agaclar.net

agaclar.net (http://www.agaclar.net/forum/index.php)
-   Turunçgiller (http://www.agaclar.net/forum/forumdisplay.php?f=360)
-   -   Turunçgil Hastalıkları ve Zararlıları (http://www.agaclar.net/forum/showthread.php?t=5277)

Mine Pakkaner 25-07-2007 22:30

Turunçgil Hastalıkları ve Zararlıları
 
TURUNÇGİL ZARARLILARI



TURUNÇGİL YAPRAK GALERİ GÜVESİ

Turunçgil yaprak galeri güvesi beyazımsı, gümişi renkli yaklaşık 3-4 milimetre büyüklüğündedir. Hızlı çoğalır. Gelişmesini tamamlamış ağaçlarda, fidanlıklarda ve yeni tesis edilmiş bahçelerde önemli zararlar oluşturur. Yaprak ve sürgünlerde oluşturdukları galeriler nedeniyle yapraklar kıvrılır, daha sonra kahverengileşerek kurumalar olur. Doğadaki mücadele etmenleri gelişmesini tamamlamış 5 yaşından büyük ağaçlar için yeterlidir. Genç bahçelerde ise zararlıya karşı yeşil aksam ilaçlaması veya gövde ve topraktan uygulanabilen sistemik ilaçlarla mücadele önerilir.

KIRMIZI VE SARI KABUKLU BİTLER
Turunçgillerin meyve, yaprak, sürgün, dal ve gövdelerinde emgi yaparak beslenen kahverengimsi, kırmızı veya sarımsı kahverengi renkte, toplu iğne başı büyüklüğünde olan ve sabit halde yaşayan böceklerdir. Bu böcekler iklim koşullarına bağlı olarak yılda 3-4 kez döl verirler. İlk hareketli larvalar Akdeniz ve Ege bölgesinde mayıs, Karadeniz bölgesinde Haziran ayından itibaren görülmeye başlar ve bu dönemden sonra kabuklu bitler bahçede oldukça yoğun olarak bulunurlar. Bu kabuklu bitler turunçgillerin meyve, yaprak, sürgün, dal ve gövdelerinde bitki özsuyunu emerler. Bu nedenle meyveler küçük kalır, yapraklarda bulunduğu yerlerde klorofil oluşamaz, gözenekleri kapattığı için özümlemeye engel olur ve çok ileri zararlanma durumunda dalları hatta ağacı tamamen kurutabilirler. Tavsiye dışı ilaç uygulamalarının yoğun olarak yapıldığı bahçelerde söz konusu zararlıların arttığı görülür. Gerekli kültürel önlemlerin alınması ve bu zararlılarla mücadelede başarıyı arttırır. Zararlının varlığı ve yoğunluğu kışın yapraklarda, ilkbaharda fındık büyüklüğüne ulaşan meyvelerde, sürgün veya yapraklarda, daha ileri dönemlerde ise iri meyvelerde yapılan kontrollerle belirlenerek, mücadele zamanına karar verilir. Kabuklu bit mücadelesinde aralık şubat ayları arasında ağaçlar meyvesizken yazlık beyaz yağlarla yapılacak bir kış ilaçlaması yazın oluşacak zararlıların azaltılması açısından çok önemlidir. Birinci ve ikinci dönemlerinin çoğunlukta olduğu mayıs sonu, haziran başında yine yazlık beyaz yağlarla bir ilaçlama yapılmalıdır. Kontrollere devam edilerek gerekirse 25-30 gün sonra ilaçlama tekrarlanmalıdır. Yazlık beyaz yağ uygulamasından hemen önce veya sonra bahçe sulanmalı ve gölgede 32 derecenin üzerindeki sıcaklarda ilaçlamaya ara verilmelidir.

UNLU BİT
Unlu bitler uzunca, oval biçimde olup, bazen tek başına, çoğunlukla da koloni halinde; çanak yaprakların altında, bitişik meyve ve yaprak aralarında, göbekli portakallarda göbek kısımlarında bulunurlar. Zararlı kışı, çoğunlukla gövde çatlakları arasında geçirir. Mayıs ayı başlarından itibaren meyve çanak yaprağı arasına giren zararlı, boğaz kısmından meyveye giden besini emerek meyvenin zayıf kalmasına ve dökülmesine neden olur. Çıkardıkları tatlı maddeler üzerinde fumajin mantarları gelişerek ağaçlar isli bir görünüm alır. Turunçgil bahçelerinde unlu bitle beslenen çok sayıda doğal düşman bulunur. Bunlar geniş etkili böcek öldürücü ilaçların kullanılmadığı ve kültürel önlemlerin yerine getirildiği bahçelerde önemli bir baskı unsuru olabilir. Zararlının mücadelesi için bahçe Mayıs ayından itibaren her ayın ilk ve son yarılarında kontrol edilir. Mayıs ayının son yarısında yüzde 5, Haziran ayının son yarısında yüzde 8, Temmuz ayının son yarısında yüzde 20 oranında ağaç ve meyve bu zararlıyla bulaşıksa mevcut doğal düşmanlar unlu biti kontrol etmeye yeterli değil demektir. Bu durumda böcek üretme merkezlerinde üretilen parazit ve preditör böceklerin salınması gerekir. Parazit ve preditörlerin bahçede başarılı olabilmesi için bunların faaliyetine engel olabilen karıncalarla iyi bir mücadele yapılması da büyük yarar sağlar.

BEYAZ SİNEKLER
Turunçgillere, turunçgil beyaz sineği ve defne beyaz sineği olmak üzere iki beyaz sinek türü zarar verir.

