aslında gece yıldızlar altında uyumayı bile isterdim. Oooo siz bayağı gençsiniz, maşallah. Benim oğlum 1971 li. ![]() |
|
|
|
|
|
#15 | |
|
Ağaç Dostu.
|
Alıntı:
Eski insanların yıldızları gözleyip, burç sembollerini nasıl oluşturduklarını anlıyorsunuz, çok keyifli. ![]() |
|
|
|
|
|
|
#16 |
|
Yeni Üye
Giriş Tarihi: 25-01-2012
Şehir: istanbul-Gelibolu
Mesajlar: 23
|
Sevgili Güler hanım Bahçeniz için söylenebilecek herşeyi arkadaşlar söylemişler ama bence bir okadar daha övgüyü hakediyor,elinize emeklerinize sağlık.Bilgilerinizi ve çiçeklerizi de cömertlikle paylaşmanız takdire değer. Bugüne kadar siteyi dolaştığım halde pek fazla birşey yazmamıştım ancak bahçenizi gezince yazmadan edemedim.Bir yıldır benim de bahçe ve çiçeklikli terasım var,sizlerden öğrendiklerimi ufak ufak uygulamaya çalışıyorum fakat bu yolda daha çok mesafem var diye düşünüyorum. İki yıl önce bahçıvanlık kursuna da devam ettim.Umarım bundan böyle ben de sizler gibi çiçeklerimin güzelliklerini paylaşırım sevgiler. |
|
|
|
|
|
#17 |
|
Moderatör
|
Sayın ryhnckmk, ne kadar naziksiniz... teşekkür ederim. Eminim ki sizin bahçeniz de terasınız da ileride çok daha güzel olacaktır, yeter ki içinizdeki bu şevk ve sevgi bitmesin. Toprakla uğraşmak, ektiğiniz minicik bir tohumun topraktan başını uzatarak size " merhaba" demesininin içinizdeki sevgiyi perçinleştirmesi kadar güzel ne olabilir ki? Bü güzellikler insana yaşam sevinci katmakta daha da güzelini yapabilmek için güç vermekte. Ne güzel... emekli de olmuşsunuz şimdi tam zamanı, vaktiniz de bol bol olur, dilediğinizce yoğurursunuz toprakları, dilediğinizce konuşursunuz bitkilerinizle. Bedeniniz yorulsa bile gönlünüz coşar, yaptıkça yapmak istersiniz, yatağa girdiğinizde ertesi günü yapacaklarınızı düşünerek sabahı zor edersiniz veya benim gibi gecenin bir yarısında elinize aldığınız fener ile adımlarsınız bahçeyi. ![]() Nasıl olacak, nasıl yapacağım diye hiç kafanıza takmayın yeter ki başlayın, gerisi çorap söküğü gibi geliyor inanın. Yapmak istediklerinizi de istediğiniz tohum ve çelikleri de arkadaşlarımızla paylaşmaya çekinmeyin. Hepsi yüce gönüllü insanlar, paylaşmaya da, bilgi vermeye de gönülden razılar. Bu bütün agaclar.net üyelerinin içine yerleşmiş bir duygudur. Üyeliğiniz 2012 senesinde ve sadece 13 mesajınız var, neden? Lütfen daha sık aramıza katılın, sohbetlerimize de iştirak edin, bu bizleri mutlu eder. Bahçenizin fotoğraflarını da görmeyi heyecanla bekliyoruz. |
|
|
|
|
|
#18 |
|
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 27-05-2014
Şehir: istanbul
Mesajlar: 42
|
Güler hanım, merhaba. Tüm hafta sonumu güzel bahçenizi dolaşarak ve cömertçe paylaştığınız deneyimlerinizi not ederek geçirdim diyebilirim. 192. sayfada bu geziye ara veriyorum. Sadece bitkilerinize değil muhteşem enerjinize de hayran oldum. Bol çiçekli günler dileğiyle, sevgi ve selamlar. |
|
|
|
|
|
#19 |
|
Moderatör
|
Sayın bağ bahçe, teşekkür ederim. Profil bilgilerinden doktor olduğunuzu okudum, siz benden çok daha iyi bilirsiniz şüphesiz; insan toprakla uğraşıp, yapmayı plânladığı şeyleri bir an evvel tatbik edebilmek için öyle bir enerji ile doluyor ki.... hele yaşı benim gibi ilerlemiş olduğunda zamanın az olduğunu da işin içine katınca. Eeee ne yalan söyleyeyim çok da keyif alıyorum. İnşallah sağlığım elverişli olur, ömrüm de olursa, toprağı mıncıklamaya devam ederim. ![]() Yolunuz düşerse bekleriz, mutlu oluruz. |
|
|
|
|
|
#20 |
|
