TCM / bahçe

[Musa Gündoğan]

Orijinal Mesaj Sahibi chelik26

Ayrık otu 5 sene kurumuş, sonra yağmur yağmış, az daha ölüyordum demiş
Böyle bişeydi işte

bence de iyi anlatmış aynı o şekilde oluyor .

[MeyveliTepe]

Glifosat, direk muhtemelen kanserojen olarak sınıflandırılmış bir aktif madde.

Herbisit olarak kullanımı çok yaygın olmakla beraber, RR /roundup ready) GDO'ların yetiştirilmesinde hepten hesapsız kullanılıyor. Bu yüzden kuzey ve güney amerikada glifosat'da dirençli bitki türleri evrimleşti epeydir. Bu zehirin tarım arazilerinde neredeyse duş alırcasına kullanıldığı güney amerikada çok feci kanser oluşumları var.

Yağmur suyunda ve insanların idrarında glifosat tesbit edildiğine dair bazı araştırmalar okumuştum. İsteyene gönderirim. Sessiz sedasız bir zamanların ddt'si gibi müthiş bir kontaminasyon söz konusu.

[TCM]

Tüm forumdaşlara selamlar... Onarıcı tarımın ikinci sezonunu da geçirdik. Kısaca gözlemlerimi aktarayım;

Bu yıl daha iyiydi, özellikle domateslerin olduğu ilk iki sıraya daha çok emek harcadık, demirlerle kök kenarlarına delikler açıp köklerin daha iyi gelişmelerini sağladım ve bu deliklerden kendi hazırladığım suda beklettiğim yeşil aksam gübrelerini verdim düzenli. Diğer sıralara çok iyi bakamadım. Takip ettiğim ilk iki sıranın durumu son derece iyi oldu. Ancak onarıcı tarımın esas amacı bahçenin sürekli yeşil kalması olduğu ve yaylada bunu sağlamam mümkün olmadığı için (don altında geçen bir kaç ay sebebiyle) önümüzdeki dönemden itibaren bu iki sıra hariç eski sisteme geçmeye karar verdim..

[MeyveliTepe]

Bu yıl ben de başka bir sistem denedim. Zeytinlerde gençleştirme budaması yapıldığı için çok budanmış dal oldu. Onları büyücek bir makinada öğüttüm ve tüm sebze adalarına (her biri 7 metre uzunluğunda 10 tane) 15-20 santim kalınlığında yaydım. Bunların da üstüne toplam 150 tane büyük boy (25-35 litre) saksı yerleştirdim. Saksılara coco-peat ve perlit karışımı doldurdum. Saksılara, merkezi saksı sulama sistemi kurdum (deliksiz damlama borusu + spagetti boru ve basit damlatıcılarla). Fideleri bu saksılara diktim. Kontrollü besin eriği konsantresi hazırladım ve her gün damlama sisteminden azar azar fidelere verdim. Sonuç, şimdiye kadar hiç olmadığı kadar büyüyen bitkiler, inanılmaz verim, sağlıklı bitkiler vs. Hanım bir noktada ilave domates sosu filan yapmayı bıraktı. Kızarmakta olanları yağmur çatlatsa da bitkiler hala çakılı meyve dolu. Hava az daha ılık gitse böyle devam edecekler gibi görünüyor. 4 saksıdaki tatlı kıl biberler fabrika gibi, Haziran sonundan bu güne ne kadar verdi haddi hesabı yok. Seradaki biberler seranın tavanına dayandı. Kaliforniya biberleri, kamber çeşitleri ve en çok da iri karaisalı biberleri var serada. O kadar topladık, daha hiç toplamamışız gibi. Herhangi bir hastalık olmadı. Nematod vs. de olmadı haliyle. Bir tek tuta ile başım biraz derde girdi.