Turunçgil Beyaz Sineği,
Turunçgil beyaz sineğinin erginleri 2 çift kanatlı, vücutları beyaz tozlu bir görünümdedir. Yumurtaları soluk sarı renktedir ve bir sapla yaprak yüzüne tutturulmuştur. Larvaları kabuklu bit görünümünde oval, soluk yeşil veya sarımtırak renkte, saydam görünüşlüdür. Turunçgil beyaz sineği bitki özsuyunu emerek ağaçların gelişiminin azalmasına, meyvelerin küçük kalmasına, şeker oranının düşmesine, çıkardıkları tatlı madde nedeniyle ağaçların isli bir görünüm almasına ve verimin düşmesine neden olurlar. Turunçgil beyaz Sineği ile mücadelede her şeyden önce bahçe tesis edilirken bu zararlılarla bulaşık alanlardan yapraklı fidanlar getirilmemeli, eğer getirilecekse etkili bir biçimde ilaçlanmalıdır. Zararlıyla bulaşık bahçeler sıksa, ağaçların taçları arasında 1-1.5 metre aralık bulunacak şekilde budanmalı ve bahçe içerisinde hava akımı sağlanmalıdır. Turunçgil beyaz sineğinin bulunduğu bahçelerde Aralık ve Şubat ayları arasında, ağaçlar meyvesizken tüm koşniller için de tavsiye edilen yazlık beyaz yağlarla bir kış ilaçlaması yapılmalıdır. Daha sonra kış dölü erginlerinin sona erdiği, birinci ve ikinci dönem larvaların çoğunlukta olduğu Mayıs sonu, Haziran başında birinci yaz ve birinciden yaklaşık 25-30 gün sonra ikinci dönem larvaların çoğunlukta olduğu bir zamanda ikinci yaz ilaçlaması yapılmalıdır.

DEFNE BEYAZ SİNEĞİ
Defne Beyaz Sineği, dış ülkelerden getirilerek turunçgil alanlarımıza yerleştirilen asalak bir böcek tarafından baskı altına alınabilir. Bu zararlının mücadelesi gerektiğinde söz konusu asalağın bulunduğu bahçelerden asalaklı beyaz sinek taşıyan dallar kesilerek o alanlara bu asalağın bulaşması sağlanmalıdır.

TORBALI KOŞNİL
Ergin dişi ovalimsi, kirli beyaz renktedir. Arkasında daha beyaz renkte yumurtaların bulunduğu bir torba yer alır. Yumurtadan çıkan larvalar kirli, kırmızı renktedir. Bu larvalar genellikle yaprak sapı ve damarı boyunca sıralanır, dal ve gövdede kümelenir. Bitki öz suyunu emerek gelişmesini yavaşlatır, hatta bitkiyi kurutur. Zararlı özellikle gövde ve kalın dallarda görüldüğünde bir bez parçasıyla sıyrılarak temizlenmelidir. Bu zararlı doğada bol amiktarda bulunan bir gelin böceği tarafından tamamen kontrol edilebildiği için ilaçlı mücadele yapılmaz.

YILDIZ KOŞNİLİ
Bitki özsuyunu emerek ağaçların zayıf kalmasına, verimin ve meyve kalitesinin azalmasına neden olur. Çıkardıkları tatlı madde nedeniyle ağaç ve meyveler isli bir görünüm alır. Tüm koşnillere tasviye edilen bir kış ilaçlaması, daha sonra Haziran ayından itibaren yapılan kontrollerde dal ve yapraklarda bulunan erginlerin altındaki yumurtaların tamamının boşaldığı dönemde de yazlık beyaz yağlarla bir yaz ilaçlaması yapılmalıdır. Ortalama olarak yaprak başına birden fazla zararlı düşüyorsa ilaçlama gerekir.

YAPRAK BİTLERİ
Turunçgillerin taze sürgün ve yapraklarında genellikle koloniler halinde bulunurlar. Siyah, yeşil veya gri renktedirler. Vücutları tombul armut şeklindedir. Bitki özsuyunu emerek yaprakların küçük kalmasına, kıvrılmasına, çıkardıkları tatlı maddeler sonucu yaprakların islenmesine ve ayrıca virüslerin taşınmasına neden olurlar. Turunçgillerin genç fidanlarıyla özellikle mandalinalarda zararlı olurlar. İlkbahar başlangıcında çıkan ve hızla çoğalan yaprak bitlerinin arkasından gelen doğal düşmanları zararlıyı baskı altına alır. Ancak yeni tesis edilen genç bahçelerde doğal denge henüz kurulmadığı için gerektiğinde yaprak bitine karşı geliştirilen özel ilaçlar kullanılmalıdır.

YAPRAK PİRELERİ
Yeşil renkli, narin yapılı, küçük böceklerdir. Emgi yaparak meyvelerde kabuk üzerinde lekelerin oluşmasına neden olurlar. Mücadelesinde yabancı ot kontrolüne önem verilmesi, yaprak pirelerinin zararlı olduğu diğer kültür bitkilerinde bu zararlıya karşı mücadele yapılması gibi tedbirlerin alınması yarar sağlar. Ayrıca meyve renginin yeşilden sarıya dönüştüğü dönemde yeşil aksamı kaplayacak şekilde %4’lük sönmemiş kireç uygulaması tavsiye edilir.

LİMON ÇİÇEK GÜVESİ
Erginler yumurtalarını limon çiçeği tomurcuklarına bırakırlar. yumurtadan çıkan küçük tırtıllar beslendikleri çiçekleri tahrip ederek meyve tutumuna engel olurlar. Mücadelesi için yaz aylarında çiçek açan virüslü ağaçların yok edilmesi, daima çiçek açan yediveren çeşitlerin bahçede bulundurulmaması gibi kültürel tedbirlerin alınması yararlı olur. Ayrıca nisan çiçeklenmesinde çiçeklerin %50’den fazlası zararlının yumurta ve larvasıyla bulaşıksa ‘on’ar gün arayla 2-3 defa basillus turungiensis’li biyolojik ilaçlarla bahçenin ilaçlanması gerekir.