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 27-05-2014
Şehir: istanbul
Mesajlar: 42
|
Güler hanım, yıllarla birlikte insanlar yaşlanır veya ihtiyarlarlar. Sizin gibi her daim büyütüp üreterek yaşayanlar için ihtiyarlık asla gelmez diye düşünüyorum. Bahçenizdeki seyahatimde 2014 yılı başına gelebildim ve gördüm ki siz sadece ağaçlar ve çiçeklerle değil, sizinle temas eden herkesle de aynı coşku, enerji ve sabırla ilişkiler üretiyorsunuz. İnşallah bu güzellikleri daha da büyütüp çoğaltacak nice uzun,sağlıklı seneleriniz olur. Davetiniz için teşekkür ederim, sizinle tanışmayı, çiçekli sohbetler etmeyi ben de çok arzu ederim. Selam ve sevgilerimle. |
|
|
|
|
|
#21 |
|
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 21-03-2013
Şehir: eskişehir
Mesajlar: 2,432
|
Gez gez ,beğen beğen bitiremedim bahçenizi , çiçeklerinizin güzelliğini .Bunun yanında verdiğiniz bilgiler çok güzel . İki yıldır bahçeyle uğraşıyorum ne kadar yolun başında olduğumu anladım . Yazdıklarınızı okurken gül fidelerini iki yıl hiç dokunmadan saksılarda büyüttüğünüzü yazmışsınız . Başka bir yerde kuma dikilmesi gerektiğini okumuştum . Sayfalarınızın hepsini okumam mümkün olmadı .Siz nasıl bir toprağa ekiyorsunuz öğrenebilirmiyim . Bir de baston gül yetiştirdiniz mi hiç .Aynı şekil de mi çoğaltılıyor teşekkürederim . |
|
|
|
|
|
#22 |
|
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 17-04-2014
Şehir: İstanbul, Tekirdağ
Mesajlar: 598
|
Güler Hanım, bütün sayfalarda dolaşamadım ancak sadece baktıklarım bile büyülenmeme yetti. Ellerinize sağlık, olağanüstü bir bahçe yaratmışsınız. Sanki bir cennet. O tarafa yolum düşünce mutlaka uğrayacağım. |
|
|
|
|
|
#23 |
|
Moderatör
|
Teşekkür ederim sevgili aleydi. Genelde güllerin budamalarını şubat ayı içinde yapıyorum. Hazırladığım çelikleri ya büyük saksılara ya da bahçede hazırladığım tarha dikiyorum. Saksı toprağı 1/3 bahçe toprağı, 1/3 yanık hayvan gübresi, 1/3 de yıkanmış dere kumu karışımı. Takozlu olarak hazırladığım çelikleri saksılara dört veya beş adet olarak dikiyorum. Kök salmaları ve kuvvetli köklenmeleri için de bir buçuk, iki sene yerinden oynatmam. Baston gül de diktim bahçeye, hazır olarak satın almıştım ama onları iyi muhafaza edemedim, kuvvetli kış ve rüzgar aşı yerlerinden kırdı gövdeyi. Sevgili Perihan Bayram, ben Gloriosa'yı Akdoğa'dan satın aldım. Görünüşü harika bir sarmaşık, tohumuna rastlamadım ama kışın kurumuş gibi olsa da baharda yeşermeye başlıyor. Pek fazla sardırmak da istemediğim bir bitki, çok zehirli olduğunu öğrendiğimden torunlardan uzak tutmaya gayret ediyorum. |
|
|
|
|
|
#24 |
|
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 24-12-2012
Şehir: MANİSA
Mesajlar: 263
|
Güler hanım merhaba. Ben aranıza yeni katıldım sitede dolanıp üyeleri ve bahçelerinizi tanımaya çalışıyorum.Henüz bir kaç kişinin bahçesini gezebildim sizinkinide gezeyim dedim ama baştan biraz sonadoğru biraz gezebildim. Okadar güzelki harika ellerinize ve yüreğinize sağlık.Zamanla bütün üyelerin bahçelerini her sayfasını inşallah gezebilirim çok yararlı bilgileriniz için teşekkürler.İnşalah bir gün tanışmak dileğimle. |
|
|
|
|
|
#25 |
|
Moderatör
|
Sevgili hcorak, yeni üye olduğunuzu biliyorum ve bahçelerde dolaştığınızı da fark ettim. Size mesaj yazmamdaki maksat bir an evvel aramıza katılın, kahveye gelin de sohbet edelim, sizi daha yakından tanıyalım istedim. ![]() |
|
|
|
|
|
#26 |
|