Hal böyle olunca, gelecek yıl, saksılardaki coco-peat'i elden geçirip, halen J&S kompost reaktörlerinde olgunlaşıp siyah torf haline gelmeyi bekleyen öğütülmüş budama dalları kökenli kompost ile harmanlayıp aynı sisteme devam edeyim diyorum. Bakalım aynı olacak mı?

Bu yıl fasulyeyi eski usul yapmıştım. Gelecek yıl, taze yeşil fasulyeyi de kışlık İspir fasulyesini de böyle bir sisteme taşıyabilirim. Önceki yıllarda fasulye ile bir deneyimim olmuştu ve çok başarılı idi. Özellikle yeşil fasulyede, çeşitten bağımsız olarak bitkinin kalsiyum alımında fazlalık olduğunda selülöz birikimi sebebiyle hızlı kılçıklanma oluyordu. Bu sistemde kalsiyum, diğer mineraller gibi ölçülü verildiğinde çok güzel olmuştu, fakat sonrasında bir daha deneme fırsatım olmamıştı.

Konsantre besin eriyiğini haftada bir hazırlamak yetti. 2 tane 5 litrelik şişeye doldurduğum A ve B eriyiklerini hergün eşit miktarlarda büyükçe bir varile doldurduğum su ile sulandırıp, varilin içindeki küçük bir dalgıç pompa ile sulamaya vermek çok pratik oldu, 15-20 dakikada halloluyor. Haftalık eriyik hazırlama işi de toplam 45 dakika gibi bitiyor.

[TCM]

Orijinal Mesaj Sahibi MeyveliTepe

Bu yıl ben de başka bir sistem denedim...Bunların da üstüne toplam 150 tane büyük boy (25-35 litre) saksı yerleştirdim. Saksılara coco-peat ve perlit karışımı doldurdum...

@MeyveliTepe; seneye nasip olursa biberlerde bir sırayı dediğiniz gibi yapayım. Biber fazla toprak istemez 25 lik alsam yeter herhalde. Yerde o büyüklükte çukur açıp içini sırf perlit - cocopeat doldurup saksıyla uğraşmasam olmaz mı?

[MeyveliTepe]

Olur tabii, çukur açarak değil ama yükselterek yıllarca öyle yaptım. Çukur açmak, saksı derinliği kadar yükseklikte köklerin oksijen almasını kısıtlar diye düşünüyorum. Saksıda coco-peat'in yapısı yardımıyla alttaki deliklerden de ciddi hava sirkülasyonu oluyor, ki sebze köklerinin en çok sevdiği şeylerden biri. Fazladan yanmış hayvan gübresi karıştırmıştım besin olarak. Sakıncaları, toprak patojenleri zaman içinde ille geliyor. Toprak hazırlığı ister istemez ciddi bir kazma vs. işleri gerektiriyor. Saksı ise çok basit, hiçbir türlü kazma işi yok. Bu kez hayvan gübresi de kullanmadım, bitki besleme milimetrik ölçülü, herhangi bir şey ne eksik ne fazla. Buna rağmen bir kez S.Cerevisiae önce çoğaltıp, 4-5 saat sonra da ısıl işlem ile öldürüp ürettikleri muhtelif enzimleri damlamadan saksılara verdim, birkaç kez de çözünmüş kitosan verdim. Saksılarla ot ayıklama, çapa vb. işleri de tarihe karışıyor haliyle.

Ayrıca, yere yaydığım 15 santim kalınlığındaki organik malçtan dolayı hem sebze yetiştirip hem de toprağı onarmak için bundan daha iyisi olamaz herhalde

Biberler çok iyi tepki verdiler. Deneyin, memnun kalırsınız.

Not: 25 litrelik saksılar gayet yeterli. Her gün besinli su verildiği durumda saksı büyüklüğünün önemi azalıyor. Serada, kalan 5-6 fideyi küçük (en fazla 2-3 litre) saksılara dikmiştim. Diğerleriyle beraber onlara da hergün besinli su verdim. Kilolarca kaliforniya biberi verdi onlar da.