HARNUP GÜVESİ
Erginleri gri renkli bir kelebektir. Tırtılları pembe renkli, başı kırmızımsıdır. Kışı, ağaç üzerinde veya dökülmüş meyvelerde, larva döneminde geçirirler. Nisan ayının ilk yarısından itibaren çıkan erginler başka konukçularda neslini devam ettirir. Temmuz ayında turunçgillere geçerek yumurta bırakırlar. Zarar yaptığı meyveler erken sararıp dökülür. Güvenin zararlı olma durumu çevresindeki konukçu bitkilerin zenginliği ile artar. Zararlıdan dolayı yere düşen veya ağaç üzerinde sararan meyvelerin toplanarak toprağa gömülmesi gibi kültürel önlemlerin alınması yararlı olur. Ayrıca “Basillus Turungiensis”li biyolojik ilaçlarla Haziran ayının son yarısından itibaren kontrollü bir şekilde, yaklaşık 20 gün arayla mücadele edilmesi gerekir.

AKDENİZ MEYVE SİNEĞİ
Ev sineğinden biraz daha küçük olup, vücudu kahverengi, sarı, siyah renkli lekelerden oluşmuştur. Dişi sinekler yumurtalarını meyvenin kabuğu altına ve içine bırakırlar. Çıkan larvaların zararıyla meyveler zamanından önce dökülür ve çürürler. Akdeniz Meyve sineğine konukçuluk yapan bitkilerin turunçgil bahçeleri içine veya yakınına dikilmemesi, bu zararlıdan dolayı dökülen meyvelerin toplanarak derince gömülmesi gibi kültürel önlemler, mücadelesindeki başarıyı artırır. Mücadelesi için bahçe, Eylül ayından itibaren 3-4 günde bir kontrol edilir. Vuruklu meyveye rastlanınca ilaçlamaya geçilir. İlaçlamada Akdeniz Meyve sineğini çeken çekici bir madde ile etkili bir ilaç karıştırılır ve ağaçların güney yönünden 1 metrekare alanına püskürtülür. İlaçlama sıra üzerinde birer ağaç atlayarak yapılır.

PAS BÖCÜSÜ
Çıplak gözle görülemeyecek kadar küçüktürler. Yaprak, filiz ve meyvelerde emgi yaparak zararlı olurlar. Emgi sonucu meyve üzeri pas renginde lekelerle kaplanır. Mücadelesi için yazın Mayıs ayından itibaren yaprak ve meyve kontrolleri sonucu bir lup alanında 1-2 adet pas böcüsü görüldüğünde bir akarisit uygulaması yapılmalıdır.

TURUNÇGİL TOMURCUK AKARI
Alışık olmayan gözlerin lup ile dahi göremeyeceği kadar küçük, tomurcuklar içerisinde yaşayan akarlardır. Zararlanma sonucu çiçekler normalden kısa, kalın ve çatallı olur. Böyle çiçeklerin çoğu meyve bağlayamaz. Meyve bağlayanlarda tipik şekil bozuklukları olur. Yaprak ve filizler rozetleşir. Zararlı ile bulaşık yerlerden aşı gözü alınmamasına özen gösterilmelidir. Eğer bahçe zararlı ile bulaşıksa ilkbahar sürgünlerinin 8-10 cm’ye ulaştığı mart sonu-nisan başında etkili bir akarisit ile ilaçlama yapılmalı, gerekirse 20-25 gün sonra ilaçlama tekrarlanmalıdır.

TURUNÇGİL KIRMIZI ÖRÜMCEĞİ
Erginleri kırmızı kadife renkli olup, vücut üzerinde kıllar bulunur. Turunçgillerde yaprak ve meyve üzerinde emgi yaparak beslenir ve zararlı olur. Kuru ve sıcak havalarda yoğunluğu artar. Daha çok geniş etkili ilaçların kullanıldığı bahçelerde ortaya çıkar ve zarar verir. Şubat sonu-Mart başında kırmızı örümcekler taze sürgünlere geçmeden önce bir akarisitle ilaçlamaya başlanmalıdır. Bu çiçeklenmeden önceki dönemdir. Bu dönem geçirilmişse ilaçlama, çiçekler meyve bağladıktan sonra yapılmalıdır. Sonuç olarak turunçgil bahçelerinde zararlı olan böcekleri yiyen doğal düşmanlar yani faydalı böcekler olduğu unutulmamalıdır. Zararlı böceklerle mücadele ederken iyi bir sonuç alınabilmesi için faydalı böceklerin korunması gerekir. Bu nedenle öncelikle zararlı böceğin yoğunluğu belirlenmelidir. Eğer yoğunluk faydalı böceklerin zararı önleyemeceği kadar fazlaysa ilaçlama yapılmalıdır. İlaçlamalarda sadece hedef aldığımız zararlıyı öldüren, faydalı böcekleri etkilemeyen özel ilaçların kullanılmasına dikkat edilmelidir.


Mücadele ilaçları

TURUNÇGİL HASTALIKLARI


Turunçgillerde mantarlardan, bakterilerden, virüslerden ve bazı gıda maddesi noksanlıklarından ileri gelen birçok hastalık görülür. Ancak biz bunların en önemli olanlarından söz edeceğiz.

UÇKURUTAN HASTALIĞI
Hemen hemen tüm turunçgil çeşitlerinde görülen ancak özellikle limonlarda büyük zarar yapan bir hastalıktır. Hastalık etmeni kök, gövde, yaprak sapı, meyve sapı ve dalların kabuklarında açılan yaralardan girer. Hastalık ayrıca yapraklardaki gözle görülemeyecek kadar küçük teneffüs deliklerinden de bulaşabilir. Hastalık etmeni mantarlar, kurumuş dallar üzerinde barınır ve buradan da etrafa dağılırlar. Hastalığa yakalanan dallardaki yapraklar solar, küçük dallar kurur. Yapraklar bazen küçük dallara bağlı kalır, bazen de dal kurumadan önce dökülür. Hastalık arttıkça büyük dallar ve ağacın tamamı kuruyabilir. Dallar bıçakla yontulduğunda pembemsi veya kırmızımsı bir renk görülür. Dökülen yaprakların sapları bazen dalda asılı kalır. Hastalıkla, ilaç kullanarak veya kültürel tedbirler alınarak mücadele edilir. İlaçlı mücadele için en yakın tarım teşkilatına başvurulmalı, kültürel tedbirler için ise şunlar yapılmalıdır: • Bahçeye dikilecek anaç veya aşılı fidan hastalıksız olmalı ve bunlar hastalıklı bahçeye uzak yerde yetiştirilmelidir. • Hasta olduığu tespit edilen fidanlar derhal imha edilmelidir. • Hastalıklı dallar temiz kısım kalacak şekilde budanmalı, budama işlemleri Temmuz-Ağustos aylarında yapılmalıdır. • Aletler her budamadan sonra yüzde 5’lik sodyum hipoklorit’e yani hipolu çamaşır suyuna batırılmalı, budama mümkünse bir bölgenin bütün bahçelerinde aynı zamanda yapılmalıdır.