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 24-12-2012
Şehir: MANİSA
Mesajlar: 263
|
Güler hanım.inşallah en kısa zamanda katılırım sohbetlerinize bilgi sayarda yeniyim.birde evde biraz yoğunum torunuma bakıyorum her bulduğum fırsatta siteye girip inceliyorum.bi kovalamaca gidiyor yakın ilginiz için teşekkürler. |
|
|
|
|
|
#27 |
|
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 19-05-2010
Şehir: bursa
Mesajlar: 253
|
Merhaba Güler hanım. Kış mevsiminde olduğumuz için bahçede yapılacakları bu aralar sadece planlayabiliyoruz. Bu planlamayı yaparken de en fazla sizin bahçenizde paylaştıklarınızdan yararlanıyorum. Armut ağacının etrafında ve irislerin olduğu köşedeki taş duvar çok hoş görünüyor.Bu taş duvarın yapımıyla alakalı paylaşabileceğiniz püf noktalar varsa sevinirim. Bahçedeki evimin önüne sizin fare kulaklarından çok özeniyordum. Bursa'da bir süre aradım ama bulamadım.Sizden istemeyi düşünmeye başlamıştım fakat seranın birinde denk geldim. Bulamama nedenim buradaki seralarda isminin istanbul papatyası olarak bilinmesiymiş. İki sene önce ektiğim 3/4 kök fare kulağı şu anda komple evin önündeki çiçekliği kaplamış durumda. Hiç bakım yapmadığım halde sanırım bahçenin en güzel köşesi orası. Paylaşımlarınız için teşekkür ederim.Dedidiğim gibi bahçe düzenlemesinde kullandığım en büyük kaynaklardan biri sizin paylaşımlarınız. |
|
|
|
|
|
#28 | |
|
Ağaç Dostu
|
Alıntı:
Kaynak olarak paylaşmanız bir yana, Sayın Güler'in dağıttığı bitkilerle onlarca bahçe kurulurdu inanın. Güler Ablanın bahçesi, agaclar.net'in ana dağıtım noktası da diyebiliriz. |
|
|
|
|
|
|
#29 |
|
Moderatör
|
Sevgili trilye, teşekkür ederim. Bahçemde doğal görünüm hep tercihim olmuştur. Beton duvarlar, mermer basamaklar yerine doğal taşları kullandık hep. Beğendiğiniz köşelerdeki taşları dere yataklarından topladım. Kimi zaman mini traktöre takılan sepet, kimi zaman da arabamın bagajında taşıdım taşları. Yukarıdaki tenteli teras oturma alanı ve yol taşlarını da hep dere yataklarından topladım. http://www.agaclar.net/forum/241223-post516.htm Sizin beğendiğiniz köşeleri ben hazırladım. Yakın köyden gelen bir delikanlı çimentolu harcı hazırladı. En alta daha irice taşları dizdim, koyduğumuz çimento önden görünmesin arka kısımda olsun da taşları tutsun istedim. Hiç çimento olmadan kuru duvar gibi örmeyi düşünsem de içe konacak toprak dolgu, dizilen taşları yıkar diye düşündüğümden mecburen harç kullandık. En üst kısma da mecburen ince bir tabaka halinde harç koyarak düzlettik. İnanır mısınız köye gidip gelirken yol boyunca dağda bayırda gördüğüm taşlara hep imrenir " ayyy ne güzel taşlar" dediğimde eşim benimle alay eder. Bu taş örmeciliği hakkında güzel bir kitabım var, zaman zaman Forumda da paylaşmışımdır bu güzellikleri. Skinnerimde arıza olmamış olsaydı yine sizlere güzel fotoğraflar yüklerdim. http://www.agaclar.net/forum/peyzaj-...leme/28248.htm http://www.agaclar.net/forum/peyzaj-...leme/22806.htm http://www.agaclar.net/forum/383795-post50.htm |
|
|
|
|
|
#30 |
|
Moderatör
|
Manyas'da bahçemdeki çiçeklerimde büyük hasarlar var, pek çok bitkim de ölmüş gibi görünüyor ama burada balkonda beni mutlu edenler de var. Cattleyam 2 tane zarf verdi, çiçeklerin açmasını ve güzel kokularını bekliyorum. Sevgili jezebel'in hediyesi mavi kelebek çiçeği de tomurcuklandı, heyecanla bekliyorum. Pria'nın nergisleri balkonumu şenlendiriyor. ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
|
|
|
![]() |
|
|