GÖVDE ZAMKLANMASI VE KAHVERENGİ ÇÜRÜKLÜK:
Hastalık ağacın toprağa bağlı gövdesinde meydana geldiği zaman gövde zamklanması; meyvelerde meydana geldiği zaman kahverengi çürüklük adını alır. Hastalığı meydana getiren mantar toprakta yaşar. Köklerde, kök boğazında, aşılı ağaçların aşı yerinin üstünde ve ağaç gövdesinde hastalık oluşturur. Başlangıçta hastalığın meydana geleceği yerde bir koyulaşma olur, kabuk çatlar, ilkbanarda ve sonbaharda zamk akıntısı görülür. Hastalık ilerledikçe hastalığın meydana geldiği kabuk kısmı kurur ve çöker. Odun kısmını açıkta bırakacak şekilde dökülür. Bu durum ağaç gövdesinin sadece bir tarafında meydana gelir. Gövdeyi çepeçevre saracak kadar ilerlerse ağaç kurur. Hastalık sonbahar ve kış aylarında, yağışlı günlerde topraktan sıçrayarak alt dallardaki toprağa yakın meyvelere bulaşır. Üzerinde kahverengi lekeler meydana gelen meyvelerin kabuğu derimsi bir görünüş alır. Hasta meyvelerin kendine has kokuları vardır. Depoya konduklarında önce kırmızımsı kahverengi lekeler oluşur, daha sonra üzerlerini beyaz bir küf kaplar. Hastalık depoda sağlam meyvelere de geçer. İlaçlı mücadelenin yanı sıra kültürel olarak şu tedbirler alınabilir; Salma veya çanak usulü sulama yapılmamalı, karık usulü ve damla sulama tercih edilmelidir. Sulama sırasında, suyun kök boğazına teması önlenmeli, taban suyu yüksek olan yerlerde drenaj yapılmalı, derin dikim yapılmamalı, aşı yeri tokraktan yüksekte olmalıdır. Depolama sırasında hasta meyveler ayıklanmalıdır.

SÜRGÜN VE YAPRAK YANIKLIĞI
Hastalık bütün turunçgil ağaçlarında görülür. Hastalığı yapan bir bakteridir. Bitkiye yaprak sapındaki yaralardan girer. Yaprak sapının dalla birleştiği yer kestane rengi, kahverengi veya kırmızımsı kahverengi olur. Kuruyan hastalıklı yaprakların bir kısmı dal üzerinde kalır bir kısmı da sapın ortasından kırılmasıyla dökülür. Hasktalık ilerlediğinde sürgünler kurur. Bulaşma rüzgâr ve yağmurlarla olur. Hastalık daha çok kış ve ilkbahar aylarında görülür. İlaçlı mücadele için en yakın tarım teşkilatına başvurulmalıdır. Kültürel tedbir olarak; gübreleme ve sulamanın ayarlanmasıyla sürgünlerin kışa odunlaşmış olarak girmesi sağlanmalı, bahçe rüzgar kıranlarla korunmalı, aşırı hasta dallar kesilip yakılmalıdır.

MAVİ VE YEŞİL KÜF
Turunçgil meyvelerinde görülen yumuşak ve ıslak çürüklük hastalığıdır. Genellikle meyvelerin üzerinde yeşil ve mavi küf birlikte bulunur. Ama önce mavi küf, sonra yeşil küf meydana gelir ve daha hızlı çoğaldığından yeşil küf, mavi küfün üstünü örter. Havada bol miktarda bulunan ve hastalığı yapan mantarlar meyvelere, üzerlerindeki yaralardan girer. Meyveyi, bulunduğu her yerde çürütür. Çürük kısım sulu görünüşlü ve yumuşaktır. Üzeri parmakla basıldığında parmak meyvenin içine girer. Hastalık havadan olduğu gibi birbirine temas eden hastalıklı meyvelerden de bulaşır. İlaçlı mücadele için en yakın tarım teşkilatına başvurulmalı, kültürel mücadele için şunlar yapılmalıdır; - Hasattan önce meyvede yara meydana getiren çeşitli hastalık ve zararlılarla iyi mücadele edilmeli, • Hasat sırasında meyvelerin yaralanmamasına dikkat edilmeli ve yere düşen meyveler toplanmamalı, • Depolar temiz tutulmalı ve dezenfekte edilmeli, meyveler ilaçlı kağıtlara sarılmalı, • Meyveler sandıklara çok sıkışık konulmamalıdır.

VİRÜS VE VİRÜS BENZERİ HASTALIKLAR

Turunçgillerde virüslerden ve virüse benzeyen mikroplardan meydana gelen çok sayıda hastalık görülür. Bulaşma ve mücadele yolları birbirine çok benzediğinden bu hastalıkların ortak bir tanımını yapacağız. Ülkemizdeki turunçgil ağaçlarında görülen başlıca virüs hastalıkları; kavlama grubu hastalıkları, göçüren hastalığı, satsuma cücelik hastalığı ve taşlaşma hastalığıdır. Virüs benzeri hastalıklar ise cüceleşme hastalığı, gözenekleşme hastalığı, palamutlaşma hastalığı ve limon kalbur boruları tıkanıklık hastalığıdır. Bu hastalıkların belirtileri, ilkbahar sürgünlerindeki genç yapraklardaki damarlarda ve damar aralarında renk açılmaları, yapraklar üzerinde nokta şeklinde ve daha büyük açık renkli lekeler, meşe yaprağı şeklindeki renk açılmaları, olgun yapraklarda çarpıklık, buruşukluk veya alacalı, genel olarak yapraklarda soluk yeşil renk veya matlaşma, yaprak damar aralarında çinko noksanlığına benzeyen sararmalar, kaşık veya kayık şeklinde yaprak oluşumu, yaprak sapıyla bağlı olduğu sürgünün arasının daralarak yaprakların sürgünü bir kılıf gibi sarması, Yeni sürgünlerde büyümenin durması, dallardaki boğumlardan 4 ila 8, hatta daha fazla sürgünlerin meydana gelmesi, boğum aralarının kısalması, sürgünlerin yukarıya doğru dik büyümesi, ağaçların büyümesinde gerileme, bodurluk, bazen sürgünlerde kuruma, ağaçların tamamının kuruması, zamansız veya her mevsimde çiçek açılması, palamut şeklinde veya çarpık kalın kabuklu veya küçük meyve oluşumu, elle dokunulduğu zaman kabukta sert kısımların, bu kısımlar bir bıçakla kesildiğinde kahverengi zamk kısımların görülüşü, meyvelerin dökülmesi, meyve veriminin azalması, gövde ve dallarda kabuk kavlaması, kavlamanın köklere kadar inebilmesi veya pul pul kavlamanın meydana gelmesi, kavlayan yerlerde kahverengi zamk akıntısı izlerinin bulunması, odun kısmında çukurluk ve şekil bozukluğu meydana gelmesi, gövde ve dallardan zamk akıntısı, dallarda kuruma ve çalılaşma, ağacın başından köke doğru giden ölümü, turunç anacı ile aşının birleştiği yerde şişme, aşı yerinden bir bıçakla kabuk kaldırıldığında turuncu kabuk altındaki çukurluklara karşılık odun kısmında toplu iğne ucu gibi çıkıntıların veya aksine kabuk kısmında çıkıntıların, karşılığında odun kısmında çukurlukların olması ve buralarda kahverengi zamk akıntıları meydana gelmesidir. Sayılan bu işaretlerden biri veya birkaçı görülen ağaçlar virüs ve virüs benzeri hastalıklardan biri veya birkaçıyla bulaşık demektir. Bu hastalıklar hasta ağaçlardan sağlamlarına; aşı gözü, aşı kalemi, aşı bıçağı, budama aletleri yaprak piresi ve afit denen böceklerle geçer. Virüs hastalıklarının ilaçlı mücadelesi yoktur. Bununla birlikte mücadele için en yakın tarım teşkilatına başvurulmalıdır. Ayrıca şu tedbirler alınmalıdır. Hastalıklı bitkilerden aşı gözü veya kalem alınmamalı, aşı bıçağı veya budama aletleri ağaçtan ağaca geçerken %5’lik sodyum hipoklorite yani hipolu çamaşır suyuna batırılmalı, yaprak piresi ve afit gibi böceklerle mücadele edilmeli, tespit edilen hasta bitkiler sökülerek yakılmalıdır.

ÇİNKO NOKSANLIĞI
Yaprakların damar araları sararır. Damarlar yeşil kalır. Başlangıçta damarların etrafında sarı lekeler oluşur. Sonra bunlar birleşerek damarlarla sınırlanan sarı lekeler meydana getirir. Yapraklar normale göre küçük ve şekilleri bozuktur. Noksanlığın çok şiddetli olduğu durumlarda yapraklar çok fazla küçülür, dar ve sivri uçlu olurlar. Ayrıca dallar uçtan itibaren kuruyarak kamçı görüntüsü alırlar. Meyveler gelişemez, küçük kalır, verim ve kalite düşer. İlaçlı mücadele için en yakın tarım teşkilatına başvurulmalıdır. Çinko noksanlığında öncelikle kültürel önlemler alınmalıdır. Bunun için toprak ve iklimin uygun olmadığı yerlerde turunçgil tesis edilmemeli, gübreleme analiz sonuçlarının öngördüğü esasa göre yapılmalı, su tutan ağır topraklar sık sık işlenmeli, toprak kireçli ise bol çiftlik gübresi ve yeşil gübre ile ıslah edilmelidir.

DEMİR NOKSANLIĞI KLOROZU
Demir noksanlığı klorozunun tipik belirtisi yapraklarda görülür. Demir, bitki yapısı içinde kolay taşınamadığı için yapraklarda sarıdan sarımsı beyaza kadar değişen bir renk bozulması olur. Başlangıçta damar yeşil kalmasına rağmen hastalık ilerlediğinde yaprağın her tarafı sararır. Daha çok genç yapraklarda kendini gösterir. Çok şiddetli noksanlıklarda meyveler küçükken sararabilir. Ayrıca verim ve kaliteyi de olumsuz etkiler. Çoğunlukla kireçli ve alkali topraklarda kendini gösterir. Asit karakterli topraklarda ise fosfor düzeyi yüksek olduğu zaman ortaya çıkar. İlaçlı mücadelesi için en yakın tarım teşkilatına başvurulmalıdır. Kültürel önlem olarak; • Uygun olmayan yerlerde turunçgil dikimi yapılmamalı, • Sulama düzenli yapılmalı, • Kireçli, fosfatlı gübreler aşırı dozda kullanılmamalı, organik gübre kullanılmasına önem verilmeli • Toprak sürülerek havalandırılmalıdır.




bahtiyar02 30-08-2007 14:36

mine hanım efendi balkonumda saksıda portakal ağacı ve bodur limon bakıyorum.ağaç çiçek açıyor ama meyve vermeden çiçekleri dökülüyor.Herhangi bir parazit görmedim.ağaçlardan bodur limonda yaprakları kıvrılıp rulo halini alıyor.ne yapmamı öneririrsiniz?şimdiden teşekkür ederim.saygılar

Weezer 01-09-2007 12:50

Evet aynı sorun bende de var.

beonedge 05-02-2008 20:14

Mrhabalar,

Bende limon ağacı aldım. Alırken gövdesinin ortasından uygun yerden budattım. Fakat üstünde yeterince yaprakları var. Ayrıca 7 adet limonu da var. sakısı çok kötü olduğu için saksı değişimi yaptım. Bu işlemde kök budamasıda otomatik olmuş oldu. Kök budamasının bahar ayında yapılması uygun diye okudum. İşlemden sonra 2 gün geçti ve yaprakları kaşık gibi olmaya başladı. bununda sorun olduğunu biliyorum. şuan için havalar soğuk diye içeride tutuyorum. baharda dışarı alacaktım. Acaba hemen mi dışarı alsam? Sulamayıda saksı değişiminde yapmıştım. Acaba sorun nerdedir?
Ayrıca limonların üzerinde nokta nokta kahverengimsi lekeler var. tırnakla bastırınca çıkıyor.
***.

beonedge 05-02-2008 22:39

3 Eklenti(ler)
limonların resimleri aşağıdaki gibi. Aynı kahverengi noktalar bazı yapraklarda da var.

MSaygin 06-02-2008 06:38

1 Eklenti(ler)
merhaba,

Bu haldeki bir limonu göz göre göre neden aldınız ki?

Alternaria kahverengi lekelerine benziyor ama emin olamıyorum, en doğrusu meyvenin birini ve yaprağını bir zirai ilaç bayine götürün, yardımcı olsunlar.
Alternaria kahverengi lekesi varsa, yapraklarında da şöyle lekeler olmalı, kontrol eder misiniz?
Eklenti 29722

nkbalki 06-02-2008 09:18

Sn. beonedge,
Resimlerden net anlaşılmıyor. Fakat kabuklu bite benziyor. Bu noktacıkları tırnağınızın ucu ile hafif kazıdığınızda çıkıyorsa kabuklu bittir.

MSaygin 06-02-2008 10:05

nkbalki'nin tahmini daha doğru sanırım, kabuklu bite daha çok benziyor.Şu sayfada kabuklu bit zararı görmüş turunçgil fotoğrafı var, sizinkine çok benziyor.

nevsune 06-02-2008 14:54

Kabuklu bit benim de limonuma fena halde musallat oldu. Kış başında yakalayıp 2 kere zeytinyağlı- sarımsaklı ilaçlama ve budama yaptım. Tam kurtardım derken dün bir de baktım ki yine tek tük görünüyorlar.

Şu anda ağacın üzerinde hiç yaprak yok. Dallardan sürgünler patlamak üzere. Bari yeni yapraklara bulaşmasınlar. Ne yapmak gerekiyor? Kökünü kazımanın bir yolu yok mu? Kimyasal yola başvurmak istemesem de, başka çarem kalmazsa onu yapacağım. Ne öneriyorsunuz?

nkbalki 06-02-2008 15:31

Sn. nevsune,
Tahmin ettiğim kadarıyla saksıda yetiştiriyorsunuz. Kabuklu bitlere karşıpredatör (avcı böcek) kullanılmaktadır. Fakat bu uygulama açık alanlarda ve geniş tesislerde uygundur. sizin yapacağınız en uygun mücadele, havalar ısındıktan sonra yazlık yağ dediğimiz ürünlerle ilaçlamanız gerekir. Fakat bir ağaç için ve Ankarada bu ürünü bulmanız biraz zor olur. En uygunu havalar ısındığında eldiven giyip elle kabuklu bitler yerinden oynatıldıktan sonra 'Supracide' Vb. ilaçlarla ilaçlamanız gerekir. fakat ilaçlamayı 15 günde bir tekrarlamanız gereklidir. Kabuklu bitler tamamen temizlendiğinde ilaçlamaya ara verilir. ilaçlamaları mutlaka açık alanda yapmalısınız ve ağacın üzeri iyice kurumadan içeri almamalısınız. bu nedenle havalar iyce ısınmadan ilaçlamayın. Ayrıca dışarıdan almış olduğunuz narenciye meyvelerine dikkat edin kendi elinizle zararlıyı evinize taşımış olursunuz.

nevsune 06-02-2008 16:40

Çok teşekkür ederim Sn. nkbalki. Evet limonum saksıda ve şu anda evin içinde.

Biraz sorunlu bir ağaçtı zaten. Geçen yaz da ne yaptıysam bir türlü çiçek ve meyve verememişti. Bir süredir de bu kabuklu bit istilası iyice yıprattı ağacı. Baharda ilaçlamayı yapıp kurtarmaya çalışacağım.

Dışardan eve getirdiğimiz narenciyeleri yıkamadan kullanmıyorum ama demek ki daha sıkı önlem almak gerekiyormuş. Uyarınız iyi oldu, daha dikkat ederim bundan böyle.

beonedge 06-02-2008 19:36

Merhabalar,

Sayın Msaygın sorunuzun cevabı cahillik. limonu aldıktan sonra araştırmaya başladım. Almadan önce nasıl hastalıkları olduğunu bilmiyordum. YApraklarda belirttiğiniz gibi yanıklar yok. Sadece limonun üstündeki gibi ufak ufak noktalar var. kabuklu bite benziyor. temizlemek için busaatten sonra ilaç dışında bir imkan varmıdır? AYrıca zeki findancı bunlar hastalık değil dedi?

***.

izzeterisen 05-03-2008 14:10

Limonda kabuklu bit mücadelesi
 
Sn. beonedge,
limonunuzun meyvelerindeki ve yapraklarında bulunan nokta şeklindeki zararlılar Kabuklu bitlerdir.

Mücadelesi açık alanda yetiştiricilikte Şubat ayında + Mayıs sonu-Haziran başında + kontrol edilmek suretiyle de yazın ilerleyen zamanlarında (Narenciye yetiştirilen bölgeler için geçerli) yazlık yağlarla (örneğin Opron ile) ilaçlama şeklindedir. Zararlının biyolojisinin takibi suretiyle mücadelenin yapılması gerekir.

Bir toğlu iğne ile zararlının kabuğunu kaldırıp ve yüksek büyütmeli bir mercekle bakarsanız canlı olup olmadığını anlarsınız. Canlı ise içide canlı olduğunu hemen anlarsınız. Canlı değilse kuru kabuk şeklindedir.

Zararlı yumurta döneminde ise kabuğun altında yumurtalarını görmek mümkündür. Bu ilk olarak turunçgil yetiştirilen yerlerde mayıs sonu- haziran başı zamanlarında görülmesi gerekir. En basit şekliyle bulgur gibi dağılan açık renkli yumurtaları görmeniz gerekir. Bunu gördükten bir süre sonra bu yumurtalardan hareketli larvalar çıkar.
Bu çıkış zamanın ise şöyle tespit edersiniz :
Yine kabuğu kaldırdığınız zaman hareketli larvaları görürsünüz. Kabul altından çıkan ne varsa beyaz bir kağıdın üzerine döker mercekle bakarsınız. Bu andan itibaren ilaçlama zamanıdır. Ama şubat ayında yani en soğuk devrede bu larvalar görülmez. Bir ilaçlamadan sonra larvaların bitkinin taze organlarında yerleşerek kabuk bağladıklarını görebilirsiniz. yeniden yumurtadan larva çıkışı tespit ettiğiniz taktirde ilaçlamayı tekrarlarsınız.

Ayrıca ağacınızı havalanacak ve güneş alacak şekilde budayın, kuytu sakin yerlerde barındırmayın, dengeli besleyin, aşırı sulamayın
kolay gelsin.

izzeterisen 05-03-2008 21:53

turunçgillerde üçyaprak anacının etkisi
 
Selamlar
turunçgillerde döllenme , türler, bonsai meraklıları için üç yaprak anacının etkileri vb. konuları içeren güzel bir site buldum. Ziyeret ederseniz sizlere faydalı olacağını sanıyorum.
(http://www.turuncgiller.net/viewpage.php?page_id=11)
Eğer anlamadığınız bir şey olursa mesajlarınızı beklerim.
iyi günler

Ali H. ALI 10-03-2008 10:48

3 Eklenti(ler)
Hepinize iyi gunler, Mine hanimin verdigi bilgilerde, oralarda yerteri kadar Turuncgil hastaligi ve zararlisi vardir. Bunlara bir yenisi eklemek istemediginizi biliyorum. Yine de bir bilginiz olsun diye sizlerle paylasiyorum.

Bu gun limon agacimin dallari uzerinde 3 tane ur gordum. Daha once agacimin uzerinde buna benzer birsey gormemistim. Onlari limon agaci uzerinden kesip aldim sizlerle paylasmak icin fotograf cekip, sonra internette arayinca bu ura sebeb olan yerli bir yabanarisi oldugunu ogrendim.(Citrus Gall Wasp, Turucgil uru yapan yabanarisi, Bu arinin oralara kadar ulasmamasini dilerim) Ausrtaliyada tropik bolgelerde ve tropik bolgelere komsu eyaletlerde gorulen bu yabanarisi ve turuncgillerde sebeb oldugu hastaligi, sanirim havalarin isinmasi ile buralara kadar ulasmis.
Asagida limon agacindan kestigim urlarin fotograflari yani sira, ekledigim linkte de bu yaban arisi ve sebeb oldugu ur hakkinda bilgilere ulasabilirsiniz.

Oralara bahar geldi, yeseren bitkileriniz hep saglikli olsun.

Eklenti 31876

Eklenti 31877

Eklenti 31878
http://www.mvcitrus.org.au/pdf/citru...ct%20sheet.pdf

lizard 23-05-2008 16:53

Merhaba;
Bendeki küçük limon ağacım bu sene çok bol miktarda çiçek açtı ve ufak ufak limoncuklar olmaya başladı.
Yalnız bu aralar dikkatimi çekti bir kısım limoncuklar siyahlaşıp dökülmüş.
Bunun sebebi ne olabilir? Limon ağacım gerçekten pek küçük şu anda. Yaklaşık 1 metre ya var ya yok. 3-4 dalının uçlarına doğru çok çok fazla limoncuk oluştu. Bunları nasıl taşıyacak çok merak ediyorum açıkçası :) Acaba çok fazla meyve oluştuğu için olmuş olabilir mi bu sorun yoksa bir zararlı mı söz konusu?

gorkicagi 02-08-2008 14:19

turunçgilde çiçek ve meyve dökülmesi
 
1 Eklenti(ler)
arkadaşlar selam. ekte resimde de göreceğiniz üzere benim portakal ağacımda ciddi sıkıntılar yaşıyorum. yapraklar rulo gibi katlanıyor ve çiçekler dökülüyor. meyve tutan çiçekler de hemen sararıp düşüyor. gübre ve ilaç denedim ama bir türlü düzelmedi. konu hakkında bilgisi olan arkadşlarımdan yardım bekliyorum.

Koyu yeşil 04-08-2008 13:49

Bu bölümde sorunuza cevap alamasınız. Arama motorunu kullanarak turunçgil hastalıkları yazıp arama yapmanız gerekiyor. O başlıkta bu sorununuza yanıt bulabilirsiniz. Sanırım yöneticilerimiz de sorunuzu o başlığa taşıyacaklardır.

hatipali74 05-02-2009 21:57

Turunç fidanlarımın yaprakları
 
3 Eklenti(ler)
Turunç fidanlarımın yaprakları alttaki resimde görüleceği gibi buruşmuş ve yanmış gibi.Ben salyangozdan şüphelendim. Ama ilaçlamama rağmen çözüm bulamadım. Güneş veya besin eksiklği veya başka bir hastalık mı?
Eklenti 61703
Eklenti 61704
Eklenti 61705
Ayrıca yetişmiş limon ağaçlarımızdan biri bütün yapraklarını döktü ama üzerinde hala limonlar duruyor.Ağacın gövdesinde kuruma belirtisi yok. Bir arkadaşım agacı gövdesinin üzerinden ana dalları hizasından kesmemi söyledi.
Bilgili arkadaşlardan yardım rica ediyorum.Maalesef limon ağacının resmini çekmeyi unutmuşum.En kısa zamanda ekleyeceğim.

bahtiyar02 08-02-2009 09:50

4 Eklenti(ler)
Merhaba sevgili dostlar...........

benim mayer limon ve kamkatların yapraklarında gödüğüm zaralılar tekrar başladı.resim üzerinde belirgin görülmekte.arap sabunu ile yıkadım tek tek bulup temizlememe rağmen yine başladı.bu canlı her neyse sürekli yaprak ve dallarda geziniyor .limonlarımın üzerinde yapışkan sıvı bir madde oluşuyor(halk dilinde zeng deniliyor)bunun neden oluştuğunu bulamadım.

ayrıca yeni aldığım mayer limonumda da sevgili hatipali74'ün fidanları gibi ilk geldiğinde çok güzel çiçek açtı ancak tek tek döktü ve son olarak resimdeki halini aldı.yaprakların uçları sanki sıcak bir yanığa tabi olmuş.salonda duruyordu sıcaklık etkilemiş olabilir düşüncesiyle balkon serama aldım.ordaki ısı 10-12 derece arası.
japon gülümün üzerindede is gibi yapışkan bir madde oluştu.tek tek koparmama rağmen tekrar oluşuyor.

bu konularda yardımlarınızı esirgemezseniz çok sevinirim.saygılar

Chotanaq 23-03-2009 21:38

3 Eklenti(ler)
:( Merhaba; ben türünü bilmediğim bir turunçgil bitkisine sahibim.

Bir arkadaşımdan aldım, aldığımda perişandı. Eve gölge bir yere koymuştum 3 haftada iki katı yapraklandı fakat şu son 2 günde çöküşe geçti sebebini anlayamadım, yapraklar buruştu yeni yapraklarda gelişimini tamamlayamıyor.

Sizce sorun nedir? Daha önce bir konuda belirttim fakat burdan devam etmek istedim. Yeni resimler var.

Chotanaq 28-03-2009 19:40

Bu sorunumu yazalı çok oldu, bende bugün gittim fideciye sordum, limonunuzu dışarıya alın, alt tabağını çıkarın ve 1 ay su vermeyin düzelir dedi. ilginç bir bilgi.... :confused:

limoncu 23-04-2009 16:20

benim kıbrıs limonumun yeni sürgünlerinde yeşil yaprak bitleri vardı. (başka isimleri olabilir, yeşil küçük böcekler, yakından bakıldığında antenleri de var) gittikçe çoğaldılar. derken elimde olan ddvp ilacını açıp uyguladım. böcekler on dakika içinde patır patır döküldüler. hepsi öldü. tekrar ederse bir uygulama daha yapmayı planlıyorum.

bu konuda uzman bir arkadaşım bulabilirsem uğur böceğini limonun üzerine koymamı söylemişti. bu uğur böcekleri zararlılara birebirmiş. bulursam koyacağım.

yalnız ddvp kullanırken dikkat! çok zehirli bir ilaç. kokusu da iğrenç. solumadan ve el temasına geçmeden uygulayın.

gtatas 23-05-2009 11:05

Evet UĞUR BÖCEKLERİNE bu konuda saygı duyalım ve koruyalım.

suzan7 24-05-2009 18:48

1 Eklenti(ler)
Süs portakal ağacımda yapraklarda bükülerek kıvrılmalar oluşuyor nedenini bilmiyorum.Üzerinde hiç çiçek açmadı.Yardım ederseniz sevinirim.

gulnursengel 27-05-2009 16:06

Merhabalar,

Sizden bir konuda yardım talep ediyorum. Bahçemde Burhaniyeden aldığım yeşil nektari ağacı var. Bu sene bol çiçek verdi. Ve hemen hemen her çiçek meyvaya durdu. Öyleki artık dalları meyvaları taşıyamaz oldu. Ama bahçe kenarındaki kartopulardan yeşil bit ve siyah sinekler ağacımı istila etti. Arkadaşlar hemen fungusit yani kimyasal ilaç yapmamı ama meyvaları unutamı yani yiyemiyecemi söylüyor. Bende bu sineklerden nasıl kurtulacağımı size danışmak istiyorum. Yani kimyasal olmayıp organik bir şeyler hazırlayabilirmiyim. Böylece meyvalarınıa yemiş oluruz. Lütfen bir akıl verin sevgili dostlar.
Şimdiden yardımlarınız için teşekkürler,

Gülnur

antmen 28-09-2009 06:42

Koşniller için önerebileceğiniz etkili bir pestisit var mı? Ankara'dayım, nereden temin edebileceğim konusunda da yardımcı olanınız olur mu acaba :)

kumyaka2010 22-01-2010 10:24

1 Eklenti(ler)
Sayın pakener hanım !
benim bahcemdeki narenciyelerde resimdeki ve yaprak kıvrılması oluyor .Meyvalar dibine dokuluyor .Meyvaların dış yuzeyi puturleniyor .Buraları zeytinci ,tarım mudurlugu sulfamit dedi fayda etmedi ,sizden ricam , ne zaman nasıl bir ilaç uygulaması yapmalıyım .Selamlar

izzeterisen 22-01-2010 21:41

Bu kabuklu bitlere karşı Şubat ayında Porkan adlı yazlık yağdan 100 litre suya 1,5 litre dozunda olmak üzere ilaçlama yapılması gereklidir.
devam eden ilaçlamalar yazın, kabuklu bitin yoğunluğuna ve gelişmesinin seyrine göre yapılır

http://www.tarimziraat.com/hastalik_..._kabuklu_biti/

emre82 01-02-2010 19:24

1 Eklenti(ler)
rize mandalinamın yapraklarına bir zararlı dadndı galiba yapraklar yapış yapış oldu. yaprakların fotasunu çektim bu hastalık nedir acaba .

Eklenti 123830

bu arada yaprakları arap sabunlu su ile sildim temizledim arap sabunu geride kalanları da temizler mi yok sa sadece temizlenmesine yardımcı mı olur.


Forum saati Türkiye saatine göredir. GMT +2. Şu an saat: 10:38.
(Türkiye için GMT +2 seçilmelidir.)

Forum vBulletin Version 3.8.5 Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0
agaclar.net © 2004 - 2024